14 Haziran 1937 CUrJHURİYET Atatürk bîze her Cumhuriyet yerde ve her şeyde HsıOk sutıy n u Bir malul yardım istiyor Kocamustafapaşada Çınar polis karakoörnek oluyor unun altında kalaycı ve komürcünün kar GÜNÜN BULMACASI l 3 i Istihkâm kıt'alarımn rolü On dakika sonra nehrin bir köprü ile bölündüğünü görüyoruz Subay; bazen çok müşkül vazifeleri miz vardır; diyor, kendi yurdumuzda kendi eserlerimizi tabrib etmek Fakat bugün o günlerden uzağız... [Ba^makaleden devam} Ovanın kenanna kurulan büyük bir çadır ona karargâh olmuştu. Etraftaki küük ça&rlarda ilk yardımcüar oturuyor e işe başlanrnış bulunuyordu. Bir taraf:an su aranıyor, diğer taraftan mevcud cılız sudan istifade çareleri tetkik edıliyordu. Bizzat Atatürkün direktifile ve tertibleri, tashihlerile ilk binalann temelleri atılıyor, duvarlan yükseliyordu. îlk ağaclar dikildi, ilk tarlalar sürüldü, ilk ieneyi daima daha geniş ziraat ve mahsullerile diğer yıllar takib etti. O tarih:enberi henüz on beş yıl geçmemiştir. Şimdi Ankaranın eski ağacsız ve kıraç Orman çiftlıği yerinde yeşillikler içinde yüzen bir medeniyet mamuresi vardır. Ve ilk çiftlik bu müddet zarhnda saha itibarile on kere büyümüş, ziraatin verimi her şubesi itibarile ise binlerce kere yükselmiştir. Bu dinamik Atatürk hare;etinin tesiri altında ise Ankaranın buejün îstanbuldan daha yeşil bir hale geçmiş olduğunu herkes görüp biliyor. İlk jittiğimz günlerde feslegen ve kadife çi^eği bulamadığımız Ankarada bugün yejşen güller İstanbulda bulunmaz demeke hata yoktur. •• • •ısında Kemeraltı 2 numaralı hanede Per5 •peli İzzet matbaamıza gelerek bize şun• arı söyledi: 6 • • «İstiklâl Savaşında Boğazın Rumell sa^ ilindeki projektorlerini mavnalara yükle• ip Anadoluya kaçırırken İngillz haîlye • ••• erinden birinin ihbarı üzerine Bekirağa Kilüğünü boyladım. Benl döve döve elim • ayağım tutmaz bir hale koydular. Çalışa[ t madun ve o vakittenberi eldekiıü satıp • avmakla geçinebildim. Şimdi muhtac bir Soldan sağa: aziyetteyim. Mılletami bu yüksek hale 1 Köprübasında bir semt, bir emir. 2 getirenlere yardım etmek yüzünden bu peZaman, lâtife. 3 Bir parçacık, bütün. 4 işan hale duştüm. Yardım istıyorum.> Çok ihtiyar, bir edat. 5 Yaradan çıkan Cihangir halkımn şikâyeti şey, kavunun olmamışı. 6 Süel bir lise. Cihangirde oturan bir kariimizden aldı 7 Birşeyi ağzının içinde çevinp durmak. ğımız mektubda deniliyor ki: «Semtimlzde 8 Bir içki. 9 Kolun ucu, Konya civarınıldukça büyük bir arsa vardır. Burasınm da bir kasaba. 10 Et satan, büyük anne. park haline ifragı için mahalleli bir araYukarıdan aşağıya: a gelerek Belediyeye müracaat ettik, fa1 Büyükler, süphe. 2 Zararlı, mükelkat dediğimizi yapmadılar. Halbuki burada ya halı silkmek veya futbol oynamak lef suvare. 3 Komşu bir devletin tebea imzünden toz dumana karıştığı için civar lan. 4 Bir kadm ismi, hâdise. 