12 fckinciteşrin 1937 CIJMHURÎYET c Iktibaslar Kliring hesabları Merkez Bankasında ve hariç memleketlerdeki blokajlar, kredili ve vadeli taahhüdler . Ankara ! 1 (A.A.) İktısad Ve kâletinden aldığımız malumata göre, 6/ 11/1937 tarihindeki klering hesabları bakiyyeleri ve kredili mubayaata aid taahhüd yekunlannı gösteren cetveller aşağıdadır: Avusturya Belçika Çekoslovakya 627.388 Estonya 181 Finlândiya Fransa 8.118 Holanda 89.342 Ingiltere 195.311 Ispanya 19.480 Isveç 1.601.319 İsviçre 51.334 İtalya 37.101 Macaristan 802 277 56.298 Norveç 17 739 Lehistan 198.691 Yugoslavya Yunanistan 57.863 | Bütçe tetkikieri Encümen, çok esaslı çalışmalara başladı Ankara 1 1 (Telefonla) Martta Büyük Millet Meclisine verilecek olan yeni bütçenin esaslı tetkiklerle hazırlan rnası yolunda çalışmalara şimdıden baş lanmış bulunuyor. Meclis Bütçe encümeni, yaptığı bir toplantıda çalışma tarzı üzerinde görüşmüş, muhtelif Vekâletler bütçeleri için hususî mazbata muharrirleri tayinini kararlaştırmışt.r. Hususî maz bata muharrirleri, şimdiden, fakat resmî bir sıfatı haiz olmamak üzere Vekâlet lerle temas ederek bütçe tetkıkatına aid hazırlık işlerini göreceklerdir. Bütçe encümeni bundan başka ruznamesinde bulunan 60 ı mütecaviz büyük, küçük kanun, lâyiha»ve tefsirlerini marta kadar çıkararak umumî heyete sevk için bir çalışma sistemi tesbit etmiştir. 415.604 43.956 1.189.893 20 252 29.057 237.317 161.935 545.412 60.772 1.908.478 339.373 363 642 Windsor Dükü Yazan: LLOYD GEORGE Dükü, Durham mıntakasındaki maden işçilerinin oturduklan kasabaları ziyareti esnasında, bu fakir işçilerin meskenleri ni görmek için ısrar ettiği ve bu insanların sefaleti karşısında duyduğu teessüfü şiddetle izhar eylediği zaman, bu hareket, bütün İngilterede, derin bir heyecan uyandırmıştı. sâylarile bu kadar servet mey dana getiren bu adamları, o servetlerin fazla harıs sahıblerının hatası ve pat ronlarının lâkaydlığı yüzünden bu müstekreh izbelerde yaşamağa mecbur eden adaletsizliği takbih için kullandığı tabirler, efkârı umumiyede derin bir akis bıraktı. Dükün bu hücumu, bittabi, resmî mehafilde memnuniyetle karşılanacak ma hiyette birşey değildi. Fakat, izbelere karşı mücadele hareketini canlandırmağa yaradı. Birkaç sene sonra, Dük, tahta çıktıktan sonra, Galles memleketi cenubundaki mıntakaları ziyaret etmiş ve gördüğü sefalet manzarası karşısında gözyaşlarını zaptedememişti. Kendisine refakat etmek istiyen resmî şahsiyetlerin bu teklifini reddetti ve işçi halkın sefaletini kendi göz lerile görmek için ısrar etti. Bu suretle bir «mülâhazasızlık» yapmış oluyordu ve bu hareket ona pahalıya mal olacaktı. Kullanmakta tereddüd etmediği tabirler, onun, bu kabil adaletsizliklere müsamaha göstermekle itham ettiği hükumeti pek de sena eder mahiyette sözler değildi. Windsor Dükünün, tahtı kaybetme sîni intac eden kararı vermesinin isabetli veya hatalı bir hareket olduğu münaka şasını tekrar açmağı zaid görüyorum. Bu safha kapanmıştır ve hiç kimse, hassaten bizzat Dük, bu meseleye avdet arzusunda değildir. Maamafih, pek çok kimseler, şayed Windsor Dükü, Durham'da ve