14 Birincikânun 1936 CUMHURtYET Iptidaî mevadın birçoğu Irktaş memleket istiklâ Ihracat bu sene, geçen Rakamlarda esrarengiz seneye nazaran bir lini ve hürriyetini nasıl kuvvetler var mıdır? fabrikalarda yapılıyor misli arttı kazandı? Maden kömürünün mayi haline getirilmesine başlandı. Sun'î benzin istihsali senede 900,000 tonu buldu Malum olduğu üzere, Almanya Baş vekili M. Hitler, markm kıymetten dü şürülmesine muanz olduğunu ve Almanyanm kendi menabiile kendini idare et mesi yolundaki siyasete büyük bir faaliyetle devam edeceğini söylemişti. M. Hitler, devalüasyona müncer olacak bir hürriyete, kuvvetli bir otoritenin mürec cah olduğunu iddia etmiş ve bu iddiayı tevsik makamında da, nasyonal sosyalist rejirninin iktidar mevkiine geldiği tarih tenberi elde ettiği neticeleri saymıştır. lddiaya göre, nasyonal sosyalizm, dört seneden az bir zaman zarfında, işsizlerin adedini, altı milyondan bir milyona in dirmiştir. Alman köylüsünden mecburî istimlâk nihayet bulmuştur; çiftçilerin elde ettikleri kârlar her zamankinden daha fazladır; millî varidat 41 milyardan 56 milyar markı mütecaviz bir mik tara çıkmıştır; Alman limanlan tam bir faaliyet içindedır ve Alman tezgâhlarında inşa edil<oekte olan gemilerin yekunu 640,000 tondan fazladır; 1932 de ancak 45,000 otomobil imal edilirken, şimdi senede 250,000 otomobil yapılmaktadır; Belediye bütçelerindeki açıklar ka patılmıştır; vergilerin verimi senede beş milyar marktan fazla olmuştur; demir yollar idaresinin malî vaziyeti tamamen düzelmiştir; hat şebekeleri ehenımiyet ve güzellik itibarile şimdiye kadar yapılan işleri geride bırakmıştır. Yüzlerce muazzam köprü ve binlerce yeni bina yapıl mış, birçok fabrikalar işçi miktannı iki, üç, dört misline çıkarmışlardır. Maamafıh, sermayelerini gizliyen veya kaçıran herhangi bir kimsenin idamla cezalandmlacağına dair olan kanun, Almanyada, para meselesinin ne derece mühim bir hadde geldiğini gösterir. Bu nunla beraber, Almanyayı, birçok ipti daî maddeler bakımından, başka memleketlere müftakar bırakmamak projesi geniş mikyasta tatbik edilmekte ve bu sa hada pek çok muvaffakiyetli neticeler elde edilmiş bulunmaktadır. Üç seneden daha az bir zaman zar fında, Almanyada, petrolun, mahrukat maddelerinin, mensucat ipliğinin ve kauçuğun yerine sun'ilerini ikame etmek ü zere kurulan muazzam sanayi müesseseleri hanl harıl işlemektedir. Almanya, linyit kömürünü hususî bir muameleye tâbi tutmak yahud kömürü mayi haline getirmek suretile sadece endüstriyel şekilde sun'î benzin imal etmekle kalmamış, bu benzini son derece bol miktarda istihsale baslamış ve hatta is tihsal miktannı baş döndürücü bir süratle artırmakta bulunmuştur. Bundan iki sene evvel, 26 teşrinievvel 1934 tarihinde, hükumetin emrile, sun'î benzin imali için bir şirket teşekkül etmişti. 