Doğu muhteliti Yarın Beşiktaşla, pazara G.Sarayla maç yapacak Anadolunun muhtelif yerlerinde müteaddid maçlar yapan Doğu muhteliti cumartesi günü Beşiktaşla, pazar günü de Galatasarayla olmak üzere îstanbulda iki maç yapacaktır. Yarm ilk maçını Taksim stadmda seyredeceğimiz Doğu muhteliti hiç şüphe yok ki en çetin müsabakalan İstanbulda yapmış olacaktır. Pek yakında başlıya cak olan îstanbul lik maçlân dolayısile yeni mevsim çalışmalanna başlamış olan kulüblerimiz, için iyi bir hazırlık mahi yetinde olan bu iki maça da hakikî br ehemmiyet ve kıymet vermek lâzımdır. Doğu muhtelitinde çok kuvvetli oyuncular bulunduğu haber verilmektedir. Iklim icabı, yaradılışta çok süratli ve şayanı hayret derecede çevik olan Karadeniz çocuklarından yani tecrübesi az, fakat atletik kabiliyetleri çok yüksek o yunculardan teşekkül eden bu takım bu turne esnasında yaptığı maçların birçoğunu büyük sayı farkile kazanacak kadar enerji göstermiştir. Doğu muhtelitine karşı yeni kadrosile çıkacak olan Beşiktaş takımı, ihmal edilmez bir kuvvet olduğunu pekâlâ bildigi bu takım karşısında iyi bir netice almak için ciddî bir gayret sarfına mecbur kalacaktır. Yüzme birincilikleri Müsabakalara dün Izmirde başlandı İzmir 16 (Hususî) Türkiye yüzme birincilik müsabakalarına bugün Karşıyakada Tüpkiyenin en modern Yüzme havuzunda başlanmıştır. Yedi mıntakanın yüzücülerini bir araya top lıyan bu müsabakalarda elde edilen neticeler şunlardır: Yüz metro serbest müsabdkada: ts tanbuldan Orhan 1,07,8 le birinci, Ko caelinden Mehmed ikinci, Balıkesirden Mustafa üçüncü. İki yüz metro kurbağalamada: Kocaelinden Yusuf 3,15 le birinci, îstanbuldan Mes'ud ikinci, Mersinden Mustafa üçüncü. Dört yüz metro serbestte: îstanbul dan Halil 5,40 la" birinci, Balıkesirden Mustafa ikinci, Kocaelinden Abdullah üçüncü. Bu müsabakalardan başak bir su topu gösteriş müsabakası da yapılmıştır. Yanşlara yarın da devam olunacaktır. Bugünün puvan vaziyeti şoyledir: îstanbul 34, Kocaeli 26, Balıkesir 16, Izmir 8, Mersin 3, Ankara 2. Avrupadaki gerginlik şiddetle devam ediyor IBajtaraft 1 tnct sahtfedel Nyon konfeTanı reisi M. Defcos İs ponyol murahhasma cevab vererek, Nyon konferansının Akdenizdeki korsarlık fadiîelerinin önünü alacak ted birler aldıgroı, binaenaleyh îspanya için fctndan sonra endişeye mahal olma dığrnı söylemişrir. mekte olduğu merkezindedir.» Populaire'den: «Milletler cemiyetine merbut olan bütün memleketler, Nyon'da elde edilmij olan neticelerden memnundurlar ve italyanın iştirakten imtinaına bir facia ma hiyeti izafe edilmemektedir. Fransız ve îngiliz mehafili, İtalyanm konferansa iş tirak ettiğine şahid olmanın oldukça arzuya şayan olduğunu beyan, ancak bü yük bir gayretle vücude getirilmis. olan eserin yeniden mevzuu bahsedilmesinin mümkiin olmadığını ilâve etmektedirler.» Echo de Paris. gazetesi yazıyor: Yeni bir mıntakalar taksimi, bidayette göründüğünden çok daha mudil bir meseledir. Akdenizin başlıca yollan Cebelüttarıkı Süveyşe ve Fransayı şimalî Afrikaya bağlamaktadır. Kelimenin arazi hakkındaki telâkki tibarile olan manasına göre ihtilâlci bir devlet olan İtalyaya burada bir hisse ayırmak, nüfuz