5 İleri tadaki apartımanlardan hiçbiri buraya na ral, kızarmış et. 6 Köle. 7 Bir emir, unsur. 8 Benim işçim, bir edat. 9 Bir renk, zır penceresini açamamaktadır. Belediyenın şehrm birçok yerlerinde atm saçları, kısa zaman. 10 Bir ağac, bir parklar, çocuk bahçeleri ve sair meydan çeşid sandal, bir edat. lar açacağını duyduk, sayın Muhiddin Üs Evvelki bnlmacanm halledilmiş şekll ündağın nazarı dikkatini celbeder ve bui 2 8 4 ! N n 7 * H 10 asınm bahçe yapılması hususundaki dıleimlzi tekrarlarız. L UİL İlMlOİNlB Kayıb aranıyor Edirnede Karaağac göçmen konak evinde bulunan Mehmed oğlu Adem imzasüe aldığımız mektubda denıliyor ki: «Bulgaıstandan geleli bir hafta oldu. Oğlumu Tiyorum. Kendısi bundan bir ay evvel Razgraddan gelmiştlr ve bir müddet Zonguldakta memurhık yapmıştır. Adı Mustaa, yaşı 32 dir. Kendisinin hâlen nerede lduğunu bilen varsa insaniyet namına yukarıki adreslme büdirsin > 1 • • • • Muvakkat köprüden efrad marşmarşla geçiyor, sağda yeni köprü yapılırken Derenin en zayıf noktasındayız. Düşman tayyareleri tepemize ge • lebilirler, fakat onlara karşı şu sırtlarda makinelitüfeklerimiz bekliyor. Tayyarelerden başka düşman topçusu da burayı aşırtma bir ateşe tutabilir. Ancak istih kâm kıt'amız, ne pahasına olursa olsun burada süratle bir tombaz köprü kurmak vazifesile mükelleftir. Ağaçların altından sessiz sadasız, fakat çevik ve atik erler fırlıyorlar, bir kenardaki tombazlara atlıyorlar, kazmalara küreklere sanlıyorlar, omuzlarda, cl lerde, ipler, halatlar, sınklar, iskeleler, tahtalar.. Bir kaynaşmadır gidiyor. Ne oluyor?.. Demeğe kalmadan on dakika evvel söğüdlerin gölgesinde ışıl dıya ışıldıya akan yeşil suyun, karşı kıy.ya ulaşan bir köprü ile ikiye bölündüğünü görüyoruz. Ve tam iş biterken komutanın gür sesi çınlayor: Tâyyare geliyor! Bir koşuşma... îşte o kadar. Ve bir anda ortalıkta kimse kalmıyor. Sade, son tombazın içindeki iki er, ortada hiçbir tehlıke yokmuş gibi, tombaz larını köprüden uzaklaştıra uzaklaştıra suyun üstünde akıyorlar. Akıntı olduğu içia onlar tombazı bırakıp kaçamazlar. Fakat pırıl pınl suyun üstündeki bu mükemmel hedef... içindeki erlerin şu anda top başındaki erden farkı yoktur. Onlar tombazı muhafaza etmekle mükelleftirler. Bu yolda feda olabilirler. İri çmarın dalları dibinde bunu söyli yen Mehmedciğe bakarken tekrar komutanın sesini duyuyoruz: Tayyare uzaklaştınldı... Kovuklardan, çukurlardan, ağac diblerinden çıkan erler köprüye, işlerinin ba şına koşuyorlar ve gözleri yoran kısa bir faaliyet faslından sonra köprü tamam oİuyor. Bakıyorum da bu kadarcık bir zamanda kurulan bu köpryü bir oyuncağa benzetiyorum. Bunun üzerinden kıt'alar, ağırlıklarile, arabalarile nasıl geçebilirler, bir türlü aklım ermiyor. Fakat işte kollarını sallıya sallıya evvelâ erler, arkasından