8 Şubat 1938 CUMHURÎYET Türkiye îngiltere münasebetleri « Ankarada hâkim olan hayal değil, hakikattir» Bir Ingiliz gazetesi, bugün Türkiyeye uzatılacak yardım eli, yarın orada emin bir piyasa bulacaktır, diyor Great Britain and the East îngiliz mecmuası son nüshasında şu makaleyi neşretmiştir: «Bugün bulunduğumuz realistler dünyasmda haricî politikada Türkiyeden daha realist hiçbir memleket yoktur. îdeolojiye aid hicbir mülâhaza ile mukayyed olmıyan Türkiye beynelmilel siyasiyatta değişen şerait ve ahvale uymakta fevkalâde bir kabiliyet göstermektedir. Türkiyenin muvaffakiyetleri hakikatlere dayanarak tetkik ve muhakeme edilmelidir. Şöyle ki daha 10 sene evvel Türkiye, etrafındaki memleketlerin hemen hepsini, muhtemel ve bilkuvve mevcud düsmanları addediyordu. Şimdi ise bunların çoğuna kendi dostu nazarile bakabilir. Türkiyenin politikasındaki bu yeni istikamet îngiliz Türk münasebatında çok mütebarizdir. Türkiye Yakm ve Ortaşarkta İngiliz nüfuzunun zâfa uğramasında kendisi icin bir lüzum ve fayda görmemektedir. Büyük Britanya ise bu havalide Türkiyenin sözünün ağır basmakta olmasmdan son derecede memnuniyet duymaktadır. İki devletin birbirini maddeten müteessir edebilecek gizli bir şeyi yoktur. Türkiye Başvekili Celâl Bayann, geçen hafta «îngiliz Türk münasebatmın Umumî Harbdenberi hiçbir zaman şimdiki kadar dostane ve samimî olmadığını» beyan etmiş olmasmda asla, diplomasî maksadile yapılmış bir mubalâga yoktur. Bu dostluk muhtelif yollarda tezahür etmiştir. Bilhassa iktısadî sahada çok ilerlemiştir. Lâkin ayni zamanda bu münasebatın ilerlemesi başka bir memleketin zaranna olmamıstır. Türkiye, bir büyük devleti diğer büyük devlete karşı kullanmaktan ibaret olan eski usulü kullanmağa teşebbüs etmiyor. Türkiye en dürüst dostlannı tanımakta, lâkin hissiyata kapılmamaktadır. Ankarada hâkim olan hakikattir, hayal değil! Türkler, yeni hayat bulan Türkiye mefkuresinde metanetle sebat ettikçe ve haricdeki maceralara karışmaktan tevakki gösterdikçe, İngiltereden baska diğer birçok devletlerin de hayranlığını temin edecektir. Bu gayeye Türkiye Cumhuriyeti erisse gerektir. *** Umumî Harbden evvel Ingilterenin deniz aşın memleketlerle ticareti, ecnebi istikrazlar işinde gösterilen müsaadeli politika ile teşvik edilmekteydi. Gerçi İngiliz para piyasasını tekrar ecnebi medyunlara açmak zamanmın henüz gelmediği aşikârdır. Ancak mahdud miktarda istikraz verilmektedir. Maahaza tediyat hakkında alicenabane teshilât gösterilmek suretile birçok memleketlerle mühim iş yapılabilmektedir. Türkive bankalan müdürlerinden müteşekkil bir grupun Londrayı ziyareti iki memleket arasındaki iktısadî münasebatın tevsiine mükemmel bir fırsat teşkil edecektir. Türk bankacılarının ziyareti, Türkiye makamatmın memleketin sanayiini genişletmekle alâkadar projelerin tahakkuku için, Ingilterenin muavenetini temin etmek arzusuna bir işarettir. Bu projeler arasında İstanbulda ve İzmirde ve bilhassa Zonguldakta modern limanlar inşasına aid olanlan da vardır. Fakat, îngiliz müteşebbislerinin bu