CUMHURİYET II EvIflT KUçük Hikâye Teselli Bibliyoğrafya Çocuk hukuku Danstan yorulmuşlar, salondan geçi lâ onu seviyorum. Bundan feci birşey oAhmed İhsan matbaası 1936 İSTANBUL: Ien küçük odada bir kanapeye yanyan; lur mu?.. Sevişiyorlar, beni de bilmiyoı IBaştarafı 1 incı sahijedei Fiatı 75 kuruş 12,30 plâkla Türk musikisi 12,50 hava. bizi kendisine bağladığı ve hiçbir şeyin oturmuşlardı. Şevket, yalnızlıktan istifa zannediyorlar.. Fakat ben hepsini haber dis 13,05 plâkla hafif müzik . 13.25 muhdevam ediyoruz. bizi kendisinden ayırmadığı necib Rume de ederek, Süheylâya gene aşkmdan bah aldım, çok bedbahtım! Kendimi öyl< Necib Ali Küçükanın ilk eseri «KaBu hedef ve bu ideal, nizamdır, emni milletine de ayni zamanda derin hürme telif plâk neşriyatı 18,30 çay saati dans ftıusikisi 19,30 konferans (Dr. İbrahlm Zasetmeğe başladı. yalnız, öyle kimsesiz buluyorum ki... Sa dm Hukuku» idi. Onun mantıkî bir yettir, sulhtur. hislerimi getirmek olmuştur. ti tarafından) 20 Vedia Rıza ve arkadaş Hergün saat beşten sonra seni ev na koşup geldim... Derdimi anlatacak mabadi gibi olan bu «Çocuk Hukuku» Biz bu hedef ve bu ideal için, Küçük Ben eminim ki memleketinizde ban< ları tarafından Türk musikisi . 20,30 Müde bekliyorum Süheylâ, diyordu. Sen felâketimi söyliyecek hiç kimsem yok. yurdun en can alıcı bir meselesine ta Antant çerçevesi içinde Çekoslovak mütnir Nureddin ve arkadaşları tarafından gösterilen hüsnü kabul ve dıkkatler, be Türk musikisi ve halk şarkılan . 21 plâkla sevdiğimi söylemeğe cesaret ettiğim gün Senin beni sevdiğini biliyorum... Tesd alluku itibarile alâka ile okunmıya tefiklefimizle birlikte mücadele ediyoruz nim vasıtamla, benim memleketime, Yu sololar 21,30 stüdyo orkestrası 22,30 A. denberi, hergün bekliyorum... Elbet bir liye, yardıma ihtiyacım var... Sana gü değer. O Çekoslovaklar ki, bizim için dostlukla goslavyaya, onun gene Kralı Ikinci Piye nadolu ajansı haberleri. gün olur gelirsin diye düşünüyor, ümid vendim, senden teselli bulacağımı düşünYurdun yarını bugünün çocuklarınm nnı ispat etmeleri lâzım gelen yabancılar VTYANA: re ve Niyabet meclisinin diğer azalarile r doğma, büyüme, okuma ve j etişme gibi gözükmemişler ve daha ilk dakikaleniyorum... düm, geldim... 18,05 şarkılar 18,35 jimnastik haber . birlikte, necib ve büyük hükümdar Birinci şartlarına bağlı olduğundan sağlık ter dan itibaren bizlere müşterek hisler, üleri, turizm haberleri 19 opera yayını . Bunu aklından sil Şevket! Şevket, önce, kalbini büyük bir yeis Aleksandnn muazzam ve ölmez eserine 21,05 haberler, hava raporu, opera yayı Süheylâ, güzel yüzüne daha sevimli kapladığını hissetti. Demek, Süheylâ biyesi, fikir terbiyesi, beden terbiyesi midler ve ayni nizam ve sulh aşkile bağlı devamla beraber, hayatını Yugoslav mil nmın devamı 22,30 haberler, opera yayu bir ifade veren hafif bir tebessümle sö kocasının ihanetile yüreğinde açılan ya kadar mühim bir meselede çocukların kardeşler gibi tecelli etmişlerdir. Bu bir letinin refah ve saadetine vakfetmiş bulu nının devamı 24,45 valsler. züne devam etti: raya merhem aramak üzere kendisine varlıklarınm ve yaşadıkları muhitle lik içinde, karar vermek için istişareye, nan Naib Prens Altes Paula hitab et BERLİN: Ne iyi arkadaştık, Şevket. Bana gelmişti. Bu geliş kendisi için değildi; münasebetlerinin, velhasıl hukukî va harekete geçmek için müzakereye hemen mektedir. 