CUMHURÎTET 23 Birîndkânun 138? SKERÜK BAHİSLERİİ Beyoğlu mmtakasmda da Haftanın en mühim maçı Belediye faaliyete geçti Beşiktaş Vefa arasında Eminönü mmtakasmda olduğu gibi Baş, diş, nezle, grip, romatizma nevralji, kırıkhk ve bütüoL Gönderemez; çünkü Ingiliz donanması, ayni Beyoğlu mıntakasında da birahane ve ağrılarınızı keser. tcabında günde 3 kaşe alınabilir. yapılacak lolcantalarda tetkikat yapılmaktadır. Taklidlerinden sakırunız ve her yerde ısrarla zamanda üç denizde birden hâkim olacak T. S. K. îstanbul bölgesi futbol ajan Bu tetkikat netfcesinde bazı dükkânlarGr'tpin hteyimz. lığından: da tarifelerin masalarda saklanılarak müşkadar kuvvetli değildir 25/12/1937 cnmarteai günü yapttaeak maçlar Taksim stadı: îstanbulspor Eyüb B takımlan saat 14.30 hakem Tahsin özsöz. Şeref stadı: Fenerbahçe Topkapı B takımlan saat 14,30 hakem Tarık. 26/12/1937 pazar günü yaptlaeak maçlar Taksim stadı: Saha komiserl: Nurl Bosut Galatasaray Eyüb A takrrnları saat 13 hakem Ahmed Adem Göğdün. Yan hakemleri: Ahmed ve Dinçer Güneş Süleymaniye A takımlan saat 14,45 hakem Nuri Bosut. Yan hakemleri: Ekrem Ersoy ve Bahaeddin Uluöz. Seref stadı: Saha komisert: Ferldun Kılıç. Anadoluhisar Altm ordu A takımlan saat 9.30 hakem Tank. Ortaköy Beylerbeyi A takımlan saat 11,15 hakem Halid Galib Ezgü. Beykoz Topkapı A takımlan saat 13 hakem Nihad Bekdik. Yan hakemleri: Hayri ve Said. Beşiktaş Vefa A takımlan saat 14,45 hakem Feridun Kılıç. Yan hakemleri: Tank ve Şevki. Fenerbahçe stadı: Saha komiseri: Adnan Akm Hilâl Karagümrük A takrmlan saat 13 hakem Adnan Akm. Fenerbahçe îstanbulspor A takımlan saat 14,45 hakem Bürhan Atak. Yan hakemleri: Halid ve Salâhaddin özbaykaL terilere gösterilmediği, dükkânlann temiz tutulmadığı görülerek, bunlar hakkında sed kararı ve para cezası verilmiştir. Beyoğlu mmtakasmda bu suretle ra hakkuk ettirılen para cezalanmn miktan iki bin Iirayı mütecavizdir. Ingiltere Uzakşarka filo gönderebilir mi ? Lik maçları Kapatılan pis birahaneler Ankara Müzik Öğretmen Okulu Direktörlüğünden? Okulumuza 75 lira ücretli (iaşesi okula aid) bir erkek DAKTÎLO alııjacaktır. (Almanca bilenler tercih olunur.) îsteklilerin 27/12/1937 pazartesi günü saat 14 te okulda smavları yapılmak üzere evraklarile birlikte Ankarada Müzik Öğretmen okulunda bulunmaîarı. €#471» (4637> Belediye, sed kararlarını idare heyetlerine tasdik ettirdikten sonra alâkadar lan sulh ceza mahkemesine vermekte idi. Mahkeme bu kararlan tetkik etmiş, idare heyetlerinin yalnız sed kararlan vermelerini kâfi görmiyerek kanunun ayni za manda bunlarm para cezasma çarpmalarını da âmir olduğuna kanaat hasıl ederek idare heyetlerinin bu noktayı sed kararile birlikte tesbit etmelerini istemiştir. Lokantalardaki el yıkanacak yerler Bazı lokantalarda el yıkama yerlerinin yemek yenilen mahallere yakm olması yüzünden