10 tkincikâmm 1938 CTJMHURIYET Terueldeki taarruzu Fransızlar hazırlamış İhtilâlcilerin eline geçen harb malzemesi tayyareler Fransız, Sovyet mamulâtı imiş [Baştarafı 1 inci sahifede] düşmanın küçük bir nümayişini tardettik. Cumhuriyetçilerin tayyareleri, asi kuvvetlerin mevzileri üzerinden uçmuş ve bu mevzileri bombardıman etmiştir.» Barselon gene bombardıman edildi Rakı en fazla nerede sarfediliyor Ankara Şehîr tiyatrosu Rumen Başvekilinin mühim beyanatı «500 bin Yahudiyi hudud haricine defedeceğiz» M. Goga: «Yeni kurulacak Ayan Meclisimiz, meslekî cemiyet mümessillerinden müteşekkil bir heyet olacaktır» diyor [Baştarafı 1 inct sahifede] Gazianteb birinci, Adana Ayın 15inde temsillere ikinci, Istanbul üçüncü «Aşk uyumaz» adlı geliyor ve eserle başlanacak Ulus refikimiz cumartesi günleri çıkardığı ilâvelerinin sonuncusunu İnhisar İdaresinin faaliyetlerine tahsis etmiştir. Refikimizin topladığı malumata göre, hafif alkollü içkilerin fiatları gözden geçirilerek bunların ucuzlatılmasına çalışılacaktır. Sıhhî islerde kullanılan saf ispirto, kolonya ispirtosu, kaminotolarda yakılan ispirto fiatları yakında yüzde 35 nisbetinde ucuzlatılacaktır. Biraların ucuzlatılması için yapılan tetkiklerin pek yakında müsbet netice vereceği tahmin ediliyor. tnhisarlar varidatı Türkiye bütçesinin varidat kısmındaki nisbeti yüzde 19,21 dir. 1936 da tütün fabrikalarımız ameleye 870,000 lira para vermiştir. 5,356 köyde oturan 132,357 çiftçi 71,750,260 köylü tütün yetiştirmişlerdir. Tütün ekilen saha 84,158 hektardır. Bütün memlekette şişeli şarab istihlâki 228,000 litre iken fiatlar ucuzlatıldıktan ve reklâm yapıldıktan sonra şarab istihlâki 686,000 litreye çıkmıştıt 1936 ve 1937 malî senelerinin ilk üçer aylık satışlarına nazaran rakı içrnekte Gazi Anteb birinci, Adana ikinci, Istanbul üçüncüdür. Konyakta Istanbul birinci, Adana ikinci, Ankara üçüncü geliyor. Likörde, şarabda, vermutta Ankara birinci, Istanbul ikinci, îzmir üçüncüdür. İspirto istihlâkinde Istanbul birinci, îzmir ikinci, Ankara üçüncüdür. Soma istihlâkinde Istanbul birinci, îzmir ikinci, Ankara üçüncüdür. Yabancı memleketlere 60,000 litre kadar muhtelif içki satılmıştır. Inhisar îdaresi, kuru üzüm, yaş üziun, hurda incir ve anason parası olarak köylüye muhtelif senelerde şu paralan ver miştir: Ankara 9 (Telefonla) Temsillerine ayın on beşinci günü akşamı başlıyacak olan Ankara Şehir Tivatrosu hazırlıklarına devam ediyor. Temsillere «Alev» piyesi sonraya bırakılarak «Aşk uyu maz» la başlanması takarrür etmistir. İsmail Müştak Mayakon, evvelce Da rülbedayi sahnesinde çok oynanmış ve muvaffak olmuş olan bu tercümesini, şimdi yeni baştan hazırlamıştır. Şehir tiyatrosu. bir buçuk ay sürecek olan» bu temsillerini Halkevi salonunda verecek, önümüzdeki mevsimde de Evkaf apartımanınm altındaki tiyatroya nakledecektir. Öğrendiğimize göre, îstanbul Şehir Tiyatrosundan diğer san'atkârlar da Ankara sahnesinde vazife almak arzusunu izhar etmişlerdir. Teruel cephesinde göğüs göğüse!.. Saragosse 9 (A.A.) Havas ajansı muhabirinden: Dün Teruel cephesinde en şiddetli muharebelerden biri vukua gelmiştir. Sonunda Frankist'ler, Lacota'nın mühim scvkülceyş mevzilerini zaptetmişlerdir. Muharebe, 12 saatten fazla devam etmiş, geceyarısı sona