CUMHURlYET 16 İkincikânun 1938 Ağrı «Ararat» dağı Yazan; AL1 RlZA SEYFt Türklerin (Ağn), Ermenilcrin ve Avrupalıların Ararat dedikleri büyük dağ insanların din tarihinde binlerce yıllardanberi kutsal bir abide olarak durmuştur. Hıristiyanlar, kötülükle dolmuş dünyayı Tanrının sulara boğması üzerine yanmdaki iyi adamlarla, acele yaptığı bir gemiye binerek kurtulan (Nuh) yala vacın gemisi sular çekilince bu dağm tepesine oturmuştur diye inanırlar; göklere yükselmiş bu kaya ve toprak parçasınm eteklerinde oturmuş ve oturan milletler bu muhteşem yığının heybeti, yüce tepeleri karşısmda türlü türlü duygular duyup türlü inanlar taşımışlardır. Hatta Nuh yalavacm gemisinin parçalan hâlâ bu dağm tepesindedir diyenler ve buna inananlar bile vardır. (Ağrı) dağ: dört yüz yıldan fazla bir vakittenberi Osmanlı împaratorluğu toprakları içinde olduğu halde biz şimdiye kadar bu dağ üzerine yazılmış bilgilere, yahud araştırmalara raslamadık; Impa ratorluğun şimali garbî ucüna düşen «Ağrı», coğrafî durumu yüzünden de gözden ve sözden uzak kalmıştır. Ancak, İstanbulun ortasından şahane karlı tepeleri seçilen Uludağ (Keşiş dağı) üzerine bile Evliya Çelebiden başka yazı yaz mağı kim düşünmüştür ki... 1840 tarihine kadar (Ağrı dağı) nın göklere baş kaldırmış kayahklarile tac lanmış büyük uçurumun ağzına yakın iki yüz evli bir köy vardı ve bu köyün adı «Agarri» yahud «Agurri» diye telâffuz olunuyordu. İngiliz seyyahı James Bryce'in bu adı «Aghurri» şeklinde yazdığını görüyoruz. Dağa hayvanlannı otlat mak için çıkan göçebe yerlileri dışanda : bırakırsak, o tarihte dağda temelli otu ran insanlar yalnız bu köy halkıydı. Köyün üzerinde de sekiz yüz yıl önce yapıldığı söylenilen St. Jacob manastırile oradaki birkaç papaz bulunuyordu. Işte ' biz Ağn Dağı adının dağdaki bu çok e$ki «Agarn» köyü adından alınmış, olmasına inanıyoruz. berin kendi elile dıkmiş olduğu asma, Nuh teknesinin yeşillenmiş tahtası (!) olan bınlerc yıllık söğüd ve profesör Parrot'un tatlı günle geçırmiş olduğu küçük manastır, gürültülü dünyadan bu sessiz köşeye çekıimış olan birkaç'ihtiyar papaz art;k geri gelmemek üzere gıtmışlerdir.» Ağrı dağı başlıca iki tepeye ayrılmıştır. Bunlardan bırıne «Büyük Ararat», ötekine de «Küçük Ararat» derler. Ana dağ şimali garbiden cenubu şarkiye doğru uzanan kat'ı nakio şeklinde bir yığın teşkıl eder. Bu yığının boyu 25, genişliği 12 mil kadardır. «Küçük Ağrı» yahud «Küçük Ararat» güzel bir mahrut biçi mindedır, yamacları düz, muntazamdır. Büyük Ararat ise kocaman, geniş omuzlu bir yığındır; bir mahrut veya ehramdan ziyade yanlarından takviye sedleri yükseltilmiş kubbeyi andırır. Gövdesinden de kayahk, sarp yamaçlar ilerlemiştir. «Büyük Ağn» erimez karlarla tac lanmış başı ile deniz yüzünden 17212 kadem (5252 metro kadar) yükselir ki bu Asyanın batı köşesinin en yüksek yeridir. Ağrı dağının coğrafî mevkii 32 derece, 42 dakika şimalî arz, 44 derece, 35 dakika şarkî tul olarak hesab edilmiştir. Bu mmtakayı teşkil eden yayla deniz yüzünden zaten 700.0 kadem yüksek olup onun üstünde de 10,000 kadem Ağrının kendısi yükselmiştir. Ağrı dağının buz larla ışıldıyan tepesinin uzak Hazer denizinde dolaşan gemiciler tarafından bile