3 Birincikânun 1935 CUMHURtYET Hürr^eü, medeniyetı temsil eden Pariste, bir mahkeme salonu. Stavvisky rezaletinin davası görülüyor. Taburlarla maznun, ordularla şahid var. Loşluğun gizlediği kalabalık, korkunc bir filim sahne lngiliz bandırah Jedmoor vapuru da sini andınyor ve insana ürpermeler venbir kaza geçirmiştir. Bu vapur Dabko yor. (3) Ak: îşte bu manayı tamamlıyan, viç acentasına değil, Çinilirıhtım hanın YATSI Hâkimler, balmumundan yapılmış muayyen kılan ve isimlendiren ektir. Kelimenin etimolojik şekli şudur: da Gilerist Walker acentasına aiddir. mankenler gıbi hareketsiz. Yalnız reis, (Uymak) = Kuvvet, faaliyet, dü Vapurun şaftı kmlmamış, yalnız perva(1) (2) (3) ( 4 ) hortlak bir ölüyü andıran çehresile loşlukşünce mefhumlannı kaybetmiş olmak ve nelerinde bazı sakatlıklar olmuştur. (Ay + at + as f ığ) ta kımıldanryor ve sıska cığerlerinden sa(1) A y : Köktür. Burada «kuvvet, yahud onlann bizden uzaklaşıp kaybolJedmoor şilebi süvarisinin anlattığına Karilerimize tatlı bir Şeker bayramı Rey ve mütalealarin muvaffakiyetine g"> lonu dolduramıyan kuru bir ses çıkıyor. muş olması halini ifade eder. hareket, faaliyet» anlamlannadır. göre, vapur dört gün evvel 8000 ton alvesilesi vermiş olmak üzere hazırladığı re verilecek hediyelerin tasnifi şöyledir: Maznunlar olmasa, öbür dünyada olKelimede «uzaklaşıp kaybolmak» mef tın madeni yüklü olduğu halde Odesa (2) A t : Kökün anlamlanm temsil emız tatlı müsabakası bugün başlıyor ve Birinciliği kazanan tatlı yazısına rey duğumuza inanacağız. humu sarihtir. dan Amerikaya hareket etmiştir. ilk yazıyı neşrediyoruz. Bunlar, birer birer reisin önüne dikili den, ona sahib olan unsurdur. veren kariler içinde mütaleası en çok beNot: 1 «Uzaklaşıp kaybolmak» Vapur Odesa limanından aynldıktan (3) A s : «at» unsurunun temsil ettiği anlamında ayni kategoriden başka Türk ğenilerek birinci seçilen okuyucumuza 4 yorlar ve onun kanşık suallerine jaşrna Müsabakanın esası şudur: dört saat sonra geminin alh şiddetle .yılmadan, yüksek sesle heyecanlı anlamlann oldukça uzak bir sahaya in sözleri de vardır: 1 Bugünden başlıyarak 10 tane ya sandık, ikinciye 3 sandık, üçüncüye 2 dan, meçhul birşeye çarpmış ve çok şiddetli sandık, sırasile beş kişiye yarımşar san cevablar veriyorlar. tikalini gösterir ektir. zı neşredeceğiz. I. Uyakma = Gurup [ 2 ] . bir sarsıntı hissedilmiştir. Gemi durduruSanki her biri, yeryüzünde Namus'un (4) Iğ: Kendinden önceki sözün an II. Ayakmak = Gurup etmek 2 Her yazı bir başka tatlının pi dık şeker verilecektir. Her sandıkta 50 larak makine, kazan ve şaftı muayene ekilo şeker vardır. biricik elçisi. lammı tamamlıyan, tayin eden ve onu [3]. şirilmesini tarif edecektir. dikniş hiçbir anza olmadığı, yalnız çarİçlerinde filân tarihte Stavisky'den isimlendiren ektir. 