17 Eylul 1937 CUMHURIYET Uzakşark hâdiseleri Japon kuvvetleri kendini müdafaaya çalışan Çinde günden güne ilerliyorlar IBaştarafı l inci sahijede) Iktısadî hareketler Frangın sukutu Fransız frangı, peşine bir çok tahvilleri de takarak gene düşüyor. Dünya para borsaları son zamanlarda en hareketli ve hararetli günlerini yaşıyorlar. Malî mehafilde parası düşen Fransanın, dünya siyasasının çok karışık olduğu şu günlerde bu düşüşe seyirci kalmaktan da ileri geçerek onu adeta teshil edecek hareketler yapması hayretle karşılanmaktadır. Frank, Londra borsasmda bir Ingiliz lirası karşılığı 133 franktı. Dün 146,75 franga kadar düştü. Yapılan tahmin frangın aşağı yukarı bu fiatta kalacağı dır. Fakat son günlerde yapılan tahminlerin hepsini hâdisat tekzib etmiştir. Frangın düşüşünün sebebleri oldukça basittir. Fransanın malî tarafı esasen zayıftır. Buna müfrit sağların ve sermayedarların mütemadiyen sıkıştırmaları da inzimam etmiştir. Buna rağmen Fransız hazinesi bu kadar sukuta mâni olaiblirdi. Fakat iş berakis oldu. Böyle bir tutuş olrradıktan rrada Fransız hazin&si Fran sız millî bankasından yeni bir istikraz yaptı. Bu hareketten sonra frangın daha fazla düştüğü görülüyor. Alâkadar mehafilde Fransanın bu istikrazı karşıla mak için frangı düşünnek mecburiyetinde kaldığı da öne sürülüyor. Bugünkü vaziyette bu da husule gelmiş grbidir. Fransız hükumetlerinin hayatı franga bağlıdır. Bundan sonra hükumetin türlü müşkülâtla karşılaşmasını beklemek hiç de hatalı olmaz. Herhalde şu son günlerde çok nazik malî safhalar göreceğiz. Amerikada büyük heyecan uyandıran bir hâdise Âli Şura hâkimlerinden birinin ayni zamanda gizli bir cemiyette aza olduğu meydana çıktı Vaşington 16 (A.A.) İyi malu mat almakta olan mehafilde, Ali Şura hâkimlerinden M. Black'in Ku~KluxKlan cemiyeti azasından bulunduğu söylenmektedir. Meydana çıkan bu hâdisenin çok mühim siyasî neticeleri olacağı tah mın olunuyor. M. Black'in sükutu, bu intibaı teyid etmektedir. Pittsburg gazetelerinden birinin bu babda neşretmiş olduğu vesikalar, ihtı mal sahihtir. Efkârı umumiye, KuKluxKlan azasından birinin Ali Şura azasından olmasını pek güc kabul edebılir. Muhalifler de bu hâdiseyi, süratle tenvir edümediği halde, muhakkak surette istismar edeceklerdir. Rezaletin uzaması, kongrenin 1938 intihabatı üze rinde tesir yapacaktır. Çünkü ırk ve din meselesine büyük bir ehemmiyet verilecektir. Japon kıtaatı, Chochovv'u ihata için yapmakta okhıklan hareketleri itmam etmişlerdir. Pekin Hankovv demiryolu üzerinde Japon tayyareleri, bu sabah Paoting'e karşı bir taarruz icra ve askerî müesse seleri bombardıman etmişlerdir. Bir Ja pon tayyaresi, diişürülmiiştür. Şanghay cephesinde Lotien'i işgal etmiş olan Japonlar, Çinlilerin Dinchiang'a doğru pürkürtmüşlerdir. Japon tayyareleri, Japon harb gemi lerile Japon konsoloshaDesini tacizde devam ebmekte olan Çinlilerin Pootung'daki mevzilerini bu sabah yeniden bombardıman etmişlerdir. Japonların ilerleyisi Ohansi cephesi 16 (A.A.) Japon kıtaatı, Tutung'un yirmi kilometro ka dar cenubu garbisinde kâın Kouchuan Jıen'i işgal etmişlerdir. Japon kıtaatı, 3ek miihim olan Huaijen şehrine doğru leri bareketlerine devam etmekte olduklarını