12 Mavıs 1937 CUMHURtYET [Baştarafı l inci sahifede] Nureddin, gazeteden çoktan ayrılmıştır. Necmeddin Sadık ta müteaddid vazıfelerle dışarıda bulunuyor. Bu yazmın Hüüyük Britanya Kralı ve Hin seyin Cahid tarafından yazıldığında şüpdistan İmparatoru haşmetlu he kalmıyor. Yazının aslının celbini istiAltıncı George hazretlerine [Baştarafı 1 inci sahifede] malarının Romadaki îngiliz gazete muyoruz» dedi. Ve mevzuubahs yazmın gazetesi, Guido Schmidt'in yakında ya habirlerinin hudud haricine çıkanlmalannı bugün Kanterburi piskoposunun elile tac müsveddelerinin aynen celbini istedi. [Baştarafı 1 inci sahifede] mukım 60 yaşlarında Zekı Mehmed isHüseyin Cahid buna cevab verdi ve: pacağı seyahat hakkında şu satırları ya intac etmiyeceğini beyan ve böyle bir giydiriliyor ve bütün cihan bu muhteşem bağlılığı inkılâbm başındanberi kendistnı mınde bir şahıs Fılıstın polisi tarafından muamele yapıldığı takdirde bu muamele rasimenin heyecanını yaşıyor. « Kâzım Şinasi ifade verirken «Ak zıyor: onun yüksek talihine de bağlamıştır. Şah gayrikanunî ikametinden dolayı tevkif Tac, görünüşe göre şarktan garbe geç«Hiç şüphesiz Avusturya dirijanları nin ferdî olacağım ilâve ve gazetecilerin şamdan Akşama» sütununu yalnız Vasiyetinin ehemmiyeti, on beş yıldır fasıla edilmiştir. Zeki Mehmed yazdığı bir ki lu Nureddin, Hüseyin Cahid, Necmed Londra ve Pariste bütünlüğü ekseri Av geri çağırılmalarının tac giyme merasi miş bir metadır. İlk çağlarda İran şa sız iş başında bulunmasile ölçülebilir. tabdan dolayı Türkiyeden firara mecbur dın Sadık taraflarmdan değil, bizzat ken rupa memleketleri için artık bir mütearife mını boykot etmek demek olmadığını tas hinşahlarının başında görünüyor. Mısır Paristeki görüşmeleri neticesinde Tür kaldığını söylemiştir. Gene ayni gazcteye haline gelmiş olan memleketlerinin ne bir rih etmektedirler. Fir'avunlarında, Eti hükümdarlannda, kiye ile Fransa arasında nihaî anlaşmanın göre Şamda teşekkül eden Türk Suriye dısile, Enis Tahsin ve başka muharrirler trampaya mevzu ve ne d# pazarlığa veSümerlerde, Asurlularda yok. Romanm Bu mehafil, diyor ki: tahakkuk ettiğini öğreniyoruz. Birkaç İttihadı cemiyeti müessisi Fuad Pehli tarafından da yazılrriakta olduğunu söy sile teşkil etmiyeceği hakkında teminat «İtalyanın, tac giyme merasimine işti son hükümdarlannda görünüyorsa da bir yüz senelik tarihi olan bu anlaşma, Su van ismindeki zatla diğer sekiz kişi tevkif lemiştir. Bu yazının müsveddelerinin bu elde etmek istiyeceklerdir. lunmadığını daha ilk celsede Enis Tah rak etmemesi, Ingilterenin hatası yüzün mana ifade etmiyor. Zaten onların çoğu riye ile itilâfımızda, ekalliyet haklarını ih edilmiştir. Avusturya ricali, kendilerine hiçbir dendir. Çünkü Ingiltere Taffari gibi lâ sınır boylannda ordunun generallik sin sarahatle söylemişti. 