3 Her yazının altma bir de rey İkinci yazıya rey veren okuyucular III. Uyhu = Hâp [ 4 ] . pılan cisimden dolayı pervanenin üç ködan birinciye 3 sandık, ikinciye 2 sandık, 50.000 frank aldığı tesbit edılen bir ga (Ayatasığ = Yatsı) : Kuvvet, hare puslası konacakhr. IV. Uyku = H â P [ 5 ] . şesinden birer parça kınldığı anlaşılmış 4 Her rey puslasında o tatlının üçüncüye bir sandık, sırasile beş kişiye zeteci, kendini şöyle müdafaa ediyor: ket ve faaliyetin bizden uzaklaştığının iV. Uyuk = Hayal, hayalet, râ br. Bunun üzerine gemi ağır bir rota ile Burası Habeşistan değil Fransa! fadesidir; hareketsizlik, sükunet bildirir. kit [ 6 ] . İsmi bulunacak ve reye iştirak eden kari yanmşar sandık şeker verilecektir. yoluna devam ederek kendi kendine BoBurada herkes bilir ki politika gazeteleri lerimiz bu ismin hizasına rey puslası koÜçüncü yazıya rey veren okuyucularNot: 1 «Yatsı» ile «yatım» araVI. Uyunmak = Sakin olmak ğazdan girerek Istinyede demirlemiştir. nacaktır. dan birinciye 2 sandık, ikinciye bir bu yaşamak için taraftarlannın yardımına sında ufak bir nüans vardır: «Yatsı» sö [7]. Jedmoor vapurunun hamulesinin dün 5 10 tatlıdan yalnız üçüne rey ve çuk, üçüncüye bir ve ayrıca beş kişiye muhtacdırlar. Benim yerimde başka biri zünden, kuvvet, hareket, takat mefhum VII. Uyuntu = Faaliyetten mahboşaltılmasına devam edilmiştir. Hamule olsaydı bu parayı almıyacak mıydı? rilecektir. Binaenaleyh yalnız üç tatlıya de yarımşar sandık şeker verilecektir. lannin uzaklaştığını anlıyoruz; fakat bun rum. olan altın madeni boşaltıldıktan lonra Bu adam yerine geçiyor. Avukatı ona ların henüz bitmiş, tükenmiş olduğu anaid kuponda tatlı isminin yanına birinci, VIII. Uyur = Nâim [ 8 ] . vapur havuzlanacak ve yeni bir pervane kurtulacağını müjdeler gibi gülümsüyor. lamı yoktur. Bu işaret ettiğimiz nüansı ikinci, üçüncü diye yazılacaktır. Not: 2 Pekarskinin Yakut sözü takılacaktır. Gemi bundan sonra Ameri6 Müsabakaya iştirak eden karileMüsabakamızda on tatlının tarifi ya Yerine başkalan geliyor. Onlar da kur göstermek için «yatmak» sözünü de ana vardır. Bunu «uğtuyt» sözü vardır. Bu ka yoluna devam edecektir. rimiz ayni zamanda şu suallere cevab ve pılacaktır. Bunlardan beş tanesi pişiril tulacaklanna emin, birer birer sıralarını liz edelim: nu «uğtuyat» şeklinde de yazar. KelimeÇanakkale vapuruna receklerdir: mesi kolay olanlarından aynlmıştır. Di savıyorlar. (1) (2) (3) (4) nin başındaki kökün «uğ = uv» olduğu dair tahkikat Birden, loş salonda bir mınltı duyu Yatmak: A Niçin bu üç tatlıyı diğerlerine ğer besi daha çok uğraşılmak icab eden (ay at + ım + ak) meydandadır. Bu kök «uyku» kelime f Denizyollan idaresinin Çanakkale valuyor. Ve sonra ortalıkta derin bir ses (1) A y : Köktür. Burada doğrudan sindeki «uy» un kendısıdir. tercih ettiniz? tatlılardır. puru havuzlanmış ve tamirine başianmışsizlik. Maznun