Işlere dahil olmalan için evvelce bertaraf edilecek bazı müşkülât bulunduğu âşikârdır. Türkiyenin İngilteredeki ticarî borcları hayli miktardadır. Türkiyenin tediye kudret ve kabiliyeti ihraçat ticaretinin büyümesile tanzim edilmektedir. Bu hal ise, îngilterenin muaveneti uzun vadeli kredi esasına müstenid bulunmasını icab ettirmektedİT. Türkiye iktısadî cihetten süratle terakki etmektedir. Çok geçmeden vecibe ve taahhüdlerinin yükünü, zorluk cekmeksitin omuzlamağa 'mukteclrîrölaciiR~!fti. Bugün mesele inşaata ve makinelere aid kredi vermektedir. Şurası da hatırda tutulmalıdır ki bugün Türkiyeye uzatılacak yaıdım eli yarın orada emin bir piyasa bulacaktır.» iktısadî lıarekctler Durdurulması zarurî bir hareket Uzun zamandanberi memleket sana yicilerini olduğu kadar, İstanbul matbuatmı da meşgul eden bir mesele üzerine devlet, el koymuş bulunmaktadır. Mesele şudur: Bazı sanayi şubelerinde bir kü çülme, gerileme hastalığı görülüyor. Her ne sahada olursa olsun bizim rejimin hususiyetlerine uymıyan bu gerileme hare ketinin olduğu yerde durdurulması bir zaruret olarak kabul olunuyor. Evvelce bir vesile ile bu sütunlarda şu vazıyetten bahsetmiş, bu tersine gidişe alâkadar makamlann nazan dikkatini celbetmiştik. Büyük sanayi hareketleri içinde şüp hesiz ki, çok meşgul bulunan sanayi u mum müdürlüğünün ilk fırsatta bu mü him meseleyi ele alacağı muhakkak gö rülüyordu. Nitekım öyle oldu. Sanayi umum müdürü, bizzat yerinden bu par çalanma hareketinin sebeblerini tetkik ettı. Yeni yeni endüstri hamleleri yapılan Türkiyede, şu garib hareketin sebeblerini bulmak artık o kadar da güç birşey değil... Teşviki sanayi kanunu 5 beygirden aşağı kuvvet ve ondan az amele ile çalışan iş yerlerini muamele vergisınden muaf tutmuştur. Muamele vergisi vermiyen iş yerlerinin istihlâk vergisi de vermemeleri kanun iktızasmdandır. Sanayide öyle işler vardır ki, beş yüz beygirlik bir kuvvetle dönebileceği gibi beş beygirle de pekâlâ ayni iş yapılabilir. îşte bu cihetten istifade edebilen endüstride küçülme ve gerileme hareketi görülmüştür. Meselâ memleketin en büyük deri sanayii merkezi olan Kazlıçeşmede koca koca fabrikaların büyük bir meharet ve süratle ufaldıklarını gördük. İki üç duvar bir fabrikayı birkaç imalâthanecik haline sokuvermeğe kâfi geldi. Bu duvarlar yalnız bu vazifeyi görmekle kal madı. Türk hazinesinin gelirine, Türk sanayiinin ilerleyiş hamlesine karşı çekilmiş birer sed manzarası arzetmeğe baş ladı. Şimdi devletin eli, bu sedleri yık mağa doğru uzanmışür. Ingilterenin hava kuvveti PENCERESiNDEN büyük bir sür'atle artıyor Yankesiciler şahı KÖŞE Bütün otomobil fabrikaları, tayyare yapabilecek bir hale ifrağ edilmektedir; bunlar harb esnasında bir senede 20 bin tayyare yapabiieceklerdir rkadaşımız Kandemir, son Mısır şenlıklerini tasvir ederken Kahiredekı yankesiciler şahının da yapılan düğün ve umumî sevinc şerefine tebaasını dört gün çalışmaktan menettiğini yazıyordu. Bu, şüphe yok ki, halkı güldürmek için yapilmış bir nümayişti ve yankesiciler şahı unvanmı kullanan