CTJMHURIYET 29 Ağustos 1937 Küçük hikâye Kuvvetli bir kin Antone Tch&khov'dan rafa tasavvur edebileceğiniz kadar derin bir sükut yayılmış,. Çiçekler üzerinde altın renkli kelebekler uçuşuyorlar..» Hu< lâsa, çizilecek bir tablo... Bütün bu gördüklerimden yalnız şunu anladun. Sâcha, Zinotchka'yı kucaklamıştı. Utandım mı? Bilmem hangi sebeble randevunun sonunu beklemeden odama döndüm. Hesab meselesini düşünmeğe ve halletmeğe uğraştım. Yüzümde muzaffer bir gülüş dalgalanıyordu. Ev velâ birinin sırnnı bilmek sevinci, sonra da, asıl hoş olanı bana nazaran hâkim ve büyük olan Zinotchka ve Sâcha'nın elimde olmalanydı. Vaziyetleri benim iyiliğime tâbi idi. Ben onlara gösterîrim! Yatarken âdet olduğu veçhile Zino tchka soyunup soyunmadığımı görmek ve duanu yaptırmak için odama girdi. Bahtiyar ve güzel yüzüne bakryor ve gülümsüyordum. Bu sır beni rafcatsız ediyordu. Onu meydana çıkarmak lâzımdı; kinaye ile o hakikati meydana çıkarmalı idun. A lay ederek: Ben biliyorum. Sonra da, hö, hö! dedim. Ne biliyorsunuz? H ö ! H ö ! . . . Söğüd agaçları arasında Sâcha ile sizin nasıl kucaklaştığı nızı gördüm... Sizin peşinizden geldim ve hepsini gördüm... Zinotchka titredi, kıpkırmızı oldu ve ne yapacağını şasırarak üzerinde bir bardak su bulunan sandalyanm üstüne düştü. Alay ederek ve onun bu halinden zevk duyarak: Nasıl kucaklaştığınızı gördüm... diye tekrar ettim. Anneme söyliyece ğiml Petia, bu fenadırî... Rica ederim, Allah askına... Aklı başmda bir insan olunuz... Kimseye birşey söylemeyiniz... Makul insanlar dedikodu yapmazlar.. Bu çok fenadır... Rica ederim. Zavallı, faziletli ve ciddî bir kadın olan annemden ateşten korkar gibi korkuyordu. Diğer taraftan benim müstehzi yü züm masum ve şairane olan ilk aşkını fena bir şekilde meydana koyuyordu. Nasıl bir haleti ruıhiye içinde bulunduğunu tasavvur edebilirsiniz. Bibliyoğrafya Geceyarısı İtirafı Remzi Kitabevi îstanbul 1937 Fiatı 50 kuruş RADVO Bedavacılar Şahı Paris Sergisinde film çeviriyor Fransız komiği Milton'un bu son eserinin adı «Bouboule sistemi» dir Geçen gün Paris sergisinin büyük kapısı önünde birdenbire bir otomobil duruyor, gelen arabayı orada bırakıp içeri girmek istiyor. Nöbetçi polis: Mösyö, diyor, burada araba duramaz! Benim arabam durur! Evvelâ siz kimsiniz bilmiyorum, fakat kim olursanız olun, nizam böyledir! Ben mi, ben «Bedavacılar Şahı» M. Milton. Affedersiniz, M. Milton, tuhaf bir makiyaj yapmışsmız, garib bir kıyafete girmişsiniz. Birdenbire tanıyamadım.. Arabanız şu kenarda dursun, ben ona neFransız komiği Milton zaret ederim. riliyor, yemeğe oturan Milton etrafmdaFransız komiği içeri giriyor ve doğruca kilere tafsilât veriyor: «Eğlence parkı» na yollanıyor. Orada Bu kılığıma kıyafetime bakıp da kendisini evvelce ismi «tşler yolunda!» bana acımayın, filmin sonunda zengin okonulup da bu sefer «Bouboule sistemi» luyorum, kordelâdaki arkadaşlarım Jules ne çevrilen filminin rejisörü Juques Hous Berry, Charpin, Baron Fils, Josseline sin ve imal direktörü Louis Gondri ve Gael, Rosita Montenegro'dur. operatorler, muavinler