18,35 edebî yayın . 18,55 sıhhî konuşma19,05 aşk melodileri 19,35 Nurenbergden karşı, bu dostluk duygusunu değiştirme Süheylâ, ondan bir hizmet bekliyordu, ziyetlerinin esaslı olarak tesbiti mese hemen ihtiyacımız yoktur. Çünkü üç. milSizin bu sözlerinizde ve bu büsnü ka nakil . 23,05 hava raporu, havadis, spor ğe neden lüzum gördün sanki? Biliyorsun bir yardım umuyordu. Demek aşkı gene lesidir. Fakat cemiyetin çocuklara olan let te o derece birbirlerine lehimlidirler ki bulünüzde, memleketlerimizi birbirin 23,35 dans havaları. borclarmı tayin eden bir had olmadı ii seni sevmiyorum; sevmeme de imkân mukabelesiz kalmağa mahkumdu. BUDAPEŞTE: ğmdan bu mütekabil münasebet kayid herhangi birimiz, birimiz namına söz bağlıyan devamlı ve sağlam rabıtaların yok. Kocamdan başka kimse için sevgi Fakat, bu düşünce çok sürmedi. Cebri 18.45 koro konserl, spor haberleri 19,50 söylerken, ayni zamanda diğerlerinin de mevcudiyetinin yeni bir bürhanını memlerini bulmak, tesbit etmek çok güçtür. beslemek aklımdan geçmez. Kocamı sevi nefsetti; sevdiği kadının, kendisine karş; Fransız musikisi, konferans 21,05 radyo fikrini ve azmini ifade eylemektedir. nuniyetle görmekteyim. Bu bağlar, ayni orkestrası . 22,20 haberler 22,45 orkestra Esasen bu kayidler her devre göre deyorum; mes'udum. Ona, düşünce ile iha gösterdiği bu itimada lâyık olduğunu isBiz, bu hedef ve bu ideal için, Balkan zamanda, bir taraftan Çekoslovakya ile, konseri, ingilizce konferans 24,15 çingene ğişir. Her cemiyete göre başkadır ve net etmeği bile bir vicdansızhk sayanm. pat etmek lâzımdı. Süheylânın ağlamaAntantının çerçevesi içinde, Türkiye diğer taraftan Türkiye ve Yunanistanla orkestrası 1,10 son haberler. öyle kolay tesbit edilemez. Fazla ısrar etme. Beni de beyhude yere sı, onu çok müteessir ediyordu. Aşkmı BÜKREŞ: Bütün bunları pek iyi takdir eden Cumhuriyetinin ve Yunanistanm ya olan sarsılmaz ve değişmez ittifaklarımıbekleme. Aramızdaki dostluğu büsbütün muvakkaten susturmak, teselli aramak 19,05 konser, konferans 20,15 konser nında da mücadele ediyoruz. O Türkiye zın temelini de teşkil eylemektedr. Bu Necib Ali Küçüka eserinin başına şu bozmıyalım. Etrafına bak, ne güzel ka için kendisine koşup gelen bu kadının Cumhuriyeti ve Yunanistan ki, sulh ve ittifaklar, Küçük Antant ve Balkan An 21,15 gramofonla Manon Lesko operası, lsgüzel şözleri koymuştur: tirahat esnasında haberler ve spor . 