sandalyesinde genc bir doğruya «bitmek, nihayete varmak, ke (Uğtuğt, uğtuyt) = Uyumaya ya B Bu tatlı yazılan şekilden başka tır. kadın: Madame Stavvisky, dünyanın en silmek» anlamlanndadır. [ 1 ] usulle daha iyi pişirilebilir mi? tırmak, uyutmak, uyumak imkânını verŞaf: kınlması hâdisesi uzerinde tah büyük dolandıncısınm kansı. C Şahsan en beğendiğiniz tatlının (2) A t : Burada ektir. Bildiğimiz gi mek, birinin uyumasını mucib olmak, nin kikata devam edilmektedir. Tahkıkatın Bir kilo tel kadayıfuıın yansını, îçîn Onun suçu çok büyüktür: Koca«mın bi kökteki mananın olmuş. olduğunu bil ni söyliyerek uyutmak; söndürmek. tarifini yapınız. deki hamur halinde parçaları ayırarak şimdiye kadar verdiği sonuca göre, şaft 7 Karilerimizin yollıyacakları rey ve her tarafın ayni kalınlıkta olmasına sahtekârlığını haber vermemek. dirir. Not: 3 (Uyumak) kelimesinde kınlma işinde fen heyeti reisile gemi süReis, ahiretten gelen korkunc sesile sovarakaları, gazetemizde ayrılmış, bulu dikkat ederek, silke silke hafif tereyağı (3) Im: Kök manasınm olmuş oldu kök olan «uy» işaretinin Yakut Dilınde vari ve çarkçısının bir kusur ve ihmalleri ruyor, soruyor: nan ve salâhiyetli adamlar da katılan jü sürülmüş bir tepsiye yayınız. ğunu kendinde tecelli ettiren bir unsur «ah» şekli vardır. Anlamı «durmak, bir olmadığı görülmektedir. Binaenaleyh her ri heyeti tarafından tasnif edilecek, bu Genc kadın öteki maznunlar gibi ce dur. denbire kesilmek, v. s.» dir. üç memurun yakında vazifelerine iade eBiraz şekerle havanda dövülmüş cesuretle birinci, ikinci, üçüncü seçilen tat vizici ve yahud bademiçini burava serdik sur değil. Hâkimlerin balmumu renkli (4) Ak: Ektir. Sözün anlammı ta Insan uyku haline gelince adeta ser dilmeleri beklenmektedir. lılarla bunlara rey veren kariler ayrıld ten sonra üstünü geri kalan kadayıfla ör suratlanndan, loşlukta kımıldanan mü • mamlar, tayin eder ve isimlendirir. sem olur. Yakutlar bu anlamı ifade için caktır. tecessis nazarlardan, etrafmdaki dekor (Yatımak = Yatmak) : Kuvvet, ta «ah mah» derler ki bunu da «ahmak, tünüz. Almanya erik istiyor 8 Jüri heyeti bundan sonra, karidan korkuyor. kat, hareket, faaliyet bitmiş olma neti sersem, kendini ahmaklığa vurma» an Almanya 80 bin kental kadar kuru Üstüne küçük parçalar halinde 500 lerin reylerle beraber gönderdikleri mü Verdıği cevablar, ince vücudü kadar cesi yapılan hareketi ifade eder. lamlannda kullanrrlar. gram yağ katıp fınna koyunuz. eriğin ithaline müsaade etmiştir. Türkiye taleaları tetkik edecektir. kuvvetsiz. Not: 2 «Yatsı» kelimesinin eti Arabca zannolunan «ahmak» keli erikleri Almanyaya Hamburg ve Mü Bir kilo kadayıfa konulacak şeker ka* nih şehirlerinden ithal edilebilecek ve uVe hâkim ahiretten gelen korkunc se molojik ve semantik bakımından ana mesinin de orijini budur. rarı