12 Ağustos 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

12 Ağustos 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

12 Agustos 1937 CLMHUBİYET HâdiseSer arasında Barselon'da karışıklık çıktığı doğru değil Eski Ispanya Başvekili Primo de Rivera'nın yaveri Madridde kurşuna dizildi. Beş hükumet tayyaresi üç gemiye taarruz etti Madrid 11 (A.A.) Saat 24 te neşredilen resmî tebliğde, merkez cephesinde asilerin Estramadure yolunda Casablanca'ya bir baskın yaptıklan bildirilmektedir. Bu baskm muvaffakiyetsizlikle neticelenmiş ve düşman ölü ve yaralı olarak 200 den fazla zayiat vermiştir. Şark cephesinde cumhuriyetçiler Ru dilla'nm garbinde bazı düşman mevzilerini işgal etmişlerdir. General Prime de Rivera'nın yaveri Dük de Harnachuelau Madridde kurşuna dizilmiştir. Evlenmeler, boşanmalar eşhud suç kanunile Adliye mize yaptığı eşsiz büyük hizmeti bu sütunda dün şükranla andığımız Adliye Vekili Şükrü Saracoğlu, evlenmeye aid for malitelerin zorluklarını azaltmak is tiyor, fakat boşanma için böyle bir tasavvuru yoktur: «Bu hususta mev cud kanunlan doğru buluyorum, di yor, evlilik yalnız iki kişinin hayatını birleştirmesi değildir; aile müessesesinin kolayca yıkılmamasile devlet millet ve efkân umumiye ehemmiyetle alâkadardır.» Şüphesiz, evlenme iki taraf ara sında değil, hakikatte üç taraf ara smda bir sözleşmedir: Kadm, erkek ve cemiyet arasında bir mukaveledir. Hatta ev, birinci derecede sosyal bir müessese olduğu için, onun üstünde cemiyetin hakkı, belki, zevcle zevcenin hakkından evvel gelir. Fakat, cemiyetin kurulmasını istediği ev, sosyal nizamı ve ahengi devam ettirecek bir temele sahib olmalıdır; bunun için de cemiyete sirayetini temenni ettiğimiz nizam ve ahenk, herşeyden evvel, kurulması istenen o evin içinde bulunmalıdır. Anarşiden yakasmı kurtaramamış, bozuk düzen bir aile, hüceyrelerinden birini teşkil ettiği cemiyet için de ahenksizlik unsuru olur. Cemiyetin menfaati, bu tefessüh etmiş yuvaları muhafaza etmektense, mümkün olduğu kadar çabuk dağıtmaktır. Şüphesiz cemiyet, ailelerin yaşamalarını ve çoğalmalarını ister; fakat içinde sosyal nizamın küçük bir örneğini vücude getirememiş, fesad ve nifak yuvası bir ev, hakikî ailenin tarifi içine girar mi? Uzakşarktaki ezelî İHEM NALINA MIHINA davanın içyüzü İstanbul Tersanesinin Japonyanın eski bir kararı ((Çini zaptetmek için Mançuri ve Moğolistanı, dünyayı zaptetmek için de Çini zaptetmek lâzımdır» ihyası nümüzdeki cumartesi günü,, Türk denizciliği için, tarihî bir gün olacaktır. Çünkü, o gün, Halic tersanesinde, yeni denizaltı gemi lerimizin yapılmasına başlanacaktır. Böylece, uzun yıllardan sonra, Türk denizcilerinin bu büyük emeli de tahakkuk etmiş oluyor. Halicdeki tersaneyi canlandırmak, ticaret ve harb gemileri t mizi burada yaptırmak lüzumu etrahn • » da birçok yazılar yazmış bir adam sıfatile bugünü sabırsızhkla bekliyenlerden biri de bendim. Yeni denizaltı gemilerimizden ikisinin İstanbul tersanesinde yapılması, yalnız Türk denizciliği için değil; İstanbul için, Halic