23,50 dmlar var. Bunlann içinde senin sevgıne gözyaşlarını silmek bir vazife idi. Fera«Biz bu küçük kitabda öyle bir ölçme nizama susamış olarak, ayni arzularda tantı emniyetimizin ve beynelmilel siya fransızca ve almanca haberler 24 rumen. mukabele edecekler çoktur. gati nefis sahibi olduğunu göstermekle, yapmakla beraber, yaşadığımız bu de bizimle beraberdirler ve onlarla olan mü setimizin iki kuvvetli unsurunu doğurmuş ce haberler. Şevket, elinden oyuncağı alınmış bir aşkının yüksekliğini de ispat etmiş ola • LONDRA: virde muhtelif illerde çocuklar hakkın nasebetlerimiz, hergün yeni işbirliği ve tur. 18,20 çocukların zamanı, havadis, Natiçocuk gibi somurtuyor, hep ayni şeyi caktı. Sesine ciddî bir ifade verdi: karşilıkh yardım kaynakları doğurarak, da yapılan kanunlardan ve alınan tedAyni zamanda bu iki siyasî zümreye onal istasyonu 21,05 orkestra konseri tekrar ediyordu: Süheylâ, dedi, bana gösterdiğin bu birlerden bahsedeceğiz. Eğer cemiyette gittikçe daha samimî ve daha müsmir bir dahil bulunan memleketlerimiz, Roman 22.20 konuşma . 22,35 konser, havadis . Hayır, seni, yalnız seni seviyorum. itimaddan dolayı sana çok müteşekkirim. çocuk anlamı bakımından başka ulus hale geJmektedir. ya ve Yugoslavya, büyük fedakârlıklar 23.35 dans musikisi, havadis 24,45 gra mofon. Ebediyen bekliyeceğim. Bir gün olur ge Bana büyük derdini anlat. Belki biraz lardan eksiğimiz varsa ve onlara tatbik Biz, ayni hedef ve ayni ideal için, pahasına ve büyük müttefiklerimizin yarROMA: lirsin... edilen sistem bizim ulusal varlığımıza Milletler Cemiyeti ve bütün diğer ittifakmubalâğa ediyorsun. Kocanm ihaneii dımile, millî ideallerini vücude getirdik18,05 havadis . 18,20 dans musikisi . 19,25 Süheylâ kalktı, salona doğru yürüdü. belki de senin muhayyelende vücud bul ve inkılâb gidişimize uygun geliyorsa lanmız ki bunlann hiç birisi mütecaviz ten sonra, bugün dünyada kendilerinin yabancı dillerde konuşma, lünan haberleŞevket te onun peşinden ileriledi. O ge muş birşeydir, zannettiğin kadar büyük onu almak ve tamamlamak lâzımdır. bir mahiyet göstermemektedir, ayni heri, turizm haberleri, gramofon 20,10 Hoce tekrar dansetmediler, balodan çıkar bir felâket değildir. Kendini böyle yese Çocuğun hayat psikolojisine, ço def ve ayni ideal için, her yerde ve her hakkı olan mevkii işgal etmektedirler. Bu landa dilinde yayın 20,25 eğlencell mu. mevkiin büyük mes'uliyetleri vardır. sikl, fransızca haberler . 20,55 yunanistan ken de birbirlerini görmediler. kaptırma... Biraz metin ol, nefsine galebe cuk terbiyesine, çocuk bakımına ve zaman, bugünkü nizamın takviyesini istihiçin yayın 21.10 havadis, gTamofon 21,45 Aradan on beş gün geçti. Şevket, bir etmeğe çalış! Zavallı Süheylâcığım... yetiştirilmesine dair dilimizde, müte daf etmekte ve ayni emeli güden ferdî ve Memleketlerimizin biricik istediği sulhtur. operet, istirahat esnasında konuşma ve gün odasında bir divana uzanmış gene Istırabın ne olduğunu ben çok iyi bilirim.. vazı da olsa oldukça, oldukça zengin bir ya cem î bütün teşebbüslere yardım ey Bu arzu, yalnız milletlerimizin en derin turizm haberleri, sonra dans musikisi Süheylâyı