ve saire bekliyor Derken bir çok meraklı hücum ediyorlar. lar... Komiğe resim imzalatmak istiyor Milton, daha Neuilly'deki evinden çı lar... Milton iki yüzden fazla fotoğraf karken filimdeki rolüne göre giyinmişti. hediye ediyor.. Takdirkârların içlerinden Üzerinde yırtık pırtık bir elbise vardı. biri: Çünkü servet peşinde koşan fakir bir ada Dostum, diyor, siz Port Saint mı temsil edecek.. Martin tiyatrosunda temsilleT veriyor Hemen sahneler çevrilmeğe başlanı muşsunuz, ne olur, iki bilet lutfedin de yor. Milton acayib bir arabaya binip bi bizim madamla birlikte gelip sizi alkışlıraz ilerliyor, araba kazaen devriliyor, yalım... haydi komik aşağı.. Sonra inişli yokuşlu Komik iki kişilik yer içîn bir küçük «Rus dağları» dedikleri yerde kayıyor, pusula imzalıyor, sonra rejisör Jacque filmin bütün eş.hasma daima şu suali so Houssin'e dönüyor: ruyor: Amma talebe yetiştirmişîm ha, di Askerliğimizi beraber yapmışbk, yor, bedavacılar şahından anafor kopadeğil mi? racak kadar sıkılmazlann bulunduğu bu Bir aralık filim çevrilmesine fasıla ve yerden hemen sıvışalrm! Avcılar Cemiyeti azalan geceyi bir koy kulübesinde, taze saman üzerinde yatarak geçiriyorlardı. Ay pencerenin tam önünde idi. Yoldan, kötü çalman bi akordeonun hazîn sesi işitiliyor, saman lar fena ve genzi yakan bir koku neşre diyordu. Avcılar kendi aralannda kö peklerden, kadınlardan, ilk aşklardan ayrıhşlardan bahsediyorlardı. Tanıdık ları bütün kadmlar hakkmda namüte nahi şeyler söyledikten ve sayısız hikâ yeler anlattıktan sonra, karanlıkta, bi saman yığınını andıran jriyan ava esneyerek: Sevilmek pek o kadar büyük bı îş değildir, dedi. Kadınlar bizi sevmek için yaratılmışlardır. Fakat içinizde nef reti mucib olan, şiddetle, delice nefre edilen kimse var mıdır? Aranızda, kuvvetli bir kinle karşılaşan oldu mu? Ne dersiniz?. Cevab veren olmadı... Kimse, değil mi? Âlâ... cliye devam etti. Ben ise.. Biri benden nefret etti Genc ve sevimli bir kız benden nefre etti. Kini gözlerimle, gayet açıkça gö rebildim. İlk kin... Bu, b!r ilk aşkra tam zıdd: oldu! Size, anlatacağmv hikâye aşktan ve kînden henüz birşey anlamadığım bi zamanda cereyan etti. O zaman sekiz yaşlannda idim. Fakat mühim olaru bu değil. Bu işte zaten esas ve ehemmiyetl .olan ben değilim. O . . . Başhyorum chkkatli olumız! Güzel bir yaz akşamında, güneş dafia batmamışü. Enstitüden yeni çıkmış güzel ve sevimli bir mahluk olan mürebbiye Zinotchka ile bize tahsis edilen odada çalıştyorduk. Zinotchka mütema • diyen pencereden bakarak anlabyordu. Demek ki biz nefes ahrken oksijen yutuyoruz. Şimdi, söyle bana, Petia ne çıkarıyoruz. Ben de pencereden bakarak: Hamızı karbon! diye cevab ver • dim. Zinotchka «ryi» diye başını salladı. Köpekler havlıyorlar, hizmetçiler arabaya torbalan ve lâzım olan aletleri yükliyorlardı. Arabanın yanında annemin ve ablalanmın Ivanitski'de olan bir dü ğüne gitmek için binecekleri hususî araba duruyordu. Evde Zinotchka, Universi tede talebe olan ve o gün de difi ağnyan ağabeyim ve ben kalryorduk. Aruk sıkmtunı tahmin edebilirsiniz! Zinotchka