ve iti bardan fedakârlık etmeden, nasıl mümkün olabilir? Her ne olursa olsun, Ak denizdeki korsanlık, Ispanyol meselesinin bir cüzü olmaktan başka birşey de ğildir. Ispanyada mühim miktarda bir Italyan heyeti «eferiyesinın mevcudiyeti ihmal edilebilir birşey değıldir. Halihazırda M. Mussolini'nin İspanyol nasyonalistlerinin ticaret gemilerinin tahribi suretile görmekte oldukları menfi yardımm ortadan kalkması nisbetinde onlara müspet sahada yardımını artırmasından korkulmaktadır.» Akdeniz itilâfı etrafında CUMHURtYET 17 Eylul 1937 Günde 3 defa R A D Y O L i N ile Sabah, öğle ve akşam her yemekten sonra mutlaka dişlerinizi fırçalayınız. " Havalandırılmış „ Yeni P u d ra îtalya yeni tekliflerde bulunmıyacak Bursa Îstanbul bisiklet koşusu Memlekette büyük bir bisiklet turnesi yapan Bursalı müsabıklar, pazar günü îstanbul takımile yirmi kilometroluk bir yol üzerinde yanş yapacaklardır. Pazar sabahı saat dokuzda Mecidiye köyünden başlıyacak olan müsabaka, Hacıosman bayınna kadar gidiş geliş olarak yapılacaktır. Bu müsabakaya Bursadan dört, İstanbuldan sekiz bisikletçi 'stirak edecektir. Bulgaristanda beden terbiyesi teşkilâtı Sofya 16 (A.A.) Bulgar hüku neti, halen Sofyada bulunmakta olan Alman Olimpiyad komitesi g«nel sekreteri Karl Diem'i Almanyada tatbik edilmekte olan prensiplere göre, Bulgar gencliği spor ve beden terbiyesi teşkilâtını kurmağa memur etmiştir. Roma 16 (A.A.) Reuter Ajansı muhabirinden: Cenevredeki bazı mehafilin îtalya nra Nyon itilâfı hakkında. yeniden bazı tekliflerde bulunacağına dair olarak ileri sürülen mütalealara Romada kat iyyen iştirak edilmemektedir. İtalyan makamatı najnına söz söyle meğe salâhiyettar bir zat, bu sabah Reuter Ajansına şu beyanatta bulun muştur: « İtlya, Nyon itilâfını kabul etnvesi için Fransa ve Ingiltere taraimdan yapıBalkan güreşleri bugün lan daveti kabul etmemiştir. Şimdi atılbaşlıyor ması lâzun gelen adınu, Ingiltere vt Güreş Federasyonu tarafmdan hazır lanan beşinci Balkan güreş müsabakalan Fransanın alması lâzımdır.» değifmiyor yalnız Yugoslav, Yunan ve Türk güreş İngiliz noktai nazarı Londra 16 (A.A.) Reuter Ajançilerinin iştirakile bugün İzmirin Alsan y muhabirinden: cak stadında yapılacaktır. Londrada İtalyanm Nyon iblâfuıa ijBalkan güreş ekipleri arasmda her tiraki meselesi hakkında kapının açık olsıklette en kuvvetli güreşçilere malik olan Romanyalılann bu müsabakalarda bu duğu söylenmekte ve Fransız İngiliz lunmaması hiç şüphe yok ki Izmirdeki davetinin bütün konferams namına ya güreşlerin ehemmiyet ve heyecanını a pıîjrış olduğu beyan edilmekledir. Diğer taraftan, plâna iştirakinin ne zalrmış olacaktır. gibi şartlara muallâk olduğuna dair îtalBerlin Olimpiyadı dolayısile geçen ya tarafmdan hiçbir teklif yapılmış desene yapılamıyan Balkan güreş müsabağildır ve İngütarendn bu babda ilk adımı kalan, bu sene de Rumen ve Bulgar güatnrası kat'iyyen mevzuu bahsolamaz. reş takımlannm iştirak etmemeleri yü İtalyanın iştiraki dostane bir surette zünden ilk senelerdeki kuvvetini kaybetkabul ediLecektir. Fakat bu babda ilk mek üzereçjir. adımı atmak ltalyaya diişer. Berlin Olimpiyadmda çok şerefli bir Şhndiye