bir buçuk kilodur. Yalnız kadayıf $\sile sormakta devam ederken, genc kadın lizini yaparken kökün işaret ettiği anlamYOK mumî gümriik tarifesinde eriklerimizden Müsabakada kazanan karilerimize 27 cakken şekeri soğuk ve kadayıf soğukker. öteki maznunlar gibi ayağa kalkıp hay lann kaybolduğunu ve nihayet kelimenin alınması icab eden 30 rnark yerıne 10 Kelimenin etimolojik şelki: sandık kesme şeker hediye edilecektir. şekeri sıcak koymak icab eder. kıramıyor: sükunet ifade ettiğini kaydetmiştik. «Yatmarkhk resmi tatbik edecektir. (1) (2) Hangi ahlâk kaidesi kocamın sır sı» kelimesi «yatışı ( + mak) » şeklinde (Ay + ok) Limoncular dinlendi lannı polise ihbar etmeğe beni mecbur ayni mana ile dılimizde kullanılmakta (1) A y : = Köktür. «Uzaklaşmak, eder? Evlenmek, iki insanı bürün mevcu dır. Ticaret Odası idare heyeti bugün topbitmek, nihayete varmak, kesilmek». , . : R . PUSLASI EY lanarak limonun Hale girmesinin doğru diyetlerile birbirine baglamaz mi? IsleYatışmak = Sükun bulmak demek (2) Ök: = Ektir. Kökün manasını olup olmadığmı tetkik edecektir. Odanın mediğim bir suçtan dolayı beni ne hakla tir. tamamlar, anlatır, ifade eder. Birinei teçiUn tatlti ,,. bu iş için seçtiği komisyon dün de Hale sorgüya çekiyorsunuz ? Yok: Düşünülen herhangi bir süje ve Not: 3 «Yatsı» kelimesinde işaret îkinci seçilen tatlı: Diyemiyor. Loşlukta, mütecessis na ettiğimiz gibi kuvvet ve takatın mefku objenin, düşünenlerin muhitinden uzak girmemekte ısrar eden limon toptancılarızarlar altında acemi cevablarla kendini diyetini gösteren Türk kelimelerinden ta olduğunu, hazır bulunmadığını ifade nı dinlemiştir. üçüncü seçilen tatlı: müdafaaya çalışıyor. kolayca hatırlıyabileceğimiz bir ikisini eder bir sözdür. Ressam Asaf defnedildi daha gösterdim ve bu kelimelerin eti Yok = Mağdum [9] Belki kurtulacak. Gönderenin adı: Dün vefatmı yazdığımız Pertevniyal Yokamak = Nıhan olmak [10] Fakat reis sormakta devam ediyor ve molojik şekillerini «yatsı» kelimesinin Lisesi resim muallimi Osman Asafm ceYokatmak = Helâk etmek [11] Adresi : '. losluğu dolduran kalabalık, gözlerini ona etimolojik şeklıle altalta yazalım: Not Yakut lehçesinde konsonlar nazesi dün törenle kaldırılmıştır. W (2) (3) (4) dikmiş. utanmadan dinliyor. Not: Bu rey varakasile beraber yukarıda 6 numaralı maddede sorulan I Yatsı: (ay + at + as f ığ) arasında daima vukua gelmekte olan te Ressam Asafm cenaze merasimine geN. a, b, c suallerinin cevablart da ayn bir kâğıda yazılarak yollanacaktır. II Aydaşık: (ay + ad + aş j ık) badüllerden bir hatırayı kaydettikten len kıymetli arkadaşlannm ve talebele III Aydaş: (ay + ad + aş + • ) sonra, bahis mevzularımızdan, «yat», rinin gösterdikleri candan bağlıhğa oğulBir düzeltme «yatmak» sözüne döneceğiz. lan teşekkür etmektedirler. Bu üç kelimenin kökleri birdir; hep Gazetenizin 