18 Ekim 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

18 Blrinciteşrin 1933 CTJMHLIK1YET NUfus sayımına dair Sayım, kalkınma çağına girdiğimizi gösterir Alacağımız müsbet netice yalnız bizi değil bütün diinyayı ilgilendirecektiı Hakikî nüfus sayımı işi kendini geçen lerle yürüyecek kadar yavan olmadığı asnn başlangıcında göstermiştir. Büyülc için bu kâhinlik te yerinde değildir. büsanayi ve evrensel tecim hareketleri de nunla beraber Büyük Harb sonunun bübu sıralarda uyanmıştır. Bundan önceki tün dünyada açtığı yeni iktısadî ve siyanüfus hareketlerine dair bilgiler, açıklar, sal gidişler nüfus artımı sırasının kendileriyamalarla dolu olduğu için ölçiilü ve ni veniden toplamağa başlıyan uluslara doğru bir mukayeseye elverışli değıldır. geldiğini ve Avrupanın nüfus bakımm Ancak son 130 yıllık, o da Avrupanın dan yükünü tamamile aldığmı gösteriyor. olmak üzere nüfus hareketlerıni bilıyo Fransada eski rejimde vasatî olarak ruz. Hakikî nüfus sayımı Avrupa nüfu aileler daha kalabalık, daha çok çocuklu sunun birdenbire artmasıle birlikte baş olduğu halde çocuk bakımı ve genel sağlar. 1801 de 27,5 milyon nüfusu olan lık islerinin yolunda bulunmaması yüzünFransa 1931 de 41 milyon olmuş; yani den nüfus ilerlemesi pek hafif oluyordu. 130 yıl içinde Fransanın nüfusu 100 de Halbuki cumhuriyet rejimile birlikte sa48 artmıstır. 1800 de 180 milyon kadar nayiin ilerlemesi, çocuk bakımı v» genel tahmin edilen Avrupa nüfusu 1900 de sağlığın b'nemle korunması nüfusu birden401 milyona, 1930 da 500 milyona var bire artırmıs, çocuk doğumu eskisinden mış; yani 130 yılda 100 de 165 artmış fazla olmadığı halde bile çocuk kınmıtır. Bu müddet içinde en çok nüfus art nın azalması ve çok yaşıyanların çoğal kanlığı İngilterede görülüyor. 1800 yı m?«ı bu harekete kuvvet vermistir. lında, Galles memleketile birlikte, 8 milNüfusun artıp eksilmesini dojhımla öyon 893 bin nüfusu olan Ingiltere 1930 Iüm arasındaki nisbet gösterir. Doğum. da 40 milyonluk bir memleket oluyor; fizivolojik, ekonomik ve psikoloiik sartyani 100 de 350 artıyor. Buna bir de lara bağlıdır. Bunların üçünün de elvedışarıya çıkardığı göçmenleri katarsak bu rışli bulunduŞu devırler nüfus artmasına devirde en yüksek nüfus artmasının İn en uygun olan zamanlardır. Fizivolojık gilterede olduğu anlaşılır. Hiç şüphe yok şartlardan maksad evleneceklerin sıhhatli ki Avrupa nüfusunun artmasile birlikte ve normal olmalarıdır. Normal aileleri onun acun egemenliğine doğru yürümesi çocuk bereketi karşısinda korkutmağa nüfus hareketleri için de herkesin gözünü meydan vermiyen geçimler ekonomik açmağa ve düşündürmeğe değer bir oluş şartı teskil eder. Normal ailelerin çocuk tur. doğumuna karşı aşırı bir ihtiyata düşerek Biz bize Fatma teyzenin kedisi Kediye nankördür deriz Fakat gene içimizde kedi besliyenler, kedi sevenler çoktur. Bu hayvana delicesine tutkun, yaçlıca bir kadın tanırım. Ne zaman kendisini görmeğe gitsem beni kucağında Tekirle karsilar. Tekir, Fatma