29 Sfusfos 1937 CUMHURİYKT Ingiltereyi neden heyecana düşürüyor? Alman denizaltı gemileri 6,665,000 tonluk 2660 Ingiliz gemisini, kısmen mürettebatile beraber, denizin dibine indîrmişlerdi Meçhul denizaltı mi veya gemileriı Çanakkale Bo zı civarmda, Türk ra suları dahilin ki faaliyeti, hatta »gazlar muahede mesine rağmen bir nizalh gemisinin irkiye hükumeti resnıen haber verden Marmaraya miş olması, haklı heyecanı mucib lu. Bu heyecanı Inız Türkiyede |il; bütün AvruJa, hatta bütün aset âleminde göroruz. Büyük Harbde • şiddetli denizaltı rbinin müthiş te eri ve aksülâmeli üan dıkkate alısa bu heyecanı • i î addetmelidir. Büyük Harbde, Bir Alman denizaltı gemisi açık denizde çiltere donanması1916 teşrinievvelinde, Alman denîz deniz hakimiyetine îstinaden Almann ve müttefiklerini iktısaden abluka altı gemileri şimalî Atlas Okyanusunda ıiş ve bu memleketleri açlığa mahkum ve Murmanya sahillerinde faaliyete ba§:rek mağlub etmek yolunu tutmuştu. ladılar. abluka siyaseti, gittikçe şiddetini arb1917 yılı 1 şubabnda Almanya Impaak, bitaraf ticaret gemilerinin Alman ratoru, başkumandanhğmı filen idare /a. süt bile götürmelerini men'e kadar eden Mare$al Hindenburg'la General dı. Hatta, Almanyaya komşu olan Ludendorf'un teklif ve tazyikı üzere, kadetlerin ithalâtı bile kontrol altına alın yıdsız ve şartsız denizaltı harbinin başla Çünkü, meselâ Danimarka ve Holan masmı emrettL Denizalb gemileri, harb ra ithal edilen her türlü ham madde, mıntakası ilân edilen denizlerde düşman a ve erzakm oralardan Almanyaya ve bitaraf rasgeldikleri ticaret gemilerini hiçbir ihbarda bulunmadan batırmağa ıl edildiği görülmüştü. 3 u şedid ablukaya Almanya da, nru başladılar. Bunun üzerine 3 şubatta A>ele etmekte gecikmedi. O da, açık de raerika Almanya ile diplomatik münaseerde kruvazörlerile, Şimal denizinde betlerini kesti ve kongre 2 nisanda Al denizaltı gemilerile İtilâf devletlerinin manyaya ilânı harbetb. Amerika, hiç olmazsa zahiren, denizaltı harbinden dolaret gemilerini batınnağa başladı. Mman denizalb gemileri ilk defa o yı Almanyaya harb açıyordu. ık 20 birinciteşrin 1914 te, Şimal deBundan sonra, Almanlar, şiddetli dende, Ingilizlerin Glitro adlı ticaret1 nîzalb harbine devam ettiler. tlk aylar•urunu batırdılar. Bu vapum beynel da mühim muvaffakiyetler elde ettilerse :1 muahedelere tevfikan, ihbarda bu de sonralan bahrdıklan gemilerin tonajı mak suretıle bahrmışlardı. Bir hafta gittikçe azaldı. Çünkü, İtilâf devletleri, ra, 27 birinciteşrin 914 te Alman de denizaltı gemilerine karşı çok müessir tedılb gemileri Fransız bandrah Amiral birler almışlardı. Almanlar denizalh harnteaume vapurunu ilk defa olarak ih bine geç ve az gemi ile başlamışlardı. Enz batırdılar. ğer 1915 şubatmda ve kâfi miktar gemile ngiltere, 3 ikinciteşrin 1914 te bütün ıal denizini askerî mıntaka ilân etti ve in bitaraf ticaret gemilerini sıkı bir trola tâbi tutmak için, bunların bir iliz