düşünüyordu. O esnada bir Seni sevdiğim ve senin beni sevmediğini kütübhanemiz vardır. lemekteyiz. Zira sulhun tecezzi kabul hissiyahnın ifadesi değil, fakat ayni za 24.05 havadis. denbire kapı çalındı. Şevket yerinden fır anladığım gündenberi h» dakika ıstırab Fakat şimdiye kadar çocuk haklarına etmediğine ve emniyetin ancak kollektif manda inkişafımızın da şartıdır. ladı, kapıyı açtı, karşısında Süheylâyı çekiyorum... Fakat şimdi bundan bah dair hiçbir eser görmedim. Ben bu küolursa müessir olabileceğine kani bulunuBiz, berkese sulh arzederken, bunun gördü. Bu gece nöbetçi olan eczaneler çunlaretmenin sırası değil... Benim aşkımı de çük eserle sadece memleketin kıymetli yoruz. doğru olarak anlaşılmasinı ve samimî sudır: hukukçularının gözlerini bu noktaya Sulh ve hak yolunda kuvvetli olmak... rette hüsnü kabul görmesini daima arzu Gene kadm hiçbirşey söylemeden oda ğil, senin acını düşünmek lâzım... Kedcrİstanbul cihetindekller: çekiyorum. > İşte bütün siyasetimizin daimî vecizesi etmişizdir ve bugün de arzu etmekte bu. Aksarayda (Sarım), Alemdarda (Esad), ya girdi, mantosunu çıkardı, divanın bir isin, teselliye ihtiyacın var... Bugün, Kitabm ilk faslı <Çocuk ve Sosyete» budur. Bu beynelmilel sulh ve iyi geBakırköyde (İstepan), Beyazıdda (Cemil), köşesine oturdu. Şevket, hiç ummadığı sana karşı, tıpkı senin istediğin gibi bir adlıdır. Bunu <çocukları korumak için çinme siyasetini, biz sendelemeden ve unmuşuzdur. Biz, evvelce olduğu gibi Eminönünde (Bensason), Fenerde (Vitali), bu ziyaret karşısında şaşalamış, ne otura dost olacağım... Bana tamamile itimaJ devlet tarafından alınan kanunî tedbir tereddüd göstermeden sonuna kadar tat şimdi de daima sulh istiyoruz. Fakat, ah Karagümrükte (M. Fuad), Küçükpazarda biliyor, ne Süheylânm ayakları dibine edebilirsin yavrucuğum... val ve şerait karşısında belki de hususî (Yorgi), Samatyada (Erofilos), Şehremi er» bahsi takib ediyor. Bundan sonra diz çökebiliyor, öylece, ayakta duruyor, Şevket, Süheylânın ellerini okşuyor, da «neseb cürmü, suçlu çocuklar, fuhuş bik edeceğiz. Müttefiklerimize sadık ola menfaatler aramağa yelteneceklerin hep ninde (Nazım), Şehzadebaşında (Hamdi). rak ve dünyaya yeni nizamı getiren muBeyoğlu cihetlndekiler: ellerini uğuşturuyordu. Nihayet, birşey bir baba şefkatile onu teselliye çahşıyorve koruma, çocuk mahkemeleri ve Galateda (Yeniyol), (Mustafa Nail), ahedelerin müdafaasında diğerlerile bir sine karşı bu sulhu bütün vasıtalarla müsöylemek lüzumunu hissetti, Süheylâyı du. O da, başını onun omzuna dayamış,, mevkufiyet evleri, çocuğun hakları, isdafaaya da hazırız. Romanya ve Yu Hasköyde (Nisim Aseu), Kasımpaşada ilk defa görüyormuş gibi kızararak: bu teselli sözlerinin cidden yürekten gel lâm hukukuna göre neseb, yeni Türk ka lik bulunarak, büyütf terakki ve mede(Müeyyed), Merkez nahiyede (Galatasa oslavya diğer müttefiklerile birlikte, yal ray), (Matkoviç), Şişlide (Asım), Taksim. Nekadar mes'udum bilsen Sühey me olduğuna inandığını