ermiştir. Frankist'lerin 200 topu, hükumet milislerinin hatlarına karşı cehennemî bir ateş açmıstır. Bu esnada âsilerin tayyareleri tonlarca bomba atmakta idi. Milisler, kahramanane mukavemet etmişler ve Frankist'ler, ancak uzun ve müthiş göğüş göğüse çarpıjmalardan sonra mevzii müdafaa eden 3 siper hattını ele geçirebilmişlerdir. Barselon gene bombardıman edildi Barselon 9 (A.A.) Dün toplanan Teruel temamen hükâmetçilere nazırlar heyetinden sonra, Ziraat Nazırı gazetecileri kabul ederek, Teruel'in kat'î geçti Barselon 9 (A.A.) Resmen bildi olarak ele geçirildiğini ve şehirde hiç bir rildiğine göre, Teruel şehri şimdi tama asi kalmadığmı söylemiştir. . Nazır, kabinenin Madrid'deki sivil mile hükumet kuvvetlerinin elindedir. halkın geri alınrnası ve Madrid ile VaHükumetçiler 25 bin kisi zayiat lanciya arasmda bir deroiryolu yapılmavermişler sı meselesini de tetkik ettigini bildirmişTeruel cephesi 9 (A.A.) Millitir. yetperverler, mücadelenin baslangıcmTaarruz üstSne taarruz ! danberi hükumetçilerin zayiatını 25 bin Saragossa 9 (A.A.) Havas ajanolarak gösteriyorlar. Teruel taarruzunu Fransız , sının muhabiri bildiriyor: Cumhuriyetçiler, âsilerin iki cenahlarzabitleri hazırlamış 1933 « 125,022 lira dan yaptıklan tehlikeli tazyiki durdurrr.aSaragosse 9 ( A . A . ) Nasyonalist1934 ı 375.105 » ğa çalışıyorlar. Villastar köyünü ele geIerin Teruel cephesinde aldıkları harb 1935 t 344,572 » çirerek ileri yüriiyüsüne devam eden âsimalzemesinJn yüzde 8 i Fransadan 1936 : 641,260 » lerin cenub kolunu durdunnak için dün geldiğini göstermiştir. Tanklar istisnasız sabahtan akşama kadar cumhuriyetçiler Yekun : 1485,659 » Sovyet mamulâtı idi. Tayyareler arasın1933 ile 1936 arasmda köylü lehine Muela'nra cenubunda asilere karşı taarda Fransızların henüz gizli ruttuklan son ruz üzerine taarruz yapmışlardır. Fakat bcş misli bir fazlalık vardır. 1937 de bu modeller vardır. .,•»»* • . rark yedi misli olmuştur. Her türlü içkibüfifn bu taarruzlar akim kalmıştır. Olenler arasmda birçok Fransızların lerin istihlâki artmaktadır: Bir Fransız gemisi çeürildj mevcud olduğu ve hükumetçilerdett' d i 1934 : 8,259,140 Paris 9 (A.A.) Temps gazetesinan esirlerin ifadelerine nazaran Teru1935 : 8,855,978 nin yazdığına göre, sekiz bin tonluk el'e karşı taarruzu Fransız tabiiyetinden 1936 : 10,003.821 Fransız bandırah «François» vapuru zabitlerin hazırladıklan ve idare eth'kleri Liralık içki sarfedilmiştir. cumhuriyetçi îspanya için Anvers'ten buğbildirilmektedir. îzmirde yıllık istihsali 5 milyon litreyi day götürürken 2 asi harb gemisi tara İhtilâlcilerin kumandam nasıl fından yakalanarak Ceuta limanına gö bulacak olan bir şarab fabrikası kuruluteslim oldu? türülmüştür. Geminin serbest bırakılması yor. Barselon 9 (A.A.) Santa Cla için yapılan bütün teşebbüsler neticesiz Türk tuzu da yüzde 50 ucuzlatılmış ve ra zaviyesinin teslimine takaddüm eden kalmıştır. yüzde 31.5 fazla istihlâk edilmiştir. Isviçre, Belçika ve Japonyaya tuz satıyo ruz. Senelik tuz istihsalâtımız 250 bin tonu bulmuştur. (Baş tarafı 1 inci sahifede) Gene Ulus refikimizin ilâvesinde okusonra verilecektir. Ingiltere ile Amerika harbcuyane arzular göstermekte iscler de duğumuza göre ilk sigarayı Kırım harbinarasında tam bir teşriki mesai kurulmalı