Galles memleketinde daha az sert dav ransaydı, bazı mehafil, onun hakkında, daha müsamahakâr ve daha munsıf ha reket ederlerdi, kanaatinde berdevamdır. Bazı kimseler, Windsor Dükünün Birleşik Amerikada yapmak istediği içtimaî anketin, hakikî hedefi kendi ismi etrafında neşriyat yaptırmaktan ibaret olan bu seyahate bir bahaneden başka kirşey olmadığı iddiasında musırdırlar. Halbuki, Dükün bütün mazisi, onun, fakir smıfların yaşayış şeraitine karşı gösterdiği derin alâkayı ispata kâfidir. Şayed Amerika, Düke hüsnü kabul gösterirse (1), İngilizler, bundan hiç şüphesiz mütehassis olacaklardır. Çünkü, İngiliz milleti, «Prensine» derin bir muhabbetle hâlâ bağlıdır. Ondan istemiyerek ayrılmıştır, ve onun seyahatlerine aid en ufak hâdiseleri heyecanla takib etmek tedir. Bir müddet, yarıresmî bir sansür, aktüalite filimlerinde Dükü gösterenler olursa şiddetle menediyordu. Ezcümle, izdivacına aid filmi, hiçbir sinema kum panyası oynamadı. Halbuki, Fransız âdatına göre, bir Fransız belediye reisi tarafmdan kıyılan ve bir İngiliz papazı tarafmdan duası yapılan bu nikâha aid filimlerde, îngiliz hissiyatını rencide edebilecek en ufak bir nokta mevcud değildi. Bugün biliyoruz ki, bu tedbirlerin saikı, sansürün, bu suretle, kraliyet davasma hizmet etmiş olacağı yolundaki yanlış düşünce imiş. Bugün, Windsor Dükünün, Almanyadaki amele meskenlerini ziyaret etti ğini gösteren filimleri seyretmemize tek rar izin verilmiştir ve îngilizlerin, çok iyi tanıdıkları bu simayı ve bu çok sempatik tebessümü alkıslarken gösterdikleri heyecan, her sınıf İngilizin, ona nekadar bağlı kaldığmı göstermektedir. İHEM NALINA MIH1NA Cetvel 1 Türkiye Cumhuriyet Merkez Banka sındaki blokajlar Memleket Mıktar T. L. Avusturya Belçika Bulgaristan Çekoslovakya Estonya Finlândiya Fransa Holanda Ingiltere Ispanya 2.619.700 141.500 6.300 2.670.400 Yekun 3.762.442 2.984.420 6.746.862 1.300 1.044.700 1 Siparişi mukaveleye bağlanmış 4.266.800 olduğu halde henüz memlekete ithal edil1.207.600 8.439.600 357.741 43.956 562.505 20.252 28.876 229.199 72.593 350.101 41.292 307.159 288.039 326 541 17.950 67.333 21.816 40.012 54.055 975.227 123 631 39.555 238.703 54.055 İsveç İsviçre İtalya Lehlstan Macaristan Norveç Romanya Yugoslavya YunanLstan 399.400 1.702.300 897.200 2.053.700 46.200 754.600 582.500 2.057.000 238 2U0 memiş olan mallar bedelleri yukarıdaki yekunlarda dahil değildir. 2 Almanyaya aid yukarıdaki ye kunda dahil bulunan altı aya kadar vadeli mubayaat: Resmî daireler 2.062.359 Hususî şahıslar Yekun 6.473.005 8.535.364 Kudüste örfî idare! Dün iki bomba atıldı, yeniden 70 Arab yakalandı Bakiyye daha uzun veya başka vadeli mubayaata aid taahhüdler yekununu ifa29.192.900 Yekun de eder. Cetvel 2 3 Almanyadan gayri diğer memleMuhtelif memleketlerin Merkez Bankaketlere aid yukarıdaki umumî yekunda sındaki blokajlan dahil altı aya kadar vadeli mubayaat: Reichsbank Berlindeki Resmî daireler Hususî şahıslar Yekun Blokaj yekunu 63 900 (A) hesabı T. L. (B) hesabı T. L. (C) hesabı T. L. Almanyadaki umumî blokaj yekunu 14.585.800 2 134.400 3.654.000 m^ 20.374.200 Cetvel 3 