limanından hangi rotayı takib edelerine dair talimat ve izahat almalan m geldiğini ihtar etti. '.6 birincikânun 1914 te Amerika, lnsreye bir nota vererek muhariblerin, raflann deniz ticaretine müdahale eterini protesto etti. \ şubat 1915 te, Almanya, îngiliz iz ablukasma şiddetle mukabeleye ÎT verdi. Bütün Ingiliz sulannı harb takası ilân etti ve 18 şubattan itibaren sularda tesadüf edilecek bitaraf ticagemilerinin de, düşman gemileri gibi, nlacağını ilân etti. 0 şubatta Amerika, Almanyanm bu ınnı protesto etti. Bu tarihten itibaren erika Almanyaya karşı bir diplomasi •.adelesine girişti. Klman denizaltı gemileri îngiliz sulala rasgeldikleri, bitaraf ticaret gemiıi de ekseriyetle hiçbir ihbarda buluncsızm torpillemeğe başlamışlardı. Bu ıleden olarak 7 mayıs 1915 te İngiDandiTalı Lusitania vapurunu da batırr. Bunun içindeki Amerikahlardan kısmının boğulması, Amerikanın Al ıyaya hasım bir siyaset takib etmesine ;biyet verdi. Ingiliz propagandası da, 1 mahirane körüklüyordu. Amerika tazyikı üzerine, bu işte bir adım geriler. Alman denizaltı gemileri 6 handa hatta düşman gemisi dahi olsa, >ir yolcu vapurunu batırmamak için ealdılar. Fakat 19 ağustosta Arabic ;u vapurunu torpillediler. Amerika, a şiddetli bir tazyik yapmca Alman umeti, 27 ağustos 1915 te, Şimal dende, ticaret gemilerine karşı denizaltı Dİ yapmaktan büsbütün vazgecti. \lman hükumeti, 19 şubat 1916 dan ıren, düşman devletlere mensub müâh her ticaret gemisini, harb gemisi ted edecegini ilân ettiği gibi 24 şubatta ticaret gemilerine karşı denizaltı har; tekrar başladı. Yalnız bu defa, oneskisi gibi bilâihbar değil, haber veren sonra batmyordu. bu işe girişmiş olsalardı, tngiltereyi, muhakkak, aç bırakarak sulha icbar edeceklerdi. Hatta şiddetli denizaltı harbinin ilk aylannda bile, îngiltere büyük bir tehlike geçirdi. Denizaltı harbi Ali Ekremin cenazesı Hem komik, hem hazin bir hâdise Merhum dün kendi iste Amerikah gencler «Yer diği gibi sade bir me yüzü cenneti»nden canlarını zor kurtardılar! rasimle defnedildi Dün vefahnı teessürle haber verdiğimiz Namık Kemalzade şair Ali Ekrem Bolayrın cenazesi, büyük bir ihtifalle kaldınlarak Zincirlikuyu mezarlığına defnedilmiştir. Cenaze dün saat 11 de, Şişli Fransız hastanesinden kaldınlarak otomobille Teşvikiye camisine nakledilmiştir. Cenaze alayında merasimi ihtiramiyeyi ifa etmek üzere bir polis kıt'ası, bir bölük asker, Maltepe Askerî Llisesi talebesi, merhumu seven bir çok eski talebeleri, meb'uslar, İstanbul Valisi, bulunuyordu. Namazı kıhndıktan sonra cenaze el üstünde Şişüye kadar taşınmışbr. Şişlide cenaze otomobiline konularak Zincirlikuyu mezarlığına gömülmüştür. Cenaze def nedildikten sonra merhumun talebelerinden saylav Selim Sırn Tarcan, birkaç cümle ile merhumun hayatta iken millî ve insanî vazifelerini hakkile ifa ettiğini ve bugün göğüslerinde hürriyet ve vatan aşkı kaynaşan bir çok sivil ve asker va tandaşlann ilk kıvılcımı