görüldüğd söylenmektedir. Yenicami civarında Norveç gemisine yapılacak istimlâk konulan ihtîyatî haciz Lâyiha, Millet Meclisi ruznamesine alındı Ankara 15 (Telefonla) Istanbul Tramvay şirketinden alman paraların İstanbul şehri imarına tahsisine daır kanun lâyihasına bağlı iki haritada Eminönü meydanınm açılması için is timlâk yapılacak yerler tetkik edilmiş bulunuyor. Bu haritalara göre, Yenicamiin önünde tramvay yolunu takiben dönemece kadar olan sa* taraf, bunun karşısmda tramvav caddesini Saray burnu caddesinden avıran ada, Yeni camiin Bahkoazarı istikametinde olan ön kısmmdaki binalar ve bunun karsısında bu v.olla Halic sahili arasmdaki kısımlar, Balıkpazarı istikametinde is timlâk edilİD acılacaktır. Haritalarda (A) kısımlar'ndan sonra istimlâk edilecek sahalar da gösteril miştir. Lâviha, Bütce Encümeninden de çıktığından ruznameve alındı. Meclisin pazartesi toplantısmda müstacelen pörü süleceği anlasılıvor. Bütçe Eacümeni 'kinci maddevi lâvihadan cıkarmış, Nafıa Vekâletinin istimlâk isîerini kontrol edece^ine dair olan ürüncü maddenin müzakeresi sırasında bunun idarî bir kontroldan ibaret olacaŞı ve işlere nasıl baslanaca&ı ile. ne volda devam edileceŞinin Nafıa Vekâletince gösterilmek suretile yaüilacağı. voksa maksa dın istimlâk işlerinin 2497 sayılı ka nundaki usul ve şartlarmı değiştirmek olmadığı neticesine varmıştır. Bütce Encümeni. sarfedilecek para lann kayıd suretine aid maddeyi de maksadı daha iyi i^ade etmek üzere yeniden yazmıstır. Bu istimlâk işlerine tahsis edilecek olan 1.700.000 liramn bir milvon 312 bin 500 lirası Cumhurivet Merkez Bankasmda hususî bir hesabdadır. Bakivesi de sirketten peyderpey tahsil edilmektedir. tarafı 1 incî sahifede) yoluna devamına müsaade edilmesini istemişti. Diğer taraftan mezkur vapurdakr tüccardan Kamhiye aid hamule sigortalı olduğundan La Konkord ve İstanbul umum sigorta şirketleri de Yekta vapuru sahibi ile beraber Adliyeye müra caat etmişlerdir. Dün ikinci ticaret mahkemesinde bu hâdisenin muhakemesi yapılmıştır. Mahkemede, Norveç vapurunu avu kat Platon, Yekta vapurunu avukat Adato, sigorta şirketlerini de avukat Jak Gatem temsil ediyorlardı. Norveç vapuru süvarisi mahkemeye gelmemişti. Her üç vekil, vekâletname lerini ibraz ettikten sonra, reis, Norveç vapuru vekiline söz verdi: Vekil, bazı beynelmilel deniz ticaret kanunlarına temas ettikten sonra dedi ki: « Tedbiri ihtiyatî kararı usul ve kanuna mugayirdir. Kazayı müteakıb her iki taraf yaptıkları görüşme neticesinde hâdiseyi intihab edilecek bir hakeme bırakmağı münasib görmüşlerdir. Bu su retle tesbit edilecek teminatı müekkilim Londrada vermeği kabul etmiştir. Biz kazayı müteakıb Köstencede teminat ta lebile karşılaşmadîk. Binaenaleyh mahkemenizce de böyle bir karar ittihazına mahal yoktur. Esasen kazanın şekli hususunda bir esbabı sübutiye de mevcud değildir. Binaenaleyh tedbiri ihtiyatî kararının refedilerek geminin yoluna devamı hu susunda müsaadenizi rica ederim. Bu rada her kaldığımız saat, bizim ticarî taahhüdlerimizin ifasını imkânsız bir halc getirmektedir. Bu da bizim için büyük bir zarar ve ziyanı intac edebilir.» Bunu müteakıb söz alan Yekta vapuru vekili: « Elde esbabı sübutiye