4 Haziran 1936 CUMHURÎYET S O N H A B ERLEQ Irak hükumeti kendisine Atinadaki musademelerde bir işçi öldü. İspanyada 100 bin sterlin verecekmiş hizmetçi kadmlar da grev ilân ettiler Atina 3 Irak Kralının kızkardeşi Atina 3 (A.A.) Resmî bir teb liğde bildirildiğine göre, Volo grevinin sebebleri, meslekî dileklerle alâkadar 'değildir. Mensucat amelesi, Iş enspektörünün delâletile bulunan hal çaıesini kabul etmişler ve mahallî bir gazetede bu kararlannı teyid etmişlerdir. Bu anlaş ınıya rağmen ve karışıklıkları devam ettırmek maksadile, işçiler kadın yevmiyelerinin erkeklerinki gibi arttmlmasını istemişler ve bu taleb şayanı kabul görülmemiştir. Dün maden, kunduracılık, terzilik, mermercilik ve boyacılık san'atlarına mensub işçilerin bir kısmı grev ilân et miştir. Bugün de tütün amelesi bu greve iştirak etmiştir. Mevzuubahs tebhğ, grevcilerin hükumet kuvvetlerine karşı yap tıkları müteaddid hücumlar hakkmda tafsilât vermektedir. Volo komünistlerin şefi ve diğer bazı komürıist hatibler 2.000 grevci huzurunda nutuklar söyüyeıek orr ları ihtilâle teşvik etmişlerdir Grevciler bundan sonra bir telgraf merke7İni işgale teşebbüs etmişler ve polise karşı ateş açmışlardır. Bir zabit ve birkaç jandarma neferi yaralanmıştır. Mütearnzlan kor kutmak maksadile polis mukabe'.e elmek mecburiyetinde kalmıştır. Bir işçı ölmüş, altı komünist yaralanmıştır. Sükur. nihayet tesis edilebilmiştir. Atina 3 (A.A.) Alman Ajansı bildiriyor: Dün grevcilerle polis arasında çıkan hâdiseler üzerine, Voloda mağazalar kapanmıştır. Bütün Volo bölgesinde genel grev ilân edilmiştir. Zaraisadan bu bölgeye asker gönderilmiştir. Hükumet, asayişi ve sükunu muhafaza edebileceğini ümid etmektedir. gravecilerin işgali altmdadır. Sab günü işe yeniden başlıyan Aurdon tay>ar° fabrikasmda yeniden grev çıkmıştır. İşçiler direktörün verdiği sözleri tutmadığ nı ileri sürmektedirler. Işlerine yeniden baş hyan Renault fabrikaları işçileri arasında da büyük bir sinirlilik mevcuddur. Paris 3 (A.A.) Paris bölgesindeki grev durumu vehametini muhafaza etmektedir. M. Saro ve Frosar dün akşam iş federasyonunun bir heyetile görüşmüşlerdir. Amelenin istediklerini tetkik etmekte olan dört tâli komisyon henüz müzakerelerini bitirmemiştir. Bugün öğleden sonra yeni bir toplantı yapılacaktır. Demir endüstrisi patronlarınm federasyonu, grev hareketinin şiddetlendirildiğini ve dün akşam 130 fabrikanın grev tehdidi altmda kaldığmı bildirmiştir. Grev bütün bölgeye yayılmıştır. Lilde, grevci amele atölyeleri işgal etmiş ve geceyi orada geçirmek için bütün tedbirleri almışlardır. Paris 3 (A.A.) Grev gittikçe tehdidkâr bir mahiyet almaktadır. Öğleden biraz sonra Paris buz depolarında grev ilân edilmiştir. Süt depoları bomboş kalmıştır. Çünkü Paris şehrine mahsus sütür yarısı buz depolarında muhafaza edil mektedir. Prenses Azrayı yeni evlendiği kocasını bırakıp Bağdada gitmeğe ikna etmek için Irak sarayı başmabeyncisi Tahsin Paşanın buraya gelmesi tekrar bu mesele hakkında şiddetli bir alâka uyandırmıştır. Tahsin Paşanın geleceğini haber alan kalabalık bir kütle Pire limanında top lanmıştı. Tahsin Paşa Iskenderiyeden Sonia vapurile Pireye çıkmıştır. Baş mabeynci rıhtıma çıkar çıkmaz hemen bir otomobile atlıyarak Atinaya gelmiş ve Prenses Rahiçenin bulunduğu Akropol oteline gitmiştir. Burada