15 SON Hfidiseler arasında Yaıın ademi müdahale komitesi toplanıyor Fransa ve İngiltere, üç devlet filosunun da müsavi surette hareket şartile Italyaya Baleares adalarmın işgalini teklif edecekler Londra 14 (A.A.) Ademi miida hale komitesinin gönüllülerin geri çağırılması meselesini süratle intac *tmek üzere cumartesi günü içtimaa davet edilmesini iyi malumat almakta olan Ingiliz meha fıli Fransız îngiliz görüşmelerinin ilk safhası olarak göstermektedir. Lord Plymouth'un ademi müdahale komitesinin celsesini açarken müzakerata taallül mahiyeti vermesmin mahzurlarmdan bahsedeceği muhtemel görülmek tedir. Bu suretle ittihaz edilmiş olan karar, usul meselesinde Romayı tatmin etmektedir. Bu sayede Romanın ve hatta Moskovanm teşriki mesaide bulunacağı ümid edilmektedir. Fransa ve ingiltere tarafından ittihaz edilebilecek olan tedbirler, bu son uzlaşroa tedbirinin akamete uğraması takdi rinde Parisle Londra arasında diplomasi yolile cereyan edecek müzakerelere ze 1nin teşkil edecektir Ademi müdahale sisteminin iflâsı ha linde bu keyfiyetin âkidleri taahhüdlerinden ibra etmesinin meşru ve muhik ola cağı mütaleasında ısrar edilmektedir. M. Eden, dün akşam Fransa sefirini kabul ederek kendisine Nazırlar meclisinde cereyan etmiş olan müzakerat hakkında malumat vermiştir. lerin ana hatlarını göstermiştir. Nazırlar meclisi, Londraya gönderilecek nota muhteviyatını tasvib etmiştir. M. Bonnet, malî vazıyeti izah ve teşrih etmiştir. Üniversite canibinden bir mektub jj stanbul Üniversitesi RektörlüII ğünden bir mektub aldım. Fakat buna bem «bir mektub» denebilir, hem denemez. Denebilir, çünkü zarfı da, mazrufu da vardır; denemez, çünkü zarfın içinde ne insana hitab eden tek bir kelime, ne tarih, ne de imza görülüyor. Herhangi bir gayrimes'ul adam, eline bir antetli kâğıd ve zarf geçirerek bana bu yarı resmî, yarı anonim, acayib mektubu göndermiş olabilir. Yalnız Rektörlüğün resmî antetini taşıyan, tarihsiz ve imzasız kâğıda melfuf bir kitab Hstesinde Hukuk fakültesi dekanlığımn mührü var. Kâğıdda Üniversite imtihanlanna girenlerin, geçenlerin ve dönenlerin sayısile, nisbetleri yazılı. Altında hiç bir şerh, izah ve imza olmadığına göre Rektörlük bu rakamların mes'uliyetini kabul etmeğe yanaşmıyor. Fakat biz bu rakamların doğruluğunu kabul edeceğiz: Imtihana girenler 3848 kişi; geçenler 2779 kişi; dönenler 1064 kişi. Nisbet meydanda: Aşağı yukarı üçte iki geçmiş, üçte bir kalmış. Istanbul Üniversitesi bu netice ile iftihar etmek istiyorsa, biz bu memleketin bir ferdi sıfatile onun bu gururuna uzaktan bile iştirak edemeyiz. Bazı Avrupa üniversitelerinde dönenlerin buna yakın bir nisbet arzettiğini söyliyenler var. Olabilir. Ayni Avrupa memleketlerinde bir değil, birçok üniversite olduğu gibi onların fikir adamına, fen adamına, meslek adamına ihtiyacları bizimki kadar hâd bir dereceye çıkmamıştır. Görülüyor ki imzasız kâğıddaki şüpheli rakam bile Üniversitenin bu sene mükemmel bir randıman verdiğini ispat etmekten pek uzaktır. Kitab Hstesinde de «Hukuk fakültesi profesörlerinin son dört sene zarfında çıkardıkları ders kitablan» başlışı altında otuz kadar eserin ismi var. İyice tetkik edilince bu listedeki eserlerin bir kısmının ders notu, bir kısmının tamamlanmamış formalar