arabalar geçiyor ve köprü beton bir yapı gibi duruyor. Dokuz ton ağırlığa mütehammil dir, dedikleri zaman da artık şaşmağa mahal kalmıyor. Derenin öbür tarafmdaki kıyıda tah talar ve halatlarla uğraşan erler sürüye sürüye suya bir başka köprü indiriyorlar Piyade köprüsü.. Bu, alelâcele, ele geçen malzeme ile sade piyadenin geçmesi için kurulmuştur. Ve Mehmedcikler teker teker birbirlerinin arkasından koşuşarak, sanki suyun üzerinden gidiyorlarmış gibi, karşıya geçiyorlar. Biraz geride boş bidonlara kaîas, tahta, odun parçalarmı bağlıyarak yeni bir köprü kuruyorlar: Bu da bidon köprüsüdür. Ya şu? Bir bidona bağlanmış tahtalann üze rinde, lâstik çizmelere bürünmüş ayak lan suya değerek kürek çeke çeke ilerli yen eri gösteriyorum. Bu istihkâm eri keşîf için karşıya geçmek vazifesi almıştır. Fakat elinde malzeme yoktur. Köye gitmiş, bir boş bidon bulmuş onunla bir keşif sah yapmıştır. Yanımdaki ere soruyorlar: Dubalar üzerine kurulan köprüden kıtaat geçiyor, aşağıda bir nefer yalnız olarak nehri geçerken Sen böyle bir vazife alsan, amma bidon bulamasan ne yapardın? Gaz tenekesi filân gibi bir şeyler arardım. Onları da bulamazsam çadır parçasının içine, yahud arka çantama saman doldururdum, yahud... Öteki ere soruyorlar: Bulunduğun tombazı bir mermi isabet etse de delse?.. Tıkanm. Nasıl? Kaputumu, yahud ceketimi, gömleğimi çıkarır da tıkardım. Dayanamıyorum: Kış ise, hava karlı, çok soguksa?.. Gayet tabiî cevab veriyor: Üşürdüm, ıslanırdım, belki donardım amma, tombazımı batırtmazdım. Ya bu esnada sen de yaralansan.. Hem çıplak, hem yaralı vaziyette kar şıya geçip de bir vazife görmek icab etse? Karşıya geçer vazifemi yapardım. Yaran? Verilen vazifeyi yaptıktan sonra gelir yaramı haber verirdim. Oradan ağır ağır uzaklaşırken, bir subay anlatıyor: Istihkâm kıt'alarmm bazan çok müşkül vazifeleri vardır. Meselâ kend yurdunda, kendi şehirlerinde kendi eserlerini tahrib etmek. Gelen düşmanın ilerlemesine mâni olmak için ben Edirned< köprülerimizi tahrib etmek vazifesini aî dığım zaman duyduğum teessürü hâlâ unutamam. Fakat o anda gözönüne ge len gayenin büyüklüğü ve ehemmiyeti bu teessüre çok faiktir. Ve bir lâhza dalgın dalgın düşündükten sonra: Ancak bugün, o kara devirlerden çok uzak olduğumuzu unutmayoruz. Ar tık, kendi yurdumuzda, kendi eserlerimi zi tahrib etmek bahtsızlığını hiç görmi yeceğimize inanmış bulunuyoruz. Ve bu ınancın verdıği saadet Türk erinin, o, dün yaca tanınmış kudretini tahmin edemi yeceğiniz derecede artıfmış bulunuyor. Orman nümune çiftliğinde yapılmatnış :ecrübe yoktur denilebilir, ve hepsi büyük muvaffakiyetlerle. Kıvırcık koyunlannın Anadolu yaylasında iklimleştirilmesi mümkün olduğunu bu çiftliğin tecrübeleIş arıyor rine borcluyuz. Koyun cinsinden mahsulOrtaköyde tramvay durak yerinde 7 nuACTİ altın