24 Bîrindteşrin 1937 CUMHURIYET Kışlık şık kostümler Zeytin mahsulü ıslah edilecek Hükumet, bu hususta bir kanun projesi hazırladı Hükumet, zeytin mahsulünün daha çok istihsali ve zeytin mahsullerinin iyi leştirilmesi hakkmda bir kanun projesi hazırlamıştır. Projeye göre bütün aşılmaz zeytinliklerin bakım, tımar, topla ma, yeniden fidan dikmek suretile mey dana getirilecek zeytinlikleri tesis ve yetiştirme, yabanî zeytinliklerin açma ve aşılama işleri Ziraat Vekâletinin direktif ve kontrolu altında yapılacakbr. Devlet ormanlan içinde bulunan ve aşılı hale getirilecek olan bütün yabanî zeytinliklerin sahalan orman idarelerile zeytin bakım teşkilâh tarafmdan müştereken tesbit olujıacaktır. Bu suretle ayırd olunan mıntakalarda herhangi bir mak sadla kesim yapılmasına müsaade olunmıyacaktır. Devlet ormanlan içindeki yabanî zeytin ağaclan ya yerlerinde aşılattınlarak veya zeytinliklerin aşılattınlmak üzere yabanî halinde yeni kurulacak zeytinliklere naklolunacaktır. Devlet ormanla nnda bulduğu sahalan tesbit edilen yabanî zeytin ağaclarından aşılamak için her sene talıb olacakların aşılıyacaklan miktar tesbit edildikten sonra o sene aşılama için müsaade verilecek ağacların miktan ve yabanî zeytin ağaclan orman mefhumu dışında sayılarak bunlann tevzü, aşılatbrma ve tapuya bağlama işleri zeytin bakım teşkilâh marifetile mahallin en büyük mülkiye memuru tarafmdan yapılacaktır. Devlet malı zeytbliklerden aşılanmak üzere şahsa veya şirkete veya köyler manevî şahsiyetine verilecek yabanî zeytinlik sahası 20 hektardan yukan olamıyacaktır. Ancak aldığı sahayı Vekillikçe tayin edilecek müddet içinde mahsuldar hale getirenlere müracaatleri takdirinde ayni miktarda yeni parçalar verilecektir. Bu dağılmada evvelâ toprak sahibi ol mıyanlar sonra en yakın köylerle küçük çiftçiler tercih olunacaktır. Yabanî zeytinliklerde hektar başma en az yüz ağac hesabile bir hektar ve bir hektardan yukarı sahanm ağaclarmı aşıh hale getimaeği taahhüd edenlere Ziraat Bankasınca ve on be"? sene müddetle aş.ı ve tımar masraflan için biri aşıdan evvel, diğeri aşıdan sonra olmak üzere iki defada hektar başma yüz lira borc verilecektir. Büyük davalar Harb yakın değildir Yazan: Winston Churchill Korku, genişliyerek ve derinleşerek, bütün dünyayı sanyor. Birçok memle ketlerde, kadın erkek bütün yurddaşlar, yakın bir tarihte, harbin, yuvalarını, zevklerini, yannı düşünerek bir kenara art tırdıklan parayı, iyi ve fena hakkmdaki telâkkilerini, bütün yaşayış tarzlarını ve hayata verdikleri bütün manayı mahvetmesinden korkuyorlar. Bu korku, maliye âlemile iş âlemini birbinnden ayırdı bile! Yakın bir atide, sây sahasına da pençesini uzatacakbr. Şu halde, bu korkuyu izale etmek son derece lüzumludur. Bir Amerikalı muharriı, sinir hastalıklarmdan bahsederken, «korku fikri» ve «ihtiyat tedbiri» adını vcrdiği iki hal arasında, vazih ve mutlak bir tefrik yapmışbr. Korku fikri, önüne geçilmesi imkânı olmıyan yahud belki de asla vukua gel miyecek olan bir hâdiseyi, beyhude yere azab mevzuu edinmek, tedbir ise, tehli keleri bertaraf etmek yahud bu tehlike ler vukua geldiği takdirde onlara galebe çalmak için, elde mevcud en iyi vasıta lara müracaat etmektir. Bugün bize lâzım olan, müteyakkız bulunmak ve so ğukkanhlıkla, telâşa düşmeden hazırlanmaktır. Bundan üç dört sene evvel, bizzat ben hayli telâşa kapılmıştım. Dünyayı tehdid eden bütün tehlikelere nazan dikkati celbetmeğe ve gerek parlârnentoya, gerek