10 Mavıs 1938 CUMHURÎYET 5 VEYRUT MEKTUBLARl: Fransanın Ron nehri üzerinde kâin şehirlerinden Karpantras'm Suterazisi soBursadan gelen haberler, bize ipek ipanrıya hamdolsun ki bizim taleliği fiatlarında bir düşüş başladığını gös kağında bir ekmekçi dükkânı. Günlerden beden değil. Başka memlekete teriyor. Yeni rekolte senesi başında böyle perşembe. Mekteb tatil olduğu için, ekmensub genclerden biri sınıf gebir sukut, şayanı dikkat olduğu kadar, ay mekçinin 10 yaşındaki oğlu, ufacık bir çebilmek için hocasına vermek mecburiarabaya, fırından henüz çıkan, dumanı rıca bazı hususiyetler de taşımaktadır. yetinde bulunduğu köprü plânını para ile biı mühendise yaptırtmış. Fakat hoca Bizim dahilî ipek ipliği piyasamız se üstünde ekmekleri doldurmuş, pürneş'e beşikteki çocukların harıl harıl konuşnelerdenberi dış piyasaya nazaran yük koşturuyor. Kapı kapı, her müşteriyi domaları gibi mucizelere inananlardan olsek bir seviyede bulunuyordu. Çin Japon laşacak, arabasına yüklediği ekmekleri dağıtacak, kızgın fırının karşısında, kanmadığı ve önüne konulan plân da usta Suriyenin istiklâlini tanıyacak olan itti harbinin başlamasile bu harbin dünya ter içinde çalışan babası ikinci ağız ekme Beyrut, 4 mayıs işi olup şakird eline yakışmadığı için rekoltesi üzerindeki menfî tesiri çok fazFransanın Suriye ve Lübnana yerleş fak muahedelerinin Fransız parlamentosu hileyi sezmiş. Gafi! genci hem talebe arala olduğundan beyııelmilel ipek ipliği pi ği çıkardığı zaman, o tekrar dükkâna mek politikası devam edip gidiyor. Bu tarafından tasdiki işi suya düşecektir. smda teşhir, hem de mektebden ihrac etyasasında oldukça süratli bir yükselme dönmüş bulunacak. nun delili pek çok olmakla beraber bazı Hatta, Fransızlardan ilham alan katolik Karpantras şehrinin Suterazisi soka tirmiş, ben Pariste iken Kartiyelâten'de başlamıstı. Bu yük^eliş niiıayet haricî fiları pek âşikâr ve maddidir. Akdeniz matbuatının neşrettikleri haberler göste İngiliz İtalyan uyuşması, Blum'ün düşatlarla bizim fiatlar: ayni seviyeye getir ğındaki bu fırıncmın adı Daladye'dir. müvazenesi mese^eleri ehemmiyet kesbet riyor ki Fransa parlamentosu muhitinde Lfacık araba ile müşterilere ekmek dağımesi filân değil, hep bu mevzu konuşuludi, hatta bir ara da aşırdı. Bu sebeble tiği zamandanberi Fransa bu sahillerde bu muahedelerm tasdiki aleyhmdekı ceyordu. ipliklerimizden i^racat yapmak imkânı tan oğlu da, bugünkü Fransanın siyaset kendisine deniz üsleri tesis etmek fikrine reyan çok büyümüş ve daha da büyük teknesi dümenini elinde tutan Eduar Dabile hâsıl oldu. Kadiyyeyi talebeden biri bana hikâye düşmüş ve Beyrutla Trablusta birer üs istidadlarını göstermekte ımiş. Arab a M. E. Daladye ladve. etti. Ben de ona şu fıkrayı anlattım: OnBir matam ihracmm velev ki az mikvücude getirmeğe, yani harb limanı kur jansının Paris muhabiri bu meseleye dair Fırıncı Daladye. kendi ellerile yoğurBaba nasihati, müstakbel devlet ada dokuzuncu asırda ün almış vezirlerden bir tarda da olsa iç piyasa üzerinde yapacamaya karar vermişti. Bundan