beklemekte olan gazetecilere de hiç birşey söylemiyen Tahsin Paşa, Prenses Rahiçenin daire sinde avukatları Mavridisle görüşmüş, Ingiliz elçiliğine telefon etmiştir. Söylendiğine göre Başmabeynci, Prenses Azrayı terk için Haralampiye muayyen bazı teklifler yapmak üzere gelmiştir. Bu teklifler arasında Azrayı bırakmasına mukabil Haralampiye 100 bin Ingiliz lirasının verileceği de söylen mektedir. Fakat yeni evliler Rodosa gitmiş olduklarından hiç birşeye muvaffak olamıyan Tahsin Paşa Prenses Rahiçeyi beraberine alarak bugün Bağdada hareket etmiştir. Diğer taraftan haber verildiğine göre Irak Kralı, Prenses Azrayı hanedanı kralî azalığından tardetmiştir. Meseleler Fransa ve Yunanistanda grevler büyüyor TEIEFON TELCRAF VcTELSiZLE Milliyetçiliğin bîr zaruret olusu Peyami Safa <Kahramanhk ve teknik» serlevhalı bir fıkrama cevab veren Nizameddin Nazif şöyle yazıyor: «Türkiyeyi milliyetçilik merhalesinde farzetmek, Türkiyenin içtimaî bünyesini toylaştırmak ve Türk inkılâb bünyesinin nabzım vuran ibrenin hangi kutbu şaşmadan işaret ettiğini bilmemek demektir. Başka milletler için bulunmaz bir Hind kumaşı olan milliyetçilik bizde artık içtimaî benliğe aranılan bütün hatlarla hüviyet resmedebilecek bir kıymet olmaktaft çıkmış tır.» Tehayyül ettiği müstakbel yeni ce miyet hesabına, milliyetçiliği tamamile indî bir zaviyeden gören arkadaşımla aramızda hakemliğini beraber kabul edebileceğimiz müşterek ve bitaraf hiç bir ilim prensipi olmadığı için kendi sine cevab vermekte tereddüd etmiştim. Genc bir Üniversitelimiz Hikmet Ertez, neşredilmek üzere bize gönderdiği, fakat yalnız bazı parçalarını almakla iktifa etmeğe mecbur olduğumuz bir makalesinde bizim namımıza değil, Türk milliyetçiliği namına bu vazifeyi pekâlâ yapıyor; arkadaşımızın yukarıda ikti bas ettiğimiz satırlarına cevab olarak diyor ki: «Realiteleri kalemlerine takarak is tedıkleri tarafa çekebileceklerini sananlar herkesin uyuduklarını zannetmesinler. Dünyanın altıda biri üzerinde (yani Sovyet Rusyasmda) 19 yıldanberi ya pılagelmekte olan yeni tecrübeler e ninde, sonunda gene milliyetçiliğe dönmenin ve kaybolan milliyet mistiğini yeniden yaratmanın zarurî olduğunu göstermiştir. Orada 19 yıl evvel hedefe varmak için tarihi tahrif edenler bunu yapanlar sanki kendileri değilmiş gibi şimdi de mekteblerde okuttukları tarih kitablarını ctahrif etiilmiş» diye kaldınyorlar.> Millî Mücadele zaferimizi bir milliyet hamlesinden ziyade bir teknik muvaffakiyeti olarak tanıtmak istiyen muhar rir arkadaşımıza karşı Hikmet Ertez diyor ki: «înkılâb şefleri bu mücadelenin çok müşkül şartlar içinde kazanıldığını söyledikleri zaman onların bir hakikati ifade ettiklerini ve demagoji yapmadıklarını hepimiz bilmeliyiz. Bu mücadele karşı tarafın en mükemmel teknik vasıtalarla teçhiz edilmiş olmasına mu kabil eğer bizim lehimize neticelendise, bu, bizim de teknik vasıtalarımızın mükemmelliğinden ve bolluğundan değildir. Fakat bu mücadele her şeyden ev vel kahramanlık kaynağı olan Türklük duygumuzun, milliyet duygumuzun bir zaferidir.» «Yazının sonunda yeni bir hükümle karşılaşıyoruz. Milliyetçilik yalnız 6 oktan biri olarak gösterilmek isteniliyor. Bu suretle sözde onun değeri düşürülmüş oluyor. Bu fikre son zamanlarda ufak bir broşürde daha rasladık. Fakat mesele böyle riyazî oyunlarla halledi