beyan etmektedirler. Şanghay cephesinde Şanghay cephesi 16 (A.A.) Şangîıay'ın şimalirrcleki cephede bulunan Çin kıtaatı, ikinci müdafaa hatlannın kâin buunduğu Kiating'e doğru ric'at etmekte ve $ark ccphesindeki kıtaat ise Kiangvvanshen'e doğru çekilmektedir. Japon bahriye makamatı, deniz tay parelerinin bu ayın 15 ine kadar 217 Çin Bir Fransız gazetecisinin :ayyaresini tahrib etmiş olduklannı be mtıbaları pan etmektcdir. Bu tayyarelerin 97 si Bir Fransız gazetesinin Şanghay muriüşürülmüş, 120 si de tayyare meydanlahabiri, harekât hakkında şu haberleri verında tahrib edilmiştir. riyor: Tayyare bombardımanlart «Çin ve Japon tayyareleri tarafından Tokyo 16 (A.A.) Hongkong gece, gündüz durmadan bombardıman Jan bildiriliyor: edilen Şanghay halkı için, bu hal artık Dün saat 20/30 da Japon tayyareleolagan işlerden sayılmağa başlamıştır. 'i, Canton üzerinde uçmuşlar ve BoccaYalnız, tedbir almak, muhafazalı yerlere Pigris kalesini bcanbardıman etmişler saklanmak ciheti ihmal edilmiyor. iit. Ciğer bir tayyare filosu da ChekDün akşam, yazıhanemin önünde duoung ve Canton üzerinde uçmuş ve bu ran bir Fransız gazetecisinin otomobili, ki şehrin sevkulceyş noktalarını bombir tayyareden atılan bomba ile delikdeDardıman etmişttr. şik olmuştur. Size bu telgrafı çektiğim sıJaponlar ın yeni ihracı rada, Japon tayyareleri Putong'u bom Şanghay 16 (A.A.) Japonlann bardıman ediyorlar, yeni yeni yangınlar Pootung'a asker çıkarmağa muvaffak tutuşturuyorlar. >ldukları ibura Çin mehafilinde bcyan Japon kıtaatı, Lotine'in cenubunda ^dilmektedir. ve Şanghay Vusoung demiryolunun Japonlar, Whangpoo ile Yangtse'nin garfciEc'aki tazyiklerini artınyorlar ve Itisak noktasında bir tayyare meydanı bu rre\kilerde tahassun ©djp adım adim nşa etmektedirler. Bu suretle Japonlamukavemet gösteren Çin kuvvetlerinin m Şanghay etrafında vücude getirmiş ricatine mâni olmağa çalışıyorlar. )ldukları meydanlar üçe baliğ olacak I ej iii tarafta da ağır zajiat var ır. dır. Gece, gündüz, Çin hattındaki ağır Kolera salgını yaralılar, kan içinde kamyonlarla imti Londra 16 (A.A.) Şanghaydan yaz'lı mıntakaya taşınıyor. Mİdirildiğine göre, beyn.elmile'l ve FranYaralılar, ilk tedavileri bile yapılmaız mntakalarında alrı yüz elli sekiz kodan içine doldurulduklan bu arabalarera hastası mcvcuddur. Bir tngiliz as da, boztık yoliarda sarsıla sarsıla acına;eri koleradan ölmüştür. Fransız mmta cak bir hale geliyorlar. Bütün hastane jasında da ayni hastahktan 9 kişi öl ler, seyyar hastaneler, hatta küçük klinüştür. nikler tıklım tıklım doludur. Büyük Çin Çinin Milletler Cemiyetine dansingleri de hastaneye kalebedilmiş verdiği nota tir. Taksi kızlar hasıtabakıcıhk ediyorLondra I (Hususî) Milletler Cemi ar. Orkestra yerinde, ameliyat masalar eti konseyi Çin hükumetinin notasmı rı duruyor. etkik edeîek, notayı, Mançuri hâdisesi Her iki imtiyazh mıntaka sıhhiye teş•snasmda Uzakşark işlerini tetkik için kilâtı, mermilerden ve kurşunlardan çok eşe'k'kül etrriş olan 23 ler komisyonuna daha tehlikeli dığer bir afetle, yani koa\aleye karar vermiştir. Bu komisyon lera ile mücadele halindedir. Koleranın lerhal toplanarak Çin notasmı müzakere Çin kıtaatı arasında hüküm sürüp