İlk Mısır medeniveti Dil ve yazı seticesinde, | Yapılan uzün — tetkikat | Misıra ilk gelen halkların Asyai halk ol duğu tebeyyün etmekte, fakat nedense, | birçok garb müellilleri. Ansaflılar müs desna- bu halkın Asyadaki hangi - irka mensub olduğunu tayin etmek hususunda arifane bir tecahül göstermektedirler. Mezopotamya ve — Müirda — yapılan hafriyatta elde edilen en eski medeniyete aid abidelerde, bütün arkeologlar, tam ve sıkı bir müşabehet görmüşlerdir. Daha 1890 senesinde Heüzey bir ki- tabe hakkında ne ğ archaigue san'alının en yakın derecesi görtermişi. Bilâhare / bunu takib eden diğer buluşlar, tezi tekid eden vesikalar- dan başka birşey olmamışlar. / filologlar n bu iki lisan arasındaki büyük karabeti #özönüne tamamile koymuşlardı Bu sebebden biz Misirdaki ilk mede- miyetin Türk everi / olduğunu lisan, yazı, din, san'at, kiremidcilik gibi / hususları detkik ederek göslermek istyeceğiz. Bazı müdekkiklere göre faraza — Ed. Meyer'e nazaran, Sümer ve Masir mede- Biyeti, yekdiğerinden tamamile medeniyet olmakla beraber, Misır me- deniyeti de daha eski, daba yaşlıdır. Fakat müdekkik, bunu hangi esaslara istinaden yaptığımı, ilmin istediği derece de bir vuzuhla ortaya koymağa munva fak olamamıştır. Ne İisani, ne dini, ne) samai tetkikatta müdekkikin bu fikrini te kid edecek edille yoktur. Şu halde bu, indi ve şahsi bir nazariyeden başka birşey olamaz. Diğer taraftan, bunun aksine - olarak, böyük alım Hommel, Mezopotamyal medeniyetle Mour medeniyeti / arasndal tam bir veraset görür. Yani ya Misır me- deniyetini Sümerden, yahud da Sümer Misrdan medeniyetini almıştır. Diğer alimler de, bu iki medeniyet a-| yasında kabul ve tasvib etmekle| beraber, bunların yekdiğerile olan alâka- |d ının Gcaret ve saire neticesi hurule geldi-. ğği kanaatini beslemektedirler. - Meyer Hazariyerini bir tarafa attıktan sonra, ge- gide kalan iki telâkkiyi tetkik etmek bu aadır. Hemmel'e mer medeniyeti ayz Hilmediği biney va haneisinin u medeniyeli hangisine verdiğidir. Bunun tekkiki e gayet basitür. İi y yita 3 llli ni ha yeterini kartımak Bize vazıh fkidler| SeRk Man, iki İsan grapu ile adiriyele me- dikr. Bi Ağrika İkanıdır ki, gimalden Berberi. sarktan da Galla ve Somalidir. Bunuz de Rochemonlair - Esai sur li Tahberli gramaticasiz gi / eileni enlre BN ee ginde pek güzel göstermiştir (1). Fakat Tallaıda bizin bildiğimize ve dendi İüne göre bu İlan semetik ha Sasebettardr (2). Fakat biz ayni ksaa: Üa Birçek kakde e kelimeleri ayni ka İlelerle ayni kelimelerle Akadların, Sör lli Ka & göneliğir (Mizselâ Misir İiamında Çemi) - dahilde, “çinde manasını ifade eder. Akadcada İ yi mabayı ilade eden (ina) vardır B ae ll l n ida da, (onun dışında, ondan gelen gibi) İmamaları da ifade emmektedirler. Bu he l ae bekecin, v0i ü dahlinde kullarıldığını görterir. — Diğer İatan eei derelerde Sümer ve Mi bir İsanlarnda cemilerin “ taz'if. ulile İYapıldığı da görülmektedir. Daha garbi| Bu ar'ie teradüf etiğimiz