45 senelik ga mal etmekliğimiz yüzünden haleldar oltş Bankası Hatay şubesi zeteciyim. Hiç görmedim ki, yazılan bir memleketin refahma imkân bırakmıyan alâttayin bir adamı davet etmekle Italyan ten hükümdarlığa çıkardığı kimseler • muştu. Müteakiben yapmıya mecbur olAntakyada çıkan Yeni Gün refikimiz yazının müsveddesi saklanmış olsun. Bun kararsızlık ve şüphe havasını dağıtacak milletine karşı hakarette bulunmuştur.» dir, yanlarında tac bulunmazdı ki duğumuz büyük vaziyetle siyasî tarihi yazıyor: ciddî teminat verilip verilemiyeceğini öğgiyebilsinler. Bir bakımdan da Avru lar muhakemeyi fuzuli yere uzatmak için Mareşal Graziani iyileşti mizin en eski dostluğuna sadık kalmak «Şehrimizde ve Sancağm diğer şehir kararlaşmış tekliflerdir» dedi. renmek arzu ediyorlar. Avusturya BaşRoma 1 1 (A.A.) Stefani ajansımn pada tac, kilisenin tahta verdiği ciz hususundaki arzumuzu Ankara hüku ve kasabalarında şubeler açmak karannı Belediye avukatı, Kâzım Şinasinin i vekilinin son nutkunda Guido Schmidt'in bildirdiğine göre, İmparatorluğun yıldö ye gibi birşey oluyor ve Milâdın 800 ünmetine ispat etmiştir.» vermiş bulunduğunu büyük bir memnu fadesinin yalnız zabıtlarını gördüğünü, seyahati için hayır alâmeti olan metaneti nümü münasebetile, Mareşal Graziani, cü yılında kıymet alıyor. Temps gazetesi, bu konuşmalan havaniyetle haber verdiğimiz Türkiye îş Ban aslını görmediğini ve kendilerinin sual göstermektedir. şubat ayında kendisine karşı yapılan suiO tarihte Şarlman, eski Roma İmpadis şeklinde anlatırken belki dikkatsizlikkası müfettişi Said Kuray şehrimizdeki sormak salâhiyetini haiz olduğunu söyleFransa ve Büyük Britanyanın da açık kasddan sonra ilk defa olarak siyasî te ratorluğunu ihya eder gibi görünmü?, le ve Başvekilimizin Cenevreye gitmiye tetkik ve temaslanna devam etmektedir. dikten sonra: bir lisan kullanmaları temenni edilmeli zahürlerde hazır bulunmuş ve kıt'alan ceğini düşünmiyerek Delbos'un İnönü ile garb milletlerinin gözünü ve yüreğini BiSaid Kuray evvelki gün ve dün de tüc« O halde tetkikata hiç lüzum yok dir.» teftiş ettikten sonra ufak bir nutuk söyle zanstan kurtararak Romaya bağlamak Cenevre içtimaında da temas edeceğini carlanmız tarafından ziyaret edilmiş ve tu. Tetkikatı ilerletmek iktıza eder. De tngiliz talyan gerginliği yazıyor. miştir. istiyen Papahk makamına bel bağlayıp kendisi tüccarlarımıza mahallerinde zi lâil kâfi derecede vardır, mesele tavazzuh Eski Macar Başvekilinin sözleri mukaddes bir imparatorluk ilân etmişti. karşısında Fransa Son tiyasi temaslar Parti Meclisi yaretleri iade eylemiştir. Muhtelif sınıf etmiştir. Fakat biz elle tutulur ve gözle Budapeşte 11 (A.A.) Meb'usan Papa Uçüncü Leon, kiliseye bambaşka Paris 11 (A.A.) Temps gazetesi, Gruvunda görüşüldü tüccarlanmız müfettişe kendi işleri ve va görülür bir vesikanın bulunmasını da isliyeni ttalyan İngiliz gerginliğinden bah meclisinin bugünkü toplantısında eski bir kudret ve yepyeni bir hayatiyet getirAnkara II (Telefonla) C. H . P . ziyetlerile memleketin umumî ve iktısadî yoruz. Bu maksadla «Biriken para» baş sederken diyor ki: Başvekil Kont Betlen büyük bir nutuk Grupu bugün Antalya saylavı doktoı durumu hakkında istatistikî malumat vermeği vadeden Şarlman'a Sen Piyer kiliîıklı yazının müsveddesinin celbine karar «Bu vaziyetin, gerek garbî Avrupa söyliyerek hükumetin haricde takib ettiCemal Tuncanın reisliğinde toplandı. mektedirler. sesinde altın tacı giydirdi ve onun önünde verilmesini tekrar rica ederim» dedi. meselelerinde gerek Akdeniz meselesinde ği siyasete umumiyet itibarile taraftar olSöz alarak kürsüye gelen Hariciye Kendisile görüştüğümüz müfettiş, şehdizçöktü. Sonra mukaddes imparatorluk Akşam vekili