CUMHURfYET 14 lkincitesrin 1937 Uydurma haber! Bir sporcu ne vakit ihtiyarlar ? Bugünkü maçlar Köpeklerin gazle itlâf edileceği doğru değil Dünkü gazetelerden biri, köpekleri im Yarım yağlı gece ve deniz kremile Menekşe ve acıbadem H A S AN r Yazan: NÜZHET ABBAS Erkek kendini hissettiği, kadın gözük eden bir takım oyunun sonlarına doğru tüğü kadar ihtiyardır, derler. Fakat bir gevşer ve bu dakikalarda mağlubiyeti kasporcu acaba ne vakit ihtiyarlar? bul etmiş vaziyete girer. Yaptığımız tahkikata ve alâka Tereddüdsüz denebilir ki bir sporcı Bacakları yorulan futbolcunun ne vudarların verdikleri malumata göre, bu bacakları hafif şekilde titremeğe başla ruşlarında isabet, ne şütlerinde keskinhk Bugünkü spor hareketleri tamamen uydurmadır. dığı gün ihtiyarlamağa yüztutmuştur ve yırtıcılık; ne de koşusunda hayır kalKadıköy stadyomunda futbol: Son zamanlarda yapılan sıkı mücadelf Arkası kaya, adalesi çelık gıbi, zekâsı d< mıştır. Onun vaziyeti beyhude bir didiş Saat neticesinde köpekler ortadan kaldırılmış kılıc kadar keskin olsa sporcunun bacak me halini almıştır. Fenerbahçe Topkapı 13 gibidir. Tek tük ötede beride dolaşan ları titremeğe başladı mı iş işten geçmi Beşiktaş Guneş 14 45 Bugünkü futbolcularda on beş sene v lar varsa da bu, Avrupadan buna mahŞeref stadyomunda futbol: demektir. Çünkü sporcu için bacak aske daha evvelkilere nazaran bacak ve ayak Saat sus levazım celbetmek ihtiyacını hissetti için silâha benzer. Her bakımdan mü sakatiığı daha boldur. Hemen hemen he Vefa Eyub 11 recek nisbette değildir. Evvelce köpek kemmel oian askerin silâhmı elınden alır takımdan birkaç oyuncunun bacakların I. Spor Beykoz 12 45 leri imha eden temizlik amelesine ücretlesanız nasıl işe yaramaz bir hale gelirse, dan yahud ayak bileklerinden şikâyetleri Galatasaray Süleymaniye 14 30 rınden başka bırşey verilmezken sonradan sporcu da bacakları titremeğe başlayınca vardır. Acaba buna sebeb nedir? İki se Taksim stadyomunda serbest öldürülen köpek başına on kuruş veril kalitesinden, hele kazanmak, rakibini bebden en mühimmi hiç şüphesiz ki eski güreş: meğe başlanmıştır. Bu yüzden yakın zayenmek kalitesinden bir çok şeyler kay ye nazaran hepimizin bugün vesait bollu Mulâyim Faddal Muhammed mana gelinciye kadar her ay mühim mikbetmiş olur. ğundan daha az yürümemiz, bacaklara Birinci küme olarak ayrılan on İstan tarda köpek öldürülmüştür. Şimdiye kadar yetişen tenisçilerin hem ve ayaklara fazla rahat ettirmemizdir. Sonra, köpekleri öldürecek derecede boyca, hem de oyundaki meharetçe en Bacak için en iyi idman hiç şüphesiz yü bul takımı bugün Kadıköy ve Şeref stadrümektir. Bugünkü futbolcularda bacak yomlarında yeni senenin ikınci hafta lik kuvvetli olan zehirli gazin insanlara da yükseği olan meşhur Bill Tilden 42 ya şında olmasına rağmen hâlâ en usta te ların daha çabuk ıhtıyarlamasının ikinc maçları için karşılaşacaklardır. Taksim tesir etmemesine imkân ycktur. sebebi bakım hususundaki ihmaldır. stadyomu Hava Kurumu menfaatine nisçi olarak tanınmaktadır. Senelerin vergüreşecek olan Mülâyimle Faddal Mo Güreşte ve boksta da bacak meseles Bir tavzih diği tecrübe ile birçok rakibleri