13 Mayıs 1936 CUMHURİYET ( TERBİYE BAHİSLERİ Karakolda cinayet Bir adam karısını tehlikeli surette yaraladı Dün Tahtakalede polis karakolunun bulunduğu kat içinde bir kadını kocası bıçakla tehlikeli surette yaralamıştır Yaralanan kadın Tahtakalede Telefon sokağında 9 sayılı evde oturmaktadır. îsmi Hamidedir. Hamide geçen sene kıskançlık yüzünden kocası Hüsnü tarafından yaralanmış olduğundan Hüs nü ile dargın durmakta ve ayrı otur maktadır. Habeşistanın ilhakından sonra Kuşların dost ve düşmanları Çocuklanmi7a, kuşları öldürmek değil yaşatmak lâzım olduğunu öğretmeliyiz. Çünkü hürriyeti anlamış bir nesil istiyoruz Sefaretlerîn vaziyeti de bîr mesele oluyor Italya bunları muvakkat bir zaman için kabul ediyor. Adis. Ababada halkın silâhtan tecridine devam edilmektedir 1 Sulu stanbul argosunun taşıdığı mefhumdaki kuvvet dolayısile hemen her ağızda yer ve değer alan kelimelerinden biri de suludur. Bu lugati yaratan külhani kimse gerçekten sezişi derin bir adammış. Çünkü insanlann da duygu [Baştarafı 1 inci sahifede] Halk silâh ve mühimmatlarını teslim bakımından sulb ve mayi olarak ikiye Yazan : Selim Sırrı Tarcan bulunmıyan ve kısmen Habeşliler tara etmektedir. Adis Ababadaki askerî ma ayrılabileceğini düşünmüş. Sulb yerine 1910 da Isveçten İstanbula döndüğüm bir odaya kapasam hoşuna gider mi? Dün sabah Hamide evinde otururken fından kesilen bir izden ibaretti. kamlara şimdiye kadar 3500 tüfek, 90 kuru kullanıldığı gibi mayi karşıhğı olaBenim ihtarım hiç hoşlanna gitmedi. Hüsnü gelmiş ve barışmasını teklif etzaman îskandinavyada gördüklerimi 3200 metro yüksekliğindeki Termsber rövolver, 35 mitralyöz, iki top ve bir kı rak sulu kullamlmasını içtihad etmiş. O(Bizce Meçhul Hayatlar) adlı bir ki Cevab vermeden gene gidip böğürtlen miştir. Hamide: «Beni bıçaklıyan adam geçidinin aşılması için iki gün uğraşınak lıc, mızrak ve hançer teslim edilmiştir. nun içtihadmdaki isabet bu kelimeyi, tabda anlatmıştım. Şimdi aradan yirmi lerin dibine sindıler. Beş dakika sonra la beraber yaşıyamam» diyince Hüsnu icab etmiştir. Bunun için 36 saat zar Aralarında eski Habeş hariciye müs ihtiyac gördükçe, hepimizin kullanmasibeş yıl geçti. Bakınız o eserimde kuş gene sesleri çıktı: kızmış ve: «Seni ben şimdi bıçakhya fında 30 metro yüksekliğinde bir ıstinad teşarı ve Habeşistanın eski Roma elçisi le sabit oluyor. lar için ne yazmışım. İşte okuyorum Ona ne oluvor be! Onun bahçesin yım da gör» diye bağırmıştır. duvan yapılmasına mecburiyet hasıl ol de dahil olduğu birçok maruf şahsiyetler (Sahife 91 İsveçte fcuşlar). de tutmuyoruz ya! Bir diğeri AldırFakat sululuk nedir ve sulu kime derHamide kocasmın bir cinayet yapa Adis Ababava dönmüşlerdir. «tsveçte hayvanları alelhusus kuşları ma be! Haydi çoban öt bakalım! Çoban cağını anladığından mantosunu giyerek muştur. ler?.. Sululuğun yeşillenmek fiilinin ayn Habeşistanın ilhakı tngiliz sıhhiyesine yol veriliyor çok severler. Bu sevmek, onları kafese gene cafcafa başladı. Saat on buçuktan koldan tafdil sigası olan sulanmakla müsokağa çıkmış ve polis Osmana giderek Roma 12 (Hususî) îtalyan parlakapayıp karşısına geçerek ciyak ciyak öğleden sonra