100 mil yon mark sarmayeye sahib bulunan bu şirkete, en az 400,000 ton istihsal eden bilumum Alman linyit şirketleri dahil bulunacaktı. Geçen sene, sun'î benzin 350,000 ton olarak istihsal edildi, ve halihazırda, Böhlen ve Magdeburg fabrikaları faaliyete geçtikten sonra bu miktar, 650,000 tona çıkmıştır. Maden kömürünün mayi haline geti rilmesi meselesi de, bir taraftan J. G. Farbenin, diğer taraftan profesör Fi scherin tatbik ettikleri usullerle, tahak kuk sahasına girmiştir. Ludwigshafen Oppau istasyonu 700,000 tondan. fazla istihsal etmektedir. Yeniden bes fabrika daha açılacaktır. Lenna fabrikalannm istihsal ettikleri miktar üç misline çıkmıştır. Sun'î benzin menabiinin verim mec muu 900,000 tonu bulmaktadır. Almanyada ihrac edilen tabiî petrol da hesaba katılınca, Almanyanm, 1937 senesi bi dayetinde, millî ihtiyaclarını hemen ta mamen tatmin edebileceği anlaşılır. Sa dece benzol, üç sene zarfında % 350 nisbetinde artmıştır. Ruhapropan adı verilen bir gazli mahruk piyasaya çıkarılmıştır. Bu mah ruk; maden kömüründen benzin istihsal eden fabrikalar tarafından yapılmakta dır ve mayi mahruktan daha verimlidir. Sun'î iplik sanayıindeki terakki bu derece büyük olmamakla beraber gene ihmal edilemiyecek kadar ehemmiyetlidir. Vistra adı verilen yeni sun'î iplik, beş büyük fabrika tarafından imal edilmekte ve senede 40 milyon kilo mal istihsal olunmaktadır. Yeniden açılacak fabrikalar sayesin de, yakm bir zamanda, memleketin ip lik ihtiyacı onda bir nisbetinde temin e dılmiş bulunacaktır. Sun'î kauçuğa gelince, bunun imal tarzı büyük bir sır halinde saklanmaktadır. Yegâne malum olan nokta, sun'î kauçuk yapan fabrıkalann mütemadiyen işle mekte oldukları ve daha şimdiden kırk bin tona yakm mal çıkarmış bulunduklarıdır. Almanyada temadi etmekte olan tecrübeler son derece mühimdir ve büyük bir dikkatle takibe lâyıktır. Endüstri â leminde hakıkî bir ihtilâl hazırlanmak tadır ve bu ihtilâl, pek yakında ölçülemiyecek kadar büyük iktısadî neticeler verebilecek mahiyettedir. Bunun sonunda, dünyada, esaslı bir değişiklik vuku bulacağı tahminini yürütmek te fazla mübalâğalı bir kehanet sayılmamalıdır. Bu ayın 15 inde Finlândiya Reisi cumhuru Pehr Evınd Svinhufvu dun 75 yaşını dol durması münase betile Çarlık Rus ya tahakkümünden kurtularak istiklâllerine sahib olan bu ırkdaş milletten ve kıymetli önderleri Svinhufvudun M. Svinhufvud hayatından kısaca bahsetmeği faydalı bulduk. Bızim gibi güreşçi olan bu millet kendini yalnız spor sahasında değil, diğer bütün sahalarda da, ilim ve irfanile, dürüstlük ve temizliğile bütün dünyaya tanıtmıştır. Şimalde Sovyet Rusya ile İsveç ara smda (Bıngöl) memleketi dedığimiz iilkede yaşıyan bu millet istiklâli için bizim gibi muktedir bir ferdin idaresinde cesaret ve metanetle mücadele et miştir. Bu idareci ise Svinhufvuddu. 0nun hayatının başlangıcı sükunet içinde geçti. Üniversitede hukuk tahsilıni bitırdıkten sonra intisab ettiği memuriyette muntazaman terfi etti ve nihayet istinaf mahkemesi reisi oldu. Daha genc yaşında Rusların hücumlarma karşı Finlandıyanın muhtariyetini müdafaa edenler arasına geçmesile nazarı dikkati celbetti. Cihan Harbi patlamıştı. Fin ordusu hâlâ Ruslardan mürekkebdi. Bu sırada yurdda bulunan Svinhufvud sulh za manında olduğu gibi adaleti yerine getiriyordu. Rusların cebrî emirlerini dinlen^dığinden ve muntazaman öz ka nunlarını tatbik ettiğinden vazifesin den azledildi. Buna da aldırmıyarak