ve daha büyük bir kısmının da Üniversite talebesinden ziyade Hukuk mezunu profesyoneUer için yazılmış eserler olduğu görülür. Bu liste 6e bize, hukuk gibi bölümleri geniş bir sahada nekadar az eser meydana getirildiğini açıkça gösteriyor. Meselâ bu listede Roma hukukuna dair 300 sahifelik tek bir kitab, Medenî hukuka dair de gene tek bir kitab vardır ki, bu da henüz tamamlanmamıştır. Velhasıl bu imzasız mektubun bize Universiteyi müdafaa etmek istiyenler tarafından mı, yoksa şiddetle tenkid etmek istiyenler tarafından mı gönderildiğini anlamakta güçlük çektik. Antetine bakarsamz birinci ihtimal, rakamlarla kitab listesinin hazin ifadesine bakarsamz ikinci ihtimal galib görünüvor. Edebiyat Lâdamokamelya Peyami Safa Bu eser yazıldığı zaman, üç ahlâksız yabancı (Nietzsche, Dostoüevski ve Oscar Wilde) Fransız edebiyatını zehirlemeğe henüz başlamamışlardı. «Ahlâksız» kelimesini burada, iyilik ve fenalık telâkkilerinin ötesinde, müstakil ve yeni bir ahlâk sahibi manasında kullanıyorum. An'anevî ahlâk zaviyesinden bakılmca, bu akide sahibleri, düpedüz birer ahlâksız gibi görünürler. Ondokuzuncu asırla beraber gurub etmeğe başlıyan bu an'anevî ahlâkm en güzel ve en ulvî şekli fedakârlıktır. Çirkefe düşmüş bir pırlanta gibi, veremli bir fahişe göğsünde de fedakâr bir insan kalbi çarpabileceğini inkâr edenlerin inadını kıran Lâdamokamelya, eski fazilet hikâyelerinin serisine dahil olduğu için, sahnede ve ekranda hâlâ görünmesine rağmen, hiç de modern bir eser sayılmaz. Pariste son oynandığı zaman, temsil olarak, iyi, eser olarak fena bir not aldı. Fakat bence bu, Lâdamokamelya'nın değil, Fransız edebiyat tenkidinin aleyhine bir nottur. Çünkü bu tenkid, Nietzsche'den Andre Gide'in varis olduğu ve kafadan kafaya geçtikçe bozulan kokmuş bir ahlâk felsefesinin tesiri altında ebedî kıymetleri seçemez bir hale gelmiştir. Lâdamokamelya, bu kıymetlerden birini temsil eder ve modern olmaması, hiçbir devrin mahdud ve geçici ahlâk telâkkileri içine hapsedilemiyecek kadar ebedî olmasmdandır. Kim ne derse desin, ben bu eseri daima ve pek çok sevdim; burada Türk ve Fransız truplarınm hemen bütün temsillerine koştum, bütün filimlerini gördüm. Ve kim ne düşünürse düşünsün, bence insanın en büyük şerefi ve hafızasından da, zekâsından da fazla en büyük haysiyeti, kendini başkalan için kıyasıya feda etmesindedir. Bütün dünyada, bu asnn olanca felâketlerinden, Lâdamokamelya karşısında gözleri yaşarmıyan soysuzlar kalabahğı mes'ul tutulabilir. Çünkü bu hassasiyet tam bir ahlâk ölçüsüdür. Kalbin içine veya gözlerin dışma sızmış bir kaç damla yaşla Marguerite Gautier'nin fedakârlığına hiç olmazsa pek uzaklardan iştirak etmemiş cibilliyetsizler sürüsünden, baskın, yağma, katliâm, yalan, dolan, ihanet kategorisinde her türlü ahlâksızlık beklenebilir. Eğer bugün hukuku düvelin ifiâsından, çok fazla ve haklı olarak bahsediliyorsa, bunun sebebini, yukarıda da söylediğim gibi, aslında halis bir tefekkürün mahsulü olduğu halde kafadan kafaya geçtikçe bozulan ve gittikçe bütün dünya ufuklarını kapatan bir Nietzsche ahlâkmda aramalıdır. Bugün, üç ulvî fedakârlık tipini yaşatan bir «Goriot Baba», bir «Lâdamokamelya», bir «Cyrano» daha yazılmamasınm sebebi de, bu kuvvet felsefesinin yalnız faşizmlerin