üçe kadar bu serseri Londra 12 (A.A.) Adis Ababa nasebeti ve mülâbesesi varsa da ifade ethaykırarak kurtulmak için çırpındık mekteb çocukları on kadar kuşun ca Hüsnünün kendisini vurmak istediğini mentosu ayın 14 ünde, âyan meclisi de daki Italyan askerî makamatınm îngiliz tiği mana büsbütün başkadır. Bunu şöylannı seyretmekle değil, onlara acımak, nına kıydılar. Onlann hürriyetine kas söylemiştir. Polis Osman her ikisini de 16 sında toplanarak Habeşistanın Italya seyyar sıhhiye heyeti memurlanna Adis onları korumak, onlara yardım etmek dettiler. tçlerinden biri de bir lâstik alarak Tahtakale karakoluna götür ya ilhakına dair kanunu tasvib edecekler Ababayı terketmek emrini vermiş olduğu le bir sahneyi temaşa ile anlamak mümcündür: suretile severler. Stokholm parklarının sapanla bağa konan serçeleri öldürü müştür. haber alınmıştır. Adis Ababada geçid resmi muhtelif yerlerinde, büyük caddelerin yordu.> Büyükadada bir otel bahçesi, yüksek Hamide karakolun koridorunda gi Londra 12 (Hususî) Adisababa Roma 12 (A.A.) Bugün Adis birleştiği (squar) larda bir buçuk mettahsil veren en büyük ilim müessesemize Ben bu satırlan yazarken hem acı ve derken Hüsnü kamasım sessizce çıkarAbabada büyük bir askerî geçid resmi daki İngiliz Kızılhaçı Habeşistanı ter ro kadar yükseklikte yuvarlak bir sı elem duyarak bu katı yürekli çocuk mensub elliden fazla kız ve erkek talebe, mış ve kadını arkasından tehlikeli su yapılacaktır. ketmiştir. rığın üstüne bir metro murabbaında ların gülerek cana kıyışlarını seyredihaftanın yorgunluğunu çıkarmak gibi mabir tahta mıhlamışlar, onun dört koşe yor, hem de iyilik gibi fenalığın da se rette yaarlamıştır. Sefarethanelerin vaziyeti Korfo ilhak edilmiyormuş sum bir fikirle bu bahçede öbek öbek Hamidenin feryadları üzerine yeti sine bir karış boyunda dört minimıni viye farklarını kaldırdığını düşünüyorRoma 12 (A.A.) Adis AbabaRoma 12 (A.A.) Echo de Paris turuyorlar, gülüşüp eğleniyorlar. Üç sütun üstüne bir sakıf oturtmuşlar ve dum. Öyle ya caniler, katiller, hırsız şen polisler Hüsnüyü kanlı kamasile daki ecnebi sefaretlerin vaziyeti ne olaca gazetesi, Korfodaki îtalyan kolonisinin dört taze bayan da, beyaz gül yapraklaçepeçevre etrafına büyük harflerle lar, yankesiciler arasında karacahiller yakalamışlardır. ğı meselesi münasebetile burada bu sefa Habeşistanda îtalyan hakimiyetinin tesisi tkuşları unutmayınız! Buğday, pirinç, bulunduğu gibi okumuş yazmış, mekteb Yaralı kanlar içinde Haseki hasta retlerin diplomatik birer heyet olmak haberi üzerine tertib edilmiş olan nüma nndan yapılmış sanılacak kadar zarif darı, ekmek kırıntısı veriniz!» yazmış görmüşler de vardır. Bunlar fenalık mantolanna bürünerek bir köşeye çekrlmahiyetini kaybetmiş oldukları beyan o yişler esnasında M. Musoliniye müracalar. Uzun kışta her taraf karla örtüldü yapacakları zaman birleşir ve anlaşır nesine kaldırılmıştır. mişler, kuş cıvıltısını dinliyen kelebekler unmaktadır. Filvaki vaktile Necaşinin at ederek Korfo adasının da îtalyaya ğü vakit hiçbir yiyecek bulamıyan lar. Burada da üç dört gündür gıda bunezdinde mümessilleri bulunan memle ilhak edilmesini istemiş olduklarını