lebilecek kadar basit değildir. Filhakika milliyetçilik Nizameddin Nazifin de zannettiği gibi Kamâlizm yapısmın yalnız altıda biri değildir. Fa kat bu yapının temel taşıdır. Milliyetçilik birinci ok ve diğer beş ok bir bakışta şunun, bunun riyazî oyunlarına meydan verecek gibi ayrı birer ana vasıf gibi göründükleri halde bu birinci okun muhtevasını korumak, bu muhtevanm serpilmesini temin etmek ve biran evvel hedeflere varmak içindir. Prensip, bilgi, teknik ve teknikle mü cehhez ne varsa hepsi bu hedeflerin emrindedir. Ve bu hedeflerin ne pasif ve mütevekkil bir kütle ile, ne de kin ve gayzla meşbu sulh düşmam bir insan yığınile hiçbir alâka ve münasebeti yoktur. Milliyetçiliği bu gibi vasıflarla alâkadar görenler onu istedikleri gibi kötülemek için formül arayanlardır. Bence Türk inkılâbmın ortaya attığı milliyetçilik şudur: Türk milletine tanıdığı haklan baş ka milletlere de tanıtan ve bunu ken disine ahlâk prensipi yapan milliyetçi lik. Bu, davanm haricî cephesidir. Da hilî cephesine gelince, bu dava milletin ferdlerini en reel kanallardan ve mümkün mertebe kısa bir zamanda gerek manen, gerek maddeten yükseltmek, terfi etmek kararını almıştır. înkılâbcı isek bunun için halkçı, cumhuriyetçi, lâik ve bilhassa devletçi isek gene bunun için Hepsi Türk milleti için ! » Milliyet realitesine aid kıymetlerin tam bir idraki içinde yazılan bu makalenin son kısmını da aldıktan sonra kendi mülâhazamı ilâve edeceğim. Genc Üniversiteli devam ediyor: cBir de bir mistik meselesi mevzuu bahsoluyor: Milliyet mistiği. Cemiyet hareketlerinde yalnız maddemizden gelen reflekslerin verdiği enerjiye güvenmek hiçbir zaman doğru ve kâfi değildir. Bir de ruhî muharrik lâzımdır. İşte milliyet mistiğinden benim çıkardığım mana budur. Milletin ferdce yükselişi nin ve kütlece kendini koruma man tığımn psikolojik illetini teşkil eden bu mistik, ne hayale, ne nazariyeye değil, doğrudan doğruya millet realitesine dayanır. Din cereyanları bu realiteyi yıkmak için asırlardanberi uğraştı. Yıkamadı. Şimdi sosyalizm bu tecrübeyi tekrar ediyor. Fiziyolojik refleksler bakımından olan beraberliği psichique faaliyetler sahasına da teşmil etmek bir kelime ile bütün insanlığı bir tek potanın içinde eritmek: Bu bir mucizedir ve mucizelere inanmıyan bir telâkki bu işi hiçbir zaman başaramıyacaktır. Çünkü insan bir maden cevheri gibi is tenilen kalıba dökülebilecek ham bir madde değildir.> Bu mevzudaki fikirlerimizin bize mal edilmesine asla razı olamıyacağımız tefsirlere meydan bırakmaması için, her şeyden önce, doktrin milliyetçisi olma dığımızı söylemeliyiz. Bu türlü milli yetçiler için, meselâ bir Ziya Gökalp veya bir Barres için milliyet, bir reali teden (şeniyetten) daha fazla bir şey dir: Bir hakikattir. Ezelden ebede kadar ayni derecede hakikî olmak vasfını ona veren bu mutlak görüşe iştirak etmeyiz. Burada milliyetçiliğinin nev'ini tamamile bilmediğim Hikmet Ertezden de belki ayrılacağız. Bütün cemiyet hâdiselerini millî hakikate irca eden milliyetçi sosyolojilerin tezleri çok münakaşa götürebilir ve böyle spekülâtif bir plânda milliyet düşmanlarına uzunca konuşmak fırsatı verebilir. Bu mutlak milliyetçiliğin yanında, bir de zaruret milliyetçiliği vardır: Büyük Harbden sonra milletlere gümrüklerini kapattıran, Türkiyeyi tepeden tırnağa kadar kıpkırmızı bir