gösteren bir iti nununa göre nesebi sahih çocuk, nesebin niyet eserine kendi payımızı vermek üzenız kendi memleketlerimiz hesabına de de rKürkçiyan), (Zahropulos), (Ertuğrul). lâ, dedi. Seni beklemekte, geleceğini ü madla Şevkete sokulmuştu. Kalbini ke reddi, nesebin tashihi, evlâd edinme, ço re, elele yürüyeceğiz.» Üsküdar, Kadıköy ve Adalardakiler: ğil, fakat Avrupanın bu köşesinde umumî mid etmekte nekadar haklıymışım... Ar miren derin yeis, Şevketin teselli veren cuğun terbiye ve iaşe masraflan, velâ Büyükadada (Şinasi), Heybelide (Ta M. Stoyadinoviçin cevabı ulh menfaatine beynelmilel bir işbirliği naş), Kadıköy Eskiiskele caddesinde (So tık ümidim azalıyordu.. Fakat gene içim sözlerile hafifler gibi oluyordu. Kendini, yet hakkı, çocuğun malları, nesebi sahih Yugoslavya Başbakanı M. Stoyadinode bir his, .bana, senin mutlaka geleceği bu derin ve temiz sevginin ilham ettiği olmıyan çocuk, çocuk ve iş» bahisleri viç, bu nutka aşağıdaki nutukla muka çin geniş ve verimli bir sahayı daima ko iraki), Kadıköy Yeldeğirmeninde (Üçler), Üsküdar Çarşıboyunda (Ömer Kenan). 'aylıkla bulacaktır. ni haber veriyordu. Demek bana acıdın yüksek feragat karşısında gitgide daha inceleniyor ve Cumhuriyet hükumeti blede bulunmuştur: Süheylâcığım! Artık seni sevdiğimi söy küçülmüş, daha incelmiş gibi hissediyor, nin çocuklar etrafında yaptığı derin inŞimdiye kadar aranızda geçirdiğim ve « Evvelâ, dost ve müttefik bir mem VEFAT lersem öfkelenmiyeceksin değil mi? Sen çin için, daha iyi teselli edilmek, daha kılâbların manası izah ediliyor. leketin devlet adamlarile bu derece fay bundan sonra da geçireceğim saatler, be Mülga Âyan azasmdan merhum Re de beni bir parça seviyorsun değil mi? azla okşanmak, avutulmak istiyordu. Bu malumatı verdikten sonra kitabı dalı teması Romanyanın merkezinde nim için silinmez hatıralar teşkil edecek ;id Akif Paşanın biraderi merhum KâBelki de, buraya gelirken, gayrişuurî ola ayrıca tavsiyeye bilmem lüzum var mı? Bükreştc devam ettirmek fırsatını bulmuş ir. Her tarafta şimdiye kadar gördüğüm zım Beyin kızı Hatice düçar olduğu Şevket, yere diz çöktü, gene kadının ellerini tuttu. Süheylâ, mırıltı kadar ha rak umduğu, tahmin ettiği birşey bekiiolmamdan dolayı duyduğum derin ve büyük refah, nizam ve faaliyet, bütün hastalıktan kurtulamıyarak çarşamba yordu. Bu beklediği şey, yıkılan, mahvofif bir sesle: candan memnuniyetimi bildirmekliğime Yugoslav milleti gibi benim de büyük günü Büyükada sanatoryomunda vefat de beni mutlaka sevecek ve gelecektir. lan aşkının yerini tutacak bir başka aşk, O kadar ısrar ettin ki... dedi, çokmemleketinize karşı olan hayranlığımı etmiş, Büyükadadaki mezarlığa defne Süheylâ, Şevketin evinden çıktığı za müsaadeinizi rica ederim, devlet adamlabir başka şefkat, yeni, değişik bir sevgi dilmistir. Allah rahmet eyliye. tanberi beni beklediğini biliyordum.. daha ziyade artırmıstır.» man dalgmdı. Onun gösterdiği feragati rımız arasında bu derece sık şahsî temasGeldim. Evin