23 BirineJkânnn 1937 6 bin tonluk bir vapur bütün mürettebatile beraber battı 1 *»« aaMteOei Hisar vapuru, ahşab bir gemi olduğun dan, ba şkkktli dalgalara mukaveme edememeğe başlamış ve binbir müşkülâ içinde Eşekadası öalerine kadar gelebilmîş, fakat burada facia başgöstermiştir Vapnr, büyük bir güriütü ile kayalara bindtrmij. ve deıhal parçalanmıştır. B snrada riizgâr btr bora haKnde esmekte, yağmur göz gözü göremiyecek bir şekilde yağmaktaydı. Vapurun kayalara bindirir bindîrmez parçalauması, gemi mürettebabnm kurtarıLmasmı imkânsız bir hale getinnıştn. Fada, Tahlîsiye tarafmdan haber a lınmakla beıaber tahlisiye sandalları hâdise mahalline yetişineiye kadar 25 kişiden miirekkeb olan gemi mürettebatından yirmi dördü dalgalar arasında kaybolmu} tur. Yalnız mürettebattan ateşçi Rizeli Şaban oğlu Seyfullah bir tahta parçasına sanlmış brr haKJe tahlisiye sandah tara fcndan kurtarılmıştır. ki kazalar şunlardır: Saat 12,30 da Marmara postasını almak üzere Sirkeci rıhtımından hareket eden Antalya vapuru, o sırada nhtıma yanlamış olan Inönü vapurunun üstüne düşmeğe başlamış fakat deniz fevkalâde kabank olduğundan Antalya vapu runu kurtarmak kabil almamıştır. Bu esnada Anafarta vapuru da Antalya vapurunun üzerine düşmeğe başlamıştır Gerek Antalya ve gerek Anafartanın attıkları demirler tutmamış, iki vapur HaI;c istikametinde sürüklenmeğe başlamıştır. Bu vaziyet bir saat kadar devam et miş, sonra gelen romorkörler müşkü lâtla iki vapuru da Topane nhtımına çekebilmiştir. Bogaz dışında müthiş bir facia CUMHURÎYET Sarı tehlike beyaz tehlike ile karıştıktan sonra lBa}makaleden devami validen kovmağa hazırlanmaktadır. O nun hesabmda Avrupa Uzakşarka gele rek Japonyaya dur diyemiyecektir. Çün kü böyle bir hal vukuunda Almanya Avrupanm alrını üstüne getirecek, İtalya ise Akdeniz yollannı kesecektir. Kuvvetl müttefikler doğrusu. Bu sayede Avrupa lı hiçbir milletin yerinden kıpırdıyamıyacağı şüphesizdir. Onun içindir ki Şang hayda ne yapacağmı saklamıyan Japon ya Hong Kong istikametine doğru iler lemekte tereddüd etmiyor. O taraflarda ki menfaatleri itibarile de İngiltere ve Fransa yeni tehlikelere maruzdurlar Japonyaya bütün bu hareket serbestliğin bugün Almanya ile İtalya temin ediyor lar. Böylelikle san tehlike beyaz tehlike ile katmerleşmiştir. Acaba Almanya ile Italyanın Japonyaya bu muzaheretleri hangi menfaat mukabilindedir ? Amerika, Çinde yeniden tecavüze uğradı İngiliz Hariciye Nazırı, Avam Kamarasında bütün hakikati açıkça söyledi (Baştarafı 1 tnci sahtjeue) dan da teessüflerini bildirmiştir. 