CUMHURİYET 14 Temmuz 1938 Millî futbol takımımız Olimpiyada gitmiyor Tiirk Spor Kurumu Başkanı, «Yazık ki senelerdenberi futbolcularımız, böyle Millî takım halinde hiç toplanıp çalışmamışlardır» diyor Millî takımunızın Yugoslav millî ta • kımile yaptığı müsabakadan sonra Türk Spor Kurumu reisi General Ali Hik metle görüştük. General Ali Hikmet bu mesele hakkında bize şu beyanatta bulundu: « Pazar günkü millî maç neticesinden çok memnunum. Millî takımımızın biraz evvel Avrupanın maruf ve profesyonel takımlarından biri bulunan Boçkay Macar takımını 5 1 yenmişken bu defa da Yugoslav millî takımı gibi içinde 7 si 20 50 defa beynelmilel oyunlara girmiş kuvvetli bir takımla 3 3 berabere kal ması; millî takımımızı teşkil eden genc lerimizin kıymet ve kuvvetlerini göster mek itibarile cidden iftihara şayandır. Turk Spor Kurumu Başkanı General Ali Samimî olarak kendilerini takdir ve te Hikmet scn milli tnaçta nutuk söylerken şekkür ederim. lar için bir arada toplu olarak çalıştırılYazık ki senelerdenberi futbolcu mamıştır. larımız böyle Milli Takım halinde Futbol Federasyonu, bu çeşid temas hiç toplanıp çahşmamış ve bu kudret lardan kaçınmış olduğu için, vaziyetin ve muvaffakiyeti ancak bu son ay bu kısmının mes'uliyeti Federasyona aid lardaki çalışmaları neticesinde ka olmak lâzımgelir. zanabilmişlerdir. 2 Olimpiyadlar için hazırlıklarda Fakat bütün oyunlarında millî takımıgeç kalınmış, son millî maçta takımın bazı mızın bir iki oyuncu noksanı ve bilhassa eksik taraflarını düzeltecek ve tamamh uzunca zaman bir arada çalışmak fırsatı yacak vakit kalmamıştır. bulunarak mümareselerinin daha ziyade Filvaki, kampta bulunan Hakkı gibi arttırılması ve bazı teknik eksiklerinin de kıymetli bir oyuncuya bir türlü izin ali tamamlanması gibi şeylere ihtiyacı bu namamış olması ve seçmeler için çok valunduğu, daima, göze çarpmakta bulunkit geçirilmesi, bu neticeyi doğurmuştur. muştur. İlk seçmelerde düşülen, o feryad ettiği Eğer Olimpiyadlara hareket zamanı miz hatalar, işin bu kısmının baştan iti bukadar yaklaşmamış ve bu eksiklerin de baren sakat gitmesine sebebiyet vermiştir. ikmali için, biraz daha zaman bulunmuş Kendilerinden çok daha iyileri olduğu olsaydı, hiç tereddüd ve endişeye mahal için, millî takıma asla giremiyecekleri ilk görmeksizin bu kıymetli futlbocularımızı bakışta anlaşılan futbolcular yerine, daha da Olimpiyada göndermekle zevk ve if ilk günlerde, ferd, kulüb, şehir, mıntaka tihar duyacaktım. Fakat hareket zama gibi ikinci üçüncü derecede düşüncelere nının gelip çatmış ve artık bu eksiklikle kapılmaksızm ve mes'uliyetten kaçmak rimizin tamamlanmasına maddeten imkân sızın, en yüksek liyakatler kampa alınmış, kalmamış bulunduğundan, ben, şimdi Hakkıya vaktile izin verilmiş ve ve Yuböyle bir karar vermeği doğru bulama goslav millî maçı yahud diğer bir sıkı dığım gibi Futbol Federasyonumuz da maç, takımda rötuşlar yapmağa müsaid ayni mütaleada bulunmuş olduğundan bir tarihte vuku bulmuş olsaydı, elbette bu sene için