güzelmiş... Hoşuma gitti... idi, ıstırabını dindirecek, unutturacak bir efse karşı hakikaten minnet duyuyordu. lar, Küçük Antantın güzel an'anelerin Süheylâ kesik kesik konuşuyor, sö'yle başka rabıta. Şevketin temiz, samimî, emin bir dost, den biridir. lttifakımızın diğer an'aneleri Şevket, sonuna kadar merdliğini, düdiği sözleri düşünmüyor gibi görünüyorgibi bu an'aneyi de devam ettireceğiz. am bir insan olduğuna şüphe yoktu. du. Birdenbire hıçkıra hıçkıra ağlamağa rüstlüğünü muhafaza etti, uzun uzun Bu suretle, ayni zamanda bugün bizlerin Birdenbire, o dakikaya kadar silik, Kırmızı derililerin büyük kahramanlık destanı öyledi, akla, mantığa, muhakemeye istibaşladı, ellerile yüeünü örttü. çalıştığımız bu esere bütün yüksek mezi Şevket büsbütün şaşırmıştı. Diz çöknad ederek teselli verdi, hürmetkâr ve müphem bir şekilde duyduğu başka bir yetleri ve sadakatlerile hizmet ederek onu Fenimore Cooper'in romanından alınmış ve (Tliccar müş vaziyette onun ellerini yakalamağa, dost bir şefkat gösterdi. Süheylâ, onun his, Öteki düşünceleri ve duyguları uzak kuran ve takviye edenlerin mesailerini de Horn) artistleri tarafından temsil edilen hârikalar yüzünü görmeğe çabalıyor ve bir yan evinde, onunla yapyalnız ve hemen he aştırdı. Gitgide vuzuh peyda eden bu his takdir etmiş ve tanımış oluyoruz. filmi men onun kolları arasındaydı. Fakat bir sukutu hayaldi. Süheylâ bunun maradan: Bu ziyareti yaparken arzum, herşeyin Ne oluyorsun Süheylâ? Nen var? Şevket, gene kadına bir tek kelime aşk smı derinleştirmeğe lüzum görmedi. Gulâkırdısı söylemiyecek kadar metanet ruru incitilmiş gibiydi. Bunu kendi kenGene ağlıyorsun? diye soruyordu. 8 e v i m l i Macar dızl Gene kadm, hıçkmklar arasında söy gösterdi. Süheylâ, gözlerinin yaşı dinmi}, dine itiraf etmemekle beraber, o gururu albi biraz ferahlamış, biraz avunmuş biı inciten adamın evine bir daha gelmiyelemeğe başladı. Bedbahtım, Şevket, çok bedbah halde çıkıp gittiği zaman, Şevket, aylar ceğini biliyordu. Omuzlarını silkti, bu evtım.. Kocam beni ihmal ediyor! Beni danberi başbaşa kalmak için can atttğ. den biran evvel uzaklaşmak îçin hızlı hızsevmiyor, bir metresi var! Halbuki ben sevgilisinin parmaklannın ucunu bile öp lı yürüdü. îçinden, yalnız kendi duyduğu bir ses, Şevketin feragati nefis dediği haonu nekadar seviyordum, ona nekadar memişti. reketi «sersem!» diye mükâfatlandınyorYalnız kalınca, kendi kendine: itimadım vardı... Hem de en yakm, en Filme ilâve olarak : Yeni Paramount dünya havadisleri. Londrada Mısır lngiltere muahedesi im Süheylâ asla unutmıyacaktır, diye du. samimî arkadaşımla. Nezahetle münasezalamyor Pariste Fransız Polonya ittifakı hazırlanıyor Japonya Fransa deniz yarışlan Nakleden: bette bulunuyor. Feci birşey! Düşün düşünüyordu. Bundan dolayı bana ebekazanıyor vesaire ... ••«•••••••••BBBBBB1 HAMDi VAROĞLU H ^ H H B H H ^ H M B B ^ B a B B a ı Kuin Mery mavi kordelâyı Şevket, o bana ihanet ettiği halde ben hâ diyen minnettar kalacak ve günün birin Müttefik iki Antant dai • RADYO ma beraber ve eleledir! v^ Bu aksamki program J Nöbetçi Eczaneler MOHİKANLARIN SONU Bu akşam j P E K S İ n 6 I H 3 S I y" MartaEggert'in Gönül Dedikoduları neşeli ve eğlenceli filmi ile yeni sinema mevsimine başlıyor. Pendikteki beyaz ev Zabıta romanımız: [«Pendikieki beyaz ev» iefrikamızm birkaç gün evvelki kısmmda maalesef, miîsueJdeler kanşmış, mevzu anlaşılarmyacak bir hal almışlır. 