f CUMBURİYET Bîrfnclfeşrftt 1935" ( Şehir ve Memleket Habeıieri ) Siyasî icmal rarihî roman : 81 Yazan : M. Turhan Tan O merun suikasd işine bir say lavın da adı karıştı. Mıllî Mücadele yıllarında, Büyük Şefle beraber Clözlerin gülümsemesi geçti, bebekler ışe yarar bir adam olsaydık Türk düş çalışmış, sonra tstiklâl mahkeme Türk İtalyan anlaşması dün akşam karanlık bir gölge kümeleşti, çök manlannın belki işine yarardık. Onlar leri azalığı gibi bir vazife almış, bitmiştir. Son günlerde evvelce de yazş göğüste ölgün bir hareket belirdi. bizi yarattılar, lâkin bize Türk kanı, üstelik te bir asker olan Ali Sai dıgımız gibi İtalya ile olan tecimel müırumuş ciğerlerin son bir gayret gös Türk yüreği ve Türk bileği veremediler. bin bu işten alnı acık, yüzü ak nasebatımız çok hafiflemiş, piyasaya çıkmasım can ve gönülden dilemi mege savaştıklan, ölii hüceyrelere bi Onun için umulan şeyler olmadı. Biz de büyük bir ihtiyat fikri gelmiş ve banka yen bir Turk yoktur, dıyebiliriz. : kan vermek için didindıkleri sezili böyle sefil kaldık. lar krediyi kesmişlerdi. Ya türkçeyi nereden öğrendin? rdu. îhtiyar bu ağır çırpmma içinde u) Çünkü, millet vekilliği gibi en yülşin dikkate şayan tarafı müddeti dün ce bir mevkie çıkardığımız bir Tür Babamdan! ıca bir dakika geçirdikten sonra bel akşam biten gerek ticaret ve gerek kîe kün, böyle caniyane bir suikasd işi O Türk değilse bu dili nereden belirsiz bir ah çekti ve gene belli be ne karışması millî vicdanın asla taring anlaşmalannın uzatılması için iki bilivordu? ıiz konuştu: hammül edemiyeceği bir şeydir. hükumetten hiç birinin teşebbüsatta buthtiyar yorgunluğunu yenmeğe çalış Ölüyorum delikanlı, ölüyorum. •Onun içindir ki, Urfa saylavının bu lunmamış olmasıdır. Uluslar Sosyetesi ıht sayıklarken işte kuru bir tahta bi b, uzun uzun uğraştı ve son nefesile beişten temiz çıkmasım istemiyen tarafmdan Italyaya karşı zecrî tedbirler elime geçmedi, balık ağlan içinde can raber son cevabı da verdi: yurddaş yoktur, diyoruz. tatbikı hakkında verilmiş olan karara Belki bir Türkün uşağı idi, ka nyorum. Bu temenniyi kaydettikten sonhükumetimizin iştirak ettiğine göre şim ra, Kamutavda teşriî masuniyeti Sustu, yorulmuştu, kurumuş ciğerler çıp Macar iline gelmişti, prenslik tasla dilik böyle bir teşebbüsü beklemeğe de nin kaldırıldığı sırada Ali Saibin n kuvvet alamıyan dil artık ağızda mıştı. Fakat yemin ederim ki Türk de imkân görülmemektedir. ğildi. (•) söyledıği bir söze ilişmek istiyoruz. •nemiyordu. On on beş kclıme mınl İtalya ile aramızda ticarî münasebaUrfa saylavı, Meclisteki sözleri Mustafa birşeyler daha sormak, Marnma sonunda beliren dermansızlık o tın devamı için baska bir yoldan istifadt arasında: yanın soyu sopu hakkında doğru bir hakh gözleri de ölgünleştirmişti, onlar da «îsmet înönünden bir şey rica ber almak istiyordu. Fakat ağzını kapı etmek te kabil değildır. Çünkü îtalyayı nüyor gibiydi. tecimel sahada müsaid bir duruma ge edeceğim. Ben Adliye tahkikatını Delikanh, derin bir merhametle bu yan ihtiyann gözlerini de bir daha açıl