futbolcularımızın Berlin O daha iyi olurdu. limpiyadına gönderilmesinden sarfınazar İlk seçmeler haziranm ilk haftası sonuneylemeği, maalesef, zarurî gördüm. da yapıldığına göre, temmuzun onuna Maahaza futbolcularımızın bundan kadar geçen bir ay müddet, hazırlanmaböyle de ekzersizlerine devam olunarak ğa kat'iyyen kâfi gelmemiştir. Bu zamaonlardan iki takım teşkil edilecek ve bu nın, imtihanlara rasgelmesi ve bir kısım yakınlarda, her iki takım, bizden bir spor futbolcularımızın mektebli olma«ı, Fedekafilesi davet etmiş bulunan Sovyet Rus rasyonu kısmen mazur gösterebilecek mayaya gönderilecektir. Önümüzdeki sene zeretlerdir. lerde de millî takımımıza sık sık toplu Hulâsa, Türk Spor Kurumu Başka çalışmak fırsatlan verilerek muhtelif Av nınm da söylediği gibi, futbolcularımız, rupa merkezlerile devamlı surette spor muhtelif sebebler dolayısile tamamile ve temaslarının teminine çalışılacak ve böy bihakkın hazırlanmak için vakit ve imlelikle yetiştirilecek olan daha kuvvetli kân bulamadıkları için, Olimpiyadlara gibir millî takım ile bundan sonraki Olim dememişlerdir. piyadlara daha emniyetle iştirak imkânı Bu arada, bir aydanberi bu sıcaklar bulunmuş olacaktır.» da, geceli gündüzlü bir asker disiplini ile *** çalışan, kendilerini tatil mevsiminin her Türk Spor Kurumu Başkanmın söz türlü eğlence ve zevklerinden mahrum eleri ve karan gayet doğrudur. General den kamptaki genclere acımamak ve feAli Hikmet Ayerdemin sözlerini hulâsa dakârlıklannı takdir etmemek kabil değildir. Bereket versin ki Sovyet Rusyaya edersek şu neticelere varınz: yapacakları seyahat, futbolcularımızın 1 Türk futbolcuları senelerdenberi millî maç yapmamış, Sovyetlerle yapılan emeklerinin büsbütün boşa gitmesine mâni temaslar haricinde millî ve temsilî temas bir mükâfat olacaktır. İngiliz kabînesı İtalyaya cemilekâr Daily Herald, Ingiliz siyasetinin zâfını anlatıyor Daily Heraldın siyasî yazıcısı «Ingi liz kabinesi Musoliniye cemile yapıyor» başlıklı bir yazıda Akdeniz donanmasının normal hadde indirilmesi hakkında şu mütalealarda bulunuyor: «îngiliz hükumeti Sinyör Musolini ile uyuşmak maksadıle merdivenden bir basamak daha aşağı inmiştir. Akdenizdeki Ingiliz deniz kuvvetleri nin normal hadde indirileceği resmen beyan edilmiş bulunuyor. Bu hususta Italya hükumetine verilen teminat garibdir ki Londradan evvel Romada ilân edilmişti. Bu seri hareket İtalyanların gerek Montrö ve gerekse Brükselde «teşriki mesai» den evvel şu iki nokta üzerinde ısrarlarının bir neticesidir: 1 Ingiliz Akdeniz filosunun azaltılması. 2 Akdeniz müşterek yardım and laşmalarının feshı. Birinci şart bugün tamamile yerine getirilmiş bulunuyor. İkinci şartm da yerine getirilmek üzere bulunduğunu dün Paristen gelen bir telgrafla öğrendik. Fransız hükumeti, gerek İngiltere, gerekse İtalya hükumetlerine Akdenizde In giliz hükumetine karşı deruhde etmiş olduğu mecburiyetlerin zecrî tedbirlerin kaldırılması üzerine mer'iyetten kalktığını bildirmiştir. Şu hale göre, M. Musolini şartlarmı kabul