teyzenin burnu, gözü, ağzı gibi benliğile kaynasmış bir uzuvdur. Tekiri gö'zönüne getirmeden Fatma teyzeyı hatırlamak bile mümkün olmaz. Bir gün Fatma teyze bana, kedisine karsı duyduğu sevgiyi anlattı: «Bu beşincidir oğlum, diyordu. Kedileri çocukluğumdanberi severim. Onları yavru ikcn alıyor, kendi elimle yetiştirip büyütüyorum. Yalnız ömürleri pek kısa oluyor kediciklerin. On, on iki seneden fazla yasıyamıyorlar. Bundan önce dört tanesi geldi geçti. Fakat Tekir, ah benim Tekırcığım. Onu hepsınden çok sCvıyurum. Yasmı dolduracak, ölecek diye içim titriyor. Şimdi sekizine bastı. Eh.. ben de altmış besinî buldum hani. Tekir be nim son kedim olacak yavrum. Bundan sonra artık bir baskasını nası! büyütüp eskitebilirim? Tekir yaslandıkça kara topraklara do&ru adım adım ılerledığımi hissedıyorum. Bu hayvana nekadar bağIıyırn bılsen...» Fatma teyzenin Tekire olan sevgısi, beni düşündürdü. «Bunda eksık birşey var, asıl sevgi boyle olamaz.» dedim. Fakat en temiz, en menfaatsiz sandığımız hislerimizi de«ecek olsak, derin lerde, pek den'nlerde Fafma teyzenin, kedisine olan bağlılığını bulmaz mıyiz Iş Kanunu lâyihası 1 ^ Müesseselerde çıkan ihtilâflar Vilâyet ve kazalarda teşekkül edecek uzlaçtırma heyetinin kararlarma yapılan itirazlar, Devlet Şurasındaki Yüksek Uzlastırma Heyetine gonderilir |6UOUN DEBUJ Yalancı şahidler azetelerde okudum; Tüze Eakanlığı, yalancı şahidlere karşı şiddetle mücadele edilmesini, bütün müddeiumumiliklere tamimle em retmiş. Cumhuriyetten önceki devirlerde pek revacda olan bu kârlı zenaatiıı bugünkü günde de salikleri olacağını pek tahmin etmıyorum. Yeni kanunlarımızla, cumhuriy;t mahkemeleri, takib edegeldikleri modeın ve medenî kaza usullerile, yalancı sahidlerin herhangi bir dava üzerinde, şehadclIerile müessir olmalarına meydan vermiyor. A İş müfettişi veya İktısad VekâMadde 109 Uzlaştırma heyetinin letince is teftiş ve murakabesini ifa ile kararına taraflar üç gün zarfında itira? tavzif edilen memur, edpbilirler. B Belediye reisi veva beledive reisİtiraz arzuhali vilâvet veya kayma liğinin mülkiye memurlarına tevdi edil kamlık makamına verilerek mukabilindiği yerlerde belediye encümenince a de makbuz alınır. zadan intihab olunacak bir zat, Vilâyet veya kaymakamlık bu arzu C Kazanın meclisi umumî azasm hali 48 saat zarfında kendi mütaleasını dan kaymakamlıkça tesbit edilecek bi havi bir tahriratla hükumet merkezin risi, deki yüksek uzlaştırma heyetine gön D Mevcud olan yerlerde ticaret ve derir. sanayi odaları reisi, Madde 110 Yüksek uzlaştırma he Yalancı şahidlik, şer'î mahkemelerin E Ihtilâf ile alâkadar iş sahibi ve veti Şurayi Devlet daire reisîerinden zamanında idi. Bellibaşlı kadılıkların buişçiler arasmdan kendilerince seçilecek Başvekâletçe bir sene müddetle seçileikişer zat, cek birinin reisligi altında olmak üze lundukları binanın civarında kahveler vardı. Bu kahvelerde, bir iki gümüş ceyAza sıfatile heyete dahil olan işçi mü re aşağıdaki azadan terekküb eder: messilleri heyette 'vazifelerini ifa et A Şurayi Devlet heyeti umumiye rek mukabilinde, dılediğiniz iş için, diletikleri zaman için ücretlerini mensub since seçilecek azadan bir zat, diğiniz kadar şahid tedarik edebilirdiniz. oldukları müessese veya teşebbüsten B İktısad Vekâletinden işçi meseYalancı şahidliği meslek edinenler, sabizzat iş başında çalışmış gibi alırlar. lelerile meşgul olacak dairenin en bübah karanlığı buraya düşer, mahkeme Bu heyetin yazı işleri ve muamelâtı yük âmiri, valiler ve kaymakamlarca münasib göC Dahüiye Vekâletince intihab e kapanıncıva kadar oturup müşteri beklerlerdi. Çoğu mahkeme kâtibile, muhzirîerrülecek bir zat tarafından idare olunur. dilecek erkândan bir zat, İstanbul Belediye mmtakası dahilin Ç Adliye Vekâleti Hukuk işleri le, hatta günahı boyunlanna bazı kadılarla ortaktı. Mahzan şuhudda verilmi| deki iş ihtilâflannda uzlaştırma heyeti müdürü, yukarıki tarzda ve valinin veya tevkil D Ankara Hukuk Fakültesi îktı bir hükmün, .o zamanlar nakzı pek müşedeceği bir zatın reisliği altında top sad profesörü, kül hatta imkânsız olduğu cihetîe, içinde lanır. E İşin mahiyetine göre taalluku pire yeniği bulunan davasını elçabuk'uMadde 104 102 nci maddede yazılı görülen vekâletlerce erkândan seçile ğile bitirmek istiyene, kadı efendi sorardı: sayıda işçiler, rnüşterek imzalarile vali cek bir zat. Suhudun var mı? Yüksek uzlaştırma heyetinin müza veya kaymakamlara verecekleri arzu Şey.. höl ile ihtilâfı heyetin takdir ve hük kere nisabı reis dahil olduğu halde aza Çabuk, iki şahid bııl getir! dan en az be§ kinin bulunrnasile hâsıl müne arzederler. olur. Nereden bulayım, yok. Muhzir der^al T Bu istidaya ihtilâfı mucib olan meseBana kalırsa aramıyalım, aeşmiye'" n. N. lenin izahından başka iddialarını uz Yüksek uzlaştırma heyeti reisi mev biçimine getirir, davacının kolundan relaştırma heyetinde müdafaa ve takibe zu ile alâkadar gördüğü devlet devairi ker, dışarıya çıkanr ve kahvede bekî^ea çocuk sevgisinden ziyade refah ve para salâhiyettar olmak üzere aralanndan erkânından her hangi birini ve kezalik gedikli şahidlerden ikisini tavsiye ed'veBu oluşun sebebleri çok kanşık ve düseçmiş oldukları en çok üç murahhas iş ve istihsal işlerinde vukuf sahibi ze rirdi. ğümlüdür. Tarıhçiler, ekonomi bilginle hırsına sarılmamaları da psikolojik şartı işçinin isim ve hüviyetleri de dercedıl vatı istişarî mahiyette beyani mütalea Xi bunları çözedursunlar. Ben bunların ü temin eder. Bugünkü büyük Avrupa şeOndan sonra, ömründe yüzlerini pöretmek üzere heyete çağırabilir. miş olacaktır. zerinde duracak değilim. Yalnız kaba hirlerinde çocuk doğumuna karşı görümediğiniz bu iki kişi, evinizin, aileni/in Yüksek uzlaştırma heyetinin yazı işMadde 105 102 ncl maddede yazıîı taslak görünen şu ki Avrupa büyük sa len en büyük engelin refah ve para hır lerine İktısad Vekâletince bir zat me sittin senelık, icli dışh a«inalarıvmış gibi sayıda işçilerin her hengi bir ihtilâf için önceden verdiğiniz