bunların topçu kuvvetleri, bütün Çin or de, bir Türk neferi yapıp içmiştir. Mehdır. dusunda olduğu gibi, pek azdır. medciğin çuğubu kırılmış, yerde duran «.Japon hükumeti ordudaki Hepsi de Büyük Harbde hizmet etmiş boş fişek kovanlarının kâğıdlarından bir serkeşlere hâkim değildir» olan Amerikan, Fransız ve Alman tay tanesinin içine tütün doldunıp yuvarlamış yarecilerinden mürekkeb küçük bir gö Londra 9 (A.A.) Sunday Times ve bugünkü gibi sigara şekline soktuktan nüllü grupunun idaresi ah'nda gene Çin gazetesinde Scrutator, Japonya tarafın sonra içmiştir. Bu usul kısa bir zamanda tayvarecileri Honkow'da büyük bir faa dan, halihazırdaki Çin ihtilâfı dolayısile bütün Türkiyeye yayjmış, Fransız ve livetle çalısmakta ve antrenmanlar yap itnhaz edilen tarzı hareketin Japon siya Ingılız askerleri de harb dönüşünde bu maktadırlar. setinın inhitata yüz tuttuğunu gösterdiğini usulü memleketlerine götürmüşlerdir. taydetmekte ve soğukkanhlıklarına sed Japon kobznesinm kararı Tokyo 9 (A.A.) Buçün yapılan çekmis olan yaşlı ve basiredi Japon dev nazırlar toplantısında, Çin makamatinın let adamlarının gaybubetinden teessürle kendilerine teklif edilen sulh şartlannı bahsettikten sonra şöyle devam etmekte reddettikleri ve Çinin a"=kerî müdafaası dir: Barselon 9 (A.A.) Asi tayyareleri dün Barselon'u bombardıman etmişlerdir. 20 kişi kadar ölmüştiir. ahval ve şerait oldukça heyecanlı olmuş tur. Filvâki dün sabah müzakerat icrasma memur olan murahhaslar, zaviyeye yaklaştıklan sırada tüfek ateşile karçılanmışlardır. Maamafih birkaç dakika sonra albay Barrat, hükumetçilerin Millî Müdafaa Nazırı M. Pietro ile temas halinde bulunan generalleri Rojo ve Sarabia ile muhabereye girişmiştir. Albay Barrat, kendisine teklif edilmiş olan $aTtları kabul etmeden evvel şeflerile görüşmek arzusunda bulunduğunu beyan et miştir. Fakat kendisinin kıtaatmdan bir kısmı bu sırada teslim olmağa baslaın'ş bulunuyordu. Evvelâ müthiş bir yeis ve fütura kapılmış olan 144 asker, zaviyeden kaçmışlardır. Biraz sonra bunUrı diğerleri ve bilhassa Teruel piskoposu ta kib etmiştir. Bunun üzerine saat 14 te General Hernandez Sarabia, mukavemete hitam bulmuş nazarile bakılabüeceğini ilân etmiştir. Bu suretle asi albay Barrat'm teslimin bazı şerait dahilinde yapılmasını elde etmek için icra etmiş olduğu tesebbüsü akkn kalmıştır. Yunan Veliahdinin dugunu dun yapıldı IBaftaraft 1 inci sahifede'] Teruel'de asi kalmamış Çin kıt'aları garba doğru çekiliyorlar FilİDİn adasmda büyük manevralar «Halihazırda Tokyo hükumeti ordu ve bahriyedeki serkeşlere hâkim değil dir, Tokyo hükumetinin Tchang Kai Chek'in idaresi altında Çinde asayişin tedricen teessüs etmesinden ve Çinle Sovyetler arasmdaki dostane münasebetler den korktuğu için bir takım vahi sebeblerle şimdiki harbe baslad;g7na şüphe yok tur. Japonva belki şimdi mümkün olan şeyin ileride Avrupa kavgalanna nihayet Ingüiz kabinesi buçün bir verdiği zaman mürrkün olamıyacağmı karar verecek düşünmüstür. Fakat insanların dörtte biLondra 9 (A.A.) Gazeteler, hâ rine kuvvetle hlkin olmak ne Japonyanm lâ Şanghay'daki îngiliz polislerinden bir ne de dünyada başka bir milletin harcı kaçının Japon askerleri tarafından dö dır.» ğülmesi hâdisesinin tesiri altında bulunuMuharrir, Ingilterenin, Çinin