hâkimlığine devam etti. Bunun üzerine Rus jandarmaları tarafından adliye binasında yakalanarak hapsedildi, Pe tersburga götürülerek oradan Sıberya ya sürüldü. Cesur refikası onu takib etti. Üç sene bütün ıstırablara katlandı. Ancak 1917 ılkbaharında Rus ihtilâlinden sonra tekrar Fınlandiyaya avdet edebildi. Fın halkınm kendi idaresini artık eline almasının sırasıydı. Svinhufvud faaaliyete geçerek 1917 senesinin birinciteşrın ayı sonlarında ilk kabineyi kurdu ve hemen ikincikânunun 6 smda cumhuriyeti ilân etti. Fakat, Fin milletinin de istiklâlini kazanması için kan dökmesi lâzım gel di. Zira, Fin sosyalistleri Bolşeviklerin yardımile 1918 senesinin bidayetinde üç ay devam eden dahilî bir harbe sebeb oldular. Bu esnada Svinhufvud büyük bir enerji ve fevkalâde bir cesaret gösterdi. 0nun, Kızılların işgal ettiği Helsing forstan Fin kuvvetlerinin toplandığı şimal mıntakasma geçişi kahramanlık menkibelerini andırır. Nihayet şimalden gelen Beyaz kuv vetler Mareşal Mannerheimin mahir idaresi altında kat'î bir zafer elde ederek Fın istiklâlini tahakkuk ettirdiler. Memlekette sükunet avdet edip işler yoluna girince Svinhufvud çiftliğinde inzivaya çekildi. Lâkin hak ettiği bu istirahat çok sürmedi. Dahilî vaziyet muktedir bir idareciye ihtiyaç göster diğinden, 1930 senesinde Başvekâlete çağırıldı. Bütün partilerin şahsına karşı besledikleri hürmet onun işini kolaylaştırdı. 70 yaşını doldurduğu ayni sene içinde Cumhur Reisliğine seçildi. Bu devir memleketi için çok faydah oldu. Dahilî vaziyet düzelmiş, iktısadî kal kınma nadiren görülecek kadar şayanı memnuniyet olmuştu. Sofya (Hususî) Bulgar îstatistik müdiriyetinin neşrettiği bir bültene nazaran bu sene Bulgaristanda üzüm mah sulünün geçen seneye bakarak çok az olmasına rağmen 10 ikinciteşrine kadar Bulgaristandan 23,036,000 kilo taze üzüm ihraç edilmiştir. Bu üzümler 189,668,000 leva tutmuşlardır. 1935 senesinde ise Bulgaristan 33,995,576 kilo üzüm ihraç etmiş ve bu üzümlerden 248,455,743 leva bir para almıştı. Gene bu sene 10 ikinciteşrine kadar Bulgaristan harice 4,276,000 kilo elma ihraç etmiş ve bu elmalardan 36,126,000 leva para almıştır. Geçen sene ise sene nihayetine kadar Bulgaristan 4,885,615 kilo elma ihraç etmiş ve bu elmalardan 32,051,089 leva bir para almıştı. Bu rakamlardan görüldüğü gibi bu sene elma fiatları geçen seneye nazaran daha yüksektir. Bulgaristanın ceviz ihracı devam etmektedir. Gene 10 ikinciteşrine kadar Bulgaristan 2,441,000 kilo ceviz ihraç etmiş ve bu cevizlerden 28,953,000 leva bir para almıştır. Geçen sene ise 31 birincikânuna kadar Bulgaristan harice 3,050,663 kilo ceviz ihraç etmiş ve bu cevizlerden 29,382,665 leva bir para almıştı. Ayrıca bu sene Bulgaristan 45,000 kilo ceviziçi ihraç etmiş ve bunlardan da 1,385,000 leva bir para almıştır. Bulgaristan bu sene harice 3,208,000 kilo taze erik ihraç etmiş ve bu taze eriklerden 20,083,000 leva bir para almıştır. 