haber gibi sükun içinde mekteblilerin eğlenmelekuşlar o yemliklere üşüşüyorlar. Bü lamıyan belki yavrularına yem bul rini seyrediyorlar. Belli ki bunlar, mekteb tün ilkmekteb çocukları sabahları mek mak kaygusile veya eşinin sesi zannile ketlerin şimdi doğrudan doğruya Roma vermektedir. hayatma birkaç yıldanberi veda etmiş tebe giderken hergün ceblerinde, çan ile münasebatta bulunmalan icab etmekçobanın hilesine aldanıp dut ağacına Bu haber, iyi malumat almakta olan münevver bayanlardır ve önlerindeki talarında kuşların gıdasını taşıj'orlar. koşan ve ökseye yapışan kuşları avlarîstanbul Türkkuşu mektebinde dün tedir. Fakat diğer devletlerin Habeşis Italyan mehafili tarafından tekzib edil Bu temiz yürekli yavrulara kuşlar o ken lise talebesile çoban ayni maksad de derslere devam edilmiştir. Birçok yeni anda bir takım menfaatleri mevcud ol mektedir. Korfoda olsun, dünyanın di manzarada geçmiş günlerinin hatıralarını kadar alışmış ki sokaklarda küme haetrafmda birleşiyor. Vaktile birer çam alebeler muayenelerini bitirmiş oldukla masına binaen îtalya, bu sefaretlerin bu ğer noktalarında olsun îtalyan kolonileri buluyorlar. Hava, bu temiz toplanhyı linde onlann başuçlarında uçuşuyorlar ormanı iken bir takım hissiz, gaddar nndan dün tayyareci Savniye müracaat menafiile iştigal etmek salâhiyetlerini Duçenin nutkunu coşkun tezahürlerle üşütmemek ister gibi ılık; deniz, gene Apartımanlarm, evlerin pencerelerinin önünde üstü örtülü, ön tarafı açık yem insanların baltasına kurban olan çam ederek gruplara dahil edilmelerini iste muvakkat bir müddet için tanımaktad'.r. karşılamışlardır. Fakat bundan başka münevverlerin ahengine falso karıştırmamak için hassas bir durgunlukla sakin! likler var. Evdeki çocuklar oraya her lar kesile kesile nasıl Çamlıcanın yal mişlerdir. Bu gencler bugün yeni grup Bu sefaretlerin vazifeleri, îtalya hüku birşey vanmamıslardır. nız adı kalmışsa, çok korkarım ki vüsabah ekmek kırıntısı veya darı döküDerken şık kostümlü bir bay sökün ara taksim edilecekler ve derslere başlr meti tarafından geniş mikyasta kolaylaşVehib Paşanın beyanatı yorlar, bir fincana su koyuyorlar. Kuş reklerinde merhametten eser bulunmıediyor, dört yanına bakındıktan sonra ınlacaktır. yacaklardır. Mektebe yazılan birçok Londra 12 (Hususî) Ras Nasi laf ötüşerek o pencerelere gelip ka yan bazı haylâz çocukların yüzünden bayanların yanına gidiyor, çimenlere geSefirler, Adis Ababadan bu dünyanın en güzel yerlerinde her gencler Ieylî olduklarından dün mekteb bunun askerî müşaviri ve eski Türk generınlarını doyuruyorlar. Ondan ba^ka lişigüzel uzanıyor ve uzanır uzanmaz ayrtlıyorlar rallerinden Vehib Paşa gazetecilere şunmağazalar da gayet şık minimini kuş bahar şakırdıyan kuşların da yalnız a müdürlüklerine birer tezkere yazılarak söylenmeğe başlıyor: Aman sarı saçlım, dı kalacaktır. bu gibi talebelerin akşamüstleri derslerLondra 12 (Hususî) «Deyli Tel ları söylemiştir: sığınakları satıyorlar. Bunlar birer zaaman yeşil gözlüm ve saire ve saire.. rif kutu gibi önünde ufak bir deliği var. Ziraat mütehassıslarının demesme den sonra muayyen saatlerde serbest bı graf» gazetesi