için, Türk endüstrisi için, Türk işçiliği için yeni bir hamlenin ve mes'ud bir devrin başlangıcıdır. Halic tersanesi, gittikçe yenileşen, git« tikçe büyüyen tesisat ve teçhizatla ya kmda, bir gemi inşa ve tamir merkezî haline gelince, bundan memleketin ve bilhassa İstanbulun kazancı çok büyük olacaktır. Devlet merkezi olmaktan çı « kan İstanbul, coğrafî mevkii sayesinde, büyük bir sanayi merkezi olmağa nam • zeddir ve yıllardanberi tedricen o yolda yürümektedir. Yerli Mallar Sergisini dolduran birçok sanayi müesseseleri, hep îstanbuldadır. Karabükteki çelik ve de mir fabrıkaları da kurulduktan sonra, Halic tersanesi şüphesiz daha inkişaf edecek; orada, yepyeni bir hayat doğacaktır. Harb ve ticaret filolarımıza lâzım olan bütün gemileri, küçüklerinden baş lıyarak tedricen hep orada yapacağız. Halic tersanesinde, memleketin muhtac olduğu ustalar ve işçiler yetişecek, Halic ve civarında binlerle amele ve aileleri yerleşerek tersaneden hayatlarını temin edeceklerdir. Millî müdafaa bakımından da millî bir tersanenin kıymet ve ehemmiyeti çok büyüktür. Bir millet, büyük küçük bütün müdafaa vasıtalarını kendi yapmaz da başka memleketlere muhtac kalırsa gü nün birinde, çok feci vaziyetlere düşebilir. Biz, daha dün denilecek kadar ya kın bir mazide ne yoksulluklar içinde harbettik ve bu yüzden ne acılar çektik. Yeni rejım, mazinin elim tecrübelerin • den alman dersleri ihmal edemezdi. Onun içindir ki basancı Başbakan, ilk baharda, Halic tersanesini gördükten ve mütehassısları dinledikten sonra, bu rasını ihyaya karar verdi. Bu karar, cumartesi günü atılacak denizaltı gemilerinin omurgalarile tahakkuk sahasına gir meee başlıyor. Atatürk devrinin durup dinlenmeden başardığı ve başaracağı büyük işlerden birini de istanbul tersanesinin ihyası teşkil etmektedir. Alman askerlerinin bir taarruzu Londra 11 (A.A.) Bir Londra gazetesinin Cebelüttarık muhabıri, bir takım Alman askerlerinin İspanya bankasınm Algesiras'taki şubesine müsellâhan tecavüz etmiş olduklarını bildirmektedir. Bu askerler, banka şubesine bir zırhlı otomobille gelmişler ve Karlistlerden Barselon'da karışıklık yok Barselon 11 (A.A.) Bir suikasd mürekkeb bir grupun protestolanna rağneticesinde reis Companyis'in yaralandığı men bankanın gümüş çubuklarmı alıp göhakkında nasyonalist radyo istasyonu ta türmüşlerdır. rafından neşredilen haber tamamile asılGeneral Franco îngiltereye sızdır. Barselon şehrinde sükunet hüküm henüz cevab vermedi sürmektedir. Londra 1 1 (A.A.) British Cor Hükumet tayyarelerinin bir taarruzu Salamanca 11 (A.A.) Bir asi membaından alınan yeni bir habere göre, Cezayir sahilleri açığında taarruza uğrıyan üç vapura Almeria'dan kalkan 5 ihükumet tayyaresi hücum etmiştir. Bu tayyareler, beynelmilel milisleri naklet Bundan başka Amiral WeIIs'in yapm«kte ve harb malzemesi taşımakta idi mış olduğu protestoya karşı Palma de ler. Majorque bahriye makamatı tarafından Primo de Rivera'nın yaveri amirale bir nota gönderilmiş ise de buidam edildi nun mütekaddim bir vesika mahiyetinde