halkı tiksindirecek manzaralar hasıl olduğu ve bunlarm behemehal saklı mahallere almması lüzumu icah edenlere bildirilmiştir. i İngilia Anavatan filosuna mensub Royal Sovereign dıetnotlar fzrtınalı bir havada Atlas Okyanusunda manevra yapıyorlar Japonyanın aldığı tehdidkâr vaziyet Singapur harb limanına gÖndermek İ9 Karşısmda İngilterenin Uzakşarka, Sin terse, Akdenizde îtalyayı ve ŞLmal de gapur müstahkem limanı ve deniz üssü nizinde Almanyayı düşünmeğe mecbur ne büyük bir filo göndereceği söyleni demiştik. Akdeniz hâkimiyetini, esas itiyor. Bizim fikrimizce, îngiltere, bugün barile Fransız donanmasma bırakabilirkü gergin sİ3rasî vaziyette Uzakşarka se de bu denizde gene bir kısım kuvvet kuvvetli bir filo gönderemez ve sevkul bırakmağa mecburdur. Böyle bir vazi ceyş bakımmdan göndermemesi lâzım vette, Fransızlara yardım için, nekadar gelir. Sebebini izah edelim: îngiliz gemisinin Akdenîzde kaîacağı anîngiltere, İtalyaya karşı Akdenizde cak iki taraf donanma kumandanlan tave Almanyaya karşı Atlas Okyanusnn yin edebilirler. Fakat, îngilterenin her da hayli mühim birer deniz kuvveti bn halde Italyanlara yalnız başına da karşı lundurmağa mecburdur. Uzakşarka da koyabilecek bir zırhlı filo bırakması bir filo gönderirse tngiliz donanmasınm muhtemeldir. Dernek ki drednotlannm üçe ayrılması lâzım gelir. Bugünkü In dört tanesint Akdenize ayıracaktır. Şigiliz donanması ise, üç denizdeki muh mal denizinde ve Atlas Okyanusunda temel düşmanlara karşı üstünlük terain Alman donanmasına karşı koymak için edecek kadar kuvvetli değildir. de Almanlarm seri ceb zırhlılanna karBüyük Harb bittiği zaman îngiliz do şı en az üç muharebe kruvazörünü ve nanması, cidden müthiş kuvvetti; bu iki seri zırhlısım bırakacağmı kabul etgün ise, dünyanm gene birinci derecede mek lâzımdır. Geriye altı drednot kalır. doranması olmakla beraber, hemen he Halbuki Japonyanın altı drednotile üç men ayni kuvvette Amerika ve beste drednot kruvazörü vardır. îngilterenin üc nis^etinde Jaoonva, beste iki nisbe Uzakşarkta Japonyaya karşı en az on tinde Palya ve kuvveti günden güne drednotu olmalıdır ki pek az bir üstünartsn Alman donanması vardır. lük temin edebilsin. Şu halde bir îngiliz 1918 ve 1938 yılları arasındaki İngiliz deniz mütehassısınm yazdığı gibi, în donanmasını mukavese etmek, tngilte sn'lterenin Singapur'a 5 zırhlı, 7 büyük renin denizde nekadar zayıfladığını gös kruvazör, 9 hafif kruvazör, 1 tayyare gemisi, 9 muhrib ve 15 denizaltı gemisi termeğe kafidir: 1918 1938 göndermesinden bir fayda cıkmaz. Çün33 12 kü, bu kuvvet, bütün gemilerini kendi Dretnot: 3 sularmda bulunduran Jaoon donanmaDrednot kruvazörü: 10 21 0 sma karşı Japonyadan 3000 mil uzakta Zırhh: 22 0 Zırhh kruvazör: kâin Singapur üssünden yapacağı hare15 0 Büvük kruvazör: kâtla Uzakşark denizlerinde hakimiyeti 102 40 Hafif