parlâmentoyu hataya düşüren Britanya hükumetine, silâhlanmak lüzumunu an latmağa çalışıyordum. O tarihde, teh like uzaktı ve önümüzde çok vakit vardı. Bugün, tehlikenin daha yakın olduğunu herkes görüyor ve bu tehlikeye karşı koymak maksadile büyük gayretler sarfediliyor. İşte bundan dolayıdır ki, tehlikeyı izam etmek zamanı değil, bilâkis, bunu, cesaretle karşılamak zamanı artık gel miştir. Bu bahis etrafında herhangi bir kehanette bulunmanm caiz oîmadığını bildi ğım halde, önümüzdeki yedi sekiz ay zarfmda hiçbir büyük harbin patlak vermiyeceğine kuvvetle kanı olduğumu söyliyeceğim. Hatta, zamanımızda, yeniden h'çbir büyük harbin zuhur etmemesine de ihtimal veriyorum. Zannediyorum ki, harb heyulâsını nisyana gömmek icab edince, Büyük Britanya, hususile Birleşik Amerikadan nıüzaheret gördüğü takdirde, kat'î bir rol oynıyabilir. Memleketimiz. vakünde si lâhlanmış olsaydı, bu heyulâ bugün Avrupa hükumet merkezleri için bir kâbus haline gelmezdi. Asyada ve Avrupada. gözlerimiz ö nünde cereyan eden muzlim manzarayı seyredelim. Birleşik Amerikanm, dokuz devletten müteşekkil bir konferans neti cesinde, umumî bir müdahaleye teşebbüs ve Japonyayı boykot etmesi gibi bir vaziyet müstesna, geniş Çin topraklannın istilâsı ve inkıyada sürüklenmesi, ayni zamanda Çindeki Avrupa ve Amerika menafiinin tedricen mahva uğraması, mürakabeden mahrum bir tarzda devam edip gidecektir. Fakat, diğer memleketler, bu akıbete sürüklenmek tehlikesine maruz kalmıyacaklardır. Ateş, Çini mahvede cek, fakat başka yerlere sirayet etmiye cektir. Diğer taraftan, Amerika, harekete geçmeğe samimî surette âmade olduğu takdirde, Büyük Britanya ve diğer bü yük devletler tarafmdan öyle kuvvetli bir müzaheret görecektir ki, Japon taarruzu belki de durdurulabilecektir Japonyanın, Ingiliz dili konuşan milletlerin iktısadî tazyikine, ilânihaye mukavemet edemiyeceği muhakkaktır. Bu itibarla, Uzakşark meselesinin halli, Birleşik Amerikanm karanna bağhdır. Amerika, harekete geçmeği göze aldığı takdirde, bu kara nn bazı muhataralan olmakla beraber, meseleyi müsaid bir tarzda halletmesi ümidleri de mevcuddur. ya karşı bir harbe sürüklenmek istemiyor. Onun istediği, İtalya arazisinin muhtelif noktalarında ve bilhassa Pantellaria adasında tahkimat yapmak, deniz ve hava üsleri vücude getirmek, Mısın tehdid için Libya'da kuvvetli şekilde motörleş tirilmiş büyük bir ordu teşkil etmek ve imkân bulduğu takdirde, Kızıl denizin iki sahilinde büyük deniz ve hava üsleri tesis etmek suretile, Akdenize, tabir caizse, muslihane, rahat rahat, daha fazla raikyasta el koymaktır. İtalya, bu programm tahakkukuna, son derece büyük bir hararetle çalışmaktadır ve büyük bir kısmmı da tahakkuk ettirmiştir. Baleare adalanndaki vaziyet, îtalyanın bu umumî siyasetinin, İspanyol har binden tevellüd eden bir inkişafıdır. Franco'nun idaresi altmda bulunan Majorka adasmda îtalyan kuvvetlerinin tahaşşüd ettiği ve Franco kıtaatmın, İtalyan yardımile, Minorka adasma ve ada« nm meşhur Port Mahom harb limanma bir taarruz yapması ihtimali olduğu zan* nedıliyor. îtalyanlann, ne şekilde olursa olsun, Baleare adaları üzerinde bir kontrol idame etmelerinın, Fransız Cumhuriyeti için bır emniyet meselesi olduğuna muhak « kak nazarile bakılabilir. İtalyan kontro « » lu, Fransanın cenub hududunun müda m faasında, mühim, hatta esaslı bir rolü olanr* şimalî Afrika ordusuna karşı, Akdenİ2 * yolunu kapıyacakhr. Fransanın müdafa* asından mes'ul olanlar