AdisAbabadaki ecnebi « Habeş ordulannı mağlub eden ne Artık o kızcağızların köşelerinde baBütün çocuklar bunlardan birkaç tane bakılırsa kuşlar olmasa imiş dokuz yıl rakılmalan istenmiştir. Türkkuşuna ya efirlerin yakında Habeşistandan ayrıla zehirli gaz, ne tayyare, ne de motörlü alıyor ve bahçesindeki ağaclara mıhh da yeryüzü oturulmaz bir çöle döner zılmak istiyenler gündengüne artmakta caklarını ve evvelâ îsveç sefirinin Adis vesaittir. împaratoru bile kaçmıya mecbur rınmalarına imkân kalmamıştır. Bununla yorlar. Kuşlar onlann içine yuvalarmı miş. Bir çift kırlangıç günde üç bin dır. Dün Tıbbiyeden Perihan ve sıhhiye Ababayı terkedeceğini yazmaktadır. eden yegâne âmil îtalyan parası ve îtal beraber tahammül ediyorlar, sırtlannı yapıyor. İnsan bu soğuk iklimli mem böcek öldürürmüş, ya serçelerin tarlamektebinden Samahat adında iki kız da Kral şimdi tmparator yan propagandasile Habeşistanda çıka üzsüz herife ve gözlerini göke, denize, lekette serçelerin bolluğuna hayrefot larımıza, yemiş ağaclarımıza ettikleri ğadara, mekteblilere çe^riyorlar. FaTürkkuşuna yazılmışlardır. Bunlarla be«** «* blmıyaeakmtş <~~**~ rılan dahilî ihtilâl olmuştur.» kahyor. Yüzlercesi her saat birer bulut hizmet? kat herif durmuyor ki. Boyuna söyleniraber yazılanların adedi 144 ü bulmuştur. ' Roma 12 (A.AO Bazı gazeteler, gibi geçiyor ve garıbi insandan kaçmıBen o çocuklan mazur görüyorum. ATürkkuşuna ancak 17 yaşını bitirmiş ttalya Kralının Habeşistan Imparatorıi Alfabe müsabakası neticelendi yor, lâf atıyor, zavallılan azab içinde, yorlar.» sıl kabahat onlann mürebbilerindedir. ıstırab içinde kıvrandınyor ve sonunda Kuşları avlamanın ne büyük bir günah olan gencler alındığından diğer yaşlarda ııfatile tac giyeceğini haber vermislerdir. Ankara 12 (Telefonla) Maarıf VeKitabı burada kapıyorum. Size baş olduğunu çocuklara telkin edecek on müracaat edenler kabul edilmemektedir. Iyi malumat elde etmekle maruf olan kâletinin açtığı alfabe müsabakası ne bir çikolata çıkanp en yakın kızın cebine ka bir kitabın acı bir sahifesini açıyo lardır. Hürriyet terbiyesi vermek istedi Ancak 1 6 1 7 yaşında bulunanlar ve Roma mehafillerinde bunun ihtimal ha ticelenmiş ve Edirne Kurtuluş mektebi koyuyor!.. rum. ğimiz çocuklar, hiçbir günahı olmıyan lilerinden birer muvafakat tezkeresi ge ricinde olmadığı söylenmektedir. Tac Başmuallimi Murad birinci, Çorum GaIşte sulu, bu adamdır ve sululuk onun «Pazar 24 ikinciteşrin 1935 İstan ve hür yaşamak için yaratılmış olan tirmedikçe kabul edilmemektedir. Maa giyme merasiminin Aksumda yapılması zi ilkmektebi hocası Emine ikinci, Is yaptığı kepazeliktir.. Ne yazık ki Üstlebulda bahardan kalmış güzel bir gün. kuşları demir telli kafese kapamaktan mafih bu gencler de ancak dinleyici sı muhtemel ise de tarihi henüz tesbit edil tanbul 12 nci ilkmekteb muallimlerinri temiz, içleri kirli bir takım irfan yokGüneş yakmıyor, ısıtıyor. Havadan, zi veya el mancınığile öldürmekten zevk den Nimet Çalayanla Beyoğlu Musevi sullan sululuğu zarafet sanıyorlar ve zamis değildir. fatile derslerde bulunabileceklerdir. yadan, tabiatin güzel manzarasından duyarsa biz onlara kitablardan