CUMHURİYET 27 Haziran 1936 VIYANA DONU Tarihi tefrika: 75 M. TURHAN TAN Şehlr ve Memleket H a b e r l e r i ) Vapur siparişi Balkan Matbuat Birliği kuruluyor Ücüzlü kaza a Siyasî icmal Akdeniz ve İngiltere talyanm, Habeşistana tecav'üzü, Afe< deniz hâkimiyeti meselesini canlandırmıştı. İtalya, İngilterenin önayak olmasile Milletler Cemiyetinin aldığı zecrî tedbirleri bahane ederek Akdenizdeki İngiliz deniz kuvvetlerile üslerine ve bahusus Mısıra hücum ederek bu denizde Romalılar zamanmda olduğu gibi, mutlak hakimiyetini tesis etmek arzusunu göstermişti. Başlıca deniz taarruz kuvveti olan denizaltı gemilerini ve seri hücumbotlarını Malta civarında ve Akdenizin de ortasındaki boğaz gibi dar sahaya tahşid ettiği gibi makineleştirilmiş seçme fırkalarını ve büyük hava kuvvetlerini Trablusgarb ve Bingazide toplamışb. Oniki adayı da son derece tahkim etmişti. İş şimdilik geri kaldı, eski Beşiktaşta üç tramvay birden yoldan çıktı Türk yeryüzünde herşeyi görüp anladı, tatmadığı gemiler tamir ediliyor Dört memleket matbuaDenizyollan İdaresinin Avrupaya ısDün sabah, Beşiktaşta bir tramvay acı kalmadı. Fakat korkaklığı öğrenmedi, tında bir tesanüd yoldan çıkmiş ve yolda geçmekte olan tnarlıyacağı vapurlar işi bir türlü bitiril'îmemektedir. Son günlerde bir Alman bugüne kadar daima yılmaz kaldı diğer bir tramvayın da yoldan çıkmasına vücude getirilecek şantiyesi mümessillerile yapılan müzakesebeb olmuştur. Garib bir tesadüf eseri Babasının bütün hayatım Bülbül Hatundan dinlemiş ve safha safha yüreğine geçirmiş olan üç numarah Kara Mehmed dalgın dalgın mmldandı: Rahmetli Deli Muradı anıyorsun. Ben onun neler yaptığmı senin kadar bilirim baba. Küllenmiş elemlerin ansızm kıvılcımlanmasile acı bir heyecan içinde kalan ünlii Sipahi, derin derin çocuğunu süzdü: Onu bilmek yetmez, dedi, sana düşen şehid amcanm öcünü de almak tır. Artık dili açılmıştı, son on yılın hikâyelerini anlatıyordu ve Deli Muradı öl" dürten, Gülbeyazm deniz akıntılarına atılmasına göz yuman, Tezerle Yusufa kıyan Hünkânn bütün bu günahları ödemesi lâzım geldiğini oğluna karşı ispat etmeğe savaşıyordu. Bir aralık duraladı, dik dik oglunun yüzüne baktı. Onun bu davayı biraz karışık görmesinden şüpheleniyordu. Ço cuk ta gerçekten tereddüde düşmü? gibi görünüyordu. Kara Mehmed, miras bı rakmak istediği hmcın özünü ona hisscttirmek emeline kapıldı: Yavrum, dedi, bu öc işi salt kuru bir kin değildir. Arada memleket kay gusu da var. Hünkâr, Hünkâr dediğimiz adamın şu yurda verdiği zarann haddi yoktur, hesabı yoktur. Millette papuç alacak akçe komadı, hepsini saraylılarını yedirdi. Bugün devletin geliri beş akçe ise gideri on akçe. Hazinenin deliği gün geçtikçe büyüyor. Bir gün bu delikten düşman çizmelerinin mahmuzlan görünecek. Ferecikte çadırlıyan gözdelerinin yanı na erişmek istedi. Bu sefer de fırtına koptu, gemiler demir tarayıp aşağılara doğru yürüdü, bir buruna sığındı. Şimdi Hünkâr, birkaç paşa ile ve birkaç uşak ile ıssız adada kalmıştı, bir çerge altında elini ovuşturup duruyordu. O sırada üç korsan gemisi uzaktan görünmesin mi?.. Artık Hünkârdaki telâşı sorma. Sen olsan, ben olsam palamıza dayanıp korsanların karaya çıkmasmı beklerdik, değil