ettirmektedir. îngiliz Hariciye Nezareti gayet garib bir haleti ruhiye ile zecrî tedbirlerin kaldırılmasile Sinyör Musoliniyi tatmin etmiş olacağını san mıştı. Belki de sadece bir kuru gürültü olarak Mister Eden 18 haziranda «Son ayların tecrübesi gözönünde bulundurularak Akdenizde ihtilâf başlamadan evvelki kuvvetlerden daha fazlasını mütemadî surette bulundurmak suretile tedafüî vaziyetimizi muhafazadan» bahsetmişti. Bundan başka da, Akdeniz anlaşmalarının «Zecrî tedbirlerin ilgasım takib edeceği şüphesiz olan vüzuhsuzluk dev resinde» devam edeceğini de gene Ha riciye Nazınmızın ağzından duymuş tuk. Bu sözler o zaman Romada hoşa gitmemiş, fakat bugün M. Eden de ken dini kurtarmak için donanmanın azaltılmasına rağmen, geçen teşrinievveldekinden biraz daha kuvvetli olduğunu iddia etmektedir. Maamafih «Biraz daha kuvvetli» diye tavsif olunan bu hal Sinyör Musoliniyi siyasî bir muvaffakiyet kazanmış olmaktan menedememiştir. Bundan sonra da yeni metalib kar şısında kalacağımız şüphesizdir. Habe şistan resmen Cenevreden çıkarılmadıkça ve bu memleketin ilhakı tanmmadık ça bardak dolmıyacak ve Musolininin arzuları tamamile tatmin edilmiş olmıyacaktır. Konferansa gelmiyenler mukaveleyi imza edemiyecekler IBaştarajı 1 inci sahifede] rafından konferans riyasetine gönderilen iki mektub okunmuştur. Bu mektublarla Kanada ile İrlandanın Lozan muahedesine bağlı Boğazlar mukavelesinin değiştirilmesine herhangir itirazlan olmadığını açıkça bildiriyorlardı. Hariciye Vekilimizin söylediği mühim nutuk IBaştarafı 1 inci sahifede] manya delegesine cevab vermek için herşeyden evvel hükumetimin Lozan müzakerelerine iştirak etmiş olan devletlere ahval ve şeraite ve Türkiyenin emniyeti icablarına daha uygun bir Boğazlar rejiminin tatbikını istiyen notayı verdiği andan itibaren ittihaz etmiş olduğu hattı hareketi hulâsa etmem lâzımdır. Konferansta, daha evvel açılış celsesinde de söylemekle mübahi olduğum veçhile Türkiye. iki asırdanberi harb ve onun netayici zaviyesinden mütalea edilegelen bu geçidi bu konferansta medenî milletler arasında iyi geçinme bağı ve bir sulh rabıtası haline koymağı candan dilemektedir. Boğazlar için ebedî bir rejim derpiş etmek mevzuu bahsolamıyacağı gibi bayrak tefrik olunmaksızın bütün gemilere tatbik edilebilecek beynelmilel bir nizam münhasıran şu veya bu konferansta tonlapmış olan devletlerin menafiine müstenid bir rejim de tesis olunamaz. Menemencioğlunun cıımartesi günü teknik komitede uzun uzadıya anlattığı delillere tekrar rücu etmek istemiyorum. Ancak sizden, 19 uncu asrm ortalarındanberi örf ve âdete, ve bu da her zaman ayni devletleri temsil etmiyen mumziler tarafından, ahval ve şeraite göre tadili. itmam veya tamamile tebdil edilmiş bir nevi kanuniyet veren muhtelif beynelmilel ahkâmı mütalea etmenizi rica ederim. Burada kurmak istediğimiz nizamı diğer devletlerin imza veya iltihaklarına açık bırakmağa mahal olmadığı mütaleasındayım. Bu nizamın yavaş yavaş istimalden sakıt olan diğerleri kadar rolünü ifa edeceği