kıymetli kara gülü Anadoluya marada kahveci Hasan Pişkin vasıtasile bu çiftlik hediye etti, ve birkaç çift kara Mahmud Oktay imzasile aldıgımız mek Gazete ve mecmua gülden sürüler çıktı. Anadolu yaylasında •ubda deniliyor ki: «Ben yedi sene Süvarl gedıkli kuçük zabiti olarak orduda hizmet .n iyi şarab üzümü yetişebileceğini çiftsahiblerine ttikten sonra terhis edildim. Şimdi bir iş ikte öğrendik. Yaylanın meşhur bira ar arıyorum. Elimden bilhassa ata bakmak Basın Kurumu Başkanlığından: 1937 bütçe kanunu mucibince gazete ve pasından çiftliğin i^inde dünyanın en iyi ;ok iyi gelir. Hayvanlarma meraklı ve bir /atandasın maişet medarını temln etmek mecmuaların 1937 yılındaki kâğıd ihtiyacbirası yapıldı. Peynir envaından kaşarın istiyenlerin yukarıki adresimden benl ça larmdan 1800 ton miktarmda, hamurunBalkanlara faik bir cinsini bize çiftlik ğırmalarını dilerim.> da 70/100 odun olan fligranlı, kâğıdm tenzilâtlı olarak ithali kabul edilmis ve buerdi. Hulâsa sayılmakla bitmiyecek bir Nafıa Vekâletinden bir rica nun Türkiyedeki gazete ve mecmualara oürii muvaffakiyetli ziraat tecrübesi, ki Burdur Yeşilova Kayadibinden A tevzi suretinin tesbiti Heyeti Veklleye bıbu memleketin bütün tarihinde hiçbir zi Tuncer imzasile aldığımız mektubda deni rakılmıştır. .aat nezaret veya vekâleti bu neticelerin liyor ki: «Yeni teşkil olunan kazamızda 6 Dahiliye Vekâletinin tebliği üzerine bu yüzde ve hatta binde birini ne almış, ne ay evvel bir posta telgraf merkezi açıldı tevzi şeklinin bir hal suretine bağlanması Fakat nevakısı ikmal edilmediğinden hâlâ azerinde konuşulmak için, şehrimizde çıgörmüş ve bittabi ne de göstermiştir. 'aaliyete geçemedi. Bu yüzden askerdeki tan gazete ve mecmua mümessilleri ataAtatürk ziraat tecrübelerinde yalnız evlâd veya kardeşlerine para göndermek ^mda bir toplantı yapılacaktır. Bu topsaat mesafedeki Burdura vebir sahada tecrübe tatbikatmı kâfi gör stiyenler 12mesafedeki Acıbademe gıtmek lantı için 17 haziran 1937 perşembe günü a 14 saat saat 13,30 tarihi tesbit edilmiştır. istanbulmiyerek memleketin muhtelif iklimlerine mecburiyetinde kalıyorlar. Bu halin önüne da çıkan gazete ve mecmua sahiblerinin o nazaran başka yerlerde de tetkik ve tat geçmek üzere postanemizin bir an evvel tarlhte Kurumun Beyoğlundaki merkezine biklerini ikmal ettirmek istedi. Adanada :aaliyete geçirllmesini alâkadar makam ya bizzat gelmelerini veya salâhiyettar bir iardan temenni ederim > mümessil göndermelerini rica ederiz. ve Yalovada aldığı çiftliklerde de başka tatbikler ve tecrübeler yaptırdı. Ve bü iün bu ziraat tecrübe ve tatbiklerile bizzat kendisinin yakından alâkadar oluşu şüphesiz ona has büyük ve kolay çalış Tampon sünger kâğıdı 45000 Tabaka Teskerelik kâğıd 1500 Top manm harikulâde şekillerini arzediyordu. Küçük karbon kâğıdı 4000 Kutu