için, Baleare'da* ki vaziyetin, son derece ehemmiyetli ad« dedilmesi lüzumu aşikârdır. M. Musso « lini'nin de, bu hususta hayale kapılma* ması lüzumu, ehemmiyetle nazan itiba « ra almacak bir noktadır. Yukanda da söylediğim gibi, M« Mussolini herhaldr harb istemiyor. O' «kuvvet diplomasisi» denilen bir yola gir« miştir ve şimdiye kadar, her istediğini de, bu vasıta ile adım adım elde etmiştir. Nyon'da olduğu gibi, Ingiliz ve Fransız arzulannm müşterek muhalefetile karşılaştığı her yerde diplomasi tarikile işin içinden çekilmiş ve başka bir yoldan yürümeğe teşebbüs etmiştir. Fakat, asü tehlike, M. Mussolini'nin İngiltereyi, doğrudan doğruya vuku bulacak bir harb tehdidi karşısında, Habeş harbinde olduğu gibi, ricat edecek zannetmesinde* dir. İtalyayı Akdenize yayılmak ve orad* bir kontrol tesis etmek gibi geniş bir plâna doğru sevkeden M. Mussolini, bu plânı, şimdiye kadar, şayanı hayret bir muvaffakiyetle tahakkuk ettirmiştir. E « ğer, şu heyecanh aylar zarfında, Fransa ile Ingiltere, biribirinden, velev zahirî oIarak ayrılırlarsa, M. Mussolini, artık ri« cat imkânı kalmıyacak tarzda ihtiyatsızca bir harekete tevessül edebilir. îşte bu sebebledir ki, İngiliz ve Fran* sız hükumetlerinin, Akdenizde gayet sw kı bir anlaşma halinde hareket etmeleri. ve son hadde gelindiği takdirde, hangî noktalarda musır davranacaklarmı, M, Mussolini'ye, şüpheye mahal bırakmrya* cak tarzda anlatmalan, gerek emniyet ve selâmetimiz ve gerek dünya sulhu için kat'iyyen elzemdir. Fransa ile İngilterenin, yavaş yavaj harbe sürüklenmeğe meydan verdikleriJ Akdenizdeki menfaatlerinin haleldar e« dilmesine karşı aciz içinde seyirci kal • dıklan; ve hiçbir hâdise karşısında kuv< vete müracaat ederek, müşterek bir mü* dafaada bulunmıyacaklan kanaati kadar, harbi yaklaştıracak hiç birşey yoktur* İngiltere ve Fransa, tecavüze maruz bıra« kılmasma tahammül edemiyecekleri hak^ ların nelerden ibaret olduğunu, sarih, va^ zıh ve kat'î olarak, müştereken bildirdik* leri takdirde, arzulannm, önümüzdekî altı veya sekiz ay için yerine getirileceği hemen hemen muhakkaktır. Zaman geçtikçe, Avrupa teslihatmda* ki umumî muvazenenin, garb devletlerj lehine daha fazla inkişaf edeceği muhak^ kak addolunamaz. Meşhur sözdür: «Hasmmla karsılaşınca hemen banş...» Kışın iyi havalarda hele bizim memleketimizde insan bazan ne giyeceğini şaşınr. Çünkü gök o kadar açık, ortalık o kadar günlük güneşliktir ki manto ağır gelir. İşte o zaman kışhk kostümler aranır. Bütçesi müsaid olanlar için bunlardan birer tane gardroblarında bulunmak lâ zımdır. Biz de onlardan yukanda iki nümune koyuyoruz. Soldaki yan uzun bir takımdır. Modelimizin ceketi ve eteği siyah kumaştan yapılmtş ve birçok yerleri siyah sutaşlarla tezyin edilmişti. Genış bere biçimi şapka ile iyi gider. Bunun ceketi daha koyu, *teği daha açık renkten yapılanları da çok zarif olur. Sağdaki ise siyah beyaz satrançlı tüviddendir. Yakası beyaz pike garmitürlü siyah gömlek ve alt kısmı beyaz üst kısmı siyah şapka ile büsbütün şık olur. Saçlarınızı ipek gibi yapmanın yolları Denîz sularmın, yaz güneşinin karartıp sertleştirdiği teninizin nasıl eski vaziyetine getirileceğini geçen hafta izah etmiştik. Bu hafta da saçlarınızdan bah setmek istiyoruz. Saçlarınızı yumuşatmak için onlan evvelâ yağla uğuşturmak ve başınızın derisine adamakıllı bir masaj yapmak lâzımdır. Bu yağ mahlutunu şu sufetle vücude getirirseniz sizin için çok iyi neticeler verir. Ayni miktarda