ümidindeyiz. Diğerleri filen mer'iyette kaldıkları müddetçe nekadar yolunda olmuşlarsa bu da o kadar yolunda olacaktır. Lozan mukavelesi akdolunmuşsa ihtimal 1871 muahedesinin artık bilkuvve müessir olmaktan çıktığı mütalesile yapılmıştır. Bugün de 1923 mukavelesinin tatbik edilemez olduğunu düşünüyoruz ve yeni ahval ve şeraite uygun yeni bir nizam koyuyoruz. Cumartesi günü Türk delegesinin diğer herhangi bir devlete bizzat hazırlanmakta olan vesika mucibince farklı bir muamele bahşetmek imkânsızhğını burada teyid etmekle beraber. şunu beyan ederim ki Türkiye. hazırlannıakta olan vesika ahkâmının cihanşümullüğüne binaen bu babda iki taraflı anlaşmalar akdine hiç te lüzum görmemektedir. Binaenaleyh bu anlaşmaları akde hiçbir sebeb görmiyen ve bunu hiç te arzu etmiyen hükumetim, bununla beraber. mer'iyette olacak nizamın çerçevesi dahilinde olmak üzere istediği memleketlerle mümasil anlaşmalar imza edebilmek hususunda Türkiyenin hukuku hükümranisinden mütevellid haklarını muhafaza edecektir.» lar konferansında esaslı münaziünfih me« seleler üzerinde pek yakında bir anla§ * maya varılâcağı sanılmaktadır. Karşılıklı yardım paktlan hakkındaki kaydın ter * kedilmesi pek muhtemeldir. Tevfik Rüştü Arasın nutku Ingiliz murahhaslarımn Londradan getirdikleri malumat Montrö 13 (A.A.) İngiliz mu * rahhas heyeti mehafilinde tam bir sükut muhafaza edilmesine rağmen, Rendellin bugün Londradan getirdiği talimatın uzlaştırıcı olduğu öğrenilmiştir. Rendel, bu sabah Fransız delegesi M. Ponsotla görüşmüştür. Paul Boncour ve Ponsot bu akşam Litvinofla görüşmüslerdir. Bu mektublar okunduktan sonra Türkiye Hariciye Vekili ve Türk murahhas heyeti reisi Doktor Tevfik Rüştü Aras çok mühim bir nutuk irad etmiştir. Konferans mehafilinde Boğazlar konferansına iştirak etmek hususunda İtalyanın musırrane redlerine bir cevab telâkki edilen bu nutkunda Doktor Tevfik Rüştü Aras bilhassa şu üç mühim noktayı tebarüz ettirmiştir: « 1 Montröde imzalanacak olan mukavele, konferansa iştirak etmiyen devletlere açık olmıyacaktır. 2 Müzakere edilmekte olan yeni Boğazlar mukavelesinin tasdikının cihanşümul olması.... 3 Türkiye Cumhuriyeti icabında yeni mukavele çerçevesi dairesinde istediği devletlerle anlaşmalar yapmak hakkını muhafaza etmektedir. Tevfik Rüştü Aras bu mühim nokta lan saydıktan sonra, sözlerine devamla demiştir ki: M. Tituleskoya hücum u « Türkiye asırlardanberi Boğazları medeni devletler arasında irtibat hattt haline getirmiştir. Bu mahsadla Lozan muahedesine merbut Boğazlar mukavelesine şimdiye kadar riayet etmekliğimiz bütün dünya tarafından takdir ve kabul edilmistir. Müzakere etmekte olduğumuz yeni projenin, beynelmilel rabıta lar baktmtndan daha faydalı ola cağına eminim. Bu meselede Tür kiye Cumhuriyeti hükumeti iki taraflı anlaşmalara ihtiyac olmadığı kanaatindedir.y> Müzakereler Hariciye Vekilimizin çok takdir edilen ve alkışlanan bu nutkundan sonra Boğazlar mukavelesi projesinin üçüncü defa oIarak okunmasına başlanmıştır. Bu münasebetle