28 ikinciteşrin 935 tarih Yakut Dilinde şu konsonlar biribiri si de ayni anlamdadırlar: Kuvvet, takat, ve 4146 numaralı nüshasının ikinci sahinin yerini tutar: y = s = c . kikten aldığı en büyük mefhumun ifadehareket. Kökten sonraki (v. + d «t» ) fesinin 5 inci lütununda (Zekeriyya sof«Sıt» (yıt) : yat, cat, yatmak, uzan sidir. ekinin rolünü bildiğimiz gibi, ondan sonrasmın doğurduğu facia, karıkoca iki mumak»;* raki (V. f s «ş» ) ve son ek olan (V.f(1) Pekarski: Yakut Dili Lugati. allim pencereden düşerek öldü) başlığı «Sıttıktâ: Birine yastık vermek»; ğ «k» ) nindarollerimalu mdur. (2) Radlof. IV. «Uygur ve Çağatay altındaki yazıda ismi geçen muallim Ha«Sıttıktan: Herhangi bir şeyi yastık Şimdi kelimeleri son fonetik şekille yerine kullanmak, başınm altına bir gey lehceleri»; Bursadaki Kur'an tercümesi. cer ve zevci muallim Kemal biziz. (3) Çağatay Lugati. rile okuyahm: koymak» . îkimiz de cumhuriyetin ve aydınlığın (4) Radlof. I. cÂzerî lehçesi>. I. Yatsı = îzah olundu. *** manasını ve gayesini bilen Avrupa tah (5) Kamusu Türkî; Radlof.I. «TeleII. Aydaşık = Âciz, zaifülbünye. sili gören kimseleriz. Zekeriyya sofrası Çok malum ve anlamlan her Türk üt, Altay, Kırgız, Karakırgız, Şart lehIII. Aydaş = Marîz, zaifülbünye. nın ne olduğunu dahi bilmeyiz. için besbelli olan şu birkaç öz türkçe ke çeleri». UYUMAK (6) Ahterii Kebir; Dinavü Lugat itTesadüfen Nişantaşında oturmaklığılimenin analizi, bize açık olarak gösteri ; Türk. Kelimenin etimolojik şekli şudur: mız ve muallim bulunmaklığımız dolayı yor ki, Türk dili, Türk dimağmm tam (7) Dinavü Lugat it Türk. (O (2) (3) sile bu yazıyı tekzibe lüzum gördük. Elteşekkül ve inkişafından sonra düşünülea (8) Türk Dili Lugati. (uy + um k) f yevm sıhhatle yaşıyor ve vazifemize de rek kurulmuş akademik, sunğî bir dil (9) Kamusu Türkî. r (1) U y : Bitmek, tükenmek (hare değildir. Türk dili, Türk dimağı kadar / Karamürsel (özel) Ilçebay Nuri teşyie gelen köy muhtarlarile memurin fe vam e^ivoruz. (10) Radlof. III. <0smanlı ve Çağatay Bozkurt doğu ödevini yapmak üzere ta halkı göstermektedir. Kültür mensublan Vef& «Jsesi muallimlerinden Nişanta ket, kuvvet, faaliyet, akıl mefhumlan). tabiidir. Türk dili, Türk dimağı ve jemsi lehçeleri>. (2) Um: Kökün mefhumuiu kendin kadar lojiktir, yüksektir. Türk dilinin en (11) İstanbuldaki uygurca Kur'an yin kılındığı Sankamışa urayımızdan ha bir buket sunmuşrur. Uğurlama çok sa şında oturan muallim Hacer küçük bir morfemi, Türkün tabiati tet tercümesi. reket etmiştir. Fotoğraflar kendılerin) mimî olmuş ve birçok kimseler ağlamıştır. de tecelli ettiren bir unsur. ve eşi Kemal Tatlı müsabakamız bugün başladı On gün neşredeceğimiz rey varakalarını kesip saklayınız ve sonra mütalealarınizla beraber bize yollayınız Biz bize Sorguya çekilen kadın Dil Uzerinde çalışmalan Yatsı, yatmak