21 Birîncikâmm 1935 CUMHURÎYET curr KlfA Kalabalık bir halk kütlesi Kadıköy stadından dışan tersine akan bir nehir gibi ağır ağır taşıyordu. Hemen her ağızda ertesi gün yapılacak finallere dair bir söz dolaşıyordu. Bılhassa alçak atlamada bir Yunanlı, bir Yugoslav ile bızım Bedrinin ismi zıkrolunuyordu. Balkan Olimpiyadlan bütün Türkleri ümid ediltnedik derecede alâkadar etmişti. Bedri bizim atlama takımına ihtiyat olarak alınmış genclerden biriydi. Onun müsabakaya dahil olacağına kimse ihtimal vermiyordu. Komite arsıulusal atletlere temas etaesi faydalı olur düşüncesile onu ekipe almıştı. Fakat atlama müsabakalannda ra elinde o şurub şişelerinden ağzına ka dar dolu bir tanesile odadan içeri girdi. Şişenin üstünde ingılizcc Sun Water Güneş Suyu yazılıydı. * * Stadın hoparlörü atlama finalinin başlamak üzere olduğunu haber veriyordu. Bedri sahaya çıkmak üzereyken Necibe yavaşça: Şişe yanmda değil mi? Diye sordu. Necib sol gözünü hafifçe kırparak: Yanımda olmaz olur mu! Diye cevab verdi, fakat şimdilik içmene hacet yok.. Sıkışırsan, ben hemen yanına gelir, Rrçok aksilikler olmuş Haydar, filân karaen* maniayı düşürmüş olduklan için pıüsabaka dışına çıkanlmışlardı. Bunun neticesi kendisinden hiç te fazla bir şey beklenilmiyen Bedri Balkanhlann diğer atlayıcılarile ayni hizaya kadar yükselpıişti. Fakat yann ne olacak? Bedri müsa Eakayı kazanmasa bile acaba onlara pek yakın bir sayıya kadar çıkabilecek miyIdü. Bedri hiç aklına gelmediği halde iYunanh ve Yugoslavh atlayıcılann dahi tebriklerini kazanacak kadar muvaffaki yet göstermiş olmanın verdiği hevesle: şîşeyî ağzına dayanm. Bedri itimadla başını salladı. Çünkü rakiblerine ayni silâhla mukabele edebi leceği için muvaffakiyetinden emindi. Hoparlördeki ses haber verdi: Atlama yüksekliği 1,73.., Herkes kolayca sıçradı. Hoparlör tekrar haber verdi: Atlama yüksekliği 1,75... Yugoslavyalı dışan çıktı. Yunanlılar da, Bedri de maniayı düşürmeden sıçradılar. Hoparlörde tekrar bir ses aksetti: Atlama yüksekliği 1,78.. 1,80.. 1,83.. Mutlaka muzaffer olacağım! Tek Yunanlı ile Bedri yalnız kalmışDiyordu. Lâkin bir çekirge gibi sıç rîyan Yunanlıyı yenmek o kadar kolay lardı. Her taraftan: Yaşa Bedri, yaşa! bir şey değildı. Onun için Bedri en samiSesleri yükseliyordu. Bedri o aralık tnî arkadaşı Necible yalnız kaldığı za paan: Mutlaka muzaffer olacağım am ma, dedi, şu Yunanlılann arasıra içtıkleri şurub şişesinden bir tane tedarik edebilsek.. Necib dikkat ettin ya, sıkıştılar mı, kaptanlarının elindeki şişeden bir yujdum alıyorlar. Ondan sonra bir hızlanı yorlar, bir hızlanıyorlar.. O şişelerdeki kimbilir ne kuvvetli bir ilâc ki bunlara Şderhal dehşetli bir çeviklik veriyor! Necib biran düşündü. Sonra ellerini joguşturarak: Bedri, dedi, sana bu şurub şişelerinden bir tane bulacağım! Bedri sevincinden yerinde birkaç defa Necibe baktı. Necib Bedrinin yanına fapladı. Sonra gene teessürlü bir tavır al yaklaşb. Bedri: Şişe! dedi. Necib hemen şişeyi uzattı. Bedri iki Peki amma nasıl bulacaksın? üç yudum aldıktan sonra maniaya doğru bütün kuvvet ve cesaretile koştu, atladı, ıtladı amma.. değneği de düşürdü. Eğer Yunanlı düpedüz atlarsa felâketti. Fa kat Yunanlı da ayni falsoyu yaptı. Şim di artık bu yükseklıkten kim değneği dü jürmeden geçerse o şampiyon olacaktı. Bir, bir daha.. İkisi de değneği düşürü yorlardı. Yunanlı son tecrübede de muvaffak olamamışn. Bedri, Necibin yanına yaklaşarak şişeyi alıp