dolayıdır gerek Suriyeliler ve gerek Fransızlar aradugu hamuru fırına atar, onun bu faali mmın kulağmda küpe olmuştu. O tarih Celâl Paşa vardı. Vak'anüvislerin ifadeki Şam Trablusunun Lübnanlıkla hiçbir smda yaptığı geniş bir anket neticesinde ğı tesir malumdur.. İpek ipliği ihracatının yetini zeki gözlerile takib eden oğluna ten sonra Eduar Daladye'nın ımtıhanda sine göre: «Her fende bahse kadir, emalâkası olmadığı halde, Suriyelilerin ve muahedenin kolay kolay tasdikına im başlaması da iç pıyasada ayni tesiri yap döner, alnmın terini elinin tersile silerek: döndüğü görülmedi. sali nadir bir şairi mahir» idi. Kusuru çok Trabluslulann bütün iddia ve ısrarlanna kân olmadığı neticesine varmıştır. Bu ha maktan halî kalmamış ve fiatlar yeniden Oku, oğlum, derdi; okuyabildiğin yükselmeğe başlamıştır. Fiatlann tekrar Daladye'yi, 1908 senesinde, Marsil titiz olmaktan ıbarettı. Kımseyı beğenrağmen, Fransa onu Suriyeye değil, ken berlerin Lübnanm katolik muhitinde se kadar oku. Cumhuriyetin en büyük ni mezdi, cehle ve cahile ise hiç tahammül dısinin elinde daha muti bir âlet olarak vinç uyandırmasma rağmen gerek Lüb yükselişi de bittabi ihracat imkânlarmı metlerinden biri, bütün memleket evlâd ya lisesinde, 30 yaşında gene bir muallim nanm, gerek Suriyenin Arab nasyonalist ortadan kaldırmağa başlamıştır. Çünkü larına, okuvup öğrenmek imkânını vermiş olarak buluyoruz. Ciddî, fakat resmiyeti etmezdi. Lübnana bağlamıştı. Bu zat Edirne Valisi iken Keşan na bizim fiatlar gene dünya fiatlarııjın üstüsevmiyen, akademik olan her şeyden müBeyrutta bir üs tesisine aid olan ame leri arasında uyandîrdığı teessürü tahmin olmasıdır. Tahsil edersen her emeline nane çıkıyordu. teneffir bir muallim; talebesini hiçbir za ibi tarafından kendisine bir ilâm göndeliyata da çoktanberi başlanılmıştı. Şimdi etmek kolaydır. Bundan dolayıdır ki son il olursun. Kimbilir? Belki de günün biman cezalandırmıyan, fakat, onları hem rilmek lâzım gelir. Naib son derece cahil Şimdi fiatlann tekrar düşmekte olduneşredilen haberlerden anlaşılıyor ki günlerde Fransa aleyhindcki neşriyat çok rinde Karpantras belediye reisi, hatta alâkadar etmesini, hem kendine hürmet olduğundan, Celâl Paşanm celâlh bir ağunu görüyoruz. Bunda muhakkak ki yeTrablus üssünden vazgeçilmiştir. Fakat, ileri gitmiş bulunuyor. belki meb'us bıle olursun. dam olduğunu da gözönünde tuttuğuntırmesini bilen bir muallim. ni rekolte mevsiminin gelmesi, yeni mahBeyrut üssünün inşaatı işinin ilk safhası Muahedenin tasdikma muhalif ve Eduar Daladye. babasmın nasihatle dan ilâmı ona beğendirmek için çare aO zamanki talebesjnden biri, muallim bitmiş, ikinci safhası gelmiştir. Bu surctle Fransanın bu memleketlerde tam manasi sulün iyi olacaŞı yolundalci tahmınler ârini tutmuş, 10 ya^mda iken devam ettiği rar ve sürgün sıfatile Keşanda bulunan Daladye'yi şöyle anlatıyor: «Bazan, öfyakın bir zamanda Beyrut bir harb lima le yerleşmesine taraftar olan zümreler, mil olmuştur. Bu f'at temevvüçleri esna sında tabiî ipekçiliğimizin zarar gördüğü