olmadığını söylediler. Halbuki elde Köstence kon soloshanemiz tarafından gönderilen bir telgraf vardır. Böyle ecnebi memleket lerde konsolos esbabı sübutiyeyi imza edebilecek yegâne şahsiyettir. Telgrafta, Norveç gemisinin hatası yüzünden Yektanın battığı yazılmaktadır, bunun kâfi bir delil olması icab eder. Vapur battıktan sonra Romanyada muamele yapılamamıştır. Çünkü gemi sahibi gemisinin battığmı haber alır almaz Romanyaya cebinde ancak 25 lira para ile hareket etmiştir. Bu para ile Romanyada nasıl muamele tamik ettirilir? Norveç vapuru süvarisi burada gazetecilere: «Biz on beş bin ingiliz lirası teminat verdik. Nasıl gemimizi tevkif ediyorlar» diye beyanat vermiştir. Hangi teminat? Filvaki kazayı müteakıb Nor veç gemisinin süvarisi Yekta vapuru süvarisine «sana on bin liralık bir teminat verelim. Bu işi aramızda halledelim» demiş. Fakat ertesi günü teminatı verme den Köstenceden hareket etmiştir.» Bundan sonra söz alan sigorta şirketleri vekili, Yekta vapuru sigortasız ol duğunu, fakat içindeki hamule yalnız Kamhi isminde bir şahsa aid olup Istanbul umum ve La Konkord sigorta şir ketlerine sigorta edildiğini ve bu hâdisenin 383 üncü maddeye istinaden bir cürüm teşkil ettiğini ve hatta beşinci şubenin kanunî takibata bile başlamış, olduğunu söylemiştir. Her iki vekil mezkur maddeye uygun olarak Norveç vapuru hakkında ihtiyatî tedbirin teminat verinciye kadar deva mmı istemişlerdir. Bunu müteakıb heyeti hâkime, verilen istidalan ve Norveç vapurunun acentası tarafından ivöstencede tanzim edilen tahkimatnameyi tetkik etmek üzere mu hakemeyi pazartesi gününe bırakmıştır. Fransadaki siyasî buhran M. Bonnet yeni kabineyi teşkil etmek için çalışıyor Fransız meclisinin en ihtiyar azası Sales afdış nutkunu okuyor IBaştarafı 1 inct sahıjedei tir. Bu fiata göre evvelki akşam bir In • * nun bugün yapacağı toplantıdan sonra giliz lirası karşılığı 152,37 frank iken Cumhurreisine bildireceğim. Şimdi doğ dün 150,87 franktır ve bir îngiliz lirasına ruca radikal sosyalist grupu içtimaına gi nazaran iki puvanlık bir yükselme var * diyorum. dır. Grup toplantısmda Ağrı dağı, Ondokuzuncu asnn başın da üç imparMorluğun birleştiği bir köşe taşı mahiyetini de almış olduğundan, Kafkas dağlarını atlayıp geçmeğe alış mış, gözlerini Anadolu yaylasına, Pin çab, Send ovalarına çevirmiş olan Ruslar bu dağı tanımak isteğini de duymuşlardır. Böylece Ağrı dağı tepesine ilmî bir düşünce ile ilk çıkış 1829 yılında olmuştur. Çıkan zat ise aslen Alman ve IBaştaratı 1 inci sahi}ede\ (Dorpat) Üniversitesi profesörlerinden doktor Frederick Parrot'du. Profesör bir çelenk koymuştur. Agarn köyü ne oldu? Salâhiyettar mehafilde temin edildiAğn dağına adını verdiğine inandığı iki başansız teşebbüsten sonra üçüncü teğine göre, M. Stoyadinoviç'in Berlin zimız Agarri köyünün tarihi, bu dağdan şebbüste üç Ermeni, iki Rus askerile dayareti münasebetile Almanya ile Yugossöz açılınca herhalde bir parça olsun or ğın tepesine çıkabilmişti. lavya arasında herhangi yeni siyasî veya Dağa ikinci çıkış 1834 yılında Spasstaya konulmağa değer; çünkü korkunc iktısadî anlaşma akdedilmiyecektir. Anbir facia ile kapanan bu tarih, dağın da ky Altonomof tarafından