2 Japon askerleri Amerikalılara aid bir binanın Çinli olan kapıcısına binadak: Amerikan bayrağını indirmesini emret mişlerdir. Askerler binayı aramışlar ve bir kasayı berhava etmişlerdir. mevcud veya mevzuubahs değildir. Fakat hakikî bir görüş birliği vardır. Hülâsaten diyebilirim ki müşkülâtm büyük olmasına rağmen bozguncu bir ruh taşımak için ortada hiçbir sebeb mevcud değildir. Silâhlarımızdan çok bahsedildiğini işitiyoruz. Fakat silâhlarımızdan daha mühim bir şey vardır. O da bu silâhların arkasmdaki milletimizin ruhudur. Bu hususta hiç kimsenin îngiliz milletinin inadcı ruhunun son senelerde değiştiğini düşünmek gafletine kapılmaması lâzımdır. Biz bozgunculuk göstermeden sabırlı, fakat ciddî ve uzlaşmaya meyyal olmağa ve silâhlanmaya devam etmeliyiz. Çünkü silâhlar hakkında yalnız bu suretle bir itilâf temin etmeğe muvaffak oluruz. Takib edilecek siyaset bundan ibarettir.» Müzakere hiçbir karara bağlanmadan nihayet bulmuştur. Bir tramvay teli koptu Oğle üzeri köprü üstünde bir tramvay teli kopmuştur. Bu yüzden tramvaylar bi saatten fazla hat yapıhncıya kadar bek lemişlerdir. Sular altında kalan otomobiller İngilterenin yeni protestosu Yağmur yüzünden şehrin çukur mahallelerinde her zamanki gibi su birikintileri olmuştur. Bu yüzden Florya asfal yolunda bir de hâdise olmuştur: Bakırköyüne yakın Ayamama çiftliğ civarındaki asfalt yol üzerinde bulunan köprüyü sel basmıştır. O sırada köprü den geçmekte olan hususî bir otomobill Bize sorarsanız Japonyadan başka bir otobüs suların hücumuna uğramış ve kimseye faydası olmıyan böyle bir muzaoldukları yerde kalmışlardır. heret ancak Avrupada ve Avrupa milŞoförler bu tehlikeli vaziyet karşısm Batan, parçalanan mavnalar da imdad istemeğe başlamıştır. Devriye Ietleri arasında zuhur edecek bir harbi Büyükada önünde daigalara mukave jandarmalar tarafından derhal imdada daha şiddetli kılmağa ve netice itibarile met edemiyen kömür yüklü bir mavna gidilmiş ve kazazedeler hiçbir zayiata Avrupayı daha iyi yıkarak Japonyanın sahilden istimdada başlamış, Büyükada uğramadan kurtanlmışlardır. ekmeğine yağ sürmeğe yanyabilir. Japonpolis başkomiserliği keyfiyeti telefonla ya Uzakşarkta kazanacaklarından AlBir mağazamn çatısı çöktü limana haber vermiştir. Bu mavna göndemanya ve ttalyaya pay mı ayıracak? JaEminönünde Selânık bonmarşesinin rilen romorkörle geç vakit kurtarılmıştır. ponya kendi elindeki Alman müstemlekeVapurun rjrrinci kaptanı Rizeli Giridçatısı rüzgârdan hasara uğramış ve teh Eoğlu Ibrahim, ikinci kaptanı Giridlioğlu Umur yerinde Şükrü kaptanm Turna likeli bir hal ahnış, itfaiyenin merdivenli erini bile iade etmediğine göre herhangi Mehmed kaptanlarla henüz isimleri tes ısnaindeki motörü karaya vurarak parça vastası gelerek çatıyı tehlikesiz bir hale bir Avrupalıya yeni ganimet hisseleri verbit edilemiyen diğer mürettebat daigalann lanmıştır. Bu motörün mürettebatı kurta sokmak için uğraşırken rüzgârdan itfa mez elbet. Vereceğini düşünsek bu hal bile nlmıştır. iyenin merdiveni devrilmiş ve tramvay te Avrupada zuhur edecek bir harbi ancak kucağıada caa vermişkrdir. Vapnr ve harrralesi sfgortasrz burunu Lrmanm 82 numaralı mavnası Haydar linin üzerine düşmüştür. Büyük bir tesa tacil edebilir. Şimdiki Uzakşark işlerinin yordu. Keyfiyeti dün gece Kalkavanza