ve yok sözlerinîn tahlili Altın madenî getîren gemi Yolda pervanesi kınîdığından havuza alınacak Etimoloji, morfoloji ve fonetik 4 27 sandık şeker mükâfat veriyoruz Müsabaka mevzuu tatlılar Tel kadayıfı Mükâfatlar Cumhuriyet Tatlı müsabakası Karamürsellilerin eski kaymakamlarına gösterdikleri saygı • Edebî Vazan : Stefan Zwelg roman 1 Çeviren: E. Ekrem Talu îren, dostunun apartımanından çıkıp, durduktan sonra, cümle kapısına kadar ^nerdiveni iner inmez yeniden anî ve şu olan birkaç adımlık mesafeyi hızlı hızlı ıursuz bir korkuya kapıldı. Gözlerinin ö ve başmı kaldırmadan katediyor ve mernünde kara bir topaç döndü, dizleri tu divenleri acele ile tırmanıyordu; biraz da tuldu ve birdenbire yüzükoyun yere ka sabırsızlıkla kanşan bu ilk endişe, kendiipanmamak için hemencecik tırabzana tu sini kabul edenin sıcacık kucaklayışmda ^unmağa mecbur oldu. eriyiveriyordu. Lâkin, daha sonra, eve B Bu tehlikeli ziyareti ilk defa yapmı dönerken, içine biraz da, işlediği günahın yordu, ve bu anî ürperme kendisine ya nedameti ve sokakta herhangi bir kimsetancı değildi; her defasında, buradan ay nin, kendisinin nereden geldiğini yüzünde nlırken, içindeki mukavemet arzusuna okuyup şaşkınlığını küstah bir tebessümlağmen, bu saçma ve gülünc korku buh le karşılıyabileceği korkusu katılan yeni fıanlarını sebebsiz geçirmekte idi. ve esrarengiz bir ürperme duyuyordu. Ve Randevuya geliş çok daha kolay olu dostunun yanında geçen son dakikalar, "ordu. Arabayı sokağın köşesinde dur Lendi«ini bekliyen akıbetin endişesile ze Dedi ve gayriihtiyarî geriye çekildi. Tam o esnada içeriye girmek istiyen beni de rahat bırakın. Bir daha buraya hirlenmiş bulunuyordu. Tam gideceğine Kadın, ona tezyif edici bir nazar fır adımımı atmam. Size yemin ederim! deyakm, elleri asabiyetle titriyor, kulaklan, bir kadınla çarpıştı. Şaşkm bir tavırla: dostunun sözlerini d«lgm dinliyor, onun «Affedersiniz!» dedi, ve geçmek istedi. latü: Onun muvazenesini kaybettirip di. nüvazişlerini isticalle reddediyordu. Git Fakat kadın yolunu kesti, hiddet ve ha sendelendiren bu korku, bu göz göre yesi Kadın, fena bir bakışla, parayı kaptı. mek.. Bütün mevcudiyetile gitmek, bu a karetle yüzüne bakıp, haşin ve pervasız hoşuna gidiyor gibiydi. Müstehzi ve Kaltak! diye mmldandı. memnun bir tebessümle, kendisini tetkike partımandan, bu evden aynlmak, bu ma bfr sesle: îren bu hakaretin altında ürperdi, faceradan uzaklaşıp kendi sakin burjuva Çok şükür, nihayet yakaladım! di koyuldu. Sesi açıldı ve adeta neşeli bir kat karşısındakinın yol verdiğini görünce, muhitine dönmek istiyordu. Sonra, kendi ye bağırdı. Tabiî, namuslu, guya namus ahenk aldı: kendini intihar kasdıle bir kulenin tepe Evli kadınlar, güzel, kıbar bayan' sinden aşağı atar gibi, dışanya fırladı. sini beyhude teskine çalışan ve fakat, te lu bir