senelerlisesi türkçe hocalarından Rakım ÇalaAdisAbabada silâhlar toplanıyor rif ruhlan bu zu'mün tükürüğile lekeleistifade için Çamlıcadaki küçük yuva ce hürriyeti okutmaktan hiçbir fayda yanın hazırladıkları alfabe üçüncü, İz Roma 12 (A.A.) Adis Ababa miz Bayraklar ilkmekteb muallimlerin mekten çekinmiyorlar. ma gittim. Bir haftadır durmamasıya beklememeliyiz. Başkasının sebebsiz dan gelen haberlere göre Mareşal Ba den Remziye dördüncü, İstanbul Üni yağan yağmurlar bütün çayırlan, çi yere canına veya hürriyetine kasdeden Onlar bugünün terbiyesine külhanbeydoglio Habeşistan bankasına gişele versitesi Edebiyat Fakültesi dekan kâ liği devirlerinin sululuğunu kanştırmıya menleri yeşertmiş. Evimin yanında bir insana ancak zalim denir. Biz ise boş tarladaki dut ağacında bir kuş ka hürriyeti anlamış, ona hazmetmiş bir rini açmak için ruhsat vermekten imtina tibinin alfabesi de beşinciliği almıştır. kalkışmanın insanlıktan uzaklaşıp hay[Baştaraft 1 inci sahifede] etmiştir. Zira îtalyan bankası yakında fesi asıh. Biraz ötede koyunlar otluyor. nesil yetiştirmek istiyoruz. Alfabe sahiblerine derecelerine göre vanlığa yaklaşmak olduğunu bilseler, haricî borclan meselesini müzakere et bu bankanın yerine kaim olacaktır. Böğürtlenlerin gölgesinde beş altı çotayin edilen mükâfatlar verüecektir. Bu hususta en büyük mes'uliyet önutanırlar mı dersiniz,? cuk konuşuyor: miş, liderler meclisi şimdilik Londraya ce analarla babalarm, sonra da öğret M. TURHAN TAN Ali be! Ökseleri iyi koydun mu? menlerindir. Kuşlan sevmek, onlara a alacaklılarla müzakere için bir heyet Koydum ulan, bakalım sakalar ge cımak ve yardım etmek lâzım olduğu gönderilmemesine ve ancak Yunanista lecek mi? nın malî ve iktısadî vaziyetlerini izah etnu çocukların kafalarına sokmalı. îzmir panayırına iştirakte mek üzere alacaklılar vekillerine birer Çoban Hüseyin cafcaflasana! Üç ay evvel Avrupada dolaşırken bir kolaylıklar Bir bağırışma: Tutuldu! Tutuldu! pazar günü Londrada (Trafalgar Squ muhtıra gönderilmesine karar vermiştir. Beş çocuk birden ağaca doğru koştu. ar) meydanında kuşların mekteb ço Meclis Yunanistanın cr 35 ten fazla îktısad Vekâletinden Türkofise gelen Birinin başında lise kasketi, on altı on cuklarının avcundan yem yediklerini birşey veremiyeceğini kabul etmiştir. yeni bir emre göre, millî müesseselerimiyedi yaşında, üçü ilkmekteb talebesi. gördüm. Türk çocuklannı da gönlüm zin îzmir panayırına iştiraklerine büyük biri de esmer iri ^'apılı on sekiz yirmi böyle görmek istiyor. POLÎSTE bir ehemmiyet atfedildiği ve beynelmilel yaşlarında bir çoban! Selim Sırrt Tarcan bir mahıyeti haız olan bu panayırda TABANCA İLE YARALADI EğKüçüklerden biri ağaca tırmandı. Türk sanayünin inkişaflarınm tamamile Kurtulmak için çırpındıkça kanadları rikapıda oturan ikinci noter kâtibi îsmayapışan kuşcağızı bu zalim çocuk eli tezahür etmesi hakkmda alâkadarlara il işine gitmek için evinden çıkmış ve bu Bayındırda bir cinayet kavradı ve sevincle haykırdı! sırada, kendisine eskidenberi kin beslitebligat yapılması istenilmektedir. İzmir (Hususî) Bayındırın Buyıklı îspinozmuş be! Hey babam bey! yen Hakkı tabancasile 6 el ateş