kolayca hammedın maçına tahsis edıldiğinden yenen Bıll; bir tenis topunu adeta elile son derece ehemmiyetlidir. Bacaklan titDun matbaamıza Belediye tercümanevvelce tanzim edilen program mucıbin atar gibi istedıği istikamette, istediği sü remeğe başlıyan boksörle güreşçinin rin larından Esad Kemal gelerek bir Amece burada karşılaşması mukarrer bulunan ratte seyrettirebilmektedir. Gözü de müt" gin üstünde yeri kalmamış demektir rıkalı kadmı dolandıran tercümanın EGalatasarayla Süleymaniye takımlarının sad Meylan olduğunu söylemiş, bu işle hiş keskindir. Dört beş setlik bir maçta Yumruğu isterse katır tekmesi kadar kuvmaçı da Şeref stadyomuna alınmıştır. hiçbir alâkası bulunmadığmın tavzihini hâlâ tek bir hata yapmamaktadır. Koca vetli, elensesi çelık mengene kadar kahreBeşiktaş Güneş istemiştır. man boyu, müthiş kuvveti ve ince zekâsı dici olsun bacakları hafiflemeğe başlıyan Bugünkü maçların en mühimmi şüpsayesinde Bıll Tilden herhangi bir ra boksör ve güreşçinin hesabı tamamdır. kibini kolayca ürkütmektedir. Bacakların zayıflaması atletleri koşu hesiz ki Kadıköy stadyomunda yapıla lırken bu husustaki tebligat ancak evvelki cak olan Beşiktaş Güneş karşılaşması akşam yapılmıştır. Gerek Galatasaraylı Fakat Vines ile son karşılaşmasında, larda elzem olan yaylılık ve son hızdan dır. Geçen haftaki maçların cereyanı kendine nazaran çok acemi sayılabilecek mahrum etmek suretile formlarından dü tarzlarına ve neticelere bakacak olur ların ve gerekse Süleymaniyelilerin bu vaziyet karsısında maç yapmaktan imtına bu genci köşelere gönderdiği toplara ye şürmektedir. Boksta ve güreşte mukave sak Beşiktaşlıların bugünkü rakib edecekleri söylenmekte ise de bunun ne HASAN ismine ve markasına dikkat met ve muvazeneyi kaybettirmek ve netr tişmek için en ufak bir efor bile sarfetmi lerinden daha formlu, daha nefesli dereceye kadar doğru olduğunu dün geç yen Tilden acaba tenisten bıktığı için mi cede kuvvei maneviyeyi berbed etmek bir vaziyette bulunduklarım kabul etbu kadar cansız ve ruhsuz bir oyun oyna şeklinde tecelli etmektedir. Futbolcular mek icab eder. Güneşlilerin takımlanna vakte kadar yaptığımız tahkikata rağmen tesbit edemedik. mıştı? Bizce Tilden bacaklanna eskisi da ise bacak zayıflamalan atletler, gü aldıkları bazı oyuncuların umumî ahenge 22/11/937 pazartesi günü saat 15 te İstanbulda Nafıa Müdürlüğünde Galatasarayla Süleymaniye takımları kadar güvenmediği için böyle bir oyun reşçiler ve boksörlere musallat ettiği avan uyamamaları yüzünden Istanbulsporla be(29998,72) lira keşif bedelli îstanbul Nişantaşı Kız Orta okulu inşaatı kapah tarzını kabul etmek mecburiyetini hisset tajsızlıklara ilâveten vuruşlarda isabet rabere kaldıkları söylenmektedir. Bu ri Şeref stadında şarşılaşırlarsa Sarıkırmızı zarf usulile eksiltmiye konulmuştur. Mukavele, eksıltme, Bavmdırhk işleri genel, hususî ve fennî şartnamemiş, karşısındaki genci taktikle yenmek sizlik doğurmaktadır. Falsolu vuruşların vayetten bugünküGüneş takımında bazı lann kolay bir galibiyet elde edeceklerini ummuyoruz. Rakiblerinin cezalı olanla leri, proje, keşif bulâsasile buna müteferri diğer evrak (150) kuruş