12 Ağustos 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

12 Ağustos 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHUSÎYET 12 Ağustos 1937 Küçük hikâye Bulunan hakikî dost gazeteyi açınca Gustave'ın feci ölümünü öğrendim. Bu acı haberin bendeki ilk aksülâmeli gülmek oldu. İnsanlar, ancak akıllan aşklan, hayatları tehlikede olduğu za man beni eğlendirirler. Heyhat! Gustave herhangi bir tehlike çizgisinin ötesine geçmişti. Daha bir akşam evvel istemiye istemiye odasının bir aylığım peşin veren o çınar boylu, fıl kımıldanısh, beceriksiz delikanh, odasında bir gece olsun yatamadan yerlere serümişti. Bakm vak'a nasıl olmuş: Odasıiî Gustave'a kirahyan ihtiyar kadın (kendisi orada oturmuyordu) ikinci kattaki lere yeni komşulannı haber vermeği u nutmuştu. Kadıncağız bu odayı ilk defa olarak kiraya veriyordu ve mütekaid vergi tahsildannm ve kansının, sabahın saat ikisine doğru merdivende işittikleri ayak sesinden kuşkulanmalan ( pek tabiiydi. Ayak sesinin duyulmaması için Gus tave'ın nekadar ihtiyatla merdivenlerden çıkmağa çalıştığını artık siz tasavvur edin. Içkinin büsbütün ağırlaştırdığı vücu dile Gustave daha ikmci kata çıkmamıştı ki mütekaid vergi tahsildan tüfeğini raf tan almış, kapı aralığında, bir yaprak gibi titrek, bekliyordu. Pencereden gi ren ay merdıveni müphem bir surette aydmlatıyor, merdivenin trabzanı boğuk bir gıcırtıyla inildiyordu. Mütekaid vergi tahsüdarı şakağına kan hücum et* tiğini hissediyor, gittikçe ürperiyordu. Gustave ikinci kata gelince, mütekaid vergi tahsildan aralık kapıyı birdenblre açarak bağırdı: Kim o? Uykusundan birdenbire uyandmlmif insanlann ürkekliğile Gustave öyle fu zuli bir ricat hareketi yapıyor ki muv zenesini kaybediyor ve gerisince geri merdivenlerden aşağı yuvarlanıyor. Gustave, karşısına bir hırsız çıktığını zannediyor, mütekaid vergi tahsildan da.. Karanlıkta iki el silâh patlıyor, ikinci kattan merdivenin aşağısma yılan gibi kıvnlarak süzülen iki şimşek. Mütekaid vergi tahsildannm karısmın korkusundan kopardığı çığhk. Zavallı Gustave'm canhıraş feryadı. Zavallı, birinci katın sofasmda beyni parçalanmıs olarak bulundu, atılan kurşunlar da karnını deşmişti. Odasının a nahtannı elinde tutuyordu. Gazete bu vak'ayı gayet kuru ve kısa anlatıyordu. Artık gülmüyordum. Büyük bir dost kaybetmiştim. Benim için yap tıklarını hatırlamam için ölmesi kâfi gelmisti. Mademki bir realite olmaktan çıkmıştı, onu bir tatlı hayal gibi düşünebilirdim. Hakikî dodumu asıl şimdi bul muştum. Çeviren: Fakültelerde 1 eylulde kayid ve kabul lteşrinde dersler başlıyor Üniversitenin bütün fakültelerind 1 eylulden itibaren talebe kayıd ve ka bulüne başlanacaktır. Kayıd ve kabu müddeti yalnız bir ay olduğundan ey lulden sonra müracaat edenlerin kabul edilmesi, ancak dekanlar meclisinin müsaadesile mümkün olabilecektir. Fa T külteler 1 teşriniev\ elden itibaren d derslere başlıyacaklardır. Tedrisat talimatnamesine