pencereden bakarak: Şu halde biz ne teneffüs ediyo ruz? diye sordu. Oksijen... Evet.., Ve yerle gökün birleşrniş görünen kısmma ufuk diyoruz. Araba ve onun arkasmdan da hususî araba gitti... Zinotchka'nın cebinden bir bilet çıkardığını, asabiyetle buruşturdu ğunu, sonra da kızardığmı ve saate bakbğını gördiim. Napoli civarında «Köpek maga rası» isminde bir mağara oldugunu ha brlryor musunuz? dedi. (Yeniden saa tine baktı ve devam etti) Yerle gökün birleşmiş grbi görünen..* Zavallıcık büyük bir heyecan ve sabırsızlık içinde odada bir aşağı bir yukan gidip gelmeğe başladı. Dersin bit mesine yanm saat vardı. Şimdi hesab dersi yapalım! dedi. 'Acele acele nefes alarak ve kitabm sahifelerini titrek bir elle kar.ştırarak 395 inci meseleyi yapınrz, ben... hemen geliyo rum, dedi ve gitti. Hesab meselesini bir tarafa bı rakarak ben de arkasmdan bahçeye koştum. Kiraz ağaclan arasma daldım. Orada yoktu; çileklikleri ve firenküzümü ağaclannı, gece bekçisinin kulübesini geçmiş, yiizü solgun, en ufak bir gürültü yapmaktan çekinerek batakhk tarafındaki sebze bahçesinden doğru gidiyordu. Gizlice arkasından gittim ve şu manzara ile karşılaştım: Bataklığm kenarında iki söğüd ağa cının gövdesi arasmda ağabeyim Sâcha duruyordu. Hareketlerinde hiç te dişi ağnyan bir adam hali yoktu. Zinotchka'nın yaklaşmasma bakıyordu, ve yüzü saa detten güneşle aydınlablmışa benziyor • du. Zinotchka «Köpek mağarası» na doğru itilıyormuş ve hamızı karbon koklamağa mecbur ediliyormuş gibi guçlükle adım atarak ve güçlükle nefes alıp sık sık arkasına bakarak ona doğru gidiyordu. Hayahnda ilk defa bir randevuya gittiği anlaşılryordu. Fakat yaklaşıyor... Sanki bırbırlerının gözlerinı hiç tanımı yorlarrmş gibi yarım dakıka birbirlerine bakıyorlar. Sonra bilinmez hangi kuvvet Zinotchka'yı itiyor! Ellerini Sâcha'nır. omuzlarma koyuyor. Başını jilesinin üstüne doğru eğiyor. Sâcha gülüyor, anlaşılmıyan birkaç kelime nunldanıyor. Delice âşık bir genc beceriksizliğile avuclarmı Zinotchka'nın yanaklanna koyuyor.. N e harikulâde bir manzara... Arkasmdan güneş batan tepe, söğüd ağaçlan, yejil yamaclar, gök... Sâcha ve ZinotchWnın hayalleri göle aksediyor. Et ( Dünya muharrirlerinden tercümeler serisinin onuncu kitabı olan bu eserin lisanımıza çevriLmi^ olmasmdan dolayı hususî bir memnuniyet duyuyor ve bi ze bu çok değerli eseri türkçe okumak fırsatını veren S. K. Yetkinle Sabahaddin Rahmiye can ve gönülden teşek kürü bir borc biliyoruz. Çünkü her gün bir parça zenginlen mekte olan tercüme eserler arasmda son nesil müelliflerine lâyık oldukları yer ayrılmamakta idi. Nitekim Duha mel gibi bir müellifi türkçe okumak zevkini bugüne kadar bekledik. Geceyarısı Itirafını henüz okumamış olanlara kitabm önsözünden aldığımız şu satırlarla tam bir fikir vermek kabil olacağından sözü mütercimlere bırakıyoruz: «Bugün «Academie Française> de bulunan G. Duhamel, Büyük Harb sonu edebiyatının en tarunmış çehrelerin dendir. Duhamel'in bütün eserlerinde şiirlerinde, kalem tecrübelerinde ve romanlarında göze çarpan en mühim vasıf, insanlara, bilhassa zayıf ve ira desiz insanlara karşı duyulan derin bir sempatidir. Duhamel'in merhametli bir kalemle bize tanıttığı en sempatik çehre, şüphesiz ki, Salavin'dir. Salavin'in dünyası, muhayyel cennetler ve meraklı sergüzeştler dolu bir roman dünyası değildir. Admıları Parisin iddıasız birkaç sokağından dışan çık mıyan Salavin, dünyalann en küçüğünde, en silik insanlar ve en adi hâdiseler arasında yaşamaktadır. Hayatı birbirine benziyen günlerin, yemek, yatmak, düşünmek, konuşmak, yürümek gibi yeknasak ve basit vukuatın bir mahpesi gibidir. Roman kahramanları arasında, kahramana en benzemiyen Salvin, or ta insanlığın küçük hayatlann, roman laşmağa en az müsaid olan günlük şe'niyetin mümessilidir. Duhamel, hiçbir eserinde, tGeceya nsı ltirafı> nda olduğu kadar şuurun karanlık köklerine inememiştir. «Geceyarısı ttirafı» bizi, şuurun üstünde dolaştırıyor; bizi maden ocaklarma indirir gibi adım adım, şuurun derin tabakalarma indiriyor ve bize, görünüşte basit, fakat hakikatte buhran dolu bir hayatm topoğrafyasını gösteriyor.» Benim yüzümden bütün gece uyumadı. Ve sabahleyin kahvaltıya gözlerinin Nikâh etrafı kıpkırmızı olarak geldi... KahvalTanmrruş güzide a\rukatlarımızdan tıdan sonra Sâcha'yı bularak alay et mekten ve bu suretle böbürlenmekten Bay Ramiz Bakanoğlunun kızı Bayan Tomrisle gene tanınmış güzide mühenkendimi menedemedim: dis ve müteahhidlerimizden Bay tbra Ben biliyorum! Dün Matmazel him Galib Fesçinin akidleri 27 ağustos Zina'yı nasıl kucakladığım gördüm. 1937 cuma günü Beyoğlu Evlenme meSâcha bana baktı ve: murluğunda icra edilmiştir. Birçok ta Aptal! dedi. nınmış zevat ve aileler akidde hazır buFakat o Zinotchka'dan daha az kor lunmuştur. Yeni aileye saadetler te kaktı. Muvaffak olamadım. Bu beni daha menni ederiz. çok alevlendirdi. Demek Sâcha benden Mes'ud bir evlenme korkmuyordu. Herşeyi görmüş olduğuma Emekli yarbay Remzi Uzbarkm kızı ve bildiğime inanmıyordu... Şu halde, Ankara Kız lisesi felsefe öğretmeni Babekle: Ben sana gösteririml yan Cahide ile Emekli yüzbaşı Sabri Bir hafta geçtL Sır ruhumda bir di Akanın oğlu Parıs ataşemıliteri kur kenmiş gibi beni rahatsız ediyordu. Her may binbaşı Enver Akanın nikâhları 23 ne pahasına olursa olsun onu salrvermek, ağustos pazartesi günü Ankara Bele hakikati söylemek istiyordum. Nihayet diye salonunda güzide davetlıler huzubir defa yemekte herkesin içinde fevka rile yapılmıştır. Tarafeyne saadetler dilâde ahmakça bir gülüşle, kurnaz kurnaz lerız. Zinotchka'ya baktun ve: hoş göründü. Onu dinliyorum! Gözleri Ben, biliyorum... H ö ! Hö, gör ne bakıyorum; bu evvelâ hoş ve yeni birdüm! dedım. şey oldu. Sonradan beni bir korkudur alAnnem: dı. Bir çığlık kopardım ve bacaklanmın Ne biliyorsun? diye sordu. bütün kuvvetile eve kaçtım. Daha sinsi bir tavırla Sâcha'ya ve Anneme şikâyet etmenin daha muva Zinotchka'ya baktım. Genc kızm nasıl fık olacağma kanaat gebrdim, ve bunu kızardığmı, Sâcha'nın nasıl hiddetli göz yaptım. Sâcha'nın Zinotchka'yı nasıl kulerle baktığını görmeliydiniz! cakladığını anlattım. Aptaldım