CUMHURİYET Istanbul bütün zaferlerin dâhi Çok uzun süren bir hasretin yaratıcısını muazzam merasim ve tezahüratla karşıladı sona erdiği mes'ud gün Ertuğrul yatı Marmaranın yeşil sularını yararak süzüle süzüle geçerken vapurları dolduran insan kalabalığı kaynaşıyor ve Onu görebîlmek için çıldırıyordu Büyük Şefi istikbal ederken 6 Hazîran 1937 Büyuk Şef, Ertuğrul yatınm kamarasında {Baştarafı 1 inci sahifede] iyetleri erkânı bulunuyorlardı. Büyük likte Istanbul motörüne binerek Dolma yade bölüğü, bandomızıka ve polis müf Onderimiz caketatay giymişlerdi. bahçe sarayını teşrif etti. rezesi mevki almış bulunuyorlardı. Merasime iştirak edenler Haydarpaşa garında Hayuarpaşaya Atatürkü gormek için koşan insan kalabalıği Bulutsuz, masmavi gök sessiz, kıvrımlannda ışıklann oynaştığı yeşil sular sessiz, sırtlardan inen gölgeli kıyılar sessiz, her yer, her şey sessizdi... Herkes susuyordu. Vapurda, karşunda ve yanımdakilere bakıyorum: Ana çocuğile konuşmuyor, arkadaş arkadaşile konuşmuyor, ihtiyarlar, gencler, kadınlar ve erkekler, dılleri tutulmuş, düşünceleri durmuş, kendilerinden geçmiş gibi, çok uzun sürmüş bir hasretin sona ereceği mes'ud anı beklemenin heyecanı içinde, bakışlan karşı sahilin bir noktasma mıhlı, bekleşiyorlar. Dakikajar ağır ağır geçiyor. Ve birden, bir anda herşey canlanı yor, yer, gök, deniz... hepsi bir lâhzada coşuyor. Yavuzun çelik gövdesinden şimşekler çakıyor, tepemizde gök gürültüleri yaratarak tayyare filolan geçiyor, vapurlann düdükleri ötüyor. Boydanboya sahilleri kaplıyan insanlar kaynaşa kaynaşa bağınşıyorlar. Vapurdakilere bakıyorurh: Demin birbirlerine dargın gibi susanlar, bunlar, bu şimdi kucaklaşa kucaklaşa, tepinerek haykınşanlar mı? Göz, kulak... Bütün duygu yollan bir an şaşınyor: Ne oluyor? Sonra hepsi birden bir noktaya dönüyor, bir noktada toplanıyor: O geliyor! Işte, Marmaranın yeşil bağrına kon muş bir ak bulut gibi, süzüle süzüle Ertuğrul yatı geliyor. Bandolar etrafa vatan nağmeleri yayryorlar. Şapkalar havada, mendiller havada, bir çığhk, bir kıyamettir kopuyor: Yaşa!!!... Harb gemilerinin küpeştelerine dizilmiç, Atalannı selâmlıyan erler birer hey kel heybeti arzediyorlar. Tayyareler uzakta kalmağa katlanamamış gibi iniyor, iniyorlar. Ve insanlar, toplann gürleyişini, pervanelerin homurdanışını, vapurlann ötüşünü, bandolann ahengini kıskanarak, el çırpıyor, avaz avaz bağırışıyorlar: Yaşa Atatürk!.. Ertuğrul ağır ağır uzaklaşıyor. Haydarpaşa onlerindeki harb gemüerimiz ve tayyareler | Ah kaptan... Yavaş!.. Son sürasırası mı şimdi? Yanıbaşımızdaki bir bahriyeli, mes lektaşını korumak istiyor: Yok kardeşim.. Hafif seyirle geçiyor. Nesi hafif a birader.. Baksana marti gibi uçuyor. Sanki şuracıkta biraz dursa da, Onu bir daha doya doya görsek kıyamet mi kopardı? Şimdi gözler, Yavuzun önünden geçerek Boğaza doğru ilerliyen Ertuğrulda, ve diller Onun yâdında: Hatırlıyor musun, tam dört ay beş gün evvel, yani 31 kânunusanide Hatay zaferinin müjdesini kutlulamak için Beyazıd meydanında toplanmış, oradan Dolmabahçe önüne gelerek... tin Dört ay.. Sahih dört ay.. Yarabbi hızlı gidiyoruz. Onun hangi vadi tahakkuk etmek için uzun bekledi ki... Bir