2 Aralık 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

2 Aralık 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Birincikânun 1936 CUMHUKIY:EX SON HABERLER Orta Avrupa iki nüfuz mıntakasına ayrılmış TELEFON TELGRAF ve TELSiZLE Hfldlseler arasında fy/s Edebiyad âlemimiz D i r gün çok yaşlı bir edibimizle or tayaşlı bir edibimizin tanışmalarına vasıta oldum. Ortayaşh edibimiz çok yaşlı edibimize dedi ki: Ustadımızın eserlerini gencliğimdenberi, yani şöyle böyle otuz senedenberi okurum. O gün bugün de kendilerini tanımak en büyük emelim olmuştur. Nasıyelerini görmek bugün mukaddermiş; Otuz sene sonra tahakkuk eden bir emel. Çok yaşlı edibimiz de ortayaşlı edibimize şu cevabı verdi: Ben de zatıâlinizin eserlerini adeta bilâfasıla takib etmiş ve zatıâlinizi şahsan tammayı emel edinmişimdir. Teahhur benim için de mukaddermiş. Pek ziyade memnun oldum. Birkaç «teveccühünüz...» ve birkaç «Istağfurullah...» tan sonra çok yaşlı edibimizîe ortayaşlı edibimiz, güzel güzel edebiyattan bahsetmeğe aşladılar. Ortayaşlı edibimizin otuz sene sonra tahakkuk eden bu emeli beni düşündürdü. Türkiyeos iki edebî şöhretin birbirini tanımakta bu kadar gecikmeleri bir tesadüf müdür? Hayır, bu, bir kanundur. Türkiyede iki edebiyatçınm birbirini tanımaması değil, tamması bir tesadüftür. Ikisinden biri şu lokantaya gelmeseydi, gelseydi de orada benim gibi bir mutavassıt bulmasaydı, belki ortayaşlı edibimizin emeli kırk senede bile tahakkuk etmiyecekti. Böyle tesadüfler olmasa çok yaşlı, ortayaşlı, genc yaşlı ediblerimiz birbirlerini nerede tanırlar? Edebî bir kulübde mi? Bizde öyle şey yoktur, (fakat hamallann bile bir loncaları vardır.) edebî bir mecmuada mı? Bizde öyle şey yoktur, (fakat esnaflann bile bir mecmuaları vardır.) edebî bir kahvede mi? Bizde öyle şey yoktur, (fakat hamallann bile bir kahveleri vardır.) Türkiyede bir masanın etrafmda birbirini tanıyan kırk edebiyatçı toplıymazsmız, fakat ayni masanın etrafmda birbirini tanımıyan kırk edebiyatçı toplıyabilirsiniz. Bunlann içinde birbirinin eserini tanıyanlar azdır. Bir gün gelecek ki çok yaşlı, orta yaşlı, genc yaşlı ediblerimiz birbirlerinin şahıslarmı ve eserlerini değil, imzalarını da tanımıyacaklardır. Ben eminim ki, o zaman da, bu birbirlerinden haberi olmıyan ve kendi dehalannın kovuklannda tekbaşına hulyalara dalan edebiyat keşişlerinin yürekler acısı yaşayışlanna bermutad «edebiyat âlemimiz» denecektir. Ne âlem! PEYAM1 SAFA AZILAR URDDAN [HEM NALINA MIHİNA Meşhur bir katil 1 Yazan: ismail Habib Almanya, Avusturya ve Çekoslovakyaya, Italya da Yugoslav ve Macaristana müessir olacakmıslar! Şili ve Burgos hükumetleri Habeşistanın ilhakını resmen tanıdılar Sinobun tarih filmi Sinob tarihinin filmi; sinemada filim bitince perdeye sırtını çevirip çıkanlar gibi biz de Sinobdan uzaklaşıyoruz Sinob denizde limanla karada kaleden ibaret. Liman yüzünden onun kalesi, kale yüzünden de onun tarihi doğdu. Yirmi yedi asır önce Mıletliler tarafmdan müstemleke olarak kurulan Sinobun şimdiki kalesi yalnız bizim sekiz asrımızı biliyor. Orada ondan evvelki tarihleri bilecek ne bir tek kule, ne bir tek mazgal var. Bizim tarihle yuğrulan kale yalnız bizim tarihi ezberlemiştir. Bir av kazasında öldükten sonra Sinob tahtına kızkardeşini