mi?.. Hünkâr öyle yapmadı, kor kudan hüngür hüngür ağladı, paşaları da ağlattı. Eğer fırtına korsanlan alargada bırakmasaydı ve iki gece sonra deniz sertleşip te Hünkârın çektirilere binmesi ve adadan hızla uzaklaşması mümkün oîmasaydı şimdi Osmanlı tahtında başka birini görecektik. İstanbul Matbuat cemiyeti idare he yeti dün toplanarak matbuat kulübünü teşkil edecek heyeti seçmiş, müteakıben Balkan Matbuat toplantısına cemiyet namına iştirak etmiş olan Şükrü Esmer tarafından verilen izahatı dınlemiştir. Verilen izahata göre Bükreş, Anka ra, Atina ve Belgradda birer millî komite teşkil edilecek, bu komitelerin reis ve kâtibile bir azası Balkan Matbuat Birliğinin azası olacaklardır. Birlik, lüzum gördüğü zamanlarda reis tarafından içtimaa Bu suretle gemilerin ısmarlanması hak davet edilecektir. Bundan başka Balkan matbuat konferansları toplanacaktır. kındaki son ümid de suya düşmüştür. Denizyollan idaresi bu vaziyette ev Millî komiteler ve birlikler dört memvelce hurda fiatile satılmak üzere ıskar leket arasındaki vahdeti takviye edecek taya çıkardığı vapurlan tamir ettirerek mahiyette çalışacaklar, bu dört memle kuilanrr.aktan ba^ka çare bulamamıştır. ket neşriyatında bir tesanüd ve çalışma Denizyollan idaresi kadrosu haricinde birliği vücude getireceklerdir. Bunlardan başka Balkan memleketleri bulunan ve Vekâletçe satın alınması prengazeteleri için hususî mahiyette telgraf, sib itibarile kararlaştırlan hususî amatör lere Denızyolları tarafından teklif edilen telefon ücretleri tesbit edilecek ve bu şeraid gayrikabili kabul görüldüğünden memleketlere aid havadislerin hakikî kaysahibleri tarafından satılamamaktadır. Bu naklardan çıkması için icab eden tertibat vaziyctte ihtiyacı temin için eski ve hurda alınacaktır. vapurlan tamir ettirmek zarureti hasıl olVtLÂYETTE muştur. Bu vapurların tamiri için bedelIeri kadar para serfedilmekte, astan yüEyüb kazasının kadrosu zünden pahalı olmaktadır. Fakat kabotaj ihtiyacını başka suretle temin şimdilik Eyüb kazasının teşkili hakkındaki kamümkün değıddir. nunun Vilâyete tebliğ edildiğini yazmışİdare bu sebeble evvelce kullanıla tık. Dün Dahiliye Vekâletinden Vilâyete mıyacak halde görerek Halice çektiği gelen bir tebligde yeni kazanın kadrosuBartın vapurunu yirmi bin liradan faz nun gönderilmek üzere olduğu bildirmişla bir masraf ederek tamir etmiş ve tek tir. rar kullanmağa başlamıştır. Saldıde Gülİş kanunu tebliğ edildi cemal vapuru da yakında tekrar tamir Iş kanununun musaddak nüshası dün edilecektir. İktısad Vekâletinden Vilâyete bildiril miştir. Kanunun tatbiki muhtelif ahkâma ŞEHİR ÎŞLERÎ ve îktısad Vekâletinden kısım, kısım yapılacak tebliğlere bağlıdır. reler müspet bir netice vermek istida dını gösterdiği halde birdenbire inkıtaa uğramıştır. Almanlar, tersanelerinde çok iş olduğu için yaptırılacak gemilerden ancak bir lc:smını üzerlerine alabileceklerini söyle mişlerdir. Diğer gruplarla henüz anlas mak mümkün olmadığına göre Alman grupunun bu teklifini kabul etmek mev zuubah?ken Alman şantiyesi mümessil leri merkezlerile temas etmek lüzumunu ilcri sürerek Avrupaya dönmüşlerdir. D olarak bu iki tramvayı yola koymağa gehn tramvay da yoraan çıkarak