ihtiyar söze karışıyor: Biz alışmamıştık da evlâdım... Alnımız yerde göçüp gideceğiz diye yanıyorduk ki... Ve titrek elini gözlüğünden çekerek tepemizden geçen tayyarelere doğru kaidırıyor: Bakın... Sonra, şöyle bir yanm kavis çizerek donanmayı gösteriyor: Bakın... Seri bir bakışla kıyılan, vapurları dolduran insanları gözden geçiriyor. Nihayet, ardında köpüklü bir iz bırakarak Dolmabahçeye doğru ilerliyen Ertuğrul dönüyor, ve donmuş gibi, taş kesilmiş gibi, cansız gibi bir lâhza duruyor. Bir lâhza... Ve sonra bir hıçkmkla sarsılıyor. Dolmabahçe önündeyiz. Ertuğrul bir kenarda demirli. Sarayın direğine ağır ağır Cumhur Reisliği sancağı çekiliyor. Ooh... Nihayet gene kavuştuk Ona... Onsuz öksüz gibi kalıyor bu şehir.. Bir genc kızın sesi geliyor: Onsuz Hatay da öksüzdü.. Ya şimdi?. Şimdi.. Bütün gözler önünden geçtiğimiz Dolmabahçe sarayının pencerelerine çevriliyor, vapur bir alkış tufanı içinde sarsıhyor. Ve Istiklâl marşının ahenğinde toplanan sesler Ona, Hatayı da öksüzlükten kurtaran En Büyüğümüze, yüreklerimizin bitmez tükenmez minnet ve selâmını yolluyor. ne Merasime iştirak edecekleri getiren Akayın Göztepe vapuru saat ikide Köprüden hareketle Haydarpaşa nhtımına yanaştı. Bu vapurla şehrimizde bulunan Büyük Millet Meclisi azaları, Belediye reis muavinleri, vilâyet idare heyeti aza lan, Şehir Meclisi azasından mürekkeb bir heyet, Ticaret Odası reisi ve azaları, Üniversite dekan ve profesörleri, Tayyare Cemiyeti azalan, Istanbul vilâyeti dahılindeki kazaların kaymakamları, mü essesatı malıye müdür ve rüesasından bir çok zevat resmî kıyafetlerile geldiler ve Haydarpaşa garında Ulu Önderin mu vasalatlarına intizar ettiler. Vali muavini Hüdai, Emniyet Direktörü Saîih istikbal programınm tatbikına nezaret ediyorlar, bilhassa bu parlak tezahüratı kayda gelmiş olan matbuat er kânma şayanı takdır teshilât gösteriyor lardı. îstikbal merasiminde büyük bir intizam göze çarpıyordu. Merasimde bulunan kumandanlarımız Büyük Reisi karşıhyacak general ve amirallerle erkânı askeriye de Atatürkü hâmil trenin tevakkuf edeceği yerde rütbe derecelerine göre saf teşkil etmişlerdi. Bunların arasında Orgeneral Salih, General Balıkesirli Kemal, Merkez Kumandanı General Ihsan, General Cemil Cahid. Yedek Subay Okul kumandanı yarbay Behzad ve diğer askerî ümera ve zabitanla Amiral Şükrü Okan, Amiral Fahri, fılonun kumandan ve erkânıharbiye reisleri bulunuyorlardı. Bayan Sabiha Gökçen Bu aralık Atatürk kızı Bayan Sabiha Gökçen uçuş elbiselerile geldi ve bir müddet evvel Haydarpaşaya gelmiş olan Mıllî Müdafaa Vekili General Kâzımla görüştü. Sabiha Gökçen iki saat evvel tayyaresile Eskişehirden gelip Yeşilköye inmiş ve Atatürkü karsılamak üzere Haydarpaşa istasyonuna yetişmişti. Emir Abdullah Haydarpaşada KANDEMlR Saat üçe on kala misafirimiz Emir Abdullahı hamil bulunan Sakarya mo törü Haydarpaşa nhtımına yanaştı ve gardakiler tarafından istikbal edildi. Hataylılar da ellerinde cemiyetlerinin ismini taşıyan bayraklan olduğu halde Haydarpaşa gannda yer almışlardı. Şehrimizde bulunan Hariciye Vekâleti Siyasî Müsteşarı Numan Rifat Hatay anayasasının müzakeresindeki muvaffa kiyetinden dolayı garda