CUMHURİYET 1 İkinciteşrin 1936 Profesör Doktor Esadın ölümü karşısında Serbest Sütun J Yenidünyada intîhabat mücadelesi Kayseri kombinasında bir gece Işçilerin istirahatine çok itina ediliyor Uzak yerlerden gelmiş 500 işçi hertürlü sıhhî şartları haiz mükemmel apartımanlarda yatıyor Kayseri kombinasının tezgâh salonlarından biri Fabrikayı beraberce gezdiğimiz arkadaş, beni gizli ve kıymetli bir hazineye girer gibi içiçe ve kapalı kapılardan bir yere götürdü. Burasını dondurma kutusu sandım. Uzeri buzlanmış elektrik lâmbasmı çevirince istif edilmiş buz kahbları karşısmda üşüdüm. Burası şimal kutbu gibiydi. Fabrikaya yüksek enerji veren büyük kazan dairesine girdik. Elli metrodan fazla yükseklikte olan bu dairede kazanlarla fırınların azametinden başım dön dü, hararetten yanıyorum sandım. Oca ğm içindeki ateşlere ufak bir delikten güneşe bakar gibi ancak renkli camlarla bakabiliyoruz. Ateşin ziyasından göz kamaşıyor, sıcağın dehşetinden insan yanıyor. Burası da cehennem gibi. Boyahaneyi gezerken dirseklerine kadar geçirdikleri lâstikten kolluklarla, dumanı üstünde ilâclı boya havuzlarında iplik bpyayanlara bakhm. Buram buram terliyorlarl Adam gövdesi kalınhğında, delikli makaralara sarılı iplik bobinlerini buğulu kazanlarda boyayanlar da öyle!. Burada ter dök, şu iki üç adım jlerisin deki buz dolabında üşü! Bu ne tezad. rak yükseliverdi. Rejimin endüstri sahasında takib ettiği siyasetin enerjisi tabiatin çok feyyaz olan kudretile şu tarlalarda da boy ölçüşmüştü. Ve bugün harab, yoksul ve inkişafa can atan Kayseti, umhuriyetin endüstri feyzinden hakkile istifade eden şehirlerimiz içinde birinci ve en başta gelir. Saltanat idaresinin bütün Osmanlı ülkesinde altı yüz yılda yapamadığı sana yiin şunun gibi bir tek şaheserini, bu rejim Türk yurdunun dört beş köşesinde hemen yapıverdi, hem de üç dört yıl içinde!. Mermer saraylann muhtesem kapısını andıran bekârlara aid apartımanın geniş antresinden içeri girerken eski idare ile yeni idareyi, bu apartıman içinde istirahat eden Türk işçisine verilen ehemmiyeti düşünüyor ve aradaki farkm boşluğundan başım dönüyordu. Yerlere döşenmiş yerli kilimler üzerinde yürürken istirahate çekilmiş şu beş yüz işçinin huzurunu bozmamak için nefes bile almaktan korkuyordum. înce ve uzun koridorlara açılan geniş oda kapılarından, birbiri üzerine eklenmiş demir karyolalarda huzur içinde uyuyan işçiler Kazan dairesinin biraz yukarısında, agörünüyor. çık sahada ve soğutma havuzunun önünBüyük ve bol pencereli, yüksek ta deyiz. Uzaktan muntazam köşeli dumanlı bir bulut parçası gibi görünen bu ha vanlı, bembeyaz duvarlı ve her türlü sıhvuza yaklaştıkça serin ve insanın içine hî şartlara göre yapılmış olan apartımakadar tesir eden tatlı bir rüzgârla karşı nın sağ tarafındaki kısmında işçi kız ve laştım. Burası motörlerin ısıttığı kaynar kadınlar yattığı, boyunlarında kontro sulann ince delikli kalburumsu borular • saatleri asılı nöbetçi kadınlardan bellü. Dişi ağrıdığı için yatamamış bir işçi ile dan tazyıkle