2 Şubat 1938 CUMHURÎYET O IV F2 14, San'at Japonya Çinle iktısadî anlaşma yapacakmış! Hankov istikametinde harb devam ediyor. Milletler Cemiyeti, Japonyaya «Beyanı teessüf» eden bir teselli kararı kabul etti [Baştarafı 1 ind sah.ıfede\ li bir bombardımandan sonra Çin hatlarını yarmağa muvaffak olduklan beyan edilmektedir. Diğer taraftan söylendiğine göre, Hangfuchu kıt'alan iki kolorduya aynlmış ve kumandanlıklarına da merkez ordusu generallerinden Sungtung Hsuan ile Tsaofulin tayin edilmişlerdir. ve daima tatbik edilmesini istemenin daha muvafık olacağını kaydetmiştir. Hatib, bütün devletler değil, devletlerin büyük bir kısmı zecrî tedbirleri tat bik ettiği'takdirde bile müşterek emniyetin temin edilmis olacağını beyan etmiş ve 16 ncı maddenin bilhassa bir ihtar teşkil ettıshnı ve zecrî tedbirler ihtivarî olduğu takdirde işin mahiyetinin değişeceğini söylemiştir. Litvinof, netice olarak müstakbel tecavüzün müştereken yapılacağını, bina enalevh 16 ncı maddenin mütecavize karşı müşterek bir emniyet silâhı olarak ipka edilmesi lâzım geldiğini ilâve etmiştir. İran murahhası da cemiyet mukavelenamesinin zâfa düşürülmesi değil, takviye edilmesi lâzım geleceğini ve zecrî tedbirlerin mecburî mahiyetlerini kaybet memeleri icab ettiğini söylemiştir. Kolombiya murahhası Yepes de İran murahhasının fikirlerine benzer mütalealar dermeyan etmiştir. 5'li murahhası Mendeville, bu sabah zecrî tedbirlerin ihtiyarî olmasmı iste mekte yalnız kalmıştır. Belçika murahhası, mukavelenin me tinlerile siyasî hakikatler arasındaki tezadın artık devam edemiyeceğini beyan etmiştir. Müzakerelere öğleden sonra devam edilecektir. Mussolini manidar bir nutuk söyledi «Italya kendisini müdafaa etmeğe hazırdır» Roma 1 Faşist milis teskilâtınm 15 inci yıldönümü münasebetile Koli zeo'da askerî merasim yapılmış ve Mussolini bir nutuk söyliyerek ezcümle demiştir ki: « Dü^manlanmız gecid resimlerinin askerî bir zihnivetin rfadesi olduğunu iddia ediyorlar. Böyle olduğuna pek memnunuz ve bunun içindir ki geçid resmi yapıyoruz ve bunun mükemmel bir tarzda yapılmasına gayret ediyo ruz.» Mussolini bundan sonra demistir ki: < Lejionerler, îtalya herkesin menfaatine riayet eder ve sulh ve istikbalini herkese karşı müdafaa etmeğe hazırdır. Ne demek istediğimi anladımz mı?> Fasist lejionerler bir tek sesle: Evet, vermişlerdir. (3 a.) Alaturka sofuluğu ve alafranga züppeliği Yazan: PEYAMt SAFA Istanbul radyosunda alaturka musiki yayımı ciddî bir itinaya kavuştü. Evvel ce, oparlörden gelen bir sürü cırlak sesin Türk musikisini temsile yeltenmesinden şikâyet eden biz olduğumuz için bu farkı memnuniyetle karşılıyoruz. Gazetelerimizde de bu itinanm iyi akisleri var. O kadar iyi akisleri var ki, dün alaturka musikiye fazla hücum ettikleri için bıze o zavallıyı müdafaa ıhtiyacını veren arkadaşlar, birdenbire onun ezelî meftunları arasına geçiverdiler. Eski münakaşalarımızı ve alaturka musikiye aid eski müdafaalarımı hatırla mıyan okuyucularımızdan biri, geçende yazdığım bir makale üzerine, benim alaturka musiki düşmanı olduğuma hükmetmeğe kadar varmış. Hakikat şudur: Eski alaturka düşmanı arkadaşlar, bugün onun ezelî meftunları arasına girmek gayretindedirler ama ben hiçbir gün bu musikinin