kendisinden ve babasmın eserlerinden aldıklannı söyle miştir. Arkadaşımız Selim Sırn Tarcanın hitabesi şudur: «Aziz faniler, ölüm, bu aman bilmiyen büyük kudret, Namık Kemalin fazilet varisi olan oğlu Ali Ekremi de bizden ayırdı. Gidenlerin dönmediği ve ebediyet diyanna götürdü. Ali Ekrem, kendi kendini yetiştiren bir san'atkârdı, bir edibdi. Fakat bunlarm fevkinde o, bir insanı kâmildi. Bir fazilet b'msali idi. Padişahlar saltanabnm son tefessüh etmiş olan muhitinde Yıldızın yaldızlı tavanlannm albnda temiz kalan üç beş namuslu çehrelerden biri de oydu. Askerî eri çok severdi. Ordumuza kaTşı sonsuz bir saygısı vardı. Buna en bü yük delil, ömrünün son alh senesini, bir irfan ocağı olan Maltepe Askerî Lisesinde edebiyat dersi vermekle geçirmesidir. Bu büyük ölünün başı ucunda onun yüksek ahlâkını, rrfan kıymetini tasvir ve tavsif için ne söylense azdır. Şu birkaç sözümle sizlerin hissiyabnıza biknem tercüman olabildim mi? Fakat zanederim, en iudretli lisan bu gibi ahvalde sükuttur. Bu kıymetli ölü nün başı ucunda susalım ve kalben konuşalım.» Merhum, hayatta iken vasiyet ettiği için cenazeye hiç buket götürülmemiş ve alaya bir askerî bando işb'rak ettiği halde hiç birşey çalmamıştır. Bundan bir müddet evvel, insanlar arasında cemiyet halinde yaşamaktan bı kan bir takım Amerikalı gencler, bir kafile halinde memleketlerini terkederek, Küba'nın 200 kilometro ötesinde bulu • nan Bahama adalanndan büyük lnague adasma gidip yerleşmişlerdi. Bu adaya yeryüzü ceneti adını veriyorlardı. Bir el uzarmakla enfes meyvalan avuç a\Tiç toplanan ağaclarile, en yumuşak şilteden daha rahat, daha jrumuşak çimenlerile, âbıhayatla kıyas edilebilecek derecede mükemmel sularile, lnague a dası, hakikaten cennet gibiydi. Ameri kalı gencler tabiatin bütün güzelliklerinden bol bol, doya doya istifade ettikleri, yerlilerini esir gibi kullandıkları bu adaya eşya namına hiçbir şey getirmemiş lerdi. Yalnız, bir radyolan vardı. Ada, îngiliz himayesindeydi. Fakat, Amerikalı gencler, Okyanuslar ortasında kaybolmuş ıssız bir adanm, bir yeryüzü cennetinin yegâne sahibleri olduklarım tevehhüm ediyorlar, bu toprağın, medenî âlemle alâkası olduğunu bile bile unutmak istiyorlardı. İlk zamanlar işler yolunda gitaıişse de, yerliler, bu bir avuç beyaz derili adama kölelik etmekten akıbet usanmışlar ve geçenlerde birdenbire isyan etmişlerdir. Isyan bir rürlü bashrılamamışbr. Ayakla nan yerliler radyoyu parçalamışlar, A merikalılardan birisini öldürmüşlerdir. Işin sarpa sardığını gören gencler, selâmetin firarda olduğunu anlamışlar ve adaya giderken bindikleri motörü bin müşkülâtla harekete getirerek adadan uzaklaşnuşlardır. Bu sefer de, uzun müddet kullambnamak yüzünden paslanan motör yan yolda birdenbire durmuşrur. Amerikalılar, bunun üzerine, çamaşır lannı, esvablarmı bir araya dikerek deli alacası gibi, uydurma bir yelken yap mağa mecbur olmuşlar ve bu suretle, ö lüm tehlikeleri içinde Küba'ya