değil, bütün demokrasilerin ve sosyalizmlerin siyasî aksiyon yollannı çizen müşterek bir kanaat haline gelmiş olmasmdandır. Her milleti bu kanaat silâhlandırıyor.. Gene de bir yeni Goriot Baba, bir yeni Lâdamokamelya, bir yeni Cyrano, Milletler Cemiyetinden çok daha fazla bir sürat ve muvaffakiyetle bu silâhlan omuzlardan aşağı alabilir. Bir asker, bir diplomat, bir sosyolog, bir hukukçu ne düşünürse düşünsün, bir edebiyatçı için bütün mesele, yeni insanın kör gözlerini, faziletin ezelî kıymetleri üstüne açabilecek şaheserlerin doğmasındadır. Çünkü bu doğumlar, büyük ahlâkî tasfiyelerin hem sebebi, hem de neticeleridirler: Vaki olanı izah, vaki olacağı ıhzar ederler. Bütün bu kadar şeyi bana, Mithat Cemalin tercüme ettiği ve Semih Lutfinin bastığı Lâdamokamelya tercümesi söyletti. Maksadım birine okuyucu, ötekine alıcı buldurmak değildir; gene de bütün bir devrin ahlâkî tasfiyesini kolaylaştırmak için, bu eseri, on defa okumuş ve seyretmiş, yahud da adını bile ilk defa duymuş olan herkese: «Alınız ve okuyunuz!» diye seslenmek istiyorum. Sözümü bir lâtife ile kesmek için şunu da haber vereyim ki, dostum Mithat Cemal, enfes tercümesini bana gönderirken, kitabm üstüne şöyle bir ithaf karalamış: «Sabık kardeşim Peyamiye». Mithat Cemalin beni kardeşlikten azletmesine sebeb, aramızda, Abdülhak Hâmide dair, evvelce Gündüz mecmuasında geçmiş küçük bir münakaşadır. Mazuliyet maaşı yerine bana her sene böyle yeni bir kitabını göndermesi şartile, kadrosu pek sık değişen kardeşleri arasında bulunmamaya razı olacağım. Yoksa edebiyat, yeni bir Hâbil Kabil vak'ası önünde kalacak! Belçikanın mülkî tamamiyeti Notalar, her tarafta iyi akisler bıraktı Amsterdam 14 (A.A.) Almanya ile Belçika arasında teati olunan notalar, Hollandada iyi akisler uyandırmıştır. Berlin 14 (A.A.) Almanya ile Belçika arasında notalar teatisini mevzuu bahseden NationalZeitung von Essen gazetesi diyor ki: «Belçika, harb siyasetinin son bağla rını kırmıştır ve bugün, devletler arasında fark gözetici taahhüdlerden azade, yal nız istiklâli ve mülkî tamamiyetini gözeten bir devlet haline gelmiştir. Avrupanın çehresi, bu bakımdan, değişmiştir. Şurasmı da tebarüz ettirmek lâzımdır ki bu istikrar, mevzuu tamamıle tasrih edilmiş bir mesele üzerinde iki taraflı müzakereler neticesinde elde edilmiştir. Biz, kin haykırışlarına, unurulan sözlerle değil, fakat filiyatla cevab veriyoruz.» Deutsche Allgemeine Zeitung gaze tesı diyor ki: «Alman hükumetinin sulh eserine olan bu yardımı M. Roosevelt'in yanlış fikirlerile göze çarpan bir tezad teşkil eylemektedir.» Telgraf gazetesi diyor ki: : «Bu beyannameler, Belçika istiklâli binasının son taşı olarak telâkki edilmektedir. Eğer Almanya, Holandaya da ayni tarzda bir teklifte bulunursa, Holanda, bunu büyük bir alâka ile karşılı yacak ve çok dikkatli bir surette tetkik eyliyecektir. Maamafih şurasını da tebarüz ettirmek Iâzımdır ki, Holanda, bu güne kadar olduğu gibi istikbalde de müstakil siyasetine, daima sadık kala caktır. Bunu göstermek için Hitler'in 30 kânunusani nutkunu müteakıb Holanda hükumetinin yaptığı beyanatı ileri sür mek kâfidir.» ki: Nieuvve Rotterdamsch Courant, diyor i Komite cumartesiye toplanacak Londra 14 (A.A.) Ademi müdahale komitesi, nagihanî