Londra 11 (A.A.) Salamanca olup kat'î mahiyette addedilmiyeceği beBir de, bosanmanın zor olması, dan bildirildiğine göre esbak Başvekil yan olunmaktadır. genclerde ve bekârlarda evlenme cesaretini kıran büyük sebeblerin başında gelmiyor mu? Mevcud aileleri muhafazaya çahşahm derken müstakbel ailelerin temellerini yıkmış oluyoruz. Hukuk, an'aneye ve akla istinad eder. Başka memleketlerde anane ve millî ahlâk, boşanmaların zorluğuna muhtac olabilir; fakat ne Türk an'anesi, ne de mücerred akıl, ahenksiz aileleri zorla devam ettirerek, erkeğin de, kadınm da boşandıktan sonra bir daha evlenip yeni ve Berlin 11 (A.A.) Berlin ecnebi daha iyi bir ev kurmaları ihtimaline Ankara 11 (Telefonla) Ecnebi ve ekalliyet mekteblerindeki türkçe kültür matbuat cemiyeti heyeti umumiyesi itti mâni olmayı kabul etmiyor. dersleri muallimlerinin Maarif Vekâle fakla bir karar suretı kabul etmiştir. AlDün, evlenmekte olduğu kadar botince tayin edildrkleri ve mekteb idare manya Hariciye ve Propaganda Nazır şanmaktaki zorlukların da kaldırıllerinin bu muallimlerin vazifelerine ni larile beynelmilel gazeteciler federasyoması mütaleasında bulunan Başmuhayet vermek salâhiyeti olmadığı malum nuna gönderilecek olan bu karar suretinharririmiz Yunus Nadile hemfikir oldur. Maarif Bakanlığı bundan sonra de Almanya hükumetinin cemiyet aza mıyan tek bir hukukçumuz yoktur, Türk hususî mektebleri muallimlerinin de sından Times gazetesinin muhabiri M. sanıyorum. Vekâlet tarafından tayin edilecekleri ve Norman Obbut'u memleket haricine çıPEYAMİ SAFA bu muallimlerin herhangi bir sebeble va karmakla tehdid etmekte olduğu beyan Düzeltme Dün, Çine aid bir makazifelerine nihayet verilmesinin ancak Ve ve herhangi bir hükumetin ecnebi mu kâletin müsaadesine bağlı olduğu şeklin harrirleri hakkında münhasıran onların lemin sonunda: «Telefon etmek ihtiyagazetecilik sahasındaki faaliyetleri dola cım duymıyan bir koyun şüphesiz made bir kararname hazırlamıştır. zurdur; fakat kendisini bu koyundan Bundan sonra muallıminden herhangi yısile ihrac kararlan vermesi prensip iti ayıracak ihtiyaclan yaratmak istemebir şikâyeti olan hususî mekteb müdürü barile protesto edilmektedir. yen bir insan, beşerî plânda nasıl maMüzakere esnasında meclisin nazarı zur olabilir?» cümlesinde (Istemeyen) Vekâlete şikâyet edecek, Maarif Vekâleti vaziyeti tetkik edecek ve icab ederse dikkatini; bilhassa Alman matbuatımn kelimesi, dizgi yanlışı olarak (istiyen) Berlindeki ecnebi muharrirlerine karşı şeklinde çıkmış ve makalenin esas fikmuallimin işin« nihayet verebilecektir. Bu karann hususî mekteb muallimle savurmakta oldukları tehdidler celbet ri, maksadımm tam tersine bir mana almıştır. Özür dileyerek hatırlatmıya lümiştir. rîni sevindireceği muhakkaktır. P. S. Bazı ecnebi gazetelerinin Almanyanın zum gördüm. Ankarada bir hâdise dahilî siyasetine müdahale etmiş olduk Ankara 11 (Telefonla) Ankarada lan suretindeki itham reddedilmiştir. Güven Yapı kooperatifinin inşaatını yaÇünkü bu siyaset, resmî beyanata naza pan