Kemal Hikmet: bir anlaşmaya varmak şanslarını ciddî su duğunu kaydettikten sonra Macaristana Vekili vekili Saracoğlunun dış politıka rimizin güzelliğini methetmi? ve iktısadî, « Davanın tarafımızdan çıkmaza için üç tac kabul olundu. Bunun biri, Cerrette azaltmış bulunması, şayanı teessüf haricî siyasette başka bir veçhe verdirmek mızın son durumu ve Hatay meselesinin ticarî sahada yapmakta olduğu tetkikat sokulduğunu arkadaşım söylüyor. Makaiçin itilâf teşebbüsleri aleyhinde bulun men tacı olup gümüştü, imparator seçilentür.» son safhası hakkında verdiği izahat Parti ve temaslardan memnuniyetle bahsey lenın aslmı da matbaadan istiyor. Davayı lerin başına Eks Laşapel'de geçirilirdi, muş, ve demiştir ki: Grupunca müttefıkan tasvıb edildı. lemiştir. çıkmaza sokan kendileridir. Çünkü çık Journal des Debats gazetesi de bugünikincisi İtalya Krallığı tacı olup demirdi, « Eğer Macaristan böyle hareket Bundan sonra Başbakan İsmet İnö Şehrimiz şubesi için banka binası ola maz bir dava açmışlardır. Müekkilleri bu kü vaziyetten Mussolini'nin istifade etmeederse kendi mahvına yürümüş olur. Ma Monna'da giyilirdi, üçüncüsü Şarlman'a nünün Londra seyahati hakkında malu bilecek bir yer için araştırmalar yapılmakdavayı açacağı zaman kendilerile istişa si lâzım geldiği fikrindedir. caristan ya komşularile ve ilkönce Ro verilen altın tacdı. mat veren Saracoğlu Başbakanımızın tadır. Tüccarımız banka binasının re etmiş ve kendileri de matbuat kanu Romayı ziyaret eden Yugoslav manya ile anlaşmalıdır, yahud da TranParisteyken iki memleketi alâkadar eden Köprü civarında ve daha münasib olaHaçh seferleri esnasında ve Kudüsün nunun 27 nci maddesinc istinaden bu şeheyetleri silvanya'da can çekişen Macarları dirilt hıristiyanlara geçtiği tarihte kral ilân o meseleler hakkında Fransız devlet ricali rak sehir içinde olmasını arzu etmekte ve kilde bir davanın çıkmaz olduğunu söy Roma 11 (A.A.) Mussolini dün mek için bütün enerjisile beynelmilel bir le yaptığı temasları anlatmış ve Başbaka bu hususta da müfettişe delâlet etmektelunan Godefroy'ya bir altın tac verilmek lemiş olsalardı, o halde bugünkü vazi meb'us Sokiç'in başkanhğındaki Yugos harekete girişmelidir.» nımızın Fransadaki seyahatinin tamamen dirler. istenilmiş ve o, İsanın dikenli tac taşıdığı yette olduğu gibi davalan bir çıkmaza lav gazeteciler heyetini ve müteakiben de Kont Betlen hükumetten miskin parti bir yerde altın tac giyemiyeceğini söyli hususî mahiyette olmasına rağmen Tür Müfettiş Said Kurayın bir iki gün son dayanmazdı. Her çıkmaz davanın akı yüksek rütbeli bahriye ve hava zabitlerini mücadeleleri içinde bocalıyan Macar ef yerek bu ikramı reddetmişti (1099). Fakiyeye ve Türkiye Başvekiline karsı gös ra İskenderuna giderek tekrar şehrimize beti budur. Makalenin aslının celbine ve kabul etmiştir. kân umumiyesinin nazarı dikkatini Ma kat bu tarih bütün Avrupada tac giymek terilen geniş muhabbet ve samimî dostluk dönecekleri haber alınmıştır.» ya tarafımızdan verilmesi talebine gelinTac giyme merasimi ve ttalya car ekallliyetlerini tehdid eden tehlike ve bunun için merasim yapılmak an'ane tezahüratına dair malumat vermiştir. ce, maznuniyetine sebeb olan makalenin Roma 11 (A.A.) Resmî mehafil, üzerine celbetmeğe davet ederek