ve içinde Dilimi tuttum ve devam etmedim. Zin bulunduğumuz şeraiti bilmiyordum; beni otchka gittikçe sararıyor, dışlerini sıkıyor dinliyen annem alevlenerek: ve artık yemek yiyemiyordu. Ayni gü Bundan bahsetmek senin işin de nün akşamında derste, Zinotchka'nın yü ğildir! dedi. Sen daha çok küçüksün... zünde şiddetli bir değişiklik gördüm. Da Fakat, ayni zamanda çocuklar için ne ha ciddî ve bir mermer gibi soğuk görü kötü misal! nüyor, gözjeri bana karşıdan acayıb ve Annem yalnız faziletli değil, ayni zayabancı bir şekilde bakıyorlardı. Yemin manda siyasetçi bir kadındı. Rezalet olederim ki avını takib eden köpeklerde bi masın diye Zinotchka'ya birden yol vere böyle kuvvetli ve bu kadar korkunc medi. Tedricen ve sistemli bir surette ogözler görmedim! nu iğneliyerek evden ve etrafından so Bu gözlerin ne ifade ettiğini mükem ğuttu. Zinotcka'nın nasıl gittiğini hatırmelen anladun. Dersin ortasında dişleri lanm. Eve doğru son bakışı benim arka sında oturduğum pencereye doğru oldu. arasından: Sizden nefret ediyonım!.. O h ! Sizi temin ederim, bu bakış hâlâ gözü bilseniz, geveze, menfur çocuk, sizden mün önündedir. nasıl nefret ediyorum. Tıraşlı başmız, şeAz bir zaman sonra Zinotchka ağa kilsiz kulaklarmız beni nasıl iğrendiri beyrmin kansı oldu. Tanıdığınız Zinaîda yor!... Fakat derhal kendme geldi ve: odur. Bu söylediklerim sizin için değil Onu sonra askerî mektebdeyken gör dir; bir rolü tekrar ediyorum... dedi. düm. Bütün gayretlerine rağmen, bu bı Güzel bir yaz akşamını hatırlanm. yıklı halimde bile, nefret ettiği Petia'yı Saman kokusu, sessizlik... Ay parlıyordu. unutamadı. Beni hiçbir zaman aileden Kiraz reçeli düşünerek bir yoldan yürü saymadı. Bugün bile saçsız başrma, iri yordum. Birden Zinotchka, solgun, gü göbegime ve çocuk tavnma rağmen, hâlâ zel Zinotchka yaklaştı. Ellerimi tuttu ve bana eski gözlerle bakar ve evlerine gitdeta yalvararak şunlan söyledi: tiğim vakit kendini sıkmblı bir yerde sanıyormuş gibi, garib bir üzüntüye düşer. O h ! Senden nasıl nefret ediyo um! Seninki kadar hiçbir kimsenin fe Şurası muhakkaktır ki aşk gibi, kin de unalığını arzu etmemiştim. Anlıyor mu nutulmaz... un? Anlamam isn'yorum! Hişt! Horoz ötuyor. Gecenîz hayîr oîAnlıyor musunuz dostlarî Ay, süku sun! Milord yabrnş! net ve ihtiras teneffüs eden bu solgun yüz, Çevirenî bütün bunlar bana, bu küçük domuza pek, M. Hulud ^ Bir iki satırla Ginger'le Fred tekrar partöner oluyorlar Ginger Rogers, şimdi Katherine Hepburn ve Adolphe Menjou ile birlikte «Tiyatro Kapısı» isminde bir filim çevirmektedir. Charles Boyer Amerikaya dpndüğü vakit onunla «Mükemmel Anlaşma» kordelâsım yapacaktır. Fred Astaire ise musikili bir komedi vücude getirecek ve partöneri Jean Fontaine olacakbr. Bundan sonra Ginger ve Fred gene eskisi gibi birlikte bir filim çevireceklerdir. Bu kordelânın ismi henüz tesbit edilmemiştir. Gazetecilik hayatına dair bir Fransız filmi Fransızlar «Hercule» isminde bir fi lim hazırlamaktadırlar. Bunun mevzuu gazetecilik hayatı ve matbaalardaki faaliyet olacakbr. Başrolleri Jules