şirket yapıyı bırakmış ve 40 günden ran, münhasıran hükumet tarafından otoberi para vermediği işçisine yol vermiştir. rite prensipine istinad edilmek suretile İşçiler ve ustabaşıları iş kanunu hüküm idare edilmektedir. lerine dayanarak haklarını almak için Bir Fransız gazetesinin yazdığı iş bürosuna müracaat etmişlerdir. poral vapurunun bombardımanına karşı îngiltere tarafından yapılmış olan pro testoya General Franco tarafından diplomasi yolile verilecek olan ve gelmesi beklenilen cevabm henüz gelmemiş ol duğu resmî mehafilde beyan edilmekte dir. Maarif Vekâletinin Times muhabirine güzel bir kararı dair verilen karar Hususî mekteb muallim. Ecnebi Matbuat Cemiyeti Alman hükumetin i leri de Vekâlet tarafınprotesto etti dan tayin edilecek Antakyadaki son tecavüz hâdisesi Hâdisenin müretteb olduğu anlaşılıyor Köy demircisi yetiştirmek için kurs mütalea Ankara 1 I (Telefonla) Köy inkişaf mda en büyük âmil olan ve bugün maalesef hiçbir köyde mevcud olmıyan köy demircisi yetiştirmek için Kayseride 100 kişilik bir kurs açılmıştır. Bu kursa 4 sınıflı köy mektebi mezunları alınarak 2 senelik tedrisattan sonra köy demircisi ve fabrikalarda ustabaşı muavini yetiştirilecektir. D. D. Y. hayvan tarifesi Ankara 1 1 (Telefonla) Devlet Demiryollan idaresi hayvan tarifesinin Avrupa hattına da teşmil edilmesini alâkadarlara bildirmiştir. Paris 11 (A.A.) İngiliz Alman matbuat hâdisesinden Epoque gazetesinde bahsetmekte olan M. James Donnadieu. diyor ki: «Bu hâdise, matbuatm rolü hakkındaki garib bir kanaate sahib olan Almanyanın prestijini hiç de artırmıyacaktır. Fakat mademki kendi şerefi bahsinde bu kadar hassas davranıyor, sıkı bir kontrola tâbi olan kendi gazetelerinin ecnebi memleketlerine karşı şiddetli olduğu kadar gayriâdilâne olan hücumlara kalkışmalarına müsaade etmiyeceği memuldür. Ve hâdisenin Avrupadaki sükunu temin için son zamanlarda sarfedilmiş olan mesaiyi ihlâl etmiyeceği ümid olunur. Londra 1 1 (Hususî) Doğru ma lumat veren mehafilden sızan haberlere göre İngiltere ile İtalya arasında cereyan eden müzakerelerden sonra İngiltere, Milletler Cemiyetinin bu sonbahar topYunanistanı zîyaret edecek lantısında Habeşistanm müzakerelere kabul edilmemesini kabul etmiş ve bu hubüyük İngiliz filosu susu Fransaya da kabul ettirmeği taah Atina 11 (Hususî ) Haber verildihüd etmiştir. ğine göre bu ayın sonunda büyük bir İngiliz harb filosu Yunanistanı ziyaret edecektir. Filo 11 kruvazör ve 30 torpito, Paris 11 (Hususî) Paris borsasının tahtelbahir, mayin gemisi ve saireden bugünkü kapanış fiatları şunlardır: mürekkeb olacaktır. Londra 132,85, Nevyork 26,65 3/4, Berlin 1073, Brüksel 448,62 1/2, Amsterdam Yunan filosunun manevralan 1470,50, Roma 140,30, Lizbon 120,75, CeAtina 11 (Hususî) Ege denizin nevre 612,37 1/2, bakır 65 1/2 66 1/2, de manevra yapmakta olan Yunan fi kalay 267,10, altın 136,06, gümüş 19,15,16 Iosu dün Faler limanına dönmüştür. kurşun 22,16,3, çinko 25,2,3 1/2, teb ve liselerin kadrolanm tetkik için on gündenberi Saffet Arıkanın başkanlı ğ;nda