göre, bü tün fakültelerde eylul devresi imti 7 hanlarmın 1 teşriniev\ ele kadar bitmi: olması isab etmektedir. Bu itibarla fa kültelerde bir taraftan yeni talebe ka yıd ve kabul muamelesine devam edi lirken diğer taraftan da, ay sonuna ka dar nihayet bulmak üzere imtihanlar, devam edilecektir. Fen Fakültesi, 7 ey lulden, Edebiyat Fakültesi 15 eylulden itibaren imtihanlara başlanmasım ka rarlaştırmışlardır. Gene ayni talimatnameye göre, Üni versite talebelerinin, mensub oldukları fakültelerin eylul devresi imtihanlarına girebilmeleri için, ecnebi diller mek tebi imtihanlarında muvaffak olmaları şarttır. Bunun için ağustosun 20 sinden sonra da Ecnebi Diller mektebinde im tihanlara başlanacak, eylulün 5 ine ka dar muvaffak olmuş olanlann isimler ilân edilecektir. Bir pazar sabahı, AixenProvence şehrinin sakin bir kahvesinde oturmuş, dışarıda kabına sığamıyan cazib ve kaygusuz bir kalabalığı seyrederek insanlann faniliği üstünde düşünüyordum; birden bire, o vakte kadar kendisine raslamış olduğumu habrlıyamadığım bir adüran bana dogru ilerlediğini gördüm. Kala bahktan kaçarak çekildiğim köşede ra hatsız edilmek hoşuma giden birşey değildi, fakat Gustave'ı tamymca sesiıni çıkaramadım. Hararetle boynuma sanlmış, bırakmıyordu. Eski dostuma raslamak bende hiçbır şey uyandırmadı. Bilâkis, utanıyordum. Bana öyle geliyordu ki kahvenin önünden geçenler bu sahneyi seyretmek içiıı duruyor ve hep beraber bize gülüyorlardı. Nihayet Gustav insah ele alıp yanıma oturmağa razı oldu. Beni görmekten duyduğu ve sakhyamadığı büyük sevincde dostluktan ziyade menfaatin rol oynadığmı o zaman anladım. Bılmediği bir şehirde sabahtanberi dolaşıyormuş, bir k^hvenin taraçasında oturmağa mahcubiyetı mâni olduğu için, beni görünce, dalgan:n uzattığı tahta parçasına sanîan bir kazazede gibi üstüme yığılmıştı. Lise bakaloryasmda muvaffak olduğunu ve buraya hukuk yapmağa geldiğini anlattı. Ruhan değişmemişti, fakat nasıl da ihtiyarlamıştı, aptallığı evvelkinden da ha fazla göriinüyordu. Oturup sohbet etmeği gene bilmiyordu. Ben kendisine, bu genc ve güzel kalabalığı temaşadan duyduğum zevkten bahsederken, o. tutacağı odaya vereceği parayı düşünüyordu; ben, kahvenin önünden geçen üç zarif kadı nm güzelliğine dalmışken, o, niçin bu kadar esmer olduklannı soruyordu. Kısacası, ben ki bir konuşmada, mırıidanan bir muslukla münakaşa etmeği kabul edecek kadar muhatabıma ehemmi yet vermem, Gustave'ın karşısında yei kenleri suya indirdim. Gendiğimin bir parçası olduğunu unutmuştum. Münasıb bir oda bulmak için kendisine yardım etmemi rica etti. Çıktık; sorduk, soruşturduk, sağı solu taradık, nihayet, şehrin biraz dışında, küçük bir villânın üçüncü katında bir oda bulabildik. Villânın yalnız ikinci katı meşguldü, orada da miitekaid bir vergi tahsildan oturuyordu. ,Yabaıjcısı olduğu bu büyük odada Gustave şaşkına dönmüş, ne söylıyeceğini, ne yapacağını bilmiyordu. Kadın, bir iare kapanının