paşada tahta iskelede batmış, mürettebatı düf eseri olarak insanca bir eksiklik ol lânihaye bu hade gideceğini farzetmek mamıştır. delerden de sorduk. Hâdiseden geç vakît müşkülâtla kurtanlmıştır. üçtür. Oraya taalluk edecek bir müdahaherdar olduklannı ve benüz lafsilât aUçan kurşunlar haleden evvel Avrupada bir harb olTahmil ve Tahliye şirketinin 268 nuramadikrarrm söyrediler. Yenicamiin, Adliye binasınm kubbesi mak lâzım geliyor. Hangi zümre bu Avmaralı Kâhya mavnası Haydarpaşa ve Rasad merkezim'n verdiği haber Kadıköy iskeleleri arasında arpa yükile ve daha birçok yerlerdeki kurşun damlar rupa harbinden galib çıkarsa Japonya ile fırtınadan dolayı hasara uğramıştır. Ev hesab görmeğe gidecek olan zümre de o Yeşilköy Rasad merkezi fırtınanın vu batmış, mürettebatı kurtarılmıştır. lerin camlan kınlmış, bazılarının çinko ılacaktır. Çünkü Japonya halen Avrupa ku bulacağını daha evvelden limana haŞemsipaşa önünde Liman idaresinin 1 dam sundurmalan, dükkânlann da milletlerinin kendi aralanndaki ihtilâflarber vermiştir. Rasad merkezinin raporu ve 3 numarab. romorkörleri fırtınanın te dan bir taraftan limandan henüz hareket et sirile karaya vurmuş ve istimdada başla tabelâları uçmuştur. dan istifade etmekte olup yann Almanya memiş gemilere, diğer taraftan da Iiman mışlardır. Bu romorkörler uzun müddet Dünkü hava vaziyeti ile îtalyaya dahi dirsek çevirmiyecek deriyasetlerine bildirilmiştir. Memleketimizin ,şark mıntakalannda gildir. istırodad düdüklerine deyam ettikten sonhava kısmen bulutlu ve sisli, diğer yerlerFırtınanın en şiddetli devresi dün öğ ra kendi kendilerini kurtarmışlardır. Eğer insanlığın şimdiki ısbrabı dünya le üzeri görülmüştür. Bu esnada Iiman Yedikule açıklannda bir romorkörün de tamamen kapalı ve yer yer yağışlı geç üzünün ekonomik imkânlar itibarile daiçind* bile desiz ender görülen bir şekilde i?timdad sesleri duyulmuş buraya da ci miştir. Yağış Ankara, Bilecik, Balıkesir ralmasından ileri geliyorsa bu imkânlan kabarmış, riizgâr, her önüne geleni süıiik heti askeriyeden bir romorkör gönderil ve Zonguldakta yağmur, Eskişehir, Çordaha ziyade daraltan hareketlere yardım leyip götürür bir hal almıştır. miştir. Bu romorkörün akıbetinden geç lu, Çanakkalede kar şeklinde olmuştur. etmekle Almanyanın ve Italyanın AvruRüzgâr Trakyada şimalden, Eğede pa menfaatlerini ve bu menfaatler içinde akte kadar bir haber alınamamıştır. Demir tarayan vaptrrlar garbdan kuvvetli, orta Anadoluda ce kendi kendilerini darbelediklerine şüphe Liman idaresinin 68 numarah mavnaBa sırada Sirkeci nhtımmda balıman nubdan fırtma halinde esmiştir. Karadeı Haydarpaşa önlerinde batmıştır. vapurlar demir tutturamıyarak birbirinin yoktur. Kimse anlamıyor, anlamak istenizde şarktan kuvvetli esen rüzgâr, şarkî üzerine dıişmüş ve acı istimdad dudüWeri Liman idaresinin 15 numaTalı mavnasr* miyor ki harb ancak yeni yeni felâketlerin buğday yüklü olduğu halde Haydarpaşa