kelimelerin de her iki hsanda müşterek almandır. İ sar ai he Kakamd Cker) bi larak görüyoruz. Gene b stendiği vakit| kur) deniyor. Âyni kelime Sümer huamında da dağ iade ekiği gibi, o a ee dağlar Ökar - ha olrak dade BÜ bark e ö mer sına olarak (gin) buluyoruz ve her iki li- Sanda da Gidip elmek (ç - gin) e he dede edikyor. Bu müşabehet yalız gralik tekilde değil. mana ve meal cibe Te de'aynidir 6). Şa halde gözümüzün önünde bir soktu belirir. Bütün bu usul ve kelimeleri, Sö-) ömer Türkleri mi - Mosırlılara — vermiştir yoksa Monrlilar mi Sümerlilere - vermiş ü Müsınn en ceki lisanına aldi kelimeler, © kadar mebzul bir wrette elimizde yok: a da, teradüf eltiğimiz ufaktefek cümie- Ter. kelimeler, kaideler, bize bu hususta- ki kansatimizi tenvire - yardım ve yazısının aynıdır Son tetkikler ilk yazı sisteminin Mısıra Türkler elile girdiğini isbat ediyor m bir| bu iİrine kadar bir nüfuz ve tesir tasavvur edecek Sümer dili Bir Musır abidesinde hiyeroglifler “Yukanda da görmüştük ki biz her iki da da dağ manamma olarak - (kur) kelimesini buluyoruz. Daha ilk nazarda kelime bize ne semetik, ne de berberi | şekilde gözükmüyor. -Eğer bu kelime, ver Türklerine -Misırlilar - vasılasile Girmiş olsaydı, ayni kelimenin Sibir, Orta | Asya ve bugünkü Kazagistan mıntakala- rnda bulunmaması icab ederdi. Sümer yakınlığı dolayısile belki Masınn tesiri al- tanda Kalmış olabilir fakat (Balhar). (Baykal) Yenisey ve civarı, hiçbir vakit- te Marnn tesiri altına girmemiş olduğuna göre bizim buralarda da (kur) kelimesi- ni, ayni manada dağ olarak bulmamız küvretli bir delildir. Hâlâ bu kelime Kas zagistan ve bavalisinde, ayni iptidai ye- kille bakidir. Sonca (kur - gan) dağ me-) zarları demektir. Gitmek manasına clan (gin) kelimesine elince, bu kelime bütün Türk fisanları. 'da müşterektir. İklim veya diğer tesirler) sile ve küçük bir tebeddül ile bü -| Türk Tisanlarında - baki / kalmnıştır (Gin), (git) kelimelerinde () nirl (a) e münkali> olması birşey ifade et - İmez: menşe, kök aynidir. Yani etimolo-| İok bir surette (gin). (gü) tir. Ve bütün Türk lisanlarında ayni manayı ifade e- der. Şu halde, bu küçük misal bile, Mis nn Sümer üzerinde değil, fakat — Sümer Türklerinin Misir/ üzerindeki / tevirlerini gözterir. Daha doğru bir tabirle, Mss- van ilk Kisanı T Şu netceyi, herhangi tcari alâkalara fetmek te doğru olamaz. Alâkaların İsanlar üzerinde — gelireceği — tahavvül, tebeddül. onun esas ve menşeine - kadar, nüfuz edemez. Yeni kelimeler iktbas e- dilebilir samma bu kelimeler de, en ziyade dicari ve fenni olan kuma alddir. Halk Tisanındaki dağ, gitmek ve sair kelimele- | edilemez. Lisamı bir tarafa bırakarak yazı mese lesine gelecek olursak, bunda da Türkle rin, Muurhların Hiyeroglit dediğimiz ya- ları üzerindeki tesirlerini €en bahir bir| öüretle görmemize hiçbir müni / yoktur. Mezopotamyadaki yazınm da ilk men - geinde Misi yazası gibi / pictographisme| bir yazı olduğumu (4) istidlâl etmek için