Muhtelif memleketlerden kredili olarak yapılmış olan mubayaata aid taahhüdler yekunlan Memleket Resmî daireler T. L. 21.156.111 Husuaî şahısiar T. L. 12.796.388 Yekun T. L. 33.952.499 Almanya Köy kanununa aid yeni bir lâyiha Kanuna bazı yeni hükümler eklenecek Ankara 11 (Telefonla) Köy kanununun bazı maddelerini değiştiren ve kanuna yeni hükümler ilâve eden lâyiha, Meclis dahiliye encümeni ruznamesindedir. Lâyiha hükümlerine göre, köy hal kının umumî menfaatlerine tahsis edilen binalı, binasız yerler bina, arazi ve iktısadî buhran vergilerinden müstesnadır. Bu gibi yerlerle köy gelirlerine haciz konu lamaz. Lâyihanın mucib sebeblerinde verilen malumata göre, muhtarlıkla idare edilen 38,500 köyümüz vardır. Bunlardan 11,175 inin nüfusları 150 den aşağı olup nüfusu 150 den fazla köy sayısı 27,319 dur. Nüfusu 150 300 arasında 11,796. 300 500 arasında 8655 köyümüz mev cuddur. Nüfusları 150 den aşağı köyler, kanunların gösterdiği köy islerine değil, hatta köy adamlarının yıllıklarını bile karşılıyacak halde değildirler. Nüfusları 150 500 arasındaki köyler dahi esaslı faaliyet ve eser gösterebilecek kabiliyet ve kudretten mahrumdur. Bu vaziyet, herşeyden evvel dağınık köylerin müşterek merkezler etrafında toplanarak toplu bir idare altına alınması, köylerin teşkilâtlandırılması, işlerin plânlaştırılması, murakebeye tâbi tutul ması, gelirlerin artırılması, gelir ve masraflann nizam altına alınması zaruretini meydana koymuş ve lâyiha bu esaslarla hazırlanmıştır. Köy orta mallannın alım satım, mü badele, rehin, icar ve ihale işlerile köy bütçelerine ve muhasebe usullerine aid hükümler, ayrıca hazırl^nacak bir nizamname ile tayin olunacaktır. Londra 1 1 (Hususî) Kudüste bugün Arablar tarafmdan iki bomba atıl dığından şehirde idarei örfiye ilân edilmiş ve bütün dükkânlar kapatılmıştır. Geçenlerde öldürülen 5 Yahudinin katillerini meydana çıkarmak üzere yapılan tahkikat neticesinde 70 Arab tevkif edilmiştir. 533.404 1.695.824 2.229.228 Kudüs camii mütevellisi Şeyh Ensarî Bakiye daha uzun veya başka vadeli öldürülmüştür. Yemenli bir Yahudi yaramubayaata aid taahhüdler yekununu ifa lanmışbr. de eder. 4 Her memleketin kredili taahhüdParis 11 (A.A.) Mütarekenin lerimiz de dahil olmak üzere hesaben a yıldönümü münasebetile Reisicumhur, lacaklı bulunacağı meblâğ tespit edilebil hükumet erkânı, mareşallar ve sair zevat mek için 1 numarah cetvelde memleket hazır olduğu halde Saint Louis kilise için gösterilmiş olan blokaj yekununa ay sinde büyük bir ayin yapılmıştır. ni memlekete aid olarak işbu 3 numarah Resmigeçid esnasında hâdise cetvelde münderic taahhüdler yekunu Paris 11 (A.A.) Mütarekenin nun ilâve edilmesi icab eder. yıldönümü münasebetile Chanps Elysseesde asker geçid resmi yaparken «kahrol sun iki sene askerlik» sesleri yükselmiş ve bu sesleri «yaşasın ordu» sesleri bastırmıştır. Bir müddet sonra da kavga çıkmiş ve polis birkaç kişiyi tevkif etmiştir. Bu tevkif edilenler sonradan serbest bırakıl mıştır. Mütarekenin yıldönümü Harice anormal teklif yapanlar Izmirde üç müessese Adliyeye verildi Bir tayyare kazası Varşova 1 1 (A.A.) Cracovie Varşova hattında işliyen yolcu tayyaresi henüz belli olmıyan bir sebebden dolayı Misidla civarında yere inmeğe mecbur kalmış ve tayyare tamamile parçalan mıştır. içinde bulunan 11 kişiden dördü ölmüş ve yedisi yaralanmıştır. tzmir 11 (A.A.) Izmirde üç firma nın çok düşkün fiatlarla girişmiş oldukları bazı taahhüdleri kapatabümek emelile anormal şekillerde haric piya salara teklifler yaparak piyasayı düşürmeğe çalıştıkları tesbit edilmiş ve bunlar hakkında derhal adlî takibat yapıl ması İktısad Vekâletince îzmir Vilâyetine bildirilmiştir. Ötedenberi bu kabil hareketleri iti yad edindikleri hakkındaki malumat da tevsik edildiği takdirde bu üç ticarethanenin ellerindeki ihracatçı vesikalan Vekâletçe istirdad edilecek ve bir daha Türkiyede ihracat ticareti yapamıya cak bir hale getirileceklerdir. îzmirde Karşıyaka da sıtma mücadele mıntakasına ahnacak Numan Menemencioğ'unun Bevruttaki ziyaretleri Beyrut 11 (Hususî muhabirimîz j e n ) Hariciye Vekâleti Siyasî Müstesan Numan Menemencioğlu Kont de Martel'i ziyaret etmiştir. De Martel'in verdiği ziyafetten sonra saat 16 da Reisicumhuru ziyaret eden Menemencioğlu, bir müddet görüştü. Müteakıben Reisi cumhur ve nazırlar da bilmukabele ziyarette bulundular. İzmir (Hususî) Karşıyakadan sonra İzmirin de, 938 senesi içinde sıtma mücadelesi mıntakasına almacağı işi tilmiş ve alâka ile karşılanmıştır. Çünkü şehir civarında ve içinde kurutul ması icab eden epeyce bataklıklar vardır. Bunların kurutulması, devlet bütçesinin yardımına bağlıdır. Karşıyakada bugünlerde Bostanlıdan Bayraklıya kadar olan sahada ve Çiğlıde mücade leye baslanacaktır. M. Krofta'nın Mecliste izahatı Küçük İtilâfın inhilâl haberlerini tekzib etti Prag 11 (Hu • susî) Hariciye Nazırı Krofta, â yan ve meb'usan meclisleri hariciye encümenlerinin müşterek bir içtimaın da bir nutuk söylı >erek Çekoslovakya n.m beynelmilel me seleler hakkındaki noktai nazannı izah M. Krofta etmiştir. « Son nutkumdanberi ilânıharbsiz bir harb patlamıştır, bu da yeni ihtilâtlar tehlikesini artırmıştır. Mılletler Cemiyeti trukavelesi prensipleri, ademi müdahale prensipile cihana şamil hal suretleri prensipine mevkiini terketmelidir. Ademi müdahale komitesi sayesinde daha vahim fedakârlıklar bahsine olsa da Fransa ve İngilterenin mesaisi sayesinde sulhun te minine muvaffakiyet hasıl olmuş olduğunu kabul ve teslim etmek icab eder. Çekoslovakyaya gelince, Çekoslovakya, Ispanya islerine müdahalede bulunmamak noktai nazarmda musırdır.» Krofta, Küçük İtilâfın inhilâl halinde olduğuna dair olan tezviratı kat'î surette tekzib «etmiştir. Harcirah kararnamesine ek kanun lâyihası Ankara 11 (Telefonla) Harcirah kararnamesine müzeyyel kanun lâyihasına göre, daimî bir memuriyetle ecnebi memleketlere gönderilenlere zatî ve aıle yol masrafları, Hariciye memurlan har cirah kararnamesi ve müzeyyelâtma tevfikan verilecektir. Bu yevmiyeler, aid oldukları dairelerce işin ehemmiyetine ve mahallî icablara göre, 7 misline kadar tezyid olunabilecektir. Muvakkat memuriyetle gönderilenlere bu miktardan fazla yevmiye verilmesi lâzım geldiği takdirde miktar, İcra Vekilleri Heyetince tayin olunacaktır. Bütçe encümeni yakmda lâ viha üzerinde tetkiklerine başlıyacaktır.