bir tebeddül müstesna olmak üzere, gönüllülerin geri çekılmesi meselesi hakkmda müzakeratta bulunmak üzere cumartesi sabahı içtimaa davet edilecektir. Fransız gazeteleri ne diyor? Paris 14 (A.A.) Petit Journal yazıyor: «Halihazırda doğrudan doğruya alâkadar olan büyük devlerlerin yani İngiltere, Fransa, Almanya. ttalya ve Sovyet Rusyanm hususî bir konferans akdetmeleri, Londra komitesinin içinde bulun duğu müşkülâttan kurtulması için başlıca çare addedilmektedir.» Matin gazetesi diyor ki: «Iyi malumat almakta olan mehafilde dün akşam Londra komitesinde iki hafta içinde bir hal sureti bulunmadığı takdirde Fransa ve İngilterenin îtalyaya tam müsavat dairesinde üç filonun Akdenizde serbestçe hareket etmesi şartile Baleares adalarının işgalini teklif edecekleri söy lenmekte idi.» Son teşebbüs akim kalırsa... ttalya tehdid edilmiyecek Londra 14 (Hususî) Ademi müdahale komisyonu cumartesi sabahı saat 10,30 da Hariciye Nezaretinde topla nacaktır. Bu toplantı îngiltere ile Fransanın müşterek daveti üzerine yapılacaktır. Her iki hükumet arasında cereyan eden müzakereler tam bir anlaşma ile neticelenmiştir. Salâhiyettar mehafilde temin edildiğint göre İspanyadaki gönüllülerin geri çekilmesi hususunda İngiltere ve Fransa tarafından ademi müdanale komitesinde yapılan bu son teşebbüs de akim kaldığı takdirde ademi müdahale siyasetinin hikmeti mevcudiyeti kalmıyacaktır. Bu takdirde bılhassa Fransanın serbestii hare kâtını istimal ederek ilk iş olarak FransaIspanya hududunu açacağı haber veril mektedir. Bazı mehafilde Akdenizdeki tehlike nin önünü almak üzere Fransanın Ma vcrk adalarını işgal edeceği söyleniyor. Paris 14 (Hususî) Salâhiyettar mehafilde Fransa ile îngilterenin ademi müdahale komitesinin cumartesi günkü toplantısında İtalyayı tehdid etmiyeceklerini, sadece bazı amelî tedbirlerin kabulü hususunda ısrar edeceklerini temin etmektedirler. «Almanya Belçika beyanatı, Avrupanın bu çok nazik mıntakasında emni yet lehine büyük bir yardım teşkil eyle • mektedir. Eden Grandi mülâkatı Roma 14 (Hususî) Londradaki İtalyan elçisi M. Grandi, bugün İngiltere Hariciye Nazırı M. Eden'le uzun bir mülâkatta bulunmuştur. Mülâkat ademi müdahale komitesinin toplantısı hakkında cereyan etmiştir. Filistinde bir tren suikasde uğradı Kudüs 14 (A.A.) Hayfadan Litvarta gitmekte olan bir tren Yafanın otuz kilometro kadar şimali şarkisinde bir suikasde uğramıstır. Tam tren geçerken raylarm altına kazılan bir lâğım patlamış ve üç yolcu ölmüştür. İnfilâktan sonra trenin üzerine tüfek atesi açılmışhr. PEYAMI SAFA İtalyan gemileri Mayorka civartnda adaları Delbos izahat verdi Paris 14 (A.A.) Nazırlar mecli sinin içtimaında M. Delbos, îspanya meselesi hakkmda cereyan etmekte olan müzakereler hakkmda etraflı izahat vermiş ve bilhassa ademi müdahale komitesinin yakmdaki içtimaı hakkmda malu mat ita etmiştir. M. Delbos, Fransa ve îngiltere'nin müştereken derpiş etmiş olduklan teklif Roma 14 (Hususî) Giornale d'îtalia gazetesi bu akşamki başmakalesin de ademi müdahale komitesinin cumartesi sabahı yapacağı toplantıdan bahsede rek îngiltere ile Fransanın Mayorka adalannı işgal etmek meselesi hakkında müzakerelerde bulunduklarını kaydederek, bu gibi bir hareketin İtalya ile în giltere arasında