düşmanı olmadığım gibi, onu kalıbile ve an'anesile muhafaza etmek istiyen ortodoks müdafaacılar arasına da gırmedım. Musikiye dair bazı iptidaî teknik bilgileri olmıyanlar, bizim bu mevzuda yaptığımız münakaşalardan her zaman ters manalar çıkarmışlardır. Kültürsüz alafrangacı beni daima sofu bir alaturkacı olarak tanıdı; sofu alaturkacı da belki beni hâlâ züppe bir alafrangacı sanmıya devam ediyor. Hakikat ne biri, ne de ötekidir. Hatta ben, alaturkadan motif, alafrangadan teknik alarak ikisinı de telif etmeği düşünmüş olanlardan da değilim. Alaturka musikiye aid müdafaalanm bilgisiz ve haksız bazı fikirlere karşı idi. Bu yanlış fikirleri hulâsa edelim: 1. Alaturka, Arab harfleri gibi iptidaidir ve Arab harfleri gibi derhal atılmalıdır. Canlı bir musiki kıymetinden mahrumdur. 2. Alaturka Türk değildir. 3. Yalnız halk şarkılan Türktür ve yeni musikimizin esasmı teşkil edecek bir kıymet ifade eder. Alaturkanın Arab harflerile mukayese edilemiyeceğini, onun bugün radyoda adeta hiç engelsiz çalınması ispat etmiyorsa, ortada başka bir delil vardır: Afab harfi bir yazı şeklidır; alaturka mu siki ise bir şekilden ibaret değildir. Onu Chant gregorien tarzında geri bir musiki telâkki edenlere karşı da bir kaç büyük garb müzikoloğunun müsteşrıkının ve münekkidinin fikirlerini evvelce bir çok defalar yazdım. (Massignon, Vuiller moze, Boree ilâh...) Bu müellifler islâm ve Türk musikisinin garb musikisi tara fından iktıbas edilmeğe lâyık hususî ve orijinal kıymetleri olduğunu söylemekte müttefiktirler. bazı tesirler borclu olmaları, Türk olmalarına mâni değildir. Esasen Türk olduğunu kabul ettiğımız halk musikisi ayni makam sistemine dahildir. Aralanndaki fark dünyanın bütün halk ve kültür musikileri arasında da vardır. Yani fasıl musikisi, iptidaî halk musikisinin tekâmülünden baska birşey değildir. Fakat, Süleymaniye camii nasıl modern mimariyi temsil edemezse, alaturka musiki de bugünkü halile Türk cemiye tinin sesi olamaz. Askerî bir kıt'anm acem aşiran neşrevile yürüyemiyeceğini senelerce evvel yazan benim. Garb musikisinin vatana girmesine hiç bir gün aleyhtar olmadım. Fakat alaturka musikinin bilgisizlik yüzünden inkâr edilen canlı ve orijinal bazı kıymetlerinin ayak altında kalmamasına çalıştım. Yeni Türk bestekârı, bu kıymetleri tanımadan hakikî Türk eseri vücude getiremez. Bunun icin bir Türk konservatuarında, garb musikisi yanında, Türk musikisi de tedris edümelidir. Nitekim Edebiyat fakültesinde, garb edebiyatı yanında Halk ve Divan edebiyatı da öğretiliyor. Yoksa edebiyatımız tercüme bir edebiyattan ibaret kalırdı. Musikimizin bir tercüme musikisi halinde kalmasını istemiyoruz. Konservatuardan çıkan adam, Türk musikisi hakkında hiçbir şey bilmezse kendisini garb maymunu olmaktan nasıl kurtaracaktır? IHEM N ALIN A MIHIIMA Turizm ransızca İllustration gazetesinin son sayısında, Amerikadan Avrupaya gelen turistler hakkında dikkate değer malumat var: 1935 senesinde Avrupaya gelen Amerikalı seyyahlar, muhtelif Avrupa memleketlerinde vasatî şu kadar gün kalmışlardır: Almanyada 20,4 gün, İngiltere de 19,0, îrlandada 18,8, ltalyada 15,8, Macaristanda 13,3, İsveçte 13,3, Iskoçyada 12,2, Fransada 11,5, Nor veçte 11,5, Çekoslovakyada 11,5, Avusturyada 