tiren aramızdaki ticaret anlaşması idi. kâfi görmüyorum. Kendisi bizzat nen ömre bakıyordu. Fakat içinde bir mamak üzere yumduğunu anlavınca is bununla meşgul olsun. Ben onun Türkofis Istanbul subesi dün m*r : endişe vardı. îhtiyarın bir sırn, bir ter istemez sustu, içini çekerek ayağa kezden aldığı emir irerine bu hususla çok iyiliğini gördüm. Onun için riıkikati mezara götürmesini de istemi kalktı. ca ediyorum ki bu işi iyice tahkik piyasada temaslar yapmış ve neiicesini Gidelim kız, dedi, herif göçtü. >rdu. Duyduğu acı dilini hareketten etsin Ankaraya bildirmiştir. Jozefin, gene akıncı ile ihtiyann yaIsmet Inönüne hakkımı helâl et ıkoyuyordu, taşıdıgı endişe de dudakDün İtalyan eşyasınm ithali için son vaş sesle ve türkçe konuşmalan sırasm mem. Bunu bizzat tahkik etsin ler. nna bir sürü soru getiriyordu. ^Jihayet gün olduğundan büyük bir faaliyet göze da hayatla ölümün dudak dudağa veriÇünkü bu işe yalnız Adliye tahkiyanamadı, ihtiyann kulağma iğildi: çarpmakta idi. katı kâfi gelmez.> şini seyrediyormuş gibi garib bir duygu Babalık, dedi, erkek yalan söyleDemiştir. geçirmişti. Ayni zamanda onların neler ez. Ölüm döşeğinde ise yalan, Tann Urfa saylavmın Başbakandan bir ÜN/VERS/TEDE m yüzüne tükürmek gibi birşey olvır. konuştuklannı merak ediyordu. Bu se ricada bulunmasma denilecek bir beble, tapındığı adamın koluna asılarak )nun için doğru söyle: Sen Türk mü Avrupaya gönderilecek talebe şey yoktur; fakat saylavın Adliye sordu: in! tahkikatını kâfi görmemesi ve lhtiyara neler söyledin aslanım. Avrupaya tahsil için gönderilecek Serserin'T gözleri kapandı, yüzünde Türk Adliyesmden Kamutay hu Öğüd verdîm, bir de sürünmekten talebelerın yoklamaları dün Üniversiteir ıstırab dolaştı. Şimdi yalnız ciğerleri zurunda şüphe etmesi doğru muse ölmek çok iyidir, dedim. îşte o da nin muhtelif fakültelerinde bitmiştir. dur? eğil, vicdanı da ihtilâc içinde idi. BirDün son olarak yabancı dillerde yokla Ali Saib, Adliyemizde noksanlar eyler söylemekle söylememek ihtiyacı ve dinledi, sürünmekten vazgeçti. O , Türküm, prensim derdi. Fakit görüyor idise, bunu şimdiye kadar ma yapılmış ve imtihan evraklan ince rzusu o ölü vücudün dağınık elyafı arakimse inanmazdı. niçin Kamutayda mevzuu bahsetlenmek üzere Ankaraya gönderilmiş mda sanki mücadele ediyordu. medi de, tam kendi şahsı hakkında Türk sürünmez çocuğum, cnun tir. Hangi talebelerın kazandıkları AnMustafa bu iç döğüşünü sezdi, gene bir dava açılmak üzere bulunduğu için ihtiyara inanmamakta haklısınız. karadan bildirilecektir. ğildi: zaman, Adlıve tahkikatını kâfi görJozefin bu hakikate çoktan iman ge Doğrusunu söyle ki sana yardım müyor, yani Türk Adlıyesınden Doçent imtihanı ;tmeğe borclanayım. Canmı kurtaramaz tirmişti. Koluna asıldığı adamda en yüşüphe ediyor? Üniversitenin muhtelif fakültelerine >am bile ölünü sürünmekten korumak ce bir dağ yüksekliği seziyor ve böyle Urfa saylavının, tabiî görülmek alınacak sekiz doçent için dün yokla :limden gelir. Hiç olmazsa sininin üze vüksek başlann toprağa igilmiyeceğini, lâzım gelen o günkü