beş altı metro kadar fışkı • konuşuyorum: rarak ve havada bir bulut teşkil ederek Bu apartımanda rahat mısınız? soğutulmasına mahsus bir havuz. Soğu Avurdunu avuçları içinde sıkarak ceyan suyun etrafındaki havayı da serinleştirdiği ve yahud soğuyan havanın boru vab veriyor: lardan fışkıran sıcak suyu soğuttuğu yer. Nasıl rahat değiliz?. Ben bir köylüyüm. Şimdiye kadar arkam karyola, Burası da ilkbahar gibi. sırtım haftada bir yıkanan çamaşır, vü Üzerinde binbir çeşid markalar, işa • cudüm on günde bir banyo, ayaklarım retli yazıh büyük mermer levhaların bu mükemmel ayakkabı, vücudüm adama lunduğu elektrik santralinde insan gez • kıllı temizlik görmemişti. Şimdi bunları mekten, bir yere dokunmaktan korkuyor. bize veren fabrikadır. Böyle bir apartı Bu dairenin altmda yüksek enerjili elekmanda yatmak hiçbir işçinin hatırına geltrik cereyanlarının ölümü bir sükunet ve mez ve belki rüyalarında bile görseler sessizlik içinde tıkalı bulunduğu ayrı ayrı inanmazlardı. höcrecikleri gezerken hem şu elektriklenOn beş gün önce fabrikayı ziyaret emış rakid ve durgun havadan ürktüm. den Başvekil İsmet İnönü, bu intizam ve hem de her kapmın üstündeki üzerinde temizlik karşısında (Harbiye mekteb (ölüm tehlikesi!..» yazılı iskelet resimlekadar temiz!) diye takdir buyurmuşlarrinden titredim. Buranm havası ise sondı. Omzunda kontrol saati asılı olan işbahar gibi. çi kadın diyor ki: Fabrika, geceli gündüzlü, bütün dört İki gün önce fabrika müdürlüğü meysimi dört duvarı arasma tıkamıştır. Pınarbaşından kamyonlarla kırk elli kaİşçilerinden temiz iş, candan mesai dar işçi kız ve kadın getirtmişti. Nah işbekliyen müesseseler bu işçilerin sıhhat te şu büyük odada yatıyorlar. Bunlar o ve saadetine, huzur ve istirahatine pek kadar biçare şeyler ki, elektrik nasıl yayakından bağhlık göstermelidir ki, ideal kılır bilmedikleri gibi karyolada yatma bir muvaffakiyet kazanabilsin. Sümer smı dahi beceremiyorlar! Fakat buraya Bank müesseselerinin buna ne derece e gelenlerin çoğu böyle idi. Biraz sonra hemmiyet verdiklerini hem buradaki şu hepsi de işinin erbabı oluyor ve şeytan kombinada, hem de Bünyandaki kumaş kesiliyorlar. Bunlar da öyle olacak!.. fabrikasında gördüm. Fabrika hayatının nizam ve intizamilf Kayseri ki, eski idarelerin sağmal bir disiplini, programlı mesaiyi ayni zaman inek haline getirdiği merkezî Anadoluda da okuyup yazmayı öğreten bir mekteb büyüklüğile, ticaretile, nekadar meşhursa olduğuna göre, buradakilerden şehirleri modern inkişafa da o derece susamış bir ne, köylerine obalarına dönenler bulun yerdir. Bu asırlık şehrin omzu berabe duklan muhitte ne güzel birer öğretmen rinde yükselen fabrikaya aid apartıman olacaklardır! ların §u geniş sahası, hemen hemen bir yıl Saat üçte fabrika gece mesaisine ni önce çiftçilerin sapan kullandıkları, hayet veriyordu. Beş on dakika sonra Kayserililerin at oynattıkları, üzerinde fabrikadan boşanan işçiler, antrede dizıli tek bir ağac bulunmıyan çorak bir takım duran bekçilere kendilerini muayene et tarlalardan ibaretti. Bu apartımanların tirdikten sonra şehre ve apartımanlara temelleri atılırken yanıbaşındaki tarlala doğru hızlı adımlarla yürüyorlar. Bunlara da tohum ekiliyordu. Ekilen tohum rın çoğu bisikletli!.. Sanıyorsunuz ki bir başak olmadan, temeli atılan binalaı koşu sahasında bisiklet yarışı yapılıyor. muhtesem birer amele apartımanlan ola Fabrikanın kamyonu, şehre dönen analı babalı küçük işçileri Cumhuriyet meyda[• Birinci yazı dünkü sayımızdadt*. *] Tıb Fakültesinin eski göz hocası General Profesör Dr. Esad Işık öldü. Büyük Türk milletinin temiz ve faziletli evlâdlarından bir tanesi daha dün akşam gözlerini hayata kapattığı dakiada Türk tababeti kıymetli bir hocasını, ailesi ve bizler babamızı kaybettik. elecek nesillerin üzerinde saygı ile duracakları hocamızın fazilet ve meziyetlerini benim âciz kalemim anlat maktan çok uzaktır. İstibdadm en karanlık zamanlarında başlıyan mücadelesi büyük inkılâbımıza kadar durmadan, dinlenmeden yürüdü. Ne hazin tecellidir ki, Cumhuriyet bayramımızın ikinci gecesi her yer donanmış ve her çehrenin güldüğü bir zamanda hayatının gayesini görmüş bir bahtiyar gibi söndü. Yaşının ilerlemiş olmasına rağmen dincliğini muhafaza eden büyük hoca daha çok yaşamalı idi. Böyle temiz ve faziletli insanların bir anda sönüp kaybolmasını görmek felâketlerin en acısı oluyor. Onu her ziyaret unutulmaz bir saa detti. Temiz ve melih çehresi hafif bir tebessümle süslenir, şefkat dolu gözle rile muhatabını teshir ederdi. İradesizce büyük bir adamın huzurunda oldu ğunuzu hissederdiniz. Her sözünde bir teşvik, her hareketinde bir mana vardı. Her fırsat zuhurunda çalış, hiçbir karşılık beklemeden çalış, sözlerinin nakaratını teşkil ederdi. Hayatta vazifesini çok fazlasile yapan iistad yurda birçok hocalar, doktorlar ve göz hekimleri yetiştirmiştir. Sıhhatinin bozulması meş'um işgal ve mütareke senelerinde Malta zindanla rına atıldığı zamandan başlar. Soğuk bir geceyarısı süngülerle yatağından kaldırılan büyük üstad penceresi kırık bir vapur kamarasmda böbreklerini üşüterek Maltaya vardığı zaman artık yarım adam olmuştu. Orada çok tehlikeli zamanlar geçirdi. Millî Mücadeleyi rütubetli ve karanlık zindanlarda harita üzerinde takib etti. Kazanılan her zafer, hastalığım her ilâcdan daha iyi, daha çabuk tedavi ediyordu. Nihayet beklenılen halâs güneşi ufukta doğmağa başlayınca o da çok sevdiği yurduna kavuştu. Ankaraya koştu. İstanbul işgalinin sonuna kadar orada kaldı. Güzel bir bahar sarJahiydi. Haydar paşadaki Tıb Fakültesinin aydınlık koridorunda muavinlerinin ortasında karşıdan geliyorlardı. Şakir Ahmed Ediz beni takdim etti. Hürmetle iğildim, elini öptüm. İki dakika içinde büyük hoca ile tanışmıştım. Ne mes'ud zaman lar... Bu sevincli günden sonra üstad Fa kültedeki seririyatına ve derslerine tekrar başladı. Uzun yıllar bir baba oğul şefkat ve hürmeti içinde geçti. Maiyetinde asistan ve muavin olarak çalıştım. Bir gün kendisinden gönül kırıcı bir söz duymadım. Göz yaşları arasında şu satırları yazarken o tatlı ha tıralar içindeyim.. Her ümidsiz hasta mutlak onu gör mek ister, onun sözlerinden iyilik, şifa bulurdu. Üniversite teşkilâtından sonra büyük hoca artık tam bir inzivaya çekilmişti. Çok sevdiği talebelerinden uzaklaşm ca artık bütün benliğini yıllarca memleket derdlerile ihmal ettiği ailesine, dostlarına vermişti. Son senelerde hastalıkları şiddetleniyor, hemen her günü bir arıza ile geçiyordu. Nihayet dün gece gelen şiddetli bir akse ile mihnetli, riyalı boş hayata gözlerini ebediyen kapattı. Ölenleri tebrik, kalanları taziye ederim felsefesile hayata lâzım gelen kıymeti veren büyük üstadm son talebesi olarak aziz hatıraları önünde hürmet ve minnetle iğilirim. Göz hekimi Resmigeçiddeki intizamsızlıklar Cumhuriyet bayramındaki resmige çidde yapılan intizamsızlıklar hakkında bir okuyucumuzdan aldığımız yazıyı aynen dercediyoruz: Cumhuriyet bayramındaki intizanr ızlıklar hakkmdaki tenkidinizi okudum. Çok haklısınız. Eğer Üniversite meydanındaki mek teblerin karışık, intizamsız hallerini gör seydiniz acırdınız. Zavalh çocuklar ne mekteblerinin isimleri yazıh bayraklarını ve ne de millî bayraklarını taşımalarına Maarif Müdürlüğünde toplanmış olan bazı jimnastik muallimlerinin verdikleri karar üzerine müsaade edildiğini görünce çok mahzun oldular. Tribün erin ve halkm önünden alâmetsiz, bay raksız geçtiler. Siz sancağa hürmet edilmesini istiyorsınız. Gençlik önce mektebinin ve mille inin bayrağına sevgi ve saygı göstermeği öğrenecek, ondan sonra da vatanı ve vaanın selâmeti için can veren kahramanarı temsil eden alay sancaklarımıza hürmet göstermeği vazife bilecektir. Bundan evvelki Cumhuriyet Bayramarında mekteb bayraklan kaldırılmıştı. Bu defa da millî bayraklar kaldırıldı, yalnız kız mekteblerinin hepsinin başında ve kezalik bütün erkek mekteblerinin en önünde gidecek mektebde birer millî bayrak götürülmesine genc hocalarımız karar vermişler bize tebliğ edilen emir şeklindeki bu karara tabiatile uyuldu. Şahsan ve fikren bu karara taraftar değilim ve bunu bizim derecei medeni yetimize göre de terbiyevî bulamam. Çünkü aramızda çalışmıyan, ilmî, terbiyevî, vatanî ve millî vazifesini ihmal e den öğretmenler de, mektebler de vardır. Bu gibileri kusurlarından, noksanlarından bir utanc duymamak, milletin önünden hiçbir ıstırab duymadan geçmek için kim olduklarının bilinmemesini istiyorlar ve ancak bu maksadla bayrakların alâmet Ierin ahnmamasını istiyorlar. Hatta ev velki sene jimnastik bayramında talebe nin tribünü başlarile selâmlamadan geçmelerine karar verdiler. Bunun sebebi talebe başlarile selâm vermeği yapamıyorarmış. Köyden gelen acemi nefer bir hafta içinde levend bir eda ile başile selâm vermeği öğrendiği halde Istanbulda okuyan lise ve ortamekteb talebele rinin bu kadar basit bir şeyi öğrenememeerinin mes'uliyeti kime aiddir? 3 Resmigeçidde tribünün önünden geçtikten sonra 50 adım sonra durmak mecburiyeti hâsıl oluu. Çünkü ilerideki mektebler halkm kapattığı yollardan geçmeğe muvaffak olamıyorlardı. Düşününüz bir kere sel gibi akıp gitmesi lâzımgelen alayın ikide birde tri bünlerin önünde durmaya mecbur olması resmigeçidin mahiyetindeki ciddiyet ve mehabeti nekadar bozar. Bu hal her sene olurdu. Fakat bu sene geçmişlere rahmet okuttu. Amerikanın yeni Cumhurreisi kim olacak? 3 ikinciteşrinde yapılacak intihabatta Ruzveltin tekrar kazanması bekleniyor M. Ruzvelt radyoda konferans verirken 3 ikinciteşrin Amerikada umumî se im günüdür. Cumhurreisliği namzedle •ınden demokrat partiden şimdiki Cunr iur Reisi Ruzvelt hiç şüphesiz ki en kuv etli namzeddir. Landon cumhuriyetçile•n namzedidir. Norman Homes sosya • i ast, Earl Brovvter de komünist namzederdir. Son iki seçimin neticesi de şu idi: 928 de demokratlar 15,016,443, cumsosyalistler huriyetçiler 21,394,190, 267,420. 1932 de demokratlar 22,821,857, umhuriyetçiler 15,761,841 sosyalistleı 884,781. İlk zamanlarda ayni siyaseti güden iki rakib parti arasındaki mücadeleyi an' dıran Amerika seçim mücadeleleri gir miş olduğu son safhasında hiç şüphesiz ki umulmadık bir şekilde siyasî umde ayIığı göstermektedir. Başlangıçta asrî bir demokrasi mefhumu ve onun mes'ulıyetİeri hakkında demokratlarla, cumhuri etçiler* arasında cüz'i bir görüş farkı arken bugün bu farklar iki fırkayı bir irinden kat'î hududlarla ayıran bir mahiyet iktisab etmiştir. : edebiliriz: Amele ile kapital arasındaki mücadelede amelenin hukukunu muhafaza ve siyanet edecek mevkideki parti Ruzvelt partisidir. Amele ile kapitalistler arasındaki mücadelede, amele, yegâne hamisi olarak Ruzvelti görmektedir. Toprak mahsullerinin gelirini yükseltmeğe muvaffak olduğu için memnun'ar arasına amele ile birlikte kısmen çiftçileri de ithal lâzımdır. Ziraatin ihyası Ruzveltin tekrar seçimi için başlıca âmiller • den biri sayılabilir. Sanayideki esaslı inişafı da nazan dikkate alacak olursak demokratik partinin kazanmamasına ortada makul bir sebeb kalmaz. Tahminler Bu seferki seçime 42 43 milyon rey ahibinin iştirak edeceği tahmin olunmakadır. Bunun 1932 senesine nazaran dört >eş milyon bir fazlalık arzetmekte olduu görülmektedir. Maamafih Mister Ruzveltin geçen intihabdan daha kahir ir ekseriyetle Cumhurreisliği makamına eçileceği hakkmdaki kahanetlere inan ;a]c, inanmîsak ta vaziyet birkaç gün çinde belli olacağı için bu hususta fazaısfârâ fnafıal yoktur. Yalnız şurası muhakkaktır ki sanayi tt ziraat erbabı ve orta sınıfın yüksek tabakası daha ziyade Ruzvelte meylet mektedir. Amerikada intihabat günü üerinde en büyük müessirlerden biri de havadır. Hava güzel olduğu takdirde lalkın büyük bir kısmı, bilhassa zürra ve mele rey vermek hususunda büyük bir ehalük göstermektedir. Bunun aksine olarak yağmurlu ve berbad havalaraa halk tabakası daha ziyade rey vermektea azgeçmektedir. ' Seçim tahtihlerl Şehadetnamesi sahte imiş Bursa (Hususî) Buradaki hukuk işleri müdürlüğüne birkaç sene evvel alr nan bir memurdan son zamanlarda mu tad sicil istendiği zaman bu memur hukuk mezunu olduğuna dair bir şehadetname sureti ibraz etmiştir. Vaktile bu şehadetname sureti her nasılsa aslı görülmeden gene hukuk işleri müdürlüğünce tasdik edilmiştir. Fakat vaziyetten şüphe edil Dr. BVRHAN TEZER diği için bu memurdan şehadetnamenin aslı istenmiş; gösteremeyince Hukuk faVÎLÂYETTE kültesinden tahkikat yapılmak lâzım gelEmniyet umum miidür miştir. Vilâyetten birkaç defa fakülteye tahrirat yazılmış; uzun müddet hiçbirine muavini Emniyeti Umumiye müdür muavin cevab gelmediği görülünce halden büs İzzeddin şehrimize gelmiştir. Birkaç bütün şüphe edilmeğe başlanmıştır. Ni gün kaldıktan sonra Ankaraya döne hayet doğrudan doğruya Valinin şahsına cektir. gelen bir mektubdan anlaşılmış ki bu Nüfus müdürü tekaüd oldu memur Hukuk mezunu değildir ve elinİstanbul Vilâyeti Nüfus müdürü Hil deki şehadetname sureti sahtedir. mi müddetini doldurduğundan kend Lâkin iş işten geçmiş, memur daha arzusile tekaüd edilmiştir. evvel, Bu tahkikata agâh olur olmaz istifa ederek çekilip gitmiştir. Daha evve mna götürüp bırakrr,ak için korne çalıp fakültenin vilâyete gönderdiği cevabBaişçilerden yol istiyor. Fabrika, bir müd rın da bu memur tarafından bir kolay det sonra 24 saati üçe taksim ederek üç bulunarak ortadan yokedildiği zanne ekip üzerinden çalışacakmış. O zaman dilmektedir. Şimdi Vilâyet bu memuı mesai saatleri bittabi değişecek, daha hakkında takibata başlamıştır. fazla iş olacağı için ameleler seviniyorlar. Elli bin nüfuslu şehir, derin bir sükuBu münevver zat kim? net ve sessizlik içinde uykunun en tatlı Evvelki gece Beyazıddan Yedikuley< ve en ılık dakikalarını yaşarken, yakası gitmekte olan Sirkeci Yedikule tram kalkık mavi gömlekli işçilerle beraber o vayma sarhoş olarak binen adım burauykuya kavuşmak için can atıyoruz. ya yazmak istemediğimiz münevver bir Fabrika, binbir köşeli bir menşurdur. zat, biletçinin (ortada durmaym, şöyl Hangi tarafından baksanız insanın gözü kenarda durun) sözüne kızarak bilet nü kamaştırıyor. Sümerler, tarihte nasıl çiyi dövmeğe kalkmış ve bu sırada trarr eski Türk medeniyetine destek olmusjar vayı durdurduğu için vatmanı da to sa, Cumhuriyet rejjminin Sümer Bankı katlamıştır. da Yirminci asırda Türk endüstrisine Mütecavizin muhakemesine dün cür rehber olmuştur. Tarjh tekerrürden iba mü meşhud üçüncü sulh cezada bakıl rettir. mış ve 26 gün hapse mahkum edilmiş tir. SAHİR ÜZEL Demokratlar seçim mücadelesinde daha ziyade yaygarasız hareket etmekte dirler. Son dört sene zarfında girişmiş olduklan muazzam ve yepyeni tecrübeler hakkında ne bir propaganda, ne de uzun uzun izahat vermekten bililtizam gedurmaktadırlar. Cumhuriyetçilere gelince: Bunlar mücadeleye olanca hızlarile girişmişler ve kimya, demir, çelik sanayi kombineleri, hidematı umumiye şirketleri ile elele vererek kapital ile amele arasındaki mücadelede devletin müdahalesini külliyen yersiz bulduklarını ilân etmişlerdir. Gazeteler, el ve duvar ilânlan ve saire vasıtasile cumhuriyetçi propagandası Landona umulmadık bir şekilde şöhret temin etmişse de son ay zarfında seçim mücadelesine hız veren Ruzvelt partisi Landonun vaziyetini çok zayıflatmıştır. Buna başlıca sebeb ne Landonun hita betteki beceriksizliği ne de siyasetinin uyjunsuzluğudur. Esas sebeb halkm gündengüne Ruzvelt siyasetinin faydalarına karşı uyanıklığıdır. Seçimin sonu ne olursa olsun Ameri;a son dört beş senedenberi yeniliğe ve mevcud iktısadî ve sosyal sistemi değiştirmek hıjsusundaki mesaisine devam mecburiyetindedir. Biran için cumhuri yetçilerin kazandığını farzedecek ol sak bile bu mücadeleyi terke yahud başka mecralara sevke imkân bulamıyacakardır. Yeni siyasetin ana direklerini keşif için Ruzveltin son dört sene zarfındaki mesai ve tecrübelerinden her halde halk kütlesi memnundur. Bu şartlar altında Ruzvelt Ruzvelt ve umdeleri daresine 4 ikinciteşrinde bir dört seneCumhur Reisi Ruzveltin siyasetini başlik fırsat daha verileceği kuvvetli bir ihtiıca üç prensip dahilinde birleştirmek kamal halindedir. jildir. 1 Ruzvelte göre hiçbir demokrasi olduğu yerde saymak ve muhafazakâı Harbi Umumide ölen Alman olmak prensipini güdemez. Modern bir askerleri devlet bünyesi içinde değişen mes'uliyet Harbi Umumide Çanakkalede ölen ve ihtiyaçlara göz yumduğu takdirde Alman askerlerinin kemikleri Uğur vainkişaf imkânlarından mahrum yaşamak purile limanımıza getirilmiştir. Kemikmecburiyetinde kalır. ler Çanakkalede vapura yüklenirken Bu umde ile Ruzvelt, siyasetinin ra bir askerî müfrezemiz tarafından ihtidikal temayüllerini teyid etmiş oluyor. ram vazifesi yapılmıştır. Burada, bunAmerika demokrasisi mesai, işsizlik. içti ların Tarabyadaki Alman mezarlığma maî emniyet, hidematı umumiye, maarif defni esnasında da ayrıca merasim yagibi şubelerde yenilikler vücude getirmek pılacaktır. mecburiyetindedir. Berberlerin hafta tatili 2 İkinci prensip te şudur: Vücude kanunu getirmek istediği yeniliklerle değişiklik Büyük Millet Meclisi ruznamesinde Ierin dört sene gibi kısa bir zamana sıkış geçen devreden kalan işler arasında tırılmak mecburiyeti Ruzveltin faaliye berberlerin hafta tatili işi de vardır. sahasını ister istemez daraltmıştır. Buna Doktor General Hakkı Şinasi tarafınmukabil Boulder, Bonneville, Grand dan yapılan bu teklifi kanuninin mü Coulee ve Tennessee bendlerinin inşası zakeresi bu içtima devresinde yapıla seylâbların önüne geçmek üzere alı caktır. nan tedbirler, maarif sahasındaki yeni İstanbul Berberler cemiyeti reisi îsfaaliyetler, halka iyi ve sıhhî mesken te mail Hakkı bugün Ankaraya giderek mini, hidematı umumiye şirketlerinin tan kanunun müzakeresinden evvel alâkazimi gibi Amerika hayatı umumiyesindı dalara bu hususta izahat verecektir. büyük tesirler ve iyilikler husule getire cek tedbirlerin tekrar seçildiği takdird Ruzvelt tarafından tatbik mevkiine ko narak başarılacağını takdir eden halkıı onu tercih etmemesine hiçbir makul se beb serdolunamaz. 3 Üçüncü iddiayı da şöyle hulâsa Buraada bir futbol maçı Bursa (Hususî) Eskişehirden gelen Demirspor takımile Bursa Duraspor takımı arasında Atatürk stadyomunda yapılan futbol maçını bire karşı iki »ayı ile Bursa kazandı.