1935 senesinde ise Bul garistan ancak 1,644,440 kilo taze erik ihraç edebilmiş ve bu taze eriklerden 5,565,127 leva bir para almıştı. Yani Bulgaristanın taze erik ihracı bu sene iki kat artmıştır. Ayni suretle bu sene Bulgaristanın taze domates ihracatı da iki kat artmıştır. Bu sene Bulgaristan harice 4,201,000 kilo taze domates ih raç etmiş ve bu taze domateslerden 20,811,000 leva bir para almıştır. Geçen sene ise bu ihracat 2,645,259 kilo ve parası da 10,495,799 leva idi. Bulgaristan bu sene ilk defa olarak harice domates ezmesi de ihraç etmiştir. Bu ihracat henüz daha başlangıcındadır ve devam etmektedir. Bulgaristan 10 ikinciteşrine kadar harice 49,000 kilo domates ez mesi ihraç etmiş ve bu ezmelerden 489,000 leva bir para almıştır. Domates ezmesinin kilosunu Bulgaristan harice 10 levaya satmaktadır. Bulgaristan bu sene harice 116,000 kilo da taze biber ihraç etmiş ve bu taze biberlerden de 3,754,000 leva bir para almıştır. Bulgaristanın 1936 senesi zarfmdaki umum ihracatı 3,600.000,000 leva olarak hesab edilmektedir. Bulgaristanın taze üzüm, meyva ve sebze ihracatı bu ye kunun yüzde onunu teşkil etmektedir ve Bulgaristan bu yekunu daha yükseğe çıkarmak için bütün gayretile çalışmakta ve bunda muvaffak olmaktadır. Pariste, Longşandaki son büyük yarışlarda binlerce seyirci atların nallarından çıkacak refah, servet ve saadet ümidile kalbleri çarparak yanşı takib edıyor du. Yarışın sonunda kazananlar da, ka zanmıyanlar da memnundu. Çünkü bunlar, bir daha anlamışlardı ki 7 rakamı, «İlâhların sevgilisi...» dir. Evvelâ şunu söyliyelim ki yarış 28 temmuzda icra edilmişti. 28 de 4 defa 7 vardır. Yarış günü olan pazar, haftanm 7 nci günüdür. Küçük ikramiyeler arasındaki 10,000 biletten, başında veya sonunda 7 rakamı bulunanlar beşer bin frank kazanmışlardır. Sonları 7 rakamile biten 10,000 biletin beheri ikişer bin frank, gene sonları 7 rakamile nihayet bulan 10,000 biletin hâmilleri de onar frank almışlardır. Büyük ikramiyeleri, yani 5, 2 ve 1 milyonluk ikramiyeleri kazanan biletlerin rakamlan 61,126 idi. Bu rakam, cemolunursa 16 eder. Bunun mecmuu da 1 + 6 = 7 dir. Binaenaleyh, ikramiye kazanan bütün biletlerin rakamlan 7 ile başlıyan veya biten, ve yahud da mecmuu 7 olan biletlerdir. Dahası var: Bi rinciliği kazanan atın ismi de 7 harflidir: Mieuxce... Ahn sahibi Mösyö Masurelin ismi de 7 harflidir. îkinci gelen at, Aga Khanın malıdır. Bu da 7 harflidir. •••••••••...••••••• ••? Almanyada sun'î imalât Finlândiya Cumhur Bulgaristanın yaş reisi 75 yaşında meyva ihracatı Gizli ilimlere göre Meşhur Yunan filozofu Eflâtun 7 rakamı için «Dünyanın ruhu, hayatı onda saklıdır» demiştir ' "1 Pariste son at yarışlarında birinciliği kazanan atın ismi 7 harften mürekkebdir Mısırlılarda: Osiris, îsis ve Typhon; hiristiyan dininde de baba, evlâd ve ruhulkudüsten mürekkeb elih itikadı... 4 rakamı; çift rakamlarm birinci murabbaıdır. Ve eskiler indinde cihatı asliyeyi, dört mevsimi, iptidaî dört maddeyi gösterir: Hava, toprak, su ve ateş... Yahudilerin Tetragrammemda 4 mu kaddes bir rakamdı ve telâffuzu menoiunmuştu. 5 rakamı; Fisagor tarafından daima tenasül ve aslına rücu eden tabiate teşbih olunmuştur. Hakikaten, bu rakam Eflâtun, daima: «Rakamlar dünyayı zarbedildiği zaman hâsılızarb daima ya idare eder. Kâinatta her şey rakamlarm sıfırla nihayet bulur ve yahud mazrubukuvvetile tanzim ve tertib olunmuştur. fihin tek oluşuna nazaran 5 le biter. 