Anadoluda sakit kalmıştır. bütün limanı kaplamı^tı. kaynağı olabilir. Istanbulda evvelki gece kuvvetli rüz Sirkeci rıhtımı önündeki vapurlarm kuı mendireği içinde pajçalanarak batmıştır. îşte şimdi Uzakşarkta oynanan facîatanlmasma çahşılırken Iiman ve gemi Liman idaresioin 82 numarah mavnası gârla kanşık başlıyan yağmur, sabaha da san tehlike böylece beyaz tehlike ile kurtarma şirketinden telefonla mütema bo? olarak Haydarpaşa mendireği içinde kadar devam etmiş, sabahleyin hafifle takviye edilmiş bulunuyor. Dünya tarihi miştir. diyen istimdad istenmekte idi. Fırtma ak batmıştır. Dün sabah saat 10,5 ta rüzgârlar şî îütün cereyanmde bu kadar büyük bir şam geç vakte kadar şiddetle devam et 267 numaralı bir orta kayıgı da bugmalden fırtma halinde esmiş ve devamı gaflet ve dalâlet kaydetmemiştîr denilebitikten sonra biraz hafiflemiş ve kar yağ day yükile batmıştır. Bu kayık vapurların müddetince kar yağmıştır. ır. mağa başlanuşbr. sefer yolu üzerinde battığından bir tehlike YUNUS NADt Fırbna sırasında rüzgâr saniyede 26 Karadenizde göralmemiş fırtına :ejkil etmektedfr. metro süratle esmiştir. Hararet en çok 8, Liman idaresinin 138 numaralı mav Karadenizden gelen haberler havanm en az 2 santigrada kadar düşmüştür. Van Zeeland Paristen sonra şimdiye kadar eşme ender tesadüf edilir nasının Haydarpaşa nhtımına çarparak 15,55 te şehre hafif kar gibi yağmur da Londraya gidecek fcir derecede kötü olduğunu göstermekte küpeştesij parçalanmışnr. Gene idarenin yağmışür. dir. Birçok vapurlar limanlara sığınamıya 13, 8, 282, 36, 35 ve 54 numaralı mav22 (Hususî) Eski BelçiBursaya da kar yagıyor ka Londra rak denizde kalmışlardır. Zonguldak ve nalarının küpeşteleri kınlmışbr. Başvekili M. Van Zeeland Romadan Bursa 22 (Hususî muhabirimizden) Ereğli limanlarında bulunan vapurlar ise Darıca limanından çimento hamulesile Parise giderek Fransız ricalile temaslara Haftalardanberi devam eden lodos, kakaraya düşmemek için denize açılmışlar hareket eden Ilyasın idaresindeki motör başlamıştır. Bir beynelmilel iktısad konrayele döndü. Şehrimize devamlı kar yacbr. Moda açıklannda su almaga başlamış ve feransı akdi için çalışmakta olan M. Van ğıyor. Uludağda oteller sahasında kar iki Emniyet Beşinci şube vasıtası tarafından Karadeniz Boğazı dışında oldukları Zeeland îngiliz hükumeti tarafından resmetroyu aşmıştır. bilinen birkaç vapur dün geç vakte kadar kurtarılmıştır. men Londraya davet edilmiştir. Saadet vapuru Kapıdağ Boğazdan girememişlerdi. Bir kısım telefon hailart bozuldu Belçikanm Fransadan yaptığı Londra 22 (Hususî) On bir gün evvel bir Japon muhribi Honkong kara sularında bir Çin gümrük gemisine taarruz ettiğinden, Tokyo'daki İngiliz elçis bugün Japon hükumetine yeni bir protesto tevdi etmiş ve Hongkong bitaraf mıntakasında bu gibi hâdiselerin tekerrür etmiyeceğine dair kat'î teminat istemiştir. İngiliz Hariciye Naztrı hakikî vaziyeti açıkça söyledi Karadenize