CUMHURIYET 4 Birinciteşrin 1937 Büyük Davalar Alman gazetecileri Ankaradan çok iyi intıbalarla geldiler Alman ticaret ve iktısad gazetecile rinden mürekkeb dokuz kişilik bir heyetin memleketimizi ziyarete geldiğini ve Ankaraya gittığıni yazmıştık. Alman gazetecileri sehrmize dönmüşlerdir. Heyet Ankara şehrini, Çubuk bara jmı, Ziraat Enstitüsünü ve Gazi çiftliğini ziyaret etmiştir. Matbuat Umum Mü dürlüğü heyet şerefıne Ankarapalasta bir ziyafet vermiştir. Ziyafette matbuat mümessillerile İktısad Vekâleti erkânı ve Sümer Bank Umumî Müdürü hazır bulunmuş, misafirlerle samimî bir hava içinde iktısadî meseleler üzerinde konu şulmuştur. Heyet reisi doktor Oelze von Lobenthal tarafından söylenen bir nutukta, heyetin İstanbulda gördüğü eski Türk abideleri delâletile Türklerin ötedenberi yaratıcı, yapıcı ve san'atkâr bir millet ol duğunu hürmetle tanıdıklan gibi, yeni Ankarada da Türklerin pek güç şartlar içinde az bir zamanda hiç yoktan bir medeniyet mamuresi kurduklannı hayran lıkla müşahede ettiklerini, Türkiye ve Almanyanın kalkınma hareketlerinin muvazi olduğunu söylemiş ve her iki memleket arasında daha sıkı bir iktısadî teş riki mesai arzusunu izhar ederek, Türk kalkınmasının Ulu Önderi Atatürk hakkındaki tazim hislerini ifade etmiştir. Matbuat Umum Müdürü doktor Vedad Tör bu nutka cevab vererek, Alman iktısad muharrirlerinin memleketimiz ve iktısadî davalarımız hakkmda gösterdik leri alâkadan dolayı kendiierine teşekkür etmiştir. Alman meslektaşlarımız, dönüşte Es cişehire uğrıyarak Devlet Demiryollan Eskişehir fabrikasmı, şeker fabrikasmı gezmişlerdir. Dün, Almanya büyük elçisi, Alman gazetecilerinin şerefine Tarabyadaki Alman yazlık sefarethanesinde bir öğle ziyafeti vermiştir. Bu ziyafette Alman sefareti erkânından ve misafir gazeteciler den başka Türk gazetecilerinden bazıları da davetliydi. Yemekten sonra, Alman azeteciler, sefaretin parkındaki mezar lıkta yatan Alman harb maktullerini zi yaret ederek bir çelenk koymuşlardır. Alman gazetecileri bilhassa Ankarayı ördükten sonra, Türkiyenin son yıllarda yaptığı büyük ilerleme hamlesi k a f şısında çok büyük bir takdir ve hayranhk duyduklannı söylemekte müttefiktirler. Heyet azası, bugün îstanbulu ziyaret edecekler ve pazar günü Akşamüzeri îstanbuldan Bulgaristana gideceklerdir. Alman gazetecileri Balkanlarda eko nomik bir tetkik yapmakta olup şimdiye kadar Yugoslavya ve Romanyayı gör müşlerdir. Bundan sonra Bulgaristan ve Yunanistanı ziyaret edeceklerdir. Montreux mukavelesi Bir Alman gazetesine göre, bu mukavele hangi devletlerin lehine ve hangilerin aleyhine olmuştur ? En eski ve tnaruf Alman haftalık mecmuası lllustrirle Zeitung'un Ispanya işleri ve Akdeniz hâdiseleri karşısında Çanakkale Boğazmın tekrar iahkim ed'ılmiş olmasının ehemmiyeü hakkmda neşreliiği mühim bir makalenin esaslı kmmlartnı naklediyoruz: G. Franco, gönüllülerin çekilmesini kabul edecek İngiltere, gönüllüler geri alınırsa İtalyanın Habeşistan hâkimiyetini tanıyacak. Franco, bazı, şartlar ileri sürüyor (Baştarafı 1 tnct tahifede) Cumhuriyetçilerin ordusunda bulun makta olan gönüllülerin geri çekilmeleri, istihbarat dairesine mensub üç Francist zabit