Berry'le Pierre Brasseur oynıyacaklardır. Haricî sahneleri Fransanm Akdeniz sahillerinde çekilecektir. İç sahnelerine ise kânunu evvel iptidalarında Joinvilles stüdyola nnda başlanacaktır. İSTANBUL: 12,30 plâkla Türk muslklsî 12,50 dis 13,00 Beyoğlu Halkevi gösterit kolı tarafmdan bir temsil 14,00 SON 17,0ı Güneş muhteliti Pire muhteliti futbo Taksim stadmdan uaklen. Fenerbahç< maçı 18,30 plâkla dans musüdsi 19,3i konferans: Selim Surı Tarcan (Çocuklari öfüdler) 20,00 Hikmet ve arkada^ları ta rafmdan Türk muslklsi ve halk şarkılan 20,30 Ömer Rıza tarafmdan arabca söy lev 20,45 Muzaffer ve arkadaşları tara fmdan Turk musiklsi ve halk şarkılar(Saat ayarı) 21,15 ORKESTRA 221 Ajans ve Borsa haberleri ve ertesi güni'i programı 22,30 Madam Stangel: Piyan solo 23,00 SON. VİYANA: 18,15 karısık yayın • 19,05 CAZBAN1 TAKIMI VE ŞAN 20,05 karışık yayın 20 40 MUSİKİ 21,40 Salzburg'dan naklen BÜYÜK KONSER 22,40 karışık yayın 23,35 DANS MUSIKİSİ. BERLİN: 17,05 MUSİKİ 19,05 spor haberleri19,2 ORKESTRA KONSERİ 20,05 spor habeî lerl 20 20 gTamofon 21,05 halk şarkı ları ve danslan 23 05 hava, haberle spor 23,35 DANS HAVALARL PEŞTE: 18,05 ÇİNGENE ORKESTRASI 19,1 gramofon 19,45 ŞAN KONSERİ 20,: konferans 20,50 operet: COMTE D LUXEMBOURO 23.20 ÇİNGENE ORKEf TRASI 24,15 CAZBAND TAKIMI 1,1 son haberler. BÜKREŞ: 19 05 mektub kutusu 19,17 KONSER 20 35 konferans. gramofon 21,20 AKŞA3 KONSERİ 22,35 hava, haberler, spc grımofon. BELGRAD: 18,05 PİYANO KONSERİ 18,35 gramc fon, halk melodilerl, gramofon, nlusal yt vın. haberler, Sub gecesl 22.45 KONSEF 23.05 haberler 23,20 KONSER 24,1 gramofon. LONDRA: 18 05 MANTX5LİN KONSERÎ VE ŞAN 18 35 ASKERÎ BANDO 19.20 konusma 19,35 ŞAN KONSERİ 20,05 DANS HAW LARI 21 dinî yayın ve saire 22,10 Mt SİKt 24,35 son. PARİS [P.T.T.]: 18,05 piyes 19,35 gTamofon, haberie eSlence 21 35 ŞARKILAR. KORO KON SERİ 24,05 DANS MUSİKİSİ. ROMA: 18,20 EĞLENCELİ KONSER 19,50 t a rısık yayın 21,45 KARIŞIK MUSIKİ22, KARISIK KONSER 22 45 haberler 22, NEFFSIİ SAZLAR KONSERİ. sonra DAr MUSİKİSİ, istirahatlerde hava, haber ler. Bu aksamki program Danielle Darieux'nün hazırlıkları Saray Bosna faciası «Gizli Harb» ve «Çin Balığı» kordelâlannın rejisörü Pierre Billone «Saray Bosna Faciası» isminde bir filim hazırlamaktadır. Bunun mevzuunu Fransız muharrirlerinden Joseph Kessel yazmıştır. Fakat bu, bir harb filmi olmıyacak, Umumî Harbe sebeb olan suikasde aid tarihî vesikalara istinad edilerek hayalî bir mevzu üzerinde çalışılacaktır. Dış manzaralanndan birçoğu Nis'te ve Saray Bosna'da çekilecektir. •T Fransız komiği Raimu'nun başrolü ^ temsil edeceği «Volpone» isminde bir filim hazırlanmaktadır. Bir Fransız kumpanyası da «Alayın Vaftiz Annesi» namında bir kordelâ vücude getirmek teşebbüsüne girişmiştir. ^ Evvelce hazırlanmakta oldugunu ve başrolü Jules Berry'nin oynıyacağmı haber verdiğimiz Fransız filmi Baltha zar'ın mevzuu beynelmilel büyük bir maliyecinin başmdan geçen vukuab tasvir edecek, daha doğrusu meşhur kibrit kralı İvan Kreuger'in hayatile sıkı bir alâkası olacakbr. Bir ay sonra Holivud'a hareket edecek olan Danielle Darieux ingilizcesini, daha doğrusu amerikancasmı ilerletmek için halihazırda her Wrlü fırsattan istifade etmektedir. Bundan maada kocası Henri Decoin'in idaresi altında.. Hcm matmazel, hem anne. Filminin. bir de ingilizce kopyasmı çevirmiş ve muvaffak olmuştur. Bu filmin parçalan Holivud filim âmillerine gönderilecek, Danielle îstanbul Avcılar kurumuı hakkmda daha iyi bir fikir edinmelerini dan: temin eyliyecektir. Genc artist ingilizceAmbarlı ve Avcılar köyü ve mer'a deki bu vükufunu 3 aydanberi lokantaları Çakmak tarla dahi dahil olmak larda, mağazalarda, tiyatrolarda, evde her yerde yanından ayrılmıyan ve onun zere heyeti umumiyesinde avlanmak • ti}'en üyelerin bir an ev\rel kurumum la daima ingilizce görüşen bir Amerikah zun Eminönü Hüseyinefendi hanın misin gayreb'ne medyundur. merkez bürosuna müracaatle meı •Jç Fransız komiği Noel Noel «Ma kartlarını almaları ve otobüs seferle sum!» isminde bir filim çevirecektir. Bu ne de 29 ağustos pazar gününden itıb nun senaryosunu bir Fransız muharririle ren baslanacağı ilân olunur. beraber bizzat kendisi hazırlamışhr. Ar HALK OPERETİ kadaşlan Ivette Lebon, Pauline Caron, 30 ağustos pazartesl Jean Max olacaklardır. Yeşilköy Aile bahçesin •^ Sessiz kopyasının pek büyük bir Zozo Dalmas'm muvaffakiyet kazandığı «Asya Üzerin iştirakile den Geçen Fırbna» filmi sesli yapılacakHALÎME br. Başrollerden birini Amerikadan gel31 ağustos salı akşamı Bebek Beledi miş olan Ericvon Stroheim oynıyacakhr. bahçesinde Zozo Dalmas'm iştirakil ÇARDAŞ (son temsil) ERTUĞRUL SADİ TEK Yarın gece* (Bebek bahçesinde Salı (Suadiye plâj) Çarşamba (Heybelia da) tiyatrolarmda temsil verir. Bu akşam şehrin muhtellf semtlerin nöbetçi olan eczaneler şunlardur: îstanbul cihetindekller: Eminönünde (A. Minasyan), Beyazıd CBelkis), Küçükpazarda (H. Hulusi), E yübsultanda (Hikmet Atlamaz), Şehremi nlnde (Hamdi), Karagumrükte (Fua( Samatyada (Teofilos), Şehzadebaşında ( saf), Aksarayda (Etem Pertev), Fener (Hüsameddin>, Alemdarda (Abdülkadi Bakırköyde (İstepan). Beyoğlu cihetındekiler: İstiklâl caddesinde (Kanzuk), Altıneıd lre tramvay durağmda (Güneş), Galata da Topçular caddesinde (Sporldis), Tak simde (Nizameddin), Tarlabasında (Nl had), Şişli Halâskârgazi caddesinde (Hall Kasımpasada (Müeyyed), Hasköyde (Ne sim Aseo), Besiktaşta (Süleyman Recel Sarıyerde (Nuri). Usküdar, Kadıköy ve Adalardakilerf Üsküdarda (İmrahor), Kadıköyünde es ki İskele caddesinde (Sotlryadis), Yelde ğirmeninde (Üçler), Büyükadada (Şlnt Rıza), Heybelide (Halk). NÖBETCİ ECZANELE1 Mürettibler Cemiyetinin senelik gezintisi Seıin ve güzel bahçesinde her akşam sevimli tenor NOVOTNi YU N KA BAY En güzel şarkı'anm okvyor Her oğleden 14,30 a kadar meşhur NOVOTNi orkestrası en seçkin parçalan çal yor. îstanbul Mürettibler Cemiyetinin tertîb" ettiği 3eniz gezintisi dün Şirke* tihayriyenin 68 numaralı vapurile yapılmıştır. Hava yağmurlu olmasına rağmen tenezzüh iyi geçmiş, iştirak edenler vapurda eğlenmişlerdir, Tenzilâtlı fiatlar: Tabldot 4 tabak 75 kuruş DAiRE TEPEBAŞI