puslaya göre, yedi nayiinin dünya pazarlannı kendısıne açık sında toplandığı görülüyor. Fakat, bu, bir arada toplanarak vali ve kayma mur edilir, bulduğu müddetçe, kazandığı nüfus be bir sebeb olmaktan ziyade bir neticedır. Yüksek uzlaştırma heyeti, itirazlan. ceddinizin adım, sanını, hususiyetlerini Gazi köprüsü münakasa müddeti dün kama verecekleri arzuhalin tanzlm edilÇünkü yukarıda da söylediğimiz gibi buevrakın vüsulünden itibaren en geç 20 sayıp dökerler, Alinin malmı Velive tmreketine karşıhk, gene ayni Avrupada bitmiş ve saat 15 te Belediyede büyük bir mesi ve haklarınm müdfaaya memur egünkü Avrupa, nüfus yükünü tamamile gün zarfında reylerin ekaeriyetile kat'î lik, Zeydin karısını Amire tenkih et Büyük Harbdenberi nüfus artmasının hetoplantı yapılarak münakasaya gönde • decekleri murahhas üç işçinin seçilmesi hükme bağlar. tirirlerdi. men her tarafta durması ve bilhassa Ber almış olduğu için para ve refahı nüfustan rilen zarftar açılmıştır, için vuku bulacak toplantılarının bu lundukları müessesenin iş şartları ve iş Madde 111 109 uncu maddede bahlin ve İstokholmda son dereceye düsme daha kıymetli görmektedir. Nizamî mahkemelerde kaybedilmis, niToplantıya İlbay başkanhk etınîş, sı ve Ingilterenin bu hususta tam yükünü Önümüzdeki ikinci nüfus yazımı cum Fen Müdürü, bütün daimî encümen ü yeri haricinde olması ve toplantının en solunan müddet zarfında itiraz edilme ce davalar vardı ki, şer'î mahkemeler ^ıaldığına kanması dünya pazarlannın huriyet rejiminin Türk nüfusu üzerinde Fen Müdürü, bütün Daimî encümen ü •az 24 saat evvel mahallî zabıtaya bil miş olan vilâyet ve kaza uzlaştırma he zurunda, iki müslüman erkek şahirlm, yeti kararile vaki olan itiraz üzerine dirilmesi mecburidir. kendilerine birçok yerlerde daralmasi ve yaptığı tesiri ve verdiği en müspet netice yeleri, Köprüler Müdürü bulunmuş yüksek uzlaştırma heyetinden sadır o haspetenlillâh ( ! ) ^ehadetleri sayesinde, Toplantıda hazır bulunmak üzere zakapanmasile birlikte olmuştur. Burada yi göstereceği için yalnız bizleri^ değü, tur. Münakasaya dört müracaat vardır, bir tek celsede kazanılırdı. bita tarafından gönderilecek memurlar lacak kat'î hükümlere alâkadar taraf nüfusu en çok artanlar en zengin demir bütün dünyavı ilgilendirecektir. Oyle sa bir tanesi dört, diğer üçü de birer firmaların ittibaı mecburidir. Bu kararlar a Cumhuriyet rejimi şer'î mahkemeWi ve kömür madenlerıne sahıb olmak yü nıyorum ki Türk ulu?unun. tarihte oyna yı temsil etmektedir. Bunların hepsi Al toplantıdaki müzakereleri ve bu müza leyhine başkaca itiraz ve temyiı mer çok $ükür ortadan kaldirdı. Şimdi de dökerelerde 8Öz söyliyenlerîn hüviyetle zünden büyük sanayiini son dereceye dığı büyük rol nufusça en bereketli ulus man firmalandır. Dünkü toplantı geç cileri yoktur. Kat'iyet kesbeden karar küntü mikroblarını temizliyor. rini gizli tutmakla mükelleftirler. ve hükümlerin icabı bunların taraflara vardıran ve bunun neticesinde en geniş lardan biri olmasından