10,1, Felemenkte 8,8, Isviçrede 7,5, Danimarkada 6,5, Belçikada 4,4 gün. Başka bir hesab daha. 1935 1936 yıllarına aid vasatî ra kamlara göre, îngiltereye Amerikadan gelen 83,451 seyyah, İngilterede 19,0 gün oturmuslar ve 18,154,765 dolar bırakmıslar. Fransaya 72,351 seyyah gelmiş, bunlar Fransada 11,5 gün oturmuslar ve 9,550,525 dolar sarfetmişler. Almanyayı 47,262 seyyah ziyaret etmiş, bunlar Almanyada 20,4 gün kalarak 11,039,460 dolar harcamışlar. îtalyaya gelen seyyahlann sayısı 32,297 dir; bunlar 15,8 gün kalmışlar ve 5,842,855 dolar bırakmışlar. îsviçreye 29,827 seyyah uğramış, 7,5 gün oturmuş ve 2,561,399 dolar sarfetmiştir... Fransız gazetesi bu rakamlan sırala dıktan sonra, Fransaya daha fazla seyyah celbi için çalışılmasmı istemektedir. Bizim memlekete gelen Amerikalı seyyahların, İstanbulda nekadar kaldıkları malumdur. Vapur, herhangi bir se beble geç kalmışsa birkaç saat, zamanında gelmişse 24 saat. Azamî iki gün. Bıraktıkları para ise, vapurlannda kaldıklanna göre, fazla birşey olamasa gerek. Bu şekilde Istanbula, daha doğrusu, Istanbul limanına gelmelerile gitmeleri bir olan Amerikalı seyyahların, gittikçe sayısı da azalmaktadır. Meselâ Almanların meşhur Hapagı tarafından bu sene için tahrik edilen seyyah vapurlarından Istanbula uğrıyanı pek azdır. 30 kadar seyahat içinde, yalnız 4 tanesinde Istanbul vardır. Gerçi, turist getiren diğer seyrisefain kumpanyaları da varsa da, herhalde bizim Amerika seyyahlanndan ve umumiyetle turizmden istifademiz Fransız gazetesinden aldığımız rakamlarla kıyas bile edilemez. Bu vaziyet karşısında tstanbulun îmarı ve Marmara havzasının bir turizm merkezi haline getirilmesi için yapılan teşebbüslerin, yurdumuz için nekadar faydah olacağını tekrara lüzum görmü yoruz. Turizm artık, her memleket için, mühim bir varidat kaynağı olmuştur. Yazımızı Fransız gazetesi gibi bitirelim: Turizm, yapılan masraflan öder. Japonya, milli Çin hükumetini tanımıyor Tokyo 1 Mümessiller meclisinde sorulan bir suale cevab veren M. Hırota, Japon hükumetinin millî .Çin hükumetini asla hesaba katmamakta olduğunu ve ecnebilerin mezkür hükumete ikrazlarda bulunmaları veya silâh vermeleri takdi rinde Japonyanın bu kabil muamelelerı asla tanımıyacağını beyan etmiştir. Tokyoda tevkif edilen komünistler Zonguldakta bavram Atatürk tarih günü kutlulandı Zonguldak 1 Atatürkün iradelerile Bolu savlavı Cevad Gürer tarafından ulusal tarihimizin ana hatları üzerine ilk konferansm verildiği mutlu günün 7 nci yıldönümü Atatürk tarih günü 0larak her yıl olduğu gibi Halkevimizde törenle kutlulanmıştır. Zonguldaklılar Büyük Önderin eşsiz iltifatlarına mazhariyetlerinin yüksek hatırasını anmak için Halkevinde toplanmıslardır. Hal kevi dil. tarih ve edebivat komitesinden Hilmi Uluğ. Türk tarih tezini ve Halkevi adına katıldığı Tarih kurultayı intihablarını anlattıktan sonra Bavan Afetin Kurultayda söylediği tezi okumuştur. Bir saat süren bu söylev çok alkıs lanmıştır. Bu münasebetle Atatürke halkın saygıları sunulmuştur. Bugün bütün okullarda öğretmenler derslerde öğrenicilere ulusal tarihimiz hakkında aydınlatıcı söylevler vermişlerdir. (a.a.) Tokyo 1 Ekserisi üniversite profesörü olmak üzere komünist olduklan iddia edilen on