etrafında dönen kedi gibi, etrafımızda dönüyordu. Dostum, mahcubiyerin zayıflattıgı ince bir sesle kabul ettiğini kat'î olarak söyleyince, kadın, kendisine bir anahtar uzattı; fakat Gustave, hürriyeünin timsali olan bu anahtardan ürktüğü için olacak, bana dönerek: «Sen alıver!» dedi. Akşamleyin gene ayni kalıvede karşılıklı oturuyorduk. Gustave, gece yatacak yerini temin ettiği için mi bilmem, canlanır gibi olmuştu. Bense yaşamanın tadını kaybetmiştım, kafam dar madağm olmuştu. Yatmak zamanı ge lince, Gustave'ı kapısına kadar götürrr.ek mecburiyetinde kaldım. Ertesi sabah uyanır uyanmaz birdenbire Gustave'ı hatırladım. Bütün bir sene peşimde kuyruğum gibi dolaşacağını düşündükçe canım sıkılıyordu. Heyhat ki endişelerim tahakkuk edemiyecekti; Bazı filim yıldızlarımn mazilerine bir bakış Ginger Rogers'in 17 yaşmda iken stadyomlarda dondurmalı çıkolata sattığına inanır rmsınız? JLUL: RADVO RM aksamki program j ISTANBUL; " 12,30 plâkla Türk musikisi 12,50 havadis 13,05 muntelif plâk neşriyatı 14 son18,30 plâkla dans musikisi 19,30 spor musahabeleri: Eşref Şefik tarafından 20 Sadi ve arkadaşları tarafından Türk musi kisi ve halk şarkıları 20,30 Ömer Rıza tarafmdan arabca söylev 20,45 Safiye ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları, saat ayarı 21,15 orkestra 22,15 ajans ve borsa haberleri ve ertesi günün programı 22,30 plâkla sololar, opera ve operet parçaları 23 son. VİYANA: 18,05 konuşma 18,25 ŞARKCLAR 19,05 karışık yayın 20,30 ŞAN ve MUSİKİ 21,30 röportaj 22,05 ORKESTRA KON SERİ 23,15 kanşık haberler 23,25 EĞ . LENCELİ MUSİKİ. BERLIN: 18,05 MUSİKİ 18,35 ŞAN KONSERİ 19,05 ŞARKILAR 20,05 günun akisleri 20.25 ODA MUSİKİSİ 21.05 haberler 21,15 DANS HAVALARI 23,05 haberler, hava, spor 23,35 HALK MUSİKİSİ V2 EGLENCELI KONSER. PEŞTE: 18,05 gramofon, konferans 19,35 OR * KESTRA KONSERİ 20,35 hikâyeler * 21,05 OPERA YAYINI 1,10 haberler. BÜKREŞ: 19,05 gramofon 20,35 konferans 20,59 ŞARKILAR 21,20 KEMAN KONSERİ 21,40 AKŞAM KONSERİ 22.35 karışık yaym 22,50 KONSER 23,50 fransızca va almanca haberler 24 son haberler. BELGRAD18,25 ŞARKILAR 18,55 halk şarkıları, gramofon, ulusal yayın 21,05 OPERA HAVALARI, KONSER 22,20 halk şarkı ları, haberler 22,50 kanşık yayın 23,35 MUSİKİ. LONDRA: 19.05 ASKERÎ BANDO 19,55 ORKES * TRA KONSERİ 20,35 haberler ve salre 21,05 AÇIK HAVA KONSERİ 22,40 DANS ORKESTRASI 23.05 hikâye 23,35 DAN3 ORKESTRASI 24,35 haberler ve saire. PARIS [P.T.T.]: 18.05 ORKESTRA KONSERİ 19,05 ORCf KONSERİ, ŞARKILAR 19,50 kıraat, ha berler 21,05 KONSER 21,35 piyes 23,33 haberler, gramofon, hava. ROMA: 18,20 MUSİKİ 18,55 karışık yayın * 21.45 KARIŞIK MUSİKİ 22,05 piyes 23.20 KONSER 24.05 haberler, hava t 24.20 DANS MUSİKİSİ. sonra haberler. Sinemaya daktiloluktan f igü Evvelce kunduracı mağaza12 yaşındayken berber çıranlığa geçmek suretile sında satıcı olan raklığı etmiş olan gelmiş olan Janet Gaynor Greta Garbo Bette Davis Son asır zarfında