ve tabiatile vük vakte kadar devam etmiş ve fennî proje Madde 106 105 inci maddede bah Dünyanm en kutsal şeyi olan (hak) deniz tecimine girişenlerdir. Buna karsı sek ve sürekli medeniyetler geçirmesin • ile müracaatlcr üzerinde görüjülmü^tür. sfcdilen müracaatin vukuundan itibaren tebliği tarihinden itibftren tatbik edilir. namına bunu da alkışlamalıyız! lık nüfuslan orta derecede artanlar den ileri gelmi<tir. Geçmişteki nüfus ha Fiatler hakkında henüz kat'î bir sonuç üç gün zarfında vali uzlaştırma heye Madde 112 Yukarıki maddelerle Erctimend Ekrem TALU tini toplar. Heyet reisten maada 103 ün beyan olunan usul dairesinde netictye Fransa gibi daha çok çiftçi olan memle reketlerimizi elde etmek mümkün olsaydı alınamamıçtır. cü maddede yazılı azadan en az dört bağlanmış olan iş şartlan üzerinde ayni ketlerdir. Fakat hangi şekilde olursa ol tarihimizin iniş ve cıkıslarını cok müriet müessese veya teşebbüsün iş sahibi vekişi bulunmadıkça müzakere edemez. TEŞEKKÜR Zeytinyağı piyasası yükselecek sun Avrupanın bugünkü hali nüfusun kem bir surette gösterebilecektik. Bundan 130 va işçileri tarafından kararın kat'iyet Kocam, kardeşim Lutfi Yazıcının 5 Vali ve kaymakam, murahhas işçilermiyet ve keyfiyet itibarile yükselmesile yıl önce bütün Avrupa nüfusu 180 milkesbettiği tarihten itibaren bir sene Bu yıl dünya zeytinyağ ticareth'Je başbaşa giderekten vücud bulmuştur. Se yonken Türklerin nüfuslan herhalde lümü dolayısile derin acrtanmıza mek 1« iş sahibini heyet huzuruna birlikte geçmedikçe yeniden ayni mesele için memleketimizin mühim bir mevkıde hatub ve telle iştirak eden, cenaze tÖreni davet ederek bunların iddia ve müdafaheyete mürâcaâtte bulunulamaz. beb ve netice meselesini bir tarafa bıra • mühim bir yekun tutuyordu. Birçok yerlunacağı anlaşılmaktadır. ne gelen merhumun arkadaşlarına, ayrı alarını dinlediği gibi ayrı ayrı dahi çakarak iddiah faraziyelere başvurmadan lerde hükumetsiz kalan Türklerin busün ayrı teşekküre teessürümüz mâni ol ğirıp dinliyebilir. Madde 113 İhtilâflarm halli için iş îspanyanın bu yılki zeytin rekoltesi çiler tarafından bu fasilda gösterilen 200 milyon kıloyu geçmiyeceği içm pek diyebiliriz ki yeni her medeniyet, her kü nüfuslarına bakılsa dahi gene en kala duğundan saygı değer gazetenizle şük Murahhas işçiler uzlaştırma heyetine mercilere verilen arzuhaller her nevi yükseliş ve her bayındırlık, ruhun bir be bal'k uluslardan biri olarak görünür. ran ve minnetlerimiz sunanz. çağırıldıkları zamanlar için ücretlerini az ihracat yapılabilecektir. resim ve harcdan muaftır. den istemesi gibi, mutlaka insan çokluğu mensub oldukları müessese veya teşebKardeşi Kansı Geçmişin verdiği bu güzel ve yüksek îtalyada bu yılki yağ istihsalâtını Madde 114 İş ihtilâflarımn halli iistiyor. Eski zamanm şohretli bütün me Örnek gelecek için çok kuvvetli bir umud İsmail Hakkı Yazıcı Mediha Yazıcı büsten bizzat iş başında çalışmış gibi harb haünde bulunduğu için hemen çin bu fasilda yazılı