hiçbir vapur çıkmadı Dün limanımızdan Karadenize hiçbir vapur hareket etmediği gibi Maımara seferleri de yapılamamıştır. Birbirinin üstüne düşen vapurlar Dün fırtınadan vukua gelen kazalar sayısız denilecek kadar çoktur. Denizde Fırtınadan dolayı şehirler arası tele fon muhabereleri yapılamamaktadır. Bazı yerlerde hatlann bozulması buna se beb olmuştur. Bursa, îzmir hattı da bozulmuştur. Ankara ile temas ancak bir iki hatla te min olunabilmektedir. limanına iltica etti Bandırma 22 (Hususî muhabirîmîzden) Dün akşam başlıyan fırtma ve kar tipisi devam ediyor. Saadet vapuru yolcusunu çıkaramadan Kapıdağ limanma iltica etti. Istanbula bugün posta yokhrr. Haylice resim yapıyorum. Çoğu tren resimlerL Sinirlerimi teskin ediyor. Seni ne zaman göreceğim?» Doris, makyajını yan silmîş, Bazil'in tren resrmleri yapışmı gözönüne getiriyordu. Mektubdaki bu ifade öyle büyük bir ye'sin ifadesiydi ki... İşte şimdi de sinir lerine hâkim olamamağa başlanuştı; uzun zaman tren resmi yapmasma bile izin vermiyeceklerdi. Mektubu, ihtimamla, masanın üstündeki makyaj boyalarınm ara sına bıraktı ve bir müddet daha, dalgın gözlerle onu seyretti. Aynanm iki tara fından kuvvetli iki ampul sarkıyor, ufacık ufacık harfleri, beyaz bir ışıkla aydınlatıyordu. Amerika postasmın getirdiği mektublann arasında en sevimlisi, ihtiyar Bryant'ın mektubuydu. Bryant bir iki temennide bulunuyor, sıhhatini soruyor, kazandığı muvaffakiyetleri bir yerde okuyup öğrendiğini ve bundan memnun olduğunu söylüyordu. Kendisile hiçbir rabıtası ve ondan bir beklediği olmıyan bir kimsenin bu mektubu yazması hakikaten güzel birşeydi. Doris, kendisini tekrar sefalete düşürdüğü için Bryant'a gücenmiş değildi. Herhalde onun vaziyeti de pek iyi oknasa gerekti. Mektub kâğıdmm üzerinde SaintLouis'deki küçük bir otelin adı yazılıydı. Mektublann hepsini çantasına yerleştirdi ve makiyajını silmeğe J etti. istikraz Brüksel 22 (A.A.) Meclis, finans komisyonu Fransada yapılan 800 milyonluk Belçika istikrazmın vaktinden evvel ödenmesi hakkmdaki lâyihayı kabul etmiştir. Doris, ondan sonraki aylar zarfmda, her zamankine nazaran çok fazla çalışb. Halka îtalyan primadonnası diye tanı nldığma göre, îtalyan operalannm repertuannı bilmesi lâzım geldiği aşikârdı. Linden, onun hesabına bir müddet müsaade istedi. Bütün operalar almanca teganni edildiği için, rolünü almanca ola rak ezberlemesi icab ettiğini mazeret olarak ileri sürmüştü. Doris çalıştı. San tuzza'yı ilk defa teganni ettiği akşam, korkudan ecel terleri döktü. Fakat o akşam çok alkışlandı. Bütün aktörlerle birlikte, seyircileri selâmlamak üzere sahnenin önüne doğru ilerledikleri sırada, kıranta orkestra şefi Hahn'a, yavaş sesle sordu: Memnun oldunuz mu? Hahn, şu cevabı hsıldadı: Evet. Yalnız bir tek hata yaptı nız. Hangisi? Almancayı fazla güzel telâffuz ettiniz. Hahn, bu cevabı verdikten sonra, onu, perdenin aralığından dışan doğru itmişti. Doris'in tebessümü