17 Mart 1937 CüMHURtYET Kayseri fabrikası üç ekiple çalışacak Amele miktarı 3000 e yaklaştı, bu ay 2,400,000 metre dokuma ve 340,000 kilo iplik yaparak 1936 martından bir misli fazla mal çıkaracak Kayseri (Hususî) Bir yıla yakm zamandanberi geceli gündüzlü iki posta üzerinden çalışan Kayseri mensucat fabrikası kombinası, sekizer saatten üç ekiple çahşmağa karar vermiş ve bu nun için de tertibat alınmağa başlan mıştır. Üç postaya hazırlık olmak üzere fabr i k a m n mektebi takviye edilmiş, ta liblerin heveslerini a r t ı n p kendilerini işe bağlamak maksadile ilk günden itibaren herbirine kırkar kuruş yevmiye verilmek suretile bu talebeler çoğaltılmış, ustalar da hazırlanarak imtihan larına başlanmıştır. Yapılan tetkikatta, fabrikanın iş kanununa u y m a k maksadile üç posta ü zerinden çalışması hernevi işçilerin ihtiyacına tekabül ettiği gibi, bünye ve kabiliyetlerine uygun olduğundan mıntaka için çok faydalar temin edeceği gibi geçen seneye nisbeten çok farklı olan istihsalât ta bir misli daha artırılmış olacaktır. Esasen geçen seneki ile bu yılki randıman aşağıdaki cedvelde görüleceği üzere mukayese edilirse fabrikanın mesai sahasındaki muvaffakiyet derecesi tebarüz etmiş olur. Fabrikanın randımanını bir aylık istihsalât üzerinden karşılaştıralım: 1937 martı 1936 martı 2,505 Fazlalık miktarı 488 Amele mevcudü 1 2,993 Dokuma «metro> ': 2,400,000 İplik <kilo>: 340,000 1,140,000 1,360,000 145,000 195,000 Sivrihisar (HuSivirihisar (Hususî) Eskişehre tâbi olan kazamızm Gerenli adm da 150 evlik çok güzel bir köyü vardır. Bu evlerin hemen hepsi çok zarif bir şekilde yapılmış olup üzer leri Marsilya kire midile örtülüdür. Çalışkan ve müKöy muhtan Fabrikanın istihsalâtı; desen ve me teşebbis muhtan Mehmed Bu hastahğı ise harb yalnız daha vatanet itibarile de gün geçtikçe ilerleyip nm himmetile modern bir mektebe kahim kılabilir. Onu tedavi edecek tek megüzelleşmekte ve Türkiyenin her tara vuşan bu köy şimdi de 160 çocuğunun fından muntazaman siparişler alınmak bir muallim tarafından okutulamıyaca tod sulha karar vermekte ve onun nimettadır. Bilhassa İzmir, Adana, îstanbul ğını ileri sürerek ikinci bir muallim da erinden istifade ederek hastalığm yavaş yavaş bertaraf olup gitmesini temin eyleve Kars mıntakaları bugün fabrikanın ha istemektedir. en mühim pazarları haline gelmiştir. mektedir. Bir gün bu hakikatin hem kalKedilerin ağzından alınan ben kabul, hem alenen itiraf olunacağını Cumhuriyet hükumetinin takib eylediği şimendifer siyasrtinin her yıl ve gitkesik kol görmekliğimiz ihtimali yok değildir. tikçe inkişaf etmesi fabrikanın satış saŞişlide, Zafer sokağmda Melâhat aYUNUS NADt hasını da tevsi eylemektedir. Erzurum partımanmın kapıcısı. dün sabah sekiz, hattı bittikten sonra şark hududlarımız on kedinin kesik bir insan kolunu yedahi fabrikaya bağlanmış bulunacak diklerini görmüş ve keyfiyeti karakola tır. haber vermiştir. Fabrikanın kadm işçiye verdiği e Yapılan tahkikat sırasında, apartıma[Baştarafı 1 inci sahifese] hemmiyet ve alâka şayanı ehemmiyet nm en üst katmda oturanlardan bir üler teb'id edilmektedir. bir şekil