Başbakanın Meclise ve o yolla bütün Büyük karbon kâğıdı 2000 » memlekete söylediği gibi Atatürk bütün Karerenaj kâğıdı 750 Top bu çalışmalannda Türk milletine ImpaTakrirlik kâğıd 2000 ratorluğun bize pek harab olarak bırakİnce makine kâğıdı 8000 tığı zâhirde yoksul memleketten büyük Kalın makine kâğıdı 6000 Müsveddelik kâğıd No. 5 4000 büyük zenginlikler çıkarılabileceğini ve Cizgili kâğıd No. 6 15000 iyi çalışma sayesinde Türk vatanının az Cizgili kâğıd No. 2 4000 zamanda cennete çevrilebileceğini gösterTel raptive kücük 3000 Kutu mek istiyordu. Bugün bu hakikat ispat Battal çizgili kâğıd 1500 Top olunmuş olduktan sonra Atatürk bu çift Tel raptive büvük 4000 Kutu likleri, onların üzerinde istihsal edilmiş Sarı köşe raptivesi 1000 » parlak neticelerile beraber millete ihda I Nümuneleri mevcud yukarıda cins ve miktarı yazılı «15» kalem ediyor. Biz Atatürkün bütün bu işlerind kırtasiye pazarlıkla satm alınacaktır. zaten hep millet için çalıştığını biliyor II Pazarlık 30/VT/1937 tarihine raslıyan çarşamba günü saat 14 te duk. O bu çiftlikleri hiçbir zaman be Kabataşta Levazım ve Mubayaat şubesindeki Alım Komisyonunda yapı nimsememişti. Evvelce onlann Partiye lacaktır. III Şartnameler parasız olarak hergün sözü geçen şubeden alınabilir. aid olduğunu ifade buyurup duruyordu IV îsteklilerin pazarlık için tayin edilen gün ve saatte yüzde yedi Şimdi Partile hükumet ve devletin ayn şey olmak derecesine yükselmiş olmasma buçuk güvenme paralarile birlikte adı geçen Komisyona gelmeleri ilân olu(3317) binaen çiftlikleri doğrudan doğnıya nur. A Ç A N • IŞİAİR AİB LİAİL • M IİLİA NİO I!R A K • TİA Z L 1 • • K • KİA P I AİB A Y AİL • H AİC Z 0 RİA K İ • İA ş 1 A K • K A!M AİR A • R uH • N A R •G E 10 LÜL I K • N AİS I R tnhisarlar Umum Müdürlüğünden: memlekete ihda edip hükumetin tasarruf ve idaresine tevdi eylemiştir. Hükumet ve millet bu çiftliklerle Atatürkten ağır ve ehemmiyetli vazifeler de almış bulunuyorlar: Çiftlikleri şimdiki mamur hallerile idame etmek ve bütün memleket; o nümunelere uygun mamu relere çevirmek vazifeleri. Atatürkün hükumete hediyesi yalnız çiftliklere inhisar etmediğini de kaydede lim: Yıllardır bu çiftliklerin idareleril' uğraşan Tahsin Coşkun arkadaşımız Z i raat Vekâletine Siyasî Müsteşar olarak seçilmiştir. Atatürk, kendi çiftlikleri mü dürünün şahsında hükumete bir de ken di yetiştirmesi bir ziraat mütehassısı ihd. etmiş oluyor. Bütün bu iyiliklere karşı bütün millet çe hepimizin kalblerimizden coşan şükran duygulannı ifade edecek kelimeyi cidden bulamıyoruz. Yalnız şunu diyebiliriz Atatürk mümkün olduğu kadar uzun ya şıyarak başımızda bulunsun. O alabildi ğine etrafımızı aydınlatan güneştir. Tahlisiye Genel Direktörlüğünden: Evvelce talibine ihalesi yapıldığı halde taahhüdün yerine getirilmeme sinden dolayı mukavelesi fesh ve teminatı irad kaydedilen bir aded motörlü can sandalı eski şartlar dairesinde ve 14 haziran 936 tarihinden itibaren 45 gün müddetle müteahhıd nam ve hesabma açık eksiltmiye konulmuştur. 