CUMHURIYET 17 Subat 1938 Yeni Rumen kabinesinin tutacağı siyasî yol M. Tataresco, hükumetin dostluklarma ve ittifaklarına tamamen sadık kalacağını söyledi (Baj tarafı 1 inci sahifede) Binaenaleyh hükumet, mevcud ittifaklartmızı ve dostluklarımızı tersine ve ayni zamanda diğer bütün memleketlerle ve bilhassa komşularımızla inkişaf ettirmeğe çalışacaktır. Küçük Antant ve Balkan Antantı müttefiklerimizle olan münase betimizin daimî hedefi olarak durmaktadır. Romanyayı bir taraftan Çekoslovakya ve Yugoslavyaya ve diğer taraftan gene Yugoslavya ile Türkiye ve Yunanistana bağhyan bu iki teşekkül, daima artan ahengi ve siyasî, iktısadî ve harsî sahalardaki şümulü sayesinde merkezî ve şarkî Avrupa sulhunun bir garantisi olduğu gibi bu teşekküllere dahil bulunan devletlerin bizzat kendi emellerinin tahakkuku hususunda da bir garanti teşkil eder. mî ve iyi komşuluk münasebetlerini inkişaf ettirmeğe mütemadiyen çalışacaktır. İktısadî menfaat birliği ve iyi dostluk hisleri Almanya ile olan münasebetlerimizin her an daha memnuniyet verici bir şekilde inkişafını teminde devam edecektir. Italyaya karşı, hükumetimiz iki millet arasındaki ırk ve kültür birliklerinden kaynağım alan dostluk rabıtalarının tarsinine devam edecektir. Güreş teşvik müsabakaları Millî takım güreşçileri hakemlik yapacaklar Berlin Türk Talebe Cemiyeti kongresi Almanyadaki talebelerimiz çok iyi çalışıyorlar Karaciğer, böbrek, taş ve kumlarından mütevellidı sancılarınız, damar sertlikleri ve şişmanlık şikâvetlerinizi U R J N A L ile geçiriniz. Milletler Cemiyeti paktmın çerçevesî içinde Jcollektif emniyet eserine çalışmak haricî siyasetimizin başlıca hedeflerinden biri olarak kalacaktır. Romanya, Cenevrede sarfolunan j>ayTetlere yardımda devam edecektir. Romanya, bütün dünya milletlerinin istediği sulh idealine kendini hasredecektir. O ideal ki kat'î olarak siyasî istiklâle, toprak tamamlılığına, ve Polonya ile garanti muahedesine ve kollektif emniyete istinad etmektedir. Siyasetimiz mazide olduğu gibi, miliktısadî ve harsî mukavelelere istinad eIetleri muarız cephelere ayırmak olan idcden ittifakımız Avrupa istikrannda mühim bir âmildir. Bu istikran tarsin etmek oloji ihtilâflarından ve her memleketin umumî sulhun nef'ine olarak vazifemiz kendi emellerine ve ihtiyaclarına göre talbik edeceği dahilî rejimlere müdahaleden dir. Mıntakavî ittifaklar sîstemîm'z Fran uzak kalacaktır. Fakat kendi dahilî siyasa dostluğunda kuvvetli bir istinad nok setimizde de herhangi bir haricî müdahatası bulmaktadır. Fransa ile olan sarsıl le kat'iyyen kabul etmemeğe azmetmiş maz bağlanmızın kaynağı fikirle emel bulunuyoruz. birliginde olduğu kadar millî birliğimizin tahakkukundaki muhtelif tarihî anların hepsinde Fransız milletini yanımızda görmüş olmamızdadır. Bu bağlar, müşterek ve devamh menfaatlerimizin heyeti umumiyesi itibarile bugün daha ziyade kuvvet bulmaktadır. Fransa ile dostluk muahedemiz Romanyanın haricî siyasetinin değişmez prensiplerinin esasını teşkil eder. Büyük Britanyanın, sulhu garanti etmek ve muahedelerin tesbit ettıği haklan müdafr retler bizi bittabi onun siyaseti yoluna sevketmektedir. Binaenaleyh îngiliz Rumen münasebetlerinin bütün sahalarda inkişaf ettirilmesi esaslı işlerimizden biri olacaktır. Hükumetimiz Sovyetler Birliğile samîRomanya, daimî menfaatlerinin icabı olan