kadar hiçbir devlet, ademd varlık gösteren Türk millî güreş takımıtnüdahale komitesbin topianmasını istemız, son îstanbul festivali maçlannda meıriştir ve îtalyanm davetnameye olan dünyanın en sağlam müsabıklarile yaptıcevabı komileden bahsetmemektedir. ğı güreşlerde memlekete şeref veren ne İngiliz noktai n&zan, korsanlığm bir ticeler almıştır. Onun için takımımızın Isp^nyol srıeselesi olmadığı ve bianetice bugün îzmirde başlıyacak olan Balkan bu meselenin ademi müdahale komitesi güreş müsabakalannda ön »afta bulunatarafmdan tetkiki icab etmiyeceği ş.ek cağmı kuvvetle ümid ediyoruz. ltindedir ve bu şekilde kalmaktady. 56 kiloya Kenan, 61 kiloya Yaşar, Londra 16 (Hususî) B i r îngiliz 66 kiloya Yusuf Aslan, 72 kiloya An vapuru Ispanyol pularmda ihtilâlciler takaralı Hüseyin, 79 kiloya Mersinli Ahrafmdan havadan ve denizden taarnıza med, 87 kiloya Büyük Mustafa, ağır sıkmaruz kalmıştır. Fazla tafsilât ahnamalete de Çoban Mehmed girecektir. mıştır. Yemeklerin kırıntıları, salyanın ifraz ettiği mikroblar, dışarıdan alınan muzır mevad karşısında dişler ve diş etleri eğer mütemadiyen temizlenmezse bozulmağa ve çürümeğe mahkumdur. Çürük dişler, mide ve barsak ihtilâtlarından zatürrieye kadar her nevi hastalığa yol açabilır. TABİtBİR Oüzellikven'r. Güzellik mütehassıst Parisli bir. kimyagerin şayani hayret keşfU Evvelce mevcudiyeti bile tahayyül edilemiyen on misli daha ince, daha hafif ve havada uçurulup tekrar toplanan yegâne pudra haline getiren Parisli bir kimyagerin şayani hayTet yeni usulü, Tokalon pudrasının ima linde tatbik edilmektedir. Bunun içindir ki, Tokalon pudrası, cildi bir güzellik tabakasile kaplıyarak yüze mun tazaman ve mütesaviyen yayılır ve âdeta tabiî bir güzellik temin eder. Bu pudra ile <Makyaj edilmiş> manza • rasını veren adi ve ağır pudralar ara sında ne büyük fark değil mi? Ayni zamanda Tokalon pudrasında krem köpüğü vardır. Pudranm tamam 8 saat cilde yapışmış kaknasına sebeb olur. Tokalon pudrasını kullandığınız takdirde, en sıcak salonlarda bile tekrar pudralanmıya hacet yoktur. Uztın bir dans suvaresinden sonra bile teniniz daima terü taze kalacaktır. c&men ve sar/ş/n/ara RADYOLİN ile muhakkak sabah, akşam ve her yemekten sonra, yahut hiç değilse Günde 3 defa fırçalamak şartile Daktilo aranıyor Türkçeden fransızca ve almancaya tercümeye muktedir bir daktiloya ihtiyac vardır. Teklif mektublarını Galata 1444 No. lı posta kutusu adresine göndermeleri. Akdenizdeki İngiliz filotiUâlarımn teşekkülü Londra 16 (A.A.) Akdenizde kontrola iştirak eden deniz tayyareleri filotiUâlarımn terekküb tarzı nakkında bilclirildiğine göre her filotil'lâ beş deniz tayyare&inden terekküb edecek ve bin millik hareket sahasına malik bulunan bu drniz tayyarelerinin her biri üç topu hâmil olacaktır. T. C. Ziraat Bankası İstanbul Şubesinden: Hangar Yaptırılacak Yola çıkamıyan Amerikan vapurlart Nevyork 16 (A.A.) Amen'kanin ihracat vapurlarmdan Excello, Ex chard ve Eataminer vapurlan yola çı kamamjtlardır. Sebebi, tayfalannın Akdenize hare ket etneden evvel elli ingiliz lirası prim ve adam başına beş bin İngiliz L'rası sigorta itsemeleridir. NeVyork 16 (A.A.) Vancouverden bfldirildiğine göre otuz beş tayfa. Dairon'a götünnek üzere odun yükletmekte olan Delcroy adındaki İngiliz gemasini terketır. işLerdir. Çünkü Çin sula nnda çalışmak için istemiş oldukları harb primi reddedilmiştir. Zabıta, tay • fayı tekrar De'lcory gemisine bindrimdş tir. ÎHsi Halkalı Ziraat Mektebi arazisi dahilinde ve biri Yeşilköy Tohum Islah istasyonunda olmak üzere beheri 52,5 X 7,5 eb'adında üç aded ahşab hangar yaptırılacaktır Çatılan kjremidle ve cepheleri oluklu saçla kapanacak, direklerin temelleri beton olacaktır. Muvakkat teminat akçesi maktuan 800 lira kat'î teminat akçesi ihale bedelinin % 15 idir. Taliblerin bu gibi işleri yaptıklarma dair vesaik ibraz etmeleri lâzımdır. Şartname ve projeleri görmek ve işi almak istiyenlerin teklif mGktub larmı vermek ve muvakkat teminat akçelerini yatırmak üzere nihayet 22 eylul 1937 çarşamba günü saat 16 ya kadar Ziraat Bankası Müdiriyetine mü racaat etmeleri ilân olunur. Görülmemiş bir «alâmeti farika» Fransız matbuatındaki neşriyat Amerikanın tanınmış Rugby takımlarından biri azalarınm yekdiğerini uzaktan ve koJayca tanıyabilmelerini temin için bütün oyuncuların saçlarını resimde gördüğünüz acayib şekilde kestirmiştir. Paris 16 (A.A.) Gazeteler, beynelmilel vaziyetten ve bilhassa Nyon itilâfından sonra almış olduğu şekil iti'barile Akdeniz vaziyetinden bahsetmektedirler. Petit Parisien, diyor ki: «Nyon itilâfı imza edilmiş oldu ğundan artık bu mesele yeniden mevzuu bahsolamaz. • Ingilizlerle Fransızlar, italyanın ar zularını tatoıin etmek için yapılabilecek şeyin esaslı prensipleri bizzarure muha faza edilmek Iâzım gelen itilâfm çerçevesi dahilinde bir anlaşma formülü aramkatan ibaret olduğu fikrindcdirler. Ingiltere ve Fransa, müspet neticeler aramaktadırlar.» Exelsior, diyor ki: « Tadilât yapılması ihtimali mevcud ve temenniye şayandır. Fransa ile Ingiltere Romanın bu meseleye dair yapabileceği teklifleri en geniş bir uzlaşma zihniyetile derpiş etmeğe amadedirler.» Epoque, diyor ki: «Fransrz ingiliz tezi, Romanın mutaletatmı açıkça serdetmesi Iâzım gel Matmazel Mahmud, dedi, bu akşam sizden ufak bir ricada bulunmağa geldim. Ne gibi, Mösyö Sternburg? Müşterilerimden birisi sizinle tanışmak istiyor. «Beyaz Papağan» m, sık sık gelip şampanya içen devamh bir müşterisidir. Kendisine karşı bilhassa mültefit davranmanızı rica edeceğim. Müşterilerinize karşı her zaman mültefit davranmıyor muyum, Mösyö Sternburg? Evet amma, bu müşteriye bilhassa iltifat göstermeniz Iâzım. Esasen, kendisi de çok sevimli bir delikanlıdır. Dragon yüzbaşısı Baron von Holtzdorf. Sizi çok beğeniyor. Oyundan sonra sizi ona prezante edeceğim. Hay hay, MösyS Sternburıg. Direktör çıktı. Rejisör, Sybil'i çağı rıyordu. Orkestra «Bağdad Şenliği» ni çalmağa başlamıştı. Sybil, projektörlerin çîy ışıklari altmda dansettiği sırada, beş gündenberi bu sahnede numara yaptığı halde, Stern burg'un, neden dolayı ilk defa olarak bu akşam bir müşteriyi kendisine bu kadar ısrarla tanrtmak istediğini düşünüyordu. Bu müsterinin, bir drae;on zabiti 1937 Sipahi Ocağından: Sonbahar Konkur ipikleri Red müsabakası 7, 8, 9 birinciteşrin. Araba, Dresaj ve Mani müsabakalan 10 ve 17 birinciteşrin pazar günleri Sipahi Ocağı bahçesinde yapıla caktır. tştirak etmek istiyenlerin, müsabaka günlerinden nihayet 4 gün evveline kadar Ocak bürosuna müracaatle adlarını veya arabalarını kaydettirmeleri ilân olunur. Franstz devriyesi kumandam Kocaeli Nafıa Müdürlüğünden: 1 Arifiyede yapılacak meyva istasyçnu binası inşaatı 36 bin lira mu hammen keşif bedeli üzerinden vahidi fiatla, kapalı zarf usulile eksiltmeye k ^ nulmuştur. 