bulunanlar tarafı..dn tebrik ediliyordu. Atatürk geliyor Büyük misafirin istikbaline koşan tayyare lerimiz Tam saat üçte Atatürkü getiren hu susî tren göründü. Merasime gelmiş olanlarla halk arasında müthiş bir kaynaşma oldu. Bu şerefli muvasalatın beşaret haberini veren top sesleri işitiliyor ve tay yare filolarımızın geçişi görülüyordu; Bir iki dakika sonra Atatürkümüzü getiren tren Haydarpaşa gannda tevakkuf etti. Merasime iştirak edenler Ata türkün bulundukları vagona doğru ko şuştular. Asker selâm vaziyeti aldı. Mızıka Istiklâl marşını çaldı. Yüce Önder beşuş bir sima ile trenden indiler. Refakatlerinde hemşireleri Bayan Makbule, Dahiliye Vekili Şükrü Kaya, Orgeneral Fahreddinle Atatürkü karşılamak üzere tzmite gitmiş olan Istanbul Valisi Mu hiddin Üstündağ, Istanbul Kumandan Vekili Orgeneral Ali Fuad ve diğer ma Atatürkün şehrimizi şereflendirmesi münasebetile dün gece yapılan donanma ve denizdeki fener alayı da emaslsiz de recede parlak olmuştur. Şehrin resmî vs hususî bütün binaları, limandaki vapurlar tamamen tenvir edilmişti. Hatay zaferile Atatürkün teşrifini bir bayram gibi tes'id eden îstanbullular sokaklara dökülmüşAtatürk askeri teftis ediyor tü. Her taraftan neşe ve şetaret taşıyor Cumhurreisimize ihtiram rasimesini du. ıfa için getirilmiş olan kara ve deniz kıtaFener alayma iştirak eden îstanbullu atının giyiniş ve duruşlarındaki intizam ve mükemmeliyet cidden sıtayişe lâyıktı. lan şehrin muhtelif yerlerinden alıp ge Kahraman askerler kahraman Başku tirecek olan vapurlardan Akay İdaresi mandanlarının huzurunda çelik bir kale nin bir vapuru saat 21,45 te Köprüden, dığeri 21,50 de Haydarpaşa iskelesin • gibi duruyorlardı. üçüncüsü saat 21,30 da Kadıkö Safların önünden geçen Ulu Önder den, yünden, Adalıları getirecek olan dördüngenerallerİH ve ümeranın ellerini sıkıyor ve her kıt'aya «Merhaba asker!» diye cüsü de saat 20,30 da Büyükada iskelehitab ediyordu. Askerlerimiz gür bir ses sınden kalktı. Şırketi Haryiyenin 73 nule hepbir ağızdan «Sağ ol!» diye muka maralı vapuru saat 19,40 ta Anadolukavağından kalkarak ve Rumelıkavağı, bele ediyorlardı. Yenimahalle, Sarıyer, Büyükdere, Kireç Halkın coşkun tezahüratt burnu, Tarabya, Yeniköy, Istinye, EmirAtatürk, garın kapısında Büyük Ön gân, Rumehhisarı ve Bebek iskelelerine derini görmek için üç, dört saat evvelin uğnyarak köprüye geldi. 68 numarah denberi gelip beklemekte olan Istanbul vapur da Beykozdan hareketle Anadolu halkınm coşkun ve emsaline ender tesa tarafındaki bütün iskelelere uğradı. Vadüf edilen tezahüratile karşılaştı. Onun purlar limanda toplandıktan sonra yüz mubarek yüzünü daha yakından görmek lerce romorkör ve sandallann da iltihakiiçin polis kordonunu yaran binlerce insan le ve büyük bir kafıle halinde Beşikta«a alkışlar ve «Yaşa Atatürk!» sesleri ara hareket ettiler. Kızkulesi önünden geçen sından Büyük Atasmm etrafını sarmış vapurlar Kuzguncuk açıklarmdan dönebulunuyordu. rek karşı sahile geçtiler ve Dolmabahçe Ertuğrul yatında sarayı önüne gelince tevakkuf ettiler. Ulu Önder bu candan gelen tezahü îstanbulun pek nadir gördüğü bu murat arasında misafirleri ve maiyetleri er azzam şehrayin saatlerce