harb zamamnda ticaret gemilerinin Boğazlardan müruru meselesi etrafında uzun müzakereler yapılmıştır. Nöye Fraye Presenin Londra muhabiri bildiriyor: «M. Tituleskonun Montrö konferansını birdenbire terkederek Bükreşe dön rnesi üzerine Evering Standardın Romanya Hariciye Nazırı aleyhinde dikkate değer şiddetli bir hücumu intişar etmiştir. Londranm bu akşam gazetesi diyor ki: «M. Titulesko Avrupa işlerinde în » gilterenin yardımını kazanmağa çalışan ve maatteessüf buna muvaffak olan beynelmilel politikacılardan biridir. Fakat bir îngiliz mümessilinin, kendi memleke tinin menfaatlerini, Romanya menafiinin dununda tutmağa razı olmadığını ilk defa görür görmez M. Titulesko dostluk yerine muhalefet gösterdi.» Japonyamn Boğazlar meselesindeki istekleri ' Tokyodan Nöye Fraye Prese gazetesine bildirildiğine göre Japonya hükumetinin Boğazlara aid noktai nazarları res mî bir makamdan berveçhi ati tayin ve tesbit edijdi: 1 Boğazlar üzerinde Milletler Cemiyetine kontrol hakkı verildiği takdirde, bu müesseseye aza olmıyan Japonyamn hukukunu sıyanet edecek bir formül bu lunmalıdır. 2 Boğazlardan harb gemilerinin geçmesi hususunda Japonya kendi donanması için Karadenizdeki Rus donanma sının haiz olacağı ayni hakkı istemekte ' dir. ı İhtilâflar devam ede^rse Boğazları tahkim edeceğimizi bildirdik Atinada çıkan Elinıkon Mellon gazetesinden: Montrö 9 (Hususî telsizle) Dün gece geç vakit Türkiye başmurahhası Tevfik Rüştü Arasın Atatürkten aldığı emrın şayi olması bura siyasî mahfillerinde fevkalâde bir intıba hasıl etmiştir. Konferansta ihtilâflar halledilmediği takdirde esasen Türkiyenin Boğazlan tahkim .tmesi hakkı tanınmış olduğuna göre, artık Türkiyenin kendi başına her türlü vesaitle Boğazları tahkim edeceği nin kat'î olarak konferansa tebliği bildirilmiştir. Tevfik Rüştü Arasm bu sabah devletler mümessillerine pek mubalâğalı taleblerde bulunduklarından dolayı hayret içınde kaldığını söylemesi yukarıdaki haberi takviye eden bir hâdise olmuştur. Sovyetlerın bir taraftan donanmalarının Karadenızden çıkması ve dığer taraftan harb zamamnda yabancı harb gemilenne Karadenizin kapalı kalmasını istemelerine karşı Rüştü Aras, bu teklifin tatbikı kabil olmadığı kanaatini izhar etmiştir. Müsellâh ticaret gemileri Bir hasta kayıb! Dün matbaamıza müracaat eden bir köylü, Karamürselin Akça köyünden Hacı Veli oğlu Mustafanm 3 temmuzda Haydarpaşa Nümune hastanesme yatınldığını, fakat 1 1 temmuzda Mustafayı aramak üzere oraya gittiği vakit kendısi nin tümör tedavisi için Gurebada Radyoloji Enstitüsüne gönderildiğini öğrendiğini söyledi. Köylü bu sefer Gureba hastanesine gitmişse de buraya, bu namda, bir hasta gelmediği söylenmiş. Mustafanm da Haydarpaşadan nasıl gönderildiği malum değilmiş. Şu vaziyete göre bu zavallı hastanın ne olduğu belli değildir. Sıhhiye Müdiriyetinin nazarı dikkatini celbede riz. Koskoc bir hasta ortadan nasıl kaybolur ve ke;ıdi haline nasıl bırakılır? Türkiye, harb zamamnda müdafaa için müsellâh bir hale getirilen ticaret