kadmsınız! Kocanız, paranız ve heyyüc halinde, kulağına bile girmiyen daha da sahib oldugunuz bunca şeyler lar, erkeklerimizi ellerimizden aldıklan' Koşarken, çehrelerin, yanıbaşmdan, birer son sözleri müteakıb, kapının arkasından, yetmiyormuş gıbi, zavallı bir kızm dos vakit, demek ki böyle yaparlar! Sonra korkunc maske gibi süzülerek geçtiklerini merdivenden çıkıp inen bir kimse olup ol tunu da üstelik baştan çıkarıyorsunuz.. da, her yerde gene namuslu kadm rolü hissediyordu; sokağın köşesinde duran bir madığını gözetlediği an geliyordu. DışaÎren, bir yandan, beceriksizcesine sa oynıyabilmek için yüzlerine peçe, kalın arabaya gücbelâ varabildi. Kendini minnda, onu kavramak için sabırsızlanan ve vuşmağa uğraşarak, bir yandan da mml bir peçe örterler, öyle mi?. derlerin üstüne bir yığın gibi atıverdi ve henüz ilk basamaklarda nefesini tıkıya dandı: Ne var?. Benden ne istiyorsunuz?. o anda bütün varlığı hareketsiz, dimdik cak kadar şiddetle kalbini tazyik eden Allahaşkma.. Ne oluyorsunuz?. Sizi tanımıyorum.. Bırakınız, gideyim! bir hal aldı. Aradan bir müddet geçip te, korku kendisini beklemekte idi. Yanhş!. Gitmek.. Evet. Kocanız, cenablan hayrette kalan şoför, bu acayib müşterinın sıcacık apartımanma.. Orada kibar ye nereye gideceğini sorduğu zaraan, uBöylece, gözleri kapalı, merdivene yaLâkb, kadın, iri vücudile kapının ağyılan akşam serinliğini doya doya tenef zını daha da tıkıyarak, tiz bir yaygara bayan rolü oynamak ve kendinizi hizmet yuşan dimağı kelimelerin manasını akıbet çilerinize soydurmak için, değil mi?. fehmedinciye kadar onun yüzüne jaşkm füs ederek, bir dakika durdu. Birden, yu kopardı: Hayır, hiç te yanlış değil!. Sizi ta Ama, bizim halimizi sormazsınız.. Aç gibi baktıktan sonra, hızlı hızlı: kan katlardan birinde hızla bir kapı kanıyorum, ben.. Dostum Eduarm yanın lıktan geberip gebermedığimiz size vız pandı; îren korktu; kendine geldi ve Cenub istasyonuna! yüzünü örten kalın peçeyi elile düzelterek dan geliyorsunuz. Son günlerde, niçin gelir.. Bu namuslu kadınlar, biricik mâEmrini verdi; ve birdenbire, deminkî merdıvenleri çabuk çabuk indi. Şimdi bana hasredecek vakit bulamadığını, şim melekimizi de aşırmaktan utanmıyorlar! kadmın kendisini takib edebileceği ihtiîren kendini toplamağa çalıştı ve anî, malini akhna getirerek: gene müthiş bir an vardı: Yabancı bir di sizi yakalayınca anladım. Sebeb sizfakat müphem bir ilhama uyarak elini siniz.. Sürtük, sizi!. evin eşiğini aşarak sokağa çıkmak lâzım Çabuk! dedi. Çabuk.. Acele ediçantasma sokup, nekadar para bulduysa îren boğuk bir sesle, ssl'ü kesti: geliyordu. Atlamazdan önce hız alan bir nizl Allah nzası için b<t^ bağırıp ça aldı ve kadına uzattı: atlet gibi başını iğdi ve aralık duran cüm(Arham oar) Buyunın, alml Fakat }imdi artık| ğırmaym!. le kapısına doğru birdenbire saldırdı.