tarafından kontrol edilecektir. Bu iç zabite fiş ve pasaport sistemine vâkıf IUSUSÎ zabıta teşkilâtından bir heyet terik edilecektir. hemmiyet vermektedir. Exchange Telgraph'ın Paristen al dığı haberlere göre, Romada yapılması düşünülen müzakereler muvaffakıyetle neticelenmediği takdirde, Fransa,, oto matik surette Pirene hududunu açmağa karar vermiştir. Gönüllülerin geri çekil mesi için bir ay beklenmesi üzerinde mutabık kalınmıştır. Star diyor ki: «Belki, İngiltere, İtalyanın îspanyadaki gönüllülerini çekmesi şartile Habeşistandki İtalyan hâkimiyetini tanıroağa hazır bulunmaktadır. Bir maddeden tegafül «İspanyadaki dahili harb miinasebe tile muhtelif memleketlerin matbuatında aylardanberi tekrar tekrar şu haber in tişar etmiştir: Karadenizdeki Sovyet li manlanndan İspanyol Bolşeviklerine yardım için gönderilen harb malzemesi ve askerleri hâmil nakliye gemilerine guya Rus denizaltı gemileri refakat etmektedir. Bu haberi neşredenlerin anlaşılan yeni Boğazlar muahedesının gerek sulh, gerek harb zamanında Boğazlardan denizaltı gemilerinin geçmesini meneden maddesinden malumatı yoktur. Türk Boğazlan yani Çanakkale ve Karade niz Boğazlarile Marmara denizi bir a sırdan fazla bir zamandanberi Avrupa politikasının mihrakı olmuştur. Bugün de öyledir. 1936 senesi 20 temmuzunda Montreux'de imzalanan yeni Boğazlar muahedesi Boğazlardan harb gemileri nin geçmesine aid şeraiti ve Boğaz mmtakalan havasından tayyarelerin geçmesi ahkâmını o kadar derin bir şekilde değiştirmiştir ki yalnız Yakınşarkın değil belki bütün Avrupanın siyasî vaziyeti bundan gayet geniş mikyasta müteessir olabilir. tspanya islerine müdahale ediliyor Cenevre 1 (Hususî) İspanya işleine müdahale meselesi hakkındaki karar uretinin kabulünden evvel İrlanda murahhası De Valera, bu kararın kabulün den dolayı memleketinin ademi müda ale siyasetini terketmek mecburiyetinde almasından korktuğunu söylemiştir. Siasî komisyon, asambleye arzedilecek karar suretini kabul etmiştir. İrlanda, Avusturya, Macaristan ve Portekiz mümessilleri müstenkif kalmışlar, cenubî Afrika birliği ile Bulgaristan mümessilleri hükumetlerinden talimat istemişlerdir. Almanlar mütereddid! Montreux konferansının son celsesinden bir intıba hiyetteki ahkâm diğer devletler için lerinin burada sahili olmıyan devletlerin Türkiyenin kendiierine müttefik olmak harb gemilerine nisbetle büsbütün başka muameleye tâbi tutulmasına çalışan Sovkıymetini fevkalâde artırmıştır. yetlerin emeline İngiltere mâni olmuştur. Sovyetler Birliğinin istifadesi Lozan muahedesi ve Boğazlar Muharrir, Lozan muahedesinin Bo \az\ara aid ahkâmile Monlreux muka velenamesinin hükümlerini hulâsa ettiklen sonra, mülalealanna şöyle devam cdiyor: Almanya aleyhinde iki madde mi? Muahedede dikkate şayan iki mun iam madde vardır: Milletler Cemiyeti taahhüdatı ve kararları Boğazlar mua hedesinin fevkindedir. Muahedeye dahil devletlerin Cemiyeti Akvam azası bu 'unmalan itibarile bu kayid tabiî adde ^ilebilir. Garib olan cihet Sovyetler Birliği ve r ransa ile Romanya murahhası Titulesko'nun zoru üzerine mevziî misaklar denilen ve Milletler Cemiyeti çerçevesi dahilinde bulunup orada tescil ve