dudaklannda katıldı kaldı. Muvaffakiyetine ve bütün bu alkışlara rağmen korkuyordu. Felâket, şubat ayında geldi çattı. Hasım zümre boş durmamış, çalışmıştı. Linden'in asıl isminin Levi olduğu me 1 >ı Londra 22 (A.A.) Avam Kamarasında Uzakşark hakkında Eden demiştir ki: « Muhalif fırkalar, Milletler Cemiyetinin zecrî tedbirler tatbik etmesini istiyorlar. Halbuki zecrî tedbirlerin iki şekli vardır. Tatbik edilmeğe değmiyen gayrimüessir zecrî tedbirlerle harb değilse bile tehlikeyi davet eden müessir zecrî ted birlerdir. Açıkça söyliyeyim ki hiç kimsenin Uzakşarkta bu şekilde hareket et" mesi tasvib edilemez ve yahut da bu siyaseti yürütebilmek için ezici bir kuvvete malik olmak lâzımdır. Muhalif fırkalar, Milletler Cemiyetinde şimdi biz ve Fransa olmak üzere yalnız iki büyük deniz devleti mevcud ol duğunu unutuyorlar mı? Bu ezici kuvvetin mevcud olmadığını herkes iyice bilmelidir. Herkesçe iyice bilinmesi lâzım gelen bir nokta daha vardır ki o da, şudur: Uzakşarkta harekete geçilmesi için şimdi Milletler Cemiyetinde mevcud ol mıyan diğer devletlerin de teşriki mesaiini temin etmek lâzımdır. Bizim Uzak arkta pek büyük ve diğer devletlerinki erle kabili telif olmıyan menfaatlerimiz ardır. Bu menfaatleri korumak için elimizden gelenleri yapacağız. Bizim nok tai nazarımıza görc hali hazırdaki ihtilâf, Uzakşarktaki milletler içm, şimdiki as kerî kazanclan ne olursa olsun büyük ve ;ayrikabili içtinab bir fakirlik doğura akhr. Bizim takib etmekliğimiz lâzım gelen üç büyük prensip vardır: 1 Sulhu tesis etmek îçin namus dairesinde ne yapılmak lâzım gelirse yapmak. 2 Beynelmilel taahhüdleri ifa husu sunda hissemize düşen vazifeyi tamamile üzerimize almak. 3 Kendi menfaatlerimizi ve tabiaile İngiliz arazisini muhafaza etmek. Uzakşarkm şimdi arzettiği vaziyetlerin en mühimmi ve belki de en şayani mem nuniyet olanı Amerika hükumetile da ima sıkı bir temas halinde bulunmaklığı mızdır. Birçok defalar Amerikanınkine müvazî veya benzer bir tarzı hareket ittihaz ettik. Bu hal aradaki teşriki mesainin samimiyetine alâmettir. İngiltere bugün dünyada dostsuz değildir. Amerika ile Fransayı zikrettik. Türkiyeden başlayıp ^ekoslovakyaya kadar giderek Küçük tilâf ve Balkan İtilâfmı da zikretmek lâzımdır. Bu teşekküllerin bütün azalarile iikı dostluk münasebetleri idame etmekteyiz. Bu dostluk münasebetleri arasında îngiliz împaratorluğunun Amerika ile lan dostluğunu ehemmiyetle kaydetmek âzımdır. Arada bir muahede imzası çıkmışü. Bütün şehir halkı, yekavaz olarak taşkın bir Yahudi aleyhtarhğı ve taşkm bir Cermenlik daiyesi gütmeğe başladı. Linden, gazetelere yolladığı açık bir mektubla bu cereyanı protesto etti. îsminin Linden olduğunu, ezeldenberi bu adı taşıdığını, hıristiyan olarak doğduğunu ve hıristiyan terbiyesile yetiştiğini söyledi. Araşhrmalar yapıldı, nüfus evrakı göz den geçirildi ve nihayet, onun, admı ve dinini değiştirmiş bir Yahudi sülâlesinden geldiği