serserinin polis teşkılâtı gerçekten mütekâmil olan Mısırda gelişigüzel saltanat sürmiyeceği malumdur. Kurbanlık koyunlar geldi Kurban bayramı münasebetile şehrimize sürüler halinde kurbanlık koyunlar gelmeğe baslamıştır. Koyun fiatları bu sene oldukça pahalı ve alış veriş durgundur. Fakat arife gününe kadar fiatların biraz daha düşeceği ümid eeülmektedir. Italyanlar Alman askerleri gibi yürüyor İtalyan orriusu Alman yürüyüşile Mussolini'nin önünden geçerken Almanya ile İtalya dostluğu ve ittifakı ilerlettiler. Hitler Almanyası Musso lini'nin faşist selâmını kabul etmişti. Şimdi de, İtalyan ordusu yukarıdaki resim de görüldüğü üzere, Alman ordusunun rneşjıur «resmigeçid adımmı» kabul et miştir. Mussolini, Almanyadaki seyahati esnasında Alman ordusunun sert yü rüyüşünü çok beğenmiş ve bunu îtalyan ordusuna da kabul ettirmiştir; yalnız adına «geçid resmi adını» yerine «Romen yani Romalı adımı» demiştir. Almanla rın resmigeçidlerde kalçadan fırlattıkları gergin ve sert adımlarla yaptıkları yürü yüşü Fransızlar, kaz yürüyüşüne benze terek «kaz adımı» derler. Böylece ikî otoriter memleket selâm larını olduğu gibi yürüyüşlerini de birbirlerine benzettiler. c Fakat eski tarihte böyle teşekküller vardı. Irakta, Suriyede, Mısırda on binlerce serseri hükumet içinde hükumet kurmak yolunu bulmuslardı. îbnül'esîr, Mes'udî, Hafız, Amilî, Ebül'ferec gibi tarıhçılenn yazdıklanna göre orta çağm birkaç yüz yılı, bu serserilerin yaptıklan gülünc veya acıklı işlerle doludur. Gene muhtelif eserlerden anlaşılıyor ki Ayyar, Şatır, Sa'luk, Zevkal, Mühannes, Mahtaranî, Kâgani, Ava', Estıl, Mezidi ve saire isimlerile anılan bu zümre zümre serseriler mükemmel teşkiîât vücude geİngiliz tayyarelerinden bir filo tirmişlerdi. Devlet işlerine burunlarını soLondra 7 îngilterenin hava tesliha beyan edilmektedir. Daha şimdiden pek kacak kadar kuvvet kazanmışlardı. tmın resmî rakamların gösterdiği miktarı muazzam olan bu tayyare imalâtı harb Yankesiciliği, karmanyolacılığı, tavcıaşacağı söylenmektedir. Filvaki resmî bir esnasında otomobil fabrikalannın da der lığı san'at edınen Ayyar'ların sayısı yalmembadan öğrenildiğine göre antrenman hal bu işte kullanılması suretile birkaç nız Irak k.t'asmda Mes'udî söylüyor elyapmış olan pilotların adedi 8,000 e misline çıkarılacaktır. li binden artıktı. Bunlar Halife Müstein yaklaşmaktadır. îyi malumat almakta oOtomobil fabrikaları müstahdemini ile Halife Mu'tez arasında çıkan posl lan mehafil, bundan ihtiyat tayyareler yardımcı fabrikalarda takib edilen bir kavgası sırasında Müstein'e yardım ettikmiktarının pilot adedine tekabül etmesi münavebe sistemile yavaş yavaş tayyare lerinden dolayı yüz bularak Bağdadda lâzım gelmekte olduğu netıcesini çıkar imaline alıştmlmaktadırlar. Otomobil hâkim kesilmişlerdi, pazarlan ve çarşımaktadırlar. fabrikalarının icabında süratle tayyare ları haraca bağlamışlardı. Her hava filosu, muharebe esnasında fabrikası haline getirilebilmeleri maksa Şatırlar fisku fücur yolunda en ilerî düşecek tayyarelerin derhal yerine geçe dile