neşredi!en karşılıkh yardım muahedelerinin de Milletler Cemiyeti ahkâmına müsavi savılarak Montreux muahedesinin fevkin de tutulmuş olmasıdır. Bu madde hakikatte münhasıran Fransa ile Sovyetler Birliği ve gene Çekoslovakya ile Sovyetler Birliği arasmda mün'akid olup Al manyanın aleyhinde bulunan askerî ittifaklara aıddir. İngiltere bu maddeye sonuna kadar muhalefet göstermiştir. İngilterenin mu halefeti Almanyanın hatırı için değildi. Şu kadar var ki İngiltere bu maddenin Montreux muahedesi ahkâmı üzerinde müessir olabilmesi için Türkiyenin de bu gibi mevzî misaklara iştirak etmi§ ol~ masını şart koydurmuştur. Türkiye, kendi dahil olacağı bir harbde Boğazlar üzerinde tam hakimiyeii haiz olarak bunları istediğine açacak ve istemediğine açmıyacaktır. Yalnız bitaraflara aid bulunduğu sabit olan gemı ler Boğazlardan serbestçe geçebilecek tir. Hava münakalâtmda dahi Türkiye tam bir serbestii harekete maliktir. Ecnebi sivil tayyareler evvelce haber vermek ve gösterilmiş yolları takib etmek üzere Boğazlar havalisini geçeceklerdir. Mu ahedede askerî tayyareler hakkmda bir kayid yoktur. Beynelmilel teamüle göre askerî tayyareler hakkmda Türkiyenin müsaadesini istihsal icab ediyor. Boğazlara aid yeni mukarrerat n Türkiyeden sonra en derin tesir yaptığı devlet Sovyetler Birliğidir. Lozan mu ahedesi mucibince Karadeniz bir harb sahnesi olduğu zaman burada sahili bulunmıyan muharib devletler, Türk Bo ğazlarından gayrimahdud kuvvetleri Sovyetlere karşı Karadenize geçirebile ceklerdi. Sulh zamanında bile Sovyet Rusyası Karadenizde denizaltı gemileri ve tayyareler dahü olduğu halde hertürlü faık harb vesaitile tazyik olunabile cekti. Şimdi ise Sovyet Birliği Karade nizde pek mahdud derecede tazyik edilebilir. Montreux muahedesi ahkâmı cari bulundukça Karadeniz, ancak Tür kiye Sovyetler Birliği aleyhinde harbe girdiği zaman harb sahnesi olabilecektir. Halbuki Türkiye ile Sovyetler Birliği def atla temdid olunan bir dostluk mu ahedesile yekdiğerine bağlı bulunuyor lar. Sovyetler Birliğinin emniyeti ve bu suretle Karadenizdeki Sovyet donanmasının başka maksadlar için kullanılmak serbestisi, Montreıuc muahedesile hayli ehemmiyetli derecede artmıştır. Fakat diğer taraftan Sovyetler Birliği, kendi donanmasını gerek harb gerek sulh zamanında her an serbestçe Boğazlardan çıkarmağa matuf asıl büyük emeline tamamile erişememiştir. Filvaki, sulh zamanında, Sovyetler Birliği, denizüstü harb gemilerini Bo ğazlardan geçirmek hususunda Karadenizde sahili bulunmıyan devletlerle ayni tahdidata tâbi değildir. Halbuki Sovyetlerin en ziyade ehemmiyet verdiği harb vasıtası olan denizaltı gemilerile tayyarelerini sulh zamanında bile Boğazlardan geçiremiyecektir. (Yalnız yukarıda bahsettiğimiz veçhile denizaltı gemilerini tamir için geçirebilecektir.) Harb zamanında Türkiye bitaraf kaldığı takdirde hali harbdekı Sovyetler Birliği, Osmanlı İmparatorluğu zama nında olduğu gibi, Sovyet harb gemileri Boğazlardan çıkamıyacaktır. 