öfke içinde büyük bir kan davasına sokarak muzaffer çıkaran, en liberal memleketlerde bile serbest ekonomiye meydan bırak mıyan, Hitlere ve Musoliniye yüksek sesle konuşmak imkânını bağışlıyan, Afrikada ve Asyada, bütün bir islâm ca miası içinde Arab ırkmı ayaklandıran, Uzakşarkta sarı tehlikenin yayılmak şansını her gün biraz daha artıran bu zaruret ve bu şeniyettir. Milletlerarası rekabetle beraber çoğalarak kendini daha şiddetle hissettiren bu zaruret kar şısında, enternasyonal ninnisile müs takbel cemiyetlerin rüyasım gören ütopistlerden bizi ayıran, bizi değil, hatta vatanperver Stalini de ayıran budur. Biz ne milliyetçiliğin lehine, ne de aleyhine kalubelâdan ebediyete kadar kendilerini mutlak bir surette hakikat sanan felsefe, sosyoloji ve ekonomi prensiplerinin zakirliğini, goygoyculu ğunu yapacak değiliz. Ortaçağda dinler arasında olduğu gibi bugün de bütün harblerin ve kıtallerin bu sistemler arasmdaki çatışmadan doğduğunu gördü ğümüz için doktrin milliyetçiliğinden çok uzağız; fakat en az milliyetçi rejimlerin bile kendi milletlerinden başka hiç kimseyi hesaba katmadıkları bir devirde bizim enerjik bir müdafaa plânmda kalan bir milliyetçiliğe müstağni olamıyacağımızı kuvvetle söylemek sı rasıdır, çünkü sözde milliyetçilik düş manı oldukları halde, Türk milletinden maşka milletlerin milliyetçilikleri hesabma, bilerek veya bilmiyerek çalışanları imana getirmek veya şuura davet etmek bugünün en ihmal edilmez ak siyon borcu olmuştur. Bize pek acele yazılmış satırlarla cevab veren muharrir arkadaşımızın, yazısmda göründüğü kadar millî siniri kopmuş bir ruhla konuşabileceğine hiç inanmak istemeyiz. IHEM NALINA MIH1NA Yunanlı garson Prensesi boşarsa, Bir diktatörün maihulyası! ğahan adlı bir Hindli vardır ki İstanbul gazetecilerinden bü yük bir kısmı, onun bir mektubu yüzünden İstiklâl mahkemesine ve rildikleri için, bu yüzden memleketimizde meşhur olmuştur. Ağahan müthiş zengindir. Bir Fran sız kadınile evlidir. îşi gücü, bol parasile sefahet etmek ve yarış atı beslemektep ibarettir. Son defa Ingilterede yapılan büyük Derbi yarışında Ağahanm hayvanlan birinci ve ikinci geldiler. İşte bu meşhur Ağahan, bir îngiliz gazetesine beyanatta bulunmuş, şimdi Avrupada «diktatör olsaydım ne ya pardım?» diye ukalâhk etmek moda olduğu için, o da, diktatör olsaymış neler yapacağını anlatıyor. Ağahanın diktatör olursa neler yapacağını, çok merak ediyorsanız, bugünkü Cumhuriyette, başka bir sütunda okuyabilirsiniz. Göreceksiniz ki Ağahan, yalnız bir tek memleketin değil; bütün dünyanın diktatörü olmak istiyor, yani ihtiyar Kürei Arzın allahı gibi birşey ol mağa yelteniyor. Haralarını ve atlannı bırakıp ta, 20 sene müddetle dünya diktatörü olursa, neler yapmıyacak, neler! Devletleri, milletleri birleştirecek, buzlu Şimal Kutbunu, cehennemî Sahrayikebiri fethederek buraları işletecek, ga liba çilek yetiştirecek. Her Avrupalı çocuğa bir Asya dili, her Asyah çocuğa bir Avrupa lisanı öğretecek. Cihan diktatörünün mahud Esperanto gibi arsıulusal bir dünya dili vücude getirmek na sılsa akhna gelmemiş. Hulâsa, Hindistandaki îsmailiye mezhebinin şefi, dünyayı cennete çevirecek; fakat Ağahan, yeryüzünü kendi yanş atlarınm harası gibi idaresi kolay bir yer sanıyor olacak ki akhna ve ağzına ge leni armış durmuş. Bu gibi projelerin daha