kravazör: temine kâfi gelmez. Binaenaleyh Japon 182 428 Lider ve muhrib: donanmasını mağlub edip deniz haki 55 160 Denizaltı gemisi: miyetini ele geçiremez. Burada, bir 7 0 «Fleet in being» yani uzaktan abluka , Tayyare gemisi: Bir donanmanın esas kuvvetinl teşkil sevkulceyşi de fayda vermez. Çünkü eden zırhlı filolar, 1918 de 43 gemi oldu bu sevkulceyş, ancak düşmandan üs ğu halde 1938 de 15 gemiden ibaret kal tün ve denize hâkim bir kuvvetle tatmıştır. bik edilebilir. îngiliz donanmasınm karşısmda, müsBugünkü siyasî vaziyette, îngiltere, fakbel ve muhtemel düşman olarak Japonya, îtalya ve Alman donanmalan ancak Akdenizde Fransanm ve Büyük bulunmaktadır. Bunlarm esas kuvvetle Okyanusta Amerikanm yardımmı te min ettikten sonra, Singapur'a bir filo rind şöyle hulâsa edebiliriz: Japonya ttalya A I I M B T I gönderebilir. Bunun aksini yapmak, îngiliz donanmasım üçe ayınp zavıf düDrednot: 6 4 0 şürmek ve Akdenizden baska hiç bir Drednot kruvazörü: 3 0 3 yerde emin bir sayı üstünlüğü temin eBüyük kruvazör: 12 7 0 dememesine sebebiyet vermek olur ki. Hafif kruvazör: 22 17 6 İngiliz amiralleri de böyle bir hataya Lider ve muhrib: 107 101 12 asla düşmezler. Hulâsa Japonya, Al Denizaltı: 64 67 32 manya, îtalya ittifakı, İngiltereyi UTayyare gemisi: 4 0 0 zaksarkta, zayıf kalmıya ve Japonyava îngiltere, donanmasınm bir kısmım Halicdeki facia Dört kişinin ölümüne sebeb olan kaptan üç seneye mahkum oldu Geçen temmuz ayınm yedinci günü» Uzeyir isminde ehliyetnamesiz bir ma kinistin idare ettiği Şahinibahrî motörü, Ayvansaray açıklanndan geçerken, Balattan aldığı sekiz yolcüyu lâstik fabrikasına götürmekte olan Alinin sandalına çarpmış ve sandaldaki yolculardan dör dünün boğularak ölmesine sebeb olmuştu. Ağırceza mahkemesinde, bu feci hâ disenin müsebbibleri hakkmda, uzun müddettenberi devam eden duruşma dün neticelenmiştir. Mahkeme, evvelce para cezasına mahkum edilmiş olan motör sahibi Ahmed kaptanm, hâdisede cezaî mes'uliyetini göremiyerek kendisinin beraetine karar verrfliştir. Makinist Üzeyire gelince, suçlu nun dikkatsizliği, ve deniz ve liman kanunlanna muhalif hareketleri tesbit edilmiş ye vak'ada ölenlerin çokluğu, cezayi şiddetlendirici sebebler arasmda görüle rek, kendisinin üç sene müddetle agır hapsine karar verilmiştir. Bursada yapılan maçlar Bursa (Hususî) Bu hafta Atatürk stadyomunda üç futbol maçı yapılmıştrr. Hava çok güzel olduğundan stad yorn binlerce seyirci ile dolmuştur. Maamafih maçlardan ikisi yanda ve neticesiz kalmıştrr. Evvelâ Akınspor birinci takımile înegöl takımı arasında yapılan maç îne göllüler lehine devam ederken diğer takımlarm maç zamanı geldiğinden yşırj^ da bırakılmıştır. Maç tatil edildigî zaman înegöl takımı bire karşı iki sayı ile galibdi. ^ ü t e ^ akiben Merinos sporla Duraspar birinci takımları karşılasmışlardır. Merinoslular