reçine, araşid, badem ve Hındistancevizi yağlarım birbirine karıştırmak, ondan sonra kullan mak gerektir. Bunu başınızı yıkama gününden bir fece evve1^ySpip\ o gettf İçitf "kauçuk bir başlık giyerek yatmak münasıb olur. Saçlarınızı kurvttlendtBMBkiiçHr; ise sizS tavsiye edılecek şey dört yumurta sansılaştıracağı için baş derisi itibarile olduğu nın ayni hacmi kaplıyacak miktarda kadar bütün vücudünüzün sıhhati için de rhumla karıştırılmasından vücude getirifaydalar görmüş olursunuz. lecek mahlulle sabunlanır gibi yıkanmaEğer saçlannız dökülüyorsa, her on sıdır. beş günde bir onların ucunu hafifçe kesiBu vaziyeti hazırladıktan sonra artık niz veya kestiriniz. Üç ay bu tertibe riakuvaförünüze gidebilirsiniz. Eğer saç yet etmek saçlann daha gür çıkmasını larınızda kepek varsa onlan temizliyebıltemin eder. Eğer saçlannız yağsızsa, mek için en iyi vasıta fırçalamaktır. Fır yağlama ameliyelerini sık sık tekrar et çayı bilhassa başın derisine bastırarak mek iyidir. saçlann üzerinden geçirmek icab eder. Bütün bu tedbirler saçlannızm ipek Fakat o şekilde ki fırçaya tam bir devir gibi olmasını temin eder. Bu suretle mohareketi vermek şartile.. Sonra saçları da ile sık sık değişen kuvafür tarzından uçlarından bir elınizle tutmak, her tutaherhangi birini daha kolayca intihab eJemı dibden nihayete doğru ayn ayn fırbilirsiniz. Çünkü saçlannız herhangi bir çalamak icab eder. Bunu da başınızm baş tuvaleti şekline daha iyi intıbak eder. derisinde herhangi pahalı olmıyan bir kremle tekrar masaj yapmak ameliyesi Bu sene sivri şapkalar çok giyileceği, kütakib ederse cildiniz tamamile temizlen pe kullanmak da moda olmadığı için bomiş, gencleşmiş ve kepekten kurtulmuş yunlar açıkta kalacaktır. Bir çok Avrupa memleketlerinde dışan doğru kıvnlmış olur. bukleler yeririe bu sene içeriye doğru Maamafih sabah, akşam bu fırçalama kıvnlmış bukleler moda olarak kabul ehareketini tekrar etmek lâzımdır. Fırça dilmiştir. Fakat bu modaya uymak için lamanın saçlannızm kıvrımlannı bozma boynun uzun, i n c ve yüzün çok saf smdan korkmayınız. Fırçalanmış saçlar olması icab eder. Bir de bu tarz, zanne tekrar kıvrıldıklan zaman daha iyi bir diyoruz ki herhangi bir şapka ile uygun şekil alırlar. Bu iş için iki fırça kullan bir baş tuvaleti olamıyacaktır. mak iyidir. Çünkü birini yıkayıp kuru Bu sene akşam tuvaletleri de vücude mıya bıraktığınız zaman ötekini temiz ve yapışıktır. Kadınlar birer eski heykel kurumuş bulursunuz. şeklini alacaklardır. Onun için elbisenize Karışan saçlannızı düzeltmek îçîn ne tarz baş tuvaleti gideceğini berberi tararken onlan fazla çekmekten korkma nizle birlikte kararlaştırmanız daha mu yınız. Bu şekil kanm deveranını kolay vafık olur. Şapkajar.., Gaziantebin bir yıllık ithalât ve ihracatı Gazianteb (Hususî) Vilâyetimizin 936 yılı ithalât ve ihracatı yekunu 7,882,000 liradır. Bunun 4,320,000 lirası ihracat, 3,562,000 lirası ithalâttır. îhracatımız ithalâtımızdan 758,000 lira fazladır. Balıca ihracat mallarımız: 711,000 11ralık Anteb fıstığı, 1,710,000 liralık Anteb dolnıma ve kilimleri, 137,000 liralık Anteb pekmezi, 79,000 liralık deli tü tün, 227,000 liralık yün, kıl ve mamulâtı, 200,000 liralık Anteb sabunu, 233,000 liralık ispirtolu içkiler, 64,000 liralık deri ve mamulâtı, 194,000 liralık canlı hayvanlar (koyun, keçi), 765,000 liralık muhtelif mallar. îhracatımızdan 933,000 liralık emtia yabancı memleketlere, 3,387,000 liralık emtia da Türkiye dahiline ihrac