parlaklarını Bakırköyde hazırhyan lar pek çoktur. Hakikatte ise Ağahan hazretleri, diktatör olsalardı, dünya hemen birbirine girer, kan gövdeyi götüriirdü. Onun i çin, beyanatını okuiıktan sonra, «ağam sen insanlığı ıslah edip dünyayı cennete çevirmekten vazgeç te gene yanş atla nnla meşgul ol!» demekten kendimi a Iamıyorum. Madridde hizmetçiler grev yaptılar Madrid 3 (A.A.) Anarşist sen dika federasyonunun emri üzerine Mulamurcia hizmetçi kadınlan grev ilân et mişlerdir. Grevci kadınlar, gündeliklerinin ehemmiyetli miktarda artınlmasını ve haftada iki gün tatil istemektedirler. Boğazlar Konferansı Ankara 3 (Telefonla) Ayın 22 sinde Montreuxde toplanacak olan Boğazlar konferansının geri bırakılması ihtimaline dair bazı şayialar işitilmişti. Mevsukan öğrendiğime göre, konfe rans teahhur etmiyerek muayyen gün de toplanacaktır. Fransada grev büyüyor Anverste Brüksel 3 (Hususî) Anversteki Paris 3 (A.A.) Metalurj! endüstrisi işçilerinin grevi şimdi de kittna en dok amelesi bugün umumî grev ilân et düstrisine ve diğer bazı endüstri sube miştir. Grevciler yevmiyelerine zam is lerine sirayet etmiştir. Birçok fabikalar temektedirler. ......mniHnıımiUIHIIIIIIIIIIinillillllflllllllKllllllllimilıuııuı Fransız kabinesi istifa ediyor Paris 3 (A.A.) Nazırlar, müşterek istifanamelerini imzalamak üzere ya rın toplanacaklardır. Müteakiben M. Sarraut, istifanameyi Cumhurreisine takdim edecektir. Ingilterede bütçe ifsaatı rezaleti Nazır Tomasın mücrimiyetine karar verildi îngiltere bizimle askerî anlaşma yapacakmış Londra 3 (A.A.) Siyasî mehafil, İngiliz hükumetinin, karada, denizde ve havada tedafüî ve askerî iş birliğini istihdaf eden bir Ingiliz Türk paktınm akdini ciddî surette nazan dikkate almakta bulunduğunr eizlememektedir. Mukabil ihtilâl mi? Paris 3 (A.A.) Meb'us Lui Marenin millî cumhuriyet birliği dün akşam Pariste bir tezahürde bulunmuştur. Bu tezahürata iştirak eden 75 meb'usla 25 senato azası ve 23 Paris Belediye meclisi azası halk cephesi aleyhtarı olduklarını bildirmişlerdir. Meb'us Traittinger. halk cephesi kabinesinin teşekkülü ile Fransada sosyal ihtilâl başlamakta olduğunu ve buna karşı koymak için millî bir mukabil taarruz ilân etmek ve bir millî ihtilâl hazırlamak icab edeceğini bildirmiştir. Bir tayyare filomuz Moskovayı ziyaret edecek Geçen sene olduğu gibi bu sene de bir tayyare filomuzun dost Sovyet Rusyayı ziyaret edeceği, Sovyet tayyarecilerinin de bu ziyarete mukabele edecek leri haber verilmektedir. Londra 3 (A.A.) Bütçe ifşaatı meselesi hakkında tahkikat yapan mahke me dün akşam neşredilmiş olan raporun • da M. Thomasın mücrim olduğu neti cesinde karar kılmaktadır. Raporda M. Thomasın devletin esrarını M. Batese ifşa etmiş olduğu ve onur. da bu ifşaattan kendi menfaati namına istifade etmiş bulunduğu beyan edilmektedir. Mahkeme, bütçenin ihzarına iştirak etmiş olan memurlann ve M. Thomastan ayri nazırların ademi mes'uliyetine hükmetmektedir. Ankara 3 (Telefonla) Öğrendi M. Thomasın oğlunun ademi mes'u ğime göre, Sovyetlerle kültürel sahalarda lıyetine karar verilmiştir. yapılan temasların vardığı neticelerin tetMahkeme, doğrudan doğruya yapıl kikine karar verilmiş bu maksadla bir mış olan şehadetleri hesaba katmış ve Bakanlıklararası komisyonu teşkil edil bilvasıta yapılan şehadetleri nazan iti miştir. Hariciye