— muş, gömleğim çözülmüş, derirden ter Bimem nasıl oldu. Joseph Cenlo ile konuşurken, doktor - Lenmuand'nın t anini söyleyiyerdim. Garib bir ea ile: — ÂH Doktor Lenzusnd mi? deli, — Onu tanidınız ma? Evet, tanıdım. Çok evel değil, hem Pek yakından. Bak nasıl tanıdım <— Hastaydım. Nem vardı, Bilmiyo-. Tüm. Her tarafım. ağrıyordu, anlaşılar makine bozulmuş olacaktı ve bütün ma- kinistler, doktorlar demek - istiyorum Hastalığımı bir târlü teşhis edemediler Biri beni hablarla tedlavi edeceğini söy- düyor, beriki iğne tavsiye ediyor, bir ( güncüsü masajla hiçbir şey kalmıyaca-| İnı ilâve ediyordu. Velhasıl vakit sar-| fediyorlardı ve paramı da beraber, Ya: taktan kalkamıyacak, yez Muyacık bir hale gelmiştim. Dir kere kalkmak istedim, olduğum yere yığılverdim. Biliyorsun kt ben bakâ- fam. Evde hizmetçi kadından başka kim- e yoktur. Bu hizmetçi kadın, bir gün Ban dedi ki: — Beyefendi, ben bir daktor bilirim. Öyle allâme değildir. Size ine yapma: Ha gelen © gözlüklü küçük doktar gibi Küstah değildir, çok para da almaz Sa- dece bizim mahallenin emektar bir dok- torudür; bizim mahaflede mucizeler ya, ratmıştır. — Mademki öyledir, git çağız, dedim. İşte bu süretledir ki daktor Lenzuand| odamdan içeri girdi. Ufak tefek, şişm: ca, Beyaz takalk bir adamdetız, değil İ? Şapkasını masanın Üctüne bıraltı. Eldivenlerini çıkardı. ve bana — sünller| Sormağa başladı, Çok yıpranmış, kesik) bir sesle soruyordu. Dördüncü katta o farduğumu ve bizlm apartımanda asan. baktı, evvelâ arkarmı, sonra gölsümü dinledi. Sahae gözünün önü he gelsin: Ben, yatağımda biraz doğrul meffas eder bir Vaziyette, O, karyolar n kenarında, üstüme İğllmiş ve kur Jakları göğsümde, Birden, Birdenbire müvazenesini kaybetti, bapı göğsümün Üstüne yuvarlardı ve üstüme düşt — Aman dökter, dedim, ne oluyar- sunuz? dası nerdinde hasta olmağa gelmişti. Hemen seslendim, hizmetçi kadın koş. u. O dk bağırmağa başladı. Hizmetçi kadına: — Ne dürüyormun, dedim, Üstümden alsana şunu, gürmüyar musun, erilece Him altında. —— Zavalli doktar. Kimbilir, belki de n yatırmak lâzım, 'vet, evet, şu iki koltuğu birbiri- 'e yahaştır ve uzat kendisini oraya, Da, Gile kolaydı. Agathe / (hizmetçi İkadır) zayıf, ethiz bir kadındı, hafbuki doktorun şişmanlığı ve aPırlık malü- mmundur. Önu kaldıracağı zaman zendiri. de düşmesin mi? Hem az kalsın benim üzerime. Ona yardım edecek halde de illldim. Ben kımıldanmaklar Sciz ba Saklarırla yatağıma mıhlarmıştım. — Bana yardım etmez misiniz beye- endi? Sir çekin, ben de iterim. Yatağa gestebiliriz. betki Nef Yatağa mı? Benim yamma hat Agathe devam ediyordu: — Ancak yatakta rahat edebilir. Hem yatak geniştir beyelendi. Yatağım genişliğine genişti doğrusu| ve bizçok defalar (<i kişi koyun koyuna yatmamış değildik. Fakat şimdiye kar dar koynuma hep gülzel kadınlar gizmiş. * Biçbir doktorum bu arzuyu (zhar et memişti. Masmafih başka bir gey ya pamazdım d, Bu ihtiyarcığı böyle bıra. Kamazdım. Mecbur oldum çekmete ve| Açathe de itmeye, Ve dökter, hartası-| nn yanına uzalıldı. Agathe'e: — Çabük, dedim, telefona koş, bir Tütk inkilâbının veniliklerini kendi mü -| dafan eder bir tavır takınmış olmanıdır. Yazınının en sinirime dokunan tarafı da bu, oldu. İhtiyar Türk profesörü inkılâb aleyhtarı da, İstanbulun eskiri gibi kal - madığına yanıp bu mürtecie karşı inkılâbımızın müdafi . Medam Claude Eylan, kendirine — Fe kalktysa da tesbih — duruyor Amma sakın unu yazmmayın, sonra leabih kullanmayı da meneden bir kanun çık anası ihtimali vardır. diyen dotluna nasi - bal veriyorz — Eski adetler kayboluyor. Çare yek. Ne yapanak yapalım, — çark - dönüyor| Şüksü Beyefendi. © zaman ihliyar profesör, yanıbaş Tında trammvay bekliyen Üniersiteli genc | kızların bu abeyefendiz sörünü işitmele-| çünden korkmuş, Amatı, demiş, rica ederim, bundan| n Şükrü Rurnu deyiniz. (Evet bay değil bayan!) Bu yazıda birşey nazan dikkatimi cel betti. Fransız kadını, İstarbulun eley - hinde bulunduğu ve İstanbulu anlamadığı| halde, Ankarayı methediyor ve kakika- ten Ankarayı, çok daha iyi anlamış gö tünüyor. Şehri, meydanları, binaları, ver- mi dağreleri, memurları pek - be Hasta ” İnediyordum. Beni münyene ederken ba: .| doktorunun kayduğu Surnâmesi (aükmed TV ia öi oğlunun dimet düğünü) Hi H lll ae y BAĞDRNR T Andr6 Birabosu'dan döktor çağır. — Dekler Fayettek mi? T Hangisi olüran sisun. Yeter Ki he Ancak yirmi dakika, hana dar azun gölrünen yirmi geldi. Odaya girer girmez: Z sayroladedi Timeleriin tesir et medl Mit Biraz canim sıkılmış olarakı Hayız doktor, dedim. Kendim için değil, dökcter için sizi çağırdım. Daktor Fayette gözlerini alabildiğine b K asır ka ikika. son 1 Nisan 1907 Halkevinde bir gece EYAAA) Büyük Şefin genclikle Gestamtinozan) ulvi bir musahabesi 930 plâkla Türk müsiklel « 1240 KS BŞ MÜY Düit serrinii eeei m.,ılmmwı:m'mw)n Kerim, İrade faymataledan denam) |önüne düşen Anzavurun Bursaya bücum | TAfL - 800 Badi ve aetadaşlncı turafından Bursa mektebinde geçirdim. Hepiniz bi |edeceği anlaşıldığından buna kargı mü - | u mübikisi ve halk serieları - 2030 Ömer, lininiz, Burada Türk çocuğumu okutup dafaa ve mükavemet tertibalı alınman yetiştirecek bir hayli kıymetli ilim mües -| yazılı bulunduğundan ve bu emrin nasıl geveleri vardır; daha demin bu Halkevi- tatbik edildisini - hikâye eti. Celâl Ba- | ni sahnesinden —© mekteb - lemlerinin | yar, heyecandan tütriyen bir sesle, kendi. | mühtelif safhalarını projeksiyonla gök -İlerine Türk adı veren bir takım vicdan. Tive ve arkadışları tarafından Türe e L Ve Halk garkları Scat ayan < di orkestra * zh1S Alans ve Bora haberlesi Te eresi günün “mogrası * 2430 - pllkla ölolar, Gpera ve Gperat parçaları - 2900 * mizln en İnymetli / kaynaklarından bir| tererek hatıralarımızı tazelediler. Ancak, İsız v n İ HN Te a aa e yt aa. SDK ŞK e Si Na a nn bti a gel Bnara nünleri l dacl BK ae ada KSS AD A l ee ada olurdüklan içii tanşuklarım aat snüile Balena Si S parlnedin İbir duyau değildir. Memleketimizin han- (dulara teslim " ettiheliri " ne büyük bir den Parçalar - 13 künferasa - 3010 am için tanıştıklarımı zan emrile keleme almığtır. 32 beyitlik bir girlagihlan, 22 beyitlik bir nimetten ve 82 beyillik bir. methiyeden sonra İbtidayi vakayli sürü hümâyun, diye mevma giriyori Hicri 1086 yılında, Do: düncü Mehmed, Edirnede Iki büyük dü. iün yapıyor: Oğulları Mustafa le Ah- medl sünnet ettiriyor, kızını da sevgili gözdeki ikinet verir. Kuloğlu Mustafa Paşaya veriyor. Düğün hazırlıklarından bahseden gair, bu vesile ile vesirlerin Padişaht ve şehandelere takdim ettik. leri hediyeleri de kaydediyori 'Sadrazam Köprülüoğlu Fazil Ahmed Paşa; Dördüneü Mehmede mücevker sildli nefis bir Kur'an, Şeyh Nizaminin nefls bir «Mahsenülesrar» ara, mücevher fakımlı bir küheylân, murassa bir altın küse, bohçalarla kiymetli kumaşlar; yük şehzadeye: Mücevher bir Kur'an, Caminin netis bir “Tahtetül'âhrar, ma, eğsiz bir mürekkâ, bir de varakları oy- "mah nefis bir Kitab, fevkalüde güzel bir| gehnsme, mücevher takımlı bir kühey: 'in, üç sade at, bir elmaslı sorguç, üç a- ded şuh ve dilâra gılman, beş bohça faymetli kumaş; ve ikinci şehzadeye de buna benzer hediyeler sunüyor. Veziri azamdan sonra / ikinci - verir Musahib Müstafa Paşa, üçüncü vezir diğer Mustafa Paşa, Dehterdar Ahmed Paşa, beşinci vezir Yusuf Paşa, nişancı 've müverrih Abdi Paşa I) ve diğer | devlet sicali mevkilerine göre kıymetli hediyeler veriyorlar, 1086 daki bu sünnet düğünü on beş gün sürmüştü, Nübiden, o devrin büyük Muharriri ve artisti Evliya Çelebinin seyahatnamesinde bahsettiği İstanbulun ayuncu / kollarının düğün münaseb tile Edimeye götürüldüğünü öğreniyo BiFL Amed Kot tübir olunur NN KüSanını görde, Sdünüç ( | İyıldığını İtiraf etmek zaruretinde kal düm. Doktor Fayeite dudaklarını isira ö Ti ll l iz .V: attık bana bakmadı. bakmaz gö- sanİN. DÜ Tei yoz ae | pi Tafaş at dlakortı | a e yartk ütar Bir yi varlı, € 8l üeüi bapının MA yi umndan çiberek nanear buni Gebar y Tüm Dektler Fayetle öi kağıde bi çe ler karalamışt. Agalie'e uzatarak: — Temtaya heş, Büna ha ale oludka çi Doklar Tayette eet dd Gidiyorla gözerde — | L Bd irba e Zirikt. Fükat münükün değil. Ayi. kürhkaa Gimays Lit ASN BO Çadd vali ni vart 'Net Demek burada, aktı? Olamazdı. Onu mek Tâzımdı. Doktor. Paj — Peki, dedi. Şimdi bir araba günde- tirim, evine götürürler. Doktara yalvardım. — Aman doktorcuğum, çok gecikme- sin. Ton dakikadan fazla süzmez. Belki de hakikaten on dakikadar faz- İ sürmedi. Fakat sen bir de bana sor, Yatağımda zor nefes alan bu ihtiyarla yapayalnızdım. Mümkün olduğu kadar fağın bir ucuna bürülmüştüm, Ona yan gözle bakıyordum. Yağmar yağmış Olacaktı. Pardüsüsü ıslak yün kokuyor: dü. Arasıra, uyanık oldağunu zannede| Tek, soruyordum: doktor? Bir parça iyfleştiniz atağımda ke yen götür “irisi ahi Cesakir koludur, İçlmehpireterle deudur. ö Nihayet, İstanbuldan gelen bu kollar-| dan başta bir tane de eEdirne kolu> ol dağunu ve bir eMlisir oyuncusu oldu. Hanu görüyorüz ki, Nebi, bu kolların Saklebazan, — suretbazan, dasbazan ve küsebazanları ile sair hünerbaz ve peh- divanlarile halkı / eğlendirdiğini - söytü Nâbi, b manzum Surnümesinde ve- rilen ziyafetlerden, eğlencelerden, ge- veleri tertib edilen donanmalardan ve figek penliklerinden ve hatta tiryaki ko gılarından bansederken, bu on beş gün İçinde 2000 kadar çocuğun sünnet edi- diğini ve şehzadelerin de bunlardan son- ra düğünün on Sirinel günü sünnet ol Auklarını kaydeder. Bu meyanıda tertib edilen bir de «Şeker alayır n: anlatır. Şekerciler, her birini ç, dört adamın Taşıdıı şekerden 200 den fazla fil, at, balık ve Sair kayvan süretleri yaparak Alay gösterirler. Şair, Surnümesini, malyet nihayele erdikten birkaç gün v Ta da Büyük bir a* koşusu tertih edildi.. öi anlatarak bilimişlir. Bütün bu Sürnâmeler, üzerinde derin tetkikler yapılmağa değer eserlerdir. Reşad Ekrem Koçu Tarihi Bitliyokmatya Sade nefes bana - Gevab veriyordu. Gayrimunlazamı bir heles, On dakika ı? Ah kehrolast n dakikat Birdendi re ellerinin büzüldüğünü, göz kapaklar 'ranın yana kaydığını görür gibi oldum. Ve aramızda yirmi beş santimetrelik bir mosafe vardı. — Ne? Ölüyor.. Can veriyor. kendime seslendim, Bir sıçrayışta yataktan fırladım. Ve dostum, bacaklarım, aylardanberi beni yatağıma mıhlıyan bacaklarım beni kar Piya kadar ve kapının da özesine kadar. bu yataktan uzaklara taşıdılar, taşıya- bildiler. — Doktar Lenzusnd. hakikaten yaman bir doktordu. Beni / iyi etmeğe Tauvaftak olmuştu. CEVAD SADIK diye İngiliz tayyarecileri Birkaç gün evvel tayyare ile mem- leketimize gelen Tagilterenin tanınmıç simalarından Ladr Lodge, beraberinde İngiliz hava yüzhaşın olduğu halde dün Ankeradan İslanbula dönmüştür. Suriyo yollle Kıbrıst gitmek istiyon İngiliz lapyarecileri, programlarını de- üüştirerek İstanbula dönmüşler ve dün sabah Romanyaya hareket etmişlerdir. a Pekiyan Anmed kolu, Evliya, 1, . man muallimlerin sözlerine istinaden Türk geneliğini, orada kendirini hayrette bıra- Kan bir #radiesthesinler 1) Türk dakta- Tunu feykalâde methediyor. Bu dokter, kadını müayene etmiş ve onun Paristeki terhilerin Sayrini koymuş. Bayan muharrir, bümu - Türk doktarıma söyledii zaman o, hiç ga değı gibi, iftihar de etmemiş! Bu noktayı da ehemmiyetle kaydettiğine göre, ma - damtın kendisi bir Türk doktorunun böyle sevler bilmesine pek yaşmış olacak. Muharririn, Ankarayı methetmesi ta- bü hoşumuza gitti; fakat, yazınada ha şumura gitmiyen öyle bir hava var Ki İae tanlulu yeni rejime muhalif, mürteci bir hit gibi tevehhüm ederek öyle göster. mefe çahşıyor. Meselü, hepsi Türkiye Cumhuriyetinin memurları olduğu balde, Ankaradaki memurları methederken İs - İRTİHAL | Ankara Yüksek Ziraat Enstitileri mu demedi Kadri Binyıldırın eşi ve müte-| davil sermaye muhasibi mes'ulü Ragıb Binyüdızın kardeşinin karısı Müeyyed Binya'dız tedavide bulunduğu Gülhane Harlanıminde li valak cimiş ve cena e yakın skrabaları ve sevlikleri t Tlağin kaünlarak. Mekmtalü ile mezarlığına delredilminiz — | Tedevide bulunduğu müddet zartında Gülüne hastaneni şeymn pendesüeleri ve | Şakterlerile idaren heşetinin görerdik. leri yüksek gefkete ve cenazeye iştirak K üü iplaanlirk keleye ma Yösek Zirani Ersttlleri. mütedavii Bit saein bazi Baplim Yükzek Zirant Tnmitü'eri mutemcdi tanbuldakilere şiddetle - hücüm — ediyor. Kadri Binyıldız. Görib ziniyeti" TUERAR N TEKT L Framsa, bir türlü bizi tasıyamıyor, di VEFAT ve gaşmiyelım. Memleketimize gelen | Nal Fabcikatoru Bay NİKOLA DİMKOF bir kaza neticesizde vefat etmiştir. Ce muhartirleri, bir türlü bizi anbıyamıyor ki naze merasimi bugün saat 14 te Bakırı köyünde Ayayargı Hum ortodoks kili. Fransa, bizi tanıyabilsin! p | zesinde icra olunacağından son teşyi var GAE TARR DA TÜŞŞĞN (SNDarz Ka | fesinde bulunmak Teliyenleriz Tei | Vüum. Ve bundan sonradır ki ben de ho- İ temiz ifadeli Şamolon pikkları — 2120 varyete — 30 KÖRSER '2e DANS MUBİKTEK T146 Şüü « 10 konzer. « 20 konteranı aNN Şan konderi 21 avadiz * Si0 K di temsil - D3 havadls » 2940 Söztenet. n natlen DANS MUSEKİSE. YaşTr gi parçası; milli hayatımızın hangi safham göterilse biz ayni heyecamı duyanz; çün Kü sahibi olduğumuz memleket hür in danların mah olan müstakil bir topraktır. Ancak, biz bu topraklara hakikater tam malik miydik? Hayır. Onun bir zaman- eza ve azab olduğunu ve hayatının bu en büyük azabının kendisi Burua istilânn -| dan duyduğunu söyledikten sonra tarihin| 'en hüyük kumandanı olan - Atatürkün eğsiz bir celâlet ve bükülmez bir azim ve| küvvetle bütün bir husümet — dünyasına ha gebadir Te e laliye ğği (karyaklananık Anadılı ada | çi Kü gaa - 1940 girmmo çiğnendiğini hepimiz bilir ve hatırlarız. İ'ında nasıl denize döktüğünü anlatm ve: | fından kenser - 3830 ÇIGAN Orcka £ Bugün kavuruğumuz büniyet, buzün || — Arkadışlar, dedi. bu zamam i4 -| TEREo, Türk topraklarının nsil — olduğu iikiki İrak eniğinizden doleyı hakikaten bahti | 1938 getimefon plltları - 4030 yirano KONSEN - 2 DANS MUSİKİSİ - 2845 har yaranız. Sizleri “candan tebrik ederim. VAncak, yüktek müraadeleriyle töyliye yim ki Âtatürk te bahtiyardır: çünkü © tek bir emri, tek bir işateti hayatını, çoluğunu çocuğunu, va- Atatürkün ona kazandırmış leriyet ve istklldir. «Demin söze başlarken Bursadaki ta- lebelik hayatıma işaret etmiş - ve Bayan d olduğu bir Fakhe benim de hocam olduğunu söyle- Pebsini, hayatını. hamdls SRIE FLARMONİK ” OKS ” müptim. Fakat ben ondan sonra daha bü. |at yoğunu, hulâsa bütün mevediyetini | TRA dereddidtz fedaya — hazır bir milletin — ZAnts e u Tşellndmalz e dd 19 İagillsce tarltıar - 1950 zonterani M KONSER - X Örg Konseri - 2035 gra. mofon plâkları - 2430 haradls - 2350 var gee Şitklan £ 89 TÜRKÇE mEş 3 DANS MUSİKİSİ (NÖBETCİ ECZANELER 'ma ekmR d Si adat Şefi, Ulusu, Atası olduğunu ve mille nin kendisine böyle bir iman ve itaatle bağlı bulunduğunu biliyor » Celâl Bayarın sörlerini gençler alkış ve ilaat tufanı ile teyid ettler. — Atatürk çok müteheyyiç görünüyordu. - Salonda ir dakika derin bir süküt hüküm sördü. Sonra Atatürk tekrar gençliğe hitab ederek, gürbüz ve kahraman bir belâgat çağlıyanı halinde şu sözleri sövlediler: «— Gencler, benim müstakbeldeki emellerimi tahakkuk ettirmeği taah - büd eden gencler.... Hakikaten, Ba yyarın dediği gibi bir gün bu memle keti sizin gibi beni anlamış bir genc- liğe tevdi edeceğimden dolayı çak memnun ve mes'udum. Buna cidden sevinmekteyim, Fakat beraber yaşa - dığımız müddetce benim hedefime yürümenizi hepinizden taleb etmek cahık edebildin. Ba boca, bu ea büyük hoca beni bilgilerimin her safhanında ye- dişüten Atatürktür. Gerçi bütün müle, bötün Türdlük, iakalâbların hepsinde 0 | Hun peşisra, onun hocaliğı ve. idareni| altndaydı. buna şüphe- yoktur; ancak, Bet onun daha yakın talebeliğini yapmak gereline sil bulumuyordum; onun tarih Talebesi olmuştuam. Ondan bu fevzi aldık- tan sonzadır Ki Ben de mekteblerde tarih Hacaliğr yaptm. Ondan öğrendiklerimin verdiği görüş ve anlayış kabiliyetile şimdi hakikalen teziyorum ki bu miliete Ata kün bulduğu cevber vazlık safhaları — ain heprinde tebarüz etmektedir. Burtsa denilince hatıra evvelâ bir yurd| açt sonra d Onmanlı İmparatorlu- gunun ilk payitahtı mefhumu gelir, Fa bit Atatürk bana öğrett ki Bunanı tar Eminnünde (Mehmed Kamm), Beyazde 'dn CAzador), Küçükpazarda IElikmet Ca <ai Brübde (Masafa Arin, genreminin atvada (Teflom) / Şetmadesasmda (am” ü Akmaranda (öcreh, Feremte Temiye hi evefi yalnır Ösmanh İmparatorlu -| meşni bir haklam olarak tanınmalı -| Şd Pimsd , Galeta. Manmüdiye ena — Zdmun payitahti olman değildir. O, daha / daran Şd Karlülk. cadüminde — üleeden” aki devirlerde büyük bir Türk merkeziy- . Ve bütün yurd parçaları gibi o da Türkün ezelden malıydı. Halbuki tarih Takldar, Kadıtöy ve Adalarda Türk gençliği, “Ankara - Halkerinde| güneşli hir gece geçirmiştir. ai Gi | b lllt Bitetak lAYARON NRESELA Si Nİ Teşmiş bir ırk olarak tasvir - ediyorlardı. tahasai ah Beiğile GeK Hayat bilgisi tedrisatı hak- kında bir konferans Şehrimizde bulunmakta olan - Anlal- ya Meerif müdürü, mekteblerde okutul. makla olan hayat bilgisi mevzou etra- finda dün Üniversite konlerans - salo- 'munda bir konferans vermiştir. at bilgisi tedrisalı yapan - bütün mmüzilimler konferansta bulunmuştur. 