^ Windsor Dükünün, Galles Prensi bulunduğu zaman başladığı içtimaî tetkik leri tekrar ele almağı tasavvur ettiği hakkındaki heyecanlı haber, sadece mükemmel bir makale mevzuu değildir. Bu tasavvur, son derece büyük manevî akisler bırakması muhteme), mühim bir hâdise dir. Bugün dünya, iki korkunc harble, hatta Habeşistan fütuhatı henüz nihayete ermemiş olduğuna göre üç harble boğu şuyor. Bundan başka, bütün dünya milletleri, haricden borc olarak aldıkları muazzam meblâğları, müstakbel kıtaller için yaptıkları hazırlıklara sarfediyorlar. Dünyanm başlıca meşgalesi, bugün, fecaatte şimdiye kadar misli görülmemiş imha ve tahrib projeleri tanzimine münhasır kalmış gibidir. Bütün dünyanın bu facialara daldığı bir sırada, henüz dün yeryüzündeki en büyük imparatorluğun başında bulunan ve yüz milyonlarca insan tarafmdan hududsuz bir muhabbetle sevilen bir adam, herkesin nazarı dikkatini, bir kere daha, fakir sınıfların hayat şeraitine, yaşayış, iskân ve çocuklarını büyütme tarzına celbediyor. Windsor Dükünün çalışan halka karşı izhar ettiği muhabbet, âmme işlerinde, onun en bariz vasfı olmuştur. Şimdi, halkın en fazla mahrumiyet içinde bulunan tabakalarına karşı gösterdiği alâka, tahttan ayrılmış bir hüküm darın, tahta avdet yolunu araması şek linde telâkki edilemez. Dükün, bahtın dan sadece memnun değil, hatta mes'ud olduğunu söylemiştim ve bu saadeti de ayandır. Yüksek vazifelerinden doğan düşüncelerle alnında hasıl olan çizgiler, kaybolmuştur. Bütün dostları, bu hakikî değişikliği müşahedede müttefiktirler; Dükün fotoğraflan, onların sözünü teyid ediyor. Ben kat'iyyen eminim ki, taht üzerinde hak iddia etmek, Windsor Dükünün aklından geçmiyen birşeydir. O, tacmı tekrar ele geçirmek için en ufak entrikaya bile müracaat etmiyecek bir kimsedir. Buna mukabil, bedenî ve manevî, hudud suz bir enerji sahibidir ve boş bir hayat geçiremez. *** Windsor Dükünü çeyrek asırdanberi tanırım. Başvekâletim zamanında, ken disile sık sık görüşürdüm ve tahrın varisi sıfatile uhdesine düşen bazı resmî işleri ve bazı icraatı onunla münakaşa etmek, vazifem iktızasıydı. Dükte, vazife mefhumuna karşı fıtrî bir kavrayış ve bu vazifenin ifası hususunda ona rehberlik e den emin bir insiyak vardır. Şahsî cazi besi, tahtla İmparatorluğun muhtelif aksamı arasındaki mudil münasebatta, kıymetli bir amil vazifesi görüyordu. Fakat, benim en ziyade nazarı dikkatimi celbeden nokta, milletin mukadderatını ıslaha medar olacak projelere karşı gösterdiği derin ve samimî alâka olmuş tu. En zengin ve en mühim beldelerimizden bazısında, bir kısım yurddaşların çok elkn şerait içinde yaşamakta bulunma ları, onu daima şiddetle işgal etmiş, hatta utandırmıştır. Galles Prensinin, 1919 da, cepheden avdetinde yaptığı teftiş seyahatine iştirak eden resmî bir şahsiyet, Prensin, halka, sıhhî ve rahat meskenler tahsis edilmesi imkânlannı, mütehassıslan hayrete düşüren bir salâhiyetle münakaşa ettiğini bana söylemişti. Bu zat bana demişti ki: « Londradaki, Leeds'deki