mercilere müra alırlar. deniyetleri dahi nüfus artmasile birlikte kavnaSıdır. Büvük Atatürkün actığı vecaat vukuunda keyfiyetin kat'î hükme kâmilen kendisi istihlâk edecektir. Şu vaMadde 107 Umuma müteallik hizvücud bulmuş, nüfus düştükçe bu mede ni Türk rejimi de bu kavnaktan hız alan le tayin edecektir. Hükumet te ancak bu bağlanmasına kadar geçecek müddet ziyete göre dünya pazarlarinda iki bü niyetler de çökmüştür. Meselâ eski Yu yaratıcı bir kalkınıstır. Bundan boyle ne i$aretlerle hepimize yarıyacak olan en met ifa eden müessese ve teşebbüslerle zarfında iş şartlan eskisi gibi devam e yük rakib kalkacağmdan memleketimız yüzden fazla işçi çalıştıran müessese nan ve Roma medenıyetlerinin yıkılmasi reye ve nasıl gittiiimizi yapacağımız sa hayırlı işleri görecektir. der. zeytinyağları iyi fiatlerle satılabilecektir. ve teşebbüslerde çıkacak ihtilâflar uz nüfus çöküntülerile birlikte olmuştur. yırr^ar «österecektir. Yukarıki fıkraya muhalif olarak i'd Sayım işine hükumetimizin ehemmiyet laştırma heyetince en çok yedi gün iHatta bugünkü Avrupada başlıyan nüTürk ulusunun dirim hareketlerini hiç vermesi Türk ulusunun kalkınma vc ço çinde ve bunların haricindeki müessese bırakmak veya durdurmak grev ve lo suçları tesbit eder ve bunun için tuta fus durgunluğu daha simdiden tarih ve söz gotürmez sayılarla gösterecek birer ğalma çağının girdiğini gösterir. Eğer bu ve teşebbüslerde çıkacak ihtilâflar en kavt hususlarında terettüb edecek ce cakları zaptın üç nüshasını çıkararak zaları müstelzimdir. ekonomi bilginlerini telâsa düşürmekte belse olan bu sayımlara her Türkün işe Avrupalılar gibi 30 yıl önce başlamıs, çok 15 gün zarfında neticelendirilir. bir nüshasını mahallin en büyük müldir. Hiç şüphe yok ki Berlin ve îstok canla başla ve tam bir doğrulukla yardım olsaydık eski rejimler Türkün servet ve Madde 108 Uzlaştırma heyetince Dördüncü kısım Birinci fasıl kiye memuruna ve bir nüshasını Müddeiumumiliğe, üçüncüsünü de iş sahi tşin teftişi ve murakabesi holm nüfuslannda görülen bugünkü dur etmesi kendi sağlığının izlerini görüp an nüfusunu bu derece israf edemezlerdi. lüzum görüldüğü takdirde mesele hakMadde 115 İş hayatmı tanzim eden bine verirler. gunluk bütün Avrupaya yayılır ve bu laması demektir. Bir sürü bile sayıms.z Mal ve canımızm kıymetini biliyor ve kında tenevvür için aynca ehli vukuf Zabıtlar, hilâfı sabit oluncıya kadar kanunlar ve nizamnamelerle hüküm hal dört beş kuşak giderse Yunan, Ro idare edilemezken koca bir ulus hiç idare artmasını istiyorsak bunların hareketlerini ta dinlenir. Karar, 103 üncü maddede yazılı olan lerinin tatbikını tetkik ve teftiş etmek muteberdir. ma medeniyetlerinin baslarına gelen fe edilemez. Bu sayımda bütün varlık ve bir saat gibi gözönünde bulunduracak saMahallindeki en büvük mülkiye melâket Avrupa medeniyetine de gelebilir. vokluklanmız, eksik ve gediklerimiz an yım işlerine öz işlerimiz gibi bakalım ve heyete dahil azanın reylerinin ekseri üzere İktısad Vekâletinin emrinde bir murlarmın kanunî teftiş salâhiyetleri yeti ile verilir. Reylerde müsavat vu iş teftiş heyeti teşkil olunur. lYalnız hayat kanunlan bu tarzda sırf laşılacak, her Türk bunlara bakaraktan ne mutlu bize diyelim. kuunda reisin bulunduğu taraf ekseri İş müfettişleri teftiş ettikleri iş yer mahfuzdur. aklî ve cezrî istidlâllerden çıkan hüküm kendi yolunu bilsrinin verdiği bir emniyetlerinde kanunun hükümlerini bozan (Arkast var) Profeıör: M. SEKİB TUNÇ yeti haiz sayılır. Gazı Koprusu Münakasa bitti, dün zarflar açıldr HİÇ Edebî Roman : 20 Yazan: Suad Derviş Aynlıyorlar öylemi?...bir taraftan kendi, mütemadî kıskanclık Gene kadın Mehmedin orada olma sahneleri, mütemadi göz yaşlarile ona sına rağmen saklıyamadığı bir telâşla münasebetlerini zehir etmediler mi?... elini ona uzatıyor. Onun kolunu tutu Yalnız güzel ve tatlı birşey olması icab ~>r: eden bu münasebeti.. Atıf!... Mehmed onun eteğini çekîçtirerek Yüzü şimdi fildişi renginde. Atıf durmadan birşeyler söylüyor, fakat Seza boş elile kolunun üzerindeki bu ince par onu dinlemiyor. Sabitleşen göz bebekleri makları sıkıyor. Ve kondoktör gibi tek Atıfın yüzünde... ^trlıyor. Bağırmak, vagondan atlamak, onun Haydi çabuk, çabuk vagona... boynuna kollarını dolıyarak: Evvelâ çocuğu bindiriyorlar. Arka Bırakma... Bırakma beni!.. clan Seza merdivenlerden çıkıyor, biran Diye yalvarmak istiyor. öteki gözile gözden kayboluyor. Ve sonra kumpar saati kontrol ediyor. Hareket dakikası tımanının penceresının önünde görünü yor. Camı telâşla açıyor. Atıf pencere yaklaştıkça yüzünün gergin çizgileri binin altında. Onun da yüzü inanılmıya raz daha yımışıyor. cak kadar sararmış, fakat Seza onun bu Gene kadın şimdi elini uzatmış, onun solgun yüzünde kendi gidişinin verdiği elini tutuyor. O, kalın sıcak dudaklarile bir ferahhğı sezdiğini tevehhüm ediyor. bu eli birçok öpüyor: Ben de geleceğim.. Vadediyorum. Bütün bu kanşık ve can sıkıcı hâdi •elerin biteceğinden memnun... Mu Ona bugün olan şeyden hiç bahset hakkak memnun... Bir taraftan kansı, mediği ne iyi oldu. Ona bugün olan şey Seza!.. dine doğru çekiyor ve: den hiç, hiç bahsetmiyecek! I Yavrum, yavrum diye hıçkırarak Atıf! Anne.. başını onun minimini göğsüne kapıyor ve Yaz... Bana sık. $ık yaz... Dur şimdi... Atıf bugünkü hâdiseyi bilse de gene tıpkı büyük bir insan göğsüne sığınır gibi Bir çan mı çalındı?.. Kondoktör de vagonun merdivenlerine çıktL Vagonun boyle mi söyliyecek?.. Şimdi ona elini onun göğsüne, onun şefkatine sığınmak sallıyor ve trenin arkasından yürüyor. istiyor. Gönlü bir anda seneleri aşmak kapısı kapanıyor. Gar daha az karanlık olsa onun hayalini isteğile kavruluyor. Mehmedi büyük bir Yaz bana muhakkak... daha uzaktan da ve daha uzun zaman delikanlı olunca tabiî o artık kendini Ben telgraf isterim. da seçebilecek. Fakat gar karanlık.. O şimdi kuduz bir aciyle üzen bu çeşid azab Anne... bu karanlığa mendilini sallıyor... Onu ve ıstırabdan kurtulmuş olacak... Of! Dur, diyorum