menfa yorlar. atlerine tekab'il eden hayatî menfaatleri Yann Chequers'den Londraya döne olduğunu ve bunlan vakti gelince, icab cek olan Başvekil Chamberlain, bu hâ eden vasıtalarla müdafaa edeceğini ha dise etrafmda derhal kabine arkadaşları tırlatmaktadır. Ue istişareye başhyacaktır. Bir şehir bombardıman edildi Sunday Times gazetesi, bu hususta HongKong 9 (A.A.) 12 Japon diyor ki: «Başvekil, Japonyaya karşı şiddetli tayyaresi Naning'e hücum ederek şehre bir harekette bulunmak imkânlarını araş bombalar yagdırmıştır. Bu esnada bir kaç bracaktır. Başvekil, bu sefer bir tarzi bomba Fransız katolik papazlarının bu ye ile iktifa etmemek niyetindedir. Di Iunduğu binaya da düşmüş ve papazlarğer taraftan bu hâdise, Japonlann imti dan biri ölmüs,, diğeri yaraianmıştır. yazlı mmtaka belediye idaresine daha Çinlilerden ölenlerin sayısı henüz belli geniş bir nisbette iştirak için yapmıs ol dukları taleb üzerinde de aksi bir tesir değildir. Naning, Kuvangşi Çin vilâ hâsıl edecektir. Bununla beraber gerek yetinin merkezidir. nı kuvvetlendirmek icin ellerinden geldi gini yapmakta olduklarını tesbit ederek ihtilâfm sulh yollarile hal imkânının arbk kalmamış olduğuna karar vermiştir. Hükumet ve umumî karargâh, Uzaksarkta devamlı bir sulha erişmek kin merkezî Çin hükumetinin artık tamamile imhası icin mücadeleye sonuna kadar de vamı kararlaştırmıstır. [Baştarafı 1 inci sahi1ede\ NewYork Times gazetesi, ÇinJapon ihtilâfınm başlang:cmdanberi Filipin'deki Amerikan ordusu kuvvetlerinin harb zamanındaki şeraitin ayni şartlar dahilinde icrayı hareket etmekte olduğunu bildir mektedir. Temmuz aymdanberi zabitlerin mezuniyetleri ilga edilmiştir. Ve daimî surette iilâh başma vaziyette bulunmaktadırlar. Topçuların endaht tercübeleri daha sık yapılmaktadır. Donanma da her ihtimale karşı hazır bir vaziyettedir. Torpitolann mürettebatma pek kısa mezuniyetler veHitler'in telgrafı ilmektedir. Ve bütün gemiler, takviye eAtina 9 (Hususî) Buradaki eîcimiz dilmis, mühimmat ve mürettebatile uzun Rusen Eşref Ünaydm, Yugoslavya Kral bir yolculuğa çıkmağa hazır bir halde Naibi ve diğer yüksek misafirler için abulunmaktadır. Casusluğa karşı pek sıkı çılan defteri imza etmiştir. ihtiyat tedbirleri almmıştır. Almanya hükumet reisi Hitler, Vel1"ahdin döğünü münasebetiîe Krala çok samimî bir tebrik telgrafı göndermistir. bulunuyordu. Ayni cüssede ve tıpla birbirlerine benziyen altı beyaz at da arabayı çekiyordu DOğün alayımn kiliseye muvasalatı ve nikâh merasimine başlandığı gene top atılarak ve bütün kiliselerin çanlan çalınarak ilân edildi. Kilisede bütün kordiplomatik, Başvekil, Nazırlar, eski Başvekiller, kara, deniz, hava kuvvetleri erkânıharbiye re isleri, ordu kumandanlan, amlraller, jrüksek memurlar zevcelerile birlikte kendilerine tahsis edilen mevkilerde yer almış bulunuyorlardı. Gelin, kiliseden içeriye glrince, ba şına taç kondu. Nikâh âyinine Yuna nistan kilisesi başpiskoposu riyaset etti. Sağdıçlık vazifesi, Yunan prenslerin den Jorj, Romayna Veliahdi Prens Mişel ve Pnısya Prensi Oskar tarafların dan yapılmıştı. Merasim esnasında Prenses Frederikinin başmda bir murassâ taç ve üzerinde de gümüşle işlenmiş beyaz bir elbise vardı. Elbisenin kuyruğunu altı küçük prenses taşıyordu. Âyinde evlilerin