heyecanı ara iğilemiyeceğini anhyordu. Kendinin o malara başlanmıştır. Dün ilk defa ya rine bir taş dıkerim. smda. bu sözlerinin nereye vardı andaki durumunu da bir çmara varlığı bancı dıller mektebinde bir heyet önünğını düşunememiş olmasmı kabul Kapalı gözler açıldı ve delıkan'ının nı bağlıvan ince ve cılız bir sarmaşıktan de yabancı dılden yoklama edilen do etmekle beraber, bir saylavın, kenyüzüne dıkıldı. Bakan ölü bu bakışla farksız buluyordu. Fakat dayandığı çı çentlerin imtihan evraklan da Ankaraya di şahsı mevzuu bahsolduğu zaman birçok şeyler söylüyordu, fakat birşey gönderilecektir. Bu yoklamalara 9 kişi Adliyemize karşı tam bir itimad* nar o sarmaşığa da yükselmek kudreti «mlatamıyordu. Halbuki hcrifin com J« gîlllliçlil. DuMİUlJ... 4 «. VL, 3 .1 1™ *1 1 1 averiyordu, başını goklere dogru çekiyorbüsbütün çekilmek üzere idi. Böyle ba kuk, 1 i de edebiyat için müracaat etruz. Bu düşüncemiz, du. Nekadar yazık ki çınar, şu ruhlu ve ka baka ve düşüne düşüne dünyadan kudretli çınar yalnız kendinin değil di, mişlerdir. elini çekecekti. Bunu anlamış olacak ki (Arkan var) Rektör iki şölen verdi son bir gayret gösterdi, nefes alır gibi (*) Böyle bir Türk prensinden bahDün saat 1 7 de Üniversite adına Rekanlaşılmaz bir sesle taşıdıgı sırrın yüzüseden yalnız Alman tanhçisi Yorgadır, tör Cemil Bilsel tarafmdan bu yıl sınıfnü açtı: Bana Türksün dediler. Babam Bu tarıhçi eserinde, Murad adh bir lannı pek iyi derece ile geçen talebelere Kürddü, Murad adını taşıyordu. Onun prensin birçok yıllar Alman İmparato merasim salonunda bir çay verilmiştir. görmiyen gözlerinde bir Türk bakışı ru ve Macar Kralı Sicismondun sara Çayda her sınıfı, en fazla not alan 16 var mıydı, bılmıyorum. Fakat ben bütün yında yaşadığmı, bir aralık dort yüz talebe temsil etmiş, fakülte dekanlan da Ömrümde bir Türk gibi bakamadım, bir süvari ile Bohemyaya gittiğini, sonra hazır bulunmuşlardır. Çaydan sonra Türk gibi konuşamadım. Şimdi bile sa kör olup öldüğünü, Davud adlı bir oğ Rektor Cemil Bilsel Park Otelde bu na bakıyorum da kendimin Türk olma lu kaldığını ve bu küçük prensin Ef. yıl Üniversiteden mezun olan talebeler lâk Voyvodası Aleksandr tarafmdan şerefine bir akşam şöleni vermiştir. dığıma yeni baştan inanıyorum. Üsküdar, Kadıköy ve Çamlıca bölgeO nefese benziyen sesi, şimdi ağlıyor Sicismonda tavsiye edildiğini, împaraMAL1YEDE lerinde oturan halk Uraya başvurarak tonan da onu saltanat varisi davacısı du: Üsküdar Kadıköy tramvayından şikâYeni tayinler Türk olsaydım böyle mi ölürdüm! sıfatile kullandığım yazar. yet etmişlerdir. Bu bölgeler halkı diyorGene Yorganın rivayetine göre SiTürk olsaydım diyar diyar dolaşıp ek Istanbul finans teşkilâtı varidat direk lar ki: mek mi dilenirdim? Bu bir masal, deli cismond, Osmanlılar aleyhinde hareket tör muavini Nâzım Beyoğlu tahakkuk « Istanbul tramvayının en uzun kanlı ve benim ölümümle o masal bi etmek üzere Davudu Arnavudluğa da müdür muavinligine, Beyoğlu tahakkuk hattı, Bebek Eminönü hattıdır. On iki göndermişti. Sonra izi kayboluyor, on müdür muavini