beşi mütecaviz eşhas bu sabah zabıta tarafından yapılan bir baskın neticesinde tevkif edilmiştir. Çin meselesi üzerinde anlaşma Cenevre 1 (Hususî) Çin meselesi hakkında Çin, İngiltere, Fransa, ve Rusya murahhaslan arasmda bir anlaşma hasıl olmuştur. Bu anlaşma Konseyin yarınki toplantısında müzakere edilecektir. Salâhiyettar mehafilden alman haberŞanghay'dan geri alınacak lere göre Konseyin tasvibine arzedilecek Amerikan ve tngiliz askerleri olan takrir plâtonik mahiyette olup JaVaşington 1 Bahriye dairesinin ponyaya teessüflerini bildirerek, devletbildirdiğine göre, geçen ağustosta San leri Uzakşark ihtilâfmın âdil bir şekilde Diego'dan takviye kıt'ası olarak Şanghalli için müzakerelere davet etmektedir. hay'a giden 1500 bahriye silâhendazı Milletler Cemiyetinin tslahına Honolulu'ya nakledilecektir. Şanghay'da dair müzakereler daha fazla kalmalanna lüzum görülmi Cenevre 1 Cemiyet mukavelena yen bu efrad, 18 şubatta hareket edecekmesinin tadili hakkında yapılan müzake tir. Şanghay'da 1927 denberi orada bureler esnasında birkaç hatib söz almıştır. lunan 60 subay ve 1000 erden mürek Litvinof, paktın 16 ncı maddesinin keb alay kalacaktır. Milletler Cemiyetinin başlıca icraat vaŞanghay 1 Geçen ağustosta Hongsıtasmı teşkil ettiğini ve mecburî taahhüdkong'dan süratle çağırılan îngiliz taburu lerin ilgasmın cemiyete aza olanlarla olmıyanlar arasında bir fark bırakmıyaca bugün Sudana gitmek üzere beynelmilel imtiyaz mıntakasından aynlmış,hr. ğını söylemiştir. Bu tabur, imtiyaz mıntakasının Japon Hatib, Cemiyet azasından olup da tamamile bitaraf kalmak istiyen devletlerin işgali altında bulunan kısmından geçen bu tarzı hareketinı tenkid ederek demiş ilk Avrupa kuvvetidir. Şanghaydaki îngiliz garnizonuna mensub olan bu tabutir ki: «Bitaraflıklarının zâman altına alın run yerine başka bir kıt'a gönderilmiye masını mı istiyorlar? Bu bitaraflık ihlâl cektir. Çinlilerin bir tehdidi edildiği takdirde ne gibi bir vaziyet karŞanghay 1 Japonlar, gizli bir Çin şısmda kalınır?» Litvinof, 16 ncı maddenin her zaman teşkilâtının Şanghay'daki Japon konso tatbik edilemediğini ve tatbik edildiği losuna bir tehdid mektubu göndererek zaman da bunun lâyıküe yaoılamadığını konsolusun parça parça edileceğini ve itiraf etmiş ve zecrî tedbirlerin kaldınl dığer bazı mühim Japon şahsiyetlerinin masmı istemekten i«e bunların tamamile de öldürüleceklerini bildirmiştir. İ Seyvah ceibi işte bövle olur! Prag 1 Resmî istatistiklere göre, Çekoslovakyada turizm hareketi art maktadır. 1937 de memlekete 1936 dan yüzde 11 ve 1935 ten yüzde 25 fazlasile 21,400,000 yabancı gelmiştir. Kaymakamlar arasında Ankara 1 (Telefonla) Bazı kaymakamlar arasmda tayin ve nakiller ya pıldı. Yüksek Tasdika iktiran eden listeyi bildiriyorum: Münhal Terme kaymakamlığma Bingöl kaymakamı Necati, Boğazlıyana Ankara maiyet memuru Hulusi, Eğile Islahiye kaymakamı Vahib, İmroza Kadıköy kaymakamı İhsan, Kadıköye Aksaray kaymakamı Cenab. Finikeye Vakfıkebir kaymakamı Zeki, Nazimiyeye Bisni kaymakamı Nesib, Şarkikara ağaca Zare kaymakamı Bedii, Bünyana Ankara Delice nahiyesi müdürü Kâzım, Sürmeneye Trabzon maiyet memuru Said, Ezineye Kırklareli maiyet me muru Tevfik, Sivriceye Keban kaymakamı Vasfi, Çiçekdağına