ulaşabilmişlerdir. Uzak şarkın servet, sefahat ve sefalet merkezi Dört milyon kişinin yaşadığı bu esrarlı şehirde mütemadiyen karışıklıklar çıkar ve bu arada Çinliler açlıktan ölür Şanghay Tekaüd olacak memurlar Bu yıl 65 yaşmı dolduran memurla rtn mecburî tekaüde sevkedileceklerini yazmıştık. Maliye Vekâletinin kararına göre, ellerindeki nüfus kâğıdlannda doğum senesinin tesadüf ettiği ay yazıl mamış olan 1288 rumî doğumlular 13 temmuz 1937 tarihinde, nüfus kâğıdla rında doğum senesi hicrî olup ayı tas rih edilmiyerek yalnız 1283 hicrî diye yazılı ise 13 ağustos 1937 tarihinde, nüfus tezkerlerinde doğum tarihi hicrî olarak 1288 yazılı olanlar 28 teşrinievvel 1937 tarihinde, nüfus tezkerelerinde şevval 1289 hicrî yazılı olanlar 18 kâ nunuevvel 1937 tarihinde, nüfus tez kerelerinde 1 ramazan 1283 hicrî yazılı olanlar 13 teşrinisani 1937 tarihinde, nüfus tezkerelerinde doğum senesi ve ayı rumî olarak yazılı olmıyan 1288 doğumlular 25 eylul 1937 tarihinde, bu tarihlerin dışında kalan doğumlular 31 ağustos 1937 tarihinde tekaüde sevkedileceklerdir. Filvaki 1917 şubatmda 550,000 marbnda 580,000, nisanında 875,000 tonluk gemi batırmışlardı. Mayısta tahribat yekunu 592,000 e düştü ve bu tarihten itibaren gittikçe azaldı. Büyük Harbde, yalnız Alman denizaltı gemilerinin ba tırdığı Ingiliz ticaret sefineleri 6,665,000 tonluk 2660 gemiye baliğ olmuştu. Mayne çarpan yahud da korsan harbi yapan Alman kruvazörleri tarafmdan batınlanlarla beraber bu yekun 7,764,000 tonluk 3120 gemiyi bulmuştu. Alman ve Avusturya denizaltı gemileri tarahndan batırılan düşman ve bitaraf gemilerinin ye Bu yılı takib eden senelerde hicrî ve kunu ise şu kadardı: 11,089,000 tonluk rumî seneler birer sene fazlalaştırılmak 5755 gemi. suretile yukarıdaki esaslar aynen tat îngiltere, bu müthiş zayiata uğradık bik olunacaktır. tan ve azkalsm harbi kaybedecek bir vaziyete düştükten sonra, denizaltı harbinin, denizaltı gemilerinin en büyük düşmanı kesildi. İngilizler, bütün dünyayı, denizaltı harbi aleyhine tahrik ettiler. Bunun gayriinsanî ve caniyane olduğu etrafında şiddetli bir propaganda yaptılar. Ver sailles muahedesi Almanlara, bir tek denizaltı gemisi bulundurmak hakkını bile vermedi. İngilterenin, ticaret gemilerine karşı ihbarsız denizaltı harbi yapılması aley hindeki mücadelesi devam edegeldi ve 1930 senesinde Londrada toplanan deniz konferansınm kabul ettiği deniz muahedesinin 22 nci maddesine denizalh gemilerinin ticaret gemilerine karşı harbederken deniz üstü gemilerinin tâbi oldukları beynelmilel hukuk kaidelerine uygun bir surette hareket edecekleri kaydı konul du. Denizalb gemilerinin de, deniz üstL gemileri gibi, bir ticaret gemisinin yolcularmı, mürettebabnı ve evrakını emin bir yere nakletmedikçe bunu batıramıya cakları şarh da ilâve olundu. Bu muahede Amerika, Fransa, tngiltere, Italya ve Japonya tarafmdan imzalanmış, bu denizaltı harbine aid maddelere diğer dev