sür :decektir. mediği henüz malum değildir. Cenevredeki Japon müşahidler, Mil Fakat, Japon saflarında, koleradan etler Cemiyeti azasına dağıttıklan bir Ölüm vak'alajı kaydedilmiştir. Cephe p.uhtıra ile Çin Japon ihtilâfmın sebeb den bu tarafa, yüzlerce cesed sürükleyip eri hakkında izahat vermişlerdir. getiren Huang Pu nehri suları, bu cesecHerle berafcer kolera mikrobunu da Japon Bahriye Nazırınm Tiakletrrektedir. Aşının mecburî ol beyanatı rrasıra ve gayet sıkı tedbirler ahnması ParisSoir gazetesinin Tokyodaki hu na Tağmen, şimdiye kadar Fransız mrnusî muhabiri, Japon Bahriye Nazın A taka«ında 400 Çinli ve yedi ecnebi, In niral Yonai ile bir mülâkat yapmıştır. giliz «nıntakasında, 600 ecnebi koleraya îahriye Nazm, Şanghay'daki muhare tutulmuştur. ıelerde bahriyenin, geniş manada, ne giıi bir rol oynadığına dair bir sualine şu Üç şehir ataşesinde bir evabı vermiştir. muavin « Yabancı efkârı umumiye, JaponLondra 16 (A.A.) Amirallık danm, şimaldeki anlaşmazhğı mevzileş irmek için her çareye başvurduğunu ar iresinin bildirdiğine göre, kumandan ık öğrenmiştir. Vaziyetin vahamet kes Hearson, Paris, Roma ve Berlin deniz »etmesini istemiyen Japonya, el'an bah ataşeleri muavinliğine tayin olunmuştur. iyenin himayesi altında bulunan Yang Kumandan Hearson çalışma vaktini, bu Ze vadisindeki Japonlann tahliyesini em üç şehir arasında taksim edecektir. etmiştir. Yalnız, bin iki yüz milyon yen Yunan Kralı Korfu'dan apon sermayesi ve senevî takriben üç döndü iiz milyon yene baliğ olan Japon ticarî Atina 16 (Hususî) Kral dün Lelenafiinin büyük bir kısmı değil, dahilon muhribile Korfu adasından gelmiş ve len kaçan otuz bini mütecaviz Japon da ianghay'da tekâsüf etmiştir. Bunları hi Başvekille bütün Vekiller tarafından laye etmek için, elimizde birkaç gerni ile karşılanmıştır. Başvekil Metaksas öğ z miktarda silâhendaz vardı. Çinliler, leden sonra Kralın nezdine giderek uzun irdenbire taarruza geçince, bahriye, şe müddet birlikte çalışmıştır. irde sakin olan Japonları himaye etmek Bir Rus balonu 10 kilometro ıecburiyetinde kalmıştır. Fransız filosu yükseldi a buna benzer bir vaziyette kalsaydı, Moskova 16 (A.A.) Tas ajansı aşka türlü hareket edemezdi. Yalnız bildiriyor: apon menafiinin değil, ayni zamanda 10,800 metro mikâbhk bir balon, i 'iğer devletlerin menafiinin de büyük çinde bir askerî pilot ile bir mühendis olararlara uğramasının sebebi, doğrudan duğu halde 14,750 metreye kadar yük [oğruya, Nankin tarafından idare edilen selmiş ve Moskova'dan kalkarak Ivanova oyu ecnebi aleyhtarhğı terbiyesidir. mıntakasında muvaffakiyetle yere inmiş "Jankin'in vaziyeti, beynelmilel sulh ji tir. arile kabili telif değildir. Japon kıtaatmın Şanghay'a gelmş olmasına rağmen, kumanda salâhiyeti, gene bahriyenin elinde gibidir.» Amiral Yonai, kumanda salâhiyetinin bahriyeden orduya geçmesi ihtimali olup olmadığı sualine de demiştir ki: « Yüksek kumanda, nazırlann değil Imparatorun elindedir. Halihazırda Şanghay'da bulunan kolordular, bahriye ile sıkı temasta bulunması tabiî olan ordu ümerasının kumandası altındadırlar.» ParisSoir muhabirinin, bombardımanlar hakkında sorduğu suale cevaben, Amiral Yonai şu sözleri söylemiştir: « Merkezî ve cenubî Çin, Japon ^nyesiuin tarassud tnıntakasını teşkil eder. Tabiî, imtiyaz aleyhtarı Çin tay • yarelerinin, tarihte misli görülmemiş gayriinsanî taarruzlanna süratle ve müessir bir surette sed çekmek üzere, Japon deniz tayyareleri, bu mıntakayı bombalamışlardır.» Japon Bahriye Nazın, Japon mun zam bütçesindeki 55 milyon yenin, yeni bahrî inşaat programına sarfedileceğine dair olan rivayetleri tekzib etmiş, bu tahsisatın, tersane inşaatile tamirata sarfedileceğini ve Japon bahriyesinin, 16 pusluk toplarla mücehhez 35,000 tonluk ge miler irşa ettirmek ve yabancı devletlerle, teslihat yarışrna çıkmak gibi maksadları bulunmadığını ilâve etmiştir. Eski elçilere dair ürk Tarih Kurumu tarafından neşredilmekte olup nisan nüshası henüz elimize geçen (Belleten) de meb'us ve profesör İsmail Hakkı Uzunçarşılı oğlunun güzel bir ya« zısı var. (Âmedî Galib Efendinin murahhaslığı) başlığı altında çıkan bu yazı, şimdiye kadar neşredilmemiş veya edilememiş vesikaları da ihtiva ettiği için aynca tarihî bir kıymet almaktadır. Osmanlı tarihile meşgul olanlar Galib Efendinin (sonra paşa olmuştur) Parise ne gibi zaruretlerin ibramile ve ne gibi şartlar altında gittiğini bilirler. Cevdet Paşa, vak'anüvis sıfatile bu mevzuu lü zumu kadar ve belki lüzumundan ziyade izah etmiştir. Fakat ne onun tarihinde, ne de başka bir eserde Galibin Fransa payitahtmdan Babıaliye gönderdiği şifreli mektublar yoktur. Bay ismail Hakkı. devlet evrak hazinesinden bu veikaları almış ve fotoğrafilerile beraber neşrederek tarihin o sahifesini tamamile aydınlatmıstır. Ben Belleten'deki bu pek faydalı yazıyı okurken vaktile Parise yollanan elçilerden Müteferrika Süleyman Ağayı, alibin talihsiz selefi Seyid Ali Efendiyi ve Napoleon'u bulup da görüşebilmek için diyar diyar dolaşan Vahid Efendiyi hatırladım. Süleyman Ağa, bütün tarihte en mağrur Kral diye tanınan On dördüncü Lui'yi, kendini ayağa kalkarak karşılamadığı için, selâmlamıyan adamdır. Bu sert ve haşin muamele yüzünden Fransa hükumeti Süleyman Ağayı hırpalamak istedi. Fakat Fransızlar, onun şahsında Türke has olan yüksek rreziyetlerden bir çoğunu sezerek heyecanlandılar, aylarca Süleyman Ağayı moda mihveri yaptılar. Moliere bile Kralın emrile yazdığı Le Bourgeois gentilhomme piyesinde telmih suretile ondan bahsetmiş ve piyesi seyredenlere kendisinin hatırasını alkışlatmıştı. Seyid Ali Efendi tam beş yıl Pariste kaldı. Telemak'ı tercüme suretile daha Istanbulda iken fransızcayı öğrendiğinden o büyük şehirde dil yüzünden sıkmtı çekmedi. Lâkin Napoleon'la Hariciye Nazın Talleyrand'dan çok eza gördü, hür bir mahpus "hayah geçirdi. Bununla beraber kuvvetli, yakışıklı bir Türk olmak haysiyetile Fransız kadınlarını daima sarhoşlartı, ardında dolaştırdı. Arasıra kendisi de bu şuh kumrulann kıvraklığına kapılır, fransızcayı unutacak kadar şaşkınlık gösterirdi. Meselâ bir baloda, Madam Talyen adlı bir kadın için Baute republique demek isterken Baute pıblique diyiverdi ve bu dil sürçmesi yüzünden günlerce Paris gazetelerinin dilıne düştü. Vahid Efendi, seyyar elçi gibi birşey olmuştu. Prusyayı hallac pamuğuna çeviren, Leh topraklarmın altını üstüne getirerek Rusyayı, Avusturyayı, Prusyayı o