toplanan müsteşar ve müfettişi u mumilerden mürekkeb komisyon mesa isini bitirmiştir. Ortamekteb ve lise kadroları Habeşistan, Milletler CemiAnkara 11 (Telefonla) Ortamekyetine kabul edilmiyecek Antakya 11 (Hususî muhabirimiz den) Hükumet, Usba partisi reisi ve azaları tarafından Şeyh Marufun oğluna karşı yapılan tecavüz hâdisesi hakkında tahkikat açmıştır. Tahkikat ilk hamlede işin müretteb olduğunu meydana çıkar mıştır. Hâdise esnasında Kuseyrî Mustafanın da evinden silâh atılmış olduğu tesbit edilmiştir. Yaralılar arasında bir de Türk avukatı vardır. Suriye ile Lübnan arasında cereyan eden müzakereler neticesiz kalmıştır. İki memleketin gümrükleri müstakil kalacaktır. Suriyeye Beyrut ve Lâzikiyede ser best mıntakalar ayrılacak ve ithalât transit suretile yapılacaktır. Sanayicilerin nazarı dikkatine Ankara 11 (A.A.) İktısad Ve kâletinden: 5/7/937 tarih ve 2/17005 sayıh kararnamenin gümrük resimleri tenkis edilen maddeler listesinde dokuz ay müddetle gümrük resmi 100 kg. için bir liraya tenzil edilen 650,000 kg. tek tek teli 20 metrik No. dan ince kamgarn ipliklerinden işlemek istiyen teşviki sa nayi ruhsatnamelerinde yün mensucat işliyeceklerine dair meşruhatı bulunan mensucat fabrikalannın bu müddet zar fında işlemek üzere kaç kilo ithal efemek istediklerini eylulün 12 sine kadar bir istida ile İktısad Vekâletine bildirmeleri lâzımdır. PARİS BORSASI Mançuri'de Dairen şehrinden bir manzara Uzakşarkta cereyan eden hâdiseler Bunu anlamak için, Mançuride nasıl Avrupayı hayrete düşürecek kadar güç hareket ettiklerini tetkik etmek kâfidir. nüfuz edilebilen bir mahiyet arzetmekte 1906 dan 1936 ya kadar, oraya yatındir. Bu hususta kat'î birşey söyliyebilmek lan ecnebi parasının 21 milyarı, yani için, Çin Japon anlaşmazlığını etraflı % 75 i Japon parasıdır. surette gözden geçirmek zaruridir. Japonların Çine nüfuzlarının muhte Bu anlaşmazlığın hakikî içyüzünü en lif safhalarını kısaca zikretmek hayli sarih surette gösteren şey, eski Japon Baş faydalı olur. Bu sayede, mazideki vukuvekili Prens Tanaka'nın, 1927 senesinde atın ianesıle halihazırı daha iyi anlamak, İmparatora sunduğu gizli rapordaki şu hatta, hahhazır vukuatın cereyan tarzlacümlesıdir. Prens Tanaka, o raporda di rını tetkik sayesinde de, bir dereceye kadar istikbalı tahmin etmek mümkün olur. yor ki: Japonlar, Asya kıt'asına ayak atmağa «Çini zaptetmek için Mançuriyi ve Moğolıstanı zaptetmelıyız, dünyayı zap müteaddid defalar teşebbüs etmişler ve tetmek için de Çini zaptetmek lâzımdır.» her defasında püskürtülmüşlerdi. İlk te Hadısat gbsteriyor ki, bu program har şebbüsleri Uçüncü asırda yapılmıştır. Bu istilâya sahne olan yer gene Kore fiyyen tatbık edilmektedir ve M. Tanaka, raporunda, memleketin yetmiş seneden yarımadası idi. Japonya ile yarımada aberi kabul ettiği bir siyaseti tekrar ifade rasmdaki mesafe, Tunusla Sicilya arasındaki mesafe kadardır ve nüfusu az olan etmekten başka birşey yapmamıştır. Japonya, bu siyaseti, İmparator Mei Kore istilâya pek elverişli olduktan başka je'nin gayretile, memleketi, haricî âleme Çınin hem hükmü altında, hem de impakapah olmaktan çıktığı gündenberi tatbi ratorluğun haricinde idi. Japon İmparatoru Meije, 1867 de ka başlamıştır. On sekizinci asrın bidayetinden Ondo tahta çıkar çıkmaz, tıpkı Çin ve Japonya kuzuncu asnn ortasına kadar, Jpon mil gibi kapah bir memleket olan Kore'yi leti, hissedilecek derecede bariz bir te açmağa teşebbüs etmişti. 