'SAMSUNDA Halk Kitabevi Cumhuriyet Gazetesinin ve bü- tün mekteb kitabları, kartasiye, mucmua ve gezelelerin tevzi yerir Gir En son madel Gaktila ve fa - tağraf makinelerini de burada bur fursunuz. Bugünün tarih bilgisi ite bize yurdun her köşesi öz bir Türk merkezi ve mah oldu. unu gözteriyor. Bu öz Türk yurdunun e tarafında çok eski bir Türk medeni- yet ve kültürünün belgeleri meydana çık- maktadır. Bu sebebledir ki Bursn oltun, Ege olsun, Van olsun Türkün her tarafı| birbirinden aynlmaz tek bir malin, tek bir camianın parçalarıdır. -Atatürk bu büyük yurdun tarihini böyle bulup yaz - mış ve anu Türk gencliğine hediye et - müştir. Hepimiz bötün genelik ve müllet bu irfandan aldığı hızla ve Hikenmez bir, imanla yürümekteyiz » Bayan Âfetin bu yüksek düygulu ve hitabetinden — sonra Celâl Bayar, Bursa muhiti içinde çerçeveliye- geği Bir iki Fatırayı anlatmak üzere Ulul Özderden izin aldı Celâl Bayar düşmün istilânna karı şahlanan Atatürkün ya Kemal Kaya ilk evvel, hayat bügisi zedrisatından geyenin e okiuğunu izah- etmiş ve bu mevzu hakkındaki tedrisat- an verimli neticeler elde edilebilmesi için evvelâ çocuğun muhitindeki eşya- 'dan üsilade ederek programın tatbika: fına girişilmesinin doğru alacağımı, hat ta nrum masraflara mütevakkıf dürs a. letleri olmadan, ker musllimin kendi e- Te yapabileceği bir takım basik şekil lerle arsı edilen neticelerin elde edile-| dimları dokunan eeti İstanbul seyları G Beral Süruyya İlmece Menta berani leşek Karagömlekliler a an b LA |FEGARA ve STANGALi Ka NN 'da Mustafa - Kemalden bir telgraf emri D etbise ve sapkalarını aatmaktadır. Ö A vt emirde düşman kuvvetleri BAĞDAD BÜLBÜLÜ Türkçe sözlü ve şarkılı orijinal film Şehtadetaşı Hilâl Sineması'ıda yarndan ititaren v aldığını Mevlid Ordu Vatiliğizden mülekaid merhum Bay Nazım Akyüreğin ruhu için € ni san 987 pazar yünü #at üçte Kızıltop: akıa Zuhtüpaşa camisinde Mevlid o kattaracaktır. Arzu eden bileimle ak- yaba ve dosarın teşrifleri rica olunuz. Sinemacılığın 40 senede yarattığı en güzel, en nefis ve şahane filı Bu akşam İPEK ve MELEK “viare başlıyor. RÖOÖMEO ve JULIİET Sevenlerin ve sevilonlorin - Aşkı tanıyanların filmi. Baş rollerde » NORMA SHEARER - LESLİIE HOVARD - JOHN BARRYMORE Bu akşam için bi cilerinizi evvelden aldırımız. Telefon : MZLEX 40468 - iPEK 44289 Bugün malinolerde Melok'te: SON RUMBA - ipok'te: KARANLIKTA UÇUŞ ŞEHİRLER ALEV iÇiND Arürtler * GEORG RİGAUD - GABRNEL GABRİO - JOSELİN GAEL - SUZİ VERNON ve MAXUDLAN Arrapanın en büyük "i şiketi olan UFA taralından yüz binlerce İira aarfile yapılan u münüzam. fi Mcetepella'den yüz defa heyecanlıdır. Bötün bir tebrin cebennemi alevler içinde yakalışı, binlerce halkın felg- K, görleree petral kayularının iofilâkı, tavevurün ferkinde heyesanli dehşet ve İhtirms vahneleri, 'TURJANSKİ'nin Fransızca Rejisör büyük eseri - Ziraat Entisüsünü, bu müce Tdslete» 93 lenle meşaci olan mücen oe AAA GA YARIN AKŞAM TÜRK'te ça