yapıldı. Bu cak iki memleket arasında kültürel mütarihinden bir parçadır: Bu köy halkı zatın Ağn dağı tepesine çıkmasının badelenin tevsii hakkında bir anlaşma akbinlerce yıldanberi, babadan oğula hay asıl sebebi, gökteki yıldızlann en yükdi muhtemel addedilmektedir. van beslemekle geçiniyorlar, yukandaki sek dağların tepesinden gündüzün öğle M. Stoyadinoviç'in beyanatı cümudiyelerden inen birkaç ırmakçıkla "Vakti göttileBiIcfikleri rivayetiriin doğru D.N.B. ajansı muhabirini kabul eden da ektikleri biraz şeyi suluyorlardı. Köy olup olmadığını anlamaktı. Stoyadinoviç, Hitler ve Göring'le gölülerin iddiasma göro bağlanndaki üzüm Dağın tepesİHe üçüncü olarak çıkan rüşmek fırsatım bulduğundan dolayı çok asmalan, (Nuh) yalavacın, insanların zat Herr Aleich'tir (1845). memnun olduğunu söylemiştir. ikinci babasının kendi elile diktiği asmaRus Generali Chodzko Kafkas ardı Belgrad gazetelerinin neşriyatt nın çocuklarıdır. Onlann tradisyonlan (Transcaucasia) mıntakasınm mesahasıBelgrad 15 (A.A.) Bütün Yubununla da kalmıyordu: Köyün yanında nı yaparken 1850 de Ağn tepesine çıkıp goslav matbuatı Başvekil ve Hariciye pek yaşlı bir söğüd ağacı vardı ki: Köy orada bir hafta karlar üstüne kurduğu çaNazırı Stoyadinoviç'in Berlin seyahati lüler bu ağacm da Nuhun gemisi tahta dırda oturmuştur. hakkında bir çok haberler neşretmektelarından birinden yetişme olduğunu söy1856 yılında da birkaç İngiliz dağa dir. Matbuat bilhassa Yugoslav radikal lemekteydiler. James Bryce o yıla (1840 Türkiye topraklan tarafından çıkmışlar birliğinin gençlik teşkilâtı tarafından hüyılı) kadar mes'ud, rahat bir hayata dır ki, bunlar kendilerini tepeye ilk çı kumet reisine istasyonda yapılan heyemazhar olmuş bu köyün başına geleni kan Avrupalılar sanıyorlardı. canh tezahüratı tebarüz ettirmektedir. şöyle anlatıyor: Bu saydığım dağ seyahatlerinin ger Gazeteler, bir kaç gündenberi Stoya«1840 yılı haziranınm 21 incî günü çekten yapıldığı vesikalarile Avrupa ilim dinoviç'e uzun ve sitayişkâr makaleler güneşin batmasma yakın birdenbire yer âlemine ispat edilmiş olmakla beraber tahsis eden ve Başvekilin iktidar mevkisarsılmağa, yerin altmdan korkunc gü James Bryce, «Meverayi Kafkas ve A ine geldiği gündenberi siyasî ve iktisadî rültüler gelmeğe başladı ve bir de çok rarab> adlı kitabında o zaman demişti ki: sahalarda elde ettiği neticeleri kaydeden «Lâkin Erivan'da bulunması muhte Alman gazetelerinin tefsirlerini neşrethızlı rüzgâr çıktı. Agurri köyünün bütün evleri yıkıldı, ayni zamanda köyün etra mel münevver birkaç Rusyalı memur is mektedirler. fında yüksek kayalıklardan kopan büyük tisna edilirse, bu dağın göründüğü mıntaAlman gazetelerinin neşriyatt kütleler üzerlerindeki buzlarla yuvarlan ka içinde yaşıyan hiçbir kimse yoktur ki, Berlin 15 (A.A.) D. N. B. bilmağa başladılar. Bir an içinde kaya (Nuh) babadan sonr? Araratın tepesi diriyor: yağmunı köyü, yanmdaki manastın ve ne tek bir insan ayağı bastığma bir saniM. Stoyadinoviç'in ziyareti münase yukandaki mer'ada bulunan göçebe ye olsun inansın!» betile, bütün Alman gazeteleri, AlmanKürd obasını ezip harab etmişti. Bu faingiliz seyyahının o zaman için söyleyanın esaslı dünya hâdiseleri unsurlan