bu şaşmaz siyasetin tahakkukuna devam ederek beynelmilel teşriki tnesai çerçevesi içinde, terakki ve sulh yolundaki tarihî vazifesini ifa eyliyecektir.» Bükreşte tevkif edilen ecnebi gazeteciler Bükreş 16 Röyter ajansının muhabirinden: Askerî sansür idaresi şefi tarafından verilen talimat mucibince bazı ecnebi gazete muhabirleri tevkif edilmiştir. MevZannedıldığıne göre muhabirler, heyecan verici haberler yaymakla itham edilmektedirler. Söylendigine göre mevkuflar arasında Amerikalı veya İngiliz muhabirler bulunmamaktadır. (a.a.) Berlin (Hususî muhabirimizden) Berlinin en mutena ve kibar bir caddesi olan Kurfürstendamm'daki Berlin Türk kulübü bınasmın, kalbe ferah veren geT . S. K. İstanbul Bölgesi Güreş Aniş salonlarının birinde Türk talebe bir janlığından: liğinin senelik kongresi şimdiye kadar gö1 20 ve 27/2/1938 günlerinde rülmemiş bir kalabahk aza kütlesinin huKasımpaşa, 6 ve 13/3/1938 tarihlerinzurile toplanmıştır. de Süleymaniye kulübleri salonlarında Talebenin her husustaki ihtiyaclannı, yapılacak olan güreş teşvik müsabakaları yorulmak bilmez bir gayret sarfıle temine için jüri azası olarak Ahmed Fetgeri A?eni, Seyfi Cenab, Ismail Hakkı, Ve çalışan müfettiş Reşad Şemseddin, kısa fa, Sadullah Çiftçioğlu, Rıza Sueri ve ve fakat değerli bir hitabe ile kongreyi açmıştır. Sonra kongre başkanile kâtibleSaid seçilmişlerdir. 2 Beşiktaş kulübünden: Esad, ri seçilerek ruzname müzakerelerine başlanmıştır. İdare heyeti başkanı Hüseyin Mazhar, Güneş kulübünden: Saim, Mustafa, Haydar ve kâtib Haydar İdemen taraflarından okunan idare heyetinin faaliyet Yaşar, Yusuf Aslan, Kasımpaşa kulübünden: Şaban ve raporundan sonra kontrol heyetinin ra poru okunmuş ve nihayet idare heyetinin Kerim, Galatasaray kulübünden: Çoban Meh tebriyesi zımnında münakaşalara girişil med, Kenan, hakem olarak seçilmişler miştir. Sakin bir hava içinde başlıyan münakaşa gitgide sükunetinden tecerrüd dir. 3 Yukanda adları yazılı Jüri aza etmeğe başlıyarak büyük bir hararet iktilarile hakemlerin bu teşvik güreşlerinde sab etmişti. Hatta tamamile sekteye uğ bulunmalan ajanlığımızca önemle rica o rıyacağı bir sırada konsolosumuz Selim Sarper'le müfettiş Reşad Şemseddinin, lunur. yerinde ve makul olan müdahaleleri ve Sidneyde yapılan atletizm riyaset makamını muvakkaten işgal eden müsabakaları Adnan Cahidin dirayet ve kiyaseti sayeSidney şehrinde ve İngiliz dominyon sinde esen fırtına bir an içinde sükunet Ianna mensub idmancılar arasında ya bularak tabiî cereyanını almıştır. Neticepılan atletizm müsabakalannda çok gü de eski idare heyetini teşkil eden başkan zel dereceler elde edilmiştir. Bunlar a Hüseyin Haydar, asbaşkan Perihan O rasında Laveri'nin 120 yarda mânialı gan, kâtib Haydar İdemen, kasadar Ata yarışı 14 saniyede katetmesi bilhassa Ambarcıoğlu, kütiibhaneci Ekrem Gök kayda şayandır. Bir mil yarışında Al çek, ittifaka yakın bir ekseriyetle yeniden ford 4.11. 