seyrusefer yanm saat inkıtaa uğramıştır. Hâdise şöyle olmuştur: 100^ numa iaiı vatman Enisin idaresindeki 239 numarah Bebek Eminönü tramvay: 8,40 ta Eminönünden hareket etmiş, Beşiktajta Receb eczanesi önündeki makastan ge çerken yoldan çıkarak kaldırını üzerinde yürümeğe başlamıştır. O sırada Orta köyden Aksaraya gilmekte olan 139 nuîngiltere dahi Akdenizdeki mevkiinî marah vatman Mustafanın idaresindeki kaybetmemek için bütün dünyadaki de217 numarah tramvay Recoö eczanesi niz kuvvetlerile hava kuvvetlerinin büyük önünden geçmekte olduğundan yoldan bir kısmını ve ordusunun bazı kıt'alannı çıkan tramvayın motrisi Ortaköy tram Akdenizde, bilhassa İskenderiye ile Binvayının romorkuna çarpmış, onu da yol gazi hududunda toplamıştı. Diğer tarafdan çıkartarak camlarını, kaplamalarını tan îngiltere, Fransanm ve Milletler Ceparçalamıştır. miyeti azalarından Akdenizde sahili ve Her iki tramvayın vatmanları süratle büyük menfaatleri bulunmıyan devletle Neden baba? fren yaparak büyük bir facianın önünü rin İtalyaya karşı askerî tedbirler almıyaalmışlardır. Çünkü korsanlar Sultan Mehmed caklarını anladıktan sonra Akdeniz devEfendimizin göz yaşlarını kurutup eline İki tramvay yoldan çıkınca bunlan ra letlerile her ihtimale karşı ittifak akdetkelepçe vuracaklar ve frenk illerinde paya koymak üzere Beşiktaş deposundan mişti. zar pazar dolaştırmak için gemiye atıp 1153 numarah vatmanın idaresinde 245 Bu hazırlıklar karşısında İtalya, malî götüreceklerdi. numarah tramvay hareket ettiıilmiş, fave iktısadi zecrî tedbirlere karşı pek ses kat garib bir tesadüf eseri olarak bu tramVe Sipahi alaylanna yaklaştıklarını çıkarmadı ve Akdenizde Ingiltereye tevay da eczanenin önündeki makasa gelgörerek sesini biraz hafifletti: cavüz cesaretini gösteremedi. Diğer ta " diği vakiı yoldan çıkmıştır. Şuna buna, dedi, bir mülkün sa raftan, İngiltere ile yeni müttefikle7î teBu vaziyet karşısında Tramvay şir dafüî vaziyette kaldılar ve askerî mahihibi olduklarını göstermek için sened veketi ameleleri yarım saat kadar uğraşa vetteki zecrî tedbirlere müracaat etmerirler, tut ki şu Hünkâra da Allah Osrak yoldan çıkan tramvaylan raya sok diler. manlı tahtında otursun diye hüccet vermuşlardır. miştir. Fakat o Semendirek adasında Habeşîstan zaptından sonra, ingiltere Kazada insanca eksiklik yoktur. korkudan döktüğü göz yaşile bu senedin ve Fransa zecrî tedbirlerin devammda yazısını dibine kadar sildi, tahtta oturaMÜTEFERRİK bir mana kalmadığını iddia ettiler. yazısını dibine kadar sildi, tahtta oturArtık zecrî tedbirler kalkıyor. Fakat mak ve hele Türklere baş olmak hak Yeni basılacak ufaklıklar bunların doğurduğu Akdenizdeki ger kını kaybetti. ( 1 ) . Yeni basılacak olan on paralıklann ka ginlik zerre kadar hafiflemedi, bilâkis bir Üç numarah Kara Mehmed heyecan lıblan hazırlanmaktadır. Yeni onluklar kat daha arttı. İngiliz Dış Bakanı son Çocuğun bu hesablardan da bir şey ile sordu: bronz olarak basılacaktır. Piyasada bu nutkunda Akdeniz devletlerile akdedilen anlamadığını görünce başka bir bahse Ne olacak şimdi? lunan eski nikel 25 liklerin mühim bir askerî ittifakın şimdilik muhafaza edilegeçti: Ne olacağını Allah bilir amma oğkısmı