ilkmektebde, sınıfının birinciliğini almıştı. kelendiği vakit, kendisini kızdıran talebe eli kalem tutarlardan Cabirîzade Abdulnı haline gelmiş olacaktır. Trablus lima yani en başta bütün katohkler olmak üzeSonra, delikanlılık çağma girdiği va nin kafas:na bir kitab fırlattığı olurdu. lah Efendiye yalvanp güzel bir müsvednmda bir üs tesisinden vazgeçilmesinin se re, umumiyetle hiristiyanlar Suriye ve ne ve dahilî fabrikaların daha ziyade sun'î ipek ipliğine rağbet ettiğine de işaret kit, bu birinciliği daima muhafaza eden Daha olmazsa kürsüden iner, yaramaz de kaleme aldınr. Sonra cübbenin eteğinî bebleri kolay anlaş'labilir. Lübnan istiklâli aleyhindeki hareketi kuvbeline sanp gene sürgünlükle orada otuEduar Daladye, 16 yaşındayken, mek lık eden talebeyi omuzlanndan yakalar, Böyle bir üs umumî Akdeniz müvaze vetlendirmek için son Cezîre vukuatın etmek isteriz. ran meşhur hattatlardan Keşşafoğlu Na« teb tatilinde toplandkları Bazoş kulübü F.G. sıradan kaldırırdı. Muallimle talebe aranesi bakımından îtalya ve şarkî Akde dan bol bol istifade ettiler. Hasce vukuzif Efendinin eline ayağma düşer. Müsnün reisi bulunuyordu. Sınıfının vücudce sında, bu şekilde başlayıp dakikalarca niz müvazenesi bakımından da Türkiye atı esnasmda bir takim insanların Suriye veddeyi ona beyaz ettirir ve Edirneye yolen kuvvetlisi olmadığı halde, yüzünün tarafından hoş görülmiyecek bir şeydi. jandarmalan tarafından öldürülmüş ol süren nice güreşlere şahid olduk. Fakat, lar. ciddiyeti ve enerjisi sayesinde akranlan Bunun için, bir taraftan Îtalya ile anlaş masından istifade Arabların ve umumi talebesile onun arasında, bu güreşler bile üzerinde büyük bir otorite tesis etmişti. Celâl Paşa, hem üslubu, hem de yamak, diğer taraftan da Türkiye ile dost yetle Müslümanların «vahşîlikleri» hak hiçbir zaman kötü bir lâübaliliğe kadar Bazoş kulübüne o tarihte devam etmiş ozısı çok güzel olan ilâmı görünce bediî bir luk yapmak istiyen Fransa bu tasavvur kında kesif bir neşriyat yaptılar. Bütün gitmemiştir. Otoritesini yeniden ele almak lanlar ve o zamanki Daladye'yi tanıyan heyecana kapılır: dan vazgeçmiştir. onun için çok kolaydı. Bir kaş çatması, bu neşriyatın sonunda «Fransa buradan Karpantras'lılar onu şöyle tarif ederler: Eyaletim dahilinde, der, böyle bir ciddî bakışı, sınıfta intizamı derhal girerse biz hiristiyanların halimiz ne olafazıl bir naibm bulunması benim için bü Biz, ondan biraz korkardık. Gü iade ediyordu. Suriyeden gelen haberler, Türkiye cak?» sözü geldi. Bu suretle Fransa bu yük şereftir. Onunla görüşmekten kıvanç nün birinde, onun yüksek bir adam, bir Suriye münasebetlerinde yeni bir hava memleketlerde hiristiyanlığ:n hâmisi ol «Daladye, biraz mağmum, hatta bi aîırım. şef olacağmı tahmin ediyorduk. esmeğe başladığını gösteriyor. Bu hava, du. Hâmisi olmıyan öteki zavallılar da raz vahşi tabiatli idi. Öteki profesörlerle Ve adamlar yolhyarak naibi Edirneye Bazoş kulübü, az zaman içinde bir zaten çoktanberi esmekte olmakla bera uğraşıp duruyorlar. getirtti. T a kapıdan karşıhyarak