Yeni terfi ve tayinler Emniyet Umum müdürlüğü kadro sunda yeniden yapılan terfi, tayin, nakil listesi hazırlanmış ve Yüksek Tasdika arzolunmuştur. Liste tasdik olunduktan sonra alâkadarlara bıldirilecektir. Müsamere tehiri Türk Hava Kurumu Arnavudköy şubesi tarafından 28 ağustos 937 cumar tesi günü Bebek bahçesinde yapılacak müsamerenin yağmurun devamı dola vısile ilân edüecek başka bir güne tehir edilmiştir. letlerin iştiraki temennisi de izhar edilmişÇanakkale Boğazi dışmda, Türk kara ulan içinde ve yakınmda, lspanyol gemierini bahran meçhul denizalh gemisi işte bu insanî şartlara riayet etmeden, yani ihbarsız ve mürettebatm hayatmı kurtarmağı düşünmeksizin ticaret gemilerini batırmışür ve onun içindir ki dünya efkârı umumiyesini haklı bir heyecana düşür müştür. AB1D1N DAVER Şanghay'm, yeryüzündeki en bü yük şehirler arasuıda dördüncülüğü an bu muazzam beldenin bugün yükseldiği noktada, bundan evvel, asırlarca müddet, boğucu bir sıcak altmda kası lıp kavrulan, türlü haşeratla dolu, murdar, müteaffin bir bataklık vardı. Ve o bataklıkta, sefil birkaç balıkçı ve gemici ailesi oturuyordu. Şanghay, birkaç şehrin bir araya gelmesinden teşekkül etmiştir, Nüfusu dört buçuk milyondur. Caddelerinde «gök tırmalıyan» binalar, düzinelerle Şanghayın Avrupai manzarası sayılır. Bund, NanŞanghay, casus yatakhğında da kinRoad adını taşıyan caddeleri, dün yanm en lüks caddeleridir. Şanghay, U tadır. Bu garib şehrin, en büyük husuzakşarkm malî merkezidır ve Çin bca siyeti profesyonel katillerdir. Adam öl* retinin üçte ikisinden fazlası orada t« dürmek burada tarifeye tabidir. Nısfi peşin, diğer nısh işin hitamından sonra merküz eder. Avrupah mill'etler Çin« gîrmeğe ve veriLmek şartile, bir adamı yüz dolara orada imtiyazlar almağa başlar başla öldüren profesyonel katiller burada bumaz, bu bataklık ovanın iktısadî kıyme lunur. tıni derhal kavramışlardır. Zira, Şang Takriben bir sene evvel, Çinli şehrihay, YangÇe nehrinin ayaklanndan bi nin bir sokağında, zengin bir Çinli ölü ri olan VangPu mansabında kâin bu olarak bulunmuştu. Nankin'de ticaretle lunmaktadır. Bu nehrin, iki bin beş yüz iştigal eden bu adam, bir iş zımnında kilometro imtidadınca seyrüsefere mü birkaç gün kalmak üzere Şanghay'a gelsaid, dünyanm en büyük nehirlerinden miş bulunuyordu. Yapılan tahkikat nebiri olması, onu, Çinin ortalanna kadar ticesinde hiç düşmanı olmadığı, ve üze * nüfuz için yegâne elveri§li yol haline rindeki paranın da çaiınmadığı anlaşıldı. koymaktadır. Aradan bir müddet geçtikten sonra, Diğer taraftan, küreiarz üzerinde en başka bir cinayet üzerine, Li isminde bir az dört yüz milyon Çinli vardır. Yani, adam yakalandı; sorguya çekildi ve büyük bir soğukkanlılıkla suçunu itiraf etEvvelki gün Bakırköy akıl hastane dünya nüfusunun dörtte biri. sinde beyaz zehir yüzünden garib ve aÇin, dünyanm en büyük pazarıdır. hkten sonra şu şayam hayret ifadeyi de cıklı bir vak'a olmuştur. Yiyecek, giyecek, modern insanın dur verdi: Eroin hastalanndan Remzi, bu beyaz madan artan ihtiyaclarile ülfet peyda e Nankin'li tüccar vardı ya hani? zehire müptelâ olduğundan berayi tedavi decek dört yüz milyon insan demek, işte onu da ben öldürmüştüm. Canım sıBakırköye gönderilmişti. Bu vak'adan Şanghay'ı kontrolu alhnda tutan dev kıldı bu işe amma, bir kere oldu... Paobir gün evel mahkemeye gebrilen Remzi letin Çin pazanna sahib olması demek Çen diye biri vardır; onu öldüreyim di« bir fırsatmı bulup yanm grama yakın e tir. ye bana 50 dolar verdılerdi. Herifi taroini burnuna saklamağa muvaffak ol Idarî bakımdan, Şanghay, imtiyazlı nımadığım için resmini gösterdjjer. Nanmuştur. Fransız arazisi, imtiyazlı beynelmilel a kin'li tüccarı ona benzettim, öldürdüm, Bir müddet sonra eroin burnunun yu razi ve Çin şehri olan PuTung'dan müLi'ye, PaoÇen yerine başkasmı ölkan kısmına yürümüştür. Remzi hastane teşekkildir. İlk ikisi VangPu'nun sol sa dürünce aldığı 50 dolar kaparoyu iada de eroini çıkarmak için bir hayli uğraşmış hilinde, üçüncüsü sağ sahilinde kâindir. edip ebnediği sorulunca: ve muvaffak olamamış, üstelik burnun Bütün bu şehirlerin heyeti mecmuası için Ne münasebet! diye cevab ver « daki ahtapotu tahriş ederek kanatmıştır. de 30,000 Avrupah, 30,000 Japon ve mişti. Üç gün sonra da asıl PaoÇen'l Burnundan eroini çıkaramıyacağını an> dört milyondan fazla Çinli, kâh ittifak, buldum, icabma baktmı! lıyan Remzi yatağına yatıp uyumuştur. kâh ihtilâf içinde, fakat mütemadiyen Bugün mukadderatı taayyün etmels Fakat gece yansmdan sonra Remzi fena birbirinden nefret ederek, birbirini gamüzere olan, kan ve ateş içinde yuvarla * laşmağa başlamış ve çağırılan nöbetçi mazlıyarak, didin«, çırpma yaşar du nan Şanghay işte budur. Neticeyi aü doktorunun tedavisi de netice vermediğin rurlar. gösterecektir. Muhakkak olan birşey varden bu beyaz zehir hastası sabah saat seFransız arazisinde üç yüz bin nüfus sa, muazzam nüfusu, koskoca medeniyekize doğru ölmüştür. vardır. Bunun ancak iki bini Fransızdır. ti ve hiçbir insanm mukavemet göstere • Meselenin esası bilinmediğinden ilkön VangPu nehrinde daima Fransız harb ce ölüm şüpheli görülmüş, fakat bilâhare gemileri bulunur, bir alay Fransız aske miyeceği cazibesile, Çin, asla müstemlevaziyet anlaşılmış ve Remzinin burnu ya ri vardır ve Şanghay'da bir Fransız za ke haline konulmasına imkân olmıyan bir ülkedir. Çin, mağlub edecek olanla* nlarak eroin meydana çıkarılmışbr. Ero bıtası mevcuddur. rı yutacaktır. Belki birkaç nesil gelip gein, Remzinin kanma kanşmak ve dimağı Şanghay, beynelmilel en büyük şerir çecek, fakat sonunda, her istilâda oldutahriş etmek suretile pek kısa bir zamanlerin faaliyet merkezidir. Bu, münakaşa ğu gibi, Çin, müstevliyi, kendi kütlesi içida ölümüne sebebiyet vermiştir. kabul ermez bir hakikattir. Şanghay'da, ne kaynaştıracakbr, eritip temessül ettir&< pamuk, çay, ipek satılır. Fakat, daha bir