meydana çıktL O andan itibaren, bütün gazeteler ondan bahsederken mütemadiyen Levi adını kullanmağa başladılar. O tarihte, Almanyada Levi adıru taşımak, Yahudi olmak mümkündü. Üçüncü orkestra şefi olan genc adam Yahu diydi. Yalnız, Yahudi olup da su katılmamış Alman olduğunu iddia etmek hakkı verilmiyordu. Doris'in vaziyeti daha vahimdi. Gazeteler, onun Linden'le münasebette bulunduğunu açıkça yazdılar ve tiyatroya kabul edilişini bu rabıtaya borçlu bulunduğunu ima ettiler. Alman olduğu halde bunu inkâr ettiğini, bu hareketin, Levi'nin kirli ismini gizlemeğe çalışmaktan daha fena olduğunu da yazıyorlardı. Doris, utanıp utanmıyacağmda mütereddiddi. Oradan oraya dolaştırdığı mevcudiyeti, Almanyanm hasretile doluydu. Fakat, bir müddettenberi, (Arkası var) Çin ordusu hazırlanıyor Londra 22 (Hususî) Çinden ahnan son haberlere göre, yüz bin kişilik bir Çin ordusu bugün şimalî Çinde Japon kuvvetlerine taarruza başlamıştır. Japon kumandanı azledildi Sanghay 22 (A.A.) Emin bir membadan bildirildiğine göre, miralay Hashimoto, Wuhu mıntakasmdaki Japon kuvvetleri kumandanlığmdan azledilmiştir. Japon kabinesinin yeni kararları Londra 22 (A.A.) Nazırlar saal de bılhassa Uzakşark vaziyetini tetkik etmişlerdir. Eden Uzakşarkta vaziyetin inkişafı hakkında arkadaşlarına malumat vermiş ve Washington'dan aldığı haberleri bildirmiştir. 11 Öğrenildjğine göre, kabinede kararlar gizli tutuJacaktır. verilen Düsurülen Çin tayyareleri Tokyo 22 (A.A.) Sanghay'daH uçüncü Japon filosu tarafından heşredilen bir tebliğde Şanghay'a 1760 kilometro mesafede kâin Kansu eyaletinin merkezı olan Lancow'a Japon tayyareleri tarafından yapılan bir akm neticesinde tahrib ve yere düşürülmek suretile 18 Çin tayyaresinin imha edildiği bildirilmektedir. General Yanghu ölmemiş Sanghay 22 (A.A.) Qn m a k a m . lan Şanghay'la Woosung*daki Çin gar* nızonlannın kumandanı Kuomintang a « zasmdan General Yanghu'nun Hankovvda kurşuna dizildiği hakkmdaki haberleri tekzib etmektedirler. General Yanghu sağ ve sıhhattedir. M. Roosevelt vaziyetten memnun! Vaşıngton 22 (A.A.) M. Rooseelt, Uzakşark vaziyeti hakkında tuttuğu hattı harekete matbuat ve efkân umumi , yenin zahir olmasmdan dolayı memnuni' ^etini izhar etmiştir. Reisicumhur, bu hattı hareketi muhafazada kendisini teşvik etmek üzere A merikanın her tarafından birçok mektublar almıştır. Bu mektublan imza edenler ayn siyasî tesekküllere mensubdur. f Yeni şimendifer hatları Ankara 22 (Telefonla) Diyarbakır Cizre Irak hattile Tatvan İran hattı üzerindeki inşaata süratle devam ediliyor. Bu hatlar 300 kilometrosu Cizre, 110 kilometrosu Tatvan kısmmda olmak üzere 410 kilometrodur. Diyarbakırdan itibaren 65 inci kilo * metroya kadar yeni hattuı etüd ve ablikasyon işleri tamamlanmı§ ve gizergâh zemine tatbik edilmiştir. 65 ilâ 115 inci kilometroya kadar olan kısımda etüd işleri de zemin üzerinde bitirilmiştir. Bu hafta içinde bürolarda haritalannın çizilmesine başlanacaktır. Yirmi kilometroluk birinci kısım inşaaına geçen ayın 26 sında imzalanan mukaveleden on gün sonra başlarunıştır. 