sözlerini sinin kurulduğuna işaret teşkil eder. HeParti Grupu bu malumatı büyük biı aleyhinde istimalini suçludan istemek ka Italyan gazetecilerinin Londradan çağınlbitirmiştir. memnuniyetle karsılamıştır. nüz teşekkül devrinde bulunan hükumetdar adlî tarihte emsali gb'rülmemiş bir taHariciye Vekilimiz, Cenevreye lere de gene Papahk makamından taclar leb olamaz. Böyle bir ihtiyac karşısında Romanyadan gidiyor gönderilmekteydi: Macar tacı gibi! Ankara I 1 (Telefonla) Bir İstan bulunan kimseler vaktile dava açmazdan îngilterede hükümdarlığın istikrar bulHariciye Vekili doktor Tevfik Rüştü bul gazetesi Ankara Kayseri yolunda evvel Müddeiumumilik ve zabıta mari duğu gündenberi elli sekiz kral geldi (iki Aras dün sabahki ekspresle Ankaradan bir köprünün çöktüğünü ve bir tren ka fetile matbaada arama yapsalardı belki Cumhurreisi dahil değil). Bunlann içinİstanbula gelmiş ve doğruca Perapalas zası olduğunu yazmıştı. Hâdiseyi Devlet istediklerini bulurlardı. Biz esasen bu [Basmakaleden devami Türk ekonomisinin baş işini bugün dahi de Hindistan împaratorluk tacmı ilk gioteline gitmiştir. Doktor Rüştü Aras b'ğ Demiryolları Umum Müdürü Ali Rıza müsveddeyi bulup kendilerine teslim etleyin Kadıköyüne geçerek bazı hususî dan sordum. Böyle bir yıkıntı ve kazanın meğe mecbur muyuz? Kanunen buna çülmez bir kıymeti vardır, ve Türk mille ziraatin elde tutmakta olduğunda zannet yen Kraliçe Viktorya'dır. O, Lord Biti de an'anevî bir zincir ile işte bu topra meyiz ki kimse ile ihtilâfımız olsun. Bi konsfild'in himmetile 1876 da Hind Imziyaretlerde bulunduktan sonra otele dön aslı olmadıaını söyledi. mecbur değiliz. Taleblerinin reddini ıste ğa bağlıdır. lâkis hükumetten millete kadar hepimiz paratoriçesi ilân olunmuş ve gerçekten müş ve akşamüzeri İngiliz büyük elçisi Hitler yeni îngiliz sefirini rim» dedi. Bu umumî görüşün yanıbaşında Türk ziraatimizin daha verimli olması için ge tantanalı merasimle ikinci bir tacı daha Sir Percy Lorrain'i kabul ederek, uzun Belediye avukatı da: toprağının yüksek mertebeli değilse bile ceyi gündüze katarak çalışıyoruz. Bu iş başına geçirmişti. Bu tacın üstünde dört kabul etti bir mülâkatta bulunmuştur. « Açtığımız davanın bir çıkmaz ol büyük yekunlu ekonomik ve malî bir deLondra 11 (Hususî) Alman devlet az toprak, çok toprak veya hiç toprak bin mücevher vardır. Hariciye Vekilimiz cumartesi günü Roduğunu söyliyerek bize tariz ediyorlar. ğeri vardır. Türkiyede adına servet ıtlak reisi Adolf Hitler yeni İngiliz elçisi M. meselesi olmaktan ziyade her gün daha Tac giyme merasimi anılırken Büyük manya vapurile Bükreşe .oradan da CeHenderson'u kabul ederek, İngıltere ile Biz, bu makaleyi Hüseyin Cahid yazmış olunan tasarrufların başında toprak ge ileri verimli olmasını istediğimiz bir ziraat nevreye gidecektir. Doktor Rüştü Aras Napolyon'un (2 kânunuevvel 1804) te Almanya arasında muslihane surette mı, yazmamış mı bunu anyoruz. Bu nok lıı, sonra da bına halındeki gayrımen Bükreşte Romanya devlet adamlarile mü halledilmiyecek tek mesele mevcud ol tada Akşam gazetesi mes'ul müdürü E kuller. Bize öyle gelir ki bu iki servet meselesidir. Kasabada oturan tarla sa yapılan tetevvüç resmini de hatırlamamak hibini çiftçi saymamakta isabet yoktur. lâkatlarda bulunacaktır. madığım ve iki tarafın hüsnü niyeti sa nis Tahsin ve vekili Kemal Hikmete dü ifadesinin manaları millî maliyeye istinad Nitekim ziraatin doyurmadığı veya ihti mümkün değildir. O devrin Papası, mütHariciye Vekilimizin îngiliz Kralı Al yesinde muallâkta bulunan bütün me şen söz yoktur. Eski talebimde ısrar e noktası olmakta Cumhuriyet Merkez yaclarına vefa etmediği birçok çiftçiler de hiş Korsikalı'ya tac giydirmek için P a tıncı George'un tac giyme günü münase selelerin halledileceğini söylemiştir. diyorum» dedi. Bankasında iddihar ettiğimiz altınlardan muvakkat bir zaman için zaruret sevkile rise kadar gitmişti. Fakat kilisede tacı betile bugün şehrimiz İngiliz sefaretinde Müddeiumumî Hamdi Doğu, bu ya daha aşağı bir değerde değildir. TürkiMeşhur bir tayyareci öldü madenlerde, ormanlarda çalışmağa geli Napolyon'un başına koymak üzereyken yapılacak merasimde hazır bulunması zının Enis Tahsin ve Necmeddin Sadık, yede er geç vücude gelecek bir kredi yorlar da amele olmuyorlar, ihtiyaçları Korsika'lı yavaşça elini uzatıp tacı almış Paris 1 1 (A.A.) Harbden evvel muhtemeldir. kime aid olduğunu söylememişlerdir. Söy fonsiye müessesesi bütün bu gayrimen olan parayı tedarik eder etmez gene köyşöhret kazanmış tayyarecilerden Louıs ve kendi kendine giyinmiştir. Bunu yapHariciye Vekâleti vekili lemesi suçlunun müdafaasma taalluk et kullerin muazzam yekununu mütedavil lerine dönüp tarlalarının başma gidi Paulham'in oğlu Rene Paulham, Villastiği cihetle icbar edilemez. Evvelce de servet haline koymak suretile memlekeAnkara 1 1 (A.A.) Dün akşam, maktan maksadı kiliseden tacı almış göyorlar. coublay'de bir avcı tayyaresınin tecrübesitimizin kalkmmasının bellibaşh mesne böyle bir karar verilmemiş olduğundan Ankaradan hareket eden Hariciye Vekili', rünmemek ve Papaya borclu kalmamaknı vaparken düsüp ölmüştür. Memlekette küçük, orta ve büyük bu yazının matbaadan celbini istemekle dini teşkil edecektir. O halde Türkiyede Dr. Arasa, gaybubeti esnasında Adliye i Ingilterede başka bir grev beraber, her iki tarafın da mahkumiyeti toprağın malî bir noktai nazarla dahi toprak diye velev ki miktar noktasın tı. Vekili Saracoğlu vekâlet edecektir. Taclar bahsinde İran taclarını da haDublin 1 1 (A.A.) Dublinin elbise sabıkaları olup olmadığının tahkikına ka büyük kıymetini gözönünde bulun dan bir ayırdım yapmaktansa ElkonoSaracoğlu, bu sabah Hariciye Vekâ durmak lâzımdır. Bu kıymetin hiçbir mi Bakanı Celâl Bayarın pek güzel tırlamak lâzımdır. Kaçar sülâlesini ku letine gelerek hariciye işlerile meşgul ol imalâthanelerinin 3.500 amelesi grev ilân rar verilmesini istedi. etmiştir. Grevden bir takım büyük elbise mağa başlamıştır. Mahkeme, makalenin aslının celbine sebeb ve bahane ile bozulmamasına söylediği gibi istihsali gözönünde bu ran Aka Mehmed 1 796 da tetevvüç e mağazalan müteessir olmuştur. mahal olmadığına, mahkumiyeti sabıka dikkat etmek her Türkün başlıca va lundurmak muvafıktır. Her iyi istihsal derken tacikeyan denilen eski efseri ba Filistin ve Şamda tevkifat imkânı bizce iyi ve en samimî yardımla şına, deryayinur ve tacıman adlı pırlan Dublinin 10.000 inşaat amelesi, 1 nilann tetkikine, muhakemenin 18 mayıs zifesidir. Kudüsten Antakyada çıkan Yeni Gün nmıza Iâyıktır. YUNUS NAD1 salı gününe talikına karar verdi. I talarla süslü bazubendi koluna, emsalsiz Toprağın ziraat kıymetine gelince gazetesine bildirildiğine göre Filistinde sandanberi grev halinde bulunmaktadır. bir hamaili de boynuna geçirmişti. Bu kendime soruyorum: Onu gorürsek ne di midlerimiz ve korkularımrz gibi bütün Kız bazan önde gidiyor, bazan Orha tac, en aşağı on kilo ağırlığındadır, sayıyebiliriz? heyecanlarımız da bir tek mevzuun içine nı bekliyerek ona sokuluyordu. Yalının sız elmaslarla ve nar tanesi rengindeki Cumhuriyetin edebî tefrikası: 73 Düşünerek yürüdüler. dolarak bizden kanşıklığını gizliyor. Sa bahçe kapısı önünden geçtiler ve içeri yakutlarla süslüdür. Orhan dedi ki: nıyonız ki ihtirasımız kendi kendisinden girmediler. Nasıreddin Şah ta 1848 te ayni tacı Ben kalması için çok fazla ısrar et ibarettir; hakikatte bütün ruhumuzu ihBu yol Boğaziçinin öyle garib bir nok giyerek ve şemşiri elmastar denilen kabtim. Fakat sizinle benim aramda büyük tiva eder ve diğer bütün ihtiraslanmızı tasıydı ki birkaç adımda rüzgâr kınhyor, zası, kılıfı som pırlanta kılıcı kuşanarak Yazan: Peyami Safa farklar var tabiî... Bir mahzur benim si kendi rengine boyayarak bizi aldatır. Bel sonra daha serbest esiyor, hissedilebilecek şarka yakışır bir tetevvüç rasimesi yap İstanbula. Kayıkla karşıya geçer. zin yanınızda bulunmam. Fakat siz onun ki ruhun bu vahdete ihtiyacı, kendi gi tarzda havanın soğuğu ve nemi azalıp mıştı. O bazan bu hissimi kendi ihtiyacına rift âlemini tanımak aczindendir; fakat çoğalıyordu. Sanki bir yalı duvarı, bir a Isterseniz iskeleye kadar gidip onu la yalnız kalabilirsiniz. göre enterpete edıyordu, sevıldığını zanTürk hükümdarlar yalnız şiirde ve aşk, bu sahte ve surî vahdet içinde bizi ğac, bir dönemeç, denize doğru bir gi Yalnız kalırsak ne yapabilirim? nediyordu, bu aldanışın önüne geçmeğe arayalım; belki henüz kayığa binmemişresmî muhabere kâğıdlarında tac giy de çahştım. Bir ümidsizin ümidden başka hiç bir an aldattıktan sonra ruhumuzun da rinti bir mevsim değiştirmeğe kâfi tesir miş gibi görünürlerdi. Yoksa o kelimenin tir. ha çıkmaz ve karmakarışık derinliğine lere sahibdiler. Vedia havanm bu deği Çok meyustu, çok... Bulabileceğimizi pek ummam. bir ihtiyacı yoktur. delâlet etttiği mana ile başlık taşımazlar Ne yapabilirdim, söyleyiniz. Belki buluruz. Ona tekrar ne ümidi verebilirim? bizi atar. Böyle düşünülürse yalnız Ve şikliklerine göre Orhanla mesafesini ta dı, ekseriya miğfer, külâh ve börk kulladia değil, her sevgili, bütün sevinclerimi yin ediyor gibiydi. Arada bir kolu ona nırlardı. Bu başlıkların süsü ise sorguclar Bu hale geldikten sonra: Hiç. Vedia düşündü, Sonra birdenbire a Bu «tekrar »sözü Orhanı diriltti. yağa kalktı: Bu hale gelmeden evveP Vedia hemen tashih etmek istemişti: zin ve kederlerimizin bir tek mevzu üs değiyordu. dan ibaretti. Fakat tac giyme merasimine Kat'î olmak. Ümid etmem amma... Haydi! de Yani bu kadar ümidsizse ben nasıl tünde yalancı bir sarahat kazanarak coş Başka sevgileri bilmem, dedi, fa beynelmilel denilecek kadar parıltı ve pı' Ne gibi? di. ümid verebilirim? Hem size söylüyorum: masına bahane telâkki edilebilir. kat ben eminim ki Bahrinin bütün keder rıltı veren îngilizler olup bu da Hindista Kat'î olmak: Umidlerini dibine Orhan da kalktı. Gene kız sık ve te Onun bütün kederleri benden gelmiyor Orhan, geldikleri tarafa doğru yarım lerinin bahanesiyim. Hepsinin tesellisini nın imparatorluk sayılmasmdan sonra başkadar kazımak. Çünkü seven daima ümid lâşlı adımlarla önden gidiyordu. Yokuşu ki. Ben bahaneyim adeta. dönerek: benden bekliyor. Belki zannediyor ki o lar. eder. hızla çıktılar. Ortalık tamamile karar Orhan bu sözdeki fikri evvelce aşk Belki bütün sevgililer birer bahane nu sevebilsem, kızkardeşi de iyi olacak, M. TURHAN TAN Gene kız birdenbire Bahriye döndü: mıştı. Ayın üstünü kaphyan kalın bir meselelerine tatbik ederek çok düşün dirler, dedi, ruhumuzun çalkalanmasına etrafındaki bütün felâketlerden de hiçbir Biliyor musunuz? dedi, içime çok buluttan çüriik bir ton sızıyordu. Arka müştü: Sevmek, belki de bir tek ihtirasın bahane. İçinde ne varsa onu dışarıya doğ şey, bir eser kalmıyacak. Ne gibi oluyor, Konser fena hisler geliyor. larından vuran rüzgâr, pelerinini daha lehine bütün diğerlerini bastırmak değil ru savururlar. biliyor musunuz? Sanki... Bu Boğaza Alçak sesle ilâve etti: sıkı örtmek istiyen Vediayı durdurmuştu. di; bilâkis aşk, sevilen şeyin içine bütün San'atkâr münir Nureddin tarafın Vedia tamamile geriye dönmüştü. Fa ecnebi zırhlılarım getiren de benim. dan bu gece Saray sinemasında bir kon" Titriyorum. Orhan ona yardım etti. Hızla yürüdüler. diğer ihtiraslarımızı doldurmağa benziyor kat yürümediler. Orhan Bahrinin bu değilse de böyle ser verileceği haber alınmıştır. PrograOnun elini tutmak için elini kımılda Vedia tekrarladı: du; bir insanın şahsında bütün ümidleriKız bir adım atarak: birşey düşündüğünü hatırladı: Boğaza mın başında büyük musiki üstadı Dedetan Orhan daha fazla uzatmağa cesaret Hiç ümid etmiyorum. mizi, iştiyaklarımızı seviyoruz. Hayatı Bu saatte iskelede de görünmck is değil, fakat yalıya bu ecnebileri getiren, nin Kârı natıkı bulunduğunu öğrendi edemedi, hafifçe üstüne egilerek sordu: Gene durdu ve Orhana baktı: mızın müspet ve menfi hâdiselerinden temiyorum, dedi. Vedia değil, fakat Vedia gibilerdeki in ğimiz bu konserde meşhur bestekârların Içeri girelim mi? Onu bulsak ta ne yapacağız? gelen bütün hazlarımız ve kederlerimiz Üşürsünüz de. kıraz ruhuydu. henüz dinlenmemiş besteleri terennüm Hayır! Şimdi, kabil olsa, Bahriyi Bilmem? Siz münasib gördünüz. bu aşkın bahanesi içine sıkışarak büyü Hayır, hiç üşümüyoru^ * '•»•seniz Evet, diye mırıldandı olunarak dinleyicilere güzel bir sürpriz İçime birdenbire fena bir his doğ yor; aşkta bir şeyi değil, herşeyi istiyoruz, biraz yürürüz de. görmek isterdim. yapılacak ve ayrıca halk türküleri oku Değil mi? du. Hiçbir şey düşünmedim. Şimdi kendi birşeye değil herşeye kin besliyoruz, ü nacaktır. Bu saatte nereye gider? Yürürüz. (.Arkast var) Sancak davası tam bir muvaffakiyetle bitiyor Mahkeme, Valinin vekillerinin talebini reddetti Macaristan da mecburî askerliği iade ediyor Iskenderun limanında Türkiyeye bitaraf bir mıntaka ayrılacak, para Sancak damgasile geçecektir ^ . 15 mavısa kadar hcıfî karar verilecek Çekoslovakya Avusturya hududunu süratle tahkim ediyormuş Tac giyme merasimi I I I Kayserî tren kazasının aslı yok Mühim bir mesele: Yurdda toprak vaziyeti ve ziraat kıymeti BİZ İNSANLAR