etmiştir. Ayrıca, panayıra iştirak edeceklere mahallesinden Hüseyin, ayni kazanın Siftah bir! Büyük bir tesadüf eseri olarak kurşungösterilecek kolaylıklarm yeni alınan tedBu acıklı levha karşısında artık ta Uladı köyü civarında, tabanca kurşunile lardan yalnız ikisi sağ kolu ile dizine birler sayesinde azamî bir hadde çıkanlbiatin güzel manzarası bana zindan ol öldürülmüştür. Cesedi bulunmuştur. Bu isabet ederek yaralamıştır. dığı da tasrih edilmektedir. köyde Muharrem namında biri, katil odu. Dayanamadım bağırdım: Ismail baygın bir halde Musevi hasTürkofis vaziyeti Tıcaret Odasına İngiltereden alınan üç yolcu tayyaresinın şehrimize gelerek Ankaraya git Oğlum, Allahtan korkmaz mısın? larak Ayvalıkta yakalanmıştır. HâdıseO kuşun da senin gibi anası babası, bel nin, bir tabanca alım satımmdan ileri tanesine kaldınlmış, Hakkı tabancasile tiklerini yazmıştık. Yukarıki resim, yeni yolcu tayyarelerimizin Ankaraya bildirerek, panayıra iştirak edecek mü yakalanmıştır. vardıklarını ve pilotlarımızı karşılıyanlan göstermektedir. esseselerin listesini istemiştir. ki yavrusu var. Seni yurdundan nlıp geldiği anlaşılmıştır. O * Türkkuşuna yazılanlar günden güne artıyor Balkan Konseyinin verdiği neticeler Yeni yolcu tayyarelerimiz Ankarada Cumhuriyetin tefrikası '• 2 SERSERİ Yazan: Server Bedi tahmin ettiği paraji zorla almak ister, fakat çucukta para bulamaz, kâseyi yere a[Balıkçılar, denizde, Yenikapı kıyılarına tıp kırar, akşama kadar metelik bulama. doğru gelen bir cesed görürler. Vakit ak dan semte dönünce eve girmeğe cesaret şamdır. Cesedi kayıklarına alarak kıyıya edemez.] getirlrler. Yaşlı ve görgülü bir Rum balıkçı, cesedi kusturarak, vücudünü ovarak ve Duvar gibi beyazdı. Bir kaç kere abbattanlyeye sararak canlandırır. Hastaneye götürülecek vasıta bulunamadığı için lasına: «Nen var?» diye sormuştu. Kakarakolda nöbetçi yatağına yatırüan has dın gizlemeğe çok çalışmıştı. Ve nihayet ta kcndlne geldiği zaman isticvab edilir: Gene ve zayıf bir adamdır, adının Şadl ol itiraf etmişti ki ağzından gene kan gel Adın ne? diye sordu. içinde oturan Şadiye sordu: duğunu. hasta bir ablasmdan başka kim miştir. Bir akşam evvel yiyecek yemek Kalkacak halin var mı? Yoksa bir Komiser, elleri arkasında, odada gese«i olmadığını, lşsiz ve aç lcaldığı İçin leri yoktu. Şadi yirmi beş kuruş bulmak ziniyor, aralık duran kapıda başlaı uza çaresine bakalım. kendlni denize attığını soyler ve gözlerini kapıyarafc o günkü hayatını hatırlar. Sa için sokağa fırladı. Hiçbir yerden mete nıp kayboluyordu. Bir gayret edeyim. bahl«jrln ablasmm ağzmdan gene kan geJ. lik ummuyordu. Köşebaşında imamın to Şadi biraz evvel söylediklerini tek Memurlar ona uykusu esnasında bi miştlr, yiyeceklerl bile yoktur, hiçbir ü pal çocuğu karşısına çıktı. Elinde boş rarhyarak ve yeni sorulan şeyleri de ce tişik evde kurutulan esvablarile komşu mldi olmadığı halde para bulmak İçin soktğa fırhyan Şadi, imamın yo&urt almaga bir kâse, yoğurt almaya gidiyordu. Şadi vabsız bırakmıyarak ifade verdi. Adı lardan toplanan eskipüskü çamaşırlar geglden çocuğunun avcunda bulundutunu onun elinde para olması ihtimalini dü Şadi. Ya; otuz iki. Nuri kaptanın oğlu. tirdiler ve hep birden dışan çıkhlar. Dunkfl tefrikamızın hulâsası şündü. Elinden kâseyi çekip aldı ve yu Samatyada oturur. On dört sene ev\tl tnulu duran bir avucunu açmak için bile babası İnebolu önünde batan vapurda seğine tımağını geçirdi. Çocuk iki avucunu kiz yolcu ve beş tayfa ile boğulmuştur. birden açtı, elinde beş para yoktu, beîki Annesi iki sene sonra ölmüştür. Kendisi yoğurtu hesaba yazdıracaktı. Şa^i kâgarsonluk, yazıhane kâtibliği, tahsi darseyi yere atmış, parçalamış ve kesik kesik lık, aktörlük, posta memurluğu, tabelâcı ağlıyan çocuğa arkasını dönerek uzaklaş yamaklığı ve daha bir sürü işlerde çahsmıştı. Akşama kadar dönüp dolaştıktan tıktan sonra bir senedenberi i^sizdir. sonra metelik bulamıyarak semte gelince Hasta bir ablası var. Dünden itibaren eve girmeğe cesaret edememişti. her taraf kurumuştur. Bir lokma ekmek Tatar îbrahimin arsası önünde, belki yok. Kendini saat altı ile yedi arasında, yanm saat, ne yapacağmı ve nereye gi Samatya kıyılarından denize abnıştır. deceğini bilmeden durduğunu da hatır Yüzme bildiği için kırk elli metro kadar lajken odadan içeriye elinde kâğıd ve açıldıktan sonra, derin bir yerde kendini hokka ile girerek yatakla pencere ara bırakmıştır. Su alan elbiseleri onu hemen sında alçak bir masanın başına oturan dibe çekmiştir. polis: îfade bittikten sonra komiser yatağm Şadinin karyoladan yere basmasile taraflarda bir iş te buluruz, şimdilik e kendini yatağa bırakması bir oldu. Ba vine git, istirahat et. Yanına bir memur cakları titriyor ve dizleri hiç tutmuyor katacağım, seni götürür. Haydi, gayret. du. Karnında bir şişkinlik ve ağırhk, ku Gencsin, taştan ekmeğini çıkanrsm. laklarında bir uğuldama ve zonklama, Komiser, parayı almak için elini uzatağzmda toprak yutmuş gibi bir kuruluk mak istemiyen Şadinin cebine koymuştu. vardı. Omuz başları ağnyordu. Paçav Polislerden biri onun koluna girdi. Ka ralara, yırtık havlulara ve battaniyeye rakolun önünde, biraz evvel telefonla sarılı çıplak vücudüne hava değer değ Aksaraydan getirtilen bir taksi duruyormez sancılar yapışmıştı. Bir daha gayret du. Bindiler. Yolda, polis Şadinin ce etti. Karyolanın üstüne bırakılan çıma bine bir miktar bozuk para bırakarak: şırları giyerken, bütün vücudünün üstün Kusura bakma, dedi, biz de Ukir den bir kamyon geçiyormuş gibi kemik insanlanz, halden anlanz, elimden fazla lerinin şiddetle ağrıdığını duyuyordu. Bir gelmedi, inşallah bugünleri unutursun, iki defa bağırmağa mecbur oldu. Pölis adam adama lâzım olur, günün birinde ler geldiler ve ona yardım ettiler. Arada bir soluğu kesilir gibi olarak, arkâüstü düşerek, dinlene dinlene, gayretini ta zeliyerek giyindi, sendeliyerek odada yürüme tecrübeleri yaptı. bizim de saria bir işimiz düşer, ödersin, Allah yardımcın olsun. Şadi bir «eyvallah» dedi ve sesini çıkarmadı. Bası dönüyordu, kulaklan u ğulduyordu, konuşmağa değil, vaziyetıKomiser de geldi ve ona iki lira uzat ni idrak etmeğe bile hali yoktu. Otomobil sarsıldıkça omuzlannda ve belinde tı: ^iddetli ağrılarla krvranıyordu, Günün birinde ödersin, dedi, ümiİArkası var\ dini kesme, biz buradayız, belki sana bu