15 inci tefrikamıza aid olan bu atlanmış kınmları, ondan eüüelki be§ on salırı tekrar ederek bugün üe yann tamamlıyacağız. Bu atlanan tefrika parçalanndan sonra, evvelki günkü lefrikamn devamını okuyacaksımz. Elimizde olmıyarak üe bilmiyerek yaptığtmtz bu kumrdan dolayı okuyuculanmızdan ozü'rler dileriz.] Odadan çıkacağı sırada yerde bir kâğıd parçası buldu. Buruşturularak bir köşeye atılmış olan bu kâğıdı aldı, açtı. Bir telgraf başlıgı... Yalnız Beyoğlu ve Kumbaracı yokuşu adresini çıkarabildi. Alt tarafı yırtılarak atılmıştı. Kâgıdın diğer parçalannı bulmak ümidile aramadığı yer kalmadı. Nihayet sokak kapısınm yanında telgraf kâğıdının başlıgını ve telgrafm çekildiği yerin ilk harfini buldu : P . Bu harfle başlıyan şehir, köy, kasaba isimlerini aklına getirmeğe uğraştı. Akhna hiç bir yer gelmiyordu. Zihni hiç bir münasebeti olmıyan Parise takılmış, Türk toprağmda, yahud İstanbul civarında P harfile başlıyan bir yer ismi bulamamıştı ki pek yaklaşan gazete müvezziinin sesi kulağmda çmladı: «Pendik cinayetini yazıyor... Pendik cinayetini yazıyor!...» Sır saklıyan kadın Sirkecideki Dicle otelinde öldürülen ihtiyann hüviyetini tahkike Kadriyi memur ederek Mehmed Kutsi, Papazyan apartımanının 6 numaralı dairesindeki slndığın kanlı muhteviyatı hakkında da bizzat tahkikata başladı. Birisinin kim olduğunu biliyordu. Şimdi onun mazısi, nasıl yaşadığı, kimlerle diişüp kalktığı öğrenilecekti. Halbuki Madam Marinin kiracısı tarafından öldürülen adamcağız hakkında hiçbir şey bilmiyordu. Temizpak, ortayaşh, hatta zengince bir adam olduğundan başka hiç birşey Orhan Bey gideli on beş bünden Mağaza sahibi tereddüd etmeksizin Mehmed Kutsi için maktulün kim ol memuru kendisini tanıtınca evvelâ vahim fazla mı oluyor? duğunu bulmak güç olmadı. Evvelâ ce ve tehlikeli bir hâdise ile karşilaşacağını anlattı: Hemen hemen o kadar beyefendi. Ona ayda bir ayakkabı yapanz. sanarak korktu. Kutsi: ketinin içini, ceblerinin kenarını ve yaPek kibar ve zengin bir beydir. Şişlide, Giderken kaç günde geleceğini söy Sizin için korkacak birşey yok! kasmı muayene etti. Elbisenin terzisine Bulgarçarşısında oturur. Karısı da kendi lemedi mi? aid etiket bulacağını, terziyi bulduktan Yalnız bize bildiğinizi eksiksiz söyliyesi kadar yaşlı ve çok sinirli bir kadındu. Uşak kıskıs gülmğe başladı. sonra ondan maktulün kim olduğunu öğ ceksınız. İlâhi beyim. Hiç Orhan Bey gitDiyerek onu teskin etti. Sonra elindeki Amma ikisi de çok kibar adamlardır. reneceğini umuyordu. Halbuki etiketler tiği yerden kaç günde döneceğini