22 kilometro uzunluğundaki ikinci kısmm inşaat münakasası da ilân edilmiştir. Bu hatlardaki büyük köylerin mahallî havzalarile arazinin cmsleri ve meyilleri tayin edilmis.tir. Projeleri yapılmaktadir.^ Bu arada Dicle, Ambar, Kuruçay, Pa: muk çayı, Halatsuyu, Sinansuyu ve Bat' man çayı üzerinde de köprüler yapılacaktır. Bu köprülerin açıklıkları 100 metro dan aşağı olmadığı gibi içlerinde 300 metro açıklığında olanlar da vardır. Diğer taraftan Nafıa Vekâleti Sıvas kısmmda pancar zeredilen mmtakalara tesadüf eden Kavak, Hacıbayram, Kayabaşı, Boztepe, Alosluğ ve Kunduz istasyonlannda köylüye kolayhk olmak nakliyatı teshil etmek maksadile bireri pancar rampası yapmıştır. Son zamanlarda inkişaf eden nakliyalj dolayısile Haydarpaşa rıhtımı üzerindekî manevra yollan kâfi gelmediğinden Ds.miryollanna aid matbaa binası yıktınl mıştı. Bu sahada yeniden dört manevra yolunun yapılmasına ve icab eden ma kaslann konulmasına başlanmışbr. Vicki BAUM Vazan: Hamdi VAROGLU Çevlren: 53 Linden, kendi hesabına kazanılan bu muvaffakiyetin, Doris için nekadar büyük bir gayrete mal olduğunu herhalde bilmiyordu. Doris, locasına giderken, kendi kendine «nihayer, ödeşmiş sayılabiliriz» diye düşünüyordu. Esvabcı kadına, içeriye kimseyi bırakmamasmı tenbih etti, hatta, onu bile içeri almadı ve mihanikî hareketlerle, makyajını temizlemeğe koyuldu. Bu, sadece sarfettiği gayretin âsabma verdiği gerginlikten ileri gelen bir şey değildi. O gün, Amerikadan posta gelmişti. Doris, Salvatori'den, di/kapaklanndaki romatizmadan şikâyet eden bir mektub a'mıştı. Doktora ihtiyacı olduğunu söy Kiyor, Doris şimdi para kazanmağa başladığı için, vaktile aldığı derslerin ücretini verıp vermiyeceğini soruvordu. Avukat Cowen'den de bir mektub gelmişti. Bazil'in vaziyetinın iyi clduğunu, uzun müddet çok şayani memnuniyet tarzda hareket ettiğini yazıvordu. Maalesef, yak'nlarda, o'mamağa hâkim başlamış gibiydi. Hapisanede ç.kan ufak bir isyana iştirak etmişti. Gardiyanlardan birine hücum ettiği için, kendisine verilen müsaadeler, bir müddet için gen alınmıştı. Bittabi, bu vaziyet, onun kefaletle tahliyesi zamanını hissedilecek nisbette ge ciktirecekti. Mektuba 89 dolarlık bir masraf puslası merbuttu ve Cowen, bu paranm tediyesini istiyordu. Bazil'den de bir mektub vardı. Bunun, ısyandan evvel yazılmış olduğu besbelli idi. «Sevgili Doris, diyordu, ben iyiyun. Sen de iyisin, ümid ederim. Burada çok yağmur yağd ğı için bizi gezmeşe götü remediler. Hareketsizlikten sıkılryorum. Fakat, havanm fenahğma karşı elden ne gelir? Kütübhanedeki kitablardan bir tanesini okudum, çok hoşuma gitti. İsmi <\Dağdaki ev». Kendi hayatımdaki hâ diseleri hatırlaüyor. Seni çok düşünüyorum. Yakında, senin portreni yapmak için müsaade alacağımı ümid ediyorum. Bu benim için biivük bir sevin