tayyare imali için zarurî olan alet ve giden takımdı. Bütün islâm diyanna yabilecek muvazi teşekküllerle iki veya üç cihazların bu fabrikalarda depo edilmiş olduğu rivayet olunmaktadır. Bu suretle vılmışlaıdı. Sade bir peştemal sannırlarmisli olarak takviye edilmiştir. dı ve her ülkede başka bir ad alıp sanBilhassa makınistlerden ve alelâde sulh zamanında senede beş bin ve harb atlannı yürütürlerdi. Irakta Şatır, Horaaskerî efraddan mürekkeb olan ve «göl esnasında senevî yirmi bin tayyare imali sanda Serabdar, Fasta Sakure diye anıge filolar» denilen bu ihtiyat kuvvetlerde imkânı derpiş olunmaktadır. Iırlardı. Seyyah ibni Batute onlardan çalışanlar, muhtemel muhasamatın başlaîyi malumat almakta olan mehafil, bahsederken fettâk tabirini kullanıyor dığı anda tayyare zabiti oîabilecek su diğer hiçbir Avrupalı devletin bu hususki «eli yakışır» demektir. Bunlardan bir rette antrenman göreceklerdir. Pilotlar ta îngiltere ile rekabete girişemiyeceğini, takım, Horasanda küçük bir hükumetçik adedinin gene «gölge fabıikalar» denilen çünkü bu devletlerden hiç birinin teçnizabıle kurmuşlardı. fabrikalar tarafından vücude getirilmek tı bu derecede mükemmel bir otomobil Mühannesler açıklıkta, saçıklıkta orta te olan muazzam ihtiyat tayyareler mik sanayiine malik olmadığını ehemmiyetle F. G. malı kadınlardan da baskm çıkan kepatarile tedricî surette mütenasib kılacağı kaydetmektedirler. (a.a.) zelerdir. Bunlar yalnız kendi bedenlerini satmakla iktifa etmezlerdi, erkeklerle kadınlar arasında muhabbet komisyonculuğu da yaparlardı. Hicrî Uçüncü asırdan sonra Bağdadda, Şamda, Mısırda, EnIBaştaratt 1 tnct sahifedei dülüste on binlerce mühannes türemişti. nı iddiaya kalkışan üç beş kişiyi ye onEndülüslüler Slâv kölelerine de bu adı ların ortaya attıklan garazkâr rivayetleri veriyorlardı. tckzib etmiştir. Âya* intihabaja. Stoya Garib olan nokta, halifelerin ve emîr dinoviç hükumetinin, çok sağlam ve çok ismile hükumet süren hükümdarlann bu istikrarlı bir hükumet olduğunu göster teşekküllere kıymet ve hatta resmiyet miştir. Hükumet, kendisine karşı besle vermeleridir. Hicrî Beşinci asırdan sonra diği itimadı, hiçbir zaman, kaybetmemiş Bağdad, Kartaba, Kahire, Festat gibi olan memlekete güvenerek, iki buçuk sebüyük şehirlerde fısku fücur erbabına mer ne evvel başladığı millî kalkınma hare ci olmak üzere reisler tayin olunmuştu, ketine, daha büyük bir otorite ve daha büyük bir hamle ile devam edecektir. Hatta fuhşün bir san'at olduğu resmen kabul edilerek Mühanneslere, fahişelere, Fakat âyan seçiminin neticelerinde, Kavvad denilen köftehorlara vergileç daha manidar ve mühim bir vaziyet vartarhedilmekte idi. Hamamların duvarla» dır. Bu intihabat, Yugoslavyanın dokuz rına kadm resimleri yapmak, evlerin he? vilâyetinden yalnız üçünde yapılmıştır. yanmı fuhşe taalluk eden resimlerle süs* Bu üç vilâyetten ikisinin, harbden evvel lemek ayni devirlerde moda halindeydü. Avusturya Macaristana aid ve ahalisinin büyük ekseriyeti Hırvat olduğunu îşret de Şatırlar ve Ayyarlar gibi baU