muka ten başka çare olmadığını düşünmüştür. yüzde doksanı diz ve bacak yorgunluğu, değişikliklerin yapılacağı manasını çıkarbilinde dairesınde verilecektir. Fakat bu da para ermeyince Vines maçı ayak bileği sakatiığı yahud da yrpranmış mak mümkündür. Beşiktaşa gelince Fe rının yerlerine ikame edilenler de geçen Muvakkat teminat (2250) liradır. olmasından ileri gelmektedir. nerbahçeye karşı çok muvaffakiyetli biı haftaki gibi bariz bir isabetsizlik yapıl kazanmıştır. İstekhlerin teklıf mektubları ve en az (20,000) liralık bu işe benzer iş d;ğı takdirde Süleymaniyelilerin bu maçı yaptığına dair Nafıa Vekâletinden almış olduğu müteahhidlik ve Ticaret Sporda ve atletizmde işte bu sebebler oyun çıkaran geçen haftaki teşekkülü muAtletlerde ve sporcularda bacaklar büyük ümidlerle oynamakta hakları varhafaza etmesi pek mümkündür. Odasj vesıkalarını havi kapalı zarflarını 22/11/937 pazartesi günü saat 14 e hangi yaşta eski kuvvet ve elâstikiyetini dendir ki genc elemanlar daha yaşlı ve dır. kadar istanbul Nafıa Müdürlüğune vermeleri. (7266) İki takımın oyun tarzlrsrını tetkik ederkaybederler? Buna kat'î olarak şu veya tecrübelilerine nazaran daha iyi muvafbu yaş diye bir hudud çızilememekle be fak olmaktadırlar. Bir yaşlı oyuncu oyu sek Beşiktaşlıların az paslaşmağa ve şahsî Vefa Eyüb raber koşularda ihtısas yapan atletlerde nu nekadar iyi oynarsa oynasın; stili, ka gayrete daha fazla istinad eden enerjik Takımını hemen hemen baştan aşağı atmalarla uğraşanlara nazaran bacak tut fası ve tecrübesi nekadar mükemmel olur arzlarına mukabil Güneşlilerin daha zi gençleştrrrnek gayesini güden Eyübün maması daha erken başlar. Meselenin sa olsun; bir maç esnasmda genc rakib yade teknik hareket etmek arzusunu güdcn bugün Şeref stadyomunda Vefaya karşı ruhu şudur: Yapılan spora göre hangi karsısında ancak muayyen bir zaman bir teşekkül halinde olduklarını görürüz. yapacağı maç da alâka ile karşılanabiîe adale daha fazla tazyika maruz kalırsa için muvaffak olabilir. Bacaklan işlemem Siyahbeyazlılarda hücum, Güneşlılerde cek bir mahiyettedir. o kısım daha çabuk yıpranır, yorulur ve demeğe başladı mı avantaj bacaklan işli ise müdafaa hatlan iki takımın en iyi o Fenerbahçe Topkapı yuncularını ihtiva etmektedir. Beşiktaşın yen rakibe geçmiş demektir. ihtiyarlar. Kadıköy stadyomunda yapılacak olan Atletizmde sürat koşucularını ele ala Umanm ki bu izahlarla muhtelif spor hücum, Güneşin de müdafaa hatlan ara Fenerbahçe Topkapı maçından Sarılâcak olursak Wıllıans'ların, Paddock'la iubelerimizde takımları gencleştirmek a ındaki mücadeleden kimin üstün çıkaca civerdlilerin kolay bir galebe temin etme;ını kestirememekle beraber çok çetin ve Ba§, di§, nezle, grip, romatizma ve bütün ağrılarınızı keser rın, Yolan'lann şöhretleri henüz dünyayı eyhindeki sabit fikrin tashihine hizmet heyecanlı bir çekişmeye şahid olacağımızı leri kuvvetle memuldür. Ancak geçen setcabında günde 3 kaşe alınabilir. tutmak üzere iken sahadan çekilmek mec etmiş olayım. Esasen meselenin «bacak» nelerde ayni Fenerbahçenin ayni Topkaahmin ediyoruz. cephesinden ayn bir veçhesi de vardır ki buriyetinde kaldıklarını