heyecan ve nekânile birlıkte Ertuğrul yatına bindi. şesinden birşey kaybetmeden devam et Halkın coşkun tezahüratına mukabele e ti. Ulu Önder, İstanbullulann kendisine diyorlardı. Ertuğrula Reisicumhur bay karşı kopmaz bağlılıklannı, candan sevgi rağı çekildi ve vapur hareket etti. ve saygılanm canlı bir şekilde ifade eden Filonun teftişi, denizde ve havada bu tezahüratı sarayın balkonundan sey tezahürat rettiler. Ertuğrul Kadıköy istikametine yol alSonuna kadar büyük bir intizam ve dı ve oradan kıvrılarak filonun bulundu mükemmeliyetle cereyan eden fener alağu istikameti tuttu. Sırasile denizaltı ge yı saat on birde bitti ve vapurlar gene mılerinin, dört torpidonun ve en nihayet ayni iskeleleri tutarak halkı yerlerine daYavuzun önünden geçildi. Gemilerimiz ğıttı. yeni boyanmışlardı. Güneşli ve sıcak bir thsan Arit havanın saçtığı güneş huzmeleri altmda Numan Rifat Büyük Şefe pınl, pınl parlıyorlardı. Efrad güverteye izahat verdi dizilmiş, kampanaların işaretine uyarak Hatay anayasasının müzakeresini yap«Yaşa Ata, Yaşa Cumhuriyet» avazelemış olan Hariciye Vekâleti Siyasî Müsrile Atatürkü selâmlıyordu. Ertuğrul her geminin önünden geçtikçe top atılmak teşan Numan Rifat bugün Ankaraya gisuretile Cumhurreisimiz selâmlanıyordu. decek ve yasayı Büyük Millet Meclisince tasdik edilmek üzere hükumete vere Büyük Şef Ertuğrulla gemileri teftiş cektir. Numan Rifat dün Reisicumhura ettiği esnada otuzdan fazla tayyaremiz arzı tazimat ve yasa hakkmda maruzatta de dörder ve beşerlik filolar halinde Erbulunmuştur. tuğrulun üzerinden uçuşlar yapıyor, Defteri mahsusu imzalıyanlar Büyük Kumandanlarını selâmlıyorlardı. Atatürkün şehrimizi teşrifleri dolayıTezahürata iştirak eden halkı hamil bulunan Akay vapurlarile hususî ve res sile dün akşam şehrimizdeki müessesah mî romorkör, istimpot ve kayıklar, hal maliye direktörlerile ekalliyet mümessil kın devam eden sevinc tezahüratı içinde leri ve pek çok zevat Dolmabahçe sara yına giderek defteri mahsusa imza etmişyatı takib ediyorlardı. lerdir. Atatürk trenden inince misafirimiz Emir Abdullahın elini sıktı, hatınnı sordu. Müteakıben Sabiha Gökçene hitaben: «Ne zaman geldin?» dediler. Sabiha Gökçen iki saat evvel tayyare ile geldiğini arzetti. Büyük Önder istikbale ge lenlerin ayn ayrı ellerini sıktıktan sonra askeri teftişe başladı. Fuad Duyar Geceki donanma ve fener alayı Dolmabahçeye muvasalat Saat dörde beş kala Ertuğrul Dolmabahçe açıklarma vardı ve demirledi. Evvelâ Sakarya motörü yanaştı. Misafiri miz Emir Abdullah Beylerbeyi sarayına gitmek üzere bu motöre bindi. Kendile rini bizzat Atatürk teşyi etti. Müteakıben Istanbul motörü Ertuğrula yanaştı. Atatürk ancak onun gibi milletinin kal binda yaşıyan büyük insanlara mahsus tevazu eseri olarak gemide bulunanların ayn ayn ellerini sıktı ve maiyetlerile bir Hataylıların sevinei Hatay Erginlik Cemiyeti dün akşam Şirketi Hayriyenin 72 numarah vapurunu kiralamış, ve Dolmabahçe sarayının önünde nümayişler yapmışlardır. Vapur baştanaşa elektrikle donatılmış ve Hatay Erginlik Cemiyeti yazılı olan büyük bir levha projektörlerle aydınlatılmıştır. Hiç durmadan çalan cazband vapurdakileri eğlendirmiştir.