Gülün kay makamı Fahri, Vakfıkebire Koyulhi sar kaymakamı Hüseyin, Sarayköye mahallî idareler umum müdürlüğünde hukuk mezunlarından Mehmed Ali, Pazara Eskicihanbeyli kaymakamı Rasim tavin edildiler. Bilmezse bu endişe meydandadır, fakat bilirse nasıl kurtaracak? tkinci ve daha büyük bir mesele de budur. Fakat biz Türk bestekârını bu ikinci mesele ile başbaşa bırakmıya, sıkıcı münakaşalanmızla onun rahatını bozmamağa ve salâhiyetimizi aşmamaya mecburuz. Türk bestekân, halk türkülerinden motifler mi alır? İki musikiyi telif mi eder? Türk musikisinin bazı canlı kıymetlerini garb musikisine nasıl kazandmr? Yaratmayı düşüneceği tem ve kalıp nedir? ilâh... gibi doğrudan doğruya san'atkârla işi arasındaki davalar bizim bileceğimiz şeyler değildir. Büvük bir san'al eserinin topumuza birden kabul ettireceği (imposer edeceği) kanunlarla bütün nazarî münakaşalara nıhayet vereceğine inanıyoruz. Velhasıl, fikirlerimizin eksik ve kaba olmasından, bunun için de gene yanlış anlaşılmasından endişe ettiğimiz hulâsası şudur: Garb musikisi çerçevesi içine girmeğe mecburuz. Fakat Türk musikisinin de yalnız tarihî değil, modern ve canlı bazı kıymetleri vardır. Yarınm Türk bestekân eserlerinde bu kıymetlerden istifade etmesini de bilecektir. Esasen musikimizin hem garblı, hem de Türk olabilmesinin ilk şartı budur. Ve bunun icin yarının bestekân her iki musikiyi enikonu taAçık muhabere Alaturka musikinin Türk olup olma nımak mecburiyetindedir: Alaturka soB. Selim Soley'e: O kelimenin her iki dığına c;elince, Süleymaniye camii neka fuluğundan ve alafranga züppeliğinden şeklinin de türkçe olduğu ispat edildar Türkse Itrinin bir bestesi de 0 kurtulmanm da başka yolunu göremiyomiştir. Beynelmilel imlâsma daha uy kadar Türktür. Bu eserlerin islâm ve sagun olduğu için, yazımda, 0 tarzda yaray tesirlerile meydana gelmiş olmalan, ruz. zılmıştır. yahud Arab mimarisile Arab musikisine PEYAM1 SAFA Rumen kabinesi Beş sefarette daha değişiklik^r yapacak Bükreş 1 Romanya Hariciyesinde ki değisiklikler. yalnız Moskova elçisi nin geri cağırılmasına inhisar etmiye cektir. Brüksel, Berlin. Varşova ve Sofya elciliklerinde de değismeler vapıl masına intizar olunmaktadır. Yahudi ırkına mensub bütün ticaret ataşeleri geri çağırılmıstır. (a.a.) Filistinde harekât Dün Djenine'de şiddetli musademeler oldu Eski dostluğun tekrar ihyası M. Delbos'nun Ankara ziyaretine hususî bir ehemmivet verilmektedir Ankara 1 (Tele fonla) Fransız Hariciye Nazırı Delbos'nun mart ayı başlangıcında memleketimizi ziyaret etmesi evvelce de yazıldığı üzere mukarrer bu lunmaktadır. An cak ziyaret tarihi henüz kat'î şekilde tesbit edilmis değilM. Delbos dir. Bu tarihin, Cenevrede bulunan Haricij'e Vekilimizle Fransız Haricive Nazırı arasında bugünlerde tesbit edile ceği anlasılıyor. Hatav isindeki son safhanm noktai nazarımız dahü'nde halünden sonra vaki olacak bu ziyarete iki memleket arasındaki kadim dostluğun tekrar inkişaf noktasmdan hususî bir ehemmiyet atfedilmektedir. Tayyare kupası maçlarının Hava Kurumuna Bir meslekdaşın vefatı Pek e^i gazetecilerden Polikritos'un bıraktıği hasılat vefatı teessürle haber alınmıştır. CenaAnkara 1 935 te başlıyan ve bazı engeller yüzünden bu sene, Beşiktaş kulübünün