toplattırılmıştır. ceğini ve Akdenizdeki îngiliz müdafaa Bütün bunları bir yana koysak bi* lum, bize düşen onu düşürmektir. Bu işi Civar kazalardan sakatat Sene nihayetine kadar bütün eski on kuvvet ve kudretinin artırılacağmı söylele onun korkak, tabansız, yüreksiz bir başarırsak hem ölülerimizin öcünü almış, ADLÎYEDE kuruşluklar piyasadan kalkmış olacaktır. di. Bu sözler pek çabuk filiyata geçmekithal edilemîyecek adam oluşuna göz yumamayız ki. Türk hem ensemizde korkak bir herifin boza Ihtiyar bir hâkim öldü Dün gece elektrikler kesildi tedir. İngiltere, Akdenizde bulundur Sıhhî bazı mahzurlardan dolayı civar dediğin millet, yeryüzünde her şeyi gör pışırmesini sona erdirmiş oluruz. makta olduğu beş muharebe gemisine, ya" kazalardan Istanbula sakatatın nakli, bir I Jzıın «enrlrr Adliyenin muktclif kı Dün akşam saat y*di Kuçuğa doğru dü, her şeyi anladı. Onun tatmadığı acı Güç is baba. ı tnrjLul tcrofın Jaki clcklrîk v.cıt.jr aııııtlll sen> «vvel menedilmişti. Sıhhiye Vekâ sımlarında hizmet ederek kendısıni bü " kalmamıştır. Fakat var oldu olalı kor Türk gücü güç tanımaz oğlum. letı, Beledî nizam ve talimatnameler bir bir kısmı kesilmiş, birçok semtler bir bu ve etmektedir. Bunlar da Hood ismin tün muhitine sevdirmiş olan ve en son kakhğın ne olduğunu öğrenmedi, bugüne deki dünyanın en büyük harb gemisi olan Kemendle parsı yakalıyan bizler, yerin mani teşkil etmedikleri takdirde sıhhî Ağırceza mahkemesi riyasetinde bulu çuk saat kadar karanhkta kalmıştır. kadar yılmaz kaldı. Dost ta, düşman da muharebe kruvazörile Repulse ve Re * de araba ile tavşan da avlarız. Hele şu şartlara riayet edilmek şartile civar vi narak buradan tekaüde sevkedilen Aziz tzmir Lisesinden yetişen tale nown ismindeki diğer iki muharebe krubizim için: «Türk yılmaz» derler. Böyle seferin sonunu alalım. lâyet ve kazalardan İstanbula her nevi seksen iki yaşında olduğu halde dün ölbenin Yalova gezintisi bir milletin başında ödlek bir adamın buvazörüdür. lArkası rar] sakatatın celbedilebileceğini alâkadar müştür. Cenazesi bugün kaldırılacak, lunması yakışır mı hiç?.. Izmir Lisesinden Yetişenler Kurumu Bu üç geminin Akdenize gönderilmiktl) Sılâhtar tarıhı bu hâdiseyi şoyle lara bildirmiştir. Bu şartlardan maksad, merasime Adliye erkânı da iştirak ede tarafından hazırlanmış olan Yalova ge Üç numarah Kara Mehmed şimdi anlatıyor: «Padişah Hazretleri umerayi te olmasile nefsî İngilterenin müdafaasısakatatın, çinko kablı buz dolabları için" cektir. zıntisi yarın yapılacaktır. Ege gecesi gibahse candan alâka göstermi; gibiydi, bahriyeden Kose Ali Paşanm üç kıt'a çek. na mahsus Anavatan donanmasında yaltirisile Semendirek adasına mucerred şi de nakledilmesi, mahallî belediye ve hübır birçok hususiyetlerle dolu olan bu geşaşkm şaşkın soruyordu: nız dört muharebe gemisi kalıyor. İngilkâr tarikile azımet buyurup kaymakam kumet tabib ve baytarları tarafından muŞeker fiatları 5 kuruş daha zmti için dün Ege yurdunda son bir top terenin bütün muharebe gemilerinin mec Hünkâr gerçekten korkak mı ba Paşayı dahi yanlarına almıslardı Akşamla ayene edildiğine dair bir sıhhat raporu lantı yapılmıştır. Gezintiyi Dahiliye Ve yatsı arasında Cezıreye yanaşılıp taşra inecek muu on beştir. Bunlardan ikisi, yahud fea?... çıkıldı. Bir kaç katır ve eşek tedarik olu ibraz edilmesidir. Bu şartlara riayet edilkili Şükrü Kaya himayesine almıştır. Eİktısad Vekâletinin şeker fiatlannın ücü daima ya tamirde, yahud da tadil Korkak ta söz mü oğlum, ateçi o nup yaban keçisi avlamak üzere dağa diği takdirde Istanbula sakatat ithal edige gezintisinin biletleri de Şehzadebaşmindirilmesi hakkında yaptığı tetkikler sona doğru gidıldi Fakat serapa kayalı, azim lecektir. edilmekte bulunduğundan her zaman secakta görür, kurşunu cebehanede seyreda Ege Yurdunda verilmektedir. bir kuhubulend olup aşılması mümkün ermiş gibidir. Varılan neticeye göre şeker fere hazır vaziyette, yalnız on iki yahud der. Kaç yıldır tahtta oturuyor, yağlı olmamakla geri donuldu. Çektirilere binip Yağ satan esnaf iki kısma hatlarında pek yakında kilo başına beş Şehrimize gelecek Mısırlı on üç muharebe gemisi kalmaktadır. bir kurşunun nasıl uçtuğunu henüz me karadaki karargâha gitmek istiyorlardı. ayrıldı kuruşluk daha bir tenzilât yapmak kabil talebeler Kose Ali Paşa yer öptu: İngilterenin deniz kuvvetinin merkezi rak edip sınamadı. olabilecektir. Kenar ıraktır, akşama kadar vara Mısır Üniversitesi talebe ve profesör sıkletini teşkil eden anavatan filosundan Belediye, yağ imal ve istihsal eden mü Ya ona yaman avcı diyorlar. mayız. Gece enginde kalmak görunür. Şeker fiatları indirildikten sonra 1932 lerinden mürekkeb 80 kişilik bir kafile 14 mezkur üç muharebe kruvazöründen ma" Avı sever, bir tavşan için bir ve Havanm burudeti var. Bu gece mutlaka esseseleri tasnif ederek iki sınıfa ayırmışada Southampton sınıfına mensub dört zir feda eder amma avcı değildir. Çünkü. fırtına çıkacaktır. Padisahımın gitmesıne tır. Bunlardan birisi hayvandan istihsal senesine nazaran 1935 te memlekette şe temmuzda İstanbula geleceklerdir. rıza veremem. Iste kılıc, işte boynum. Be eden ve başka bir madde kanştınlmadan ker istıhlâki yüzde 52 nisbetinde artmışMısırlı gencler burada üç kısma ay • kruvazörü tefrik edilmis ve bunlar dahi onun avlanm tazılar, şahinler, doganlar ni öldür, sonra git. istihlâk edilen yağları satan müesseseler tır. Şekerden alman resmin indirilmesi ıılacak, bir kısmı Yalovaya, bir kısmı Akdenize tahsis edilmiştir. Her biri 9000 yakalar. Bizim bildiğimiz avcı Türkler Dedi, padısah ta ister Lstemez kaldı. ton hacminde olup yirmişer santimetrelik parsı kemendle tutarlar, kartalı okla vu Hakikaten gece yarısı büyük bir fırtına dir. Bu gibiler, birinci smıf addedilmiş neticesi olarak devlet varidatında 430 bin Bursa ve Ankaraya gidecektir. Kardeş memleketin gencleri Galata toplarla mücehhez bulunan bu gayet yerurlar. Hünkâr, tavşanlara bile uzaktan koptu, çektiriier demir alamayıp halât tir. Mamul yağ satan müesseseler de i liralık bir tenezzül olmuşsa da bu ehemkesti. uzak bir buruna sığındı Galiba ri kinci sınıf addedilmişlerdir. Belediyenin, miyetli görülmemektedir. saray lisesinde misafir edileceklerdir. Mı ni kruvazörlerden başka anavatan filo * merhaba diyor. aya keferesi haber vermis Ol mahalle uç yağcıları böyle bir tasnife tâbi tutmak Bundan başka bilhassa Türk köylüsü sırlı talebeler Çanakkaleden geçerken sundan birçok muhrib ve denizaltı filotil Bu korkaklık değil baba, becerik kıt'a alagornanın korsan kalyonları geltan maksadı, yalnız ihtikâra mâni olmak nün çok kullandığı pamuklu mensucat fi şehidlerimizi saygı ile anmak dileğile de lâlan Akdenize gönderilmektedir. sizlik. Onun da senin gibi tuttuğunu ko* meğe çabalıyordu. Bir korkunç yaban anize bir çelenk atacaklardır. îngiltere, deniz kuvvetlerinin kısmı paran yiğit bir babası olsaydı turnayı daydı, halka teşviş duşüp padisah ve pa değil, ayni zamanda halis yağ satışını da atlannın da indirilmesine çalışılmaktadır. şalar ağlaşmaya basladılar. Hele lutfü hak temin etmek ve halkm aldanmasına mâni küllisini ancak Umumî Harbde bir deokla gözünden vurmayı, parslan kuyru ile üçuncü gun hava sakinleşti, çektiriler nizde toplamıştı. O tarihte Akdenize dageldi ve binilip barikâhı muallâ semtine olmaktır. Bunun içindir ki dün bütün ğundan yakalamayı öğrenirdi. varıldı. Padişah korsan kalyonlarının ken Belediye şubelerine gönderilen bir ta " ir Fransa ile yaptığı anlaşma sayesinde Bu meşki almak için yürek ister. dini şikâr etmeğe geldıklerini bizzat gör . mımle son zamanlarda mıktarları çoğa deniz kuvvetlerinin kısmı küllisini şimal Hünkânn yüregi yok mu baba? mekle: (Bundan sonra her kim huzurumlan yağcı dükkânlarının isim ve miktardenizinde Almanyaya karşı topladığı gida bu uğursuz adayı anarsa ceddim ruhu Var amma etten, çelikten degil! için ölünciye değin kalmak üzere kendi larile sattıkları yağ nevilerinin birer liste bi şimdi de Almanya ile yaptığı anlaş Nereden öğrendin bunu sen! sini oraya sürerim.) deyu yemin eyledi. halinde bildirilmesi istenilmiştir. ma sayesinde şimal denizinde ve Atjan Ciğeri iki para etmez dört deniz C: 1. S: 556 tikte bulunan esas kuvvetlerinin büyük hırsızının karşısında ağlamasından! Hususî otomobiller de muakısmını Akdenizde İtalyaya karşı topla Deme be baba. Koca bir padişah yene ediliyor thracat tacirlerine verilecek maktadır. ağlar mı hiç! Otobüslerle, taksi otomobillerinin fenruhsatname Ağladı oglum, ağladı. İngiltere, Akdenizdeki ingiliz Impanî muayeneleri bittiğinden dünden iti ratorluğunun muvasala yollannın emni " Ve Osman oğullan tarihinde eşi ol Ticarette tağşişin men'i ve ihracatın yeti işinde son derecede hassastır. Bugün mıyan iğrenç sahneyi anlatmaya başla murakabesi ve korunması hakkındaki ka baren hususî otomobillerin muayenesine bu emniyeti İtalyanın tehdidi altında dı: nun mucibince ihracat tacirlerine verile başlanmıştır. görerek yukarıda saydığımız tedbirleri Senin doğduğun yıl içindeydi o cek ruhsatnamelerin ne şekilde verilece Otomobil ve otobüsler hızlı almıştır. Fakat, ileride, bir gün, bu drğul. Ordu savaş ardında ve sınır boyla ğini gösteren nizamname dün Ticaret O" gidemiyecek nizin Sovyetler tarafından tehdid edil j nnda dolaşırken Hünkâr da av kovalı dasına bildirilmiştir. Otomobil ve otobüs şoförleri, seyrüsemesi ihtimalini de gözönünde tutmaktayordu, Selânik taraflarında geziyordu. Nizamnameye göre 936 senesinden Profesör Okubo ve konferansı dinliyenler fer talimatnamesinin, yalnız şehir da dır. Bunun için Boğazlar Konferansın • Dönüşte denizci Köse Alinin üç çekti