getnilerinin de harb gemisi telâkki edilme ;ini istemiştir. Neticede bu mesele teknik komiteye havale edilmiş ve konferans yarın saat 16 ya tehir edilmiştir. Konferanstan sonra, akşamüzeri Fran>ız murahhaslarından M. Pol Bonkur ile M. Ponso Litvinofu ziyaret etmişlerdir. Daha sonra, İngiliz, Sovyet, Fransız ve Türk murahhasları arasında müteaddid mülâkatlar yapılmıştır. Tebliğ Montrö 13 (A.A.) Anadolu a jansının hususî muhabıri bildiriyor: Konferans bugün akdettıği 12 nci u mumî celsesinde İrlanda serbest devleti ile Kanadanın Londradaki fevkalâde komiserlerinden <*elen iki mektubdan bu iki memleket hükumetlerinin Lozan rejiminin muhtemel bir değişmesine karşı her türlü itirazdan feragat etmekte olduklannı bildirmektedirler. Eskrimcilerimiz Peştede çalişmağa başladılar Eskrimcilerımiz'n misafir edıldrkleri ve çalıştıklan Yüksek Beden Terbiyesi mektebi Bu mektebde, Macar ordusundaki küPeşte 14 (Hususî) Millî eskrim takımımız buraya geldi, Macar Federas çük zabitler münavebe ile muhtelif spor yonu umumî kâtibile.sefaret kâtibimiz sahalarında kurs yapmakta ve kıt'alarınSatvet tarafından istasyonda karşılandı. da muallim olarak istihdam edilmektedir. Eskrimcilerimizden Bayan Suada güzel Eskrimcilerimize mektebin bir salonu bir buket verildi. tahsis edildi ve mektebin eskrim muallimi Eskrimcilerimiz, Peşte beden terbiye kaymakam Berti Fasvi muallim olarak si mektebine yerleştirildiler. Bu mekteb, emirlerine verildi. Bayan Suad, kızlara Macaristanın en yüksek beden terbiye aid ikinci bir mektebe yerleştirilmiştir. mektebidir. Bizim güreşçi Abbas da bu Antrenmanlar için erkeklerin bulunduğu rada okumaktadır. Mekteb idaresi ken salona gelmektedir. Suadın bulunduğu disinden sitayişle bahsetmektedir. Ab mektebde Olimpiyadlara iştirak edecek bas, kendi »ıkletinde olan Macar şam kızlar çalışmaktadır. Millî eskrim takıpiyonunu kolaylıkla yenmektedir. mı kadrosunda bulunan Rıdvan Safa da Heyeti murahhasamtzın purile Büyükadaya gitmişler, geç vakte talebleri kadar Adada kalmışlardır. Montrö 13 (A.A.) Havastan: Yugoslavya futbolcuları dün akşam Montrö 13 (A.A.) Royter mu itilâf hasıl olmuştur. Bugün yeni talimat Tevfik Rüştü Aras Bugün, konferans ki trenle memleketlerine dönmüşler ve istasyonda spor teşkilâtı ve sporcular ta umumî celsesinin açılışında, İtalyanın habirinin bildirdiğine göre, akşam yapı alan Ingiliz murahhaslarımn da bu anlaşrafından uğurlanmışlardır. konferansa iştirakten imlinaına kar$ılık lan hususî mükâlemeler sonunda, Boğaz maya iltihak edecekleri anlaşılmıştır, Türk murahhas heyeti ehemmiyetli bir beyanatta bulunmuştur. Konferans bundan sonra tahrir komitesi tarafından hazırlanan metinleri tet kik etmiş ve mukaddemenin metnini «sahil devletlerin Karadenizdeki emniyeti» kaydinin ilâvesile tasvib eylemiştir. Ro manya delegesi, bu formülün kabulünü Romanya murahhas heyeti reisinin kat'î kabulüne talik etmiştir. Varşovadan gelerek takıma iltihak et 1 inci madde geriye bırakılmış, eski miştir. den 3 üncü madde olan 2 nci madde tekTakımımızın çalışma programı; sabahleyin saat 6,30 da kalkmak, 7,30 da nik komiteye havale olunmuştur. kahvaltı, 9 dan 12 ye kadar idman. Eekıden 4 üncü maddeyi teşkil eden 1 de öğle yemeği, 4 de kadar istirahat, 3 üncü madde, teferruatta bazı tadilâtla 5 ten 7 ye kadar idman. 