geçirdiler. Güzel bir kadınmış; Sinobun kendi de bir kadın gibi güzel; memleketle melike birDün de Burgos ve Şili hükumetleri (Baştarafı 1 inci sahifede) birine uygun. Artık Sinoba «Hatuneli» Londra diplomasi mehafili, Macaris îtalyan împaratorluğunu tanımışlardır. denmektedir. Fakat askerler bunu erkektanın halihazırda Alman siyasetini ta Şili sefirinin, dün M. Cinaoya tevdi etmiş liklerine yediremediler, bir gün kadıncakib etmekten ziyade Italyan siyasetini ta olduğu itimadnamesi «Italya Krah ve \xn boğuveriyorlar. Baktım; o sahneyi kib etmeği tercih eylemekte bulunduğu Imparatoru» hitabile başlamakta idi. gözlerile gören kalenin solundaki en kanu beyan etmektedir. Görünüşe nazaran, Şili protesto edildi ın kule, akşamın esmerliği altında daha Peşte, Macaristanın Almanyanın tevessü eybetleşmiş, bu da erkeklik miydi diyeVaşington 1 (A.A.) Cenubî A" Limana girerken güneş pelteleşmiş bir plânına kurban gitmesinden korkmakta ek sallanıyor gibiydi. merika diplomasi mehafili, Şili hükumeyakut değirmiliğile denize gömülmüştü. dır. Bu mehafil, Italyanm daha ziyade tinin kararından dolayı hayret izhar etOndördüncü asrın ikinci çeyreği baündüz bittiği ve vapur çok duramıyaitimad telkin etmekte olduğunu beyan mekte ve bu kararın Milletler Cemiyeti cağı için Sinoba çıkamadık. Bizi gün şında, Arab seyyahı İbni Batutanın Sieylemektedir. Çünkü: mukavelenamesine ve Saavedra Lamas düzden ayırdığına pişman etmemek ister noba geldiğinden dört gün sonra, çok 1 îtalyanın Macaristan ile müşte mukavelenamesi ile Montevideo mukavegibi akşam da, bir adun ötedeki ikinci tuhaf bir cenaze merasimi yapılıyor; turek hududu yoktur, lenamesine muhalif olduğunu beyan eylimanı aynamsı bir fon halinde tutarak haf ve ibretli. Sinob Emiri İbrahim Be2 Italyan siyaseti, Macar zimanv lemektedirler. geceyi yanına yaklaştırmıyor. Gc^eyle yin anası ölmüş, Emir Kastamonudaki darlan tarafmdan daha müdebbirane adBuenosAires 1 (A.A.) Diplomaündüzü lehimliyen titrek akşam burada Candarlı sülâlesinden ilk hükümdar Südedilmektedir. Filvaki, Macar zimam si mehafili, Şili hükumetinin Amerika bir çizgi değil satıhlaşmış üçüncü bir za eyman Şahın oğludur; cenaze çok kaladarlan, Îtalyanın Avrupada bir ihtilâf ittihadı konferansının arifesinde Habe man gibi. Bol bol Sinobu seyrediyoruz. balık; fakat Emirin de, diğer bütün cevukuu takdirinde vaziyet almıyarak ih şistanm Italya tarafmdan ilhak edilme • maatin de başlan açık; hepsi elbiselerini Fakat akşamın sincabiliği altında ka ters giymişler; ulema efendilerin de cübtiyatlı davranacağı fikrindedirler. sini tanımasını protesto etmektedirler. saba yavaş yavaş yassılaşıp silinirken beleri ters ve kavuklan çıkarılmıştır, yalttalya tayyarecileri terhis etmiyor Şili ve Burgos hükumetleri, bürcleri ve bedenlerile iç ve dış kaleler nız başlarında sıyah bırer mendıl var. Roma 1 (A.A.) D. N. B. ajansı Habeş ilhakını tanıdılar kımıldanır gibi yükselip kabarmağa baş Demek yalnız frenkte değil bizde de en bildirıyor: adı. Kasaba halinde hal, kale halinde >üyük hürmet başmı açmakıruş ve demek Roma 1 (A.A.) Gazeteler, Manmazi; mazi hali sindirmiş ve biz günün skiden ölüye hürmeti daha iyi biliyorResmî gazete ile neşredilen bir karar çuri ve îtalyan împaratorluğu hakkın koynundan çıkmışız. Artık