edil miştir. îthalât mallarımızın başhcalan: Bix milyon 600,000 liralık iplik, ipek her türlü mensucat, 154,000 liralık canlı hayvan, 200,000 liralık makine, otomobil, lâstik, 137,000 liralık gaz ve benzin, 128,000 lirahk şeker, kahve, çay, 928,000 liralık tuz, tütün, içki, 130,000 liralık hububat ve sebzeler, 285,000 liralık yağ ve muhtelif mallar. İthalâtımızdan 1,147,000 liralığı ya bancı memleketlerden, 2,415,000 liralığı Türkiyeden ithal olunmuştur. Bu seneki şapkalardan birkaç nümune. Solda spor biçimi sevenler için menekşe rengi topeden yapılmıştır. Bir tarafı kalkıktır. Tezyinatı kırmızı, yeşil ve lâcivert fötrdendir. Sağda antilop derisinden yapılmış güzel bir model. Nümunemiz siyah renktedir. Istenilen renkte yapılabilir. Arkaya istinad ettirilerek yandan saçlan meydana çıkarmaktadır. Moda bu orijinal biçimdeki şapka kasket tarzma çok yakındır. Fak^t önündeki siperi çok uzundur. Fötrden yapılmıştır. Tezyinatı siyah galondandır. Sağda İran tarzı sarıkları hatırlatan mübalâğalı şe kilde sivri bir akşam şapkası siyah ve kırmızı cerse karıştınlarak vücude getiril miştir. Ucu öne doğru drapedir. Birazda yemek... Omletler Alelâde omlet Bir tavaya altı yumurtadan fazla yumurta kırmamak lâ zımdır. Eğer sofrada fazla adam varsa omleti iki defada pişirmek gerektir. İlk iki kişi için dört yumurta, dığerleri için adam başma bir yumurta kırmak icab eder. Yumurtalan çukur bir kap içine kırıp içine bir kaşık temiz su karıştırmak mü nasib olur. Tuz, biber ektikten sonra hafifçe dövmek gerektir. Fazla döverseniz yumurtaların tavaya yapışmak tehlikesi başgösterir. Tavanın içinde ceviz büyüklüğünde bir yağ parçası erittikten sonra harlı ateşte omleti pişirmek lâzımdır. Omlet pişerken sık sık kenarlarını tavadan bir çatal veya kaşık vasıtasile ayırmağa dıkkat etmelidir. Bu hareket bir kaç defa tekrar edildıkten sonra yumurtaların pişmesine yakın artık onu rahat bırakmak gerektir ki tam şeklini alsın. Sathınm parlaması isteniyorsa üzerinden bir miktar vağ gecirmeğe ihtiyac vardır. Mayyonun geçirdiği safhalar Şimdi, daha yjkm bir ufka ve daha Elâzizde sökülen ağaclara yakın tehlikelere, yani Akdenize döne dair lim. Şurasını muhakkak addedebiliriz ki, Gazetemizin 10 teşrinievvel tarihine M. Mussolini, Büyük Britanyaya karşı tesadüf eden nüshasmda ve Elâziz ıtııı ve hassaten Büyük Britanya ve Fransahabirimizin iş'arı üzerine mahallî Be lediyenin kışlık odun tedariki kasdile Çıftlik bahçesindeki ağaclan kestirdi ğini yazmıştık. Bu hususta Elâziz Belediyesinden aldığımız telgrafta hulâsatan deniliyor ki: «Odun ihtiyacımız Çiftlik bahçesindeki hastalıklı ve çurük ağacların sökül mesile temin edildi. Bunlarm yerlerine bir sistem ve program dahilinde yeni ve daha güzel ağacların dikilmesi hakkında Belediyemiz Encümeninin mukarreratı vardır. tzinli olduğum bir zamanda cereyan eden bu meseleden dolayı yüksek makamlarla Belediye ve Encümen arasında ihtilâf yoktur.> Kendisine sivil memur süsü veren adam Londrada bir sergide 1880 tarihinden beri mayyonun geçirdiği muhtelif şekilleri gösterir canlı bir kolleksiyon vücude getirilmiştir. Bugünkü mo dele nazaran dığerleri ne kadar acaıb duruyorlar değıl mi? Nazmi adında bir şahıs, Emniyet müdürlüğü tarafmdan yakalanmıştır. Bu şahıs kendine sivil memur süsü vere rek bazı işlere teşebbüs etmiştir. Tah kıkata devam edilmektedir. Umumî Harbde İngiliz ordusu Başkumandanlığında Haig'in heykeli Whiteholl'e nakledilıfken. bulunan Lorjd