30 temmuz 937 tarihine raslıyan cuma günü saat on beşte Galatada Mer kez Rıhtım hanmda Tahlisiye Umum Müdürlüğü Satmalma Komisyonunda ihalesi yapılacak olan mezkur can sandalmm muhammen bedeli 19,250 lira ve muvakkat teminatı 1444 liradır. Can sandalma aid resim ve şartnameler parasız olarak sözü geçen Komisyondan almacağı ilân olunur. (3293) KANDEMlR Bisikletle Almanya turu yapılıyor Istanbul mevkii Defterdarlığından: Cins ve . • NAD1 Yunan işçilerinin tayyareye teberruları Atina 13 (Hususî) Evvelce bütün işçiler birliğinin verdiği karar dairesin de bugün Yunanistanın her tarafmda işçiler çahşmışlar ve yevmiyelerini tay yareye teberru etmişlerdir. Bütün dük kânlar, mağazalar, fabrikalar ve banka ta, müsabıklar bilhassa su sıkıntısı çek lar bugün açık bulundurulmuş ve ahal adeta bayram yapmıştır. Hava kıt'alar mektedırler. Yukarıkı resim, müsabıklardan birin. mızıkaları Atina ve Pirenin muhteli bir köyden geçerken kova ile su venidi yerlerinden sabahtan akşama kadar a haliye havalar çalmakta idi. ğini göstermektedir. Almanyanın maruf bısikletçilerı arasmda Almanya Turu ismile büyük bir bisiklet müsabakası tertib edılmiştir Güneşin yakıcı harareti aitmda devam eden bu müsabaka çok zahmetli olmak Muhammen bedeli Lira Galatada eski Sultanbeyazıd yeni Hacımimi mahallesinin eski Topçular yeni Necatibey caddesinde Kapıiçi mevkiinde 281 numaralı Kapıiçi karakolu binasmm tamamı. 2350 Binbirdirek mahallesinin Mehmedpaşa yokuşile Suterazisi sokaklarmın birleştiği köşede her iki sokakta kapısı bulunan 10, 12, 30 numaralı iki evin hazineye aid dokuzda bir payı. 550 Beyazıdda Tavşantaşı mahallesinin eski Simitçi yeni Hazinedar sokağında üstünde odası bulunan 15 numaralı bilâhava dük kânın üçte iki payı. 366,67 Hüsrevpaşada Kasabivas mahallesinin Çeşme sokağında 432,20 metre murabbaı sahası bulunan 10 numaralı natamam bahçeli evin tamamı. 470 Ayni yerde Aynalıçeşme sokağında 243,52 metre murabbaı 6, 8 numaralı arsanm tamamı. 180 Kumkapıda Çadırcı Ahmedçelebi mahallesinin Aravıcı sokağında 189 ada 5 parsel eski 12 yeni 16 kapı numaralı 47,5 metre murabbaı arsa, beher metre murabbaı, 1,30 Aksarayda eski Kâtibkasım yeni Yalı mahallesinin eski Yalıbostanı derunü yeni Kumsal sokağında eski 98 yeni 215 No.lı 31 metre murabbaı arsa, beher metre murabbaı. 2 Yukarıda cins ve mevkileri yazılı ev ve arsalar hizalarmdan bedeller üzerinden açık arttırma usulile satılacaktır. îsteklilerin ve tediye şeraitini öğrenmek istiyenlerin 17/6/937 perşembe günü saat on dörtte yüzde yedi buçuk pey akçelerile Mıllî Emlâk Müdürlüğünde toplanan Komisvona gelmeleri. •M.» (3134)