yalnız kale muşuz. daki Italyan Japon ittifakının ehemmi name, 1935 te silâh altına alınan 1914 konuşuyor. yet ve şumulünü tâli derecede addetmek doğumlu tayyarecilik sınıfımn gayrimu • Onbeşinci asrın ortasından biraz sonra Onikinci asrın tam sonu: Selçuk hü Fatih geliyor, Amasrayı alan burayı da tedirler. Bu gazeteler.bu itilâfa kat'iyyen ayyen bir zamana kadar silâh altında kümdan Birinci Keykâvus burayı Trab alacak. Sinobdaki son Candarlı hükümehemmiyet atfedilmemesi lâzım geldi kalacağını bildirmektedir. Bu sınıfın bu ay içinde terhisi icab etmekte idi. zon împaratorunun elinden aldı. Kale darı İsmail Bey hiç te kuvvetsiz değil: ğinden bahsediyorlar. baştanbaşa yeniden kurulmuş gibiydi. Kalede dört yüz top, iki bin topçu, on ttalya • Japon itilâfı bugün Gazeteler, bu suretle komünizm aley Biri beden üstüne, biri kapı içine iki kita bin asker, ve limanda bizimkinden çok neşredilecek hindeki son propagandalar dolayısile orbe koydurdu. Acele acele ilk yapılan üstün bir donanma var. Fatihi pekâlâ taya atılması muhtemel bedhahane faraLondra 1 (Hususî) Italya ile eser kilise kulesinin yerinde yükselen aylarca terletebilir; fakat İsmail Bey ziyelerin önüne geçmek gayesini gütmek Japonya arasında imzalanan son itilâf minaredir. Sinob müslüman olmuştu. üyük yürekli bir insandı, beyhude islâm tedirler. yann neşredilecektir. tttrı IIIIMIIIIIII [lllllllınnuunııııını Fakat yarım asır sonra, İkinci Keykâ kanı akıtmamak için Sinobu bıraktı. Buvusla Dördüncü Kılıc Aslan birbirile raya girdiğimiz zaman limandaki donanaht kavgasına tutuştular. Hırs gözleri ma arasında dokuz yüz tonluk bir gemiyi bürümüş, kan gövdeyi götürüyor. Trab görünce şaşırakalmıştık. Bu, o zamanın zon Imparatoru fırsattan istifade ederek n büyük deniz deviydi. Oradaki TürkSinobu ele geçiriverdi. Yarım asırdır gü er denızcılikte daha eski; o gemiyi Istanrültülü madenî ses yerine nağmeli hançe >ula getirip deniz inşaatında örnek yapıre sesi; ne yaparsın işte gene minarede oruz. Üç nesil geçmeden Akdeniz bir ezan yerine kulede çan. Türk gölü olacak. Barbarosun Preveze Onüçüncü asrın üçüncü çeyreğinde zaferi Sinob limanından başlar. Bükreş 1 (A.A.) Rador ajansı Peşte 1 (A.A.) Naibi hükumet yiz; Pervane Süleyman bir dev gibi meyŞu Kazakların cür'etine bak; yukarı bildiriyor: Horty, zevcesile Macar Başvekili ve Hadana çıktı; pervanelik Selçukilerin vezir Caradenize akan nehirler içinden hafif Bugün 1918 de Alba Julia millî a riciye Nazırı bu sabah saat onda Viya iği, vezir iki senelik emekle kaleyi alır; emilerle denize açılıp bir vurgun yapsamblesinde Transilvanya ahalisinin ya nadan Peşteye gelmişlerdir. pervaneler sülâlesi bir çeyrek asır süre tıktan sonra nehre girerek kaybolan Kabancı tazyiklerini kırarak Romanyaya [Başmakaleden devam] cek; onlann minareleri Sinobun sinesine zaklar; Onyedinci asır başı; împaratorViyana müzakereleri iltihaka karar verdiğinin yıldönümü bünmızda çmlamaktadır, ve General Me artık hiç sökülemez birer mızrak gibi di luğun henüz kuvvetli olduğu zaman, birBudapeşte 1 (A.A.) Macar ajanyük bir şevk ve heyecan içinde kutlulantaksasın evvelki günkü sözlerinde onu kilmiştir. sı bildiriyor: denbıre Sinoba baskm yaptılar. Yangın mıştır. başka şekillerle teyid ve tekrar edilmiş Farisî