evvel ihractfçılık yapan ve kanunun neşDün Cağaloğlundaki İstanbul Halk modern Türk inkılâbı arasındaki benzer da en ziyade İngiliz ve Sovyet tezleri risine tazılarını filân doldurdu, kanlanhilinde süratli gitmeği menettiğini zanri tarihine kadar da bu işle uğraşan müsevinde Türk Japon cemiyeti reisi pro liklere işaret etmiş, bazı Türk kelimele nı Karabeğe yollayıp kendisi Yassıköytahsil ve firmalara, bu işi yaptığı odada nederek mahalle aralarından çıkar çık fesör Ojik Okubo Japon hayatına ve rinin Japon lısanında mevcud olduğunu çarpışıyor. den Semendirek adasına geçti. Bu ada • Mııharrem Feyzi Togay maz alabildiğine gidiyorlardı. Halbuki harsına aid türkçe bir konferans vermiş ve bilhassa Türk gramer kaidesile Japon da yaban keçisi çok vardır, demişlerdi, ki kayidlerle tevsik edilerek yeni ruhsatgramer kaidesi arasında hemen hemen Hünkân iştihalandırmışlardı. Fakat ev" name verilecektir. Fakat bunun için Ti şehir dahilinden maksad Belediye hudu tir. Profesör Okubo Japonyanm tabiî ve hiç fark olmadığını da ilâve etmişlir. caret Odasından alınacak vesikanın îk dudur. Binaenaleyh Şişli Büyükdere, deki hesab çarşıya uymadı. Ada dağ lıktı, keçiler, yalçın kayalann üstünde tısad Vekâletine bir istida ile gönderil Sirkeci " Davudpaşa ve Bakırköy ara coğrafî vaziyetini anlatarak Japon ikli Profesör Türk ve Japon karakterinin ceNushası 5 Kuruttnr ^feoynuz sallayıp keyif çatıyorlardı. mesi lâzımdır. Bu şekilde muamele ya sında işliyen otobüsler, yalnız mahalle minin Japonlar üzerinde yaptığı tesir saret ve azimkârlık noktasmda da bir Hünkâr katıra bindi, olmadı. Eşeğe pan tacirlere ikinci maddedeki şartlara aralarında değil, şehir haricindeki yollar leri anlatmış ve dört mevsimin Japon gi müşabehet arzettiğini söylemiştir. J Turkiye Hariç yinmesindeki rolünü resimlerle tebarüz etKonferanstan sonra profesörün İstanbindi, gene olmadı. Kayalan aşmak, ya bakılmaksızın ruhsatname verilecektir. İD da da ancak muayyen bir süratle gide tirmiştir. Profesör Fuji Gama dağı ile bul Halkevine hediye ettiği millî Japon ban keçilerine ulaşmak mümkün değildi. Gerek bu evsafı haiz olan ve gerek bileceklerdir. kuş ve çiçeklerin Japon kültüründe canlı plâklan çalınarak dinleyicilere aynca Senelik 1400 Kr t700 Kr Türk avcıları önlerine Kafdağı çıksa olmıyan ve yeniden müracaat edecek buMAÜYEDE birer sembol olduğunu işaret ederek bil Japon müziği hakkında da cianh bir mi Altı aylık 750 14S0 sendelemezler, bir yolunu bulup aşarlar. lunan tacirlerin ne ihrac edeceğini bildırhassa sanayii nefise sahasmda Japonla sal verilmiştir. Hünkâr, kötü bir adanm cılız kayaları Üç aylık 400 800 mesi lâzımdır. Bu hususta verilecek liste~ Maaş çarşambaya veriliyor rın güzel eserler meydana getirdiklerini Profesör Okubo Ankara Halkevine önünde apışıp kalmıştı. Katırdan, eşek Bir aylık 150 yoktur Memurinin temmuz aylıklan çarşamba söylemiştir. de bir miktar Japon plâkı hediye etmiş t«ı medeâ ımıuyordu. Bu yardımı bu yc sonradan başka maddelerin ilâvesi de günü tevzi edilecektir. Bundan sonra profesör Japon tarihile tir. lamayınca geri dönmek, çektirilere binip mümkün bulunmaktadır. Japon Profesörünün türkçe konferansı Cumhuriyet *&* şeraiti' ^