2 Bu işe aid evrak şunlardır: A Eksıltme şartnamesi, B Mukavelename. C Bayındırlık işleri genel şartnamesi, D Fennî ve hususî şartname, E Keşif, metraj, hulâsai keşif defteri, F Proje. 3 İhale 30/9./1937 perşembe günü s a * 15 te Kocaeli Nafıa Müdürlüğu dairesinde yapılacaktır. 4 İstekliler bu işe aid dosya muhteviyatmı Kocaeli Nafıa Müdürlü ğü dairesinde bedelsiz görebilirler. 5 Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin 2600 liralık teminat vermeleri ve Ticaret Odasında kavidli olduğuna dair vesika ile 937 senesi için muteber bina taahhüdlerme aid Nafıa Vekâletinden alınmış müteahhidlik vesikasını hâmil olacaklardır. 7 İsteklilerin 2490 numarah kanun mucibince ihzsr edecekleri evrak larını eksiltme günü olan 30/9/937 perşembe günü saat 14 e kadar Kocaeli Nafıa Müdürlüğüne vermeleri lâzımdır. (6205) lardaki arkadaşlarile bağıra bağıra ko nuşuyorlar, alay ediyorlardı. Mülâzim von Holtzdorf, dansözü benimsemişti; onunla flört yapmak istediği anlaşılıyordu ve işe, klâsik suallerle başlamıştı: Viyanayı beğeniyor musunuz, matmazel? Prater'i gördünüz mü? Heuriger'de ikindi çayı içtiniz mi? Türkiyede, harb hakkmda ne diyorlar? Haremde hiç yaşadmız mı? Sybil, önüne konulan kötü şampanyaya, dudaklarını yalandan dokunduruyor ve mülâzimin suallerine mütebessimane cevablar veriyordu. Muhakemesini kaybetmemek, iradesine sahib kalmak isti yordu. Kuşkuluydu. Bar direktörünün emrile vuku bulan bu tanışmada bir bit yeniği seziyordu. * * * Orkestra, Johann Strauss'un bir val sini çalarken, dragon mülâzimi, kadehini dördüncü defa olarak kaldırdı ve: Arkadaşlar, dedi, güzel elçisini bu akşam aramızda görmekle bahtiyar ol duğumuz, müttefikimiz Türkiyenin şerefine içelim. Enver Paşanın sıhhatine, Hoh! Hoh! Hoh! Belkis Mahmud, Enver Paşanın sıh hatine karşı tamamile lâkayd olmakla beraber, bu nazik ve cemilekâr hareketten pek mütehassis olmuş gibi görünerek, eğildi ve teşekkür etti. Mülâzim von Klette, Türkiye bahsî bu suretle açılınca: Ben, Türkiyeye bayılınm, dedi, Ömrümde en güzel macerayı, îstanbul sokaklanndan birinde; kafes arkasmdan bana göz kırpan bir odalıkla geçirdim. Holtzdorf, sordu: Macera meftunu bir müslüman prenses miydi bu? Hayır, azizim... On kuruşa, Paris usulü Isveç masajı yapan bir Rum ebesiydi!.. Senin bu romanesk maceralannı dinlecfikçe ağzımızm suyu akıyor doğ • rusu! Mülâzîm Rennizek, söze kanştı ve, Arnavudlukta bulunduğu sırada başın dan geçen garib bir aşk macerasmı anlattı Birinci mülâzim Rennizek'in anlattığı bu hikâye, oldukça gülünc birşey di; üç arkadaşın neşesini artırmıştı. Bir şişe şampanya daha ısmarladılar. Sahnedeki numaralar bitip de, orkestra, seyircileri zıplatmağa başlaymca, mülâzim von Holtzdorf, Sybil'in kulağına şu sözleri fısıldadı: {Arkası rar) Paris 16 (A.A.) Akdenizdeki Fransız devriye kollan kumandanlığına tayin edilen Amiral Esteva tayyare ile şimalî Afrikada Orana gitmiştir. Ami • ral üssülharekesini orada tesis edecek tir. Bu işe Fransızlann Teste tayyare gemisile Akdeniz filosu hava kuvvetleri ve birçok torpido ve torpido muhribleri iştirak edecektir. Bütün bu gemiler Tu londa harekete hazır bulunuyorlar. Bunlardan başkaca dördüncü torpido muh ribi filosu ile dört tahtelbahir takib gemisi de devriyede kullanılacaktır. Daha şimddden Drest limanından dokuz harb gemisi hareket etmiştir. Atlantik filosuna mensub diğer iki torpido da Akdeniz kontroluna iştirak edecektir. oluşunu büsbütün şayani dikkat buluyordu. Sybil, dansını bitirip şiddetli alkışkr içince sahneden çekıldikten sonra, locasına doğru giderken, koridorda Stern burg'la karşılaştı. Bar sahibi: Bravo! Matmazel Mahmud, de di... Numaranız müşterilerimin çok ho şuna gidiyor. Çabuk, benimle beraber gelin. Sizi o zabite takdim edeceğim.. Diretör önde, Sybil arkada, localara giden koridora girdiler ve genc kadm, kendisini, birdenbire, sanşın, uzun boylu bir gencin karşısında buldu. Bu genc, gayet şık bir dragon zabitiydi. Yanında, kendi gibi süvari zabiti olan iki arkadaşı daha vardı. Üçü de gayet neşeli ve localanna bir artistin gelmesinden dolayı pek memnun görünüyorlardı. Holtzdorf, yanındaki îkî arkadaşmi, dansöze takdim erti: Matmazel Belkis Mahmud... Mülâzim von Klette... Birinci mülâzim Rennizek... Şimdi, Bağdad Şenliği sultanmın sıhhaüne ve muvaifakiyeti şerefine içelim! Zabitler, bir hayli şampanya içmişe benziyorlardı. Yüksek sesle şakalaşıyorlar, kahkahalarla gülüyorlar, öbür loca SEHER VAKT Yazan: Çeviren. Maurice Dekobra 2 0 Hamdi Varoğlu Eğlenceli bir işe benziyor, mira lay. Evet, dediğiniz gibi, iyi eğlenceüdir! Bu tahkikatı kim hakkında yapacağım efendim? Bu tahkikatı bir kadm hakkmda yapacaksınız azizim. Bir kadın mı? Evet... Hem de güzel bir kadın! burg, sizin numaradan son derece memnun. Galıba gelip sizinle görüşecekmiş... Mutlaka «Kunturatı tazeliyelim» diye cek... Hiç olmazsa iki hafta daha burada kalsamz öyle sevineceğim ki... Teşekkür ederim, Anna. Sen çok iyi bir kadınsm. Buradan giderken, senden ayrılacağımı düşünüp çok üzülüyorum... O esnada kapı vuruldu. Direktörün gür sesi, koridorda çınladı: Girebilir miyim, M?'mazel Mahmud? Anna, pürtelâş: H a h ! dedi, işte direktör geldi. Ben size demedim mi? «Beyaz Papağan» barının sahibi locaya girdi. Şişman, saçsız bir adamdı. Bol bol ter döküyordu. Anna'ya. dışan çıkmasını söyledikten sonra, üzerinde Sybil'in tuvalet Ieva7'rı duran masanm bir kenarına, lâübali bir tavırla ilişti *** Sybil, locasmda, yapacağı numaraya hazırlanmakla meşguldü. Kendisini giydiren kadm, oğlu Avusturya Rus hududunda harbeden, Linz ahalisinden, çok iyi bir kadıncağızdı. Sybil'e büyük bir muhabbetle bağlanmıştı. O da, kadına bol bahşiş veriyor ve ondan «Beyaz Papağan» barında olup biten işlere dair malumat ahyordu. O akşam, Sybil'in esvabmm üstüne, pembe müslinden kemerini bağlarken: Matmazel, demisti, Mösyö Stern