ciayı yaşıyanlardan tek adam bile diği doğrudur. bu mıntakada oturan karşısmda çok yakın bir fikir beraberliği kurtulmadı. Dört gün sonra köyün bu Kürdler de, Ermeniler de, Türkler de hissettiği memleketin hükumet reisini halünduğu uçurum vadiye yıkılmış ve yığıl bu başı dumanlı dağa aid birçok hikâ raretle selâmlamaktadır. mış olan karlar, buzlar birdenbire eridi, yeleri, âdetin üstünde hâdiseleri binlerce Gazeteler, M. Stoyadinoviç'in, kendi karşı durulmaz bir sel ve çamur deresi yıllardanberi duya duya büyümüş oldukfaaliyetinin bu sahasında, Avrupada gerhaline geldi; bu coşkun sel dağın ya lan dağm tepesi de kar boralanndan ve maçlarını yıkayıp süpürerek ta aşağıya, kara taşlardan başka birşey göstermedi ginlikler vücude getirmek maksadile bazı Aras ovasma kadar indi. Sel büyük ka ğinden yerliler hayvanlannı otlatacak devletler ve unsurlar tarafından yapılan yalan da beraber sürüklemiş, ovada çok yerler bulabildikleri yüksekliklerden ile bütün teşebbüsleri reddetmiş olduğunu geniş bir saha kum, çakıl ve çamurla kap risine gitmeği delilik saymışlardı. Lâkin tebarüz ettirmekte ve iki memleket dev lanmıştı. Sonradan, o köyün bulunduğu 1876 yılında (Ağn) nın tepesine çıkma let adamlan arasında yapılacak görüş yerin daha altmda bir yerde kulübemsi ğı göze alan James Bryce bu muradına melerin muhakkak surette Avrupa sul birkaç ev yapılmağa başlamıştır. Burada ermiş ve bize bunun nasıl olduğunu yazıp hunun muhafazasına yardım edeceği birkaç Tatar yerleşmis, hayvanlannı va bırakmıştır. İkinci makalemizde onun an kanaatini izhar eylemektedir. dinin yanlannda yeniden yetişen otlarla lattıklannı kısaca okuyucuianmıza vere Türk borcu tahvilleri beslemekteydiler. Lâkin Nuh ceğiz. Ali Rıza Seyfi M. Stoyadinoviç Berlinde Radikal sosyalist grupu saat 16 da Harbiye Nazırı M. Daladier'nin riya setinde toplanmıştır. / M. Bonnet Cumhurreisi ile yaptığı mülâkat hakkında etraflı izahat verdikten sonra, yeni kabinenin programının ana hatlarmı çizmiştir. M. Bonnet bu münasebetle iki buçuk ay müddetle hazine nin vaziyeti garanti edilmiş bulunduğunu, bütçe muvazenesinin temin edildiğini ve herhangi yeni bir vergi tarhedilmiyeceğini bildirmiştir. Matbuatif mütcdean Radikal tosyalistlerin kararı M. Bonnet'nin izahatmı dinliyen radikal sosyalist grupu şu karan vermiştir: « Radikal sosyalist grupu M. Daladier'nin riyasetinde toplanarak yeni kabineyi teşkil etmek vazifesinin M. Bonnet'ye tevdi edildiğini öğrendi. Radikal sosyalist grupu kendisine verilen vazifede muvaffak olması için M. Bonnet'ye kat'î itîmadını bildirerek, bundan evvel teşriki mesai ettiği unsurlarla beraber şimdiye kadar takib ettiği siyaseti deva ma karar verdi.» İki sual sorulacak Radikal sosyalist grupu yeni kabinede teşriki mesai imkânlarını araştımak üzere sol cenah fırkalan nezdine bir heyet göndermeğe v> aşağıdaki iki suali sormağa karar vermiştir: 1 M. Bonnet'nin riyasetinde teşekkül edecek bir kabine ile teşriki me sai etmek istemiyor musunuz? Bu ilk suale menfi cevab verildiği takdirde, sorulacak ikinci sual şu olacaktır: 2 Başvekâlete M. Bonnet'nin ge tirildiği için mi, yoksa Başvekilin bir radikal sosyalist olduğu için mi menfi ce vab