cektir. Baba ve kardeş katili Zeki çok başka şeylerin sah§ merkezi de burasıdır. sorgu hâkimliginde Uyuşturucu maddelerin, afyonun, heBaba ve kardeş katili Zeki, dün sabah Keşan Beledıye ' saat 10,30 da dördüncü sorgu hâkimli roinin ahşveriş merkezi Şanghay'dır. Bu *** Mehmed ğine getirildi ve yarım saat süren bir gizli satışların, baliğ olduğu yekun mil çavuşu vasıtasile sorgudan sonra müşahede altına alın yarlarla ifade edilir. Özkan masına karar verilerek Tıbbı Adliye Zelıha Çetintaş Çin dahilinde, yan haydud, yan gegönderildi. tan aldığımız mekneral sürü sürü harb efendileri hâlâ faKatil, dün çok perişan görünüyordu sliyettedir. Onlara lâzım olan silâh, ce tubda deniliyor ki: «Resmini yolladı Adliye merdivenlerinden jandarmala pan« ve tayyare gibi kaçak harb leva ğım on altı yaşmrm kollarma dayanarak sürünür gib: zıımının en büyük piyasası gene Şang daki oğlum Hüse iniyor ve: hay'dır. yin oğlu Osman « Artık bu merdivenlerden inecek Normal zamanlarda, ay geçmez ki, bir senedenberi kahalim yok» diye inliyordu. Şanghay'da bir isyan patlak vermesin. yıbdır. Gören, ta Bursada ortamekteb meselesi Siyasî mücadeleler, müşevvik casuslar, bu nıyan, nerede bulunduğunu bilen varsa lanık suda balık avlamak istiyen bir dev insaniyet namına yukarıki adresime Bursa (Hususî) İlkmekteblerden letin karışıkhk çıkarmak zaruretini his bildirsin.> mezun olan talebenin gittikçe çoğalmasedivermesi, Şanghay'ı altüst etaıeğe kâsı üzerine Bursadaki ortamektebin fazfi birer sebebdir. Ve bu arada, Çinliler, Beylerbeyi saraymdaki balo la tehacüme maruz kaldığını gören Festival münasebetile yarın gece Maarif müdürümüz Fakir Erdem, bana mütemadiyen açlıktan ölürler. Beylerbeyi sarayında verilecek balo « bu mektebin yanında yeni bir bina daŞanghay'ı teşkil eden şehirlerin her ünun geçen senekilerden daha parlak olha kiralıyarak bu sene yeniden mek çünün de kendine mahsus hukukî statüsü masmı temin maksadile bütün tedbir tebe (9) şube ilâve edildiğini söylemiş vardır. Hiçbir Avrupah, mensub olduğu ler almmıştır. Festivale davetli zevatı tir. Bundan sonra ortamektebe müra konsolosluğun müsaadesi olmadıkça tevgötürüp getirmek üzere yarın gece Şircaat edecek talebelerden hiçbirinin a kif edilemez. Çinlilerin hepsi birbirine ketihayriyenin Köprü Boğaziçi iskele • çıkta bırakılmaması temin edilmiştir. benzer, ve hiçbirinin muayyen bir ismi sinden her yanm saatte bir vapur kal • Bu son vaziyete nazaran bu mektebe eski mevcude ilâveten daha 500 talebe a yoktur. Bu yüzden, adam kaldırma, do dırılacaktır. Köprüden ilk vapur saat lınabilecektir ki, eskiden 950 talebes landıncılık, silâhla tecavüz, cinayet, in sekiz buçukta, Beylerbeyinden Köprüolduğuna nazaran ortamektebimizin bu bkam kasdile katil gibi vak'alann ardı a ye son vapur dördü çeyrek geçe hareket edecektir. seneki mevcudü 1450 olacak demektir. rası kesilmez. Garib bir facia Bir eroin müptelâsı hastanede öldü Bir genc kayıb