görürüz. Çünkü lsitn ve markaya dikkat! Taklidlerinden sakınmız. pıyı ayni sahada müşkülâtla mağlub et'Beykoz tstanbulspor onlarda bacak kısa müddet zarfında kal skilerin, bacaklan titremeğe başlıyan tiğını de unutmamak lâzımdır. dıramıyacağı kadar çetin bir mücadele ve oyuncuların yerine yeni elemanlan koy Geçen senenin sekizler turnuvasında mak işinde tereddüdle hareket, yeni oyun" kendisinden en fazla bahsettiren Beykoz tazyika maruz kalmıştır. akımı, bilhassa bu seneki lik maçlarında 800 metro koşudan tutun da Maraton culann şevk ve heveslerini de son derece ıazırlıklı bulunmak maksadile yaz mevYıldız: Harb Akademisi eratmın kışlık yaş sebze ihtiyacı için «1500» kiyarışına kadar bütün dünya koşuculan nrmaktadır. iminde müteaddıd müsabaka ve seyahatlo ayşekadın fasulyesi. 6400 kılo ıspanak, 6400 kilo lâhana, 5200 kilo pırasa 17 Bu iki mülâhazayı bir araya getirince, na meydan okuyan Finlândiyalı atlet Mülâyimle Hindli Faddal Muham ikinciteşrin 1937 çarşamba günü saat 11 de Akademide pazarlıkla ihale edier yapmış olan Istanbulsporla karşılaşa Nurmi'nin sahadan çekilmesine ne nefe ;erek teknik gerekse idarî bakımdan genc aktır. Birkaç hafta evvel Beykozun se med pehlivanlar bugün Taksim stadyo lecektir. Talib olanların «74» lira pey akçesini Malsandığuıa yatırarak ala(7647) sinin noksanı, ne de vücudünün kuvvet ılemanlara ehemmiyet vermenin memle kizler muhtelitine en çok oyuncu veren munda, Hava Kurumu menfaatine, ara cakları makbuzla Yıldızda Komisvona müracaatleri. sizliği sebeb olmamıştır. Bir yarışı kazan ket sporu üzerinde husule getireceği iyi takım olduğunu düşünmekle neticenin larında üçüncü defa olarak tutuşacaklarmak için onu sürat koşusile bitirmek mec e hayırlı tesirleri takdir ederiz. Bir ta Beykoz lehinde olacağını kabul etmek dır. Ev\elki gecedenberi devam etmekte buriyetidir ki Nurmi'yi de ihtiyar atletler kım sporculanmızdan sankı yerleri yevmi biraz güçtür. Çünkü İstanbulsporluların olan yağmur dıner ve hava açılırsa bir arasına katmıştır. Nurmi de anlamıştır ki ahirete kadar doldurulamaz şeklinde ve da geçen pazar günü Güneş gibi bir te intikam maçı mahiyetinde cereyan edecek yanşın sonu için elzem olan «bacak» a tapu mevkilerine bağlanmış halde yaş şekkül karsısında berabere bir netice elde olan bu maçin büyük bir kalabalık tarazembereği eski ayarını kaybetmiş, ona gözetmeksizin istifade edilmediği görül :decek derecede muvaffakiyet kazandık fından takib edileceğini zannediyoruz. adeta «artık çalışmıyacağım!» demiştir. düğü halde, hâlâ bu hususta ısrar yanlış arını gözönünde bulundurmak lâzımdır. Balıkesir güreşçileri galib Galatasaray Süleymaniye Futbola gelince; bu sporda «bacak» ır. Zannediyoruz ki bu yazımızda bu Balıkesır 13 (Hususî muhabirımiz meselesi ayni ehemmiyeti daha bariz bir anlışın ne gibi sebeblere istinad etmekLik maçlarında yapılacak saha ve za den) Balıkesır mmtakası güreş takısurette muhafaza eder. Dikkat edılecek e olduğunu izah etmiş bulunuyoruz. man değişikliklerinin bir hafta evvelinden mı, İzmir takımma iki sayıya karşı beş NÜZHET ABBAS olursa daha yaşl; oyunculardan teşekkül lâkadar kulüblere bildirilmesi lâzım