6 rakamı; Fisagora göre sema ile arz arasındaki rabıtanın sembolüdür. Şimdi en tekemmül etmiş rakama geldik: 7 rakamı; Çiçeron 7 rakamına büyük bir ehemmiyet verir ve her şeyin ukdesini onda görürdü. Eflâtun: «Dünyanın ruhu, hayatı onda saklıdır...» derdi. Fisagor, 7 rakamını bakir olarak telâkki eder ve ona Pallas ismini verirdi. Hindliler nezdinde 7 sınıf vardır. Mısırlılarda da öyle. İranhların 7 prensi, menşurun 7 rengi, Kudüsün 7 mahallesi, Romanm 7 tepesi vardır. Dünyanın kurulması 6 gün sürmüş ve 7 nci gün Hâlik istirahat etmiştir. Sadada başlıca 7 perde, yani nağme vardır. Her geçen 7 sene insanın teşekkülâtı bedeniyesinde tam bir tebeddül husule ge tirir. M. Chaminade Sancak Türkleri bayram Romanyalı dev adam bükreste öldü yapmamağa karar verdiler [Baştarafı 1 inci sahifede] birizade Kemalin oğlu vasıtasile 4 kâ nunuevvelde Antakyaya gönderilmiştir. Antakyada örfî idare vaziyeti Türkler aleyhinde her türlü tedbirleri almaktan çekinmediğinden telgrafı getiren iki zat mahallî hükumetin de yardımile ellerindeki kâğıdı Antakyada bulunan Taşnak mensublanndan bazılarına imzalatmış lardır. İmzalanan telgrafın metni fran sızca olduğundan imzalıyanların hemen ekserisi telgrafın mahiyetini tammamakta idiler. Hile ve tehdıdle imzalanan bu telgraf metnini imzalıyanlardan ekserisi halk arasında umumî bir teessür uyandırmış tır. Hile ile, cebir ve tehdidle Suriyenin bir parçası addettirmek için vesika top lıyanların hareketleri umumî bir nefreti mucib olmuştur. ı Bulgar hükumeti şimdi aldığı yeni bir kararla devlet veya belediye me murlarınm vazifelerini suiistimalden ve gayrikanunî hareketlerinden mus tarib olan halkı doğrudan doğruya tahriren bu memurun mensub olduğu ne zaretin en büyük âmirine yani doğru dan doğruya nazırm kendisine anlat mağı mecbur kılmaktadır. Anlatan zat, bu istidasmda kısaca memurun gayri kanunî hareketini izah edecek ve me, murun ismile yerini ve dairesini ve kendi ismini ve adresini de yazacaktır. Bu istidalar bilhassa nazırm kendisi tarafından okunup derhal icab eden emirler verilecek ve memur kabahatli ise derhal cezalandırılacaktır. Bulgar lar bu yeni kararı memlekette hüku metin otoritesini fevkalâde çok yükselMücadele karşısmda düsturu şu idi: tecek ve halkı da hükumete ısmdıra <Hak uğrunda ya kalırız, ya yıkılırız; caktır. İsmini ve adresini yazmıya ce fakat onun için pazarlık etmeyiz.» saret edemiyenlerin mektubları kat'iyKardeş milletin bugünkü reisine yı yen nazari itibara almmıyacak ve bunkılmak değil, muzaffer olmak nasibmiş. lar bu memur aleyhinde birer şantaj addedilecektir. Vazifesini suiistimal eden memur 3 rakamı tenasUO ve vıfaıcı ıjaae eaer vir etmesi tesadüfî değildir. Çocukhık Yukarıdaki heykelin ifade ettiği tenasü sinni: 7; delıkanlılık yaşı: 14; sinnirüşd larla nasıl mücadele ediliyor? bün bir sırrı da uç vücudden mürekkeb olmasıdır. Her şey bir ahenge tâbidir ki esasını rakamlar teşkil eder...» derdi. Fisagor, Eflâtunun bu nazariyesini tekrar etmiş ve bütün ervah âlemile münasebatta bulunduklarını iddia edenler de bunu kabul etmişlerdir. 7 ve muzaaflarının her merhajeyi tas Rakamlarm senbolizmi Geyve zürraı sıkmtıda Tezlerini nastl müdafaa edecekler Haleb 13 (Hususî) Sancağın Suriyenin bir parçası olduğunu Milletler Cemiyetine Bildirmek ve bu tezi Cenev rede müdafaa etmek üzere Halebden Abdurahman Cebbarî ve Sadullah Ca biri, İskenderundan da maliye reisi Hasan Cebbare gönderilmiştir. Sancakla alâkaları bulunmıyan bu adamların tezlerini nasıl müdafaa edecekleri ve iddialannı nasıl ispat edecekleri merak uyandırmıştır. Çünkü Sancağın Suriyenin bir parçası olmadığı bir taraftan coğrafyanın, bir taraftan tarihin zaruretleri halinde tebarüz ettiği gibi, diğer taraftan da Sancak halkının Büyük Harbden sonra gerek silâhla, gerek sivil hayatta istiklâl yolunda Boyu iki buçuk metro olan Roman yalı dev adam Mitu şiddetli bir hastalığa tutularak Bükreste ölmüştür. Resmimiz Mituyu Parisi ziyareti esnasında bir havagazi lâmbasmdan sigarasını vakarken göstermektedir. gösterdikleri mücadelelerile müspet bir hal almıştır. Sancağın Suriyenin bir parçası olduğunu ileri sürmek suretile olan bu hareket manda altında bulunan muhtelif milletlere mensub insanlar arasında ihti lâflar uyandırmak ve yeni mücadeleler açmaktır. Halbuki Sancağın istiklâlini emel edinenler bu gibi hilelere kapılmamakta, dayalarına sadakati birlikte bulmaktadırlar. Geyve (Hususî) Mmtakamızm zürraı tütün ve buğday meselelerinde oldukça sıkmtılı vaziyete düşmüşlerdir. Buraya bağlı Sakarya Akhisarında köylü Marmara havzasınnu en yüksek kalitede ve bir milyonu mütecaviz tütün yetiştirdiği halde İnhisar idaresi mahsulün üçte biri değerinde kredi vermekte ve bu hal müstahseli endişeye düşürmektedir. Tütünlerini satamıyacağmdan ve yardım göremediğinden malî bir buhramn tehdidine maruz bulunan yurddaşlara İnhisar idaresince seri bir vasıta ile yardım edilmesi mmtaka tütüncülüğünün inkişafı için şayanı temennidir. Buğday meselesine gelince, bu da başka bir derddir. Senevî iki bin tona yakın buğday ihracatı yapan kazada tecrübe edilmiş ve Adapazar Buğday ıslah istasyonunda yetiştirilen cinsteki buğdaydan sekiz bin kilo gibi pek az miktarda bir tohumluk dağıtılmıştır. Vakit gecikmemişken daha bir o kadar miktar tohumluğun dağıtılması a deta zaruridir. Çünkü diğer cins buğ daylar iklime uyamamakta ve pek az randıman vermektedir. fnegölde sıtma ile mücadele Inegöl (Hususî) Köylünün sağlık işlerile çok yakmdan alâkadar olan Halkevimizin köycülük şubesi civarda ısıt manın yaptığı tahribatı gözönünde bu lundurarak tedbir alınması için yüksek makamlara müracaat etmişti. Bundan evvel Gemlikte bulunan dört kişilik bir heyet buraya gelerek vazifeye baslamış bulunmaktadır. Halk, hüku meti ngösterdiği bu alâkadan dolayı sonsuz sevinc içindedir. Prağlı Talebe (Genclik ve Şeytan) Kızılay Cemiyeti Eminönü Şubesinden: Sakarya sineması direktörlüğü önümüz deki pazartesi matineleri ve suvaresi hasılatı gayrisaflsinin yuzde 25 ini Adanada seylâbzedelerin yardımına tahsis ettiğinl bıldirerek Cemiyetimizin bu hayır işine tavassut ve delâletini rica etmiştir. Sinema direktorlüğüne felâketzede vatandaşları mız namına tesekkur ederken sayın halkımıza da bu sinemaya gitmekle hem çok zengin bir filim olan Genclik ve Şeytan Prağlı talebe, ilâveten miki fare ile son dünya havadislerini gorecek ve hem de acıklı vatandaslara yardım etmi? olacak larını hatırlatırız. Bütün rakamlarm aslı, men'şeı 1 dir. Bu mutlaktır, kesret ve taaddüd kaynağıdır. Eflâtun, tek rakamlarda erkek, çift rakamlarda da kadın prensipi görüyor. Onun fikrine göre tek rakamlar, çift rakamlarm fevkında ve onlara müreccahtır. 2 rakamı; çift rakamlarm birincisi. Tezadlann timsalidir: Ateş, su, ziya, zulmet, hata, sevab, iyi veya fena, ilâh... Bu rakam nifakın sembolüdür: Kavga etmek için mutlaka 2 olmak^lâzımdu. Sevişmek için de öyle demeyinız. Çünkü cidden sevişince yekvücud, yani bir demektir. Şu halde 2 rakamı talihsiz ve uğursuzdur. 3 rakamı; tekle çifti birleştirir. 2 + 1 = 3 ve bu rakamlarm birleşmesinden ittihad husule gelir, vifak ve hüsnü münasebat fikirleri, arzuları doğar. Fisagor, 3 rakamını «ilâhî...» telâkki eder. Zira: 3 devir vardır: Maden, nebat, hay van, 3 unsur vardır: Feza, madde, hareket, 3 maddenin sıfatı vardır: Şekil, renk, kesafet, 3 buud vardır: Uzunluk, genişlik, kalınlık, 3 felsefenin taksimi vardır: Mantık, ahlâk, metafizik, 3 unsur (vücudü beşerde) vardır: Vücud, ruh, zeka, 3 devir (hayatta) vardır: Tevellüd, hayat, ölüm ve yahud yaradıhş, muhafaza veya imha... 3 rakamı bütün mahlukların tevelîüd ve tekessürünün sembolüdür. Bütün dinlerde Trinite çoktur. Hind teolojisinde: Brahma, Vıchnou ve Diva; 21 dir. Arablarda sünnet merasimi 7 yaşında, eski Mısırlılarda ve bütün Afrikada 14 yaşında yapılırdı. Eski vasiyetnamede: Yakub Lia ile evlenebilmek için 7 sene çalışmış; Lia, 7 senede 7 çocuk doğurmuştur. Firavun, rüyasmda 7 semiz ve 7 zayıf inek tarafından 7 zayıf ve 7 semiz kirpi yenildiğini görmüştür. Yeni vasiyetnamede: Isânın Mısırda 7 sene ikamet ettiği, Salib üzerinde 7 saat kaldığı, tilmizlerine 7 defa göründüğü, ve sonra onları 7 kere takdis ettiği yazılıdır. (Apocalyps) e gelince burada 7 altın şamdan, 7 boynuzlu kuzu, 7 boru çalan 7 melek mevzuubahstir. Eski devir 7 büyük âlim tanır. Yeni devir de bunu tasdik eder. Tibet te, Buda olacak çocuk, bu memleketin en dindar ve en âkil 7 ihtiyarı tarafından intihab olunur. Ankaraya gidenler ve Ankaradan gelenler çogalıyor Bugün Ramazan bayramı arifesi ol duğundan resmî daireler öğleden sonra cuma gününe kadar tatil olacaktır. Mektebler de bayram dolayısile bugün öğleden sonra başlamak üzere gelecek pazartesine kadar tatil edilmiştir. Bayramdan istifade ederek bir çok kimseler dünden itibaren Ankaraya gitmeğe başlamışlardır. Bu Ankara ziya retçilerinin arasında bilhassa stadyo mun açılış merasimine iştirak edecek olan sporcu gencler büyük bir ekseri yet halinde idi. Evvelki gün ve dün akşam kalkan trenlerde yer bulmak mümkün değildi. Demiryolları idaresi katarlara müm kün olduğu kadar vagonlar ilâve ettiği halde tehacümün önüne geçememiştir. Bayram münasebetile Ankaradan gelen trenler de pek kalabalıktır. Bu arada bir çok meb'uslar bayramı geçir mek üzere şehrimize gelmişlerdir. 4