hâkim bir vaziyette oynamışlar, fakat şiddetli bir rüzgâr çıktığından ortahk toz duman Içinde kalmış, bunun için hakem oyunu tatil etmiştir. Maç sıfıra karşı üç sayı ile Merinoslular galib bir vaziyette iken tatil olunmuştur. DIğer maç ikinci takımlar arasmda yapılmış, Duraspor ikinci takımı Merinoslulan sıfıra karşı iki sayı ile mağlub et GRİP, ve BAŞ btHun v e P1Ş A G R I L A R f , ROMATİZMA dtndirir. ağnlarını NEVRAUı, ARTRİTİZM, TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSt İDARE HEYETİNDEN: Güneş kulübünün Ankara şubesi Ankara 22 (Telefonla) Ankarada açılacak olan Güneş kulübü şubesinin lk kongresi cumartesi günü öğleden sonra yapılacaktır. karşı boyun iğmeye mahk«m etmiştir. Onu, bu vaziyetten ancak, bir ittifak kurtarabilir. Îngiltere, Amerika, Franıa, hatta Sovyet Rusyayı birleştiren bir dörtler ittifakı. Maamafih Amerika ve Fransa, îngiltere ile beraber hareket îttikleri takdirde, Japonyaya karşı U:akşarkta mühim bir deniz kuvveti topanabilir. ABIDtN DAVER de ve başka hiçbir anında duymadığım bir acayiblik seziyordum. Bu görünen dünya arkasında pek az insanm bildiği ve ekseriyetin gözlerine kapah kalan ne gizli âlemler vardı. Zehranın içimdeki manası, hüviyeti, hatta biçimi çok değişmişti. Gözlerinir rengini bile başka türlü tahayyül ediyordum. Ömeri sevmeğe başladığı ve sonra hakikati anladr ğı gündenberi ruhunun geçirdiği sayılı fırtınalan bir tasavvur ettim. Köylü kızı der geçeriz ve onun yalmz tırnaklarını cilâlaması, yahud tenis oynaması bize ehemmiyetli bir vak'a gibi görünür. Ne münasebet! En basit insan ruhunu dolduran sırlann ve mücadelelerin mahiyetini öğrendiğimiz zaman düştüğümüz hayret yanmda bu şekil inkılâbının ne hükmü var? Bir yandan da, içi lezzetli ve güzel kokulu sıcak bir tencerenin kapağı açılır açılmaz yükselen dumana benzer bir sevinc hissi ruhuma yayıhyordu. Bu kapak hangi ümidlerin kaynadığı çanağm üs tünden kalkmıştı? Neden içimde bir rahathk ve bahan müjdeliyen bir esinti hissediyordum ? Zehranın Ömeri sevmediğine emin olmaktan gelen bu inşirahın kökünde beni gizli gizli kemiren bir kıskanclıktan kurtulmuş olmanın bayram sevinci mi vardı? ? Bursada güzel bir şose yapıldı Bursa (Hususî) Vilâyetin en sapa bir yerinde olan Orhaneli kazası, kalabalık ve enerjik bir nüfus kesafetini banndırdığı halde şimdiye kadar, Bursaya uzak olduğundan iktısadî kalkm mada istenilen payı alamıyordu. Bunu nazan dikkate alan hükumet, Orhaneliden, Kütahya Balıkesir hattınm geçtiği mmtakaya şose yaptırmıya başla mıştır. Şosenin 17 nci kilometrosu da ikmal edilmiştir. Bu şose Orhanelilileri şimendifere de kavuşturmuş ve böylece kendilerini yeni bir ekonomik hin terlanda bağlamış bulunmaktadır. yahud onu levdiğimi şuurumdan gizliyen gururum, vak'anın bu şeklinde kendisine bir taarruz mündemic ohnadığını anlayınca aradan