son damlasına kadar diktikten sonra koştu, koştu.. Manianm bir tarafından öbür tarafına bir mermi gibi fırladı. Gözleri kapalı, soluk Senin nene lâzım, ben bulacağım soluğa kumlann üstüne yayıldı. Türk bayrağı yeni bir muvaffakiyet daha ka çledim mi bulurum! Necibin becerikliliğini herkes bilir. O zanmıştı. bun için hemen kulübden dışan fırladı. Doğru Yunanlılann kaldıklan otele.. Kapıcının nazan dıkkatini celbetmeden ftasıl yukan çıkü, ne suretle Yunanhlann odalarına girdi, ne şekilde bu şişelerden birini ele geçirdi. Bunlara aid tafsilât vermemekle beraber yanm saat son#** Bütün tribünlerden sevinc sesleri yükselirken gazetecilerden biri bir aralık Necibe sordu: Kuzum Allah aşkma, Bedrinin getip gelip senin elinden içtiği şey neydi? Necib parmağını dudaklarına götür IffH FAYDAU BtLGtLER | Şeker bolluğu Dünya üzerinde nasıl buğday, kahve, kakao, pamuk, kauçuk, bakır ve saire istihsalâtı lüzumundan fazla çoğaldı ve buna mukabil parasızlık yüzün den sarredilmeleri ne derece azaldı ise şeker de öyıedir. Bugün her taraf şe ker yapmaHan veya yetiştirmekten vazgeçse mevcud mallar bütun insan tan sekiz on sene ıdare edecek mik tardadır. Amerıkada Kuba adası da dünyanın en fazıa şeker kamışı yetıştıren yerle rinden bıridir. Kimseye satamadıklan için malları ellerınde kahyor. Fakat onlar piyasa düşmesın diye, Kanadah Kar yağarsa! Bize şenlik olacak Yakında kar yağarsa: Baştan başa dolacak Karşımızdaki arsa!.. Evde oturur muyum, Oraya koşacağım: Düşünüb durur muyum, Büsbütün co&acağım!.. Kamm kızısır karla; Ellerim stkar topu: Bütün arkadaşlarla Ben oynarım kartopu!.. Oyun bitsin... Durmadan Küreği kapacağım: Meydanda koskocaman Bir heykel yapacağım!.. Arkadaşlartm!.. Gelin, Kışın çıkacak tadı: Yapacağım heykelin «Kardan adam» dtr adı!.. Bacaların dumant tşte göğe yükseldi!.. trişti kar zamanı: «Birincikânun» geldi!.. Etmez «Soğuk var!..» diye Gürbüz çocuk aldtrıs!.. Sakın dönme geriye, Günaydm!.. Ey güzel MCMLCKETLCRK ÇOCUKLAR.. I meraklı şeylerj Bacalann muayenesi Hastalıklan keşif için röntgen ve X şuaı denilen ziya ile muyane usulü bugün tıbda en fazla rağbet bulmuş bir tarzdır. Vücudümüzün iç uzuvlarını doktorlar bununla incelemekte ve bir arızası varsa bulup çıkarmaktadırlar. Diğer taraftan gümrük memurları da eşya denklerini ve bavulları açmadan bununla muayene ederek içlerinde kaçak eşya olup olmadığını anlamaktadırlar. Fakat ocak bacaların röntgen ve X Şu Ingiliz yavrusuna baktn ne şiriri şeyî Noel hediyelerini almış evine kofuyor! Hediye kazananlar lar gibi buğdayı, Brezılyalılar gibi kahveyi ocaklara atıp kömür, odun yeri ne kullanmak istememişler, diğer gıdalar yerme şeker yemeğe karar vermişlerdır. İyi ama, insan nekadar şeker yiyebi lir. Nekadar kabilse o kadar.. Bunun için yapılan istatistıkler bugün yeryü zünde vücudüne en fazla şeker verenlerin Kubalılar olduğunu göstermek tedir. Meselâ bir Amerikalı senede 50 kilo, İngiliz 43 kilo, Alman 22 kilo, Fransız 18 kilo şeker yerken bir Kubalı bu mik tarı 80 kiloya kadar çıkarmıştır. Bunun aksine Çinliler ve İspanyollar en az şeker yiyen milletlerdir. Bir Çinlinin senede yedıği şeker iki buçuk ve İspanyolunki 8 kıloyu geçmemektedir. Yalnız bir mesele var.. Lüzumundan fazla şeker yemek insanı şeker hastalığına uğratır. Kubalılar bundan korkmıyorlar mı? Hem, eğer her mület kendisinde çok olan şeyleri bızzat kullan mıya kalkarsa bütün îsviçrelılerin o tellerde yatması, bütün