CUMHURÎYET 9 Nisan 1936 Cenubda millî bir derd Çukurovada bir lisan birliği kurmak lâzımdır Iki asır evvel Suriyeden Çukurovaya gelen ve orada yerleşen Fellâhlar hâlâ Arabca konuşuyorlar f Şehir ve Memleket Haberleri Tersanenin ıslahı Bir Alman mütehassısı ay sonunda geliyor İktısad Vekâleti, Halicde Devlet deniz fabrikaları ve havuzları idaresinin tevsi ve ıslahı için her türlü hazırlıkları yapmıştır. Şimdiye kadar yerli ve ecnebi müte hassıslar marifetile yaptınlan tetkikatla fabrika ve havuzlann noksanları, tevsi edilecek kısımları, yeniden. tesisi mutasavver kısımları ayn ayrı tesbit edilmiştir. Pabrikanın noksanları ve yeni tesisatı ikmal edildikten sonra Halicde her türlü gemilerin kolaylıkla inşası kabil olacak tır. Havuzlann son sistem vesaitle takvi yesi ve fabrikanm tevsii üzerine burada tamir işi de daha pratik hale girecek ve tamir masrafları mühim nisbette azalmış olacaktır. Havuzlarda yapılan tesisat için buraya getirilecek mütehassısın işe başlaması beklenmektedir. İktısad Vekâleti Hans Kravze isminde bir Alman tersane mütehassısını sivil tersanemize mütehassıs olarak tayin etmiştir. Ayda bin lira ücret alacak olan Alman mütehassıs bu ay sonunda gele cek ve derhal işe başlıyacaktır. Siyasî icmal Zehirli gaz ve Milletler Cemiyeti nüçler komitesi yani Milletler Cemiyetinin İtalyan murahhasının haric bırakıldığı meclis, dün sabah toplandı. Müzakere ruznamesi mucibince Habeşistanla İtalya arasında yapılması muhtemel sulh müzakerelerinin tarz ve şeklini tayin edecek ve İtalyanlar tarafından Habeşlilere karşı zehirli gazler kullanılmasmı görüşecektir. Komite açıhr açılmaz İngiliz Dış Bakanı Mister Eden İtalyaya karşı gayet şiddetli hücumlar yapt]. İtalyanlar tarafından Habeşlilere karşı zehirli gazler kullanıldığı sabit olduğunu ve bunun istimali, İtalyanın imzaladığı beynelmilel mukavelelerle memnu bulunduğunu söyledikten sonra beynelmilel mukavelelerin hükmü kalıp kalmadı ğını sormuştur. Zehirli gaz meselesi bugün ingiliz efkân umumiyesini en ziyade işgal eden birşeydir. Habeşistandaki İngiliz kızılhaç reisi ve bas doktoru, İtalyanların bir aydanberi devam eden son büyük askerî harekât esnasında Habeş köylülerine, kadınlarına ve çocuklanna karşı pirit ve diğer her çesid boğucu ve yakıcı gazler ve zehirleyici mayiler kullanıldığını, bu yüzden yüz lerce insanın öldüğünü ve binlerce adamm vücudü yandığmı müşahedelenne binaen bildirmişlerdir. Bu malumat bütün ingiliz efkân umumiyesini pek haklı olarak galeyan ve isyan ettirmiştir. Gayriinsanî ve ahden memnu harb usullerine ve vasıtalanna karşı Anglo Saksonlar son derecede hassastırlar. İnhisarlarda Çıkarılan memurlara avans verilecek Son tekaüd kanunu üzerine yaş tahdidi dolayısile tasfiyeye tâbi tutulan İnhisar memurlarına verilecek olan tazminat miktarları hesab edilmektedir. Herkesin hizmet müddetine ve maaş derecelerine göre verilecek olan bu paranın hesabı ve listelerin hazırlanması daha bir müddet süreceğinden ihtiyacı olan memurlara bu alacaklanna mukabil şimdilik avans verilmesi kararlaştırılmıştır. înhisarlar Umum Müdürlüğü yeni memur kadrolannı ikmal etmek üzeredir. Mülhakattaki memurların sicilleri tamamen elden geçirilmiştir. Bu memurlar içinde müstaid olanlar terfi ettirilecek ve her memur ihtisası olan kısımlarda vazife görecektir. Umum Müdür Mithat Yenelin birkaç gün sonra hazırlanacak olan kadroların tasdiki ve son tütün kanununun tadili icin tekrar Ankaraya gitmesi muhtemeldir. Hukuk Profesörleri Tahsil vaziyetini tetkike başladılar Hukuk Fakültesinde okuma müddetinin dört yıla çıkarılması hakkında yapılan konuşmalan dünkü sayımızda yazmıştık. Bu iş için Dekan Sıddık Saminin başkanlığmda profesör Ebülulâ, Ali Fuad ve Şvartzdan mürekkeb komisyon ilk toplantısını yapmıştır. Bu profesörler komisyonu bilhassa Fakültede okutulan lüzumsuz ders olup olmadığını, ders saatlerinin kifayet edip etmediğini, yeni ilâve edilecek dersler bulunup bulunmadığını, imtihan şekillerinin talebe için daha nafi bir şekle sokulması imkânlan mevcud olup olmadığını, bundan başka, hâlen, Fakültedeki ders programlan çok yüklü olduğundan talebelerin şahsî mesailerle ihtisas yapmalan gayrikabil görülmekte ve buna çare aranılmaktadır. Eğer bazı ders saatlerini azaltmak suretile buna çare bulunamazsa Fakültede tahsil müddeti dört yıla çıkanlacaktır. Maamafih bu şeklin makabline şümulü olmıyacak, yani, böyle bir karar verilse bile bu, şimdiki Fakülte talebelerine değil, ancak 936 937 ders yılında Fakülteye yazılacak olan talebelere tatbik edilecektir. Hukuktaki profesörler heyeti tetkiklerinin neticesini nihayet üç dört güne kadar Rektörlüğe bildirecektir. Adana (Hususî) İlk defa gelen bir ziyaretçi, buranın baza muayyen yer lerine uğrayıp ta şehrimizden ayrılsa, o adamm Adana hakkındaki intıbaı şu olur: Halkının büyük bir kısmı türkçeden başka dil konuşan bir şehir.. Nitekim, bö'yle yanlış intıba alarak Adanadan ayrılmış bir zatla, geçen bir yolculuğumda tanışınca, muhatabımla aramda şöyle bir konuşma geçmişti: Nerelisiniz? Adanalıyım. O halde ana diliniz arabcadır de ğil mi? Çukarovanın merkezi güzel Adanadan bir görünüş Muhatabım mazurdu. Çünkü şehri mizin muayyen bir kısım yerlerinde hakikaten, arabcayı andıran alelâcayib bir dil konuşuluyor ve bu acı realite, Adananın millî hüviyeti uzerinde adeta kara bir leke gibi sıntmakta devam edip gidiyor. Bu lekeyi kaldırmak için kesin olarak yapılması gerekli işi, Aziz Şefimiz Atatürk, bundan tam beş yıl önce burada verdikleri bir söylevde Vapur iskelelerinin yerleri şöylece anlatmışlardı: Limanda vuku bulan vapur kazaları <... Adananın yetmiş küsur bin nü üzerine deniz adamları arasında Şirketi fusu olduğu halde maalesej büyük bir Hayriye ve Akay İdaresinin Köprüdekı vatandaş kemiyeti tarafvndan güzel iskelelerinin yerlerini değiştirmek lehinde türkçemiz konuşulmuyor. İster ihmal Şimdi, mademki, bunları, kültür yo bir cereyan hasıl olmuştur. ister lâkaydi yüzünden olsun, bu hal. lile kat'î surette ve istisnasızca temsil İşle alâkadar olanlar şu iddiada bu memleketin selâmeti noktai nazanndan edemiyeceğiz; o halde ne yapmalıyız ki lunmaktadır: asla tecviz edümiyecek bir harekettir bu çalışkan vatandaşlar, büyük Türk « Akay İdaresinin Kadıköy HayBu vatandaşların behemehal türkçe ko varlığı içinde bugünkü gölgeli ve kö nuşmalarının temini lâzımdır. Bu vazi tü intıba bırakan vaziyetten kurtulmuş darpaşa ve Adalar iskelesi Köprünün feyi resmî ve gayriresmî alâkadar teş olsunlar? Eminönü tarafına getirilmeli, Boğaziçi kilât yapmalıdır.* Bu suale cevab vermeden önce, gene ve Üsküdar iskeleleri de tamamen öbür Atatürkün bu hitabesi, 17 şubat 1931 bir noktayı tebarüz ettirmeliyim: Bu tarafa Akay iskelelerinin bulunduğu, kısde Adanada şimdiki Halkevi binasında, yurddaşlar arasmda bugün aile ve ce ma noklolunmalıdır. Şımdıki vaziyette büyuk ve münevver bir kalabalık önün miyet hayatında her hangi bir şüphe ve Boğazdan, Beşiktaş veya Üsküdardan de verilmişti. O günden bugüne, bu tereddüd uyandırmıyacak şekilde Türk gelen Şirketi Hayriye vapurlan Köprüyüksek işaret ve direktife uygun olarak lüğe temessül etmiş olanlar; Türklük ye gelen veya oradan kalkan Akay va bazı teşebbüsler almdı. Fakat ne yazık le gurur duyanlar, Türkten başka dü purlarının üzerine amudî bir tarzda gel ki, bütün bu hamlelerden umulan ve şünmiyenler, Türklüğü en samimî su rette benimseyip onun için feragatle ça mektedirler. Bu vaziyette suların tesirile beklenen netice elde edilemedi. Son aylarda bu mevzu etrafmda Hal hşanlar vardır. Ve acı duyarak ilâve et veya rüzgârla sık sık kaza olmaktadır. kevimizin de, yeniden ciddiyetle uğraş meliyim ki, onlar, baba veya dedeleri Halbuki iskeleler yerlerini değiştirirse iki mağa başladığını görüyoruz. Muvaffak dolayısıle, bu azlığa mensub oluşlarmm taraf vapurlarının birbirlerile karşılaşmaolmasmı dılediğimiz bu hayurlı teşeb ve maalesef bu mensubiyetlerinin de sına imkân kalmıyacak, Boğaziçi ve Üsbüs karşısında, şimdı, Adanada bu a zaman zaman bazı duygusuz ve şüur küdardan gelen vapurlar doğruca Köprabcaya benzer dili konuşmanın sebe suzlar tarafından adeta bir silâh gibi rünün Karaköy tarafına gidecekler, A bine ve tarihine kısaca dokunmak her kendi aleyhlerine istismarının manevî kay vapurlan da Sarayburnu önünden ıstırabını çok derinden çekiyorlar da.. halde faydasız olmıyacaktır, samrım: rahatça Köprünün Eminönü cihetine yaBinaenaleyh mevzuun bu bakımdan da Takriben iki asır kadar önce, Fellah naşabileceklerdir.» adı verilen ve tamamen bahçecilikle ayrıca mudil bir mahiyet gösterdiğine Bu fikir her iki vapur idaresinde müuğraşan bir takım insanlar Suriyeden nazaran alınacak tedbir ve yürünecek yol pek o kadar basit olamaz. Sayısı said tesir uyandırmıştır. Alâkadarlar bu kalkıp buralara geliyor ve yerleşiyor lar. Müslüman olan ve fakat mezheb 40 50 bin arasmda tahmin edilen bu işin tatbik kabiliyetini araştırmaktadır bakımmdan ayrı bir yolda yürüyen, hu vatandaş kütlesini hiç olmazsa bir iki lar. susî âyinlerle, hususî akidelere bağla nesillik bir devre içinde, geçmiş zaman İsveç gemilerinde staj görecek nan bu insanlar, uzun yıllar içinde şe ların şüursuzluğile ihdas edilmiş bu vadenizciler hir hayatmdan nisbeten uzak, bahçe ziyetten kurtarıp büyük Türk hamuruna Isveç hükumetile yapılan bir anlaşma lerde meyva ve sebzecilik yapıyorlar ve karıştırmak ve güzel Türk yurduna öz cemaat teşkilâtı sayesinde de gün geç mal etmek için ilk akla gelen yol ben üzerine, Denizyolları ve Akay İdarele rine mensub 11 kaptan namzedi genc, tikeç toprak sahibi oluyorlar, çalışıyor ce şudur: Adana, Mersin ve Tarsusta; yalnız îsveç ticaret gemilerinde staj görmek ü lar ve çoğalıyorlar. împaratorluk idaresinin Türkten ma hususî kurumlar ve teşebbüslerle değil, zere bu memlekete gönderilecekrir. ada unsurlara gösterdiği malum müsa bizzat alâkadar devlet teşkilâtının da îktısad Vekâleti, İsveç ticaret filosu maha, bunlarm, bahçeler içinde biraz elele vermesile bunlar için geniş ölçü nun muhtelif kısımlannda staj görecek oda esrarengiz bir hayat yaşamalarını te de, devamlı, ısrarh, şüurlu bir ctürkçe lan bu gencleri seçmek üzeredir. konuşturma seferberliği> açmalıdır. min ediyor. Mülâzim namzedleri staj gördükleri Şimidye kadar lokanta duvarlarma, Zaman geçtikçe çoğalan, zenginleşen müddetçe maaşlarını mensub bulundukve toprak sahibi olajı bu çalışkan in yol kenarlanna, meyhane veya berber «Türkçe konuşmıyan lan idarelerden alacaklardır. Talebele sanlar arasından, yavaş yavaş şehir ha dükkânlarına: yatına girip nüfuz sahibi olanlar ve Türk değildir!> gibi gülünç, tesirsiz ve rin yiyecekleri bulunduklan gemiler ta böylece de meclislerde, komisyonlarda, manasız levhalar yapıştırmaktan pek rafmdan temin olunacaktır. cemiyetlerde sandalye alıp siyasî var ileri geçmiyen bu mücadele mevzuuna, lık gösterenler çoğalıyor. Nihayet bir davanın ehemmiyeti ve bü}öiklüğile zaman geliyor ki, yerli Türkler tara mütenasib bir hız vermelidir. Esnaf Bankası tasfiye heyetiBaşta kendi münevverleri ve Türk fından, dil ve mezheb ayrılığı sebebile nin toplantısı biraz da hor görülen bu insanlar, Ada leşmiş gencleri olduğu halde bütün müEsnaf Bankası tasfiye heyeti umuminada, Tarsusta, Mersinde ve bilhassa nevver unsurları bu ulusal davada vazifelendirmelidir. Bu mücadele için çi yesi, evvelce ekseriyet olmadığmdan yaAkdenize sahil köylerde hatırı sayılır birer kemiyet halinde tekâsüf etmek zilecek, programın, en aşağı 10 yıl sü pılamıyan yıllık toplantısını dün yap rebilecek bir mücadele programı oldu mıştır. Bu toplantıda tasfiye memurlan imkânını da buluyorlar. İşte, mütareke yıllannda Osmanlı ğu önceden bilinmeli ve buna göre teş bankamn tasfiye vaziyeti hakkında izaSadırazamı Damad Ferid mel'ununa: kilât yapmalıdır. Çünkü şimdiye kadar hat vermişler fakat heyeti umumiyeden « Toroslarm ötesindeki topraklarda yapılan hamleler hep fevrî mahiyetten daha bazı sualler sorulduğu için hazır yaşıyan insanlarla împaratorluğun ırkî ileri geçemediği içindir ki hiçbir netice lanmak üzere içtimam tehirini istemişlerve harsî rabıtası yoktur.> herzesini ye vermedi. Hatta daha ileri giderek şunu dir. Bunun üzerine toplantı 4 mayısa bıdirten ve <büyük Suriye» hulyasile göz bile teklif edeceğim: Bu mücadele teş rakılmıştır. * leri kararan bazı Suriyeli matbuata da: kilâtı bir devlet işi sayılmalı ve bu yolEsnaf Bankasının tasfiye heyeti, ban«Suriyenin, şimaldeki tabiî ve harsî sı da kanun yapılmalı, tahsisat kon kanın evvelce verip te alamadığı paralanırları Toroslarla çevrilmiştir» dedir malı. rın vereceklileri hakkında *kısmen mahten saik, birkaç merkezde toplu bulu Neticede bu tedbir de muvaffak olanan bu insanların bu hususî vaziyetleri mazsa ve şimdi yarım milyon Türkün kemeye müracaat etmiştir. Fakat bir taidi. yurdu olan Kilikya, bu 40 50 bin kişi kım borçlular meydanda yokturlar. T a Burada bir noktayı bilhassa kaydet lik arabca konuşan kütleden dolayı hâ biî bunlar hakkında birşey yapmak ka meliyim ki, Çukurovada, yahut daha lâ Suriyenin bir parçası diye sayılırsa, bil olmıyacaktır. Asıl mühim kısmı teş geniş ve tarihî adile Kilikyada göze o zaman geriye yapılacak tek bir iş ka kil eden borçluları mahkemeye vermek çarpan bu aykırı hal, yurdun başka ta lır: paraya mütevakkıftır. Para ise tasfiye rafında, meselâ Sıvasta, Afyonda, KasKilikyayı bu çalışkan kütleden mah heyetinin elınde hemen yok gibidir. tamonu veya Erzurumda görülse idi rum etmek ve Anadolunun diğer taraf kültür birliği bakımmdan olmasa da larına 40 50 bin kişi kazandırmak.. bir dava karşısında, nihayet, hatta busiyasî neticeleri itibarile pek o kadar nu bıle göze aldırmaktan başka çare Türk yurdunun büyük bir köşesinin tehlikeli sayılmıyabilirdi. Halbuki Ki emniyeti ve selâmeti gibi ehemmiyetli I yoktur. NACt AKVERDt likyamn Suriyeye komşu bulunuşu ve zaman zaman Suriyede kaynadığım gör düğümüz siyasî ihtirasların bu yurd daşları kendi idealleri için adeta bir ileri karakol sayışları, mevzuun derin liğini ve ehemmiyetini fevkalâde ar tırmaktadır. Binaenaleyh bu vakıâya tedbir düşünülürken bu hususî vaziyeti daima gözönünde bulundurmağa mec buruz. Kanaatimce, bugünkü zayıf temsil vasıtalanmızla bu yurddaşlara, şimdiye kadar taşıdıklan hususî hüviyeti unutturmamıza, onları tamamen bizim gibi yapmamıza imkân yoktur. Çünkü, bir kere onlarm bugünkü yaşadıkaln şartlar, inandıkları mezhebî akideler ve her azlıkta gayet tabiî olarak gördüğümüz ırkî ve harsî tesanüdün bunlar arasmda şayani hayret derecede kuvvetle hâkim oluşu gibi doğrudan doğruya bu yurddaşlarm benliğinden doğan hususiyet ler; sonra, yıllardanberi bu ayrı dil konuşan azlık insanlara karşı yerli Türk halkında şu veya bu tesirlerle doğmuş, yaşamış ve kökleşmiş bir takım telâkkilerin bütün canlılığile nesilden nesle yaşayıp gidişi; yukanda işaret ettiğim imkânsızlığı doğuracak en mühim se beblerdir. DENtZ tŞLERI Limanda çarpışan vapurlar Evvelki gün, Köprüye yanaşırken birbirlerinin üzerine düşerek çarpışan ve burunlarından yaralanan Şirketi Hayriyenin 54 numarah ve Akay İdaresinin Maltepe vapurlan yaraları ehemmiyetsiz olduğundan seferlere devam etmektedirler. Deniz ticaret müdürlüğü bugün kaza etrafında bir keşif yaphracaktır. Her iki vapurun kaptanları kabahati birbirlerinin üzerine atmaktadırlar. Millî Müdafaa Veküi dün geldi SOSYETELERDE Millî Müdafaa Vekili General Ka zım Özalp dün sabahki ekspresle Ankaradan şehrimize gelmiş ve istasyonda îsŞEHÎR ÎŞLERİ tanbuldaki kumandanlar, askerî ümera ve ailesi tarafından karşılanmıştır. Florya plâjları kiraya veriliyor Annesinin hastalığı dolayısile şehri Belediye, plâj mevsimi yaklaştığından mize gelen Millî Müdafaa Vekili şehri Floryadaki plâjları bu sene de kiraya Zaten ingiliz efkân umumiyesi gene mizde birkaç gün kaldıktan sonra tekrar vermeğe karar vermiştir. Bu plâjlardan italyanın Lokarno misakından çekileceği Ankaraya dönecektir. sularyom plâja 1,500, küçük plâja ve havuzlu plâja 300 er lira kira tahmin edil tehdidile bilvasıta sebeb olduğu Ren mıntakasınm işgali yüzünden Onüçler komitemiştir. sinin sulhu temin edemediğine ve bu yüzBugün, büyük Türk mimarı Sinan için Çarşıdaki dükkânları kiralama den İtalyan ordulannm gayet geniş mikbüyük ihtifal yapılacaktır. İhtifale tam şekli yasta ve her türlü silâhlan kullanarak büsaat 18 de baslanacaktır. Kapahçarşıda Belediyeye aid bazı yük harekât yapmak suretile Habeşistanı Hep bırden Istıklâl marşının söylen dükkânlar var. Bu dükkânlar her sene sıkıştırmış olmalanna son derece hiddetmesi bittikten sonra Güzel San'atlar A kiraya verilirken ihale gününden evvel lenmişti. kademisi mimarî şubesinden Orhan, Yük taliblerden yüzde bir miktar teminat akBunun için Mister Eden daha Cenevsek Mühendis mektebinden Sadık Taş çesi almır. Dükkânı tutan kiracı, dükreye gitmeden evvel Avam Kamarasmda kömür, Millî Türk Talebe Birliğinden kânı terkettiği vakit bu teminat akçesi haricî politikaya dair yapılan münakaşaA. Karahan, Belediye İmar Müdürü Zi de geri iade edilir. Fakat bu sene bu da İtalyaya şiddetle hücum ederek İngiliz dükkâncılarla olan mukavele bitmeden ya birer nutuk irad edeceklerdir. efkân umumiyesini teskine çalışmıştı. İhtifalden evvel saat 15 te mimar Ab yeni mukavele yapılmak istenildiği için Hariciye Nazın, yalnız İtalyaya hücum dullah Ziya ve Samih Süleymaniye ca eskiden verilmiş bulunan teminat akçesi etmekle kalmıyarak zecrî tedbirlerin teşmisinde Güzel San'atlar Akademisi, sayılmıyarak taliblerden yeniden teminat didi ve italyaya petrol ithalinin men'i için Yüksek Mühendis, Fen ve Sanayi mek istenilmesi alâkadar dükkâncılann şikâ karar verilmesine Fransanın mâni oldu tebleri talebelerile halka büyük mimann yetini mucib olmuştur. Bunlar, dün grup ğunu ve bu devletin iki muharib tarafı hayal ve eserleri hakkında izahat vere halinde Belediyeye müracaat ederek es telife bir daha tesebbüs edilmesini tavsiye kiden verdikleri teminat akçesinin, yeni ettiğini de söylemiştir. ceklerdir. mukavele için muteber sayılmasını iste İhtifal münasebetile Maarif Müdür Mister Eden zecrî tedbirlerin teşdidi mişlerse de Belediye tarafından taleb lüğü tarafından bugün bütün ilkmektebgeriye bırakılmasım İtalyanın fırsat bileeri kabul edilmemiştir. lerdeki talebeye mimar Sinan ve eserleri rek tecavüzünu artırdığını söyledikten Belediye tahsildar alacak hakkında malumat verdirilecektir. sonra şimdi ya askerî harekâtın derhal taBelediye, geçen sene tahsilât için alı til edilip akabinde sulh yapılması, yahud Eminönü Halkevi de mimar Sinanın portresini hâvi bir rozet hazırlamıştır; nan aidatlı tahsildarlardan fazla istifade Onsekizler komitesinin zecrî tedbirleri edildiğinden bu sene de gene aidatlı ol şiddetlendirmesi icab eylediğini ehemmibugün halka takılacaktır. mak üzere tahsildar alacaktır. Böylelik yetle kaydetmiştir. Bu sözler Onüçler koİhtifal sırasında Belediye, Halkevleri, Evkaf, Güzel San'atlar Akademisi, le yavaş yavaş bütün Belediye tahsildar mitesinde Ingilterenin azim ve şiddetle Yüksek Mühendis mektebi, Millî Türk ları aidatlıya çevrilecektir. hareket edeceğine şüphe bırakmamıştı. Talebe Birliği, Mimarlar ve MühendisVMİVERSİTEDE Hakikaten komite toplanır toplanmaz ler Birliği taraflanndan büyük üstadın Şehirlerin su işleri hakkında Mister Eden îngiliz efkân umumiyesinin mezanna çelenkler konacaktır. en hassas noktası olan zehirli gazlerden bir konferans bahsederek îtalyanm şiddetle sıkıştml GÜMRÜKLERDE Tıb Fakültesi profesörlerinden hıfzıs masını istedi. Fakat îngilterenin bu teşebsıhha hocası doktor Hirş dün Tıbbiyenin Bir ekspres kondoktörü tevkif bir numarah dershanesinde (şehirlerde su büsünü akim bırakmak yahud şiddetini tahfif etmek için Fransız Dış Bakanı M. edildi işleri) hakkında faydalı bir konferans Flanden de Habeşlilerin harb usulleri Evvelki gün şehrimize gelen Avrupa vermiş ve bu konferans doçent Muhittin vahşiyane olduğuna dair şikâyetler gel ekspresinde, kondoktör Nikolofun üzerin Ali tarafından tercüme edilmiştir. diğinden bahsederek Italyayı korumuştur. de yabancı teşekküllere aid 30 tane pi Profesör, konferans esnasında konuş Neticede hangi tarafın vahşiyane hareyango bileti bulunmuş, biletler müsadere tuklarının bir kısmını projeksiyon ile gösket eylediğinin bir de beynelmilel kızıledilerek kondoktör adliyeye verilmiştir. termek suretile tevsik etmiştir. haçtan sorulmasma lüzum görülmüş ve bu sebebden komitenin müzakeresine kısa bir fasıla verilmiştir. îtalyanlann son muvaffakiyetlerini zehirli gaz kullanmalanna hamledenler bulunacağ;ından, Onüçler komitesinin karan ne olursa olsun, îngiliz efkân umumiyesi kolay kolay sükunet bulacak değildir. İngilizler herşeyden ervel Habes meselesinin sonu ne olacağım öğrenmek istediklerinden büyük erkânıharbiyelerin teması geciktirilmiştir. Fransanın mukabil teklifleri dahi Fransadaki umumî seçimden sonra yani haziranda Milletler Cemiyetinde müzakere edilecektir. Sinan ihtifali Avrupaya tahsile giden gencler MUHARREM FEYZl TOGAY KİJLTÜR ÎŞLERİ Peştedeki tarih kongresi Dün Avrupaya tahsile giden genclerimiz, teşyilerinde bulunanlarla bir arada Avrupada tahsil etmek üzere Edebi yat ve Fen Fakülteleri mezunlan arasında açılan müsabakayı kazanan genclerimizden 10 kişi Recel Karoli vapurile ve Romanya yolile dün Berline gitmiş lerdir. Dün giden gencler, Edebiyat Fakül tesinden Sabahat, Mebrure Aksel, Ni met Arsan, Adnan Cahid, Hasan Sa dık, Pertev, Şükrü ve Mecdud; Fen Fakültesinden de Sanıha ve Nezıhe Diıcermandan ibarettir. Rektör Cemil Bilsel ve dekan IBra him Hakkı adına Edebiyat Fakültesinden Niyazi Universiteli genclerin taşyiinde hazır bulunmuş ve Rektörün tale belere yazdığı mektubla dekanın yolladr ğı şeker ve çiçekleri genclere vermiştir. Talebelerimiz evvelâ Berline giderek o rada bir sene yalnız almanca uzerinde çalışacaklar, ondan sonra da her bin 5 ve 6 yıl muhtelif üniversitelerde ders ve staj göreceklerdir. Peştedeki tarih kongresine iştirak edecek olan Konya saylavı Muzaffer dün Romanya vapurile hareket etmiştir. Cumhuriyet Abone ı Türk . şeraiti» •?» Senelik Nushası 5 Kurtiftnr Haric içio Î700 Kr. 1450 /oktur Altı aylık 750 Ûç ayhk Bir ayhk 1400 Kr 400İ 150 800