birinciliğile neticelenen «Tay yare kupası» maçları Türk Hava kurumuna 3,936 lira 33 kuruş safî gelir temin etmiştir. Türk Hava kurumu, bu maçı tertib eden Türk Spor kurumuna, maçlara iştirak eden değerli kulüblere ve turnuvanın birincisine aynca kıymetli bir kupa vererek bu müsabakaya yakından alâka gösteren «Cumhuriyet» gazetesine yürekten teşekkür eder. (a.a.) zesi bugün sabahleyin Beyoğlunda Halebli sokağındaki evinden kaldırılarak saat on birde Şişlideki Rum mezarlığına defnedilecektir. Anasıl Serezli olan Polikritos mem leketinde ve Atinada tahsil ettikten sonra yarım asra yakın bir zaman önce İstanbula gelmiş ve burada rumca ve türkçe gazetelerde çalışarak mesleğinde muktedir bir muharrir sıfatile tema yüz etmişti. Polikritos nihayet hep mücadeleden ibaret telâkki ettiği hayata veda ederek son yıllarının zorluklarla dolu sürüncemesinden kurtulmuştur. Her halde kendisinin meslekte bıraktıği hatıra, karakter sahibi ve doğru bildiği fikirleri için uğraşıcı bir gazeteci olduğudur. Kudüs 1 Bugün, Djenine mmtakasında Arablarla vukua gelen bir müsademe esnasında iki îngiliz askeri ölmüş ve ikisi de yaralanmıştır. Arablar, ağır zayiata uğramışlardır. Kudüs 1 Djenine mıntakasında İngiliz askerlerile tedhişçiler arasmda Prens Pol Rumen Hariciye şiddetli bir musademe olmuştur. Asi NazıriJe görüştü ler. tayyarelerin de müzaheretile as Belgrad 1 Naib Prens Pol buççün kerî lutaat tarafından takib edilmekteRomanya Haricive Nazın Micesco'yu dirler. kabul etmis ve öğle yemeğine alıkoymuşAfısır meb'uslarının müracaati tur. Yemekte Yuçoslavya Başvekili ve Ankara 1 Vuku buian dinlomatık Kahire 1 Bütün partilere mensub müzakereler neticesinde Türkive ve Hariciye Nazırı Stoyadinoviç de hazır elliden fazla parlamento azası İngiltere Sovvet Cumhuriyetleri İttihadı hüku bulunmustur. büyük elçisine bir muhtıra vermişler metleri tarafından aşağıdaki karar alındir. KISA HABERLER mıstır: Muhtırada Arablann Filistindeki hakBu sene mart otuz birinden itibaren * BELGRAD 1 Avusturya ile YugosTürkiyenin Odesa. Bakü. Erivan ve Le larına riayet edilmesi istenmekte ve a lavya arasında ekonomık müzakerelere 4 nmgrad'daki konsolosluklarile Sovyet lınan şiddet tedbirleri protesto olun şubatta Viyanada başlanacaktır. Yugos alvya, bu gorüşmeler esnasında, Avusturya Sisyalist Cumhurivetleri Ittihadmm İz maktadır. (a.a.) mir ve Karstaki kon^oloslukları kanatı Devlet Demiryolları varidatı kontenjanlarından daha iyi bir surette istifade temin etmek istiyecektir. lacak ve her bir devletin diser taraf * PRAG 1 Başvekil M. Hodza'nın altartıyor memaiikmde yalnız birer konsolosluğu mışmcı yıldönümü münasebetile içeriden Ankara 1 (Telefonla) Devlet De ve dışarıdan tebrik ve dostluk telgrafları vani Türkivenin Batum ve Sovvetlerin İstanbuldaki konsolosluklan ipka edile miryolları varidatının gittikçe artmak gelmektedir. * BITDAPEŞTE 1 Budapeşte gazeteleri, ta olduğu görülmektedir. Bunda, mu cektir. vaffakiyetle tatbik olunan tenzilâtlı se KraJ Zogo'nun Kontes Jeraldln'le nişan lanması hakkında tefsiratta bulunuyorlar. Fransız meb'uslaritvn ferlerin halka kolaylıkla temin ettiği se Evlenme merasimi rnartta yapılacaktır. yahat imkânlarınm mühim tesiri oldutahsisatı atırıldı * BELGRAD 