veriyorsunuz? Radikal sosyalistler sol cenah fırkalannın bu iki suale vereceği cevaba göre hattı hareketlerini kat'î surette tesbit e deceklerdir. Paris, 15 Bütün Fransız matbuati kabine buhranile meşgul olmaktadır. Matin gazetesi, yeni kabinenin bir sol cenah karteli hükumeti ol*cağını tahmin ederek diyor ki: «Sosyalistler kabineye bilfiil iştirak etmeksizin parlamentoda müzaharette bu' lunacaklardır. Bu suretle komünistler kat'î olarak bertaraf edilmiş olacaktır, Para vaziyetinin düzeleceği ümid edilebilir.» Echo de Paris, kendisine tevdi edilcq vazifenin müşkülâtını herkesten iyi tak< dir eden Maliye Nazırı Bonnet'nin hüku> meti teşkil vazifesini üzerine almış olma< sını hayırlı bir alâmet olarak telâkki etmektedir. Jour diyor ki: ' «Bonnet komünistlerden temizlenmij bir yol üzerinde bulunuyor. Hedefe eriş» mesi mukadderdir. Kendisine zarurî olan müzahareti yeniden teessüs edecek olan timad hükumetten esirgemiyecektir.» Radikal sosyalist gazetesi olan Er$ Nouvelle diyor ki: «Eğer radikal sosyalistler hükumetin idaresini istiyorlarsa bunun sebebi Fran« sanın geçirmekte olduğu bu vahim anlar* da uhdelerine terettüb eden mes'uliyeti tamamile müdrik bulunmalan, eğer ra " dikaller parlamentoda müstekar bir eki seriyet temin edemezlerse şimdiki mentodan ümidi kesmek lâzım gelir^ Çünkü bugünkü vaziyette ne daha ziya« de sağa ve ne de daha ziyade sola bir te* mayül gösterilerek memleket idare edile* mez.» Sosyalist gazetesi olan Populaire ga « zetesi de şövle yazıyor: «Ancak kabinede teessüs edecek bil sosyalist idaresidir ki halk cephesi unsur< lannı önlerine dıkilen manialan yıkabile» cek bir şekilde toplıyabilir. Neticeyi iti« madla bekliyoruz.» (A.A.) Temasın neticeti belli değil Ajansın bir tavzihi Ankara 15 (A.A.) Son zamanlarda bazı matbuat haberlerinde, sırf bura mehafili ile temas etmek ve yahud vaziyeti yerinde mütalea eylemek kasdiIe bazı ecnebi resmî devairden, veya hususî şirket ve ticaret evlerinden gönderilen zevatın bu ziyaretlerine bir nevi malî müzakere mahiyeti verildiği, veya intac olunmak üzere bulunan işler ehemmiyeti atfedilmekte olduğu görülmektedir. Bu hususta resmî mehafilden aldığımız malumata atfen, bu ziyaretlerden hiçbirinin resmî bir mahiyeti olmadığını, ve sırf bir vaziyet mütaleasından ve yahud ticaret müesseseleri için mutad veçhile ticarî tekliflerde bulunmak imkânIarını tetkikten ibaret olduğunu sarahatIe bildirebiliriz. Diğer taraftan bazı mühim bankalarımız umum müdürlerinin şubat içinde Londraya gideceklerine dair gazetelerde intişar eden haber üzerine yaptığımız tahkikat, bunun da ayni veçhile bir temas tesisinden fazla bir s.eyi istihdaf etmiyen bir seyahatten ibaret olduğunu göstermiştir. yükseliyor «Yeni 1938 yılı hazine tahvilleri> hakkındaki kanunun Büyük Millet Meclhi tarafından kabul edilmesi üzerine dün borsada Türk borcu tahvilleri yeniden yükselmeğe başlamıştır. Evvelki akşam bir Türk borcu 18.70 lirada kapanmıştı. Dün, gazetelerde kanunun neşri haberi çıkmca tahviller süratle 19,20 liraya kadar yükselmiştir. Borsa mehafilinde, Maliye Vekilinin icab ederse bazı müsaadelerle tahvil ithaline imkân verileceği yolundaki beyanatı da ehemmiyetle karşılanmıştır. Radikal sosyalist grupu içtimaında vesatılıyor! rilen karar üzerine bir heyet sol cenah Tire (Hususî) Kışm şiddeti art <* hrkalarile temas etmiştir. Bu mülâkahn tıkça kömürle odunun fiatı yükselmekneticesi henüz öğrenilememiştir. te, hatta arandığı halde bulunamamak • » M. Bonnet kafi cevab verdi tadır. Tirenin civarında on üç köy köM. Bonnet radikal sosyalist grupunun mürcülükle geçindiği halde bunlar yenî içtimaından sonra tekrar Elysee sarayına orman kanununun tefsir edilememesî giderek, yeni kabineyi kurmak hususun yüzünden iş görememekte ve buhran, da Cumhurreisi M. Lebrun'e kat'î mu şehirde teessüfe şayan bazı hâdiselere sebeb olmaktadır. vafakat cevabmı vermiştir. Meselâ, zahire loncasma indirilen bir Diğer teşkilâtların toplantısı kaç çuval kömürün başma bir an içinda îşçiler umum konfederasyonu topla yüzlerce kişi toplanmış ve bu kadar az narak yeni kurulacak kabinenin halk cep miktardaki kömür, Belediyenin nezareti hesine mensub bir kabine olmasma karar altmda zabıta ve jandarmalarm inti * vermiştir. zamı temine uğraşmaları arasında beşer Diğer taraftan sosyalist grupu da top kilovu geçmemek üzere dağıtılmıştır. tstiklâl mahallesinde oturmakta olan lanarak halk cephesine sadık kalmıya Ahmed ismindeki adamcağız da vaz'ı karar vermiştir. Komünistlere gelince; bunlar da ko hamil durumuna gelen kansmın sıcak münist fırkası namına M. Rammet tara bir odada doŞurmasını temin için gunlerce araştırıp bulamadığı kömürü tefından iki gün evvel mecliste yapılan darik icin sokağa fırlamıs, bu esnada da beyanatı tasvi'i etmişlerdir. karısı, bir buz dolabı kadar soğuk olan Tirede kömür miskalla Sosyal partisinin beyannamesi Gayrimübadil bonolartna gelince Gayrimübadil bonolarının fiatları çok oynamış, bonolar sabahleyin evvelki günkü gibi 20 liradan, biraz sonra 18 liradan ve daha sonra 19 liradan alımp satılmıstır. Maamafih öŞle üzeri bonolara 19.5 liradan alıcı çıkmış, fakat satıcı bulunmamıştır. Dün, malî mehafilde ısAdisAbaba Yeni Habeşistan Umum Valisi Duc d'Aoste yeni vazifesine rarla söylendiğine göre, bonolar süratle başlıyarak kabile reislerini kabul etmiştir. borsava kote edilecektir. Paris 15 (A.A.) De La Rocque tarafından tesis edilen Fransız sosyal partisi, neşrettiği bir beyanname ile ye niden intihabat yapılmasını istemekte «dahilî harb havası» nı protesto etmekte ve komünistlere hücum ederek Fransız hududlarının emniyete alınmasını, müs temlekelerde tahrikâtın durdurulmasmı ve içtimaî ıslahat yapılmasını taleb etmek" tedir. odada cocuŞunu dünvava getirmiştir. Ebe, bu bedbaht ailenin bedbaht yavrusunu suyu ısıtacak kömür veya ateşl bulamad'ğından bir müddet yıkavamamıştır. Bu halin ne zamana kadar de vam edeceğini kimse kestirememekte dir. On altı kişİlik bir kacakçı grupu yakalandı Emniyet kaçakçılık bürosu memurları tarafından dün şehrin muhtelif yerle rinde eroin kaçakçılığı yapan kadmlı, erkekli on altı kişi yakalanmıştır. Yakalanan kadmlar arasında c v zengin olanlar da vardır. Suclular Adliyeve teslim edilmislerdir. İstanbul borsasında Paris borsası dün kapalı olduğundan Paristen hiçbir borsa haberi gelmemiştir. İstanbul Borsası yalnız Londra borsasınm tesbit ettiği kuru kayıdla iktifa etmiş