bütün dünya, bil hassa Amerika, altmış para sermaye iie işportacılığa başlayıp sonunda sayısız servete sahib olan birçok milyonerler gördü. Küçükken gazete müvezzılıği eden kâşif Edison'un cihanın en mühim şahsiyeti haline geçtiği zamanki vaziyetı hiç kimseyi onun mazisine inandıramıyacak bir şekildeydi. Amerikalı büyük zenginlerin, fen adamlannın eski yoksul ve mütevazı durumlannı saklamayıp bilâkis iftiharla âleme ilân etmeleridir ki eski dünyada da birçok burjuva kapitalistieri bu yola sevketti. Hatta mazide fakır ve sefalet içinde olmıyanlar da kendilerine böyle bir geçmiş isnad etmeğe bile başladılar. lerinin yanındaki berber dükkânmda pazar günleri öğleden evvel çırak yardımcılığı ettiğine, 15 yaşmda bir tuhafiye dükkânında satıcılık yaptığına, sonra da bir şapkacı dükkânında modellik vazifesini gördüğüne nasıl inandırmalı? Keza, 1937 Broadvvay Melodi'de danslan ve şarkılarile bütün dünyayı teshir eden Eleonor Powell'in vaktile en bayağı bar ve dansiglerde haftada iki dolar ücret ve beş dolar bahşişle dansözlük ettiği, Janet Gaynor'un bir ayakkabıcı dükkânında haftada bir dolarla satıcılık yaptığı, Bette Davis'in daktiloluktan figüranlığa geldiği, Ginger Rogers'nin 17 yaşındayken Nevyork lokantalanndan birinin büfesinde çalıştığı, partöneri Fred Astaire'in ise bir dokumacılık şirketinde büro garsonluğu ettiği, Carole Lom bard'ın on beş yaşındayken stadyomlarda dondurmalı çikolata sattığı, Nelson Eddie'nin telefon şirketinde memur ol duğu, Gene Raymond'un bir mücellid yanında çalıştığı, Gary Cooper'in çocukluğunda sığırtmaçlıkla hayatını kazandığı yalan mıdır? DENtZ tŞLERl Yeni posta vapurlarımız yapılıyor CEVAD SADIK *** Dunkü hikâyemizin sonundaki satır sehven düşmüş ve hikuyenin sonu müphem kalmıştır. Bunun için son kısmı tekrar yaztyoruz: O, bir müddet eve manasız manasız baktı. Sonra gittikçe sıklaşan yağmurun altında gene yangın yerindeki izbesine doğru uzaklaşırken biraz evvel bir kus gibi salıverdıği guzel gozlu, sarışm çocuk pencereyi açmış bağırıyordu: « Deli Hasan! Deli Hasan!» Düzeltme Kızılay 14 üncü gece senlikleri Almanyaya ısmarlanan yeni posta va purlarının inşaatını mahallen tetkik et mek üzere seyahate çıkmış olan Denizyolları müdürü Sadeddin, birkaç güne kadar şehrimize dönecektir. Aldığımız malumata göre, Mersin hattı için ısmarlanan 4 vapurun inşaat ilerlemektedir. Karadeniz hattı vapur • larının plân ve projelerine göre kızak hazırlıkları da devam etmektedir. Yeni gemilerin inşaat işini üzerine almış olan Krupp müessesesile yapılan mukaveleye göre, ısmarlanan on vapurdan Derken filim yıldızlan ortaya çıktı. beş tanesi 938 senesi içinde tesellüm e Reklâm daireleri onlara birer harikulâde dilmiş olacaktır. şahsiyet verebilmek için kendilerini maYeni Zonguldak limani sallardaki ahretlikten prenses olan kız • Limanlarımız üzerinde tetkiklerde lara benzetmeğe çalıştı. Ondan dolayı bulunan İngiliz mühendisleri, Zongul dir