bilir mi Peki, anladım. İsmi? Mesleği? kopanlmıştı. Demek katil, kanlı sandığın paketi açarak tek iskarpini çıkardı: İsmi Orhan Naci Bey, ne iş yaptı ki söylesin. bir gün zabıtanm eline geçeceğini mu Bu sizin malınız değil mi? Kutsi de manidar bir bakışla uşağa: hakkak addederek hazırhklı davranmıştı. Dükkân sahibi, iskarpinin içine baktı ğını bilmeyiz. Amma babadan zengin, eski zenginlerden. Hâlâ çapkınlıktan vazgeçemedi. Elbisesinde aradığını bulamayınca Meh ve başile tasdik etti. Kutsi: Dedi. Uşak hem çekiniyor, hem içini Mehmed Kutsi yanm saat sonra Bulmed Kutsi, maktulün bir de .ayakkabıla Bu hazır mıdır, ısmarlama mıdır? garçarşısında büyük kârgir bir evin kapı dökmek ihtiyacım duyuyordu. rını yokladı. İskarpinler siyah rugendi. Diye sorunca adam memurlarından bi Siz galiba beyefendiyi tanıyorsu • « İçinde tabiî kunduracının ismi, hatta ad rini çağırdı ve iskarpini ona gösterdi. Is sını çalıyordu. Kapıyı açan uşağa ilk nuz. resi olacaktı. Biraz zorlukla ve bu kmk marlama olduğu anlaşıldı. Şimdi iş bo sözü: Bir iki senedir tanışırız. Amma Beyefendi daha gelmedi mi? bacaklan doğrultmağa çalışarak iskarpin yu, numarası, cinsi malum olan iskarpinin Demek oldu. Uşak bu sual karşısında huylarını yeni yeni öğrendim. leri çıkardı. îçinde satın alındığı mağaza yakın tarihlerde kime yapıldığını anla Huyları dediğiniz ne olacak? Bir mütehayyir olmakla beraber: nın ismi mükemmel okunuyordu: mağa kalıyordu. Ayni numarada ve iki Hayır, efendim; daha gelmedi! kadm, bir de kumar. İkisinin de Allah si de rugen iki kişiye iskarpin yapılmışKarabaş Doğruyol belâsını versin. Cevabını verdi. Kutsi: Mehmed Kutsi iskarpinin daha pek tı. Biri rasgele bir müşteri olduğu halde Kumarını bilmem. Amma kadın ~ O halde; dedi, hanımefendile göyeni olduğunu, yahud pek az giyildiğini diğeri mağazanın senekrdenberi tanıdığı, rüşmek istiyorum meselesinde pek öyle o kadm senin bu ka! altından derhal anladı. Şimdi ona lâzım eski bir müşterisi idi. Kutsi ikisinin de Uşak tereddüd etmeksizin Kutsiyi ka dın benim dolaşmadığından eminim. olan maktulün bir resmiydi. Bunu bula • isimle^îıi sordu. Sonra tezgâhtarlardan pınm yanmdaki büyük odaya aldı ve ka Kutsi boş atıp dolu tutmak niyetinda mayınca kundura mağazası sahibini bu ikisi hakkında da malumat vermelerini pmm dışansmdan hizmetçiye seslenerek idi. îstediği oldu. Uşak başını sallryarak: raya getirmek icab edecekti. Fakat bir istedi: bir misafirin hanımefendiyi gormek istedi Orası öyle. Amma bu sanki daha kere şu iskarpinlerin bir tekini alarak saBirisi gene ve uzun boylu... Bu değil ğini haber verdi. mı iyi?.. îşte üç seneden fazla oluyor, tm alındığı mağazaya başvurmayı düşün di. Diğeri ortaboylu, tıknazca, yuvarlak Kutsi kadınııv nekadar geç geleceğini Adah balıkçı Yorginin kızına gönlün'i dü. yüzlü ve ortayaşh. Kutsi hemen: bildiği için uşağm ağzını aramağa başla kaptırmış. Bir türlü ayrılamıyor. Mağazanın sahibi bir Rumdu. Polis Tamam, dedi. Bunun ismi? dı: lArkası varl