imzalanan centilmen anlaşması ahkâmına muhalif olacağını ya zıyor. Malum olduğu veçhile mevzuubahis anlaşma Akdenizdeki statükonun muhafazasını garanti etmişti. Diğer bir habere göre, İtalyan harb gemileri Mayorka adaları civarında fa alıvette bulunmaktadırlar. IflllUIIMIMtllıııtu Prag'da açılan resim sergisi Almanları kızdırdı Berlin 14 (A.A.) Alman matbuatı Prag'da açılan ve içinde Alman milletini ve onun şerefini tahkir edici resimler bulunan sergiyi müttefikan protesto et mektedir. Berliner Lokal Anzeiger «Prag rezaleti» başhğı altında neşrettiği bir yazıda diyor ki: « Reisicumhur bu serginin fahrî re isliğini kabul etmiş bulunuyor ve Başvekil ile Hariciye Nazırı da komite azasındandır. Almanya en ağ'.r bir tarzda tahkır olunmuştur. Çekoslovak hükumetinin bu hususta resmen izahat vermesi lâzımdır. Alman milleti şimdiye kadar Çekoslovak hükumetinin takındığı vaziyete artık tahammül edemez.» Berliner Börsen Zeitung gazetesi de bu tahkir edici tablolardan bördünün hâlâ sergide durduğunu kaydettikten sonra şöyle yazıyor: Ege manevralarından alman güzel neticeler IBasmakaleden devam] takdirlerini kazanan majistral sevk ve idare plânlarının tatbikatma şahid olduk. Kumandan kuvvetlerini dağlar ve tepeler üzerinden aşırarak kendi hedefine yürürken adeta bir şatranc tahtası üzerinde gibi bilgi ile, kararla ve cesaretle iş görerek vaziyete hakimiyetinin üstünlüğünü gösteriyordu. Kat'i bir vukuf ve kanaate istinad eden bu hareketlerde kıtaların kendilerine verilen vazifeleri ifada ibraz ettikleri meharet ve cesaret her türlü takdirin fevkindedir. Müdafaaya gelince bu tarafın da işin ilk safhasmda alelâcele etraftan yetiştirilmiş bililtizam zayıf kuvvetlere tevdi edilmiş olması da manevra tertibi iktızasındandı. Ancak ilk safhada bizzarure zayıf olan bu kuvvetlerin arkasında bütün memleket vardır, ve ilk safhada zayıf olan bu adeta dermeçatma kıt'alar bütün memleketten ibaret ve bitip tükenmez bir kuvvet haznesine dayanır. Bu zayıf kıt'alar faik kuvvetler önünde elbette çekileceklerdir. Fakat çekilmek, muvaffakiyetli' müdafaalarla karşı tarafı oyalıya oyalıya yapılarak mümkün olduğu kadar zaman kazanılacaktır. Askerlerimiz meselenin bu kısmmı dahi arızalı arazi üzerinde büyük muvaffakiyetlerle yürütmüşlerdır. Kuvvetli taraf her istikamette işgal edilerek ister istemez öbür tarafa vakit kazandıran ilerilemelerini Aydın yakmlanna yaydığı zaman, müdafaanın geri tertibatı kâfi kuvvetle müdahaleye hazırlanmış bulunuyordu. Bu müdahalenin tahakkuk şeklinin mütearrız kuvveti yalnız mağlub etmekle kalmıyarak onu ya denize dökmek, yahud çevirip esir etmek gibi kat'î ve nihaî bir zaferle tetevvücü beri taraf kumandanının en hâkim düşüncesini teşkil edeceğini söylemeğe hacet bile yoktur. Biz manevra sahasını terketmeden müdafaa kudretli mukabelesile kendi plânını tatbika başlamıştı. Müdafaa kumandanının kendi önündeki vaziyete göre orada ibda eylediği bu plân mütearrız kuvvetin arkasını kesip tıkıyarak onu mefluc ve esir olmak neticesine götürmeği kat'î bir emniyet altına almıştı. Artık roller değişmişti. Şimdi müdafaa taarruza geçiyor, öbür taraf kendisini müdafaaya bile imkân bulamıyacak bir akıbete sevkolunuyordu. Atatürk bu vaziyete vâkıf olduktan sonra harbin yarm