6/10 luk bir derece yapmış, intihab edılmişlerdir. Roberts de 440 yardayı 47 9/10 da koşBerlin Türk Talebe cemiyeti, son zamuştur. manlarda her hususta pek büyük bir faFinlândiyada yapılacak «ki aliyet göstermektedir. Türk kulübü heyeşampiyonası ti idaresinin inhitata uğramakta olan faaliyetini telâfiye çalışıyorlar ki cidden, Bu ayın 24 ü ile 28 i arasında Fin landiyanın Lahti şehrinde cereyan edecek kendilerini tebrike lâyık görüyorum. Bir gelen kırk kadar hukuk talebesi şerefine bir çay ziyafeti tertib etmişlerdir. Bu ziyafette, herkese hakikî bir baba muamelesi yapan, Büyük Elçimiz Hamdi Arpayla, Berlinde müsafereten bulunan Riyaseticumhur genel kâtibi Hasan Rıza Soyak, İktısad Vekâleti Deniz Müsteşan "Sadullah Güney, ve daha bir çok misafirler hazır bulunmuşlardır. Türk kulübü çalışkan başkanı Hüseyin Haydar, gerek Türk kulübü ve gerekse talebe cemiyeti namlarına misafirlere hoş geldiniz hitabesinde bulunmuştur. Onu müteakıb, kendi nam ve hesabına musiki tahsilinde bulunan ve bu yolda cidden harikalar göstermeğe namzed o lan talebe cemiyeti ikinci başkanı, Perihan Oganla, arkadaşlarından bir Al man gencinin verdikleri Piyano ve keman konseri pek büyük alkışlara mazhar olmuştur. URİNAL Vücudda toplanan asid ürik ve oksalad gibi maddeleri eritir, kanı temizler, lezzeti hoş, ahnması kolaydır. Yemeklerden sonra yarım bardak su içerisinde alınır. İNGİLİZ KANZUK ECZANESi BEYOĞLU İSTANBUL Davas Uray Başkanlığından: Davas kasabası elektrik işletme işi aşağıda yazıh şartlar dahilinde eksiltmiye konulmuştur. 1 Fabrika ve bütün tesisat BeledİYeve aiddir. Müteahhid yalnız otuz beygir kuvvetinde bir motör tedarık ederek mahalline vaz ve işletecektir. Bu motör mukaveJe müddetinin hitamında müteahhide iade edilecektir. 2 Belediyeye umumî tenvirat için (3500) mumluk elektrik alacak ve bunun için avda (100) lira ücret verecektir. 3 Hususî ve resmî bina ve müessesattan alınacak elektrik ücreti müteahhide aiddir. 4 Tenvirat akşamdan saat ikiye kadar devam edecektir; 5 Mukavele üç sene müddetledir. Bir seneliği üzerinden % 7,5 teminat akçesi (90) liradır. Motör yerine konduğu ve işletmeğe başlandığı anda işbu teminat akçesi gerive iade edilecektir. 6 Eksıltme 7 mart 1938 tarihine raslıyan pazartesi ^ünü saat 15 te Davas Belediye Encümeninde yapılacaktır. 7 Bu iş hakkında fazla malumat almak istiyenlerin Davas Uray Başkanlığına müracaat etmeleri. (849) Emniyet Umum Müdürlüğünden: Emniyet Umum Müdürlüğünce münhallerine polis staiyeri kayıd bulunduklan en^yaToh"Vîlâvete pullu bir istida îte müracaat etmeleri lâzımdır. Yeni sene bütçesi 247 milyon lirayı tecavüz edecek Maliye Vekâleti 1938 1939 senesi malî bütçesini martın birinci günü Büyük Millet Meclisi Riyasetine vermek mecburıyetinde olduğundan hazırlanmakta o lan yeni sene bütçesi bugünlerde ikmal edilecektir. Geçen seneki bütçe 229,676,712 lira idi ve geçen seneki bütçe evvelki seneki bütçeden 17,000,000 lira fazla olmak üzere tahakkuk ettirilmişti. Yeni sene bütçesinin de geçen senekinden 18 mil yon lira fazla olacağı umuluyor. Esasen şimdiye kadar geçen seneki muhammen bütçe yekununa nazaran 18 milyon li ralık bir fazla tahsilât yapılmıştır. Binaenaleyh bu seneki bütçeye müspet olarak ilâve edilecek 18 milyon lira şimdiden tahakkuk etmiş bir varidat demektir. Şu halde 938 939 bütçesi 247 milyon li rayı mütecaviz olacaktır. Kazanc, muvazene, buhran ithal edilecektir. vergileri yeni sene bütçesine tevhid edilmiş olarak kımı 30 bin frank gıbi ehemmiyetsiz bir parayı bulamadiğı için iştirak edemiye cektir. Bu haberi bildiren bir Fransız gaze tesınin izhar ettiği teessürü yerinde bulmuyoruz. Çünkü cumartesi günü Nis civarmda başlıyan Fransa ski şampiyonas'nda, 18 kilometroluk mukavemet ya rışını Norveçlilerin ismi cismi belli olmıyan idmancılanndan mürekkeb bir takımı kazanmış, ferd itibarile de ilk Fransız ismine ancak yedincilikte tesadüf edilmiştir. Bu vaziyette bulunan bir Fransız takımı Lahti'de kış sporlarmm kurdu kesilParis 16 Meb'usan meclisi dünkü miş milletler arasında ne yapabilirdi? celsesini yeni iş kanununa müteallik ilk tngilterede Kral kupası müzakerelere tahsis etmiştir. Bu kanu maçları nun kat'î metni iş komisyonu tarafından Ingiltere futbol âlemini bilhassa alâ henüz ikmal edilmemiştir. kadar eden Kral kupasınm sekizinci tur Mazbata muharriri M. Jules Muche, aşağıdaki noktalan nizamata rapte maçlarında büyük bir sürpriz kaydedilden projenin ana hatlarını izah ve teşrih miştir. Bu sürpriz Arsenal'in geçen sene kupa finalisti Preston tarafından 1 0 etmiştir: 11 Amele ve müstahdeminin ne mağlub edilerek tasfiyeye uğratılması dır. Çok kuvvetli bir rüzgâr altında ce vasıta ile işe alınacağı, 2 Amele ve müstahdeminin işe a reyan eden bu maçta Arsenal'in galib leri mümkün olduğu kadar yerden oynalınması ve işten çıkanlması, mışlar ve gollerini ikinci devrenin orta 3 Murahhaslann statüleri, larında merkez muhacimleri vasıtasile 4 Kollektif mukavelenameler, kaydetmişlerdir. Arsenal'in muhacimleri 5 Telifibeyn ve tahkim, bilhassa meşhur merkez muhacim Dreyk 6 Grev. Diğer hatibler, sermaye ile iş arasm taraftarlarını sukutu hayale uğratacak d^recede fena oynamışlardır. daki münasebetler hakkında umumî müSekizinci turun diğer galibleri arasıntalealar serdetmekle iktifa eylemişlerdir. da geçen sene kupayı kazanan SanderMeb'usan meclisi, iş kanununun umurrî müzakeresine perşembe günü tekrar lend de vardır. İkinci küme birincisi Asgirişecektir, fakat salı gününden evvel ton Villa da birinci kümenin iyi takım muhtelif maddelerin müzakerelerine baş lanndan Karlton ile 1 1 berabere kalmıstır. hyabilmesi şüphelidir. ŞARTLAR A Türk olmak, B Filî askerlik hizmetini vapmış bulunmak. C 30 yaşından yukarı olmamak. D Boy, 1 metre 64 santimetreden kısa bulunmamak, E Örnekleri Vılâyet Emniyet müdür ve âmirliklerinde mevcud gedikli erbaş ve diâ;er askerî okullara girecek talebenin bedenî kabiliyetleri hnkkındaki hükümlere uvgun derecede sağlam bulunmak. F Sarhoşluk veya kumarbazlık gibi kötü hallerle tanmmamış olmak. G Süflî işlerde bulunmamış olmak. H Ağır hapis veva 6 aydan fazla hapis cezasile veva namus ve haysiyeti bozan bir suçla mahkumıveti bulunmamak. İ Ecnebi kız ve kadınla evli olmamak veyahut vaşar bulunmamak. Yeni iş kanunu Fransada bir çok münakaşalara yol açb VASIFLAR J Lîse veya muadili okul mezunları ile orta okul mezunları, ilk okul mezunu olup ta erbaslıktan avnlmıtf olanlar, orta tahsilini bitirmemiş olduğu halde vabancı dil bilen ilk okul mezunları, imtihan edilmeksizin tercihan kabul edılirler. K Yabancı dil bilmiyen ilk okul mezunlarile ilk tahsilini bitirmemiş olanlar vilâyetlerde Polis İntihab Encümenleri önünde «yazılı, sözlü» ımtihana tâbi tutulurlar, bu imtihanlarda muvaffak olanlar arasmda; orduda motörlü vasıtalarla fen. muhabere ve atlı kısımlarda çalışmış olanlar, bekâr bulunanlar. san'at ve meslek erbabı olanlar tercih olunurlar. (856) z. Yugoslavyada feyezanlar Belgrad 16 Buraya gelen haberlere göre memleketin muhtelif yerlerinde, ccnubî Sırbistanla Bosnada durmadan yağan karlar münakalâtm durmasma sebeb olmuştur. Eminönü Halkevinde futbol hakem kursları Eminönü Halkevine bağlı bulunan gayrifedere kulubler arasında futbol hakem kurslarına bu haftadan itibaren başlanmıştır. Kurslara kırk kişi devam etmektedir. Kurslardan mezun olanlar, Halkevine merbut futbol müsabakalannda hakemlik yapacaklardır. mi istemişlerdi? Acaba bu gizli adresi pclis memurlarına kendisi mi vermişti? Ve memurlar, Mrs. Culmer'in evine girmek için neden dolayı bu kadar ısrarda bulunmuşlardı? Belki de, bu iki kişi, kendilerine polis memuru süsü veren şantajcılardı. Acaba biçare kadını şimdi nereye götürmüşlerdi? «Bulmalı; aramalı, bulmah!» diye düşündü. Sonra, İsabella'nm, «beni eve sokmıyacaklar; babam ve çakal, beni mutlaka gözetliyorlar» dediğini hatırla dı. Bütün cesaretini topladı, sokağa çık mağa hazırlandı. îlke\"vel zabıtai ahlâkiyeye gitmek lâzımdı. İsabella'nm yanındaki iki erkek hakikaten zabıta memuru iseler, onu oraya götürmüş olmalan ihtimali çok kuvvetliydi. Nazik ve mültefit bir müfettiş kendisini karşıladı. Fakat, mceleden hiç ha beri yoktu. Zabıtai ahlâkiyeye hiçbir emir verilmemiş, hiçbir rapor gönderil memişti. Müfettiş, mevzuubahis iki erkeSin polis memuru olduklarına ihtimal verırnyor, zabıta memurlarının, bu gibi ahvalde, yumruk ve tekme ile değil, kur nazlıkla hareket etmek mutadı olduğunu söylüyordu. dişlerinizi temizlemeğe başlamaktır. Başkalannda hayranlıkla ve kıska narak görmekte olduğunuz mücellâ ve beyaz dişlere; K O L Y N O S istimali ile siz de malik olacağımzı göreceksiniz. K O L Y N O S ağzınızın sıhhatini, dişlerinizi ve diş etlerinizi hüsnü muhafaza edecektir. K O L Y N O S kullanarak az zaman içinde gönül cezbedici inci gibi dişlere malik olacae;ınıza emin olabilirsinız. Bunun temini ancak, Amerikan KOLYNOS dis macunu savesinde kabildir. K O L Y N O S tâmamen teksif edilmis olduğu cihetle kuru fırça üzerıne 1 santimetre koymak kâfidir. Kullanısı pek hoş, idareli ve elverişlidir. Büyük tüpün fiatı 42 Kr. Paolo, oradan, bu meselenin meydana çıkarılmasına çalışılacağı vaidile ay rıldı. Saat on bire çeyrek vardı. Gece ilerliyordu. Paolo, konağa kadar gitmeğe karar verdi. Binanm önüne geldiği za man, bütün pencerelerin kapkaranlık olduğunu gördü. Herşey, sükuttan ve gölgeden ibaretti, ve bu koca taş binada bir hayat eseri görülmüyordu. Kapınm ziline cevab veren olnadı. Paolo herşeyi göze alarak, zili üstüste çalmağa devam etti. Nihayet, zemin katında bir pencere açıldı ve kapıcı, homurdanarak başını uzattı: Konakta kimse yok, dedi, hepsi Volterre'ye gittiler. Madam dönmedi mi? Hiç kimse yok. Evet amma, madam bupün buradaydı. Şimdi yok. Nereye gitti? Konakta kimse yok. Hepsi Vol terre'de. Pencere kapandı. Kapıyı sarsmağa da imkân yoktu. Paolo, tekrar zabıtai ahlâkiyeye gitti. Müfettiş, bütün kara kollardan soruşturmuş, hiçbir netice alamamıştı. Mrs. Culmer'in evine bir kere daha gitti. Hizmetkârı uyandırdı, uzun uzadıya isticvab etti. Aldığı cevablar «üphesini artırıyor, içini kemiriyordu. Bir ksre daha telefona koştu, fakat gene cevab alamadı. Paolo yatıp uyumak ve hareketsizlik içinde sabaha intizar etmek istemiyordu. Tekrar sokağa çıktı. Bir kere daha kara« kola uğradı, bir kere daha konağın önüne kadar gitti, nihayet gene eve döndü. Zabıtai ahlâkiye müfettişi, bir iz elde ederse kendisine haber vereceğini vadetmişti. Bu vaıdini tuttu. Onun tarafından gönderilen bir memur şu haberi getirdi: Kadm, dün akşamdanberi kendi evindedir. Bu sabah, konak kapısı açılır açılmaz, müfettiş kapıcıyı isticvab etmiş ve hakikati zorla söyletmiştir. Dün ak şam saat ona doğru, bu kadm iki kisinin refakatinde konağa gelmiş. Bu iki kişi den birisi, polis memuru olduğunu söylemış ve onu eve teslim ederek bir zabıt varakası tutmuş. Şu dakikaya kadar zab'taya hiçbir rapor gelmediği için, vak'anın neden ibaret olduğu bilinmiyor. Şimdi, müsaade ederseniz hizmetkân sorguya çekeceğim. (Arkan var) KOLYNOS la Yazan: Gabriele d'Annunzio 39 Tercüme eden: Cemil Fikret İsabella, İsabella, şimdi yola çı kıyorum. Üç saat sonra senin yanında yım. Evimize gel, orada buluşalım. Nasıl gelirim? Benim ne olduğumu biliyorsun, kendin söyledin... Yabancı bir ses, birdenbire muhave reyi yanda kesti ve Paolo telefon kulübesinden çıktı. O kadar bitkin bir halde idi ki, oradan çıktığı zaman etrafta bulunanlar, kendisine hayretle baktılar. Nefes alamıyordu. Paolo Tarsis, otomobilinin yolda ugradığı bir arıza yüzünden, şehre ancak sekizi geçerek varabilmişti. Evin önünde arabadan indi, methale doğru yürüdü. Fakat, tam o sırada, yukan kattaki apartımanlardan birinin hizmetkârı, sanki onu bekliyormuş ve ona söyliyecek bir sözü varmış gibi, aşağı indi. Kapınm eşi ğinde, anlatmağa başladı: Biraz evvel, saat sekiz sularında sizin kapınm çıngırağı çalındı. Sonra, birisi kapıyı hızlı hızlı \rurdu. Biraz sonra, merdivenlerden yukarı bir adam çıktı, bizim kapıyı vurdu. Bir yandan da: «Açınız! Biz polis memurlarıyız. Bu kadm bu evden değil mi? Açın, yoksa kapıyı kırarız» diye bağırıyordu. Uzun müd det kapıyı yumrukladı, tekmeledi. Bizim madam korkmuştu, kapıyı açtırmıyordu. Ben, kapınm yanındaki pencereden göz ucile dışarı baktım, merdivenin altbaşında, uzun boylu bir kadınm durduğunu gördüm. Arasıra sizin eve gelen kadına benzettim. Kadm taş kesilmiş gibi duruyordu, yanında da bir başka erkek vardı. Nihayet, kapıyı açmadığımızı görünce, kadınm bizim ev halkından olmadığım anladılar, tekrar aşağı inip sizin kapının önünde patırdı etmeğe başladılar. Kadınm yalvarır gibi, boğuk bir sesle birşeyler söylediğini işittim. «Bırakın beni, bıra kın beni! Ben o kadm değilim!» diyordu. Bizim Madam Mrs Culmer fena halde korktuğu için beni dışarı çıkarmıyordu. Ben de aşağı inip kadıncağıza yardım edemiyordum. Bir aralık penceıeye yaklaştığım zaman, kadmın, sokakta duran b:r arabaya bindığini gördüm. Beraber bulunan adamlardan birisi yanına, öteki de karşısına oturdular, araba hareket etti. Karanlıkta, arabanın numarasmı se çemedim. Fakat, kadm binmeden biraz evvel, arabacıya «bu kadını nereden bindirdin?» diye sormuştum. «Azeglio meydanmdan» dediğini hatırlar gibi oluyorum. Araba sokağın köşesini döneli ancak on dakika oluyor. On dakika evvel gelseydiniz, daha buradaydı. Paolo Tarsis'in ilk işi, sokağın ucuna kadar koşmak oldu. Fakat, bir iki adım attıktan sonra, bilmediği bir iz peşinde koşmanın manasızlığını kendi de anladı. Eve döndü, telefona koştu. Fakat Isa bella'nın evinden cevab vermiyorlardı. Paolo, metanetini muhafazaya çalışıyor, lâkin, zihnine garib garıb fikirler hücum ediyordu. Acaba nasıl bir hâdise olmuştu? isabella bu iki polis memurunun eline nasıl düşmüştü? Yoksa, onu, hezeyan halinde sokakta bulmuş, evine götürmek