Vekâleti umumî kâtibi bara almamış olduğunu beyan etmiştir. Numan Menemencinin başkanlığında çaRaporda bilhassa M. Neville Cham hşacak olan bu komisyonun tetkikleri neberlainin bütçenin maddeleri hakkında ticesinde, Türk Sovyet kültürel müna9 mart tarihindeki celsesinde kabineye sebetleri, memleketimize daha nafi bir malumat vermiş ve bu celsede M. Tho şekilde organize edilecektir. Komisyon masm hazır bulunmuş olduğu ehemmi bu maksadla, muhtelif makamların, şinr yetle kaydedilmektedir. M. Thomas, bu diye kadar bu vadide edindikleri tecrü tarihten sonra Ferringon seaye gitmiş belerle ileriye aid düşünce ve arzulannı ve orada bilhassa paskalya yortularında da geniş mikyasta tesbit edecektir. sık sık M. Bates ile buluşup görüşmüş Sovyetlerle, kültürel münasebetlerimiz, tür. M. Bates, Londraya döner dönmez ayni zamanda yakın dostluk icabatına da bütçe tehlikelerine karşı sigortalar hak uygun bir şekilde genişlemekte ve her iki kında malumat almıştır. larafa da faydalı olacak bir yolda ilerleLondra 3 (A.A.) Siyasî mehafil, mektedir. Komisyonun maksad ve gayesi, M. Thomasın Avam kamarasmdaki mev bu münasebetleri, memleketin ruhî, fikrî, kiini terketmek mecburiyetinde kalacağı iktısadî, siyasî ve idarî bünyesini ve millî nı beyan etmektedirler. ihtiyaçları gözönünde tutarak tanzim îngiltere eski muharibleri etmektedir. Diğer taraftan, muhtelif devlet dairekabul etti lerimizin Sovyet makamlarile yaptıkları Londra 3 (A.A.) Kral dün BuxtonÜan yapılan Britisch Legionun sene ve yapacaklan kültürel temaslar için lik kongresine iştirak eden ecnebi eski birçok noktadan olduğu gibi idarî ba muharibleri kabul ederek kendilerile üç kımdan da faydaları görülecek bir teçeyrek saat görüşmüştür. Murahhaslar merküz noktası tesis edilmiş olacak, SovBritisch Legio başkanı tarafından kra yet Türk münasebetlerinin hüsnü cerela takdim edilmişlerdir. yanile alâkadar makamlarımız arasında Bir Yahudinin çıkardığı bir çalışma birliği kurulacak ve bir kanaldan idare edilen bu münasebetler daha hâdise Minsk 3 (A.A.) Varşova civarmda verimli ve uygun bir hale getirilecektir. Türk Sovyet kültür temasları M. Heryo Meclis Reisi olacak Paris 3 (A.A.) Sol cenah meb'usları delegasyonunun bugün öğleden sonra yapacağı toplantıda M. Herriotnun mebusan meclisi reisliği namzedliğine res miyet verilecektir. M. Fernand Bouis son, namzedliğini koymıyacağını bil dirmiş olduğundan M. Herriotnun ra kibi yoktur. Finlandiyalılarla yapılacak üçüncü müsabaka Finlandiyalı güreşçilerle üçüncü mü ' sabaka bu akşam saat 8,30 ta Taksim stadyomunda yapılacaktır. Evvelce de yazdığımız üzere, Güreş Federasyonu, Finlandiyalı güreşçileri, millî takımımıza bir antrenman vesilesi olmak üzere davet etmiş olduğundan bu gece de 12 müsabaka yapılacaktır. Bu müsabakaların beşi serbest, yedisi Grekorumen olacaktır. Bu akşam güreşek pehlivanlar şun lardır: 56 K. Mustafa . . . Perttunen ( G ) 66 Yusuf Ranta (G) 79 Adnan Vecksten (G) 87 B. Mustafa . . . Korhonen ( G ) Ağır Necmi . . . . Yârvtnen (G) 61 A . Ahmed . . . . Aanne (G) 72 A . Hüseyin Hokko (S) 56 Ömer Perttunen (S) 66 Vefik Ranta (G) 79 MevlÛd Vecksten (S) 87 Seyyid Ahmed .. Korhonen Câ) Ağır Samsunlu Ahmed Yörvinen(S) Bu maksadla Ankarada bir komisyon kuruldu Çinde dahilî bir harb mi? Şanghay 3 (A.A.) Burada tahmin olunduğuna