8,30 da akşam kabul olunmuştur. yemeği. Onda uyku. Eskiden 5 inci maddeyi teşkil eden Bu mektebin duşlan o kadar mükem 4 üncü madde muvakkaten kabul edilmiş mel ki tarif edilemez. Yirmiden fazla ve teknik komiteye havale olunmuştur. duş hamam tertibi kaynıyor. Soyunmala5 inci ve 6 nci maddeler tasvib edil n, masaj fevkalâde. Eskrimciler çok miştir. muntazam bir şekilde çahşmaktadırlar. 6 nci madde münasebetile konferansta Misafirlerimiz dün akşam harb esnasında bazı müdafaa unsurlarile techiz edilmiş ticaret gemileri meselesi gittiler mevzuu bahsolmuştur. Bu mesele, Türk Muhterem misafirlerimiz Yugoslav millî takımı oyuncuları şerefine Türk murahhas heyetinin, şimdiye kadar tas Spor Kurumu tarafından dün Büyükada vib edilen tarifelerin ipkası hakkındaki da büyük bir ziyafet verilmiştir. Dost ihtiraz kaydi ile teknik komiteye havale memleketin kıymetli sporcuları sabah va olunmuştur. İngiltere, Türkiye ile neden dost olmak istiyor? % Le Journal gazetesi yazıyor: «İngilizlerin, Türklerle teşriki mesaiye çalışmalarının sırrı, bu tahavvülde gizli bulur/naktadır. İngilizlerin, Türklerden olarak aşağıdaki taleblerde bulunmuş faal bir yardım bekledikleri yoktur, çüntur: kü Yunan adaları kendilerine kâfidir. / Müstakbel Montrö mukavelesi Ancak, İngilizler, kendi aleyhlerine olanin konferanstd hazır olmıyan devletlerin rak, Türklerin îtalyanlarla birlik olma " imzasına açık bulundurulmaması, larını menetmek ihtiyacındadırlar. 2 Monlröde bir anlaşma elde ediBu vaziyet, Londranm, İtalyanlann elince, mukavelenin laibikınm evrensel ol linde bulunan Oniki Ada ile alâkadar olması, masını da izaha kâfidir. îngilterenin, îtal3 Türkiyenin, müstakbel Montrö yanları Onıki Adaya kendi elile yerleştirmukavelesi prensipleri çerçevesi daire diği, hatta Anadolunun yarısını bile onsinde, istiyeceği memleketlerle mümasil lara peskeş çekmeği düşündüğü günler anlaşmalar akdine salâhiyeüar bulunma nerede kaldı? Atatürkün kazandığı za sı. ferlerin, Loid Corcun bu husustaki kom« Konferansın mukadderatını tayin binezonlarını altüst etmiş olmasına, bugün edecek olan celse Londra kim bilir nekadar memnundur? Montrö 13 (A.A.) Konferans, Bu suretle, baslıca tehlike bertaraf edilbugün öğleden sonra ikinci bir içti miş oluyor. Filhakika, Oniki Ada, çok ma akdetmemiştir. Konferans, yann kücük olduğu için tam bir üs vazifesi göremez.» saat 16 da yeniden toplanacaktır. Türk • Rus itilâfı Umumiyetle bu toplantıya, Mon trö müzakerelerinin mukadderatını Londra 13 (Hususî) Montröden tayin edecek derecede büyük bir e gelen haberlere göre, Sovyet harb gemihemmiyet atfolunmaktadır. lerinin Boğazlardan müruru hakkında Yakında bir itilâf hasıl olacak Türk ve Sovyet murahhasları arasında bir