mtntakadan da yaralıyan Napoleon'la görüşmek uğrunda adeta seyyah olmuştu. Bu dolaşmalar sırasında Danzigin Fransız ordusu tarafından zaptolunduğunu da gördü, Napoleon'a hulus çakmak için ebced hesabile bir tarih mısraını ihtiva eden şu kıt'ayı yazdı: T Hâkim Black refikasile beraber sonra yolda tesadüf ettikleri zencilen kayışlarla döğüyorlardı. Zenciler hakkında reva görülen bu muamele, tedricen şid detlenerek linçe kadar dayandı. KuKluxKlan'ın, tenkil ve tedib tarzlarını şiddetlendirdiği nisbette, Cenubî Amerikanın diğer eyaletlerine de dalbudak saldığını gören federal hükumet, ilk defa 1871 senesinde, bu gizli cemiyetin lâğvı için bir kanun neşretti. Maamafih, o sırada, zencilerin tahakkümü esasen azalmış bulunmasaydı ve beyazlar, eski nüfuzlarını tekrar iktisab etmiş olmasa lardı, bu kanunun gene hükmü olmazdı. Fakat, tabiî halin avdet ettiğini gören cemiyet reisi General Forest, kanunun meclisten geçmesini müteakıb, KuKluxKlan'ı, bizzat lâğvetti. Bundan sonra, bu gizli cemiyetin ismi bir müddet unutulmuştu. 1916 da, eski bir metodist papaz olan Y. Simmons Wiliam'ın teşebbüsile ihya edildi. Bu defaki gayesi, ıguya, insanlan, mukaddes şövalyelik prensiplerini tanımağa s,e\ketrrek, seciyeleri tekâmül ettirmek, aile ocağını ve kadının iffetini korumak, vatarperverliği yaymak gibi şeylerdi. Az bir zaman içinde tıpkı ilk teşekkü Ivrc'e olc\|u gibi, asıl gayelennden ınhiraf eden Ku Klux Klan, 1121 senesinde, Arrerikaya muhacereti tahdid eden kanunun neşrini müteakıb, faaliyetİTie yeni bir saha bulmuş oldu. Hortlir yan cejriyetin azası, 1922 senesinde bir ırilyon raddesinde idi. Cenoiyetin gizli ve zararlı faaliyetle rinden ikinci defa olarak kuşkulanan hükumet, bu muzır teşekkü'Iü ortadan kal dırrrağa bir kere dar a teşebbüs etmişse de, *bu defa, karşısrnda, işi davalara, n a r e \ î zarar iddialanna kadar vardı ran bir kara kuvvet ve ona kısmen muzabİT bir halk kütlesi buJmuştu. Ku Klux Klan, 1916 daki diri liçindenberi hâlâ yaşıyor ve bütün marifeti, ^Bnerika yuTddaşlarını, ırk ve din ayrıhkiarı fcarıanesile birbirine düşür mekten ibaretbr. Hâdisenin tafsilâtı F. G. 0 iş başkadır bu iş başka [Başmakaleden devam] meselesinden ayrı ve müstakıl bir Akdeniz emniyeti işidir. Londra ademi müdarıale komitestnin suya düşmesinden sonra Akdenizde bütün insanhğın vicdanını infial ve heyecanla dalgalandıran korsanlık hareketlerile karşılaştık. Şurada burada denizaltı gemileri rasgeldikleri ticaret sefinelerini milletlerarası hukukunun bütün kaidelerini ayaklar altına alan bir haydudlukla, ki bunun denizde adı korsanhktır, batırmağa başladılar. Alâkadar devletler işte bu yeni hâdisenin önüne geçmek ve Akdenizde serbestçe cereyan etmek lâztm gelen seyrüseferi «Ku Klux Klan» cemiyeti kat'î bir emniyet altına almak içindir ki nedir? tedbirler almağa lüzum gördüler ve EsTci sistem bir tüfeğin tetiği açılırken Nyon'da bu tedbirlerin kararlarmı aldıçı'kardığı sesi takliden intihab edilmiş bir lar. isim «Ku r Klux Klan», 1867 senesinİki meselenin yekdiğerinden ayırd de, Amerikanın Tennesse eyaletine edilmesi lâzım geleceğin<le şüphe yok merbut Nashville şehrinde teşekkül et tur. Insanlar arasmda sulhun hükümleri miş bir