Selçuk tarihini yazan Aksarayî e yağma; gemileri mallarla, içleri ke :ır. Macaristan Başbakanı Daranya, Dış görmekten bahtiyar olduk. Yunan Baş Birinci Pervane için şöyle der: PervaneBükreş, sabahleyin çok erkenden büyifle dolu, yerlerine dönüyorlar. Fakat Onun kaynağı insan kanı olan serveIşleri Bakanı Kanya ile Avusturya Başlakanı memleketlerimiz arasındaki anlaş cilik mansıbına tam bir istiklâlle geldi, yük şenlik günleri manzarasını almış ve Tuna ve Karadeniz muhafızı Şakşakî ine de, kendine de lânet olsun! bakanı Schuschnigg ve Dış Işleri Bakamanın feyzini Balkanlara teşmil etmek Pervane ismi ona alem oldu; zulüm evini şehir baştan başa donanmıştır. Bu mü brahim Paşa onlardan önce nehrin ağnı Guido Schmidt, pazar günü başladıkte gecikmediğini ve bu sayededir ki şim yıkan o, varlık bostanlarını ihsanlarile tıasebetle Çek ve Yugoslav parlamento Nişantaşında yüzbaşı Rıza Tunç ve zını tutmuştu. Kazaklar ağızdan giremeları siyasî ve ekonomik konuşmalara dün diye kadar hep hâdiseler sahnesi olmakeşi Bayan Hüsniye Tunça heyetlerile bir Fransız süel heyetinin gelsulayan o. Tann bakışlı bir adamdı, ne yince kızaklar kurarak karadan gemilede devam etmişlerdir. la maruf bu bölgede sulhun muhafazası reye baksa orası yemiş verirdi; zamanın Şikâyetnamenizi aldım. Alâkadarla tniş olması şenliğe bir kat daha revnak rini nehrin içine indirdiler. Meğer tertiBu konuşmalar neticesinde, iki mem na örnek bir manzume vücude gelmiş buve Küçük Anlaşma memleketleri ve fuzalâsı onun hakkında «cihana hayat batımızı tam yapmışız. Arkadan Kırım •ın nazarı dıkkatini celbettim. Tahki tat yapıp icab edenleri tecziye edecekFransa ile olan birliğe sembolik bir ma leket devlet adamlan, tetkik edilen bü lunduğunu söylemiştir. Yunan ve Türk verici» dediler. süvarileri, nehirden de donanma, iki ateş erini vadettiler. Size bir mektubla vatün meseleler üzerinde ayni fikirde bu milletleri bu örnek işin ilk başlayıcı ve hiyet vermektedir. Hükümdarlar Hükümdan Ilhan onu arasında kalan Kazaklann hepsi mahvol iyeti bildirdim; fakat adresiniz vâzih. lunduklannı memnuniyetle müşahede et başancılan olduklannı düşünerek nekaMemleketin bütün kiliselerinde ayni Tebrize davet etti. Biliyordu ki oraya dular. Sinob tekin değil, intikam tamdı. olimadığı için mektubum iade edildi. Amisler ve ayni zamanda istikbalde de bu dar iftihar etseler yeridir. saatte âyinler yapılmıştır. Bükreşte Kral, giderse hayatı gidecek. Her vakit idmanBu vak'a ibret oldu; Sinobu bir daha lenî cevab vermeğe mecbur oldum. gibi konuşmalarda bulunmayı ve iki Türk Yunan dostluğu bazı yerlerde hükumet azası ve yabancı misafirler meçlı atlan vardı, rüzgâr gibi ele geçmeden baskın yapılamaz hale getirdik; Evliya Hürmetler memleket arasında daha sıkı münasebet haricî siyasetlere kadar teşmil olunan hul askerin önünde iğilmişlerdir. ler idame eylemeyi kararlastırmıslardır. geçici moda tecrübelerinden müteessir ol kaçabilirdi; kaçmadı. Kendi yüzünden oraya geldiği zaman kalede büyüklü küBüyük merasimden bir saat sonra za Moğollar islâma gadretmesin diye oraya çüklü bin kadar top vardı; akşam olunca mıyacak kadar kuvvetlidir. General Mefer takının küşad merasimi yapılmış ve Ankara polislerinin nöbet taksasm Yunan dahilî işleri icabı olarak gitti. Adamlan «Inşallah kurtulur gelir bir sürü adamla itilen büyük demir kapıbunu parlak bir resmi geçid takib etmişmüddetleri kısaltıldı ittihaz ettiği enerjik siyasetten şüpheli siniz» dediler, «gelemem» dedi, geleme ar kapanıyor, içeride ikişer yüz kişilik leşmesi; baskın felâketi, felâket ncfreti, tir. 1914 18 harbine iştirak etmiş olan dı. Ilhan onun kellesini uçurtur; fakat o elli kol ge&mektedir. Akşamın esmerliği ve nefret Kırım zaferini doğurdu. Ankara 1 (Telefonla) Ankara mana çıkaranlar olmuştu. O zamandankıtaat harb bayraklarile Kralm önünden aylarca yoldan bu kelleyi elinde taşıya altında gözümle görüyor gibiyim; kollaÇarhğın Sıvastopoldaki Amiral NahiEmniyet Müdürlüğü polis memurlarının beri Yunan Başbakanı yalnız sözlerile gecmişlerdir. rak gelmişti. Akşamın ilk sincabiliği al rın önündeki meşaleler karanhğı yırta mof namına diktirdiği şatafatlı heykeli gece nöbet müddetlerini azaltan bir ka değil, işlerile de ispat etmiştir ki o siyaSarayda verilen öğle ziyafetinde, hü rar almıştır. Buna sebeb mevsimin şidde sette mukallid değil, belki muciddir. O tında kalenin kuleleri bile yaman adam yırta gidip geliyor; ve kulaklarımla işiti dostumuz Sovyetler bize bir cemile olakumet azası ile Romanya, Çekoslovak ti dolayısile gece vazife başında bulu kendi siyasetine yeni bir cereyan verirken dı o der gibi kabanyorlar. yor gibiyim; kale bedenlerindeki nöbet ak yedi sekiz yıl önce ortadan kaldırya ve Yugoslavya parlamento başkanlan nanlann mukavemetini artırmaktır. Onüçüncü asrın bitmesine üc dört yıl çiler arasında karşıdan karşıya naralar dılar. Zaten o baskın ne zafer, ne şeref, filân veya falan memleketlerdeki usulve Fransız heyeti hazır bulunmuşlardır. Emniyet Müdürlüğü yazı işlerinde ça lerden ilham almşı değil, belki sadece var. Pervanelerin üçüncüsü Mes'ud; 11 alınıp veriliyor. Kaleci yerinden ayrıla ;adece bir cinayetti. Kaldırılan bir heyŞenlik rherasimine bugün Romanya lısan memurlara da gece nöbet beklet yüksek Yunan menfaatlerinin emir ve hana bile meydan okuyan adam, fakat maz; eğer bir top menzili uzaklaşırsa Si kel değil bir lekedir. nın dört bin belediye reisi de iştirak et Akşam koyulaştı. Mikâb duruşlu kameğe karar vermiş ve bu surette hiçbir icablarına ittıba eylemiştir. İşte o Gene bir gün tuhaf bir vak'a oldu: Ceneviz, noblular kaleciyi parçalıyabilir: Evet mektedir. noktayı lâğva mahal kalmadan nöbet ral Metaksastır ki evvelki günkü nutkun Venedik, ve Raküze Cumhuriyetlerinin Sinob halkının elinde Padişah tarafın .edeki en kalm kule yanında bina biçi müddetlerinin kısalması mümkün olmuş da millî Yunan siyasetinin Türk dostlu Italyan gemicileri ticaret için Sinoba ge dan verilme böyle bir linç fermanı vardı! minde iri bir gövdenin sincabî silüetı Kömür sergisi 26 marta tur. Bu suretle nöbet bekliyen memurlar ğuna bağlılığmı tebarüz ettirmek husu lirlerdi. Pazar yerinde alışveriş yapar Ne oluyor? Bütün halkın ayaklanma yükseliyor. O, Sinobun son tarihidir. tehir edildi sabaha kadar merkezde kalacaklar, bu sunda ne Çaldaristen, ne de Venizelostan larken apansız Emirin sarayına hücum sma sebeb ne? Ellerinde tüfek, balta Menfilerin hapsedildiği yer. Abdülha Ankara 1 (Telefonla) Beynelmi suretle merkezlerde de daima ihtiyat asla geri kalmamıştır. Yakm