hakikat olacak bir plân dahilinde bittiğine hükmederek orada ikametini temdide lüzum görmedi, ve Hatay intihab komisyonu Cenevreden hareket etti Cenevre 14 (A.A.) Hatay intihabatmı hazırlamağa ve bu intihabata nezaret etmeğe memur Milletler Cemiyeti komisyonu bu akşam Cenevreden ha reket etmiştir. Komisyon 30 teşrinievvelde Antakyada bulunacak ve derhal hazırlık i'lerine baslıyacaktır. PEYAMI SAFA Dost Yugoslavya Basvekili Londrada M. Stoyadinoviç'in bu ziyaretine ehemmivet veriliyor Terfi edecek vali ve kaymakamlar Ankara 14 (Telefonla) Dahiliye Vekâleti, terfi edecek, vali, vali muavini, mülkiye müfettişi, mektubcu, kayma kam ve nüfus müdürlerinin tesbitine başlamıştır. Vekâlet, her sene yeniden hazırlanarak basılan kıdem tablosuna göre terfi edeceklerin sicillerini tetkik etmektedir. Bunlarm terfıleri Cumhuriyet bayTamında ilân edilecektir. Almanyada müthiş bir grizo iştiali Faciada yedi kişi öldü, iki kişide yaralandı Berlin 1 4 (Hususî) Gelsenkir chen'de Nordstern madeninde bugün bir grizo iştiali vukua gelmiştir. İştial çok anî ve müthiş olmuş, koca maden arazisinin büyük bir kısmı bir anda çöküvermiştir. Faciadan sonra araştırmalara başlan mıştır. 7 kişi ölmüş, 2 kişi hafif surette yaralanmıştır. Rumen askerî manevraları Harekât büyük bir muvaffakiyetle bitti Bükreş 14 (A.A.) Sibiu mmtakasında yapılmış olan büyük manevralar hitama etmiştir. Manevraları idare eden heyet tarafından neşredilmiş olan bir tebliğde, manevralar neticesinin memnuniyete şayan olduğu bildirilmektedir. Bu manevralar, teslihatın fevkalâdeliğini ve askerî talimlerin mükemmeliyetini göster miştir. Tetkik seyahatine çıkacak Ankara 14 (Telefonla) Suriyeden gelen haberlere göre, Antakyada Halkegümrük müfettişleri vi binası evvelki gece taşlanmıştır. Halk Ankara 14 (Telefonla) Gümrük' polisleri, failleri aramaktadır. Sancak demüfettişlerinden Zeki ve Rahmi İsveçte legesi de Usebeci'lerin teşekkülünü res4, Belçikada 2 ay tetkikte bulunmak men dağıtmıştır. üzere bugünlerde hareket edeceklerdir. Gene gelen haberlere göre, Emir HaHataya gidecek heyetimiz san Etras Cebelidüruz muhafızlığına tayin olunmuştur. Ankara 14 (Telefonla) Hatayda Büyük Akçay köprüsü bu serbest gümrük mıntakasını tesbit edecek heyet, Gümrük, Hariciye ve îktısad Veyıl yapılacak kâleti mümessillerinden olacak ve önü Muğla 14 (A.A.) İki vilâyeti birmüzdeki hafta içinde İskenderuna harebiine bağlamak hususunda büyük bir ket edecektir. ehemmiyeti olan Muğla Denizli yolu üzerindeki büyük Akçay köprüsünün bu yıl yapılması takarrür etmiştir. Köprü Paris 14 (Hususî) Paris borsasımn nün yapılması münakasaya konmak üzebugünkü kapanış fiatları şunlardır: redir. Muğla Köyceğiz yolu üzerindeki Londra 147,10, Nevyork 29,65, Berlin büyük Namhan köprüsünün de yapıl 1196, Brüksel 499,25, Amsterdam 1639,75 makta olan ayakları kâmilen bitmiştir. Roma 156,10, Lizbon 133,72, Cenevre Döşeme kısmının kalıbları hazırlanmak 681,75, kurşun 18,07 1/2, bakır 51 1/2 tadır. Bu köprü bir kaç aya kadar bite 52 1/2, kalay 226.12.6, altın 140,4, gümüş cek ve gidip gelmiye açılacaktır. 19 15/16, çinko 17,18 1/2. Antakya Halkevi taşlandı Londra 14 (A.A.) Stoyadinoviç, « Büyük bir komşu devletin millî bu sabah 9,5 te Londraya gelmiş ve ishislerine karşı her şeyin yapılabileceğine tasyonda Eden tarafından karşılanmışdair Çekoslovakya hükumet mehafilinde tır. • hüküm süren fikre karşı Almanya şiddetle Ziyaretin mahiyeti harekete geçmelidir. Alman efkârı umuLondra 14 (A.A.) Havas Ajanmıyesi bütün bu tablolarm serşriden kalsı muhabirinden: Stoyadinoviç, Londradırılmasını istiyor.» daki ikameti esnasmda Eden'le Küçük îtilâf devletlerile Macaristanm mukare neti meselesi hakkmda görüşecektir. Küçük îtilâf devletlerinin Stoyadinoviç'in Londradaki ikametine büyük bir ehem Edirne 14 (A.A.) Cumhuriyet miyet atfetmekte olduklan zannedilmekbayrammda Trakyada 64 mekteb açılatedir. caktır. Hazırhklarm sona erdirilmesi için Yugoslavya Basvekili, Buckingham hararetle çalışılmaktadır. sarayında İngiliz Kral ve Kraliçesinin misafiri olacaktır. Kalorifer tesisatı nasıl Beynelmilel ray ve çelik kartellerinin gizli toplantıları' Varşova 14 (A.A.) Beynelmilel çelik ve ray kartellerinin idare meclisleri Varşovada toplanmışlardır. Bu toplantıda İngiltere, Avusturya, Belçika, Çekoslovakya, Fransa, îtalya, Lüksenburg, Almanya, Amerika, Macaristan temsil olunmaktadır. Bu toplantı müzakereleri gizli yapıl maktadır. Trakyada 64 mekteb açılıyor Faşist aleyhtarları mahkum oldular Roma 14 (A.A.) Milâno'Iu faşist aleyhtarlarınm muhakemesi ev\elki gece hitam bulmuş, bunlardan beşi 10 sene agır hidemata mahkum edilmiş, 5 i de beraat etmiştir. manevraya iştirak eden kuvvetlerin gösterdikleri yüksek kabiliyetı takdirlerile teyid ederek ve kumandanlarla zabitlere ve kıt'alara selâmlarını ve teşekkürlerini göndererek devlet merkezimize hareket etti. Ege manevralannı takib ederken onların safhalarile son neticesi önünde gayriihtiyarî Sakaryayı hatırladık: AfyonEskişehir ricatinden sonra otuz bin kişiden az bir miktarla Sakarya gerisine çekilen millî ordumuz yirmi günlük fasılada yetmiş sekiz bin olmuş ve yirmi üç günlük dünyanın en uzun meydan muharebesini zaferle bitırdikten sonra gene yetmiş sekiz bin kisi kalmıştı... Fransada seçim ihtilâfı genişliyor Paris 14 (A.A.) Meclisi vilâyet ıntihabatmda, nisabı ekscriyetin hasıl olamadığı yerlerde yapılacak olan ikinci seçimler için radikaller, sosyalistler ve komünistler arasındaki ihtilâf genişlemek tedir. Paris Midi gazetesinin yazdığına göre bunlar Halk cephesine mensub bir namzede rey vermek hususunda birleşeıredikleri vilâyet altıyı bulmaktadır. yapılacak? Ankara 14 (Telefonla) Kalorifer ve sıhhî tesisat projelerinin nasıl tanzim edileceğini gösteren bir talimatname ha zırlandı. Bir fikir vermek üzere talimatnamede normal teshin dereceleri hakkmda da izahat vardır. Buna göre evlerde oturma odalan, banyo ve mutfaklar 20, mekteblerde sınıflar 20, tiyatro ve sine malar 18 ve ahırlar 12 santigrad hara rette olmalıdır. Kalorifer tesisah yapılacak mahallin birkaç senelik asgarî sühunet derecesi, vasatisi de nazarı itibara alınacaktır. Bazı şehirlerin kabul edilen asgarî suhunet dereceleri şunlardır: Ankara 15, İstanbul 5, îzmir 5, Di yarbekir 15, Harput 15, Urfa 5. PARİS BORSASI Kral Farukun kalemi mahsus mudurlugu Londra 14 (Hususî) Kahireden bildirildiğine göre, Vefd fırkası erkânın dan Ali Mahir Paşa, Kral Farukun si yasî müşavirliğine ve kalemi mahsus müdürlüğüne tayin edilmiştir. YUNUS NAD1