başına'konulan som altın taçlar Kral Birinci Georges ile Konstantinin de evlenme meraslminde kulLanılmış olan taçlar idL Nikâh yapıldıktan sonra Yunan Kralile yeni evlilerin yakın akrabalan, gerek Prensi ve gerek Prensesi öperek tebrikte bulunmuşlardır. Diğer prenslerle davetliler de yeni evlileri tebrik etmiş lerdir. Evlenme merasimi kilisede pek parlak bir tarzda yapılmıştır. Atina baş metropolidi yanmda kırk kadar petropoild olduğu halde eski ortodoks âdetleri veçhile dinî merasimi yapmıştır. Bütün metropolidler eski Bizans papaslarmm giydikleri elbiseleri ve başlarında da elmaslı taçlar taşıyorlardı. Merasimin sonuna kadar ve fasılalarla yağan yağmura rağmen halk, klisenin önünden ayrılmamıştır. Âvin biter bitmez atılan 101 pare topla Yunan Veliahdinin evlendiği resmen ilân edilmiş oldu. Dönüste içinde yeni gelin ve güveyi bulunan altı beyaz atlı gelin arabası en başa gecmişti. Arkasmdan Kralm, daha arkasmdan da sıra ile diğerlerinin bindikleri arabalar geliyordu. Gidiş ve dönüste alavın geçtiği caddelere ve bu caddelerdeki binalara binerce ahali torjlanmış, yeni gelin güveyi ve Kralı alkışlıyordu. Misafirlerden Yugoslavya Kral Na ibi Prens Pol, Romanya Veliahdi ve tngiltere Kralmm kardeşi Dük d5 Kent fevkalâde alkışlanmışlardır. Düğün alayı saraya gelince, burada da protestan mezhebi üzerine dinî nikâh yapıldı. Saat 12.30 da yeni evliler sarayda tebrikleri kabul etmeğe başladılar. îlk tebrik edenler, elçimizle kordiplo matik ve zevceleri olmuştur. Tebrik merasimi saat bir buçuğa kadar sürmüş tür. Atina sokaklan bastanbaşa Yunan ve ecnebi bavraklarile donanmıştır. Gece bütün sehir ve Akropol tenvir edildi. Yunanistanın her tarafında şenlik ya pılmaktadır. Hükumetiniz gerek şeklen, gerek gayesi itibarüe bir diktatörlük değil midir? Başvekil cevab verdi: Hükumetim Romanya kanunu esasisine müstenid bulunuyor. Kanunu esasinin bütün eşkâline riayet ettik. Parlamentoyu dağıtacağım ve y/ni intihab yaptıracağım.» Sordum: Bunu ne zaman yapacaksmız? Başvekil dedi ki: Parlamentonun 17 şubatta toplan ması Iâzımdır. Bu tarihten evvel neşredilecek bir emirname ile parlamento feshedilecektir. Yeni intihabın neticesi Ro manyanın müstakbel siyasetini tayin edecektir. Tekrar sordum: Yeni intihabı kazanacağınızı zan nediyor musunuz? Şu cevabı aldım: Kazanacağım muhakkaktır. Çün kü benim hükumetim siyasetin iki istika metini takib ediyor: Bütün millî emelle rimizi tatmin edeceğiz ve halkın iktısadî hayatmı kolaylaştıracağız. Romanya e kalliyetlere karşı müsaadekârdır. Lâkin Umumî Harbden sonra memleketimiz yahudilerin büyük istilâsuıa uğradı. Rusya inkılâbından, Macaristandaki bolşevik Belakun ihtilâlinden, daha son ra Amiral Horthy'nin rejiminden, Sov yet Lehistan harbinden ve Almanyadan kaçan yahudi mülteciler Romanyaya doldu. Bunlardan başka Romanyayı (yeni Kalifomiya) sayan yahudiler münferiden memleketimize sokulmuşlar dır. Bu suretle Romanyada 500,000 serseri toplanmıştır. Bunlara biz Rumen hemşerisi nazarile bakamayız. Bunlara karşı ilk alacağım tedbir bu halkı Ro manya devlet hayah içinde tutmak mes uliyerini kabul edemiyeceğimizi beyan ve ilân etmek olacaktır. Bu kararımızı Mil letler Cemiyeünin önüne koyacağız. tktısadî tedbirlerimize gelince: Köylüler için havayid zaruriyeden olan