ge sayı ile galıb gelmiştir. Beşiktaş Güneş; G. Sa ha için zehirlı gaz istimalinin düşünülmekte olduğunu Avrupadan ray Süleymaniye; Fener buna mahsusve bunun için degetirtileceğin tabancalar Topkapı karşılaşıyorlar yazmıştır. Yağsız Kar Kremi ACIBADEM YAGI KREMi Nafıa Direktörlüğünden: Çilleri, sivilceleri, ergenlikleri izale eder. ihtiyarları gencleştirir, gencleri güzelleştirir İstanbul Mülâyim Faddal Muhammed Harb Akademisi Komutanlığından: Grip, Baş ve Diş Afjnlan, Nevralji, Artritizm, Romatizma Liil Korkuyorum ! Tefrika: 3 5 Yazan: Server Bedi hediyordu. Her tarafı yemyeşil, zümrüd Bağırdım: gibiymiş; suları bütün hastalıklara şifa Anlatsana, ne duruyorsun? Kapıya baktım. Ona kendisini kapı imiş; gidenin canı geri dönmek istemez iışarı atmağa hazır olduğumu hissettır miş. «Bursalıyım dıye söylemiyorum.» dedi de anladım ki bahsettiği yer Bursa. nek ıstıyordum. «Karşısındaki tazenin elini tuttu: Başını önüne eğerek ince bir su sızışma « Bak, dedi, göreceksin... Bugün )enziyen ürkek ve süzgün bir sesle: Bana böyle yaparsan anlatamam saat dörde doğru oradayız. Çekirgeye bir ayağını bas, birşeyciğin kalmaz. a... dedi. «Taze kadın: Sesimi çıkarmadım ve bekledim. Ağır ıgır elini yakama doğru götürerek: « İnşallah, dedi. Dinle! dedi. Sen o gün evden çık«Biraz daha konuştular. O zaman anın, bana da bir sıkıntı bastı. Hava da ne ladım ki o taze kadının da benim gibi sıadar sıcaktı! Sen o gün: «Bız de ka kıntılan var. Geceleri üstüne kâbus balınlar gıbi incecik esvablar giyebilsek» sarmış. Yapmadığı ilâc kalmamış. Ben lemiştin. Vapura bineyim, İstanbula ka kadına döndüm: !ar gidip geleyim, dedim. Daha iskeleye « Affedersiniz, dedim, ne zamanider gitmez, denizi görünce içime bir fe danberi böylesiniz? ıhlık geldi. Vapurda kendi kendime: « Kış sonlarındanberi, dedi. Ah bu yolcluk hiç bitmese...» diyor « Ben de kış sonlarındanberi böyleum. Yanımda da iki yaşlı kadın oturu yim, dedim. pr. Birisi şapkasız, başında siyah bir ö r «Çabucak ahbab olduk. Ne kadar i var; öteki daha tazece, yüzünü fazla benziyorduk birbirimize. O da şaştı, ben oyamış, lâciverdler giymiş. Yaşlı kadın, de. İhtiyar Bursalı kadın, bana: allandıra ballandıra bir memleketi met« Durma, evlâdım, durma... Bur saya gel, biraz açıklık, yeşillik gör. Ban Otelde mi kaldın? miydin? yo yap, birşeyciğin kalmaz, dedi. Evet... Kaplıcalan var... Ne gü Ben ertesi gün İstanbla dönmek «Tekrar başladı Bursayı methetmeğe. zel... Bir kere de seninle gidelim oraya... istiyorudm. Sana telgrafla bunları anlaNekadar da güzel anlatıyordu, kitab gi Bayıldım. tamazdım. O zaman daha fazla kızar bi söylüyordu. Hâlâ yaptığı deliliğin şuuruna malik dın. Herşeyi kendim anlatırım, dedim. « Siz ne vakit gideceksiniz? diye değilmiş gibi, tabiî bir gezintiden bahseBen mantık^sızlığın bu derecesi karşı sordum. den adamların rahatlığıle söz söylüyordu. sında söyliyecek söz bulamıyarak susu « Bugün, şimdi gidiyoruz, dedi, va Sen çıldırdın mı? diye bağırdım. yordum. Zehra da bir sandalyeye oturpur var. Ne kadarcık yer. Adalardan bi Niçin böyle söylüyorsun, Fazıl! du ve sustu. Arkasından, mırıltı halinde raz ötesi gibi birşey. Vapurda