zihin sarfetmek bile zahmete değer bir is) değildir. İptidaf yazılar; pictographige — veya ideographigyes olup, fikirleri ve düşü -| müşleri temnil ederlerdi. İptidaf medeni- yetin ilk yazım bu yazı olmuştu. En eski zamanlarda garbi Asyada bu İyazı çin iki- sistem mevcuddu.. Birii Proto * Elamite sistemi, diğeri de Sümer istemi idi. Proto - #lamite sisteminin de Sümer sistemihden alınma bir usul ol - duğundun bahd haşka bir makaleye b rakarak, tuttuğumuz yol üzerinde yürü yeceğiz. Bu her iki sietemi Maunir sistemile mu -| kayese ettiğimiz v Müzir sittemi ârasında hiçbir”- münasebet) bulmadığımız halde Sümer sitemile Mi- İi yazını arasındaki büyük karabet gö zümüze çarpar. Yani Mısır Hiyeroelifile Sümer Hiyeroglifi arasında büyük mü- tabehetler vardır (5). Her iki Hiyeroçlifte de ferdin mi İzak ve miyazda bulunması tamamile ayr| nidir. Musırllarda bu. bir dizi yanı yere| Ççökmün olduğu halde ve yahud da ayak: ta kolları yanı kalkmış bir şekilde filir. Sümerlerde de aynidir. Fakat bu müşabehet bu şekilde de kal miyor. Hürmet için kullanılan cümleler 'de, ismin evveline yazılan yazılarda her parlak, ve açik noktalardır. CUMNURİYET Karakış bütün şiddetile devam ediyor raR T tnct sahiedel Tpi yüzünden Boğaz ve Akay va - marlarmn. sefenlerinde ufaktafek artalar almuş. fakat hiçbir inkılas meydan ver Skeenişl. Karadenizden gelen haberlere - göre, burada firtına bütün şiddetile devam İmektedir. Karadenizde - vapur - efederi| Tamamen dürmüş gbidir. Boğazdan dün l blbir vemi Taükeemen. Bikik we * pazlar Büyükdere önünde foramanın din Mesini beklemektedirler Pitme yöcteden Barb baçiam z e olan Vatan vapuncun buşün l Mammza çelmesine inizar. edilmekt &e Göçen pertembe günü / limanımızdan kalkan İzmir vapanı da fıtıma yüzün * den Tinami elmyan ikeldere uğryama mık. doğru Sinoba giderek orada kal - Analarla Yapuru de fatm yü * Tünden Amamaya İlica etmiir Dünkü hava vaziyetine gelince hava bazıikı 768i Hlarımek derscm abırdarı avağı ü buçuklur, Riagür yıkka poşraz F ei Ü a aai Seğaklan her tataf danmaştan Du lardam, saçaklardan tarkan buzlar teh -| Kkeli bi bal abmıştr. Bir Rumen vapuru karaya oturdu. Firtam xa kat Üü yükünden ervelit gece Karadeniz boğazında bir kaza 6l - u, Recüaye tasdanlı Karmca Sihma isminde büyük bir şep Kızılbaş mevki » inde karaya olurmuştar, Romanya vapını - futnaya — vağ yoluna devam cümek itemiş, fakat m hiş tipide yolunu kaybederek başma - bul kaza gelmişr. Vapur, telsizle araflan imdad istemiy ve Gemi Kurtarma Şirketi bâditeden har Berder edilmişti. Şirketin - Çanakkalede bulunan Saroz tahlisiye gemisi Reman » ya vapurunu kurtarmak için hareket et » İti Diğer tarafan geçenlerde gene ft gee aar aktyrağ'k — çi saya olunmuş olan İtalyan bandıralı İi ae mn Nai hllble gel tarafından kurtanlınışı. İzmirde de bir vapar haraya oturdu. Btanbul 24 CALA.) — İzmirde Çeş- me citaradla Amerikan bundırah Ex -| KDi saçeeelr ha v tesdka b y el babar laiyta. Cai l tarma giketiin