1876 da ilk nevakkuf devresi geçirmişti. Nüfusu, takri tice alınabildi. Japonlar, Kore Kral naiben 27 milyondu. Denilebilir ki, bizzat bini, Pekinden ayrı olduğunu ilâna mechükumet, nüfusun bu hadde kalmasını te bur ettiler ve 1880 de Seul'de bir sefaret menni ediyordu. Çünkü, ithalât ticareti ihdas ettiler. tamamen yasak olduğu için, nüfus arttığı 1882 senesinde, bu sefaret, Çin ajantakdirde, o kesafetin ihtiyaclannı tatmin lannın faaliyeti neticesinde bir taarruza etmek, onu doyurmak imkân haricine çı uğradı ve tahrıb edildi. 1884 te vaziyet kacaktı. daha fazla vahamet kesbetmiş, Japonya1870 de, Japnoyamn nüfusu 35 mil nın Seul'deki elçisi Hanabusa memleket yona, 1910 da 50 milyona çıkmış, bu ten ihrac olunmuştu. gün, takriben 80 milyonu bulmuştur. HaBu hâdise üzerine bir Japon Çin mulıhazırda, nüfusun senevî tezayüd miktarı ahedesi akdedılmek suretile Kore'nin bi800,000 ile 1 milyon rasında tehalüf et tarafhğı kabul edildi. 1888 de ise, Rusmektedir. ya lehıne dığer bir muahede akdedilmişHükumetin bu nüfus fazlalığma bir ti. Japon nüfuzu ciddî surette darbelen çare bulmak zarureti vardı. Muhaceret miş ve Çin mümessüi Yuan Şe Kai, Kobu yolda tatbik edilebilecek çarelerden re'nin hakikî hâkimi sıfatmı taşımağa başbiri idi. Fakat, mütemadiyen artan Ja lamıştı. ponlann mütemadiyen muhaceret ettiğiAltı sene, sükunet hüküm sürer gibi ni gören memleketlerden bir çoğu, bu mu görünüyordu; fakat bu müddet zarfında hacir akınını geri çevirmek zaruretinde ka Japonya hazırlanmış \e vaziyet, birdenlınca, bu çare de kıymetini kaybetti. Bil bıre karışmıştı. hassa Amerikahlar, memleketlerinin bu 22 temmuz 1894 te, Kore'deki Japon muslihane istilâya maruz kalışını endişe elçisi M. Otori, Japon aleyhtarlığının ruile karşıladılar. hunu teşkil eden Kore Kralmı, Kraliçe Japonyanın nüfusile beraber, iktısadî Mui'yi tahttan indirdi ve veliahdle bir membaları da artmakta idi. 1870 sene likte hepsini elçilik binasına hapsetti. sinde 15,000 ton tutan 35 tane buharlı Bunlar, Japonyanın istediği şeraiti kabule gemiden ibaret ticaret donanması, 1905 muvafakat edinciye kadar mahpus tutulde 939,999 tona çıkmıştı. Bugün 4 mil dular. yon tondur. Kraliçe Mui, zor karşısında kabule Tam bir inkişaf halinde bulunan Ja mecbur olduğu muahede hükümlerini, ponya için, fazlahğı atacak bir yer lâ serbest kalır kalmaz bozmağa kalkıştı. zımdı. Belki daha münasib bir yer bula Bunun üzerine Vikont Mura Goro is madığı için, Çini tercih etti. minde bir samuray, kraliçeyi öldürttü, Çin bir millet olmaktan ziyade bir me cesedini liyme liyme doğrattı ve ateşe atdeniyet mahiyeti taşıdığmdan, oraya