Türklerin üzüm ve incir, bütün îspanyolların portakal yemesi ve bütün Isveçlilerin vakitlerini kibrit yakmakla geçırmeleri lâzım gelmez mi?. Ne garib bir devirde yaşıyoruz! Birincikânun bilmecesi 1 şuaı ile incelenmesi pek te akla gelebilecek şeylerden değildi. Bu işi düşünen bir Danımarkalı âlımdir. Röntgen ve X şuaı ile bacalan muayene ederek onlarm içmde fazla kurum toplanıp toplanmadığını gosterecek küçük bir makine icad etmıştir. Uzun uzun süpürgelerle, yahut içine adam sokarak uğra şılacak ve yahut bir çeşid su tulumbasıle muayene edilecek yerde bacayı bu makine ile birkaç noktadan muayene etmek bacanm temizlenme zamanı gelip gelmediğini pek güzel anlatmak tadır. Fena icad değil ama, öteki usullerden daha pahalıya mal oluyorsa pratik bir hale gelemez. 6 2 5 1 7 Bflmeceyi doğru çözenlerden bize fotoğraf gönderenlerin resımlerini bas mıya devam ediyoruz. Fakat burada resmi çıkmak mutlaka hediye kazan mış olmaklığa delâlet etmez. Mükâfat kazananların isimleri her aybaşındaki büyük listede neşrolunur. Soldan sağa sıra ile: 1 Sanyer Koru mahallesi No. 15 Nezihe. 2 Bebek 26 ncı ilkokul 59 Kerim Hüseyin. 3 Çorlu îstiklâl fotoğrafhanesi Yusuf Gözer. 4 Bakırköy Bitişikbağlar Orta so kak No. 3 îsmet Hakkı. 5 Diyarbekir Bağdad caddesi No. 118 Zekiye Nazif. 6 Kabataş erkek lisesi 971 Isak. 7 Kadıköy Sen Jozef lisesi Nazım Bozkurt. 8 Samatya Tarhana sokağı 14 Nimet Neclâ. 9 Haydarpaşa lisesi 1665 Sezai Kurt 10 Zonguldak Namık Kemal ilk okul Dündar Turna. 11 Kayseri lisesi 156 Safa. 12 Çorum ortamekteb Ferid. 13 Burdur orta okul 28 İsmail Hakla. 14 Kayseri Taceddin zade yeğeni Mustafa. 15 Gazianteb lisesi 356 Seyfeddin. 8 9 J• • Yukanki cetvelde rakamlann bulun duğu haneler de dahil olmak üzere her göze öyle harfler koyunuz ki şu manalar meydana çıksın: 1 Soldan sağa: Cenub vilâyetleri mizden biri. 1 Yukandan aşağı: Ayni cenub vilâyetimiz. 2 Yukandan aşağı: Bir adamın kızının kocası. 3 Yukarıdan aşağı: Emeller. 4 » » : Takunye 5 » » : îsim, bir soru edatı. 6 Soldan sağa: Bir adamın kızının kocası. 7 » » Emeller. 8 » 5> ? Takunye. 9 » » Îsim, bir soru edatı. Bu bilmeceyi doğru çözenlerden bi rinciye beş Iira, ikinciye iki lira, üçün cüye münasib bir hediye takdim oluna cak, diğer yüz kişiye muhtelif mükâfatlar verilecektir. Bilmeceyi çözenlerden bize fotoğraf gönderenlerin resimleri de gazeteye basılır. Cevablar gazetede çı kan cetvelin üzerine yazılarak birincikânunun son gününe kadar «Cumhuriyet Çocuk Sahifesi» adresine yollanmalıdır. Bu şartlara riayet etmiyenler ve geç kada yırtık bir pantalon vardı. Çalıştım, Fıkralar Ne iyi tavuk! Tramvayda konuşuyorlardı: Biliyor musun, benim tavuklar yaz kış muhakkak her gün birer yumurta yumurtlarlar!. Öyle ise gayet iyi besleniyorlar. Tabiî... Muayyen mısır ve arpadan maada her gün her tavuğa iki pişmiş yumurta yedıririm. YAZISIZ HÎKAYE Ne farkımız var? Hoca Kim bana cevabını veremi yeceğim bir sual sorarsa kendisine imtihanda bir numara fazla vereceğim. Tenbellerden biri Bay muallim, şu anda çalışkanlarla benim aramda ne fark var?. Hoca ??.. Numarayı aldım ya söyliyeyim.. Onlar çalışarak ben de böyle kurnazca işlere gırışerek numara kazanırım. dü: Sakın ha, kendisine söyleme, dedi, Bedri Yunanlılann içtiği bu şurubdan içmedikçe muvaffak olamıyacağmı zannediyordu. Ben de bir tane bulacağımı vadetmiştim. Dolusunu ele geçiremedim. Bir tane boş bulup içine biraz şekerli su koydum.. İçtiği o idi!