almış ve geçen sene 90 kadm genc: Tethiş hareketleri işçisi olan fabrikanın bugün bu yeku« Ben tıbbiye talebesindenim. Yeni Haleb 16 (Hususî) Son günlerde nu 350 ye fırlamıştır. Ve gün geçtikçe ölmüş bir adamın kolunu kesip aldım. daha yükseleceği ümid edilmektedir. Kurutmak için balkona koymuştum. Vatanî partisine mensub bazı kimseler Fabrikanın bu sahadaki muvaffaki Rüzgârla bahçeye düşmüş olacak» de Şamdan buraya geldiler. İçlerinde El kabes gazetesinin abone memuru olduğuyetinin en büyük sırrı, ameleye verdiği miştir. yevmiye ile beraber, onun refahına, a ] Bunun üzerine vaziyet anlaşılmıştır. nu söyliyen biri de vardır. Bu kimselerin Bayır, Bucak ve Hazne nahiyesinin muhtelif yerlerinde halkı ürkütecek tedbirler almağa memur edildikleri söyleniyor. Içlerinden biri İstasyon caddesindeki kah felerden birinde ve sarhoş bir halde atıp utmuş ve bu arada şöyle demiştir: « Hareketlerimizi blöf zannedenler, akında hakikati anhyacaklardır. îlk müfrezemizin iş başında olduğu unutul masın!» Bu cedvelde geçen seneki bir aylık istihsalâtla bu seneki bir aylık istihsalât arasmda bulunan bu farkın işçi fazlası olan 488 amele tarafından teminine hiçbir suretle imkân olmadığım takdir etmek lâzımdır. Aradaki bu mühim fark, fabrikanın gün geçtikçe normal mesaiden daha yüksek bir çalışma ile inkişafa doğru hızla gittiğini gösterir açık bir hakikattir. Bundan başka fabrikanın Türkiye piyasasında" ekonomi bakımîndan oyha"^" dığı mühim roller, İzmir ve îstanbul piyasalarmdaki son iplik buhranmda dahi kendini hissettirmiştir. îzmir ve İstanbul piyasalarında iplik buhranı başladığı gündenberi fabrika Vekâletin emrile muntazaman ve hergün bu pi yasalara bir buçuk ton iplik sevkiyatmı temin etmiş olduğu içindir ki, bugün buhranın önü almmış ve bu suretle piyasada nâzımlık gibi mühim bir iş görmüş bulunmaktadır. Bu piyasalara o lan iplik sevkiyatı hergün ve hâlâ devam etmektedir. zamî derece ehemmiyet verişi ve ayni zamanda işçi ucuzluğundan bilistifade onlarm mesailerini istismar eden bir prensip takib edilmeyişidir. Eğer, ekonomi bakımmdan tehlikeli olan bunun aksi bir siyaset üzerinde yürünülmü olsaydı fabriak bugün ne bu kadar mü him bir işçi kafilesini bulabilir ve n< de randımanda bu kadar fark görüle bilirdi. Binaenaleyh «istismar edilen iş çi esaslı bir işçi olamaz> düsturunu ta kib eden fabrika, disiplinli ve ayni za manda otomatik bir tarzda çalışan ele manlarını ancak bu sayede kazanabil miş ve faaliyetinde de muvaffak ol muştur. Fabrika, esasen ihtiyacı çok basit o lan işçinin yevmiyesini muntazam bir surette artınp refahmı temin etmekle beraber bir taraftan da insanca yaşa mak ve onların seviyelerini, maddî manevî hayat şartlarını yükseltip meden bir işçi haline getirmek için de azam gayret ve fedakârlığı esirgememekte dir. Bugün fabrika işçileri içinde tıraşsız, ayakkabları boyasız olanlar pek azdır. Bu siyaset ayni zamanda işçi istihlâkini de artırmıştır. Istihlâki çok olan bir işçi, esaslı işçi olacağı için fabrika müstakbel kooperatife hazırlık olmak üzere, fabrikanın içindeki kantin binasmda, çok yerde eşi bulunmıyan bir bakkaliye açmıştır. Burada herşey doğrudan doğruya fabrikalardan ucuzca getirilmekte ve maliyet fiatı üzerinden ucuzca satılmaktadır. Velhasıl fabrika, işe bağlı geniş bir işçi kadrosile muntazaman çalışmakta ve iktısadî hayatımızda mühim roller oynamaktadır. Sümer Bankm pro jelerinden birisi ve en mühimi olan pamuk sanayii siyaseti muvaffak olmuş ve zafere de kavuşmuştur. YBasmakaleden devam] Almanya kolonilerini istiyor ve Cenevre' de bir mütehassıslar komisyonu iptida maddelerin tevzii işini guya halletmeğe çalışıyor. Bellibaşh Avrupa milletleri rüzgârdan nem kapacak bir hassasiye1 içinde kıvranmaktadırlar. Silâh yanşı is her tarafta ve herkesin imkânı derecesin de yeni bir faaliyetin hızma tutuldu, v alabildiğine yiirümeğe koyuldu. Sulh için makul hal şekilleri bulun madıkça Avrupa milletlerinin nered duracağı bilinmiyen şimdiki vaziyetlerin kararsızlığı içinde bata çıka yuvarlanıp gideceği şüphesizdir. Mesele insanlığı muhtac olduğu sulh ve sükuna kavuşrurmağa karar verebilmektedir. Mesele m Almanlann kolonileri meselesi, ne dı îtalyanlann ve diğer milletlerin Akde nizleri meselesidir. Mesele harb ve sulh tan hangisinin tercıh olunacağmdadır, Meselâ Almanya Avrupada sulha ka rar verecek olsa, belki kolonilerin konu şulması imkânı bulunur. Fakat sulha karar vermeden ileri sürülecek her Alman talebinin bundan sonra redle karşılana cağında şüphe yoktur. Meselâ Akdeniz yalnız İngiltere ile İtalyanın değil, bu denizle sahildar diğer devletlerden başlıyarak bütün milletlerin denizidir. B hakıkat lâyık olduğu ehemmiyetle nazan dikkate alınmadıkça bu denize aid hiç bir meselenin hallolunmamış olacağın söylemekte kehanet yoktur. Akdenizde bütün milletleri nazan dikkate almak demekse, mecburî olarak sulhu nazan dikkate almak demektir. Girişilen silâh yanşı sonsuz sayılamaz. Milletlerin en zengini olan îngilterenin bu yola dökülmüş olması, zenginlik itibarile onu bu yolda takib edemiyecek olanları daha makul yollarda yürümeği ergeç kabule sevkedecektir diye tahmin olunur. Son merhalede sulhun temini için gene kuvvete müracaat mecburiyetinde kalınmış olması ibretle temaşa olunacak bir hakikattir. Bize göre italyanın Trablus açıklarında ve M. Musolini'nin huzurile yapmağa hazırlandığı manevralar fazla izam olunmaktadır. Eğer İspanyada yanan yangmdan memulün harici kıvılcımlar sıçrıyarak Avrupayı kimsenin ihtiyannda knıyan bir emrivakile tutuşturmazsa Avrupada hiçbir milletin durup dururken bir harb ika etmek cür'et veya cinnetini gösterebileceğine ihtimal verilmez. Evvelâ yakından tetkik olununca görüüyor ki hiçbir millet henüz buna hazır değildir, ve hatta iki üç senede de hazır labilecek değildir. Napoleon'un dediği gibi milletlerin ekserisi harbin üç şartmdan hem birincisi, hem sonuncusu olan paraya malik bulunmuyor. Hakikati halde, hiçbir millet sarih surette itirafını kendi onuruna yedirememekle beraber, baştanbaşa bütün Avrupa ekonomik bakımdan tedaviye muhtacdır. İtalyanın Akdeniz îzmirdeki yahudiler Garb misakı Manevraları ve Türkçe konuşmak mesuya düşüyor selesi hakkında ne Yanlış tefsîrler ttalya da Fransız Sovyet diişünüyorlar? îzmir (Hususî) Yahudi vatandaş ların türkçe konuşması zarureti, Izmi münevverleri arasmda adeta günün hâdisesi halinde münakaşa edilmektedir Nazar noktalan mühteliftir. Ekseriyet senelerin verdiği tecrübelerle bu işin artık kanun ve devlet cephesinden halli lâzım geldiğini ileri sürmekte ve ayn zamanda, cemaat teşkilâtınm dağıtıl ması, Musevi mekteblerinin kapatılma sı, hastanelerin devri fikrinde bulunmaktadırlar. Bu meyanda; Milliyetçilik, teşkilâtı esasiyemize dı ginniştir. Devletin dili türkçedir. Mil liyetçiliğin ilk şartlarından biri de türk çe konuşmaktır. Binaenaleyh, gayet ta biî olarak her Türkün ve her Türk tabi iyetindeki vatandaşın, teşkilâtı esasiyemizdeki mana ve ruha boyun iğmes lâzımdır. Bunu yapmamak, cezaya müstahaktır. Biz, Musevi vatandaşlarm türkçe konuşmasile bir şey kazanmıya cağız. Bilâkis onlar Türkleşmek şere: ve saadetine ereceklerdir. Diyenler de vardır. Esnaf ve Ahal Bankası eski müdürü Naom, Musev mektebi müdürü Hasân, Gomel gibi tanınmış münevver Musevilere gelince onlar da türkçe konuşup okuyup yazmamağı eski idare, eski yazı ve dile atfederek yeni harflerle başlıyan inkılâbın bu işi halledeceğini, nitekim birçok Musevilerin şimdiden türkçe konuştuklarını, okuyup yazdıklarını, Yahudi mekteblerinin, diğer mekteblerin azlığından dolayı teessüs etmiş bulunduğu nu, yoksa ihtiyaca cevab verildiği takdirde bu mekteblerin derhal kapatıla cağmı, esasen hesablarma karşı hassa; olan Musevilerin meccanî mektebler bulunca onu tercih edeceklerini, bu meselenin kısa zamanda halledileceğini gazete ve içtimaî teşkilâtın bu husustaki faaliyetin mühim olduğunu, meselâ toplantılara Musevilerin de davet edilmesinin faydalı neticeler vereceğini kulüb ve Halkevleri gibi müesseselerin buna dikkat etmeleri lâzım geldiğini söylemekte, Şimdi Türkiyede müsavi hak ve muamele içindeyiz. Binaenaleyh sevişmemek ve kaynaşmamak için hiçbir sebeb yoktur ve olamaz. Ancak imkânlan hazırlamak lâzımdır. Demektedırler. GÜNÜN BULMACASI 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 " 8 9 10 • • • • • • • • • • 1 10 paktının ilgasın istiyor [Baştarafı 1 inci sahifese] diği ve îngiltere ile İtalyanın mütecavizin tarifini tesbit etmek icab eden ahvalin kâffesinde hakemlik etmeleri muktazi ol duğu mutaleasında bulunmaktadır. Siyasî müşahidler, bu iddiayı bilhassa Habeşistan macerasına atılmış olan İtal ya tarafından serdedilmesi dolayısilı müfritane addetmektedirler. Bu müşahidler, îtalya ile Almanyanın vermiş olduklan cevablann, îngilterenin kendi haric siyasetini Milletler Cemiyeti mukavelenamesi prensiplerine istinad ettirmek husu sundaki azmini nazan itibara almamakta olduğunu ilâve eylemektedirler. İtalyan ve Alman notaları, «dörtler misakı» kabilinden bir sisteme rücu edilmesine ta raftar görünmektedir. Bu müşahidlere göre, bu misak, îngilterenin şimdiki ha ricî siyasetinin temayüllerile kabili telif değildir. • • • • • • • Soldan sağa: 1 Birleşik Amerika Cumhuriyetlerinde bir şehir, Ibrahim isminin kısaltılmışı. 2 Mutedil şekilde hararetli, unla yapılmış şey. 3 Bir işte suçlu sayılmıyan, ses. 4 Halk, bir renk. 5 EsM dilde «kum>, yaprak. 6 Bir hâdiseyi görmüş olan. 7 Bazı kabların cilâsı, bir coğrafya tâbiri. 8 Toros dağlarmda meşhur bir geçid, eşya. 9 Şöhret, meydan. 10 Vücudünü ortadan kaldırma, bir şehrin kan damarlan. Yukarıdan aşağıya: 1 Arsız, bir sıfat edatı. 2 Dinî şarkı, eski bir Türk devleti. 3 Buada kayma vasıtalarından biri, arkasına «park> kelimesi gelince bir eğlence yeri olur. 4 Arabca «çok akıllu, iylsi İspanyada yapıl;r. 5 Agızda dönüp dolaşan söz. 6 Keyfi yerinde olan adamın tekrar ettiği keîime, ıstırab çeken bir adamın tekrar ettiği kelime. Frantamn ısrarı 7 Asuristanda oturan, bir musiki anah Paris 16 (A.A.) Hariciye Nazırı tarı. 8 Bir şey söyleyip başka bir şey kasDelbos, birbiri ardısıra Belçika, Sovyet detme, nezretmek. 9 Ağacm dal çıkan yeri, bir edat. 10 Çiftçi leyazımatmdan Rusya ve îtalya büyük elçilerini kabul e biri, hayvanların su içtikleri yer. derek muhtelif siyasî meseleler hakkında Evvelki bulmacanın balledilmiş şekli görüşmüştür. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Bu müzakerelerde bilhassa son Al man İtalyan teklifleri mevzuu bahsol K EİKİEİMİE •İUİDİİ muştur. Siyasî mehah'l, Delbos'un bil İAİTİ1 N A B A LİEİM hassa Belçika mümessilile yaptığı mülâ R İ • D AİL AİMİA kata büyük bir ehemmiyet vermektedir. A İİR İ B AİŞİBİL ünkü Belçikanm kat'iyyen bitaraf bir MİA • A K • İM • C Â vaziyet almak hususundaki ısran Pariste ED B• S P E T oldukça endişeler uyandırmıştır. Buna da sebeb, bu hattı hareketin bir taraftan BelL A F • K A TİAİR • çika ile Fransa ve diğer taraftan da • L A K î N • İKİE Fransa ile İngiltere arasmda akdedilmiş E D EK • S E M A olan askerî anlaşmalann iyi işlemesine 10 IE" T E K • K EİTİE N mâni olacak mahiyette görülmesidir. ş î pl ş Almanyanın cevabı Brüksele de verildi Brül^sel 16 (A.A.) Alman sefiri, garb paktı hakkındaki îngiliz muhtırasına karşı verilen Alman cevabınm bir nüshasını Hariciye Nezaretine vermiştir. Resmî mahfiller, hertürlü tefsirden içtinab etmektedirler. Siyasî müşahidler, Alman cevabınm beynelmilel vaziyette bir değişiklik yapacak mahiyette olmadığı mutaleasındadırlar. İst. Borsası 16/3/937 SAHİR ÜZEL Sivirihisarda asrî bir köy Hatayda silâhlı haydudlar cüretlerini artırdılar Bayır, Bacağa îskân edilmek istenen bedeviler Şam 16 (Hususî) Bazı bedevî airetlerinin Bayır, Bucak taraflannda is:ânlarına teşebbüs edilmiştir. Bir iki şeyh siretlerinin yerlerini tebdil için şartlar ermeyan etmişlerdir. Bu şartlar kabul îunmuş, kendilerine tazminat olarak bir •uktar da para verilmiştir. Fakat son teşebbüs garib surette akim ;almıştır. Hazne nahiyesi civannda göç tmesi takarrür eden aşiret ertesi gün )ulunamamış, bedevilerin çadırlan sürüeri ve develerile çöle kavuştukları anla şılmıştır. Hâdise o kadar telâş uyandırmıştır ki müzakereyi muvaffakiyetle idare ettiği için bir gün evvel takdir edüen memurun tevkifine lüzum görülmüştür. bedenen ve ruhen yorgunsanız ve bundan dolayı tam verimle çalışamıyorsanız; işlerıniım iyi gitmesini nasıl isteyebılirsiniz! Unutmayınızld birkaç gecelik uykusuzluk sızi bu hale sokabılır. Bromural KnoiN slnirleri yatıştınr, uykııyu getirir, zararsız, (esiri hoş ve eınniyetlı bir ılâç olup sınirlerınızin sükununö çok kısa bir zamanda iade ve bu sayede sızi yeniden dınçleştirecek olan ııykunuzu lenıin eder. 10 ve 20 kontprmıryî ha.i tü|> lerdc cczanHcrde reçcıe ile silılır. Knoll A.O., kimyevi nıaddeler fabrikaları, Ludvvigshafen s/Rhin. FARALAR Ahs Satış 614. 619. Sterlin 123. 126. Dolar 114. 111. Frank 125. 120. Liret 84. 80. Belçika Fr. 21. 21. Drahmi 565. 575. fsviçre Fr. 23. 20. Leva * > 66. 63. Florin Tekzib edilen bir iddia 75. 70. Kron Cek Berlin 16 (A.A.) Salahiyettar 23. 20. Silin Avusturva Danimarka mehafili, Hitlerin Danimar28. 25. Mark ka Kralına bir ademi tecavüz misakı ak Zloti 22. 20. [Baştarafı 1 inci sahifesei di hakkında bir teklifte bulunmuş oldu Pengo 23. 21. 14. lâl marşını çalmış, asker ve polis müfre ğuna dair Paris gazetelerinde intişar et Ley 12. 52. Dinar 48. zeleri selâm resmini yapmışlardır. Şehir miş olan haberi tekzib etmektedir. 32. 30. Kron tsvec ve Rumen kolonisi namına misafirlere 1039. AJtın 1038. buketler takdim edilmiştir. 248. Banknot 246. Romanya Hariciye Nazın selâm kıttBaştarafı 1 inci sahifese] Ç E K L E R asmı teftiş ettikten sonra, refakatindeki lâyet idare heyeti azasmdan Hakkiye Acılıs Kapanıs zevatla beraber otomobillerle Perapalas Emin, Eyüb ve Fatih kaymakamlan, Lonrda 617. 616. 0.7930 0.7919 oteline gitmiştir. Bu sırada rıhhmda toparti ve Halkevi reisleri, Üniversıte ta NewYork Paris 17.2475 17.30 anan kalabalık bir halk kütlesi dost ve lebeleri, Eyüb orta ve ilk okullan, îstanMilâno 15.0437 15.0682 müttefik menıleket Hariciye Nazırmı ha bul Komutanlığı mümessillerile bir kıt'a Brüksel 4.7094 4.7010 raretle alkışlamıştır. asker ve kesif bir halk tabakası hazır bu Atina 88.88 88.735 Cenevre 3.4762 3.4815 Bükreş Büyük Elçimiz Hamdullah unmuştur. Sofya 64.56 64.61 Merasime, evvelâ şehir namma söz Suphi ile Rador Ajansı müdürü Alex Amsterd. 1.4488 1.4512 Hurtig ve Adverul gazetesi diplomatik söyliyen Avni Yağızın nutkile başlan Prae 22.70 22.7375 muharriri Miuccea Grigorescu heyetle mıştır. Heyecanlı bir sesle duygulannı Viyana 4.2236 4.23 ifade eden Avni Yağız, Umumî Harb Madrid beraber şehrimize gelmişlerdir. 11.4586 11.4775 1.9688 1.9715 Romanya Hariciye Nazırı saat 10 da elâketini ve ondan sonra Atatürkün çe Berlin Varşova 4.1830 4.19 ik iradesile başanlan İstiklâl Savaşını îstanbula geçerek Vali muavinini ve îsBudapeste 4.3760 4.3830 anbul Kumandanım makamlannda zi anlatmış ve Çanakkalede dökülen aziz Bükres 108.1037 108.2792 kanlarla Şehzadebaşında dökülen masum Belerad yaret ermiştir. 34.6840 34.74 2.7786 2.7830 İstanbul Vali muavinile General Ha Türk kanını taşıyan yüce şehidlerimizin Yokohama 24.65 24.61 manevî varlıkları önünde hürmetle iğildi Moskova lis Perapalasa giderek, misafirimizin zi Stokholm 3.1434 3.1485 yaretini iade etmişlerdir. Muhterem mi ğini söyliyerek sözlerine nihayet vermişE S H A M afirimiz bundan sonra Romanya kon tir. Acılıs Kananıs Avni Yağızdan sonra söz alan Eminöoloshanesine gitmiş ve Rumen kolonisini 96.50 Merkez Bankası 96.50 :abul ettikten sonra Taksimdeki Cum nü Halkevi başkanı Agâh sım Levend, İSTİKRAZLAR huriyet abidesine bir çelenk koymuştur. ezcümle şunları söylemiştir: Acılıs Kapanıs « Bir askerin göğsü düşman sün Türk borcu I Pesin Antonesco bundan sonra Perapalasta 19.40 » » 1 Vadeli 19.575 stirahat etmiş ve saat 6 da Tophane rıh güsüne hedef olabilir. Hatta bir baskma 18.85 » » I I I Pesin 18.85 ımından motörle Haydarpaşaya geçe uğnyarak gafil avlanabilir. Fakat siper99. Ergani 99. rek, eksprese bağlanan hususî vagonla de... Fakat ileri karakollarda... Halbuki TAHVİLÂT u yiğit ve günahsız kardeşlerimiz harb Ankaraya gitmiştir. Acılıs Kapanış Muhterem misafirimiz devlet merke meydanmda değil, yataklannda müsterih Anadolu 1 Pesin 39.90 » I Vadeli 40. imizde, ricalimizle temas etmeden evvel bir uyku uyurken boğazlandılar.» 39.90 » II Vadeli 40. Hatib, bundan sonra artık o kara güngazetecilere beyanatta bulunmakta ma 42.40 » Mümessil 42.40 ur olduğunu söylemiş, ancak Türkiyeyi erden çok uzakta oldugumuzu ve istik 42.40 Vadeli 42.50 iyaretinden fevkalâde memnun olduğu balimize sahib bulunduğumuzu bilerek J gururla ve şerefle yaşadığımızı tebarüz u kaydebnekle iktifa etmiştir. Maarif filmi Rumen heyetile beraber şehrimize ge ettirerek nutkunu bitirmiştir. Agâh sırn Levendden sonra Üniversiîzmit (Hususî) Şehrimiz Maarif :n gazeteciler dün îstanbulda, Matbuat e gencliği namma söz söyliyen Edebi Vlüdürlüğü vilâyetin Maarif sahasındaki vlüdürlüğü mümessili tarafından gezdi rat fakültesi tarih ve arkeoloji talebe 'aaliyetini gösteren bir filim hazırlamakilmiştir. Muhterem misafirimiz Antonesco An inden Bahadır Alkım da bu meş'um adır. arada üç gün kaldıktan sonra cumarte ünün bir tarihçesini yapmış ve sözlerini Îzmit köylerinde telefon si günü Îstanbula dönecek ve buradan ıüyük ölülerin ruhuna hitaben şu güzel îzmit (Hususî) Vilâyetimiz mecdoğruca Romanyaya hareket edecektir. ümle ile bitirmiştir: isi son toplantısında her köyün teleforı«Türk bayrağı Türk ufuklarmda ilea teçhiz edilmesine karar vermiştir. ebed dalgalandıkça sükun içinde kalı uz ve müsterih olunuz ki yarın, yurd [Baştarafı 1 inci sahifese} çin icabında sizin gibi şehid olacak biz in önünden geçtikten sonra i'htifale son /"ecihi, Romanof Anolin, Yıldız, Ferid, erilmiştir. ğullarınız, biz kardeşleriniz varız.» 5ulhi, Âli, Faruk ve Tevfik Ankaraya Merasimden sonra Belediye, Halk Nutuklardan sonra askerî bando ta önmüşlerdir. Türkkuşu filosunun bü rafından matem havası çalınmış ve bunu artisi ve İstanbul Komutanlığı namma ün seyahati arızasız ve çok muvaffaki müteakıb bir müfreze asker Şehidlik ö iehidler abidesine çelenkler konulmuş ve etli geçmiştir. Bu seyahatin memleket iinde havaya üç el silâh atarak şehidle ikşam da muhtelif semtlerdeki Halkeve havacılığa karşı alâkayı tebarüz et ımizi selâmlamıştır. Bundan sonra da erinde bu acı günün hatırası anılarak yüirmesi ise aynca memnuniyet uyandır başta Universite talebesi olmak üzere :e ölülerin ruhlarına hitabeler söylen maktadır. mektebliler ihtiram vaziyetinde Şehidli , miştir. M. Antonesco şehrimizde 16 martın aziz şehidleri Türkkuşu filosu