göre, şimalî Çinin Japon yaya karşı harbi tavsiye eden bir be yannamesi üzerine Nankinle Kanton arasındaki münasebetlerin kesilmekt tehlikesi vardır. Bu beyannamenin, dahilî harb çıktığı takdirde bütün milliyetperver unsurla rın yardımım temin etmek maksadile neşredildiği sanılmaktadır. İyi haber alan mehafilin kanaatine göre, Nankine karşı harb açmak kararı verildiğine dair olan Japon haberleri mevsimsizdir. Fakat ayni mehafil, her iki tarafın askerî hazırlıklarda bulunduğunu teyid etmektedir. Hong Kong 3 (A.A.) Röyter ajansından: Kantonda vaziyet, normaldir. Dün Domei Japon ajansı tarafından verilen ve kargaşalıklar çıkmış olduğuna dair olan havadisin gayesi, Japonlarm Fou kiendeki faaliyetlerini örtmek olduğu Kantonun resmî mehafilinde söylenil mektedir. Henüz teeyyüd etmemiş bazı haberlere göre Japonlar Foukiende or du kuvvetinin bir kısmınm müzaheretle muhtar bir hükumet vücude getir mişlerdir. Kanton hükumeti, bir istilâ vukuundan endişeye düşerek hemen seferber lik yapılarak Foukien hududuna asker gönderilmesini emretmiştir. Kanton salâhiyettar mehafili, Kantonun Nankine taarruz etmek niyetinde olduğunu inkâr etmektedirler. Ancak bu mehafil, Foukien veya Nankin tarafından bir taarruz vukuu takdirinde Kouantoung eyaletini müdafaa için bir takım tedbirler almıs olduğunu teslim etmektedirler. PEYAMİ SAFA Yeni Bulgar elçisi geldi Bulgaristanm An kara elçiliğine ta yin edilen M. Todor Kristof dün sabahki ekspresle şeh rimize gelmiş ve akşam trenile Ankaraya gitmiştir. Yeni Bulgar el çisi 1925 ten 1932 ye kadar Berlin sefareti ma.buat şef M. Todor Kristof liğinde bulunmuş, bir sene sonra ayni vazife ile Viyanaya tayin edilmiş, 1934 te de Bulgar Hari ciye Nezareti umum kâtibliğine geti rilmiştir. 1935 senesinde Bulgaristanm Berlin elçiliğine tayin edilen M. Kristof bun dan evvel de kısa bir müddet için şehrimizde bulunmuştur. Ankara 3 (A.A.) Hariciye Ka hbiumumisi Numan Rifat geldi. SeyaLondra 3 (Hususî) Sofyadan bildirildiğine göre, Bulgar kabinrsinde bazı hati hakkında Başvekile ve Hariciye Vedeğişiklikler yapılacaktır. 4 5 nazırm kiline izahat verdi. değişeceği parlamento rejiminin iade e dileceği ve muhtelif fırka mümessillerın den mürekkeb bir kabine kurulacaği haber verilmektçdir. Konferanslîr vermek üzere yabancı Üstad Halid Ziya Uşaklımemleketlere gitmekte olan eski Başve gilin edebî hatıraları kil profesör Çankof bu yüzden seyaha • tmi tehir etmiş ve polisin ricası üzenne Üçüncü cild de Sofyaya dönmüştür. Bulgaristanda rejim değişiyor mu? Numan Rifat Ankarada Kırk Yıl Akla gelmiyecek kaza Kros cşarkî Polonya» 3 (A.A.) Spor tayyareleri müsabakası esnasmda feci bir kaza olmuştur. Yere inen bir tayyare, jüri heyetinin oturmakta bulunduğu masaya çarpmış ve pervane heyet azasından mühendis Pirgoya çarparak öl dürmüştür. çikmah üzere bir Yahudi sokakta tabanca ile bir polis memurunu öldürmüştür. Halk, yakalanan ve karakola sevkedilmekte olan katili linç etmek istemiştir. Buna muvaffak olamayınca bazı Yahudi dükkânlannın vitrinlerini kırmış ve sahiblerini hıçpalamıştır. Ankara Tıb Fakültesi Ankara 3 (Telefonla) Ankarada bir Tıb fakültesi açılması için Maarif Vekâletince bir lâyiha hazırlanmıştır. Yakında Meclise verilecektir. Fakülte için bir de bina in§a edilecektir. ARAYINIZ ilk iki cıldin miktarı mahduddur ve azalmıştır