söylemek, neticenin ehemmiyetini teba dırıçıplakların fuhşü, hırsızlığı, rezaletj rüz ettirmeğe kâfidir. Hırvatların da M. meslek haline koyduklan günlerde alıpı Stoyadinoviç namzedlerine rey vermiş yürümüştü. Abdülmelik oğulları Abdü« olmalan, dost memleket hesabına çok şalâzizle Hişam'ın, yani iki Emevî halife» yanı memnuniyet bir hâdisedir. sinin kansı, Yezid adlı üçüncü bir haliîşsiz kalan Beyoğlundaki dans profefenin de anası olan Ümmi Hakîm, üç Maçek'in, bu iki Hırvat vilâyetinde sörleri aralarında bir toplantı yaparak litre şarab alan altın kulbu yeşil bir kael'an büyük bijı kuvvet ifade ettiği inkâr millî bir dans icad ederek, dans âleminedilemez. Lâkin, şurası da kabili inkâr İtfaiye, yangını söndürmeğe çalışıyor dehle keyif çatardı. Gene halifelerden de yeni bir canlılık yaratmaya karar verVelid de yazdığı bir siirde Ümmü Hakîdeğildir ki, Maçek, orada, mutlak bir Dün akşamüzeri, Galatada bir yangm min kadehine imrendiğini terennüm et * mislerdir. hâkimiyete sahib olmak vaziyetinden arolmuş, bir fabrika kısmen yanmıştır. Öğ mekten ve (öyle bir kadehle kana kana Dans profesörlerine göre, halk, vals, tık çıkmıştır. leden sonra Galatada Voyvoda caddesin içmek isterim) diye bağırmaktan gerî Bu neticenin, herhangi bir tazyik ese fokstrot, tango rumba gibi başlıca dans de Eskinazinin kola ve sabun fabrikakalmamıştı. ri olduğunu düşünmek kımsenin aklından lan öğrenmiş bulunduğundan, dans sa smda birdenbire çıkan yangın itfaiyeye geçemez. Zira, Stoyadinoviç hükumetin lonları talebe yüzü görmez hale gelmiş haber verilmiş, Beyoğlu itfaiye grupu Kendine Mısır yankesicilerinin şaKî den evvelki diktatörlük rejimlerinde, en lerdir. hâdise mahalline yetişmiş ve yangını sön admı veren serseri, işte o devirlere telmiK Dans profesörlerinin toplantısına işti dürmeğe baslamıştır. etmiş olsa gerek!.. şiddetli tazyikler bile, Hırvatları, kütle halinde Maçek lehine rey vermekten alı rak edenler mevcud danslan gözden geFabrikanın bulundugu han çok dar M. TURHAN TAN koyamamıştı. çirdikten sonra, millî bir dans yaratmaya bir sokakta olduğu için büyük merdiven H: Stoyadinoviç bu tazyik usullerini kul karar vermişlerdir. Bu münasebetle millî kurularak binanm üst katından Beşiktaş Belediyesinde Bayan Melihaya: içeriye Benim san'atkârlığını okuyucularıma lanmaktan içtinab etmiş, ıktidar mevkiine danslanmızla A\Tupa danslarını mezcet girilmiş, bu esnada infilâk etmek üzere tanıtmak istediğim zat Malatyalı Fahridir, gelir gelmez, Hırvatlara karşı huşunet ve mek fikri etrafında hararetli müzakereler bulunan iki büyük benzin fıçısı da müş istanbul Radyosunda terennüm etmekte< şiddet tatbik etmekten ibaret olan eski cereyan etmiş, neticede Zeybek ile Rum külâtla sokağa indirilmiştir. Söndürme di M. T. T. sistemi bir tarafa bırakmak suretile daha bayı birleştirmek suretile millî bir dans i?i, iki saat kadar sürmüştür. Müddeiu akıllı hareket etmiştir. O, her şeyden ev lanse etmeğe karar verilmiştir. mumilik tahkikata baslamıştır. Yangınm Bir Rum hayirperverinin veî, Hırvatlara, Yugoslavya denilen bu Şimdiye kadar danslarda bacaklarla neden çıktığı henüz anlaşılamam;ştır. Dün yardımı müşterek evde, kendi yuvalarında bu vücude, «şimi» de olduğu gibi, bazan da akşam mahallinde bir keşif yapılmış, lundukları kanaatini vermek istiyordu. fabrika sahibinin ifadesi alınmıştır. FabTopkapı Fıkaraperver müessesesi reancak omuzlara rol verildiği gözönünde Stoyadinoviç'in prensipi, Sırplara, Hır rikanın sigortalı olduğu tesbit edilmiştir. islığinden: tutularak, yeni dansta, bütün danslarda vatlara ve Slovenlere, tam bir müsavat Büvükadada Nizam caddesinde otu ihmal edilen başa da mühim bir rol vedairesinde muamele etmek olmuştur. Bu ran Bavan Vasüıki Sarıoğlu tarafından lum olduğu veçhile, Rumba esnasında siyasetin verdiği güzel semereyi, âyan in rilmesi takarrür etmiştir. Bu yüzden yeni çalgıcılar iki ellerile garib sesler çıkaran bir hafta evvel vefat eden zecvi Todotihabatının neticelerini okuyunca anlıyo millî dansa «başbaşa» adı verilmiştir. tahtadan mamul topuzlar sallamaktadır raki Sarıoğlunun istirahati ruhu için Çifter çifter oynanacak olan başbaşa ruz. lar. Başbaşa dansı esnasında bu topuzla fıkaranm ihtiyacma sarfolunmak üzere Topkapı Fıkaraperver müessesesine beş dansı Zeybek oyununun bütün incelik Yugoslavyanın siyasî vaziyeti vuzuh rm işini yerli saplı kabaklarımız tutacaklerini ve Rumbanın kıvrak ahengini ihti br.. Anadolunun birçok yerlerinde su tası yüz lira verilmiştir. Müessesemiz bu peyda etmiş ve Yugoslavya, M. Stoya hamiyetli vatandaşa teşekkürü borc d'noviç'in âkilâne ve bilgili idaresi altın va edecektir. vazifesini gören kabaklara ağız, burun, bilir ve gazetenizin delâletini rica ededa, bütün Yugoslav yurdseverlerinin teMusiki cihetine gelince: Musiki âle kaş, göz ilâve edilmek suretile insan kafa riz. menni ettikleri dahilî istikrara doğru minde ilk defa olarak şimdiye kadar hep sı şekli verileceğinden, dans esnasında süratle ilerlemekte bulunmuştur. tek başına çalınan zurna ile dümbelek gi insan kıyafetinde kabakların gürültüsü, bi aletler, rumbanın garb temposuna a dümbelekle zurnanın garb musikisine karışmasile eğlenceli bir hava yaratacağı uBelediye, Klodfarer caddesi 810 nuBir kurban derisi, sizın için değer yak uyduracaklardır. «Zurnadan peşrev muluyor. maralı apartımanm inşaatı hertürlü siz olabilir. Fakat bir araya topla çıkmaz» darbımeselinin ne dereceye kaDans profesörleri, başbaşa dansmın modern konforile ikmal olunmuştur, nan bu deriler üç millî kurum için dar doğru olduğu bu yeni dansm tatbibüyük bir rağbet kazanacağını ve derhal Geniş. sıhhî 6 ve 7 odalı daireler kiramühim bir yardımdır. Kurban de| rilerini Hava Kurumuna veriniz. kında anlaşılacaktır. Başbaşa dansının Avrupaya ve Amerikaya kadar yayıla lıktır. İsteklilerin ayni apartımana mü« racaatleri. diğer bir hususiyeti daha olacaktır. Ma cağını ümid ediyorlar. Stoyadinoviçin muvaffakiyeti Işsiz kalan dans profesörleri .. Galatada dün bir fabrika yandı Benzin dolu iki fıçı zorlukla kurtarılabildi Rumba ile zeybekten millî dans yapacaklar .. * Kiralık apartıman