çekiliyor, perdeyi kaldınyor ve sevgimi idrak etmeme meydan veriyordu. Bunu hisseder etmez içime endişeler dolmağa başladı. Hemen Bursaya gitmek istiyordum. Merak ediyordum. Acaba Zehra hakikati Ömere söyliyebildi mi? Tesiri ne oldu? Seven bir adam, karşı smda sevgili yerine bir kız kardeş gördüğü zaman ne yapar? Birdenbire boşlukta kalan bir cisim gibi, altından bütün istinad noktalan çekilen bu aşk, hemen düşüp parçalanır mı? Yoksa insan ruhu, böyle bir boşluk içinde kudurur mu? Bütün ümidlerini kaybeden Ömerin asıl şimdi silâha sanlması ihtimali daha fazla değil mi? 1 Seksen bin litre benzin alınacaktır. 2 Şartname hergün Büyük Millet Mecllsi Muhasebe MHdOrlüğOndeıı bedelsiz olarak alınabilir. 3 Eksiltme 10/1/938 pazartesi günü saat 15 te Büyük Millat Mecllsi îciarf heyeti odasında olacaktır. 4 Eksiltme kapah zarf usulile olacaktır. 5 Muvakkat teminat 1110 liradır. 6 Teklif mektubları 10/1/938 pazartesi günü saat 14 e kadar idare heyetine verilecektir. Bu saatten sonra mektublar kabul edilmez. 7 Şartnamenin 4 üncü maddesinde istenilen vesikalar teminatın konduğı» zarf içerisine konulmuş olacaktır. c8348> (45H) Ba§, diş, nezle, grip, romatizma nevral ji, kırıkhk ve bütün ağrılarınızı keser. Icabında günde 3 kaşe alınabilir. 4. Doğrusu, bu meseleyi ona anlahnadan duramazdım. Bir de, bütün dedikodulardan sonra bu hakikati birkaç kişinin daha bilmesini istiyordum. Çok işin var mı? diye sordum. Şimdi gelirim, dedi. Ben yemek odasına girdim. Bir iki gün sonra Zehrayı tekrar bu evde ve bu odalarda görmek ümidinin gözlerime verdigi cilâ, sanki bütün eşyayı da parlatıyordu: «însan ruhu zannettiğim kadar basit değilmiş. İçimde ne garib hisler peyda oluyor!» diye düşündüm. Eski edebiyat aşkım, tüccar tarafımı ayıblamağa başlamıştı. «îşte herşeyi basit ve amelî görmenin budalalığı!» dedim. Şimdi gözümde bir sandalye bile kendine göre bir ruhu, bir emeli ve iradesi olan canlı bir mahluktu. Bütün hüviyetim tersine döner gibi oluyordu. Kendimde bir birine yabancı iki insan ruhunun yaşadığını keşfeder gibi oldum. Bir anda bütün bunlan yazmak, ro mana benzer bir hatıra ş,eklinde yazmak arzusu da içimde uyanıverdi. Hatta bu yazılara «Korkuyorum!» diye başlamak fikri de o anda geldi. Rukiye içeriye girdi. Yüzüme bakıyordu. Haberler dehşet! dedim. Onun şüphelerini teyid eden bu sözle yüzümün sevinci ve aydınlığı arasındaki NEVROZİN fark önünde şaşırdı. Kaşlarını kaldırarak: Ya!... diyebildi. Onu daha fazla merakta bırakmadan anlattım; başmdan sonuna kadar herjeyi anlattım. Sözlerimin daha başmda, «Zehra ömerin kız kardeşi imiş» dediğim zaman bir sıçrayış sıçramıj: «A... Yalan! Vallahi de, billahi de yalan! bu kan seni tekrar aldatmak istiyor, en* d^n gene sıtkım sıyndı!» diye bağırmıştı. Fakat ben anlattıkça, inanmaktan geldiği besbelli bir hayretle: «A... A... A... A...» diyip