Yekta Trabzon defter kilometro tutan bu yola altı kuruş on tiyor. Mustafa, hayret ve merhametle gene dan beklenen ümidler suya düşüyor ve darlığına, Üsküdar tahakkuk müdür para ile gidiliyor. Halbuki Üsküdar nihayet Ragozede ve Sebenikoda ser muavini Tevfik Istanbul tahakkuk mü tramvaylannın en uzun yolu, Üsküdar sordu: Peki amma bu masala ne lüzum seri bir hayat geçirdıği görülüyor. dür muavinligine, ıstanbul tahsil mü Kısıkh ve uzunluğu 5 kilometrodur. Bu vardı ? Ne şark, ne garb tarihlerinde Yor dür muavini Şefik Istanbul Millî Emlâk yol için şirketin halktan aldığı para se Türk gücünü yıkmak istiyenler gayı teyid eder bir kayid yoktur. Fa Direktörlüğüne tayin edilmişlerdir. kiz buçuk kuruştur. Sonra Üsküdarda böyle yalanlara da bel bağlıyorlar. Eğer kat Yorga mühim bir müverrih oldu talebe pasosu üç buçuk kuruştur. H a l V/LAYETTE babam denilen Kör Murad, yahud ben ğundan uydurma şeyler yazamaz. buki îstanbulda talebe pasosu yüz pa Eyüb kaza oluyor radır.» üray halkm şikâyetini tetkik eyle Eyüb cihetinin ehemmiyeti ve o civa nn bağh bulunduğu Fatih kazasına u mektedir. Diger taraftan ilgili bir zat zaklığı gözönünde tutularak Eyübde bir bu şikâyet hakkında bir muharririmize kaza teşkili karar altına ahnmıştır. îç İş demiştir ki: « Nakil vasıtalanndan herhangi leri Bakanlığı burada teşkil edilecek kazanm hududlannı gösterir bir kroki birinin yolcu tarifesi, amele yevmiyesi, ile nahiye teşkilâtmı gösterir bir harita genel sarfiyat ve gayrisafî kazancı he istemiştir. Ilbaylık bunu hazırlayıp gön sab edildikten sonra tesbit edilir. Istan bul tramvaylan sabahtan akşama kadar derecektir. ADL/YEDE tıklım tıklım yolcu taşırlar. Üsküdar tramvaylarınm ise ancak sabah ve ak şam arabalan doludur. Binaenaleyh Türklüğü tahkir davası gayrisafî kazancı da o nisbette az olur. Türklüğü tahkir etmekle suçlu olup Tarifeler tesbit edilirken de bu esastan üçüncü ceza mahkemesinde muhakeme hareket edilir. Bu yüzden Üsküdar tramedilmekte olan Kibrit Şirketi müdür muavini Mösyö Homansm muhakeme vaylannda daha pahalı seyahat etmek sine dün de devam edilerek suçlu vekili mecburiyeti hasıl oluyor.» ustafa, Jozefinin yüzünde herşeye; yurda, dine, ıana, hatta anaya, babaya kadar herşeye ihanet etmeğe hazır bir ruhun dolaştığını gördü! İtalya ile ticaret tamamen kesildi Ticaret anlaşmasmın müddetide bitti Doğru değil mi? Ali Saib ve Türk Adliyesi Misafir Sovyet doktorları dün gitti Dr. Donişevski bize dost intıbalarını anlatıyor Ankaradaki Tıb kongresine iştirak ederek şehrimize dönen Sovyet doktorları Danişevski, Burdenko ve Lurye dün akşamki ekspresle ve Avrupa yoluyla memleketlerine hareket etmişlerdir. Profesör Danişevski dün bir muharririmize şunları anlatmıştır: « Dost memleket topraklannda edindığimiz intıbalan hayatımızm en değerli hatıralanndan sayacağız.. Bizde bılhassa en büyük tesir bırakan, yeni Türkiye hükumetinin kudretile Anadolu dağlan arasında bir anda yapılmış olan Ankara şehridir. Bu güzel merkezin mevcudiyeti semboliktir; büyük Türk milletinin bol ve güzel enerjisinı, yüksek