kazazede gemiye mua * venete amade - olduğuna dair tehizle İvaki olan teklifine gemi benüz - cevah İvermemiş olmakla beraber şiket Alem 'dar kurarma. vapurunu — Çanakkaleden Çeşmeye göndermişti Touthmös'in bir imin de Men - khper - Ta'dır, Bu Ra - men - kheper diye yazılır. İlk sülülede buna aid. birçok müisaller vardır. Ayni kalde e eski” Sümerlerde mevcuddu. Ve bilâhare kayboldu. Buna en bahir bir misal Our - Nina - yazındır. Bu, kelime bekelime tercime edildiği za- man, (Nizanın / hizmetkân) — demektir. Fakat Kral izmi kıssca - Nina - sur diye yazılır, Our - Ninanın en etki tektlerinde Nin - gir - souş Nin - sou « gir. diye yazılmaktadır. Kezalik ey Allah sin de En - zeu olduğu - halde kisaca zou - in geklinde yazılır. Görülüyor ki her iki memlekette de ay- ni usul cari imiş Bu en ilk iptida yazı sisteminin Türk- lerle meskün Ural ve Altay havalisinde loğduğuna dair de elimizde birçok bür hanlar mevcuddür. Lenormant bunu Manuel d'histaire - ancleme de/ Torieni| 'mamm everinin ikinci cildinde pek güzel göstermeğe muvaffak olmuştur. Türkle- e aid bu ilk pictographige yazı sistemi-. 'nin, Mısıda olduğu kadar, Çinde de 'ayni rehberliği ifa eltiğini görürüz. Ayni yazı, Dzavidiyenler vantasile Hindistan- da da kendisini göstermiz. orada da bir yazı sistemi olmuştur. Bütün bunlar, Mı- sardaki ik yazı süteminin, Türkler elile buraya girdiğini gösteren en canlı misal- lerdir. Mistrdaki iptidai yazının şekli bir 'daha görümüzün önünde, Çin iddialar- ' teyid ve tevsik eden bir husus aluyor, O da bu topraklara ilk defa - Türklerin medeniyeti getirmesidir. Rıza Çavdarlı |Eara Gonenas Patamacl darehi lanen, almöllaner iki kavim de tam bir birlik gösteriyor. Yeni mukavele Cenevrede hazırlanıyor TGR T tnci sahifede) mun müdafaası busutatı da tetkik ve mü> zakere edilmiştir. Bütün teferruntım tes - itinden sonra anlaşma yarın son defa Jarak Türk ve Fransız — murahhaslrının iştirkile yapılacak toplantıda parafe edi Jecek ve anlaşmanın kat'i şekli sah günü Mülletler Cemiyeti Konseyine tevdi edi- Sancak meteletinin muslihane bir su - rette halli Cenevre muhitinde umumü bir sevine uyandırmıştır. Anlaşmayla neticelenen müzakereler Cenevre 24 (AA) — Anadolu x- İamunın hususi muhabiri bildiriyor: Bu sabahki Joumal de Geneve gaze- | tesi İskenderin meselesi hakkında gum lan yazıyar: Dünkü cumartesi günkü Koney iç - tima devretinin belki de en mühim günü olmuştur. / Müzakerelerde - bir. dönüm zoktası teşkil etmişir Sancak meselesi| hakiki bir terakki görtermiştir. Türkler ve Franuzlar dün gece 19 da mütekabil anlaşma projeleri tenti eylemişlerdir. İkil heyeti murahhasa sonra ssat - 21,30 da mezkür iki projeyi telif etmek üzere Milletler Cemiyeti Genel Sekreterliğin -| de bir toplantı yapmışlardır. iye Bakanı Sandler ve İa iye Bakanı Eden'in de hazır' bulunduğu bu toplanlıda —esas - ilbarile bir anlaşma elde edilmiştir: Delbos ile Vicnot tarafından tevdi o Junan metinler Ankara hükümetinin tar