sanayi eşyasının fiatlannı zorla indirteceğiz. Sanayi ve ziraat istihsalâtı arasmda bir muvazene yaratmak istiyorum. Romanyada yahudilerin aleyhine alınan tedbirler ve diğer kararlar mahallî ihtiyac ve düşüncelerin netice ve mahsulüdür. Maahaza bunlan beşerî inkişafın zarurî tekâmülü de addediyorum. Başvekilin sözünü keserek sordum: Yahudilere karşı alman tedbirler yahudi olmıyan anasır arasında işsizlik doğurmıyacak mıdır? Başvekil, memleketin iktısadî hayah nın yalnız sathını dalgalandırmakla kalacağını söyledL Haricî politikadan bahisle sordum: Almanyaya karşı şahsan teveccüh ve temayül besliyor musunuz? Başvekil dedi ki: Almanya ile Romanya arasmda an'anevî münasebatı haseneyi tekrar tesis için iki defa nazi hükumetini ziyaret et miştim. Almanya ile ticaretimizi arürrnak ve haricî politikamızı normal hale getir mek istiyorum. Lâkin millî sosyalizmle bir alâkamız yoktur. Çünkü Romanyanın sosyalist emelleri yoktur. Biz Rumenler ziraatle uğraşan bir halkız. Başvekil, partilere karşı nasıl davranacağını da şu suretle izah etti: Yeni intihabda her parti kendi programını halka takdim edebilecektir. Müstakbel hareketimiz intihabın göstereceği neticeye bağh olacaktır. Yeni intihab mücadelesinde bizim parti millî köylüler diğer partiler ve teşekküllerle ittifak etmiyecek ve yalnızbaşına hareket edecektir. Başvekile halihazırda mevkiinden emin olup olmadığını sorduğum zaman şu cevabı verdi: Tamamile memnunum. Çünkü ef kân umumiye bizi müsaid bir surette karşıladı. Başvekil sözlerine şu suretle nîhayet verdi: intihab münasebetiîe muazzam bir program ilân edeceğim. Programın esas İan, Romanyada hıristiyanlık ruhunu temelleştirmek, hükümdarhk ve millî gayeler olacaktır. Kanunu esasiyi değiştirmek ve intihab kanununu başka bir şekle sokmak ve parlamento azalarını azaltmak için düşündüğüm maddeleri kanun haline sokacağım. Yeni âyan meclisi azalan in tihabla değil, meslekî cemiyetlerden se çilecek mümessillerden teşekkül edecek tir.» Memleket içindeki vaziyet Yeni Rumen hükumetinin Romanyadaki icraatile Goga kabinesinin muhtelif ekalliyetlere karşı aldıgı vaziyet hakkında gelen telgraflar şunlardır: Romanya Polonya münasebetleri Varşova 9 (A.A.) Gazetelerin yazdığına göre, Romanya Hariciye Nazırı Prag'a gitmek üzere Bükreşten ay rılmadan e\rvel Polonya büyük elçisini kabul ederek kendisile uzun bir mülâ * katta bulunmuşrur. Polonya elçisi müteakıben Başvekili de ziyaret etmiştir. Gazeteler, bu mülâkatlarda Romanya ile Polonya arasındaki dostluğun sağlamliRi bir kere daha meydana çıkbğıni yazıyorlar. Ecnebi termayesinin haklarına riayet edilecek Bükreş 9 (A.A.) Maliy* Nazirî Savu, radyoda söylediği bir nutukta* hükumetin maliye siyaseti hakkında çıkarılan mantıksız şayiaların münhasıran Rumen parasını sarsmak için olduğunu kaydetmis. ve demiştir ki: « Hükumet, ne mecburî bir Istikraz akdi, ne bankalardaki mevduatı müsadereyi, ne de paranın kıymetini düşürmeği asla aklından geçirmiyor. Hükumet, ec nebi sermayesinin haklarma riayet edeceği gibi enternasyonal piyasada da düriist bir teşriki mesaide bulunacaktır.» Macar Efkârı umumiyesinde Budapeşte 9 (A.A.) Yeni Rumen hükumetinin Macar ekalliyetlerine karşı aldığı vaziyet, Budapeşte konferan«nuı toplantısı arifesinde Macar efkân