teknik ve kültürünü ve çahşkanlığını gösteriyor. Türk Tıb çahşkanlıgının ortaya koyduğu eserler de Türk bilginlerinin ve doktorlarımn yüksek ilerleyişini gösteri yor. Bunu biz Ankaradaki Tıb kongresinde Rumatik hastalıkların tetkiklerinde bu hastalıklarla yapılan mücadelelerde gördük. Gene bu ilerleyişleri en yeni teknik usullerle yapılmış olan muhtelif hastaneleri, enstitüleri, klinikleri ve saireyi ziyaret ettiğimiz zaman açıkça müşahede ettik. Böyle ilmî müesseseleri olduğun dan dolayı Türkiye gurur duymalıdır. Türkiye tıb işinde en eski ocak sayılan îstanbul Üniversitesi ve Tıb fakültesi d» bizde büyük bir tesir yaptı. Nihayet Türkiyenin mukayese kabul etmez maden sulan, çeşmeleri, deniz banyolan, iklimi ve güzel manzaralan, bilhassa Yalova ile Bursanın tabiî tedavi vasıtalarına hayran kaldık. Bu zenginlikler Türk milletinin büyük bir sermayesidir. Türkiyeden ayrılırken kendimize düşen vazifelerimizi yapmakta büyük yardım gösteren gazetelere dostça ve samimî kabullerinden, işlerimize müstesna bir önem veren Türk hükumetine, Sıhhat ve Kültür Bakanlanna, Türk tıb âlemine Sovyet tıb heyetinin teşekkürlerini bildiririm. Sovyetler lttihadına dönerken, iki dost memleket arasmaa Daşıamı? oıan tıb işleri teşriki mesaisinin gelecekte de devam edecegi ve kuvvet bulacagı kanaatini besliyoruz. Biz bu çok önemli olan teşriki mesaıye bütün kuvvetimizi sarfedeceğiz. Ara • mızda başlamış olan bağlantıyı sağlamlamaea çalısacağız.» Nüfus sayımının politika bakımından önemi ugün bütün Türkiyede yapıla* cak olan nüfus sayımı dünya politikasında bilhassa son senelerde fevkalâde ehemmiyet kazanan nüfus siyasetinin bizde dahi inkişaf etmekto olduğunu göstermektedir. Bu itibarla memleketimizde yapılacak sayım haricde de büyük bir dikkat ve itina ile takib edilmektedir. f Nüfus işinin ve nüfus politikasının beynelmilel münasebatta, nekadar mü essir ve kuvvetli rol oynadığını anlamak için, geçen beş senelik mazideki politika hareketlerinin hakikî amillerini şöyle bir gözden geçirmek kâfi gelir. Japon ordusu 1931 de birdenbire Çinin şimalindeki Mançuriyi işgal ederek bütün dünya sulhunu neden tehlikeye soktu> Japonya bu hareketi yüzünden azkalsın Amerika, Mılletler Cemiyeti azası devletler ve Sovyet Rusya ile çar pışacaktı. Bu kadar tehlikeli bir hareketin hakikî saikmın iddia edildigi veçhile, Japon ordusu ve donanması erkânı içindeki müfrit milliyetperver zümre olmasına imkân yoktur. Japonyayı her tehlikeyi göze aldırarak genişlemeğe sevkedea sebeb Japon adalarındaki nüfusun kesa« feti ve hadden fazla çogalmasıdır. Yakm zamanlara kadar halis bir çiftçi ve balıkçı olan bu milleti dünyanın birirtci sınıf sanayi memleketi yapan amil de gayet dar ye Tayrimümbit yeri çok olan Japon adalannda çoğaldıkça çozalan nüfusun maişet ve refahını temin dü« şüncesidır. Japonyanın fazla nüfusu vaktile A merikaya, Avustralyaya, büyük Okyanus adalarına ve Uzakşark memleketlerine dağılırdı. Bilâhare Asyalılara muhaceret kapılan her tarafta sımsıkı kapatıldığı gibi 1929 da başlıyan iktısadî buhran yüzünden Japon