vibine arzedilmek üüzere bir anlaşma çer şevesi yapacak sürette tevhid olunmuş Cenevre24 (ALA) — Franın H riciye Bakam ve Müsteşan — Delbos ile Vicnet Başbakan Blume mülâki olmak üüzere Lyon'a gitmişlerdir. Akşam tel rar Cenevreye döneceklerdir Türk ve Fransız heyetleri - eksperleri elde edilen anlaşmanın metnini tanzimle meşeul olmaktadırlar. Çünkü halli icab caen feri daha birçok mükin - vol Hukuki — teferrüat Ceneve 24 (AA) — D.N. B. bildiriyor: Türk ve Franaa mümessilleri İsveç Hariciye Bakanı ve Komey ra - portörü Sandler de hazır olduğu balde uzun bir müzakerede bulunmuşlardır. İskenderin meselesinde eras - itbarile bir anlaşmaya varılınıştır. İskenderun Sancağına Milletler Ce -| İmiyetinin nezareti altında idari bir muh- tariyet verilmektedir. Hukuk? — tefermuat hemen tesbit olunacaktır. Bir Suriye gazetesinin hezeyanı Şamda çıkan Les Echot de Syrie ga zeteri, eSuriye hududlarında baydud - Tük» başlığı alında neşrettiği bir haber | Je diyor ki: eŞimalden gelen telefon har h baydudlardan . altında| bir haydud / çelesinin. Cebeli”“ Akrad mintakasında, ” hududlarımız — yakınında birdenbire meydana çıktığını bildirmek- tedir Bu çetenin vücudü haber alınır alır-| İmaz jandarmalar derhal seferber edilmiş| İve birkaç müsademeden sonra, çete efra- İdindan beyi tevkif olunmuştur. — Bunlar| aeliyeye teslim edilecektir. Hudud yakınında, Morkor - kasabasi önünde de bir haydud çetesi görülmüş -| 'tür. Bu çete bir hayvan sürüsüne hücum hayvan götürmüştür. e Makedonyada gö rülen ve eski efendilerimizin, — teşkilinde üstad tanındıkları nevinden — ekomitacın | Tar karşıında. bulunduğumuzu — tahmin || anlaşmaya 1Bastarafı 1 #ot saniyecer &— Avam kamarasında Edenin mut-| ku frdasında ve Hitlerin söyliyeceği nut kun arifesinde Fransız bükümetinin daimi düşüncesini bir defa faydasız değildir. İki komşu memleketin gündelik te -| maslarından doğan meseleleri halletmek ve ayni zamanda iki büyük devletin u mumi siyast hayatlarına müteallik diğer| işleri tam bir hulusu kalble ele almak icin tamimiyeti ve iberalliği göster ye deimü emade olduk ve olacağız. 'daha hatırlatmak Blum, iki memleket aranında doğrudan doğruya yapılacak konuşmaların ekteri « yetle ancak münferid bir sureti halle cer olduğunu kaydetmiş ve demiştir. Bir devletin kendisine mücavir o- lan veya onu alâkudar eden devletlerden her birile ayrı ayrı iki taraflı paktlar yap- mak yolunda Hitlerin iltizam ve tatbik ettiği metoda bu ziniyetin temamile uye gun olduğunda şüphe yoktur. Bu gibi paktler müzakerelerde olduğu gibi terir - lerinde de birbirlerinden münferid kal - 'maktadırlar. Bu usul Fransız bükümetinin illizam ve tatbik ettiği wsul değildir. Bu- u söylemekle her hangi bir nazariye hak- kında rüchan göstermek filrinde deği Tim. Fakat, Fransanın emniyetini bir Ave Tupa sulbu sösteminden dıanda birak - mak istemediğimizi çünkü bunu yapamı- yacağımızı söylemekle bir hakikati ifade etmekler başka bir şey yapmıyonum. Ek- eriya yanlış anlaşılan «Gayri kabili tak- sim sulh> formülü işte bu kanaatimizin bir ifadesidir.» Blum, Fransız - Alman meselelerinin hallini bütün Avrupa meselelerinin heye- ti mecmaasile balli için istediğini hatırlat- maş ve Almanyaya - Avrupanın siyaseten teskini içine iştrakine kazpıık olmak üze- İre iktisadi yardımda bulunuknası yolun- |a ileri sürülen Fikre telmih ederek de - miştir kiz | GBir pazarlığa benziyecek hiç bir zeklifte bulunmayacağım. Biz kendi milli| İherefimiz hakkındaki duygumuz ve ica Antakyada tevkif edilen Türkler 1Baştarafı 1 tnct sahtledel Mahalli hükümetin gittikçe artan yiki Türkleri birbirine daha ziyade Tamaktarı ve istiklâl idesline daha ziyade zarlmalarını temin etmekten başka hiç- İbir işe yaramamaktadır. Zabıta — Türkl olmaktan başka hiçbir kabahatleri olmi - |yan birçok kimseleri tevkif etmiştir. Bir- gök kimeleri de tevkif etmek maktadır. “Arananlar arasında Bahri, Nuri, Ra-| gb, Reşid İhsan, Ahmed İhsan, Abdur | Tahman. İhsan, Mehmed Ağa, Altınlı. | Mehmed İbiş, Çerkes Reşid, — Subhi Sıtkı (Türk tebansından), Çerkes Mi İtafa Hayri, Çerker Musa, Ömer, Ke İmal Mutal, Resid Aziz, Hatan Bahar dirh, belediye kâtibi Hatan, Süleyman Hali, Mehmed Bahadırlı, Rifat, Müm taz Abdurrahman, Şevket Aslan, (di Nuri Talib, Emin Rıza, Seydi, ı ve aair birçak kimeselr vardır. iyeli gazete Sancak hududlarında temlcek memurları ve - Suriyelilerin, bir. iş yapmış aldukları zannile, teşkil etik- leri getelerden bahsetmek itiyor. M haza bu gazete, eski efendilerinin çete ler değil, ordu ve ordular teşkilinde ü- tad olduklarını hatırlasa daba isabet €-| CUMHURİYET — Galiba Dağcılık kulübi H Dağcılık ” kulübünün Dağcilk ve Yürüyücülük kulübünün senelik kongresi dün kulübün Taksimde Ki merkerinde toplanmıştır. / Konerede | çaki idare heyetinin senelik mesai ve mır karebe raporları okunarak tasvib edil miştir. Raporlardan sonra esat nizamna” mede bazı meddelerin tadili — bakkında, kongresinde bulunanlar ünün kongresi len teklifler üzerinde müzakereler c Tegan elmiş, en sonra da yeni idare b: yeti su şekilde seçilmiştir. 25 İkinciklmın 1907 Fransız Başvekilinin dünkü mühim Fransa, Almanya ile her hususta nutku daima hazır bında ona riayet ettirmek azmimiz © ka- dar kuvvetlidir ki diğer devletlerin de ye- ve - haysiyetlerine karşı - rünyetsizlik göstermeyiz. Almanyanın iktwadi müşkür İâtının vahimleşerek onu nihayet yardım talebine ve şartlar kabülüne mecbur ede - ceğine dair bazılarının beslediği fikirleri Teddlederim Blum, Hitlerin sulh arzusunu tebcil et İmiş ve şunu söylemişti «Fakat kendi kendime şunu sorüy: ilüh yarışının devam ettiği bugünkü Avrupa hakkında siyasi bir sureti bal bi Tunmadan nasıl ekanamik anlaşmalar el de edilebilir? Filhakika, diğer birisile kredi veya kolaylık göstermek suretile teyr riki mesaide bulunan bir devlete yardım ettiği devletin askeri kuvvet ve kudretini artıdığı endiyesinin / doğmasından daha tabi birşey olamaz. İyi çakşahilmek, sulh için çakşabilmek için bu ayni silâklan - ma ÂAvrupayı — silhazlanma: meselesini yeniden tetkik etmiye mecbur eyliye cektir Silâhların tedricen —tahdidi ve tenzili mükayelesi Avrupa meselelerinin umumi hallinin ayrılmaz bir - parçası olmaldır. Belki de bugün, ekonomik teşebbürlere ve işsiz ameleye mahreç temin eden bir. beynelmilel ekonomik mükavele ile ta - mamlandığı takdirde bir silâhlanna mu - kavelesini derpişe imkân yoktur. Franaız - Alman meselesi, Avrupanın, ekonomik teşriki mesnisi — ve sulbun bir İizakilâta bağlanması metelelerile sıkı sikir |ya alükadardır. İşte benim kanaatim bur dur ve Avrupaya hakiki emniyeti vt « mmek için harekete geçmiye hazımz Komünistler Bluma taraftar Montrevil 24 (AA.) — Komünüt partisinin milli konferansı Blum hüku tne müzaherete devam etmektedir. Öğleden vonra akledilen nihaj celede komünist gencliğinin murahhası bu te - yekkülün yüz binden fazla azası olduğu aa göyliyerek bunların — faşist düşmanı gencliğile birleşerek bir tek cephe teşkil etmelerini teklif etmiştir. Yugoslav - Bulgar paktı imzalandı TBastarafı 1 tt sahifedei askeri merasim yapılmıştır. Yolları dol- duran halk Bulgar ve Yugorlav hükümet yeilerini geçerken şiddetle — alkışlamış < Maahede imzalandı Belgrad 24 (AA.) — Yugoslarya Bulgar dostluk muahedesi buçün saat 11 İde Yugeslavya namına Stoyadineniç ve Bulgaristan namına da Köse İvanof ta - zafından imzalanmıştır. İmzayı müteskib Köse İyanof € iki Slav mülletinin yeni tarihinde yeni bir ta- Tihi güne olan bu münhedenin akdinden dolayı memnuniyetini beyan. etmiştir. Muahedenin metni Belgrad 24 (AA) — İrmzalanan Yugotlar - Bulgar dosilük mükavelesi iki maddeden ibaretir. Birinci madde Yuşolavya ve Bulgar Kralları arasında samimi ve” bozulmaz tam bir destluk hüküm süreceğini mü » beyyindir. İkizci maddede bu mushede- 'nim tasdik tarihinden itibaren meriyete gi receği hakkındadır. Yunan gazetlerinde mürbet neşriyat Atina 24 (AA) — Gareleler Bul gar - Yugoslayya doslük müahedesinin İmzası ctrahnda - tabsilit vermekle ve Balkan Paktının tamamile baki kaldığı- u ve kalacağını ehemmiyetle kaydetmek- tedirler. Ketemerini diyor ki «Bulgar - Yugonlarya anlaşması sul davan için bir muvaffakiyetir. Esasen Yugodlavya bu davada samimi ve fanl bir amil olduğunu öledenberi göstermiz- Poria gazetesi de şöyle «Bu muahedenin Balkan statikosuna İmüstenid olarak Balkanlarda &r sulh ve- sikan olduğuna dair Sofya - ve Belgrad tarafından yapılam tavzihlerden sonra bi tün Balkan milletleri bundan ancak mem- un olabilirler.r Prent Pol Bulgar Başvekilini kabul etti Belgrad 24 (ALA.) — Bulgar Raş; bakanı Bulger - Yuzodlar müshedesinin imzasından Naib Prens Pol tarafından kabul edilmiştir. Bir Leh hapisanesinde grev Reh Halid Kaynar, muharebeci Av ni Saşar, aza Memduh Moran, İlhami Polater, Nejad Arak, Hikmet C dağı Ali Sermed, Kenan Anyal. in -|ht Taşuk grevine başlamışlardır. Varşova 24 (AA) — Randon hapisa indeki. mabpuslar, kendilerine pa