sakız çiğ dedi. cümlelerle ve dargın bir sesle şunlan söynersin, denize bakarsın, iki lâf atarsın, lemeğe başladı: Öyle ya! Hâlâ yaptığm münasegöz açıp kapamadan Mudanya... betsizliğin farkında değil misin? Ben... senin beni bu kadar... azarZehra gözlerimin içine baktı. Yeniden hyacağını bilmiyordum. Herşeyi... öğ Bu kadar kızacağını bilmiyordum. boynuma sarılmak ister gibi bir hali varAramızdaki manevî mesafeyi çoğalt renince... sevineceksin sandım. Bana ne dı. Geri çekildim ve kaşlarımı çattım. mak istiyormuşum gibi ondan birkaç adım kadar iyi geldi Bursa... Beynimden sanki Yalvaran bir sesle: uzaklaştım. Ona yarım arkamı dönerek bir kurşun çıktı. İyi oldum adeta... Saime Yüzüme öyle bakma, Fazıl... de sordum: Hanımın hakkı varmış. Şükriye Hanım di, ne yapayım... İçimden geldi. Bu ha Sen benden izinsiz Bursalara gide da ferahladı. Her gece üstüne kâbuslar nımlarla Bursaya kadar gidivereyim de bilir misin? basarken, Bursada iki gece mışıl mışıl dim. Onlar şimdi orada, adreslerini sana Sen beni köyüme kadar yolladın, uyumuş. Ben de öyle. Yabancı bir otelvereyim, sor, tahkik et... elbet oraya kadar gitmeme de izin verir deydim de gene uyanmadan uyudum. Ne söylüyorsun sen? diye bağır din. Fazla söze lüzum bırakmıyan ağır bir dım, insan tanımadığı adamların peşine Bana sordun mu? bakışla yüzüne baktım. düşer de Bursaya gider mi? Zehra ayağa kalktı: Vakit bulamadım. Köprüye çıktık, Çok iyi insanlar, Fazıl, çok iyi inGalatadan hemen vapura bindik. Çok sıkılıyordum, Fazıl! dedi, bilsanlar... İstanbula geldikleri zaman bize Hiç olmazsa Mudanyadan bana miyorsun!.. Sen beni Amerikaya götürede uğrıyacaklar, sen de göreceksin. Hecektin. Olmadı. Senden de ümidim kalle o tazesi, Şükriye Hanım, ne candan bir telgraf çekemez miydin? arkadaş. Teyzesi, o ihtiyar kadın da öy Oraların yabancısıyım. Hem yer mayınca... vapurda... birdenbire kararımı le. Saime Hanım. Görsen. Benim için bulmak için, vapurdan çıkınca, alelâcele veriverdim. Düşün... Dört bir tarafım deparçalandılar. Fakat ben onlara yük ol otobüse bindik. Doğru Çekirgeye gittik. niz... Saime Hanım da beni teşvik edi mad'm. Çekirgede, otelde kaldım. Çekirgeden bir telgraf çekemez yordu. Sen böyle her teşvike kapılacak mısın? diye bağırdım. Her teşvike değil... Düşün, sıhhatim için... Oraya gidenler bu hastalıktan kurtuluyorlarmış. Bana da iyi geldi. Bana söyleseydin ben seni götür mez mıydim? Senin çok îşlerin vardı. Bursaya kadar gidebilirdim; gidemesem bile seni gönderirdim. Yahud bi • raz beklerdin. Bekliyemezdim, çok sıkılıyordum. O halde gönderirdim seni... Ben de gittim. Yalnız gitmek değil mi? Hem öyle arkadaşları nereden bulacaktım? Görsen ne iyi insanlar... îstanbula geldikleri... Zehrayı daha fazla dinlemedim ve hemen odadan dışarı çıktım. Kendimi bahçeye atmıstım. Söyledikleri şeylerden hiçbirinin doğru olduğuna emin değildim. Doğru bile olsa yaptığı hareket, muvazenesizliğin son derecesiydi. Düşündükçe kan başıma çıkıyordu. Söyledikleri doğru değilse Rukiye çok haklıydı; doğru ise aklını kaçır mıştı. Ben o kadar öfkelenmiştim ki Zehra nm doğru söyleyip söylemediğini bile düşünmek istemiyordum. (Arkast var)