ki, şimdi evvel zaman içinde hakika dak ve İzmir limanları hakkındaki esas ten böyle bir hayat yaşamış olanlann biprojelerini eylul ayı içinde Londradan le hal tercümesine kimse inanmıyor, hergöndereceklerdir. kes reklâm yapıldığma kani oluyor. İngiliz mütehassıslann Zonguldak Böyle bir itimadsızhk okyanusunda Daha daha da, neler!.. Mazisi büslimanının şimdiki şeklini pek dar ve yüzmekte olanlara nasıl emniyet vermeli bütün karışık olanlar bile eksik değil. mevcud ıhtiyacı kaşılamaktan çok u zak vaziyette gördüklerini ve limana bilmem? Meselâ Greta Garbo'nun, va Fakat bunların hepsini burada sayıp iki mil mesafede bulunan Çatalağzın tanı Kveçte çok çocuklu bir dul kadınm dökmek kabil mi? Yılan masalından bile da yeni ve geniş bir liman kurulması kızı olduğuna ve on iki yaşındayken ev , daha fazla uzun sürer!. fikrini ortaya attıkları söylenmektedir. İktısad Vekâletinin salâhiyetli heyet Gurultucu adam erince tetkik edilecek olan bu fikir ejas itibarile muvafık görüldüğü takdirAmerikanm meşhur gürültücü adamı * Tolstoi'un meşhur eseri «Harb ve de Londradan mütehassıs bir heyet Billy Lamont Parise gelmiştir. Fakat Sulh» un bundan bır sene evvel Fran memleketimize gelerek Çatalağzında gürültücü deyince yanlış anlayıp da bu bir liman ve menderek inşası işini daha zatı sokakta, tramvayda, şurada burada sızlar tarafından filme çekilmesine karar esash bir şekilde tetkik ederek icab e bağınp çağıran biri zannetmeyiniz! Billy verilmiş, fakat bu karar bir türlü tatbik den proje ve plânları hazırlıyacaktır. olunamamıştı. Şimdi, bu işi Abel Gan Lamont dirhemle, ölçü ıle gürültü ya ce'ın «Itham Ediyorum!» filmini vücu Zahire Borsasındaki vaziyet pan, filimlerde taklid edilmesi lâzım ge de getirecek olan «Cinatlantica» şirketi Dün İstanbula 255 ton buğday, 133 3/4 len sesleri, çıkanlması icab eden gürül deruhde etmiştir. Yakında işe başlıya ton arpa, 71 ton yapagı, 30 ton ketento tüleri \iicude getiren san'atkârdır. Parishumu, 50 ton yulaf, 93 ton un, 1/4 ton aî te bir Fransız gazetecisile konuşurken bu caktır. yon, 2 1/2 ton iç lındıgı, 15 ton kepek ve gürültüleri nasıl yapmakta olduğunu şu * Fransada «SaintHelen» ismînde 1 1/2 ton da keçi kılı gelmiştir. Istanbuldan Napolyon'a aid bir filim yapılacaktır. harice 164 ton yapagı, 9 ton tiftik, 9 ton şekilde anlatmıştır: Henüz başrolleri oynıyacak artistler sesusam, 99 1/2 ton v.n ve 99 1/2 ton da raz Meselâ rüzgâr mı istiyorsunuz.. mol gönderılmiştir. lpekli bir kumaş üzerinde cilâlı bir ok çilememiştir. Fakat senaryö yapılmış ve Dün İstanbul borsasuıda 5u fiatlara sarejinin idaresinin Leon Mathot'ya tevdi tışlar olmuştur: Buğday yumuşak ekstra lavayı hızla gezdiririm. Dörtnala giden edilmesi kararlaştınlmışbr. 6,38 kuruştan 7,025 kuruşa kadar, 615 çav bir at mı arzu ediyorsunuz, Hindistan darlı 6,125 kuruştan 6,23 kuruşa kadar, cevizini masanın üzerine mütemadiyen * Annabella ile Henry Fonda'nm sert 615 çavdarlı 5,25 kuruştan 5,30 ku vururum. Tüfek ve tabanca seslerini de yaptıkları «Sabahın Kanadları» isminderuşa kadar, kızılca 6,10 kuruş, mahlut 5,275 kuruştan 6,10 kuruşa kadar, Anadolu ri bir koltuğun üzerine baston darbeleri ki filim İngiltere ve Amerikada gösterilmeğe başlanmıştır. arpası 4,18 kuruştan 4,20 kuruşa kadar, indirerek taklid ederim. çavdar 4,225 kuruştan 4,30 kuruşa kadar, Micky filimlerindeki gürültülerin ve * Macar piyes muharriri Franz Molbakla 4,25 kuruş, kuşyemi 9,125 kuruştan seslerin de birçoğu benim marifetimdir. nar'ın «Triyesteli Kız» ismindeki piye 9,13 kuruşa kadar, ketentohumu 10,10 kuruş, nohud naturel 6,02 kuruş, pamuk 47 Dudaklanm veya boğazımla bütün hay sinden ikiibas edilerek vücude getirile kuruş, Anadolu yapağısı 54 kuruş, pa vanlarm seslerinin aynini çıkarabilirim. cek olan «Utangac Nişanlı» filminde mukyağı 42 kuruştan 43,20 kuruşa kadar. Bunu öyle kolaylıkla öğrendim zannet başrolleri Joan Cravvford'la Franchot Dün yabancı borsalarda şu fiatlara a meyiniz. Hayvanat bahçesinde haftalar Ton'un oynıyacaklan tahakkuk etmiştir. livre satışlar olmuştur: Buğday 5,29 ku ruştan 6,03 kuruşa kadar, arpa 5,15 kuruş, ca oturarak tetkikat yaptım. İşte size on Kendilerine Billie Burke, Reginaîd mısır 3.80 kuruş, ketentohumu 8,30 kuruş. lardan birkaç tanesi.. Hoşunuza gitme Owen, Dickie Moore arkadaşlık edecekIç fındığı 94,69 kuruş. diyse, durun bir vapur, bir tren düdüğü lerdir. öttüreyim. Gordünüz mü ashndan hiç * Müteveffa Jhon Gilbert'in eski kaVEFAT farkı var mı?.. Filimlerin ekseri haricî nsı v« «Büyük Ziegfeld» filmindeki fiGazianteb Ağırceza reisi İbrahim Etem Sandıkçıoğlunun biraderi, İzmir manzalannı sessiz alırlar, sonra icab eden güran kızı temsil eden Virginia Bruce. ağır, Dilsiz ve Körler müessesesi mü gürültüleri ben doldururum. Hemen hiç Mauren O'Sullivan ve Franchot Ton'la dür muavini doktor Nuri Sandıkçıoğlu boş kaldığım yoktur. Stüdyodan stüdyo birlikte «General Hospital» filmini çe ve Galatasaray lisesi müdür muavini ve ya gezerim. virmektedir. muallimlerinden Muhiddin Sandıkçı ğlunun pederleri Üsküdarda Sandıkçı dergâhı Sabık Şeyhi Ali Haydar San dıkçıoğlu vefat etmiştir. Cenazesi bu gün öğle vakti Üsküdarda Yeni cami den kaldırılarak Karacaahmeddeki aUe îabristanma defnedilecektır. NOBETCI ECZANELER Bir iki satırla.. Bu akşam şehrin muhtelif «emtlerinda nöbetçi olan eczaneler çunlardır: İstanbul cihetindekiler: Eminönunde (A. Minasyan), Beyazıdda (Cemil), Kuçukpazarda (Yorgi), Şehremininde (Nazım Sadık), Eyübde (Mustafa Arıf), Karagumrukte (Kemal), Samatyada (Erofilos), Şehzadebaşında (İsmail Hakkı), Aksarayda (Sarim), Fenerde (VItali), Alemdarda (Ali Rıza), BakırKöyde (Hilâl). Beyoğlu cihetindekiler: Lstiklâl caddesinde (Kanzuk), YenlsefciB Mankasar caddesinde (Parunakyan), Bos« tanbası caddesinde (İtimad), Galatada Mahmudiye caddesinde (İsmet), Taksim lstiklâl caddesinde (NUameddin), Şişli Kurtuluş caddesinde (Necdet), Kasımpaşada (Vasıf), HaskByde (Barbut), Beşiktaşta (Nail Halid), Sarıyerde (Asaf). Usküdar, Kadıköy ve Adalardakiler: Üsküdarda (Selimiye), Kadıköyde Gö ğüdlüçesme caddesinde (Arman Hulusi), Buyükadada (Halk), Heybelide (Tanaş). İlân Osmanlı Bankasında daktiloğraf olarak istihdam edilmek üzere iyi türkçe ve fransızca bilen Türk müslüman bir bayana ihtiyac vardır, Bu vazifeye namzedliklerini koymaS istiyen bayanlar hüviyetlerini müsbit evrakla sertifikalannı hamilen ve müs« tacelen sabah saat 9 la 10 arasında Ban« kamn Voyvada caddesinde kâin Galata merkezinde Kişi İşleri servisine müra» caat etmelidirler. Haydar Rifatın eserlerinden Karagömlekliler thtilâli Etriisk Vazosu Iliçin ölümü Efendi île üşak Vikontun Ölümü İklimler İlk Aşk Küçük Hikâyeler Mevud Toprak Stalin Lenin Mezhebi Felsefe Tarih Felsefesi Anarsizm 100 Kr 20 50 40 30 100 100 100 125 150 75 85 125 60 Mısır Kralının tetevvücünden sonra Bahçe Mimarı Mevlud Baysal Dördüncü Vakıf Han dördüncO kat, 18 numara. Telefon: 23426 Kızılay Cemiyeti ayın 14 üncü cumarîesi gecesi için, Tepebaşı bahçesinde güzel bir bayram hazırlamıştır. Pek çok artistlerin işrirak edeceği bu şenliklere saat 21 de başlanacaktır. Bir buçuğa kadar sahnede varyete ve akrobasi nu maralan, danslar gösterilecek, konserler verilecekrir. Bir buçuktan sonra bar kısmmda eğlenceler başîıyacaktır. 14 üncü gece şenliği için davet edilmiş bulunan Avrupa ve Amerikada Uçan Adam namile maruf Vilen Del Monte beraberinde dans kraliçeleri Dona Terese ve Konehita olduğ uhalde 11 ağustosla şehrimizde bulunacaklarını bildirmişler dir. İlmin Yeni Yolu Doktor Sıtkı Şükrü Pamutan tarafından 14 üncü gece şenliği sahne programına iştirak etmek üzere Peşte Şehir opereti bu Lsitnle bir eser neşredilmiştir. Ciddî bir tetkik malısulü olan bu kitabı tavsiye edebalesinden Bayan Liya, Bayan Klare, riz. Bayan Anny, Bay Solli ve Bay Gol HALK OPERETÎ ma'dan mürekkeb heyet şehrimize gel Bu akşam miş, tertib heyeti tarafından karşjlan Heybeliada Plâj mıştır. Sevimli ve değerli san'atkâr kazinosunda ların Peştede olduğu gibi burada da alESKİ HAMAM kışlar toplıyacaklan şüphesizdir. ESKİ TAS Resmimiz, bayramda numara yapa 13 ağustos cuma akşamı cak olan bale artistlerinden üçünü gös Büyükdere Aile bahçesinde termektedir. ŞİRİN TEYZE YENİ ESERLER ) i " Sa Majeste Kral Fuad, tetevvüç merasimiııderı sonra, Mareşal elbisesile, orduyu teftiş ediyor, Büyük şehir ve kasaba parklan; Anıt, meydan, çocuk parklan ve villâ bahçeleri için modern proje ve plânlar hazırlar; keşifnameler tanzim eder. Projelerin arazide t tatbikatnu deruhde ve taahhfid Biiket nîşan sepeti ve çelenkler için yapılan siparişler sfir'atle hazırlanır. Çiçek, sebze tohumlan; fide ve fidanlar; süs, meyva ağaç ve ağaççıklan; bahçe alât ve edevatı ve ehliyetli Bahçivanlar Bönderir. Katalogu (50) kuruştur. Alâkadarlara parasız gonderilfr. f eder.

Bu sayıdan diğer sayfalar: