21 Nisan 1937 CUMHURİYET SON TELEFÛN HABERLER... TELGRAF v* TELSiZLE Hfidiseler arasında Isviçrenin rejim imtihanı ransız gazetelerinde okudum: Birkaç haftaya kadar, İsviçre halkı, memlekette komünizm tehlikesine karşı reyini bildirmeğe davet edilecektir. L'intransigeant yazıyor: «Komünist partisine mensub olanların hukukunu ıskat için bir kanun reye konmuştur. İsviçreliler bunu tasvib edip etmediklerini bildireceklerdir. Komiinistler protesto ediyor lar: « Hürriyetimizi gasbediyorsunuz. Biz istediğimiz fikre sahib olmak hakkını haiziz. «Fakat hükumet onlara şu cevabı vermiştir: « Filhakika siz şu veya bu fikre sahib olmak hakkını haizsiniz. Fakat bu fikri şiddet yolile veya herhangi bir gayrimeşru vasıta ile herkese cebren kabul ettirmek hakkını haiz değilsiniz. Fikirlerinizi kendinize saklayınız. Fakat müesseselerimizi imha ederek onları gerçekleştireceğinizi iddia etmeyiniz ve demokrasiden demokrasiyi mahvetmek için istifade edebileceğinizi ummayınız. Çünkü demokrasi ekseriyete istinad eder, halbuki siz zayıf bir ekalliyetsiniz. Rejimimizi tadile salâhiyetiniz yoktur. Biz sizi bütün vatandaşlarla beraber reyinizi vermeğe çağınyoruz. Eğer temsil ettiğiniz yığın kuvvetliyse galib gelirsiniz ve komünizmi tesis edersiniz. Yok, eğer göründüğü gibi bir avuc insandan ibarctseniz, zâfınızı şiddetle telâfi edebileceğinizi ummayınız. Biz sokaklarımızda kan istemiyoruz. Biz yalnız kanunun diktatörlüğünü tanınz. «Bu sözleri söyliyen raportör, Ispanyada komünistlerin yüzde üçü geçmediğini de ilâve ediyor.» Yeryüzünde hiçbir doğru muhakeme, hiçbir sağlam mantık, hiçbir yanhşsız hesab, hiçbir kat'î riyaziye, bu sözlerin ifade ettiği hakikatten daha doğru, daha sağlam, daha yanlışsız ve daha kat'î olamaz. Bunun içindir ki yeryüzünün hiçbir noktasında, hatta ister fikir, ister hareket olarak doğduğu memleketlerde bile tam komünizmden eser kalmamıştır. Oralarda bile artık ya demokrasinin veya milliyetçiliğin müdafaası yapılıyor. Dava şimdi bu ikisi arasındadır. Türk demokrasisi ve Türk milliyetçiliği ise bu iki fikri ayni sevgile kucaklamıştır. Eski akidelerden yeni ve daha bahtiyar terkiblere doğru tekâmül etmek için de, herhangi bir sisteme dar bir kafanın yassı tarafile yapışıp kalmaktansa, bütün imkânları kavrıyan geniş bir tefekkür ve irade içinde daha mükemmelin hamurunu yuğurmak lâzımdır. Tekâmül de basitten mürekkebe doğru bu hayırlı gidişten başka birşey olmasa gerek. Hitler ile Ingiliz işçi liderinin mülâkatı İngilterede itimadsızlıkla karşılandı. Fransız gazeteleri de muhteriz davranıyorlar Londra 20 (A.A.) Daily Maı! gazetesi müstesna olmak üzere bütün gazeteler, Lansbury Hitler mülâkaiın: itimadsızlıkla karşılamakta ve tecrübenin Alman hükumetinin icraatına intizarı em reylemekte bulunduğunu hatırlatmakta dırlar. ' Daily Telegraph, Almanyanm iptidai maddeler tevziinin kontrolu komitesmp iştirakten Almanyanın imtina etmış oldu ğunu hatırlatarak şöyle demektedir: « Şimdi söz, Ruzveltin'dir. Fa kat Amerika Reisicumhurunun yapaca ğı teklifin muvaffakiyetle netıceleneceğınden emin olmadıkça herhangi bir teklifte bulunması muhtemel addedilmemekledir.» Petit Parisien gazetesi şöyle diyor: «Berlinde, garb demokrasilerile iktı sadî ve belki de siyasî bir teşriki meja: vadisinde yeni bir istikamet belirmekte dir. Eğer samimî ise bu istihaleyi nazan itibara almamak yanlış bir hareket olur. Fakat şüpheleri bertaraf etmeğe de ım kân yoktur.» Oeuvre gazetesi, şu mütaleada bulu • nuyor: «Berlinde hic kimse Hıtler'in siyasa tini devirip otarşiden vazgeçerek Paris ve Londra ile sıyasî ve iktısadî sahada sa mimiyetle teşriki mesai edeceğine inana maz. Fakat Amerika tarafından Almanyaya miihim bir ikraz yapılır ve siyasî bır fedakârlık mukabilinde olmaksızın müstemleke verilirse, o zaman iş değişir» Le Jour gazetesi şu satırlan yazıyor: «Bu işte Ruzvelt'i ileri sürmek garib dir, büyük demokrasiler cephesini da£itmak için bundan daha akıllıca bir hareket olamaz. Maamafih Hitler'in teklif lerinin kıymeti, bu tekliflerin Paris ve Londraya usulii dairesinde diplomasi yolu ile gönderilmiş olması takdirinde daha büyük olacaktır.» mesele«Büyük Dâhi bir güneş Hâdiseye siyasîolmuş ler sebeb gibi gençliğe daima ışık ve hayat saçacaktır» Hâmid hakkında ihtisaslar Rumen Prensi Nikola Bükreşten ajrrıldı Ustad Fazıl Ahmed anlatıyor: «Hâmid hayatla ilişiğini keserken yanında bulunuyordum. Şiirler okuyordu. Dayanamadım, ellerinden öperek dışarıya çıktım» Hâmidi bilerek, tanıyarak ve Prens Nikola, büyük kardeşi Kral Karol'la beraber bir merasimde anlıyarak seven sa yılı üstadlardan biri Bükreş 20 (A.A.) Kral Carol'un olan Fazıl Ahmedle biraderi sabık Prens Nicolas, otomobille dün uzun uzun merSnagov şatosunu terketmiştir. Prensin hühumdan konuştuk. kumet merkezinde dostlarının yanında Hâmidi anış, ona bulunduğu ve Nicolas Brana ismi altında hastalığını, ıstırabını bir ecnebi memleketinde oturacağı rivaunutturmuş gıbiydi. yet edilmektedir. Büyük şairin son Bazı mahfiller, altı sene evvel akde * demlerinde bile ya dilmiş olan bir izdivac için Prensi hak nında bulunan Fa larından mahrum eden niyabet meclisinin zıl Ahmed, şimdi, bu kararına hayret etmekte ve karann ondan şöyle bahse siyasî sebeblere istinad ettiği hakkındaki diyordu: şayialara inanmaktadırlar. « H â m i d i n Bu mahfillere göre, hâdise hakikatte kendisinden daha son zamanlarda vahim bir şekil alan bir değerli ve ölümün aile ihtilâfından doğmuştur. den daha mühim Prens, zevcesine Prenses ünvanı verilhâdise bence şudur: mesinde ısrar ve ordu umumî müfettişi Bütün milletin ve sıfatile Kralın askerî maiyeti erkân ve zabılhassa düşünce bitanma zevcesi için hanedana mensub gencliğinin san'at, bir prensese karşı ifası lâzım gelen askerî Fâzu Ahmedin muvaffak olunmuş bir krokisi şiir, ilim mefhumu ihtiramatın icrasını emretmiştir. nun büyük mümessili hakkmda gösterdiği Ve biraz düşündükten sonra devam eMüfrid sağ cenah partileri vaziyetten sonsuz vecid ve hürmete lâyık şuur. diyor: istifade ederek Prens Nicolas hakkındaki Bu iki vasf ılik bir genclik karşı « Ancak edebî zevkini her zaman teveccühlerini ve Kral Carol'un etrafınsında büyükle nasıl bahısetmeli? berrak bulmadım. Orada birçok bulanık dakilere karşı memnuniyetsizliklerini açıkVe yatağında doğruluyor, sesi yavaş unsura sik sık rastlıyorum. ça izhar etmişlerdir. Bununla beraber meyavaş canlanıyor: Süleyman Nazif §unu derdi: «Türki selenin siyasî şeklinin ehemmiyerinin izam « Herhalde bu sarnıç gümbürtüsü yede ayni kuvvette nesir ve nazma malik edıldiği anlaşılmaktadır. Esasen Demir veren goygoycu dilile değil.. Vecid ve şu iki dâhi tanırım; biri Fuzuli, biri Hâmid.» muhafızlar teşkilâtının reisleri sabık ur sahiblerinin karşısında söylenecek her Ben de tamamen bu fikirdeyim. Yalnız Prens Nicolas ile münasebatta bulunmasöz lâakal gene bu iki unsura malik olma bir nokta üzerinde dikkatle dururum: dıklarını söylemişlerdir. lıdır. Zaten Hâmid kadar haşmetli bir Hâmidin gerek nazım, gerek nesrindeki Nasıl evlendiler? şahsiyet, medih ve takdiri bir iltimas, bir eda, daha Edebiyatı Cedıde devrinde esPrens Nicolas, 1931 senesinde, Sinaia atiyye halinde almağa muhtac değildir kimiş bir moda idi. şatosunda cezaen ikamete memur edilmiş si... Dilimizin ondan sonraki temizlik ve bulunuyordu. Bu cezanın sebebi de, Marifet onun hakkı olan mevkii tayin tasfıye faalıyetı Hâmid üzerinde pek mü Prensin, protokoldan nefret etmesi ve etmek... Şimdiden sonra büyük şair hak essir olamamamıştır. Tıpkı moda, neka mevkii icabı iştirak zaruretinde bulundukında böyle araştırmalar yapılmasını di dar değişirse değişsin, gencliğinde alıştı ğu geçid resimlerine ve diğer merasime, lerim... ğı kılıkta ısrar eden nazik, fakat gururlu tercihan, gönlüne uygun zevk ve eğlenceVe Hâmidi anladığı, tanıdığı, bildiği bir asilzade hali, Hâmidin lehçesinde de ler peşinde koşması idi. gıbı anlatıyor: bakı kalmıştır. Bir gün, şatonun asırlık ağaclan altın« Hâmidde romantik muhayyilenin da dolaşırken, bu kasvetli duvarlar ara O halde Hâmidin edebiyatımıza zâflarından da, kuvvetlerınden de pek getirdiği yenilik nedir? sında göreceğini aklına bile getirmediği çok şey vardır. Kendi edebî zevki şiir ci Bu sorgu, içine hayli karışık nükte güzel bir kadınla karşılaştı. Bu kadın, hanmın Firdevsî, Sadi, Hafız, Shakes ler alan bir sualdir. Dikkat ederseniz gö Saveano isminde bir zabitin karısı clan peare, Corneille, Hugo fılân gibi büyük receksınız kı, ıfadesının nesci ıtıbanle güzel Dimitresco idi. Prens Nicolas'mn şehriyarlarile ülfet etmişti. Fakat tahmi Hâmidin kendisine takaddüm eden şair yüreğinde, bu kadını görür görmez bir nime göre Musset'ten sonrasını hiç iltifa lerden farkı pek azdır. Pek çok olan fark, denbire alevlenen büyük aşk, bir müddet ta lâyık görmemişe benzer.» ifadenin örgüsünde değil, o örgüye nakşe sonra izdivacla nihayet buldu. Bu izdi vac morgantik olmakla beraber, saray bu Hâmidin san'atına, race esvabı gibi üs dilen hayallerin nev'indedır.» işe göz yumdu ve hâdise kapandı. tü çok şaşaalı, içi bugünkü müfekkireyi Ve mütefekkir muhatabım, kendine tamamen memnun etmekten uzak mahiFakat, Madam Dimitresco'nun, gü has ahengile okumağa başladı: yetini, belki bu mahdudıyet veriyor. nün birinde Prensten, izdivaclarmın resmî Vefa her kimseden kim istedim a%dan cefaşekle sokulmasını istemesi üzerine işm Kendisi, bütün dünyada tanıdığım en gordum sezgın kafalardan birine malikti. Zavahi Kimi ki bivefa âlemde gördüm bivefa rengi değişti. İzdivacın resmen tasdikı, gördum Madam Dimitresco'nun prenses sınıfına rin boşluğunu herkesten iyi anlamak lâ kabulü demekti, buna ise imkân yoktu. zım gelen büyük üstad daima onun sar İşte Fuzuliden sonra Baki de şöyle Güzel Dimitresco'nun ısrarı saray kahosluğu içinde yaşamaktan zevk alırdı. der: dmlarının rekabetini uyandırmakta ge Huzurunda saatlerce kalır ve konuşurDikkatJer ile seyrederiz yân serapa cikmedi. Hatta bazı iddialara göre, ken o kadar kudretin bu beşerî zâfı yene Gormez mi idık bizde eğer olsa vefatı Prens aleyhinde bir takım iftiralarda bumeyişine hem şaşar, hem de içimden yaSonra Nedımi dınliyelim: lunulmuş ve ismi, bazı siyasî dedikodu nardım. Müdam ey lâlei hatvkeş dur olma gülşer,lara karıştırılmıştır. İş bu raddeye gelin Fikretin tam zıddı.. den ce, Prensin, morgantik zevcesinden ayrılHâmidin eserlerinden tebahhur eden Seninle neşe taktir eyîerim camü şerabımması veya saltanat hukukundan feragat umumî felsefe ve görüşler, sonra şiir estesın etmesi şıklarmdan birinin tercihi lâzım getiği, nihayet tiyatrocu ve nasir olarak ayNabiye gelince: liyordu. Prens Nicolas ikinci şıkkı tercirî rı ayn mütalea edilmelidir. etmistir. Çünkü bu sahaların hepsine onun verdiği Aklına mecnunlann iahsin ki ketmiraz ediip büyük armağanlar vardır. Felsefede be Cehdi sipihre ki dilü divane sözler söyler şer müfekkiresine ihtilâlli bir umman mid zamanına kadar tanımadığı garba Ve Şeyh Galib: manzarası veren, bilumum iman, şek, temahsus bir takım hayal, renk ve kumaşlareddüd ve ümid içinde reybilik ve inkâr Bir şulesi var ki şemH canın rını bize nakledişidir. İkincisi gene onun dalgaları onun da muhayyılesini adeta Fanusuna sığmaz asumamn zamanına kadar bizim edebiyahmızca zelzelelere uğratıyor. Bir afete sen de duş olursun meçhul bir takım garb edebiyat nevile Fakat bütün insanlıkta itıkada menşe Ahım gibi şule puş olursun rinden ve muntazam şekillerinden bize ilk addedılen korku, sanıyorum ki, onu tam çesnileri verişidir. Nihayet, Namık Kemal: zihnî bir kanaate değılse bile, hissî bir Hürmetle, muhabbetle ve sonsuz bir Ne mütnkün zulüm ile bidad ile imhayı dindarlık ve ibadete bağlamıştı. kıymet bilirlikle her zaman itiraf etmelihürriyet Şu itıbarla fıkirleri, bilhassa felsefî fi Çalış idraki kaldır muktedirsen âdemi yiz ki, Hâmid bu işleri yaparken, muhitiyetten kırlerı bana, nihayet bır çalkantı mahi mize pek feyizli zevk, his ve hayal inkiyetinde görünür. Bunlann içinde hiçbir Bir kere şu beyitleri hatırlıyahm, sonra şafları temin eden fikir ziyafetleri veren yeni seziş mevcud değildir. Ancak bütün meselâ gene Hâmidin son eserlerinden iki eserler yazmıştır. insanî endişelerden haberdar bir şuurun mısra okuyalım: Bunun için, bizdeki muasır edebiyat güzel, orijinal söyleyişleri vardır.» yeniliğinin elbette büyük atalarından biri Âyatı tabiiyedir ilhamt tabiat Ya tiyatroculuğu? olduğunu, gene bir kere daha söyleme Bır ismı celâl olsa gerek namı tabiat O tarafını fevkalâde iptidaî bulu lıyım. Bütün bu yazılardaki ifade, hep bi! rum. Hâmidin eserlerindeki siyasî akidediğiniz terkibli merkibli an'anevî söyleyiş ler? değil mi? Hâmidin hatta hece veznile Heyecanla sözümü kesiyor: Fazıl Ahmed, biran düşündü ve: Evet şairliği... Şairliğinde bir ya yazdığı piyesleri düşünün. En sade dil « Açıkça söyliyeyim, dedi, sanıyo nardağ heybeti çok defa görülmüştür. Şi kullandığı zaman bile kendınin tabiî Lsa rum ki büyük Hâmid, galıba diplomasi iri iki büyük unsur vücude getirir derler: nı bu tumturaklı ifade olduğunu hatırlı den yetiştiği için şamatayı pek sevmezdi. Hassasiyet ve muhayyile. Hâmidde şa yacaksınız? Gürültülü ve tehlikeli işlere karışmaz, her irliğin, ekseriya birincinin lehine olarak O halde yaptığı yenılık nedır? Bence zamanın büyüklerile iyi geçinir, nazik, ve ölçüsüz ırtifalara varmış olduğuna şüphe fevkalâde büyük olajı bu yenilik iki esasa kibar edalı bir oportönistti.» etmiyorum.» ayrılır. Iptida edebiyat rriuhıtimizin HâILutfen sahifeyı çevırıntz] Fransız gazetelerinde akisler Paris 20 (A.A.) Echo de Paris gazetesi diyor ki: «İktısadî meselelerin hallı hakkında Hıtler'in düşünceleri Avam kamarasında silâhsızlanma müzakereleri başhyacağı esnada anlaşıldı. İngilterede bir nifak husule getirilmek mi isteniyor? Bunda b'.r hesab yanlışlığı var. İngiltere ile Fran«a, iktısadî meseleleri de sıyasî meselelere bağlamağa karar vermişlerdir.» Macar Basvekilinin Kont Ciano yakında Tirana gidiyor söylediği bir nutuk Yahudi aleyhtarlığı niha Italyan Hariciye Nazırı Arnavudlukta üç yet Macaristanada mı gün kalacak sirayet ediyor? Roma 20 (A.A.) Kont Ciano Budapeşte 20 (A.A.) Dranyi'nin nun, mayısın ilk günlerinde yahud nısa dün Szegedin'de söylediği nutuk her tanın son günlerinde Tiranaya gıdereğ: rafta tasvıble karşılanmıştır. tahakkuk etmektedir. Yarı resmî meha Sağ cenah gazeteleri, Başvekilin ilk defıl, vaktile yalanlanan bu haben şirvdi fa olarak Yahudi meselesinden ve bunnun teyid eylemektedir. Italyanın Tirana elmutlaka halledilmesi lâzım geldıginden çisi, ziyaret teferrüatını tesbit maksadile bahsettığini kaydediyorlar. son günlerde Romaya gelmiştir. Konl Keza, Dranyi'nin sağ cenah aleyhinde, Ciano, Tiranada üç gün kalacaktır. Bu Battleneckart gurupunun tazyıkine rağ ziyarçt Yugoslavya ile tam bir anlaşma men, hiçbir şey söylemediği ve şimdıki si halinde yapılmaktadır. yasetin devam edeceği kaydedilmektedır. Kont Ciano Sofyaya da Şrmdi herkes Macaristanda bir Yahudi gidecek mi? meselesinin mevcud olduğuna kanaat getiSofya 20 (Telefonla) Burada recektir. Italyan mehafilinde dolaşan bir rivayele Liberal Esti Kurjer gazetesi, Daranyi nazaran İtalya Hariciye Nazırı Kont tarafından tesis edilen prensiplenn Ma Ciano 10 mayısta Sofyayı ziyaret ede caristanın icab ve menfaatlerine uygun ol cektir. duğunu yazıyor. Kont Bettle'nin gazetesi olan AchtuhAnkara 20 (Telefonla) Ziraat Banrblatt, Başvekilin nu>kunu bütün aklsse kası meclisi idare azasından İhsan Abilim sahiblerini tatmin edici mahiyette bul dın tetkıkat için Bulgaristana gidecek maktadır. tir. Bulgaristanda tetkikat PEYAMl SAFA Montreux konferansı Kat'î metin mayısta imzalanacak Intikal müddeti için de yakında bir itilâf ümid ediliyor Schuschnigg Mussolini mülâkatı Venedik 20 (A.A.) Sanıldığma göre Schuschnigg Mussolini miilâkat' Venedik önlerinde Santa Maria Della Salute'de demirliyecek olan Duçenın hususî Lamora yatında cereyan edecekv;r. Avusturya heyetını, Kont Cıano yu VP Alfieri'yi kabul içın hükumet sarayıı.da ve şehrin büyük otellerinde hazırlıklara başlanmıştır. Müddeti geçmiş saydiye taksitleri Ankara 20 (Telefonla) Rüsumu saydiye mültezimlerinin müddeti geç miş taksit bedellerinin biran evvel tahsil edilmesi alâkalılardan istenmiştir. Muhacirlerin borçları Hazine avukatları Maliyece tesçil ediliyor Ankara 20 (Telefonla) Maliye Vekâleti Hazine avukatlarmın merkezde bir sicillini tutmağa karar vermiş ve avukatlardan hal tercümelerile birer fotograflarını istemıştir. Eden, Brüksele gidiyor Brüksel 20 (A.A.) Eden, pazar akşamı buraya gelecektir. Kendisi pazaıtesi günü, Ingılız sefarethanesınde verı lecek bir öğle ziyafetinde bulunacak VP bu ziyafette Belçika Hariciye Nazırı Spaak ta hazır bulunacaktır. Öğleden sonra da Kral tarafından kabul edile cektir. Ankara 20 (Telefonla) Muhacirlerin, iskân muamelelerinden mütevellid borçlarını iskân kanunile kabul edilmiş Montreux 20 (A.A.) Kepitülâ?olan muaflık ve tecil müddeti içinde yonlar konferansı mesaisinin terakkisine verdıkleri takdirde borçlarmdan yüzde müteallik olarak muhtelif murahhas he ellisi affedılecektir. yetleri arasında umumî bir nikbinlık iııtiSovyet Rusyada Hâmid için baı hüküm sürmektedir. Intikal devrestnın müddeti meselesi hakkında Nahas konferans Paşanın mukarrer olduğu veçhile İngıl Leningrad 20 (A.A.) Sovyetler tere Kralının taç giyme merasiminde haBirliği Bilgi Akademisinin doğu enstitü zır bulunmak üzere Londraya gidebil sünde, enstitünün Türk cemiyeti dün bir mesi için oldukça yakın bir zamanda toplantı yapmıştır. bir itilâf elde edileceği ümid olunmak Akademisyen Samoiloviç, İstanbulda tadır. ölen Türk şairi Abdülhak Hâmid için Konferans içtimalannın kısa bir müd söylediği nutukta, Hâmidi Türkiyenin en det tehıri, mayıs ayının üçüncü haftasına ileri mütefekkirlerinden biri olarak tavsif doğju imza edilecek olan kat'î metnin ve Türk edebiyatı tarihindeki mümtaz ro tercihine medar olacaktır. lünü kaydeylemiştir. • Eden Brükselde üç gün kalacak ve Londra 20 (A.A.) Delhi'den bil bu esnada Van Zeeland ile görüşmelerdirildiğine göre, İpi Fakiri cami cami geze de bulunacaktır. ingiltere aleyhinde mukaddes cihad iAmerikada yardım tahsisatı rek vaizde bulunmaktadır.. çin Vaşington 20 (A.A.) Beyazsa Arsolkot'da birkaç Ingiliz müfrezesi rayda Reisicumhur Ruzvelt ile görüş hücuma uğramıştır. tükten sonra âyan azasından Robinson, Reisicumhurun gelecek temmuzun bırin Paris 20 (Hususî) P a r i s borsasımn de başhyan malî sene için 1,500,000,000 bugünkü kapanış fiatları şunlardır: dolarlık bir yardım tahsisatı istiyeceğini Londra 110.45, Nevyork 22.43 1/2, bildirmiştir. Berlin 898, Brüksel 378,37 1/2. Madrid , Robinson, fazla masraflar ve vergı Amsterdam 1228, Roma 118.05, Lizbon tahsilâtının azalması yüzünden gelecek 100.50, Cenevre 513, bakır 62 64, kalay sene bütçesinde mühim bir açık zuhur 249.10, altın 141.01, gümüş 20 1/2, kurı etmesinden korktuğunu ilâve eylemiştir. şun 23, çinko 22,7,6. İpi Fakiri camilerde İngiltere Inanılmıyacak bir haber aleyhinde vâz veriyor Londra radyosunun dün akşam verdi PARİS BORSASI ği bir habere göre, guya Irakm Paris ve Berlin elçilıkleri müsteşarlarmdan biri Madrid hükumetine, diğeri de General Franco'ya mühim miktarda silâh ve cepane satmış olduklarından Bağdad hükumetince geri çağırılmışlarmış. Müsteşarlar sılâh ve cepaneyi nereden bulup satmış olacaklar? Bu inanılmaz haberden azamî ihtiyat kaydıle bahse divoruz. Doktor aranıyor Hem İstanhula. hem İzmite yakın bir kazamızda bir doktora ihtiyac vardır. Arzu edenlerin Cumhuriyet gazetesi idarehanesine müracaatleri.