1 İçtimai Muavenet NaParis 1 (Hususî) Meb'usan meclisi ğu tesbit edilmiştir. Artış, hemen bütün zırı Tzvetkovitch, Cenevreye gitmek üzere dün Belgraddan ayrılmıştır. bugünkü toplantısında meb'usların se kısımlar üzerinded'r. Nazır Yugoslavya namına beynelmilel iş nelik tahsisatmı 60 bin franktan 82 bin burosunun mesaisine iştirak edecektir. beş yüz franga çıkarmayı 161 reye karşı * ANKARA 1 Elâzığ Nafıa mudürü 383 reyle kabul etmiştir. Paris 1 (Hususî) Paris borsasımn Behçet Nafıa müfettlşliğine, Tekirdağ Nafıa müdürü Adll Elâzığ Nafıa müdürlüğüne Alman sefirinin protestosu bugünkü kapanıs fiatları şunlardır: tayin olundular. Londra 152,62 1/2. Nevyork 30,42, Ber * ANKARA 1 Görülen lüzum üzerine Berlin 1 Almanyanın Paristeki lin 1230, Brüksel 515.37 1/2, Amsterdam Ayvacık kaymakamı Kemal Vekâlet emrlne büyük elçiliği, Pariste nasyonal sosya 1701.50. Roma 160.15, Lizbon 138,75, Ce alındı. Ijzm aleyhinde acılan sergi münasebetile nevre 706,87 1/2, kurşun 15.17 6, bakır * ANKARA 1 Tarsus MüddeiumumlI'ransız hükumeti nezdinde protestoda 43 3/4 44 1/4, kalay İ80 12.6. altın 139,7 liğine eski Tarsus Müddeiumumisi Basrl, Tarsus sorgu hâkim vekllliğme de eski Kılunmuştur. gümüş 20,3,16, çinko 14,13,1 1/2. sorgu hâkim vekıli Kâmil tayin edildiler. Rusyadakî 4 konsolos c J Gediz ve Menderes nehirleri taştı îzmir 1 (Hususî muhabirimizden) İhtiyar meslektaşımız bari ebediye Dün gece başlıyan ve bugün devam eden tin sinesinde huzur bulmuş olsun. yagmurdan Gediz ve Mendres nehirleri taştı. Manisa, Menemen ovalan sular alÇekoslovakyada Alman tmdadır. Kasabanın Irlamaz çayı Kasa PARİS BORSASI ba Çobanisa arasındaki demiryolu köprüsünü bazmuş, imdad rrenleli çıkarıl mıştır. Ovada sular çok yüksektir. Bağlar tamamen sulara gömülmüştür. Seller tren köprülerinin üzerinden aşmaktadır. Atinadan sürülen liderler Yağmur devam sdiyor. Tehlikenin bü Atina 1 (Hususî) Hükumet tarafından feshedilen eski parti liderlerine yümesinden korkuluyor. Nüfusça zayiat karsı alman tedbirlerden olmak üzere belli değildir. mefsuh Millî ahali partisi lideri Çan Teîsviçre ticaret heyeti odokis 4 ağustos 1936 danberi ikamet etAnkarada mekte olduğu Korfu adasından başka bir mahalle sürülmüştür. Ankara 1 (Telefonla) İsviçre tica Buçün hükumet tarafından neşredi ret heyeti bugün şehrimize geldi. Ha len bir tebliğde şimdiye kadar sürgün riciye ve Iktısad Vekâleti mümessilleri edilenlerin 16 kişi bulunduğu ve Yunatarafından karşılandı. Yeni bir ticaret nistanın her tarafmda tam bir intizam ve sükun sürmekte olduğu bildirilmek anlaşması yapılmak üzere ilk temaslara başlanmıştır. tedir Çek düşmanlığı Prag 1 Bohemyada Stecken'de bir cmüzayede düellosu» yapılmaktadır. Çekleri Sudete memleketini <Çekleş tirmekle> itham eden Almanlar millettaşlanna aid hiçbir binanm Çeklerin eline geçmesine müsaade etmemeğe karar vermişlerdir. Üç gündenberi müzayedeye çıkarılan 80 bin koron değerinde küçük bir çiftliğin kıymeti 180 bin korona kadar çıkmıştır. Heimlein partisinin resmî orgam olan Zeit gazetesinin başmuharriri ile bü yük bir Çek şirketinin mümessili ''•Tmadan çiftliğin kıymetini arttırm adırlar. Almanlar Beneş ve Hodza'ya tel graflar göndererek bu işe müdahale etmelerini istemişlerdir. i