sana!.. O zaman bütün böyle düşüncelerden Tren hareket ediyor. Kilidlenmiş el artık göremiyor. Sonra hıçkıra, hıçkıra kanepenin üs uzak olacak; beyaz saçlı başını bu göğse ler birbirinden ayrılmak istetniyor. De mindenberi gidişinden memnun zannet tüne düşüyor, başını iki ellerinin arasına dayadığı, dünyada bütün himayeyi on dan bekliyeceği günlerin gelmesini büyük tiği erkeğin eli de demir bir klskaç gibi alıyor, ağlıyor, ağlıyor, ağlıyor. *** bir iştiyakla istiyor. parmaklarına geçti. Fırtmasız, kasırgasız, sakin hayatlı ih Şeker annem benim niye ağlıyor Seza!.. Seza!.. tiyar bir anne olduğu güne oyle büyük sun?. Atıf! Mehmed onun Önünde ayakta duru bir hasreti var ki... Neden gidiyor?.. Neden onu öbür *** kadının nüfuzuna bırakarak gidiyor. Bu yor, annesinin başındaki bereyi çıkar adamın aşkını kaybetmemek için kendi mağa ve yüzüne gelen gözyaşlarile ı» Ve işte şimdi o günlere yetişmek için sile çılgın bir mücadeleye girişmiş olan lanan saçlarını iki yana ayırmağa uğra* ve ileride Mehmedine güvenebilmek için o kadına bırakarak gidiyor?.. Neden?.. şıyor. Sonra açtığı şekerleme kütusundan bugün Mehmedini korumak mecburiye çıkardığı bir armud şekerlemesini anne tinde.. Mehmedi korumak için de salim Neden?.. sinin ağzına yakla>tınyor: bir kafaya, ıstırab çekmiyen bir yüreğe Ağlama. Bak sana ne veriyorum... Ağla ihtiyacı var. Hıçkırıyor ve onıln elini tutan, onun Tren sallana, sallana gidiyor. Bu gidiş elini sanki bırakmak istemiyen adam a ma bak... Ne güzel bir armud bu. Annesinin göz yaşlarile ıslanmış ya belki hem kendisi için, hem de Mehmedi ğır, ağır yürüyen trenin arkasmda ilerli içın çok iyi oldu... yor. Fakat yalnız birkaç adım... Makine naklarinı öpüyor. O bu son aylarda bu aşka bütün izzetı Seza başını kaldırıyor. Gözünün içioe artık (üratini «Idı. Ellcr iater Utemez bakıp gülen yavrusuna bakıyor, onu ken nefsini, bütün kadınligını feda etti. O bi/birinden aynlıyorlar: aylardanberi kendine karşı olan bütün hürmetini kaybetti. Sevmek bu kadar küçülmek midir? Diye düşünüyor. Evet bu defa sevmek onun için hakikaten bir küçülmek oldu. Bu aşk değil esrarkeşlik gibi, ereinoman olmak gibi acayib bir iptilâ. Ondan ayrılamıyor, ondan ayrıîdıkça vücudünde maddî rahatsızhklar hissediyor, afyon saati geçmiş bir afyon tiryakisi gibi nefesi tıkanıyor, boğulmak raddelerine geliyor, Öleceğini îannediyor. Vücudü ateşîer içinde... Büyülenmiş bir insan gibi ıstırab içinde... Eğer lokomotif böyle soluya, soluya koşarak kendisini ondan kaçırmasa ara larina bu kilometroları koymağa başla masa.. Evet şimdi ona yetişebilse, gene küçük ve zelil olacak.. Eğer ona sesini işittirebilse bağıracak: Her şeye razıyım... Her şeye anlıyor mu5un?.. Öbür kadına görünmemek için istediğin kadar saklanacağım. En temiz duygumu gizliyeceğim. O emin o! sun, diye ne yapmak lâzımsa söyle yapayım. Benden daha nekadar küçülmemi istiyorsan, hepsine razıyım yalnız sen... sen beni bırakma, seni gormemege tahammülüm yok.. (Arkan oar)