duruyordu. Lâkırdım bitince işaret parmagının eP» ta mafsahnı dijlerinin arasına sıkijtıra * rak: • A... Vallahi, dedi, başrnı döndü, afyon yutmuşa benzedim, aaa... A... A.. Ömrümde böyle şey duvtnadımdı. Hani «bir yaşıma daha girdim» derler, ben bin yaşıma girdim, Saçlanm son teline kadar ağardı sandırn. Fakat ben onun Zehra hakkındaki hükmünü merak ediyordum. «Vay leysuz, cibilliyetsiz, südü bozuk kız» mı di* yecekti? Eve tekrar gelerek onu savması tehlikesi üzerine Zehraya tekrar düşmaa mı kesilecekti, yoksa merhametine ve müdafaasma devam mı edecekti? Yüzüme bakıyor, başını sallıyor, ara* da bir gözlerini iki yana kaçırarak düşünüyordu: lArkan Korkuyorum ! Tefrika: 70 Yazan: Server Bedi yorum. Kaprya doğru yürüdüm, yanımdan gelen Neriman sordu: Ne zaman cevab verirsiniz? bu akşam? Olamaz. Belki Zehra bu akşam gelir. Söyleyiniz de ona müjdesini vereyim. Hayır... Zabıtaya akseden bu kadar dedikodudan sonra ben çok düşün meğe mecburum. 12 Kanamadığım bir uykudan erken uyanmış da istemediğim halde yataktan kalkmışım gibi, içimde sıcak bir şilte hasreti ve başımda bir sersemlik vardı. Aziz Beyle karısına da çabuk veda ederek evden aynldım ve o gün yazıhaneye gitmemek kararile evime döndüm. Yollarda başımm içi bulut ve sis doluydu. Herşey bana esrarlı ve garib görünüyordu. Yanmıdan geçen insanların en tabiî hareketlerinde, yürüyüşlerinde ve konuşuşlarında, bir araba geçişinde veya bir çocugun haykınşmda bile bir fevkalâdelik, havatimm başka hiçbir günün Pek güzel! Dedim ve verilmiş bir karanm varmış gibi kat'î bir hareketle ayağa kalkhm. Neriman hemen yanıma koşru: Durunuz, dedi, bana söz vermeden bir yere gitmeyiniz! Söz vermeğe lüzum var mı? Elbetle kimseye söylemem. Elbette... Bundan eminim... Bunu söylemiyecektim. Ya? Bana söz veriniz ki... Neriman yalvaran gözlerini bir müd det yüzümden ayırmadı; sonra önüne bakarak sustu. Size şimdi hiçbir söz veremem, dedim, düşüneceğim, çok düşüneceğim, söylediklerinizi henüz hazmehnedim, hâlâ bir masal içindr gibiyim. Neriman iki yakamı tutacakmış gibi , «llerini uzattı ve çekti: Olmaz, olmaz, bırakmam sizi... Ne düşüneceksiniz ? Hemen avukatınıza gi* üniz ve davayı geri aldırınız... Hayır... Ş™di benim içim bulanık Wr su gibi... Hicbir fikrimi ivice Eve gitmeden evvel Zehraya şöyle bir telgraf çekmek istiyordum: «Hemen gel, seni bekliyorum. Neriman bana herşeyi anlattı.» Omer meselesini kendim daha iyi halledebileceğime kanidim. Fakat Zehraya karşı bu kadar zâf göstermekten hemen vazgeçtiğim gibi onun gene ayni otele inmiş olduğuna da emin değildim. Eve geldim. Rukiye mutfakta idi. Elinde mangal yelpazesile bana kapıyı açtı ve 9teş karşısında kızarmış yüzünde parlıyan ter damlalarını kolunun yenile Hiç şüphe yok ki bir anda Zehrayı es silerek: Ne haber, beyefendi? diye bağırkisinden çok fazl? sevmeğe başlamıştım;