sanayime de bir çok piyasalar seddedilmiştir. Fakat bu tazyikler, Japon adalannda, nüfusun senede bir milyon artmasına mâni olma mıstır. Doğru değil mi? Üsküdar halkınm bir şikâyeti Tramvay ücretini çok fazla buluyorlar îtalyanîn Habeşistanı almak isteme^inin sebebi dahi yerinin az olması ve nüfusunun çogalmasıdır. Italyanın arazısi Fransız topraklannm yarısı kadaror. Halbuki Italyanın nüfusu Fransanm nü^.....nrl^r. ;uî »"üvnn fazladır. Bundan başka İtalya yanmadasmın sıra 6TSn" Apenin daglannın inbat kuvveti günden güne azalmakta, burada yaşıyaıı halk gittikçe sahillere ve ovalara inere't ovaların kesafetini bir kat daha artırmaktadır. Almanyayi Avrupanın şarkına ve ortasına doğru yayılmak istemeğe, bu su retle Sovyet Rusya ile ihtilâf ve gcrginMÜTEFERR/K liğe düşüren bir amil de 66 milyon AItç işleri Bakanının meşguliyeti mana zengin müstemlekelerinden mah İç işleri Bakanı Şükrü Kaya dün rum kalan Alman topraklannm kâfi gelTokathyan otelinde bazı ziyaretler ka memesidir. Yukanda saydığimız memleketlerin bul etmiştir. Vekil bugün şehrimizdeki sayım faaliyetini yakından takib edeçek nüfus politikası artmakta olan nüfuslarıve yarın aksam Ankaraya dönecektir. na mahrec bulmak hedefini takib ediyor. Vahan Sürenyanın cenazesi Halbuki arazisinin genişliği, inbat ve Evvelki gün birdenbire ölen Gregor imar kabiliyetile nüfusu mütenasib olmıyen Ermenilerinin idare heyeti başkanı yan memleketlerin nüfus politikalan ise Vahan Sürenyanın cenazesi dün kaldı bu yerleri doldurmak suretile millî servetlerini ve müdafaa kuvvetlerini artır rılmıştır. Cenaze törenine Patrik Noroyan ri mak için nüfuslannı fazlalaşürmak hedeyaset etmiş ve cenaze özel törenle ve fini güder. Her iki şekilde dahi, herşeyden evvel mevcud nüfusu hakikî surette öğrenmei ve muayyen bir müddet zarfında nüfus politikasının ne tesirler yaptığını bılmek gerektir. Hulâsa nüfus işi cihan politikasının en büyük temellerinden biridir. büyük bir kalabalık tarafmdan takib edilmiş ve Şişli Ermeni mezarlığına gö mülmüştür. Cenazeye muhtelif müesseseler tara fından birçok çelenkler gönderilmiştir. İzmirde yapılan baymdırlık işleri Yangın yerinde Kültür Park hazırlanıyor Izmir (özel) Birincikordonda ışık vaziyeti fenadır. Belediye bol ışık sağlamak üzere faaliyete geçmiştir. Havagazi tesisatı yenileştirilmekte, fenerler sıklaştınlmaktadır. Yukan mahallelerde kaldınm, lâğım, ışık ve su üzerinre Belediyenin devamh faaliyeti görülmektedir. Bu mahallelerin ihtiyacı çok fazladır, fakat lâğım tesisa tını Belediyenin tamamile başarması imkânsızdır, çünkü para meselesidir. Şehirde çok geniş bir mesafe tutan yangın yerinde, yollar açılması ve yeni insaat hararetle devam ediyor. Fakat bu sahamn doiması, yıl'ara vabesfe bir keyfiyettir. Bılhassa ekonomik varlık, para azlığı karşısmda, vakti, hali olanla^ bile cesaretsiz davranmaktadırlar. Belediye, hîç olmazsa bir kısmı, kendi çalışmasile kurtarmak ve yeni bir eser vermek için, «Kültür Park» namı altında bir yenilik yapmak istemiştir. Nice zamandanberi de 360 bin metro murabbaı bir sahada temizleme ve tesviye ameliyesine başlanmıştır. Burada parklar, büyük ve modern bir stadyom, havuzlar, eğlence yerleri, sahneler, anfiteatrlar, halk kütübhanesi ve birçok tesisat vücude getirilecektir. Düsünülen şekil basarılabiiirse, tzmir, Türkiyede emsali olmıyan bir esere ka vuşmuş olacaktır. MUHARREM FEYZİ TOGA) KAYIKTA HraSIZLIK İnebolulu Adil kaptana aid, Yağiskelesinde de mirli bulunan 1435 sayüı su kayığına Odanın çıkardığı gencler evvelki akşam sabıkah hırsız Hasan Yüksek îktısad mektebine geçen ve girmiş ve kayıktan birçok mal çala rak kaçmıştır. Polis sabıkalıyı bir müd Odada şimdiye kadar sitajiyer memur olarak bulunan bazı genclerin Odadan det sonra yakalamıştır. çıkanldıklannı yazmıştık. Oda tarafn FUNDALIK YANGCtt Evvelki dan tekzib edılmesine rağmen bir haki • * gün saat 16,30 da Büyükadada Türk kat olan bu mesele Ekonomi Bakanlığına yılmaz caddesinin üst tarafuıdaki fun. dalıklar birdenbire tutuşmuş ve yan aksetmiş ve Bakanlık bu genclerin im mağa başlamıştır. İtfaiye hemen yan . kân bulunarak himayelerine devam edilgma yetişmiş ve altı metro murabbaı mesini muvafık görmüştür. Bu kaıar Okadar fundalık yandıktan sonra ateşin daya bildirilmiştir. önüne geçilmiştir. Bakanlığın bütün hakikati aydınlatan BORÇ İSTEYİNCE Erenköyünde bu kararı Odanm gazetelerin gözünden tarafmdan müdafaa yapılmış ve beraet Ihhsas Mahkemelermdekışla önünde 10 sayılı evde oturan Ö neleri gizlemek istediğini ve tekzib hasisteğinde bulunulmuştur. Karar bildirilmer, dün Hasan ve Nuri admdaki iki talığınm nerelere kadar vardığını meymek üzere dava başka güne bırakümış Fordun defterleri tetkik edildi arkadaşına gitmiş ve eskiden kalma dana koymaktadır. tır. Külliyetli miktarda gümrük resmi borçları istemiştir. Para lâfına kızan kaçakçılığı yapmak suçundan dolayı Hasanla Nuri bıçaklarını çıkarmışlar Ford Motor Company Istanbul fabrika ve Ömerin üstüne hücum etmişlerdir. Yurddaş: İki azıh bir faciaya sebebiyet vermek Cumhuriyet bayranvmızm son gG sının geçmiş yıllar hesablanna sekizinci Nüshası S Kuruştur üezere iken yakalanmışlardır. İhtısas mahkemesi tarafmdan vazıyed nü aynı zamanda Argıu'usal arttırHIRT ALİNİN MARİFtTİ Hırt j Türkiye Hariç ma günüdür. O gün 18.000,000 Türk edilmişti. Bu hesablan uzun bir müddettenberi tetkik etmekte olan ehlihibre Ali ile arkadaşı Kütahyalı Osman is birbiri üzerine 10 kuruş bırikdirseetüdlerini bitirmiştir. Mahkemede Ford minde iki sabıkah dün Üsküdarda te ler ve bu parayı bankaya yatırsalar Senelik 1400 Kf. ÜCT " O gün bir milyon sekiz yüz bin ü davasına yeniden salı günü bakılacak sadüf eyledıkleri Mehmed isminde bir köylünün zarfçılık suretile üzerini aAlt; ayhk 750 1450 tır. ra top anır. rıyarak on bir lirasını çaldıkları için 0 ç ayUk 400 8C3 Bu davada Fordun Istanbul fabrikaUlusal Ekonomi ve Arttırma yakalanmış; Adliyeye verilmişlerdir. sı erkânından başka birçok gümrük jefKurumiı Bir ayhk 150 yoktur leri ve bazı gümrük memurlan »uçlu Haklarında tahkikata devam olunmaktadır>larak bulunmaktadırlar, *• POLISTE "> Cumhuriyet şeraiti 1 «v» W»