yanına siyaset kulübü haline gelmişti. Delikan pek az temas ederdi. İdare mekanizma ber, son zamanlarda bir hayli müddet *** lılar, memleket ahvalinden bahsediyorlar, sına hiç kıymet vermezdi. Bu tabiatleri, oturtur, hürmetle konuşmaya başlar. LâAnkarada kalmış olan Emîr Adil AsBağdaddan gelen haberlere göre Ce Yeni toprak mahsulleri ofisi kanun kin söhbetin daha başlangıcmda Naib lanm birdenbire avdeti üzerine büsbütün zîre vukuatı Irak ve Türkiye hükumetle projesi hazırlanmış ve Vekiler Heyetince tenkidler yapıyorlardı. Böyle münakaşa talebesile onun arasında, samimî bir teEfendi saçmaladığından Celâl Paşa şalı zamanlarda Daladye hararetlenir, ya sanüd yaratmıştı.» vüzuh ve sarahat kesbetmiştir. rinin ehemmiyetle dikkatlerini celbetmiş kabul olunmuştur. Proje, bugünlerde nakları kızarır, noktai nazarını büyük bir şırır ve sorar: Eduar Daladye'yi. devlet adamı olaŞama gelir gelmez, kendisini dinlemek tir. Kendi hududlannın yanıbaşında böy Büyük Mıllet Meclisine sevkolunacaktır. Gönderdiğin ilâmdan senin haberin şiddetle müdafaa ederdi. rak şöyle görüyoruz: üzere içtima etmiş olan vüzera meclisine le daimî bir huzursuzluğun hüküm sür Yeni toprak mahsulleri ofisi merkezi, var mıdır? 1900 senesinde, mektebinin birincisi Bundan birkaç yıl evvel, her sabah, gidip uzun uzadıya izahat vermiş olan mesini gerek Irak ve gerek Türkiye hü Ankarada olacaktır. 17 milyon lira serCahil molla şu cevabı verir: Emîr Adil Aslan, on güne kadar, yeni kumetleri hoş görmüyorlarmış. Irak hü mayeli ofis, bütün hububttt ticaretile silo* Daladye, bakalorva imtihanında birden saat sekize doğru, bisikletli bir zat, Sen Cabirîzade müsveddesini yapb, talimatla Ankaraya dönecektir. Şam ga kumeti başveziri bu hususta Türkiye se lan, uyuşturucu maddelere aid bütün bire dönmüştü. Hatta temmuz ve teşrini Jermen bulvanndan geçiyor, Sen DomiNazif Efendi beyaza çekti, mahkeme zeteleri Emîr Adile karşı tam manasile firile konuşmuş ve bunun üzerine iki işleri idare edecektir. Ofis, bu sahalarda evvel imtihanlarında olmak üzere, iki nik sokağma sapıyor ve Harbiye Nezakâtibi mühürü bastı. Benim onda bir hisretinin avlusuna giriyor. sefir muamelesi yapmış ve çok hürmet memleketin bu mesele hakkında Suriye iç ve dış piyasalara aid işlerin tanzimi, defa smıfta kalmıştı. sem yoktur. Ne oluyordu? Daladye, işi tenbelliğe göstermiş olan Türkiyenin Suriyeye kar hükumetinin dikkatini celbetmeleri ve alım ve satım, yeni mahreçler temini, fiKapıcı derhal seğirtiyor ve selâmlıyor. Bunun üzerine Celâl Paşayı celâl büşı taşıdığı dostluk hislerinden dolayı he ciddî tedbirler alınması ricasında bulun atlann makul seviyede tutulması ve stan mi vurmuştu? Genclerin çoğunda görü Bisikletli zat, Harbiye Nazırı Dalad rür, kıyametler kopar, Naib Efendi uşakmen istisnasızca memnun görünüyorlar. mayı kararlaştırmışlardır. Henüz Bağdad dardizasyon işlerile de meşgul olacak len seyahat ve macera hevesine, o da mı ye'dir. lara tutturularak ilkin daireden sokağa ve kapılmıştı? Şiir mi yazıyordu? Tiyatroya Bu gazeteleri memnuniyete sevkeden seBisikletinden inecek, makamına otu sonra Keşandaki sandığı sepeti sırtına ve Ankara ile Şam arasında resmî dev tır. Bunlardan başka, yurdun icab eden m; heves etmişti? Yoksa birine mi âşık beb, Suriye mümessilinin Ankara seyaharacak ve akşamın sekizine kadar oradan yükletilerek İstanbula atüır. let münasebetleri tesis edilmiş olmadığı yerlerinde ekmek fabrikalan ve değir ti hakkında verdiği malumattır. Gayet menler kurmak vazifesi de ofise aiddir. h? bir daha ayrılmıyacaktır. Eduar Daladiçin bu havadisin doğru olup olmadığını Fıkrayı bitirdikten sonra ilâve ettim: bariz olarak anla«ılıyor ki Emîr Aslan, Hayır, Daladye'yi smıfta bırakan se ye, babası fırıncı Daladye'nin nasihatini Siloları kâmilen yeni ofise devreden kestiremem. Olsa olsa hususî bir şekilde II atına binen çabuk iner. Bu söAnkarada sıcak bir aile havası içinde yapılacak bir müracaatten bahsedilebi kanun, bunların idaresine aid esas mevdu beb bunların hiçbirisi değidi. Siyaset me unutmamıştır. Fırıncmın, pişkin ekmek zün hükmü şarkta da, garbda da yürür. bulunmuştur. Bütün devlet adamlarımızm atı da ihtiva ediyor. Afyon inhisarı, ofi rakı idi. Fırıncmın oğlu, 16 yaşmda iken, çıkarmak sayesinde umumun hürmetini Âkil olan cahil de olsa il atına güvenlir. medh ve senasını yapmış, Atatürkün bükendini birdenbire siyasete kapmış koyukazandığına inanması gibi, devlet adamı memelidir. Kendi atı yoksa yaya yüriiFakat, şu cihet muhakkaktır ki Elce se raptedilmektedir. yük meziyetlerini ve Suriye hakkında Ofisin umum müdürlüğüne getirilme vermış; dünyayı ıslaha kalkışmış; sos Eduar Daladye de, eline aldığı işi iyice meğe bakmalıdır. Yorulmak, ilgüne karzîre vaziyeti hakikafen her iki memleketi beslediği dostluk ve muhabbet hislerini si mukarrer bulunan Uyufturucu Madde yalist, marksist, antikapitalist fikirlere dalşı maskara olmaktan çok iyidir! anlatmış. Hariciye Vekilimizin gösterdiği de ehemmiyetle alâkadar etmeğe lâyık ler İnhisan Müdürü Hamza Osman Er mış; hatta belediye seçimlerinde, halka kavradığını bildiği için, karşısındakilerin M. TURHAN TAN nezaket ve samimiyeti methetmiş ve Tür bir iş halini almış bulunuyor. Eğer bu kan, Ankarada teşkilât işlerile meşgul hitaben nutuk söylemişti. Bu arada, ders kendisine hürmet etmesini ve peşinden yürümesini arzu ediyor. kiyenin Suriye istiklâline verdiği ehemmi günkü siyaset bu halde devam edip gide bulunmaktadır. ler de bittabi unutulmuştu. cek olursa gerek Irak, gerek Türkiye hüyet üzerinde bılhassa ısrar etmiştir. AnBaba^ının, o zaman, Eduar Dalad karada Irak, İran, Efgan ve Mısır sefir kumetleri hududlarında komşu olarak ye'ye verdiği şu nasihat çok şayanı dik Yeni on liralıklar piyasaya lerile sık sık temaslar yapmış olan Emîr dost Suriyeyi değil, müstemlekeci Frankattir. Daladye baba, oğluna demişti ki: çıkarılıyor Adil, orada birbirlerine hesabsız bağlarla sayı görür bir vaziyete geleceklerdir. Hak bellediğin şeyi müdafaa et Ankara 9 (Telefonla) 16 mayıs 938 Ortamekteb muallimliği imtihanları C. T. bağlı bulunan milellerin mümessilleri amek çok asil, çok güzel, çok iftıhar edı tarihinden itibaren yeni on liralık ku için yeni bir tamim gönderilmiştir. BuMalatyalı Hakkı rasmda Suriyeye karşı hakikî bir dostluk na göre, bu sene ortamekteblerin türklecek bir hareket. Lâkin, sözünü dinlet pürler de tedavüle çıkarılmıya başlanaoğlu Şükrü ismin çe, tarih, coğrafya, matematik, fizik, duygusile titriyen bir muhit içinde bulunKuyuya düşen kadm mek için mutlaka hürmet telkin etmiş ol cak ve bundan evvel çıkarılan kupürler de bir sabıkalı, kimya ve tabiî ilimler gruplannm öğ duğunu görmüş ve Suriyenin de istiklâlini Fethiyede Köroğlu caddesinde oturan Tahtakale Komi mahsın. Ve hürmet kazanmak da, ancak için yapıldığı gibi çıkarılacak miktar retmenlik imtihanlarına gireceklerin kazanıp şark milletleri arasmdaki pakta hamal Osmamn karısı 20 yaşlarmda serliği memurları sâyinle bir mevki edinmek suretile olur. mukabilinde mütedavil banknotlardan yazılı ve sözlü imtihanları şu şekilde iştirak etmesi kanaatile avdet etmiştir. Güllü, dün Sultanselim caddesinde 5 tarafından suç üsayni miktar tedavülden çekilecektir. Bak, ben de, ileri denilen fikirlere sahib yapılacaktır: Şam gazetelerinin neşriyatmdan anlaşı mımarah Bolu hâkimi Asımın evinin tünde yakalanarak Bu yeni on liralıklarm tedavüle çı bulunuyorum. Fakat, gece gündüz ha 1 Türkçe grupu. A) Liselerin son sınıfyanındaki arsadan geçerken 10 metre Adliyeye verilmiş hyor ki, artık Hatay bahsinde Türkiye karümıya başlandığı tarihten itibaren larının edebıyat şubeai. Türk edebiyatı. B)'. mur yoğurmaktan geri durduğum yok. derinliğindeki bir kuyuya düşmüştür. tir. Bu sabıkalı hırile Suriyenin çekişmeleri ihtimalleri hehalen mütedavil 10 liralıklar beş sene Turkçe modern bir edebi metnin izahı. C) Mahallede sözlerime azçok ehemmiyet men hemen kâmilen ortadan kalkmıştır. Kuyu dolu olduğundan kadının kurta sız, Tütün Gümrü müddetle mecburî olarak tedavül ede Türkçe kompozisyon. verilişi, ötedenberi daima iyi ekmek pişir cek, bundan sonra kanunî müruru zarılması için İtfaiyeye haber verilmiş ve ğünde peynir ve 2 Tarih ve coğrafya. A) Orta okullarla *** İtfaiye derhal vak'a mahalline gelerek yağ tüccarı Niko diğimden, san'atımı iyi yaptığımdandır. man müddeti nihayetine kadar yani beş liselerin iki devresinde okutulan tarih ve Fakat, istiklâl bahsine gelince iş deği ve ilk defa yeni tahlisiye kemerleri kul nun, Tascılar cad Sabıkalı Hakkı oğlu Eduar, sen talebelik san'atını iyi yapmı sene daha Merkez Bankası gişelerinde coğrafya. B) Harita tersimi. C) Orta okulların yurd bilgisi. D) Liselerin iki devreşiyor. Bugünlerde Beyrutta dolaşan ha lanmak suretile kadını kuyudan çıkar desinde Enver Cuyorsun. sinde okutulan sosyoloji. tebdil edilecektir. Şükrü vadislerden anlaşıldığına göre Lübnan ve mıştır. 3 Matematik. A) Orta okul riyaziyesl. maoğlunun ticarethanelerine damlar B) Lise birinci ve ikinci sınıflarındaki cedan kiremid sökerek delik açmak surebır, hendese. C) Lise ikinci devre üçüncü tile girmiş ve çekmeceleri kırarak külsınıf edebiyat şubesinde okunan ceblr ve kozmoğrafya. liyetli miktarda para çalmıştır. 4 Fizik, kimya, tabiî ilimler. A) Lise Bundan başka Tascılar caddesinde ikinci devre birinci ve ikinci smıflarında zeytin tüccarı Salamon. yağ tüccarı okutulan fizik, kimya müfredatile üçüncü Mitrani Behar ve Yani Poyrazoğlunun sınıf edebıyat şubesinde gösterilen fizik, dükkânlarına Lâz hanmm dammdan kimya. B LLselerin ikinci devrelerinde o> kutulan tabiî ilimler müfredatı. gecmek suretile çekmeceleri kırıp para İmtıhanlara gırecek muallimler, im çalarken cürmü meşhud halinde zabıta tihan mevzuları etrafında ya talebeye memurları tarafından yakalanmıştır. ders. yahut da hazırladıkları plân üzerinde imtihan heyeti huzurunda izahat Balkondan düşen çocuk vereceklerdir. Namzedlerin bilgilerile Dün, Fatihte Selimpaşa yokuşunda beraber, ortamekteblerde muvaffaki 109 numaralı evde oturan Cemilin 7 yetle ders verip veremiyecekleri husuyaşındaki kızı Perihan, evin üst katınsundaki şahsî kabilivetleri de nazan daki balkonda oynarken aşağıya yu dikkate almacaktır. îmtihanlar, on beş varlanmış ve yaralanmıştır. haziranda başlıvacaktır. r \ Suriyenin istiklâli gene mi geri bırakılacak ? İhusadî hareketlcr BEYNELMİLEL PORTRELER İpek fiatlarındaki düşüş Eduar Daladye PENCERESİNDEN İl atına binen çabuk iner Fransanın yeni Akdeniz üsleri Türkiye Suriye münasebatmda yeni hava Suriyenin istiklâli ve Fransız parlamentosu Cezire vukuatının mabadi T Hububat of isine aid proje hazırlandı Uyuşturucu Maddeler Inhisarı da bu teşek küle bağlanacak Sabıkalı bir hırsız suç üstünde yakalandı Orta mekteb muallimliği imtihanları Bursa Lisesinden Harbiyeye geçen gencler Bolu hastanesinin temeli atıldı Ev kadınları! Suçla alâkalı değilmiş! Üsküdarda Eskimahallede Yaninin meyhanesinde şarap içerken biletçi Mehmedin 48 lirasını çaldığı iddiasile Dimitri hakkında devam eden tahkikat neticelenmiş, Dimitrinin bu suçla alâ kası olmadığı anlaşılmıştır. Harbiyeye geçen talebelerden bir grup Bursa 9 (Telefonla) Askerî Lise bir geçid resmi yapmışlardır. Bundan sonra bando ile istas • den mezun olup Harbiyeye geçen gencler, bugün şehrimizden büyük mera yona giden gencler orada birikmi; simle ayrıldılar. Gencler İstiklâl marşı olan kalabalık bir halk kütlesi tasöyliyerek Atatürk abidesine çelenkler rafmdan Mudanya yolile uğurlanmış • koymuşlar ve Cumhuriyet meydanmda lar dır. Biliyor musunuz? Türk evlerinin en son modası nedir? Temel atma merasiminde bulunanlar Kavanoz, kavanoz reçel ve şişe, Bolu (Hususî) Boluda yeniden ya tanenin tarihçesi ve hastanenin bugünşişe şurup dolu kiler sahibi olmak. pılacak elli yataklı memleket hastane kü ihtiyacı hakkında Sıhhat Müdürü Tevekkeli atalarımız «kilersiz ev, sinin temel atma merasimi yapılmış Dr. Kemal Ünal ve hastane Baştabibi tadsız yuva» dememişler. tır. operatör Taki Köstemin söylevlerinden Ulusal Ekonomi ve Arttırma kurumu Tören, Halkevi bandosunun çaldığı sonra Vali Salim Gündoğan, söylevile İstiklâl marşile ba§lamı§ ve Boluda has ilk temel taşını koymuştur. ^ Türk, öğün, çalış, güven )