1904 se nesindeki Japon Rus harbinde Rusya Karadenizdeki harb gemilerinden istifade edemediği gibi yeni bir harbe girdiği zaman Karadeniz donanması gene mu attal kalacaktır. Şu kadar var ki Osmanlı İmparatorluğu zamanındaki Boğazlar rejimi hilâfına Rusya sulh zamanında denizüstü bütün harb gemilerini Boğazlardan ge çirmek hakkını haiz bulunduğundan herhangi bir harbe ve muhasamaya girme den evvel gerginlik zamanında Karade nizdeki bütün denizüstü kuvvetlerini Akdenize çıkarabilir. Bilhassa müttefiki Fransız limanları Sovyet gemilerini ka bule hazır bulunursa bu iş daha kolay olur. Binaenaleyh Sovyetler Birliğinin Karadeniz donanmasının büsbütün ka palı kalması ihtimali azalmış bulunu yor. Fransa Montreux müzakerelerinde Fransa başlıca gayretini İngiltere ile Sovyetler Birliği arasında ötedenberi mevcud noktai nazar mübayenet ve zıddiyetini telif maksadile tavassutta bulunmağa sarfet miştir. Fransa, kendi hesabına yeni muahededen memnundur. Çünkü Türkiye bitaraf kaldığı müddetçe harb za manında dahi Boğazlardan hertürlü harb malzemesi ve askeri hâmil nakliye gemilerinin serbestçe geçmelerine fevkalâde ehemmiyet veren Fransa maksadına erişmiştir. ttalyamn vaziyeti Lozan muahedesinin âkidlerinden yalnız İtalya Montreux konferansına iştirak etmemiştir. İtalyanın Şarki Akdenizdeki mevkii Çanakkalenin tahkim edilmesile bazı ahvalde bir derece zâfa uğramış bulunuyor. Diğer taraftan hali harbde Karadenizdeki Sovyet donanmasının Akdenize çıkamaması Akdenizde İtal yanın harb yükünü ehemmiyetli derecede tahfif edecektir. Berlin 1 (A.A.) Havas ajansının muhabiri bildiriyor: Siyasî Alman mahfilleri Ispanya meselesinin tetkiki için Paris ve Londra tarafından derpiş edilen müzakereler hakkmda şüphe ve tereddüd göstermekte dirler. Bu mahfiller bazı devletlerin müdahalesi neticesinde ortaya çıkan müş külâtı, halisane ve açık bir şekilde halledilmediği takdirde, Pirene hududunun 50 bin mülteci Ispanyaya açılacağı hakkında Fransa tarafından gönderiliyor Perpignan 1 (A. A.) Dahiliye ileri sürüldütü iddia edilen tehdide şidNezareti tarafından İspanyol mültecile detle itiraz etmektedirler. Berlinde îspanyol işine taalluk eden rinin hudud harici edılmesi hakkmda verilen karar üzerine elli bin kadar mülte bütün meselelerde Roma hükumeti siper cinin İspanyaya gönderilmek üzere Fran ittihaz edilmekte ve bu hükumetin yapıanın muhtelif yerlerınden sevkedılmeğe lacak işi en iyi bilecek mevkide bulun başlandığı Pyrene valisine bildirilmiştir. duğu iddia edilmektedir. Berlinde GeneDemiryolları üzerinde ve hudud istas ral Franco'nun Berlin Roma mihverine yonlarında inzıbatı kuvvetlendirmek ü iltihakına intizar edildiğini de ilâve et zere mühim jandarma kuvvetleri sefer mek lâzımdır. ber edilmiştir. Cenevre 1 (Hususî) Ispanya mePolis kuvvetlerine verilen emirlerde selesini tetkik eden Milletler Cemiyeti İspanyadan gizlice Fransız topraklanna 6 ncı komıtesı İspanyadaki yabancı gö girmek istiyenlerin derhal yakalanarak nüllülerin geri çekilmesine, aksi takdirde ispanyol makamatına teslimi bildirilmiş ademi müdahale siyasetinin değiştirilme:ir. sine karar vermiştir. Siyasî mehafilde bu karara büyük bir Fransa Pirene hududlartm mı ehemmiyet atfedilmektedir. açacak? Londra 1 (A.A.) Akşam gazeteleri, Cenevrede çalınan ve îspanyadaki yabancı gönüllülerin yakın zamanda geri alınmaması takdirinde Milletler