cemiyettir.Cenubdakı dahilî harb ve harbin kakleleri vardır. Bu hükümle teticefirce zerci esirler serbest buakılrin ve bu kaidelerin ortadan kaldırıldığı mış ve t>ir çok eyaletlerde, iktısadî ve içgörüldüğü zaman vaziyetin hayarî bir timaî bir hercümerc başlamıştı. Beyaz zaruretle gösterdiği tedbirlere tevessül lar, pek müşkül bir vaziyette bulunu olunur. Korsanhklan bertaraf etmek yorlardı. Serbestiye kavuşan zenciler, için tevessül olunan tedbirler netice itiba birdeıJbire birçok haklaja, bu meyanda, rile iki İspanya tarafından birine daha intihab hahkına da sahib oluvermişler ve faydalı olur mu? Bunu şimdiye kadar bu sayede, eski efendileri olan beyazlakimse düşünmedi. Eğer îspanyadaki mü ra tahakkim edecek kadar büyük bir dahaleler fena şeylerse bunun önüne ekseriyet haline gelmişlerdi. Memleket geçmenin yolu ne Akdenizde korsanlık kanunları, bu vaziyetin önüne geçmeğe etmek, ne de bu korsanlığı kaldırmak is müsaid değildi. Konfederasyon ordusu tiyen tedbirleri hoş görmemektir. Ispan zafcitlerirden bir zümre, bunun çaresini, yaya müdahale ve ademi müdahale me kanun haricinde harekete geçmekte bulselesi eğer bütün taraflarca ciddiyetle muş ve zencflerle mücadele edecek biı kabul ve tatbik edilebilseydi şimdiki şi gizli cenriyet teşkiline karar vermişti. kâyetlerin ve kargaşalıkların hiçbirine İşte Ku rClux Klan bu suretle meymahal kalmazdı. Hâlâ bu ademi müdadana gelrriştir. Bu gizli cemiyetin makhale meselelerini Londra konferansmda sadı. zencilerin 'beyazlar üzerindeki if ihya etmek ve Akdeniz emniyeti yüzünratlı tahakkürrıüne, bunları korkutmak, den husule gelen vaziyetin de sevk ve icbarile artık şu Ispanyol işinde en doğ icabında cebir ve kuvvete müracaat etru yolu tutmak daima ve şimdi her za me'k suretile mâni omaktı. Önceleri bu programı aynen tatbik mandan ziyade mürrtkündür. eden KuKluxKlan cemiyeti, gitgide işi Italyan itirazının doğuracağı yeni saf büyütmüştür. Cemiyet azası, beyaz halarıo yukarıda izahma çalıştığımız şe cüppeleri ve beyaz külâhlarile, geceleri killerde tecelli edeceğini tahmin etmekte yollarda devriye geziyorlar, keyiflerine pek de hata olmasa gerektir. Eğer îtal göre tesbit ettikleri muayyen bir saatten yanın Akdeniz emniyetine iştiraki kabil olur ve böylelikle evvelâ korsanlık hareketleri en kat'î surette bertaraf edildikten sonra ayn ve müstakil bir mesele olan ademi müdahale işlerine de artık müspet şekiller verilebilirse dünya bir yılı mütecaviz zamandır hergün artan bir ağırlnkla içinde yüzdüğü kâbustan niha yet kurtulmağa başlar. Vaziyeti bize en vahim gösteren bnr ihtimali de kaydedelim bari: Bu bir Al mao gazetesinin ifşa ettiği fikirdir. Bu fikre göre eğer İtalya tatmin edilmek suretile Akdeniz emniyeti teşk lâtına alınmazsa imiş denizaltı korsanlıklarının önüne geçiljneğe imkân bulunmazmış. Bu, izaha ihtiyac göstermiyecek kadar ağır bir vaziyetin ifadesidir. Dünkü posta ile gelen Avrupa mat buatı bu mesele hakkında şu tafsilâtı vermcktedir: Nevyorktan gelen bir haberde, Cumhurreisi Rcosevelt tarafından, son za manlarda Ali Şuraya aza tayin edilen âyandan Hugo Lafayette Black'in elân KuKluxKlan cemiyetinde aza olduğu anlaşılmış ve bu haber Amerikada bü yük bir rezalet halinde şayi olmuştur. Black, 1923 senesinde bu gizli ce miyete I numarah aza kaydedilmiş, 1925 te, âyan intihabı arifesinde istifa etmiş, fakat 1926 eylulünde, ayni cemi yete kaydi hayat şartile tekrar aza ol mu|tu. Ali Şura azasından bir kimsenin KuKluxKlan cemiyetinde aza bulunması, şimdiye kadar emsali görülmemiş bir hâdise olduğu için, bunun uyandıracağı aksülâmeller pek şiddetli olacaktır. M. Black, son zajnanlarda Pariste bulunuyordu. Amerika gazetelerinden birinin muhabiri, kendilsile görüşmek ve bu itlhama vereceği cevabı öğrenmek üzere, onun ikametgâhına gitmişse de, M. Black, beyanatta bulunmamıştır. Bir gün sonra, M. Black'ın biıden bire Londraya hareket ettiği haber alınmıştır, fakat kendisini Londrada bulmak mümkün olamamıştır. Yugoslav manevralarına Yunan Erkânıharbiye reisi de . gidiyor • Atina 16 (Hususî) Yugoslavya ordusu tarafından yapılacak büyük manevralan diğer Balkan devletleri Umum Erkânıharbiye reislerile birlikte takib e decek olan Yunan Erkânıharbiye reisi General Papagos cumartesi günü Bel Ben and&ytm hezarü feftü heşt sad sâli grada hareket edecektir. risinde 5000 seyirci bulunan bir tribün çökmüştür. Propaganda Nezareti, kimsenin ölmediğini, yalnız birkaç kişinin yaralandığını haber vermektedir. Tri bünde yüksek rütbeli Almanlarla dip lomatlar bulunuyordu. Berlin 16 (Hususî) Kolonyada çö ken tribünde bulunan Belçika konsolosile yüzden fazla seyircinin yaralandığı anlaşılmıştır. Kaza esnasında yağmur yağıyordru. Resmi geçid yapan askeler yaralıların imdadına koşmuşlardır. İsa'da Daniskayı Büyük Napoleyon ahz etti a'dadan Londra 16 (Hususî) Alman ordusu Ana tarih olur berceste bu mtsrai garramiz manevraları münasebetile Kolonyada yapılan bir resmi geçid esnasmda içe Danıska şehrini aldı Franstzlar Pusyadan 1807 Kolonyada müthiş bir kaza Fakat Belleten'de çıkan vesikalardan anlaşılıyor ki Galib Efendi, kendinden önce Parise giden elçilerin en makulü imiş. Hiç olmazsa Vahid Efendi gibisiyasî rrüzakere meclislerinde konuşurken uyumamış!.. M. TURHAN TAN Feci bir kaza Bir gene av tüf eğile vurularak öldü Kısıklıda Küçükçamlıca caddesinde 54 numarah evde oturan 19 yaşında Faruk, dün sabah saat 5,30 da arkadaşı ortamekteb talebelerinden 18 yaşlannda Salih ve 19 yaşlarında rencber Alâeddini hususî otomobiline alarak bıldırcın avlamak üzere Maltepeye doğru hareket etmiştir. Yolda Salih, otomobilde dolu olduğu halde durmakta olan Faruğa aid av tüfeğini muayene ederken silâh birdenıbire patlamış ve çıkan saçmalar gene talebenin boğazma isabet ederek ağır surette yaralanmasına sebeb olmuştur. Salih, iki dakika sonra ölmüştür. Faruk bu vaziyet karşısmda otomobilıni geriye döndürmüş ve v ^klıya gelerek evinin önünde durm ! ' ' a polisler tarafından haber ahnmış vt tahkikata başlanmıştır. Bir romörkör denize indirildi YUNUS NADÎ Bir hava faciası Lima 16 (A.A.) Bir yolcu tayyaresi, Lima yakınmda parçalanmıştır. Üç kişi telef olmuştur. İstanbul Deniz Ticaret Müdürlüğü için Kasımpaşadaki Deniz Fabrika ve Havuzlar tdaresinde yapılan «Yılmaz» isminde büyük bir romörkör dün merasimle denize indirilmiştir. Denize indirme törenind^e bütün deniz müesseseleri erkâru hazır bulunmuşlardır.