veya uzak ediyorlar. Mes'udu ve adamlarını esir e sopa; bütün halk kryıdaki bir binaya mid kendi kararile sürdüklerini Yemen haricî hiçbir memleketin dahilî siyasetine derek kendi müstemlekeleri olan Kırımlel kömür sergisinin açılışı 26 mart 1937 kuvvet bulunacaktır. doğru koşmaktadır. Onsekizinci asır ve Fizan illerine gönderir ve mahkeme kanşmıyan biz Türklere gelince biz daki Kefeye götürdüler. Mes'ud ancak tarihine tehir edildi. Bu tehirin başlıca Bu karar memurlar tarafmdan büyük sonları; Kırıma çullanan Rusya bizi zor kararile kalebend ettirdiklerini de Sinodaima ve ancak yanıbaşımızda daha dokuz yüz bin dirhemlik ağır bir fidye ile sebebi birçok ecnebi firmaların sefaretha bir memnuniyetle karşılanmıştır. hyarak Sinoba bir konsolos tayin eder ba sürerdi. Hürriyete âşık olanlann hürkuvvetli bir Yunanistan görmekten mem kurtulabildi. Hafif hafif kıyıya vuran neler vasıtasile yaptıklan müracaatlerdir. konsolos bayrak çekmiş; Sinobda Rus riyetten mahrum edildiği zindan. Doktor Şaht Atinada nun oluruz. Biliyor ve görüyoruz ki M. Bunlar serginin ehemmiyetini ileri süredalgalar çok ayıbdı bu der gibi hâlâ fı bayrağı; vay burası da Kırım gibi Mos Gece iyice çöktü. Sessiz sadasız beldeAtina 1 (A.A.) Alman millî ban Metaksas Yunanistanda işte bunu temin sıldaşıp duruyorlar! rek lâzım gelen hazırlıkları yapabilmek kofa mı gidecek? Müfti fetva verir, ahali nin seyrek ampulleri dermansız pınltılarkası başkanı Dr. Şaht bugün tayyare ilfi ediyor. İçn bu tehiri istemişlerdir. Fakat ondan sonra Sinobu ele geçiren hücum eder, bayrak parçalanmış, konso la titreşmektedir. Ne limamn eski askerî Rodostan buraya gelmiştir. Dr. Şahtın Amerika İttihadı kongresi yann seyaharine devam etmesi muhte Türk donaıunasınm Yunan sularını Gazi Çelebi; son Selçuk hükümdannın loshane yıkılmış, ve konsolos güçbelâ li îhemmiyeti kaldı, ne kalenin. Sinob şimziyareti komşu ve dost memleketlerimizin mandaki gemiye kaçmıştır. Biz haksız di sadece Boyabada iskelelik yapıyor. açıldı meldir. çok samimî münasebetlerinin yeniden bir oğlu, o koca hanedanın son tomurcuğu dık amma masumduk. Hinterlandsız, ticaretsiz, hareketli ZonBuenos Aires 1 (A.A.) Cumhur daha tebarüz ettirilmesine vesile teşki asıl adı Altmbaş; denizin bütün haysi Başkanı M. Ruzvelt, sulhun idamesi için Fakat ondan yarım asır sonra, 1854 guldakla canlı Samsunun arasında, anetti. Bizimle beraber bütün dünya da yetini kurtardı. Karadenizden frenk ge Paris 1 (Hususî) Paris borsasmın görmüş oldu ki bu münasebetler, hatta Panamerikan kongresini merasimle aç < misi geçirtmez olmuştu. Bu yaman deniz te, resmî Rusyanın yaptığı o kara v cak nefes alarak yaşıyan belde. Vapurubugünkü kapanış fiatları şunlardır: mıştır. Söylediği nutukta Amerikan milherhangi bir ittifak ifadesile bile kâf ci ayni zamanda yüzme ve daima şam kancık baskın; ilânı harbsiz filân Amira muz demir aldı. Sinob tarihinin filmi; Londra 105,15, Nevyork 21,42 1/2, Ietlerile ecnebi milletleri mukayese eden sinemada filim bitince perdeye sırtını Berlin 863, Brüksel 362,37 1/2, Mad derecede anlatılamıyacak çok ileri biı piyonudur. Deniz içinde çok kalabildiğ Nahimofun apansız Sinobdaki donan M. Ruzvelt, birincilerin sulh ve müteka rid , Amsterdam 1166, Roma 112,85, dostluktadır. Komşu ve dost memleketi çevirip çıkanlar gibi biz de Sinobdan umamıza saldınşı; kafeste aslan mızrakla bil dostluk içinde yaşadıkları halde öteki Lizbon 95,55, Cenevre 492,50, bakır işte bu dostlukla bir daha selâmlamaktan için cenkte düşman gemilerini demirle de lerek batmrmış. Insan gövdesinden bi nır gibi mahvolmustu. Eşsiz felâket, son zaklaşıyoruz. Biilletlerin harb tehlikesinin dehşeti için 48 1/2 49, kalay 230,10, altın 141,07, en yüksek haz ve saadeti duyuyoruz. İSMAİL HABİB suz nefret, garb devletlerinin bizimle bir tahtelbahir! gümüş 21 1/8. de bulunduklarını söylemiştir. YUNUS NADl Romanyanm millî birleşme bayramı Amiral Horti Peşteye döndü Dün bütün Romanyada Viyana müzakerelerinkutlulandı den alınan neticeler Türk Yunan dostluğu ünyanın meşhur katillerinden biri, Bazil Zaharof öldü. Muğlada doğan, ilk terbiyesini o zamanki ismile Tatavlada yapan Vasil, onra silâh tacirliği, kumarhanecilik gibi ierefli (!) işlerle zengin olmuştu. Zengin lmasına aklım eriyor amma, İngiltere gibi, Njı'aneperest bir memlekette «Sir» unvanile asalet payesi sahibi olmasına klım ermiyor. Demek ki para denilen müthiş kuvvet, İngilterede dahi, akan uları durduruyor, bizim Tatavla mahsuü serseri ve hapisane kaçkını Vasile asaet kapılannı ardına kadar açtırıyor. Halbuki, Sir Bazil Zaharof cenablan, dünyanın sayılı ve azılı katillerinden •iriydi; hem de bir veya iki kişiyi değil; milyonlarca insanı birbirine tepeleten ve nlann kanlarını içen, kemikleri üzerinde âşaneler kuran korkunc bir katil! Evvelki sene, Amerika Âyan meclisi dünya silâh ticareti etrafında bir anket apmıştı; bu anket, Vikers Armstrong smindeki Ingiliz silâh fabrikalannm başında bulunan Bazil Zaharofun çevirdii dalaverelerin bir çoğunu bütün fecaaile meydana çıkarmıştı. Bazil Zaharof, Loid Corc ve Venizeosla beraber, Anadolu faciasınm kanlı ahramanlanndan biridir. Istiklâl Harinde, karşıhklı dökülen Türk ve Yunan anlarının mes'uiiennden biri de odur. O zaman, sözde bir hamiyet eseri olarak funanistana verdiği silâh ve cepane paalarını sonra faizi mürekkebile almak emelinde olduğuna şüphe yoktu amma, şler aksine gittiği için, galiba bu fedaârlıklan sineye çekmek mecburiyetinde aldı. Onun Rum olduğu için, Yunanistanı, menfaat kaygısından uzak olarak sevdiine inanmakta mazurum. Çünkü, Muğada doğduğu için Türk, Rum olduğu çin Yunanlı, ingilterede zengin olduğu çin Ingiliz olan, Monte Karlo kumarhaesini işlettiği için Monako prensliği ve bir ransız düşesile evlendiği için de Fransa 'umhuriyeti tebaalıklanna da biraz buaşmış olması muhtemel bulunan, çama}ir değiştirir gibi milliyet değiştiren bu damm, dini imam para olduğuna şüphe roktur. Bunun en büyük delili de Monte Karlo kumarhanesini işletmiş olmasıdır. O, Rum olduğu için Yunanistanı hakiaten sevseydi, öldüğü zaman, parasının üyük bir kısmını Yunanistana vasiyet etmesi lâzım gelmez miydi? Halbuki Sir Bazil Zaharof denilen bu beynelmilel op taciri, bütün servetini, kansı Düşes dö Burbonun kızma, yani, kendi üvey ızına bırakmıştır. Böylece de, doğduğu Türkiyeye, ırkan bağlı bulunduğu Yuanistana, herkesi soyduğu Monte Karoya, resmen tebaası olduğu ve asalet Dayesi aldığı Ingiltereye karşı manevî içbir bağla bağlı olmadığmı ispat etmiş PARİS BORSASI

Bu sayıdan diğer sayfalar: