CUMBURİYET 1 İkinciteşrin 1936 Tekirdağlı, serbest güreş başpehlivanı oldıı [Baştarafî 1 inci sahifede] Küçükpazarh Hurşid Adapazarlı Vâhid Adapazarlı Vâhid, hasmının belkap masmdan sıyrıldıktan sonra kafakol ka parak bir dakikada tuşla galib geldi. Sındırgdı Şerif Molla Mehmed Günün en heyecanh müsabakası bu r oldu. Bir gün ev\ el yapılan müsabaka larda bu iki pehlivan müteaddid oyun lar yaparak hasımlarını yenmek suretile alkışlanmışlardı. Şeriften daha iyi ve daha ağır olan Molla Mehmed rakibine bir iki güzel oyun tatbik ettikten sonra Şerifi yere düşürdü Molla birçok oyunlar yapmak istiyor, Şerif bütün oyunlan bozuyordu. Başaltı birincisi İbrahim Başaltı ikincisi Şerif Büyükorta birincisi Vahid Bir aralık iki pehlivan da tuştan kur varlanıp duran güreşçiler çok çetin bir sert olacağa benziyordu. Mülâyimin katuldular. Bu vaziyetlerden sonra Şerif güreş yaptılar. Yerde yaptığı oyunlarla faya vurmalarını Tekirdağlının mütemaMollayı alta aldı. Müşkül bir vaziyette hasmını yenemiyen Vâhid, rakibini ayak dî saldırmaları takib etti. kalan Molla hakemin favul yapmaması ta güreşmeğe mecbur eti ve kaptığı kaMemleketin ağır siklette en kuvvetli için vaki olan ihtarı üzerine hiddetlene fa kolla 12 nci dakikada tuşla galib adamlarından olan bu iki babayiğit korek minderi terketti. Fakat vâki olan ısgelerek büyük orta birincisi oldu. lay kolay sarsılmıyorlardı. Mülâyim dararlardan sonra gene gü^şe başladı. İlk ha açık, Tekirdağlı daha kapalı bir güBaşpehlivanlık müsabakaları deyre bu suretle bitti. Başpehlivanlık müsabakası için Tekir leş tutturdular. İkinci devre süratle başladı. Ilk da Geçen her dakika musaraa kızışıyor, dağlı ile Mülâyim mindere davet edildikkikada hasmını alta alan Sındırgılı Şe Ieri zaman yeni bir hâdise karşısında kal Mülâyim herzamanki itiyadı veçhile her rif 32 dakikada Tuşla galib geldi. Rahareketten sonra minder hakemine, yan kibi Molla, genc galibini sarılıp alnından dık. Tekirdağlı ringe çıktığı halde Mülâ hakeme, bazı da rakibine karşı rasgele öptü; öteki de onun elini öptü. Bu sa yim seyirciler arasında soyunmamış bir söyleniyordu. Bir aralık Hüseyin belin* mimî sahne çok alkışlandı. den kavradığı Mülâyimi ringden aşağı halde oturuyordu. Babaeskili Ibrahim Akhisarlı O Bu vaziyet profesyonel güreşçilerde, attı. Bu hareket Mülâyimi kızdırmış ve rr.er her zaman olduğu gibi gene çatallı bir iş güreşe bir parça daha hız vermişti ki MüBabaeskili Ibrahim, Hasmını bacak çıkaracağa benziyordu. Nitekim sağ baş lâyimin parmağı çıktı. Güreş bu ane kakapmasile yere düşürdü. Yerde yaptığı parmağı sarılı olan Mülâyim birgün ev dar müsavi bir şekilde cereyan etmişti. oyunlardan sonra çift kle taktı. Bir müdvel yaptığı müsabakada yediği tekmeden Kimin yeneceği hiç anlaşılamamıştı. Müdet dayanan Akhisarlı Ömer yavaş ya parmağmın sakatlandığını ve doktorun llâyim her tarafa bağırarak «işte parmavaş gevşiyerek 13 dakikada tuşla mağ muayene etmesini, röntkene götürülmesini ğım, gelsin doktor görsün amma ben gelub oldu. ve ancak on beş gün sonra güreşebile ne güreşirim» diyordu. Adapazarlı Vâhid Kaynarcalı ceğini söyledi. Bu sakatlık ortaya bir hâdise daha Raif Yeni bir güçlük karşısında kalan ha Çikardı. Hakemler ve doktor Mülâyim Dün ikinci müsabakasını yapan Vâhid, kem heyeti bu mazereti kabul ederek, Kaynarcalı Raifi derhal alta aldı. Bir Mülâyimin maç yapamıyacağını ilân et için güreşemez diyor, Mülâyim ya on beş biri üzerine güzel oyunlar yapan Ada ti. Halk Mülâyimin bu mazeretini bağı gün sonraya tehir edersiniz ve yahud pazarlı Vâhid sert hamlelerle 5 daki rarak protestoya başladı. Hakemler bu birinciliği Hüseyne bırakmam diyordu. Başpehlivanlık üçüncülüğü kada tuşla galib geldi. Hem de üç tuş vaziyet üzerine Başpehlivanlık müsabayaptırarak... îşi ringde halledemiyen hakemler başkası için mindere Kara Aliyi davet etti. Smdırgdı Şerif Babaeskili İbrahim pehlivanlık üçüncülüğünü tayin için MolSerbest güreş müsabakalarına iştirak Bu müsabaka başaltı birinciliği için edeceğigündenberi gazetelerde ilân edi !a Arifle, Yanmdünya Süleymanı min yapılacağından ayrı bir ehemmiyeti len Kara Ali sakat olan bileği ancak an dere davet ettiler ve Başpehlivanlık nevardı. 20 gün evvel sargıdan çıkarıldığını, ticesini bilâhare ilâna karar verdiler. İki güreşçi de pek az evvel müsabaka elinin hâlâ iyi tutmadığını ve güreşemi Yanmdünya Süleyman Molla yapmışlardı. Yalnız Şerif rakibini 23 yeceğini, doktorun kendi&«i giirj§mekten v dakikada zorlukla, İbrahim ise 13 daki menettiğini söyledi. ıarımdünya Süleymanla Molla Arikada binnisbe kolaylıkla yenmişti. Fazla fin güreşi beş dakika f süren bjrkaçjıü Halkevi spor kolu reisi j J ^ olarak Şerif daha haiifii, , , t „,,, ,.„ , yelden aldığı mektubu da ortaya koya cumdan sonra neticelenmiş, Yarımdünya Çok genc bir pehlivan olan Şerif iki rak «ben şu mektuba inanarak İstanbula Süleyman rakibini tuşla mağlub ederek güreş arasında baygınlık geçirmişti ve geldim. Bana maç yapmasan bile bu üçüncülüğü kazanmışhr. yorgun, isteksiz güreşiyordu. müsabakalar için İstanbulda bulunmak* Tekirdağlı Başpehlivan Güreş bir müddet ayakta yapılan delığın lâzımdır dediler. Ben de kalktım Bu güreşten sonra stadyom müdiriyet nemelerle geçti. Babaeskili İbrahim dageldim. Daha yeni alçıdan çıkan bu ko odasmda toplanan hakem heyeti de kısa ha hâkim bir vaziyette güreşiyordu. Müumla bir müddet müsabaka yapmama bir görüşmeden sonra 12 dakika devam sabakaya yorgun bir halde devam eden mkân yoktur. Ben vaki olan müteaddid eden bir müsabakada parmağı sakatla Şerif pek az süren bir mücadeleden sonra davetler üzerine güreşlerde hazır bulun nan ve doktorların kararile güreşe devam alta düştü. mak için geldim. Fakat güreşmeğe gel edemiyecek bir hale gelen Mülâyimi Ezici bir şekilde sağdan, soldan hü medim» dedi. Bunun üzerine minderde hükman mağlub addettiler. Tekirdağlı cuma geçen İbrahim iki defa tek kle rakibsiz kalan Tekirdağlı Hüseyin ser Hüseyni Türkiye serbest güreş başpehlitakmağa muvaffak oldu. Yerde kol ve best güreş başpehlivanı ilân edildi. vanı olarak ilân ettiler. kafasını ayni zamanda kaptıran Şerif Hakemler ikincilik ve üçüncülük için on yedinci dakikada tuşla mağlub oldu. Bu karar, halk tarafından dakikalarBabaeskili İbrahim bu galibiyetile Yanmdünya Süleyman ile Molla Arifi ca alkışlanmış, bu suretle serbest güreş başaltı birinciliğini kazanmış oldu; fakat ringe davet eyledikleri zaman hiç değilse müsabakalarının bütün derece alan pehhalk daha ziyade genc ve yaman Şerifi kinciliği elden kaçırmak istemiyen Mü" livanları da hakkettikleri mükâfatları kaâyim pehlivan birincilik için Tekirdağlı alkışladı. zanmışlardır. le güreşeceğini söyliyerek soyunmağa Büyük orta birinciliği Bugün alaturka yağlı güreş gitti. Pehlivanköylü Mustafa Adapa Bugün gene Taksim stadyomunda aTekirdağlı Hüseyin Mülâyim zarlı Vâhid laturka yağlı güreş müsabakalarına de Mülâyim, beş dakika için Türkiye vam edilecektir. Bu müsabaka büyük orta birinciliği Başpehlivanlık ünvanını kazanan Tekiriçin yapıldı. Müsabaka şayanı hayret bir Hususî maçlar süratle başladı. Serbest güreşi mükemmel dağlı ile karşıkarşıya gelmişti. Lik maçlarının tehir edilmesi üzerine Halk, ümidini kestiği bu müsabakayı bir şekilde Greko Rumen güreşine mahbugün bir çok kulüblerimiz idman mahısus oyunlarla tatbik eden Vâhid kuv seyretmek imkânını bulunca, iki pehlivanı da teşci ediyordu. Vücudüne krem yetinde müsabakalar yapacaklardır. Gavetli rakibini bir oyundan, diğer oyuna latasaray Istanbulsporla saat ikide Şegeçerek hayli müşkül vaziyetlere soku sürdüğü iddia edilen Mülâyimin havlu ref stadında karşılaşacak, Beşiktaş ta yordu. Vâhid, ilk dakikalarda rakibine le vücudü iyice silindi. Müsabaka uzun süren münakaşa ve Vefa ile ayni sahada saat üç buçukta tuş yaptırdıysa da orta hakemi göremegürültülerden sonra başladığı için hayli bir müsabaka yapacaktır. diğinden sayılmadı. Yerde ve ayakta yu Fener Çankaya 0*0 berabere kaldı Istanbul şampiyonu bugün de Ankaragücile karşılaşacak Galatasaraylılann Izmit seyahatî 5 fıta ve 21 sporcunun istirak ettiği bu seyahat cok güzel oldu Ankara 31 (Hususî) İki gündür 27 teşrinievvel gecesi saat bir buçukşehrimizde bulunan Fenerbahçe takım bugün birinci maçmı Çankayaya karş ta Bebekten İzmite müteveccihen beş oynadı. Stadda kalabalık seyirciler ara fıta ile hareket ettiklerini haber ver sında İktısad Vekili Celâl Bayar ve Ad diğimiz Galatasaraylılar evvelki gece liye Vekili Şükrü Saracoğlu da vardı. Bebeğe avdet etmişlerdir. 1933 senesinden itibaren her sene Maç 3,30 da hakem Beşiktaşlı Nurinin idaresinde başladı. Fenerbahçe takımı: müntazaman yapılan bu enteresan küHüsameddin, Yaşar, Fazıl, Cevad, An rek seyahati bu sene daha büyük bir celidis, Mehmed Reşad, Niyazi, Naci muvaffakiyetle neticelenmiştir. Şimdiye kadar yapılan seferlerde en faz Ali Rıza, Esad, Fikret. la fıta adedi 3 ve takım da 12 kişiden Çankaya ise: Sıddık, Fuad, Gazi, Kâmil, îbrahim ibaretti. Bu sene ise fıta adedi 5 ve taNihad, Mustafa, Ömer, Fethi, Mustafa. kım da 21 kişiden .mürekkebdi. Cumhuriyetin ilk ilânı zamanında olHilmi şeklinde kadrolarla oynadılar. Fenerbahçeliler biraz dar ve yumu sun, onuncu, on birinci, on ikinci ve on şak olan sahada hiç aksamadan hücuma üçüncü yıllarında olsun Galatasaraylı geçtiler. Daima soldan tekrarlanmak is kürekçiler daima bu seferi yapmayı tiyen bu hücumlar bir taraftan Esadın kendilerine bir vazife, bir an'ane hali Galatasaraylı denizcilerin Izmit kendisinden umulmıyacak derecede bo ne koymuşlardır. Bunun bir sebebi de seyahatinden iki intıba zuk oyunu, diğer taraftan da Çankaya donanmamızın kıymetli kumandanla nız kıdemli kürekçimiz Cengiz meydanmüdafaasının candan çahşmalarile bü rını ziyaret etmek fırsatının ancak İz da yoktu. Kendisinin Boğaziçi lisesinde mitte oluşudur. tün devre imtidadınca Ankara kalesini Bu seyahat ayni zamanda, etrafı su olduğunu öğrendik. Her nedense kenbir defa bile tehlikeli vaziyete getire ile muhat olan güzel yurdumuzun de disine mekteb idaresince izin verilmemedi. diğinden bu kıymetli arkadaşımızın seBirinci devreyi hulâsa etmek lâzım nizle ünsiyet peyda etmiş birçok genc fere iştirak edemiyeceğini teessüfle öğgelirse, on beşinci dakikada Yaşar ken lere olan ihtiyacını tatmine pek az da rendik. Sefer kadromuz bu yüzden 22 di kendine sakatlanıp oyundan çıkıp olsa, faydası olacağı noktasından şa kişiden 21 e inmiş oldu. Boşalan yerini yerine Lebib girinciye kadar Fenerliler yani dikkattir. Bunu bilen ve gören es kapatmak için mecburen dörtlük tektesirsiz hücumlarda bulundular. Bun ki Denizcilik Federasyonu reisi Amiral neden vazgeçerek üç çifte fıtamızı gödan sonra on dakika müddetle Ankara Mehmed Ali uzun senelerdenberi de türmeğe karar verdik. Akşam yemeğini ülar oyunu Fener nısıf sahasına intikal nizcilikle uğraşan bütün kulüblerimizi yedikten sonra iki dörtlük, iki üç çifte ettirdiler. Bundan sonra da devre ni teşvik etmişti. ve bir iki çifteden müteşekkil olan tekNitekim kendisinin himayekâr teş nelerimizi hazırlamağa başladık. Nihahayetine kadar oyun zevksiz ve heye vikile bu sene de 21 genc bu meşakkatli yet gece bire doğru bu iş bitmiş oldu. cansız bir şekilde geçti. İkinci devrenin başlagıcında Anka eferi yapmışlardır. 60 mil gibi bir me Tekneler denize birer birer indirildiği ralılar mütemadiyen hücum ettiler. Bu safeyi kürekle katetmek zorluğunu bk zaman (Faik İsmail) dörtlüsünde Başesnada Çankayahlar biri şüpheli bir tarafa bırakalım, yarış teknelerinden kaptan Bekir dümende, Sabahaddin, ofsayd vaziyetinden olmak üzere iki başka bir şey olmıyan dar ve narin fıta Feridun, Ertuğrul, Maruf kürekte; (Dr. muhakkak gol fırsatını kaçırdılar. Bun arla büyük bir kısmı bütün rüzgârlara Namık) dörtlüsünde Şefik dümende, Be dan sonra Fenerli Naci de kendiliğin açık olan bu yol imtidadınca her za dü, Zeyyad, Emced, Arif kürekte; (Şeden sakatlanarak oyundan çıktı. Esad man tehlikeye maruz bir halde seyahat hid Celâl) üç çiftesinde Sadeddin dü onun yerine, Fikret te sol iç mevkiine etmek bu sefere ikinci bir ehemmiyet mende, Nevin, Talât, Mehmed Ali kürekte; (Necib Celâl) üç çiftesinde Sami geçtiler. Sol açığa da genc bir oyuncu veriyor. *** dümende, Ulagay, Kadri, İlhan kürekahndı. Bu seyahate her seneki gibi gayet anî te; (Şeref Hüsam) iki çiftesinde ise FenerMl'er JÇankaya hücumlarınm önü ne geçmeğe muvaffak oldularsa da hiç olarak karar verildi. Sefere önayak o Fethi dümende, Süreyya, Muzaffer kübir müess'ir hücum yapamadılar. Ve bi anların başında eski yüzme şampiyon rekte idiler. rinci devrede mütemadiyen soldan hü larımızdan Talât gelmekte idi. 1934 seGece saat tam bir buçukta Bebekten cum etmek, ikinci devrede ise üç orta nesinde bir defa daha ayni seferi yap ayrıldık. Kız Kolleji önünde ufak bir arile akın yapmak hatalarmda bulun mış olan Talât, bu yorucu olduğu ka mola verdikten sonra sıra ile Kadıkö dular. Esad bu devrede de fena oyna dar zevkli seferin bayraktarı oldu. 27 yü, Modayı, (Vartanos) fenerlerini gemakta devam etti ve sinirlenerek ha teşrinievvel akşamı seyahate iştirak e çerek Dragos tepesinin önüne geldik. kemin ihtarına maruz kalacak kadar decek olan denizciler ellerinde valiz Yaçınp. saat istirahatten sonra Tuzbur favul yaptı. Neticede iki taraf ta gol leri, kollarında seyahate lâzirn olan mu nuna bütün gece, gündüz gibi aydjnhk yapamıyarak oyun sıfır sıfıra beraber jamba, pardesü gibi eşyalarile yavaş yapan mehtab batarken vardık. Saat yava§ JBetjekteki denizcilik lokalini, dolbir yaziyet|e bHtl , , 5 buçüfctan1 7 'ye" Tcadar orada istirahatr Fener takımında muvaffakiyetli bir durmağa başlamışlardı. ten ve kahvaltı ettikten sonra (YelkenNihayet saat 8 de bütün arkadaşlar kaya) yı geçerek saat 9 da (Darıca) ya oyun çıkarabilen yalnız muavin hattı idi. Ancelidis başta olmak üzere Meh spati vücud etmiş bulunuyorlardı. Yal vardık. Seyahatin yarısmdan fazlası med Reşadla Cevad kalelerini çok iyi muvaffakiyetle geçmişti. Bununla be müdafaa ettikleri gibi hücum hattım ılursa yarınki maçın nekadar heyecanh raber bütün gece uykusuz kürek çeken ılacağı kolaylıkla anlaşılır. da müntazaman beslediler. denizcilerde yorgunluk alâimi fazlalaşFakat hücum hattında başta Esad, Kulübler Ankaraya murah mıştı. Mecburen 4 saat kadar bir müd Fikret müstesna olmak üzere üstta det istirahat etmeğe ve öğle yemeğini has gönderdiler yemeğe karar verdik. Öğleden sonra sarafı berbattı. Istanbul lik maçları taksimatının mil at 2 de Darıcayı bırakarak yavaş deni Sarı kırmızı forma giyen Çankayalı arın müdafaası hücum hattına nisbetle lî küme şeklinde ayrılmasını muvafık bul lecek bir yolla Karamürsel açıklarını, daha kuvvetli bir takım manzarası gös mıyan kulübler futbol ajanlığı nezdinde Değirmendereyi, Gölcüğü geçerek ak eriyordu. Hücum hatlarında küçük Ö u vaziyeti protesto etmişlerdi. Yapılan şam saat 7 ye doğru İzmite yakınlaş mıştık. Bu esnada yemek yemek üzere mer hem geriye yardım etmek, hem de haksızlığın tamiri için büyük bir toplanmola verdik ve saat 8 de hareketle 9 da hücumlarda en müessir bir şekilde ça :ı yapan kulübler aralarından bir maruhİzmite vardık. lışmak suretile mükemmel bir oyun çı las seçerek Türk Spor Kurumu nezdinde u vaziyeti protesto etmek içni Ankaraya kardı. Geceyi Üssübahrinin kıymetli ku mandanının yatmamıza tahsis ettirdi göndermişlerdır. Sağ açık Mustafa, kısa mesafeli koşKulübler İstanbuldan ayrılacak millî ği binada iki gecenin uykusunu çı malarda hasmını kolaylıkla geçiyor, merkez muhacim Fethı de kendısine küme takımlarınm hiç olmazsa dörttcn karmak üzere geçirdikten sonra ertesi şarj yapılmadığı zamanlar en müsaid altıya çıkarılmasını ve küme haricinde ka sabah İzmitin kıymetli ve sporsever arkadaşlarmı çabucak görüp pas ver an takımların senenin muayyen zaman Valisi Hâmid. İzmit Halk Partisi bina melerinde temayüz ediyordu. larında millî küme takımlarile karşılaş smda bizleri kabul ederek iltifatlarda İki tarafı takım halinde mukayese et mak fırsatının kendilerine verilmesini is bulundu. Bundan sonra Üssübahrî kumandanı Amiral Mehmed Ali de bimek lâzım gelirse Fenerliler daha tektemektedirler. Türk Spor Kurumu nez zi kabul ederek kıymetli teveccühlerini nik, fakat az idmanlı, Ankaranın sarı kırmızı takımı ise daha canlı ve daha dinde yapılan bu teşebbüsler müspet bir izhar etti. Erkânıhabriye reisi kaynetice vermezse bu kulübler İstanbul li makam Asım büyük bir hüsnü tevec nefesli bir halde idiler, diyebiliriz. kinden çekileceklerdir. cüh göstererek istirahatimizle meş Yarın (bugün) Fenerbahçeliler ikinTürk Spor Kurumuna gönderilen pro gul oldu. Öğleden sonra saat ikide ci maçlarmı Ankaragücüne karşı oy nıyacaklardır. Bu takımın geçen seneki :estoyu yalnız Galatasaray, Fenerbah bizi yedeğinde Bebeğe götürmeğe tah likte Çankayalılardan daha üstün bir e, Beşiktaş, Hilâl, Topkapı ve Güneş sis edilen (Darıca) romorkörile avdet ettik. N. H. vaziyette olduğu nazari itibara almacak :ulübleri imzalamamıslardır. geldiğım anlaşıldı. Şükran sesini çıkaramadı, gözlerini bile açamıyordu. İhtiyar kalfa onunla biraz çene çalmıya gelmişken fazla duramıya cağını anladı, kalktı: Eh, ben gideyim; dedi. Uykum kaçmıştı da sana düğüne dair haberler vereyim diye gelmiştim. Artık yarın inşallah. Yarın da kendine gelemezsen beyefendi ye haber veririm. Bir doktor getirsinler. Zaten bugün bile fena olduğunu söyle seydim muhakkak o hengâme arasında gene seni unutmazlardı. Şimdi gidip gelinle güveynin odaları kapısında okuyup üfliyeceğim. Nefesim pek tesirlidir, der ler... Şükrandan cevab alamayınca fazla söylenemedi, kapıyı çekti, merdivenleri çıkmaya başladı. Kenanla Nermin ilk defa yalnız kal dtkları odada istikbale ait hulyalarını en tatlı kelimelerle birbirlerine anlatırlarken vakit geçip gitmişti. Büyük sedirde, ipekli ve kuştüyü yastıklara dayanarak elele hulyadan hulyaya uçuyorlardı. Bir ara Kenan nasıl garib bir tesadüfle karşılaştık larını hatırlıyarak sözü Kutsi ile Kadriye intikal ettirince Nermin: Onlar da bu gece misafir öyle mi? Bilsen nekadar memnun oldum. Çünkü... Diyerek sözünü kesti. Kenan: Çünkü onlara karşı derin bir mer butiyetin var, değil mi? Tabiî. Diye izah etti. Nermin düşünceli ve gizli bir endişe ile: Evet, fakat onu demek istemiyo rum. Bu gece, garib bir korku içindeyim. Kenan hayret etti. Onu teskine çalıştı: Ne boş vehimlerin var!... Ayni vehmin onlarda da mevcud olduğunu görerek o kadar hayret içinde kalıyorum ki.. Fakat ne var; kimden korkuyorsun? Yanında ben yok muyum?.. Senin düşman ların artık seninle alışverişleri kalmadığını bilmezler mi? Büyük babana gelince, o adamcağız şu dakikada kim bilir nerede, nekadar asude yaşıyor. Nerminin gözleri yaşlandı ve koynundan küçük bir mektub çıkararak: Bugün, dedi. Tam öğle yemeğine otururken Hüseyin postacının bana bir mektub getirdiğini söyliyerek bunu uzattı; bak. Kenan küçük bir kâğıddan ibaret olan mektubu aldı, açtı, şu satırları heyecan içinde okudu: « Kızım; bugün senin en mes'ud günün, benim de en mes'ud günümdür. Senin saadetini ben ölünciye kadar uzaktan takib edeceğim. Benim istirahatimi istiyorsan bu dünyadan biran evvel göçüp git memi temenni ve kendine dikkat et. Düş" manlarım senin saadetini de kıskanabilir ler; dikkat... Allah seni de, eşini de mu* hafaza etsin...» Kenan gözleri yaşla dolu olan Nerminin başını iki avucile tutarak kendine çekti; göğsüne dayadı ve bu ipek saçların ü'l'ine birkac dar.ıla gözyaşı damladı. Bir müddet böyle ağlıyarak sessiz, göz leri kapalı durdular. Kendilerine geldik" leri zaman ortalık zindan gibi karanlıktı. Ortadaki büyük avizev komidinin üstündeki küçük lâmba sönmüştü. Kenan, Nerminin ellerini bırakmıyarak sedirden ayağa kalktı. Nermin titriyordu: Ne var, ne «Idu acaba? Diye sordu. Kenan onu teskine çahşarak: Hiç ne olacak?.. Gene kontakt oldu galiba. Elektrikler bozuldu. Nerminin bütün vücudü sarsılıyordu. Ah; diyebildi. Korkuyorum, çok korkuyorum Kenan... Kenan zorla gülmeğe çahşarak: İArkast vari Pendikteki beyaz ev Zabıta romanımız: 67 Zannetmiyorum, hayır... Kimse yok. Maamafih varsa?.. Varsa onları da bu gece evden başka bir yerde, gene hemşirenizde yatınnız. Kabul. Kenan Kutsinin omzuna vurarak güldü: Kendimi değil, sizi rahat uyut mak için bütün dediklerinizi harfiyen tatbik edeceğim. Diye ilâve etti. dalarına çekilirlerken köşkten de el ayak çekilmişti. Bütün gün bir karınca yuvası gibi kaynıyan, oynıyan, gülen, eğlenen ve iki gencin saadeti için coşan ev derin bir sükuna girdi. Lâmbalar sön dü, yalnız Kutsinin gösterdiği lüzumla caddeye çıkan sokak kapısı üstündeki büyük lâmba ile bahçe kapısının lâmbası ve her katta sofalardaki avizeler ya nık olarak kaldılar. Geceyarısından sonra saat ikiye doğru, alt kattaki odasına çekilen Nadire kalfa iki rekât namaz kılarak tesbihini eline almış dua ediyordu. Duayı bitir dikten sonra kapıdan dışan çıktı. Ya nındaki odanın kapısım açarak yavaşça içeri girdi. Yataktaki Şükrana seslene rek: Şükran, kızım, uyuyor musun? Diye sordu. Sükranın yanıbaşında beş mumluk bir lâmba yanıyordu. Gözleri kapalı, çenesi beyaz bir bezle sarılı olan genc kızm bu zayıf lâmbanın zi Şaşılacak bir zifaf Kutsi ile Kadri, iki arkadaşlarmı K' nana bile haber vermiyerek kb'şkün bahçesinde iki muhtelif noktaya dikerek birini en alt katta, yemek salonunun karşısmdaki boş odaya, diğeri orta katta gelinle güveynin yatak odaları hizasında, baş ka bir sofa üstündeki odaya yerleştiler. Nenninle Kenan bütün misafirlerini odalanna götürdükten sonra kendilori o yası altında gösterdiği manzara ihtiyar kalfayı ürküttü. Hele cevab alamayınca: Ya Hak, sen bilirsin Allahım... Diyerek genc kızm yanına kadar gitti. Korka korka elini uzattı. Fakat Sükranın elinde hararet bulunca biraz rahat etti. Tpkrar seslendi: Şükran, Şükran kızım. Genç hizmetçi kız başını çevirerek gözlerini açtı ve tekrar kapadı. Sonra inilti gibi bir sesle: Çok fenayım kalkacağım, hiç uyuyamadım. Cevabını verdi. Nadire kalfa Şükranın başucuna oturdu. Tesbihi elinde idi. Dudaklan kımıldıyor, okuyordu. Okudu, üfledi. Sonra: Şükran, dedi. Bugün daha ayak Iarım yer görmedi. Sana bir iki kere a yaküstü uğnyabildim. Bir doktor bulsaydık ne iyi olurdu? Bilirim, diş pek fenadır. Yalnız diş değil galiba... Başım da pek ağrıyor. Gene diştendir, merak etme. Bir zamanlar benim her akşam başım ağrıdan çatlardı. Ateş basardı bütün vücudümü. Aylarca çektim, yataklara düştüm. En sonunda bir çürük diş yüzünden bu hale