Cemiyeti azası devletlerin ademî müdahale siyasetinirı ferkedilmesini tetkik edece ğini bildiren karar suretine büyük bir e ttalyaya verilecek nota hazır Almanya ve Montreux muahedesi Montreux muahedesinin Almanya için olan ehemmiyetini muhakeme için Sovyet Rusyanın Almanyaya karşı beslediği zıddiyetten başlıyarak fikir yü rütmelidir. Fransa ile Sovyetler Birliği arasında karşılıkh yardım muahedesi akdedilmiş bulunması bunun ehemmiyetini bir kat daha artırmıştır. Paris 1 (A.A.) Havas ajansının öğrendiğine göre îspanyol meselesi hakkmda îtalyaya verilecek olan müşterek Fransız ingiliz notasının yazılması bitmiştir. Bu nota belki de yarın İtalyaya tevdi olunacaktır. Seyyar satıcılıgın men'i karşısında esnaf [Baştaraîı 1 inci sahifede] Bugün çekilen nakil vasıtası buhranı karşısında da bu usule riayetten mu vakkaten olsun sarfınazar edilmemiştir. Mevcud Hal arabalan da bu buhrandan istifade ederek birdenbire ücretleri artırmışlar, bir gün evvel 30 40 kuruşa gittikleri yerlere dün 100 120 kuruştan aşağı gitmemişlerdir. Diğer taraftan bir arabalık mal ala mıyan esnaf vasıtasızlık yüzünden ya meyva satın almaktan büsbütün vazgeçmiş, yahud semtine yakın başka bir müşterinin zuhurunu saatlerce beklemek mecburiyetinde kalmıştır. Bir muharririmiz dün Halde vaziyeti gözden geçirmiştir. Oradaki kavuncular derdlerini şu şekilde anlatmışlardır: « Günde bir vagon kavun satanlanmız bugün ancak yüzde on nisbetinde satış yapabilmişlerdir. Yarın ise elbette bu nisbet daha ziyade düşecektir. Çünkü bizim malların yüzde yetmiş beşini köfeli seyyar satıcılar sarfederler. Onlar da araba satın almağa kudretleri yetmediği ıçm dündenberi ortadan kayboldular. Biz de işte böyle kollarımızı devşirmiş boşuboşuna müşteri bekleyip duruyoruz.» Uzümcüler de şöyle demişlerdir: « Köylü her zaman gönderdiği ü zümün bugün ancak yüzde otuzunu göndermiştir. Öyleyken biz bu yüzde otu zun da ancak yarısını satabildik. Çünkü nakil vasıtası yoktu. Böylece alıcı kıtlığı karşısında kalınca dün kilosunu 10 kuruşa verdiğimiz üzümü bugün altı, yedi kuruşa kadar indirdik, fakat mal gene ortada duruyor. Hoş buna duruyordan ziyade çürüyor demek daha doğru olur. Bu işte bizim zaranmız büyük olamaz. Asıl köylü zarar edecektir. Belediye encümeninde yemişçilikten anlıyan bir kişi olsun bulunsaydı yahud karar verilirken bizden birkaç kişi çağmlıp fikir sorulsaydı bu işler böyle arabsaçı gibi karmakarışık bir hal almazdı. Düşününüz ki Hal ve Yemiş civannda 3000 kadar hamal vardı, küfeli satıcıların sayısı da en az 4000 dir. Bütün bu sermayesiz insanlar bugün işsiz güç süz kalmışlar, bir yandan da şehir meyva buhranına uğramış ve meyvacılıkla uğraşan köylü zarar görmeğe başlamış tır. Vaktinde esaslı tedbirler alınsayd bu hallerin önüne geçmek pek kolay o lurdu.» Diğer taraftan sabah pazarlan da younda işlememiştir. Çünkü bunların açılma ve kapanma saatleri halkm işine ge ecek şekilde tanzim edilmemiştir. Saat 8 de açılıp 10,30 da kapanan bu pazarlarm beklenen işi görebilmesi mümkün değildir. Sabah pazannda mal satacak esnaf saat 7 de açılan Halden sebzesini, ye mişini alıp sabah pazanna yetiştirebil mek için lâakal iki, üç saat vakit sarfetmektedir ki, böylece pazarlann bilfiil saat 9, 10 dan evvel açılabilmeleri mümkün görünmemektedir. Bir yandan da bilhassa memur, hatta esnaf kısmının sabahleyin tam pazar a çılacağı sırada işlerinin başına gitmek mecburiyetinde olmaları, bu pazarlann akşam saatlerinde kurulmalannı bir za ruret haline getirmiştir. Yeni ahkâmın Türkiye için ehemmiyeti Türk Boğazlarına aid yeni ahkâmm alâkadar başlıca devler'ere olan ehem miyeti şu suretle hulâsa olunabilir: h Türkiye Yeni Boğazlar slatüsü nün en derin ehemmiyeti tabiatıle Tür kiye devletine aiddir. Bu muahedenin akdi Ankarada haklı olarak büyük bir muvaffakiyet olarak kutlulanmıştır. Montreux müzakerelerinden Türkiye gerek askerî gerek siyasî mevkii fevka lâde kuvvetlenmiş olarak çıkmıştır. Türkfye, Boğazlar havalisini gayrimahdud oir surette tahkim etmek hakkını tekrar iktisab etmiştir. |> Coğrafî vaziyetin müsaadesi doîayı c ' ;ile hatta çok faik kuvvetlerin Boğaz ardan geçmesine kolayca mümanaat •d^bilecektir. Bu hakikat ve =;i\ asî ma İngiltere Cihan devleti İngiltere, her devletten ziyade uzakları görüp politika yürütmek mecburiyetindedir. Şarkî Akdenizde, Mısırda, Filistinde, Irakta siyasî ahvalin inkişafmı tahmin etmek çok güçtür. Bu ahvalin islâm âleminde ve Hindistanda dahi akisleri olacaktır. İleride İngiliz cihan imparatorluğunun maruz kalacağı azim müşkülâtm tohumlan hep burada ekilmiştir. Bunun için Türkiye dostluğunun İngiltere için bü yük ehemmiyeti vardır. Göründüğüne nazaran Montreux konferansı başladı ğmdanberi bir îngiliz Türk yakınlaş ması yolu hazırlanmıştır. Şurası da kabili inkâr değildir ki bilhassa kat'î ehemmiyeti olan harb zamanı nda Kar3d°niz devletleri harb gemi L Karadenizdeki Sovyet harb gemileri, Boğazların haricdeki devletlere açık bulunmamasından dolayı Sovyet liman larını müdafaaya bağlı bulunmıyacak ve bunların diğer harb sahnelerinde kulla nılmalarında mahzur görülmiyecektir. Türkiye, Fransız Sovyet karşılıkh yardım misakına dahil olmadıkça harb ha linde Sovyetler Karadenizdeki harb gemilerini harıce çıkaramıyacaklardır. Fakat muhasamat başlamadan biraz evvel Sovyetler Karadenizdeki bütün denizüsGeçen sene Lüleburgaz ve civarmdatü harb gemilerini bu kapalı denizden ki birkaç köyde Tularemie hastalığı olharice çıkarabilecektir. duğu memleketimizde birinci defa olaDenizaltı gemilerinin Boğazlardan rak Gülhane sari hastalıklar klinik ve geçmesine aid memnuiyetten kurtulmak lâboratuarında meydana çıkanlmıştı için de tamir bahanesile bunları Boğaz Hastalığın insanlara geçmesi muhtelif memleketlerde görülmesine nazaran lardan geçirebilir. ayrı avrı olduğundan geçen sene bizde Montreux muahedesinin Türk Boğazne tarzda insanlara intikal ettiği hallelarının tahkimine aid ahkâmı ve Türkiye dilememisti. Bu ay zarfmda Gülhane ile Sovyetler Birliği arasındaki dostluk, bakteriyoloji ve sari hastalıklar mu Karadenizi Sovyetlerin düşmanlannın allimi Dr. Kemal Hüseynin Lülebur harekâtına karşı her suretle muhafaza gazda yaptığı tecrübelerde hastalığın etmektedir. Lüleburgaz ve köylerinden geçen KayBu hakikat ve Karadenizdeki Sovyet narca deresi sularmdan intikal ettiği donanmasının muhasama başlamazdan anlaşılmıştır. Dere kenarmda yaşıyan evvel başka bir tarafa naklı imkânı bü su fareleri hastalığın mikrobunu hâmil olduklarından suyu telvis etmektedir yük ehemmiyeti haizdir. Çünkü bu su ler. Dereye girenler veya bu su ile tarretle vaziyet Almanyanın ve Sovyetlerin lada çalısanlar hastalığa yakalanmaktahasmı diğer devletlerin aleyhine değişe dırlar. Derenin muhtelif mahallerinden cektir. alınan su. tecrübe hayvanlarına şırınga Son söz olarak prensipe aid bir mese edilmiş. bir müddet sonra hayvanlar leye temas edelim. Almanya Montreux Tularemiye tutularak ölmüşlerdir. Bu memleketimizde hastalığın konferansına davet edılmedi. Çünkü suretle membaı Rusyanın bazı kasabalarında 1923 senesinde akdolunan Lozan mu olduğu gibi su ile intikal etmektedir. Aahedesine vaziülimza değildi. merikada olduğu gibi tavşan veya diğer Lâkin Boğazlar meselesinin yeniden bir sirayet vasıtası mevzuubahs değil tanzimi eski bir muahedenin ehemmiyet dir. siz bir tashihinden ibaret değildi. Binaenaleyh müzakerenin eski âkidlere hasrı Tamir edilecek camiler doğru olamazdı. Bilâkis mesele Avrupa ve dünya politikası ehemmiyetini haiz bir İstanbul Vakıflar Başmüdürlüğünce bu sene de muntazam bir program dahi işti. Bir Avrupa büyük devleti olan Almanya hiç olmazsa meselâ Japonya ka linde camilerin tamirlerine devam e dilmektedir. Geçen sene başlayıp da ik> dar bu meselede alâkadardır. mal edilemiyen Atikalipaşa, Mahmud Prusya Almanya 1840 senesindenpaşa, Sultanselim, Mihrimah ve Süley^ beri Boğazlara aid muahedelerin tanzi maniye camilerinin tamiratı bu sene bi mine iştirak etmiş ve bazan da başlıca tirilecektir. rolü oynamıştır. Mimar Sinanm eserlerinden olan AMontreux muahedesinm vücude gel zabkapısmdaki Sokullu Mehmedpaşa mesine Almanyanın iştirak etmemesi, Kılıcalirjaşa, Çarşambada Mehmedağa Avrupa politikası çerçevesi içinde ağır Ejnib ve Mahmudpaşa camilerinin d tamirlerine başlanmıştır. basan bir noksan tesınni yapacaktır. İlmî bir buluş Tularemie hastalığının nasıl sirayet ettiği anlaşıldı Rumen mekteb gemisi dün geldi [Bastaraft 1 inci sahifedel Misafir denizciler, dün ögleden sonra hususî bir vapurla Boğaziçinde bir ge zinti yapmışlar, oradan Adaîara gitmişler ve Heybeli Deniz lisesini ziyaret etmişlerdir. Heybeli lisesinde misafirler şerefine bir çay ziyafeti verilmiştir. Dost memleket denizcileri şerefine dün akşam saat yirmi ikide Perapalasta İstanbul Kumandanı Korgeneral Hdlİ3 Bıyıkday tarafından 300 kişilik bir ziyafet verilmiştir. Ziyafeti takib eden bab sabaha kadar büyük bir neşe ve samimiyet içinde devam etmiştir. Arjantin gemisi gelmedi Dün limanımıza muvasalatı beklenea Arjantin mekteb gemisi de Akdenizde fırtına tutulduğundan gelememiştir. Ge minin bugün limanımıza gelmesi beklenmektedir. Gemi süvarisi mutad ziya retleri yapacak, abideye çelenk koyacak, akşam şerefine de bir çay verilecektir. Edirne Karaağac hattı yükseltiliyor Karaağacda Edirne şube hattı nı ötedenberi her yağmurda sel ler basmakta ve hattı tahrib etmekte idi. Nafıa Vekâleti 3 kilometro, 13 metro olan bu hattın sökülerek yükseltil mesine karar vermiştir. Hattm iki tarafmda kanallar açılacak ve üç köprü yapılacaktır.