nü tırdı. fuz etmek, bir dereceye kadar, daha koArtık Çinle Japonya arasında harb laydı. Japonlar, derece derece Çine yer muhakkak bir hale gelmişti ve hakikaten leştiler; evvelâ Kore'den başladılar; ar de uzun bir harb başladı. kasmdan Mançuri geldi. Şimdi de şimalî Çınliler, karada Piong Vang'da, deÇin. Vaziyet, işin bu kadarla kalmıyaca nizde Yalu mansabında mağlub oldular. ğını, daha da ileri gideceğini gösteriyor. Japon İmparatorluğunun büyümesini Bugün Uzakşarkta cereyan eden vu pek memnuniyetle karşılamıyan İngiliz kuatta şaşılacak birşey yoktur. Daha ler, Çinlilere yardıma hazırdılar, fakat 1935 teşrinisanisinde, Tokyo askerî me Avrupa devletlerinin gösterdikleri şiddethafili, Çinin, şimaldeki beş eyaleti için li bir aksülâmel, onlan yarıyolda durdurbir muhtariyet hükumeti projesi tesbit et du. mişlerdi. Şurasını tasdik etmek lâzımdır Pekin hükumeti, yalnız kaldığını gö ki, Japonlar, şimalî Çinde, iktısadî noktai rünce, Japonyanın teklif ettiği sulh şartnazardan, tıpkı Mançuride yaptıklan gi larını kabulden başka çare bulamadı. bi. ehemmivetli haklar iktisab etmişlerdir. Taponva, Kore've istiklâl verilmesini: Ecnebi mekteblerde Türk müdür muavinleri Ankara 11 (Telefonla) Ecnebi ve ekalliyet mekteblerinin türkçe tedri satı kontrol ve mektebin diğer mühim işlerile meşgul olmak üzere Maarif Vekâleti tarafından tayin edilecek olan Türk müdür muavinleri kadrosu ikmal edılmiştir. îstanbul Maarif müdürü geliyor Ankara 11 (Telefonla) Bir müddettenberi kadrolar için Ankarada bu lunmakta olan İstanbul Maarif Müdürü Tevfik İstanbula hareket etmiştir. Formoz'un, Peskador'un, ve cenubî Mançurinin, Yalu'nun, Port Arthür'ün kendisine terkedilmesini, külliyetli bir Wb tazminatı tediyesini ve mühim bir ticaret mukavelesi akdini istiyordu. Nihayet, 1 7 nisan 1895 te, Simonoreki'de sulh imzalandı. Rusyanın, Almanya ve Fransa tarafından muzaheret görmek suretile yaptığı tazyik neticesinde, Japonya, istediği şeylerin bir çoğunu terketmek mecburiyetinde kalmış, Liau • Tung yarımadasını, Port Arthür'ü, cenubî Mançuriyi, Fransız ve İngiliz parası mukabilinde Çine satmıştı. Zaferlerinin en parlak semeresi ellerinden alınan Japonlar Ruslara karşı şiddetli bir kin beslemeğe başladılar. Esa sen, Rusları, maruz kaldıkları diplomatik hezimetin başlıca amili sayıyorlardı. Maamafih, Fransamn tavassutu sayesinde, Japonya ile Rusya arasında bir muahede akdedildi. 1897 şubatında im zalanan bu muahede, her iki tarafm bir anlaşma tecrübesi yapmak hususundaki arzulannı tesbit edıyor ve bu «anlaşma tecrübesi» tabiri, merindt aynen dercedilmiş bulunuyordu. Her iki memleket, Kore'nin îstiklâlini tahtı tekeffüle ahyorlar ve memleketin inkişafı bahsinde, iktısadî sahalan Tokyo ve Petersburg hükumetleri, aralarında paylaşıyorlardı. (Arkası yarm) İzmir Enternasyonal Fuar Komitesinden: 20 ağustosta açılacak tzmir Enternasyonal Fuarı için neşe veren bir tango güftesi ve bestesi hazırhyanlara elİişer lira ikramiye verilecektir. «2663» (4948) \

Bu sayıdan diğer sayfalar: