CUMHURİYET 21 Nisan 1938 Atina mektubları: Cellâdın kalesinde Frankistlerin veni muvaffakivetleri Birbirlerini yeneceklerini yeniden iddia etmeğe başlıyan Kara Ali ve Tekirdağlı kabil olursa önümüzdeki pazara tutuşacaklar Yazla beraber güreş mevsimi de başlıyor » Viyanalılar, İzmirde de 32 yenildi Maç, intizam içinde sükunetle cereyan etti Izmir 20 (Telefonla) Viyanalılar bugün hakem Uçoktan Mustafanın idaresinde oynadılar. 32 yenıîdiler. Saha çok kalabalıktı. Izmir takımı, Hilmi, Cemil, Ali, Adil, Enver, Rasim, Saim, Sad, Fuad, Omer, Hamdiden mürekkebdi. İlk dakikada Fuad bir sayı kaçırdı ve İzmir muhteliti Viyana kalesini çember içine aldı. Viyanahlar, topu korner ve taca atarak bu tazyiki kırdılar. Büfün bir devre aşağı yukarı İzmirin nisbî hâkimi yeti altmda geçti. Buna rağmen Viyanalılar teknik kudretlerini gösterdiler. 1 7 nci dakikada sağaçıklarının scliçe verdiği bir pasla devrenin ılk golünü çıkardılar. İngiliz Başvekillerinden Balfur: *Otelciler devletin ecnebüeri kabule memur murahhaslardır» demiş Ben bu sözün manasını Nopli'de anladım. Çünkü insan bir. memleketi ya resmî veya hu;usî olmak üzere iki sıfatla, ziyaret eder. Resmî sıfatla gelenler protokola tâbidirler; onlarla meşgul olanîar var dır. Fakat hususî yani turist sıfatile ge lenler yalnız, otelcilerle karşılaşırlar. Onlar da otelcilerden aldıkları iyi veya kötü intiba ile ayrıhrlar. Şimdi gelelim Nopli'deki müşahedeme: Nopli vaktile bizim Mora, şimdi, Yunanlıların Pele ponez dedikleri yerde yedi bin nüfuslü bir limandır. Nopli'de Türklerden kalma iki cami, bir medrese, bir de kale vardır. Bugün caminin biri sinemaya, dığeri postaneye tahvil edilmiştir. Medreseyi de müze yapmışlar. Kalesi ol duğu gibi kalmıştır. El'an türkçe ismini bıle muhafaza etmektedir. Cedlerimizin Nopli'de bıraktıkları asarı tetkikten sonra en ziyade nazarı dıkkatimizi çe ken Nopli'nin karşısmda ada üzerinde kâin Burjis denilen Cellâdın kalesi ol muştur. Çünkü müteşebbis bir Yunanh bu kaleyi modern bir otele çevirmiştir. Geceyi geçirmek üzere bu orijinal otele indık. Kaleye girince hayrette kaldım. Nöbetçilerin koğuşu, güzel bir yemek salonuna, Cellâd ve maiyetine mahsus höcreler her türlü konforu mevcud yatak odalarına döndürülmüş. Her tarafta elektrik lâmbaları pırıl pırıl yanıyor. Yemeğimizi yedikten sonra bir fırsat bularak otelciyi isticvab ey ledim. Kale, deniz hücumundan Nopliyi muhafaza etmek üzere Venedikliler tarafından inşa edılmiş, Yunan istiklâl hükumeti 1823 ve 1833 senelerinde iki defa halkın hükumete karşı ayaklan ması üzerine bu kaleye ilticaya mecbur kalmış. O tarihte Yunanlılar Fransız • lardan givotinle idam usnlünü almış lar imiş. Bu idam usulü ise halkta nefret uyandırmış. Cellâdla maiyetinin havatlan tehlikeve girmiş, hükumet de onları muhafaza için bu kalede oturturmuş. İşte bu sebebden dolayı mezkur kaleye Cellâdın kalesi namını vermiş ler. " 1865 senesinde kale, istihkâmlıktan çıkmış. Muhatabım otelci 1930 senesin de buravı 25 sene müddetle kiralamış. Yunan Matbuat ve Turizm Vekâleti 200 bin drahmi yardım eylemiş. kendisi de bir o kadar sermaye koyarak kaleyi bu hale sokmuştur. Otel ilk ve sonbahar • larda müsteri reddedecek kadar dolarmış. Oteldeki intizama hiçbir divecek yoktu. Otelci ve hademesi bizi ve bi zimle beraber orada tesadüf evlediği miz İngiliz turistlerini memnun etmek için ne yapacaklannı bilmiyorlardı. Otelden ayrılırken Balfur'un sözü hatırıma geldi. Kendi kendime, bu bir otelci değıl. Yunan devletinin Nopli'de turistleri kabule memur murahhasıdır, de dim. Dün bütün kollarla ileri hareket devam etti Pirene hududunda Franko kuvvetleri Fransaya on beş kilometrelik bir mesafede bulunuyorlar [Ba.sta.Ta1i 1 inct sahitcde] Diğer kuvvetlerimiz, Peniskola ve SantaMagdalena'yı geçerek birkaç ki lometre ilerlemişler ve 200 esir almışlardır. Pireneler'de kuvvetlerimiz, Aran va disinin şimalinde BielaBaragos hattını geçmışlerdır. men şiddetli bir mukavemet göstermektedirler. Ulldecona'nm şimalinde teessüs eden yeni cephede bir değişiklik olma mıstır. Zannedildiğine göre hükumetçiler kendilerini toplıyarak mıntakada müessir bir müdafaa hattı tesis etmişlerdir. Frankistlerin bayramı Fransaya 15 kilometre kaldı Tekirdağlı Hüseyin Mutadf mevsimin yaklaştığını hissettiren havalar .görülünce şehrı.nizdeki serbest güreş faaliyeti de derhal nazarı dikkati celbedecek bir şekil almıştır. Bir taraftan Tekirdağh Hüseyin, E dirneden sonra, Balıkesire giderek orada tertib edilen güreşlere iştirak ederken diğer taraftan Bandırmalı Kara Ali, Himmet Pehlivanlar da şehrimize gelerek idmanlara başlamış bulunuyorlar. Bun lardan başka Mülâyim pehlivan da organizatör Asımın Ingilterede Tekirdağlı Hüseyin için yaptığı angajmanları yerine getirerek îstanbula dönmüştür. Edirnenin Saray içinde, meşhur Kırkpınar güreşlerinde parlıyan Tekirdağlı Hüseyin 23 nisana tesadüf eden cumartesi günü Balıkesirde güreş tutacaktır. O günün akşamı îstanbula hareket edeceği söylenen Hüseyin, yetişirse, İstanbul serbest güreş meraklıları pazar günü, Taksim stadyomunda cidden meraklı ve heyecanlı bir müsabakaya şah:d olacaklardır. Zira Tekirdağlınm pazar günü Kara Ali pehlivanla tutuşması mevzuu bahstir. Malum olduğu üzere Kara Ali Pehlivan geçen yıl Taksim stadyomunda bir güreş esnasında kolunun üzerine düşmüş ve bilegi kmlmıstı. O tarihtenberi bir daha J ringe çıkamıyan bu yağiz yiğitimiz ta mamile iyileşmış bir halde burada idmanlarile meşguldür. fe Tekirdağlı Hüseyin Bandırmalı Kara Ali maçından başka bir de Mülâyimle Himmetin güreşmeleri muhtemeldir. Mülâyim bu ay içinde İngılterede yaptığı dört maçın hepsini tuşla kazanmak suretile idmanlı bir halde bulunduğunu göstermiştir. Himmet ise mütemadiyen Kara Ali ile idman yapmak suretile hazırlan maktadır. Bu iki pehlivanm güreşi de her halde hararetli olacaktır. Dünkü trenle Londradan şehrimize dönen Tekirdağlı Hüseynin eski meneceri matbaamıza gelerek şunlan söylemiştir: « Hüseyin Londraya gitmemekle çok zarar etti. Asıl kıymetini îngilterede gösterecekti. Ben, daha Hüseyin Pariste iken, dört maç için İngılizlerle mutabık kalmıştım. Fakat Tekirdağlının kararsızlığı işimizi bozdu. Nitekim o gider git mez Mülâyim pehlivanı getirttim ve bu güreşçi de parlak neticeler elde etti. Mançester'de King Kurtus namındaki meş hur pehlivanla yaptığı güreşte 21 dakikada tuşla galib geldi. Keza Liverpulda Bonne Muiar'ı 13 dakikada yendi. Londra civarındaki Muy Breton şehrinde Dick William'ı 16 dakikada ezdi ve nihayet Motingam'da Joan Smit'e 27 da kikada galib geldi. Kara Ali Şimdi sarahaten iddia edebilirim ki Hüseyin pehlivan «beni yenecek pehli van yoktur» demekte haksızdır. Huseynin yenemiyeceği çok pehlivanlar vardır. Avrupadan bunlan bırer birer celbederek bu iddiamı ispat edebilirim. Bu birkaç ay zarfında meşhur dünya ağır sıklet şampiyonu Amerikalı Jak 5 e " ri'yiı Isvecli Negrin'i ve beynelmilel şöhreti olan Amerikalı Şerman'ı celbedece ğim. Bakalım Hüseyin pehlivan onlaıa karşı koyabilecek mi?» Organizatör Asım, Huseynin Paristeki zehirlenme hâdisesile Deglane'nin kendisine danışıklı dövüş için 1000 lira tekIif ettiğini kat'iyetle tekzib etmiştir. *** Londrada Hüseyin yerine güreşerek 4 maçta da galib gelen Mülâyim pehli van da dünkü trenle Avrupadan gelmiş tir. Pazar günkü müsabakalara girmek karanndadır. 23 üncü dakikada İzmir sağ hafının uzaktan bir şütüne Viyana kalecisi çıkış yaptı; topu iyi bloke edenıedi. Omer, bunu kafa ile gole tahvil e*ti. Misafirler şaşırır gibi oldular. 25 ve 30 uncu dakıkalarda 2 favul yaptılar. Hakem, penaltı cezası verdi. İzmir bu suretle ıki gol daha kazanarak birinci devreyi 31 galib bitirdi. İkinci devre İkinci devrede Viyanalılar baştan sona kadar hâkim oynadılar. Fakat şans sızdılar. Soliçleri 12 nci dakikada ikinci gollerini çıkardı. Bundan sonra oyun, İzmirin nısıf sahasında geçti. Fakat Izmir kalecisinin muvaffakiyetli kurtanşlan sayesinde başka sayı yapamadılar. Saragos 20 Havas ajansı muhabiri bildiriyor: General Solsaga kumandasındaki kuvvetler Pirene hududuna doğru ilerı ha reketlerine devam ederek Fransız hudu duna takriben 15 kilometrelik mesafede bulunan Val d'Aran'ın merkezi Viella'y» işgal etmişlerdir. Bu suretle mühim cumhuriyet kuvvetleri tarafından işgal edilen İngiltere ademi müdahaleye sadık geniş bir dağlık mıntakanın yollarıru bilolduğunu tekrar ediyor fiil kesmişlerdir. Londra 20 Hükumetçi îspanvanın Hükumetçilerin müdafaast Hariciye Nazırı Delvayo tarafından Barselon 20 Tortoza'nın şimalin Milletler Cemiyetine gönderilen notaya de Serta mıntakasında ve Tortoza'nın ce telmih eden bazı iyi haber alan mahfiller nubunda Amposta civarında dün pek şid ingiltere hükumetinin ademi müdahale detli muharebeler cereyan etmiştir. siyasetine sadık kalmağa kat'î surette kaHükumet kuvvetleri tank ve tayyare rar vermiş olduğunu. beyan etmektedir lerin himayesinde yapılan hücumlara rağ ler. Bilbao 20 Bütün Frankist Ispanya dün Ispanyol falanjınm yıldönümünü tesid etmişlerdir. Politik tezahürler vuku bulmus ve yüzbinlerce aza General Franko'nun önünde bir geçid resmi yapmıştır. Bu münasebetle Saragosa'da İspanyanın en büyük telsiz istasyonu açılmış ve tezahürat General Franko'nun bütün Fran kist telsiz istasyonları tarafından neşre dilen bir nutkile nıhayet bulmuştur. îzmitte sanavi faaliyeti Edirnede pehlivanlar yetiştiriliyor A Kara Alinin söyledikleri Kara Ali pehlivan dün akşam matbaamıza gelerek Tekirdağh Hüseyinle güreşeceğini bildirmiştır. Tekirdağlı Hüse yin Pazar günü şehrimiza geleceğini mektubla bildirmiştir. Kara Ali Pehlivan şansmı son defa olarak İstanbulda Tekir dağh ile deneyeceğini ilâve etmistir. Fenerbahçe millî kümeden çıkarıldı Cumartesi günlerinin deplâsman maçIarını Taksim stadyomunda oynama makta ısrar eden ve son defa İzmir seyahatini de yapmıyan Fenerbahçe kulübü, Futbol Federasyonundan İstanbul mm Edirne (Hususî) General Kâzım takasına gb'nderilen bir enıirle mıllî kü Dirikin köylerden seçip getirdiği genc meden çıkarılmıştır. pehlivanların bir arada alınmış bir resmini Fenerbahçe kulübüne, millî kümeden gönderiyorum. En öndeki 19 yaşında çıkarılmak cezası verildıkten başka millî 1,90 boyunda ve 96 kilo ağırlığında Hükümeye mensub diğer kulüblerle hususi seyin isimli çok müstaid bir pehlivandır. ve resmî temas yapması da menedılmıştır. Bunlar burada eski pehüvanlardan Ka Millî kümede Fenerbahçeden münhal ra Emin pehlivanın idaresi altında yetişkalan yere, İstanbulda birinci kümenin tirilmektedirler ve hepsi bu sene Edirnedığer altı kulübü oyuncularından mürek nin meşhur Kırkpınar güreşlerine iştirak keb bir muhtehtin ikamesi kararlaştırıl edeceklerdir. mıştır. Bu vaziyet karşısmda önümüzdeki Konyada spor faaliyeti pazar günü millî küme için yapılması icab Konya (Hususî) Şehrimiz Halkeeden Fenerbahçe Galatasaray maçı yerine Beykoz, Vefa, İstanbulspor, Süley vi spor komitesi sıvi! ve ackerî bütün mek maniye, Topkapı ve Hilâl takımlarından teblerin iştirak edebileceU.eri müsabakaseçilecek bir muhtelitle Galatasaray mü 1ar tertibıne karar vermişlır. Futbol, at letizm, endbol, voleybol ve atletizm ol sabakası yapılacak demektir. üzere bu kısım üzerinde yapılacak Birinci küme muhtelitbin yapacağı mak maçlar puvan vaziyetine dokunmıyacak ve bu müsabakalarda derece kazanacak bununla karşılaşacak diğer takım mağlub sporcularla takımlara kupa ve madalyalar verilecektir. olsa da gene üç puvan kazanacaktır. İzmıt (Hususî) İkmci kâğıd ve sellıiloz fabrıkalanmızm inşaatı hararetle devam etmektedir. Her iki fabrikamn montajı bitmiştir. Gelecek sene haziran ayı içinde işlemeğe başlıyacaktır. Kâ ğıd fabrikasında bir de kaolın imalât hanesi yapılmıştır. Burada fabrikamn ihtiyacı olan kaolin istıhsal edilecektir. İzmitte bir de klor istıhsal edecek bir Ziya Emiroğltt fabrıka kurulacaktır. Fabrikanın sahası istimlâk edilmiştir. Kâğıd ve selluloz fabrikasmın iskelesi bitirilmiş ve vapurlar buraya yanaşarak tahmil ve tahliyeye başlamışlardır. Gönderdiğim resim, bu iskeleye yanaşan son sistem motörlü bir şilepi göstermektedir. Nazillide yakalanan şerir hastanede öldü İzmir 20 (Hususî) Nazillide evvelkı gün musademe neticesinde yaralanarak vakalandığını bildirdiğim şerir Abdullah. bugün hastanede ölmüştür. Alınan tafsilâta göre, Abdullah, yanmda bulunan arkadaşı Bekirle birlikte Na zilli köylerinden birini basıp ihtiyar bir karı kocadan işkence ile para ve mücevtıerat almış, imdada yetişen köy lülere de ateş açıp kaçmıştır. İki hay dud biraz sonra Nazilliye gelince. za bıtarun pususuna düşmüşler, yanm saat musademe etmişlerdir. Neticede ikisi de yaralanmıştır. Bekir hastaneye kaldınlırken ölmüştür. Lâpsekide bir futbol maçı Lâpseki ( H u s u s î ) Gelibolu İdman Yurdu ile Lâpseki Gencler Birliği takımları Cardak sahasında bir dostluk maçı vaptılar. Rüzgârı arkalarına Yugoslavyada kar yağıyor Belgrad 20 (Hususî) Bu sabah Bel alan Gelibolulular bundan istifade ederek birinci devrevi 2 0 galib bitirgradda birdenbire kar yağmağa başla diler İkinci devrede de Lâpsekıliler vaziyeti telâfi için çok çalıştılar, fakat mıştır. Yugoslavyanın diğer birçok şe bir golden fazla yapamıvarak sahadan 2 1 mağlub ayrıldılar. Yukarıki resim hirlerinde de kar yağmıya başlamıştır Lâpseki Gencler Bırliği takımı oyuncularını bir arada göstermektedir. Aşk ve macera romant : 51 ICOCAM Nakleden: Hayatımıza hâVim oîan hâdiselerin, böyle ufak tefek izlerden doğduğu çok vâkidir ve bu ehemmiyetsiz izler, ekserıya felâket müjdeciliği ederler. ( Tabiî, ilk fırsatîa tiyatroya koşup gişedeki biletçi ile konuştum. Biletçi: Bu dediğinİ7 tarihte fransızca bir galâ müsameresi verilecek, diye anlattı. Bu münasebetle, Paristen bir çok büyük artistler gelecek. Her zamanki fiatların on misli fazlasına bilet satılıyor amma, fevkalâde muhteşem bir gece olacak. Bu malumatla iktifa eiseydim çok iyi olacaktı. Fakat, şeytan bir kere zihnime girmiş bulunuyordu. İşi «onuna kadar götürme|*e karar verdim. Bıletçinın verdiği izahatı dinlerken, ilk akhma gelen şey, kocamm bana bir sürpriz hazırladığı fikri oldu. Fakat, zihnım bu hükme inandığı halde a"^"n *u sudli sordu: Hamdi Varoğlu 8 numaralı locayı alabilir miyim? 8 numaralı loca biletinin kocamda olduğunu bılıyordum; bu sualin manasızlığı meydandaydı. Buna rağmen, biletçınin vereceği cevabı sabırsızlıkla beklıyordum. Biraz araştırdıktan sonra cevab verdi: 8 numaralı loca tutulmuş. Aktris Matmazel Maud Assy tutmuş. Bu ismi isitir işitmez kalbime bir darbe vurulmuş gibi oldu ve sarardığımı hissettim. Fakat, fazla hayret etmedim. Hareketlerimize hâkim olan kablelvuku bazı hisler mevcud olduğu muhakkak. Tesadüfün, loca biletini gözümün önüne koymasındaki ve bana, lüzumsuz sandığım bir suali sordurmasmdaki hikmeti anlı yordum. Biletrinin, sualime cevab verirken kocamm adını söyliyeceğini bilseydkn aca ba onu gene sorguya çekecek miydim? î kirler sokan şeytan acaba beni yan yolHatta, tiyatroya kadar gelmek zahmeti da mı bırakmıştı? Maalesef hayır. Yo ne katlanacak mıydım? Demek oluyor ki luma çıkan bu iblisin, beni delice bir maburada, meçhul ve yeni birşey bulmak ceraya sürüklemesi mukadderdi. XXV ümidile gelmistim. Günler geçti. Mahud tiyatro akşamı Artık, merakım tatmin edilmiş olduğu ! nihayet seldı. halde, hâlâ sişenin önünden aynlmıyorOğle yemeğinde, kocam, akşam ye dum ve, irademi tamamen kuîlanmadan, gene mechul bir kuvvetin sevkile biletçıye meğine gelmiyeceğini haber vermiş, ye meği bir tâbile beraber dışanda yiyece hitab ettim: 8 numaralı loca tutulmussa, onun ğini bahane etmişti. Gece, saat kaçta eve yanındaki localardan birini verinız. 8 nu doneceğini bilmediği için, kendisini beklememekliğimi de aynca tenbih etmeği, maraya en yakın loca hangisi ise... Bos bir tek loca var. İsterseniz onu bittabi unutmadı. Hiç sesimi çıkarmadım. Yazıhanesi vereyim. 12 numaralı locadır. nin gözüne kilidlediği loca bileti hakkın Veriniz. Dört koltuklu bir locayı iki buçuk sa da, o zamana kadar içkne şüphe girmeat isgal etmek için avuç dolusu para ve miş bile olsaydı, uydurduğu bu bahane rerek aldığım kâğıd parçası elimde, so karşısmda şüphelenmemeğe imkân kal kaSa cıktığım zaman bir iki saniye müte mazdı. Muhakkak olan nokta, kocamın, çoktanberi metresi olan bir kadına aid loreddid kaldım. Bıleti almıştım. Fakat şimdi ne ola ca bileti elinde olduğu halde, o geceyi caktı? Tiyatroya belki de hiç gitmiyecek evden başka bir yerde geçirecegi idi. En olduğum halde, bu bileti hangi garib fik basit bir muhakeme, o akşam, kocamla re saplanıp almıştım? Tek başıma dört o kadının buluşacaklannı meydana kokoltuğu birden işgal edemezdim. Sonra yuyordu. Yemeğe gelmemek için icad ettiği bada, kesemin vaziyeti bu kadar divanece haneleri söylerken sesinde en ufak bir masraf etmeme müsaid mıydi? Şimdi bu değişiklik bile olmadığını görünce, bunloca bileti ne isime yarıyacaktı? Saatîerdenberi akhma tuhaf tuhaf fi dan, hakikati tahrife ve yalan söylemeğe alısmış bulunduğu neticesini çıkardım. Alnında, can sıkıntısına delâlet eden bir çizgi pe}7da olmustu. Sanki, tâbile karşı karşıva aksam vemeği yiyeceğini düsünüp tasalanıyordu. Fakat, ben, bunun bir komediden ibaret olduğunu pekâlâ anlı yordum. Hakikatte, kocam, geceyi dı şarıda gecireceğine icin için seviniyordu. Oğleden sonra, vakit çabuk geçti. Aksama doğru, gündüzden haber gönderdiğim berber geldi, saclanmı yaptı. Ondan sonra, bir müddet terzi ile oyalandım. Bu, hayli uzun süren ve o zamana kadar hiç mesgul olmadığım neviden bir tuvalet seansı oldu. 12 numaralı loca biletini aldığım gün, ilk işim terziye uğramak ve basit, fakat çok güzel bir tuvalet ısmarlamak olmustu. Parayı esirgememiş, aktris Maud Assy'nin tuvaletini, nekadar muhteşem olursa olsun, mutlaka sönuk bırakacak şekilde giyinmeği akhma koymustum. Tuvaletim, kalçalanmı ve bütün vücudümü belli eden, ince şarmözden bir robdu. O arkamdayken, giyinmişten ziyade soyunmuş görünüyordum. Bu rob, beni daha uzun boylu, daha ince gösteriyor, \ücudüme, van ""''i'ü bir heykel manzarası veriyordu. 'mın mehareti, beni kat kat güzelleştirmişti. Yalnız, takacak mücevherim yoktu. Elimde bulunan aile yadigân kıymetsiz bir iki parca seyi, bu tuvalete yakıshra mıyordum. Bunların arasında, eski taş larla süslü bir pandantif vardı; onu taktım. Bu pandantif, dekoltemin matlığı üzerinde, cok güzel durdu. O esnada, ısmarladıSım kira arabasının geldiğini haber verdiler. Fazla dü sünmeden arabaya atladım. Yaptığım ısin tehükeli bir netice doğurması ihtimali, beni bir dakika bile tereddüde düşürmüyordu. Kocamın elinde, tiyatro biletini gördüğüm andanberı, bıle bıle kaymağa başladığım bu yokuş üzerinde, beni hiçbir mülâhaza durdurmuyordu. On beş gün evvel, birdenbire kararımı vermiş, prog ramımı cizmis ve bugüne kadar o prog ramı noktası noktasına tatbık etmiştım. Proaramımın sonuna vaklaştığım su anda, aynı azim ve aynı kararla yürüyordum. Kocam, yabancı bir kadının locasında, o kadınla mesgul olurken, benim, bir başka locada valnız basıma oturduğumu, herkesin ^örmesini istiyordum. (Arkasi var)