umumiyesini teşettüte uğratmıştır. Yan resmî gazeteler, Macaristanın 1talyaya karşı muğber olduğuna dair ecnebî gazetelerinde çıkan haberleri tekzib etmekte ve Budapeştede ltalyan ve Avusturya devlet adamlarına hazırlanan hararetli kabulün Roma protokolü dev letleri arasmdaki ahengin en parlak bir tezahürünü teşkil eylediğini yazmakta • dır. Fransadaki Yahudilerin vaziyeti Paris 9 (A.A.) Fransadaki Yahudi cemiyetleri federasyonunun bir heyetile aslen Romanyah olan Yahudiler birliğinin mümessilleri bu sabah Hariciye Nazın tarafından kabul edilmişlerdir. Hükumet değişiminden . sonra Romanyanın dış siyaseti IBaştnakaleden devam] Filistinde bitip tükenmiyen vak'alar [Bajfara/t 1 inci sahifede] Tuiu Kerim mmtakasmda bir askerî otomobille bir polis merkezine taarruz edilmiştir. Fakat nüfusça telefat yoktur. Zabıta, şiddetli yağmurlara ragmen her araftan araştırmalarına devam etmekte ve birçok tevkifat yapmaktadır. Petrol borusunun ve telefon hatlarınm tahribi seebile birçok kasabalara para cezalan bu hâdise, gerek Japon talebleri hak Şanghay'dan bildirfldiğine gore, bu tertib edilmiştir. Kudüs divanıharbi, mükındaki karar ancak birkaç gün sonra ve hücum esnasında 6 Çin tayyaresi de dü himmat naklettiğinden dolayı 15 yaşmda Fransa ve Amerika ile istişare edildikten şürülmüştür. bir Arabı üç ay hapse mahkum etmiştir. Atina 9 (Hususî) Veliahdin düğünü münasebetiîe, 6 aya kadar mahkum olanlara umumî af verilmiştir. Altı aylık mahkumlar affedildi Rumen Hariciye Nazîrî Pragda Prag 9 (A.A.) Saat 16,50 de buraya gelecek olan Romffiya Hariciye Nazın Micesco, istasyonda Krofta tarafından karşılanacaktır. Micesco, saat 17,45 te Benes'i ziyaret edecek ve akşam Krofta tarafından şerefine verilecek ziyafette hazır buluna caktır. gelişi güzel değişiklikler yapmağa o siyaseüerin mahiyeti mânidir. Şimalde ve cenubda yeni Romanya tdpraklarının hal ve istikbali işte bu cümledendir. Bu itibarla Romanya ne Küçük İtilâftan sarfınazar edebilir, ne Balkan Antantını ihmal eyliyebilir. O halde son hükumet değişitni ile Romanyada tahaddüs eden yeni vaziyeti daha ziyade dahilî inkişaflarile mütalea etmek muvafık olur. Biz uluorta diktatörlük faraziyelerinî bir tarafa bırakarak dahilî Rumen siyasetinin bilhassi yeniden yapılacak intihablarda oldukça hâd manzaralar gösterebileceğini tahmin ediyoruz. Şimdiki ekalliyet partisi hükumeti şimdiki medisle çalışamaz. Yakın bir gelecekte bu meclisin dağıtılacağı ve yeni intihablara geçileceği muhakkaktır. Yeni partinin ister istemez müracaat edeceği diğer partilerle birleşme kombinezonlan muvaffak olacak ve nihayet intihablarda kazanacak mıdır? îşte mesele buradadır. Bununla beraber bu mahiyetile de mesele dahilî bir Rumen işidir. Yeni hükumet partisinin önümüzdeki intihabatta müracaat edeceği kombinezonlann muvaffak olup olmamalannın haricî siyaset üzerinde büyük bir tesiri olacak değildir. Muvaffak olsa da olmasa da biz karşımızda daima haricî siyaseti pek fazla değişmiyen bir Rumen hükumeti bulacağımızdan eminiz. Romanyanın bugün de, yann da esash haricî siyasetinden aynlmıyacagını ve bilhassa Balkan Antanhndaki mevkiinî muhafazaya itina edeceğim söylemekle son tebeddülden sonraki Rumen vaziyetini en doğru ifadesile hulâsa etmiş olacagımıza ınanıyoruz. YUNUS NADİ