ve diğer sanayi merkezlerindeki izbeleri ziyaret ettiğimiz sırada, Prensin yüzünde hasıl olan derin esef ifadesini asla unutmıya cağım. İzbelerin ortadan kaldırılması için mücadele etmek azmini onda yaratan, bu turne olmuştur.» Bundan birkaç sene evvel, Windsor Bir Fransız gazetesinin hezeyanlarına cevab aris Soir gazetesi iki gündür, Antakya Patriği Kardinal Gabriel Tappouni'nin Parisi ziyareti münasebetile Türkler aleyhinde yazılar yazıyor. Antakya Patriği Parise gidebilir, yalnız Paris Soir değil; bütün Fransız gazeteleri, bu Patriği, istedikleri kadar medih ve sena edip göklere çıkarabilirler; fakat bu ziyareti Türklere hücum vesilesi yapmağa haklan yoktur. Paris Soir, «Beyrutta 80,000 kişi tarafmdan nefesleri tıkanacak kadar alkışlandığını ve bütün şarkın büyük adamı olduğunu» söylediği Bay Patrik hakkında yazdığı yazıda, bakmız, neler söylüyor: «Harbi Umumide, Mardin piskoposu bulunduğu sırada, Türkler onu mahvetmeğe karar vermişler ve buna da kanuriî bir şekil vermek islemişlerdi. Tuzaklar kurdular ve piskoposun bu luzaklara tutulacağınt umdular; sahle vesaik tanzim ederek onu hapse aiiılar. Türk hapisanesinin ne demek olduğunu Allah bilirMonsenyör Tappouni aylarca ıstırab çektl ve Fransaya olan bağlılığım büyük acılarla ödedi. Bir gün Türklerin kin'ınden daha meharetli olan hastalığm bu çileyi sona erdi' eceği ümid edilmişii. Fakat bir nevi mw ;ize ile Monsenyör Tappouni tekrar kuvvet buldu ve hayata avdet etti. Ondan sonra zafer ve sulh geldi. Monsenyör Tappouni Haleb piskopO' 5u bulunduğu sırada Türklerin tardetlikleri ve soydukları kırk bin Suriyeli için bir muhacir kampı kurdu ve 23 hazhan 1929 tarihinde alkışlarla Antakya piskoposluğuna seçildi. Ilâ..» Fransız gazetesi, bu hezeyanlarını kâfi görmemiş olacak ki ertesi gün gene ayni herzelere devam ediyor: «Türkler, 1914 teşrinisanisinde, hıris\iyan meskenlerini islilâ ellikleri, silâh aamak için kilise mihrablannı yıktıklan 'e Suriye ahalisini Diyarbekire ve Deyrizora sürerek bu suretle 150,000 kişiyi kurban eüikleri zaman, Monsenyör Tappouni bizim rahiblerimizle anlaşmış >e sayısız yetimi kurtararak onlara bakmıştı. 1 mayıs 1918 de Türkler, kendisini, Müliefikin esirlerini kıtalden kurtanp kaçırmakla itham ederek Halebde hapse at~ mışlardı. Divanıharb tarafmdan idama mahkum edildi. Son dakikada, Papanın Islanbuldaki vekili Monsenyör Dolçi ile Avusturya sefirinin müdahaleleri sayesinde kurtulabildi.» Fakat gazetenin diğer yazdıklanndan nhyoruz ki bugün Antakya Patriği olan zat, Umumî Harb içinde, Türk tebaası olduğu halde, vatanına ihanet ve Fransaa hizmet eden bir adammiş. Bu itibarla, idam edilmeğe de yüz kere lâyıkmış. Böyle olduğu halde, Türkler Monsenyör Tappouni'yi yalnız hapse atmakla iktifa tmişler, memleketine ihanet eden bu papazın kanını dökmekten çekinmişlerdir. Monsenyör Tappouni, 1918 de Türkiyede değil; Fransada olsaydı, Clemenceau (Klemanso) onu öteki dünyaya göndermekte bir an bile tereddüd etmezdi. Mersinin asrî bir limana büyük ihtiyacı var M. Delbos'un Atina ve Ankara ziyaretleri Atina 11 (Hususî) Fransa Hariciye Nazırı Delbos'un önümüzdeki ikincikânun ayı içinde Ankara ve Atinayı ziyaret edeceğine dair Paris gazetelerinin verdiği haberler buraca teyid edilmektedir. Fransız gazetesi, Patrik Tappouni'nin İtilâf esirlerini de kaçırdığını itiraf ederken onun, kendi devletine karşı yaptığı, bu idamlık cürmünü hafifleştirmek için, civanmerd Türk milletine esirleri katliâm etmek gibi, bir iftirada bulunuyor. Böyece, Tappouni'yi methetmek için, Türkeri kötülemek yolundaki gayretlerini, Fransada bile kimsenin inanmadığı şeni (Le JournaVden) bir yalanla bitiriyor. (1) Bu makale, Dük, Amerika seyahatinTürk, aldığı esirleri hiçbir zaman kıden vazgeçmeden birkaç gün evvel yazıl lıcdan geçirmemiş, İtilâf ordularının belmıştır. leri satırlı vahşi askerleri, yaralılarımızı doğradıkları halde, bunlara karşı mukabele bilmisilde dahi bulunmağa tenezzül etmemiştir. Türklerin kahramanlıklan kadar merdlikleri de meşhurdur. ParisSoir muharrirlerine, nasıl insanca harbettiğimizi General Gouraud (Guro) ya ve Türklerle karşılaşan diğer eski Fransız muhariblerine sorup öğrenmelerini ve bir daha böyle hezeyanlarda bulunmamalarını tavsiye ederiz. Notaların gümrüksüz ithali için teklif Yugoslavya Hariciye Nezareti muavinliği Mersin (Hususî) Mersin limanı, Türkiyede üçüncü derecede mühim, geniş hinterlandmın ihracat ve ithalâtını yapan çok işlek bir iskeledir. Senelik muamelesi 320 bin tona yakındır. İktı sad Vekâleti buranın ticarî ehemmiyetini nazarı itibara alarak umumî bir mağaza açmağı kararlaştırmış ve 600 bin liraya meydana gelecek olan bu bina nın plânlarını hazırlatmıştır. Ne yazık ki bu büyük ye mühim ticarî mevkiine rağmen Mersin el'an limansız bir hal dedir. Bundan sekiz sene evvel yaptırı lan bir keşifle masraf 17.5 milyon lira tahmin edilmiş ve bu sebebden işe baş lanamamıştı. Mersinin ihtiyacı büyük ve âcil olduğu için daha az masrafla ve daha küçük mikyasta, fakat ihtiyacı karşılıyabilen bir liman lâzımdır. Gönderdiğim resim, ihracat mevsi minde Mersin iskelesinin çürük çarık ve perişan vaziyetini göstermektedir Belgrad 11 (A.A.) İvo Andritch, Hariciye Nazırlığı muavinliğine tayin edilmiştir. Mumaileyh, bu vazifeyi şimdiye kadar vekâleten ifa etmekte idi. Amsterdamda tevkif edilen Belçikalı maliyeci Amsterdam 11 (A.A.) Geçenlerde burada tevkif edilen Belçikalı maliyeci Barmat, Belçikaya giderek adliyeye teslim olmak istemiş, fakat Belçika bunu reddetmiştir. Şimdi Belçika maliyecinin iadesini taleb ettiğinden Amsterdam mahkemesi bu talebi yakmda tetkik edecektir. Ankara 11 (Telefonla) Garb musikisine aid notaların memlekete gümrüksüz ithal edilmeleri hakkında Denizli meb'usu Necib Ali tarafmdan verilen kanun teklifi, Gümrük ve Inhisarlar, İktı sad ve Maliye encümenlerinden geçmiştir. Kanun teklifinin encümende son aldığı şekle göre, yazılmıs veya tabedilmis notalardan cildli olanları da dahil olrnak üzere gümrük resmi ahnmıyacaktır. Macdonald'ın ölümü dolayısile taziyetler Londra 11 ((A.A.) Bütün dünyanın her tarafmdan, birçok yabancı devlet reislerinden ve devlet adamlarmdan, Ramsay Macdonald'ın çocuklarına ta ziyet telgrafları gelmektedir.