r Tarihi roman : 79 Yazan : M. Turhan Tan böyle sessiz bir ululuk, bir yücelik var dı. O güne kadar ayn yerlerde barındınlan bn tutsaklar henüz biribirlerini gö rüyorlardı. Sebeniko ilbayının önünde birleşenler, diişman bir memlekette tek yaşamak acısından ansızın sıynlmanın verdiği heyecanla enikonu dilsizleşmiş lerdi, bu inanılmaz bahtiyarhğın hazzı içinde bunalıp kalmışlardı. Sonra on biri birden Mustafayı görünce başsızhktan kurtulmuş bırer cesed gibi bambaşka bir hazzın, bir sevincin heyecanına kapılmışlardı, ayn ayn o değerli başa sanlıyorlardı, ardından kendi aralarında kucaklaşıyorı*ıiı. Mustafa, bu sessiz bayramın sevinci ni bütünlemek için sabırsızlandı, hâlâ kucaklaşmak ve koklaşmak istiyen yiğitleri bir işaretle yanına topladı: Arkadaşlar, dedi, on iki kişimişiz. Demek ki hayli kalabalığız. Göze gö rünmedikleri halde birçok işler yaptıkları söylenen üçlerden, yedilerden, kırklardan daha güçlü kuvvetli olduğumuza kuşkum yok. Bunun için hemen paçaları sıvamalıyız, on iki Türkü tutsak yapmartın ne demek olduğunu bu gidilere, bu kendinibilmezlere öğretmeliyız. On bir Türk, emir dinliyen birer ne fer saygısile, genc akıncıyı dinliyorlardı. Onun boş yere ağız açmıyacağına imanlan vardı, iyi düşünüp iyi tasarladıktan sonra kendilerine yol ve ödev gösterece ğini biliyorlardı. Bu inancla tepeden tırnağa kadar dikkat kesilmişlerdi. Mustafa, kapıya dikilen altı çift kulağı gör mekle beraber türkçe, konuşulan şeyleri onların alnlıyamıyacağını düşünerek aldınş etmedi, kurduğu plânı başından so nuna kadar yoldaşlanna anlattı: Aklınız aldı değil mi, dedi, işfe böyle yapacağız, bunda yüzde doksan kazanc, yüzde on ziyan umuyorum. Yüzde doksan kaybetmeği oranlasak ta bahtımızı bir kez sınamak gerektir. Çünkü bugün açıktan yaşıyoruz. Hepimiz öle lecektik, kurtulduk. Kendımizi ölü yerine korsak çekinecek yer kalmaz. Bütün Türkler gibi bu on iki akıncı da uzunboylu düşünmeden, atışmıya giriş meden anlaşmışlar ve gönül birliği yapı vermişlerdi Ortaya konulan ve onayla nan plâna göre davranacaklar ve talıh lerini erce sınayacaklardı. Artık onu, o kararlaşan işi bir yana koyarak tutsak oldukları gündenberi baslarından geçen şeyleri Mustafa Beye anlatıyorlardı, bunlar, bu hâdiseler hemen hemen biri bırinin ayni şeylerdi. On bır tutsağm hepsi barındıklan yerde aşk ağına tutulmuşlardı. İçlerinde sevilmiyen, zorla haz rüyasına sürüklenmiyen yoktu. Yiğit ve pek yiğit delikanlılar san, kumral, siyah ve hatta kırsaçlılardan ö rülme ağlar içinde balıklasmaktan, haz ateşlerinde ölümsüz bir yanış duya du ya kızartılmaktan bıkmıslar, usanmışlardı, Mustafa Beye riyasız bir dille derd yanıyorlardı. O, ayni mevzuu on bır ağızdan dinledikten sonra gülümsedi: Siz, dedi, göke el kaldırıp ta şükredin. Çünkü en kabadayınız üç ağa yakalanmış. Ya benim gibi altı ağ, altı tava içinde kalsanız ne yapardınız? Bu başlangıc, onun da kendi hikâyesini anlatmasına vesile oldu ve on bir aledi. Şimdi aralarında bir aytışma yüz göstermişti, ayrı ayn hedef oldukları kadın saldırışmdaki sebebi araştınyorlar dı. Onlar, adamcıl denilen ve insanlara bile saldıran azgın hayvanlar üzerinde derin etüd yapmış kimselerdi. Adamcıl kadmların da ne huysuz şeyler olduğunu çok iyi bilirlerdi. Fakat ölüm döşeğindeki hastalara bir yandan ilâc, bir yandan aşk sunan, ellerindeki yaralı erkeklerin yaralannı sararken bellerine de sarıl maktan geri kalmıyan bu kadınlan o örneklerden de baskın görüyorlardı. Bir hayli aytıstıktan sonra onların vardığı sonuc şu oldu: Kan aşısı!.. Akm cılar, toprağm yalnız efendisi değil, â şıkı da idiler. Savastan zaman buldukca toprakla uğraşırlardı, gerçekten bır aşkla bağ yetistirirlerdi, bahçe yetiştirirler di, ellerindeki toprağı güzelleştirmeğe savasırlardı. Onun için yaklaştırma aşısı, kalem aşısı, kakma aşı, kaplama aşı, şeridli aşı, düdük aşısı, yaprak aşısı gibi işlerin hepsini iyi bilirlerdi ve çok iyi de başarırlardı. Fakat kan aşısı onlara tu haf geliyordu. Çünkü armuddan elmaya yapılan aşılann bile güç tuttuğunu yüz lerce kez sınamışlardı. O sebeble Sebenikolıların gözettikleri hedefi sakat buluyorlar ve onların beyhude yorulduk lanna hükmediyorlardı. (*) Bununla beraber tasalanmaktan da geri kalmıyorlardı, arkalarında kendi kanlannı taşıyacak çocuklar bırakarak uzaklaşmak içlerine üzüntü veriyordu. Bu yakışıksız işin vebalini değilse bile ıstırabını duyuyorlar, başkalarına baba diyecek yavrular için şimdiden matem tutuyorlardı. Lâkin ortada o matemden üstün işler. ödevler vardı, herşeyden önce tutsaklıktan kurtulmak gerekti. Bir Türk, kurtuluş ümidi sezdıkçe, esir kalamazdı ve bu, yıkanmaz bir kir olurdu. Bundan ötürü akıncılar sözü hemen değıştirmişlerdi, Mustafanın plânını tekrar ele almıslardı. Tutsakları gözlemek işini üzerlerine alan korucuların eve gelip te onlan yerlerine dönmeğe davet ettikleri zamana kadar bu koçuşma sürdü, gün batarkea on iki Türk on iki yere ayrıldı. Ertesi gün Mustafa, ana kadına rica etti, Başduacıyı çağırttı ve uçarak gelen keşişe şunları söyledi: Arkadaşlarla görüştüm, hepsi benim gibi düşünüyorlar, sizden gördükleri iyiliğe karşılık olmak üzere dediğinizi yapmayı doğru buluyorlar. Yalnız an lamak istiyorlar, bu din değiştirmeden kazanclannın ne olacağını soruyorlar. Bunu ben de kestiremediğim için cevab veremedim, sözü yarım bıraktım. CUMHURIYET 18 Birincîteşrin 1935 ( Şehir ve Memleket Haberleri »j Siyasî icmal Çocuk sağlığı ve sıhhî propağanda Şehirde ekmek buhranı basladı Yumurtacılığımız gene sıkıştı Yeni Leh kabinesî ehistanda kabine değişti. Baf »r vekil miralay Slavek çekildi* Yeni kabineyi eski kabincde İç Bakanı bulunan M. Koscialkoviski teşkil etti. A\rupanın doğusunda ve ortasında politika ahvali gayet kanşık bulunduğu bir sırada Lehistan kabinesinın değişmesi siyasî vaziyette derin tesirler yapması ihtimalile fevkalâde nazan dikkati celbetmiştir. Çünkü 1926 senesin de Mareşal Pilsudskinin Lehistanda yeni rejimi kurduğundanberi Leh kabinesin de şimdiki kadar esaslı değişiklik olma * Türkün, kan dökerek aldığı ülkelerden kendi kanını ala ala yetişen yabancı nesillerin Esirgeme Kurumuna ve Un yükseldi, ekmek fiati Almanya ucuz ve seçme zorile çıkması nekadar hazindir! rilen önemli bir rapor gene artırılacak mal alıyor O heybetli insanlann kucaklaşmasında kıncı bu macerayı parmak ısırarak din Vilâyetimiz Ço Son günlerde, borsada un ve buğday cuk Esirgeme Ku fiatlerinin yükselmesi dün, bütün Istan rumunun son toplanbulda tesirini göstermiştir. Ortaköy, Fatısında merkez heyeti tih, Kadıköy, Samatya gibi kenar semt üyelerinden doktor lerde fırınlarda ekmek bulunamamışbr. Ibrahim Zati tara Hatta akşama doğru bazı fırıncılar da fından genel kuru Uraya baş vurarak un bulamadıklannı la bır rapor sunulve bu yüzden ekmek çıkaramamak mec muştur. Bu rapor buriyetinde kaldıklarını bildirmişlerdir. toplantıda büyük Uray durumu derhal ıncelemiş ve bugünmünakaşaları mucıb kü ekmek fiatıne esas teşkil eden un fiat olmuş ve raporun lerinin, son dört gün içinde çuval başına (bütün evlere has Dr. Ibrahim Zati 80 kuruş kadar yükseldiği ve bu yük talıklar hakkmda selış karşısında fınncıların zarar etmemek broşürler dağıtılması) nı müdafaa eden | için un almadıklart anlaşılmıştır. Neticekısmı tamamen kabul olunmuştur. Esaslı de dün Ortaköy ve Fatihte halk fırın bir memleket derdine temas eden bu ra larda ekmek bulamamış ve zorluk çek porda denılıyor ki: miştir. «Nizamnamenin daha ilk sayfasında Durumu bu biçımde sonuçlandıran U nazarı dikkate çarpan iki şey vardır: ray dün saat dörtte fırıncılan toplıyarak Tetkikat \e neşriyat kısımlarile ayrılan kendilerile beraber vaziyeti bir daha gözmaddeler. den geçirmiştir. Bugün un fiatlerinde bir Şüphesiz buradaki tetkikat kaydı her düşüş görülmediği takdirde nerh komis vilâyet dahilindeki çocuklann umumî du yonu akşamüzeri bir daha toplanarak yerumlarına aid olacaktır. Hakikatte Istan niden ekmek nerhini tesbit eyliyecektir. bul çocuk durumu üzerinde şimdıye ka İlgili zevatın verdiği malumata göre dar esaslı tetkikat yapılmış mıdır? Mese durum, ekmek fiatine yeniden otuz para lâ bir senede umumî doğum vaziyetı ne kadar bir ilâve yapılmasmı icab ettirmekdır? Gene bır yılda ölüm nısbetı ne hal tedir. Un fıatleri bugün düşmezse yeni dedir? Ölüm sebebleri neye dayanıyor? ekmek nerhi yarından itibaren tatbik edi Ve hangi yaşta azamisini buluyor? Ma lecektir. lumdur ki çocuk ölümleri başlıca üç seŞEHİR İŞLERİ bebden ileri gelir: Sarî rnstahklar, soğukalgınlığından Ekmek buhranı mı var? mütehassil hastalıklar, bakımsızlık ve Dün matbaamıza bazı okuyuculanmız gıdasızlık. Çocuk ölümlerinin bu üç sebebden ha gelerek Beyazıd, Gedikpaşa, Çarşıkapı, ric kaldığı enderdir ve dikkat edilecek Divanyolu ve Çemberlitaş civanndaki fıolursa bu üç sebebden doğrudan doğru rınlarda halkın ekmek bulamadiğını, bir ya analar, babalar ve dolavısile cemiyet kilo ekmek almak için ahalinin geceya • ve muhit mesuldür. Maalesef birçok rılarına kadar fırın önlerinde nöbet bekmuhitlerde elân çocuk ölümleri aşağı yu lediğini söylediler. Hatta bunlardan bikarı tabiî telâkki edilmektedir. Birçok risi, ahçı olduğunu, dükkânına lâzım oailelerde daima bir ve yahud iki çocuk !an ekmeğı on beş kumştan öteden beriden tedarik etmek mecburiyetınde kal ölümü saydırabilirsiniz. Işte bu kökündığını bildirdi. den koparılacak çok sakim bir zıhniyet Alâkadarların nazan dikkatini celbetir. Çocuk esirgeme kurumlan bu zihnı deriz. yetle mücadele etmek mecburiyetınde dir. Bilmek, bildirmek ve ilân etmek lâzımdır ki: Çocuklar dünyaya ölmek için deeil yaşamak için gelirler. Nizamnamenin tetkikat kısmma girecek olan bu doğum ve ölüm nisbetlerinin tetkiki ve heyeti merkezivenin lâyıkile tenevvürü için îstanbul Çocuk Esirgeme Kurumu merkezi lâzım gelen teşebbüsatı yapamaz mı? Nizamnamenin diğer bir maddesinde icabı halinde devlet teşki lâtına müracaat edilerek istenilen malu matın alınabileceği ve muzaheret gösterilpceği kaydı vardır. İstanbul merkezi kendi kaza ve nahiye yollan vasıtasile ve bu suret mümkün olamadığı takdirde doğrudan do<iruya aid olduğu bakanlıklara ve yahud İstanbul vilâyetine müracaat ederek bu çok mühim gördüŞümüz işin esasını kavrıyabilir kanaatindevim. Doğum ve ölüm meselesinden maada İstanbul vilâyeti dahilinde oniki yaşına kadar olan çocuklarda umumiyetle sağ lık durumu ne haldedir? Kaçı hastadır, kaçı yardıma muhtacdır? Kacı medrese köşelerinde, kahvelerde yatmakla vakit geçiriyor? Bunlar hakkmda azçok velevki takribî olsun bir fikir edinmemiz lâ zımdır. Neşriyat kısmına gelinct. Bugün yalnız fakir ve muhtac olanlar deail, hatta bize iane veren bir cok orta halli ve zensin aılelerin bile '^ğlık öğüdlerine ihtiyaclan vardır. Muavyen ve muntazam fasılalarla cemiyet merkezi tarafından nesrolunmasını ve parasız olarak ailelere tevzi olunma'îipı istediğim brosürler muhitimiz için çok faydalı olacaktır. Bu brosürlerde sarî çocuk hastalıklarına ve tedavilerine, cocuk bakımına, doğum ve doğumu takıb eden haftalarda alınması icab eden tedbirlere, bünyevî hastahklara, gıdasızlıktan ve yahud fena şeraitle yapılan beslenmelerden çocuk lara arız olan hastahklara aid faydalı yazılar ve resimler bulunacaktır. Çok açık ve herkesin anlıyabileceği bir tarzda yazılacak olan bu sıhhat propagandası broşürler için cemiyetin büyük bir masrafa gireceğini zannetmiyorum. Fakirlerle beraber bu sağlık öğüdleri broşürlerinin bize para veren azamıza ve aileleri efradma, talebelere ve halkın mühim bir kısmına parasız olarak tevzii cemiyetin manevî varlığını cidden yükseltecek, bütün yurd çocuklarile yakın alâkasını gösterecek asil bir hareket olacaktır k=»naatindevim.» L Itfaiye bandosu çalacak Şarbay Muhittin Üstündağ itfaiye bandosunun haftanın muayyen üç gününde akşamüzeri Fatih parkında muhtelif parçalar çalmasını muvafık bulmuş ve bu hususta itfaiye kumandanlığına emir ver miştir. Büyükada mezarlığı (Arkası var) (*) Tarihçi Hamer, akıncılar gibi düşünmüyor ve Türklere mağlub olan birçok milletlerin sessiz bir dikkatle, asırlarca süren bir ihtimamla bozuk kanlannı tasfiye ettiklerini ve dejenere nesillerden bu tasfiye sayesmde gürbüz nesiller yaratarak galibleri mağ lub ettiklerini yazıyor ki ibretli bir hükümdür ve doğrudur. Türkün kan dökerek aldığı ülkelerden kendi kanı nı ala ala yetişen yabancı nesillerin zorile çıkması nekadar hazmdir? M. T. Tan Fransanın yeni teşebbüsü harbi durdurabilir mi? lundan ancak hâkim bir kuvvet geri çevirebilir. Bu hâkim kuvvet, bugün İtalyada yoktur. Onun için, 52 milleti de arkasına takmış olan İngiltere, kendi menfaatlerini tehdid ettiğine kanaat getirdıği İtalyayı, siyasetle, sıyasetle olmadığı takyor: 1 Bir İngiliz İtalyan harbi, ttal dirde süâh kuvvetile yola getirmeğe kayayı zayıf düşürerek Akdeniz muvazene rar vermiştir. sini bozar ve bu denizde İngilteıenin büsBizce, İngiltere, bu politikayı tatbik bütün hâkim olması gibi bir sonuc verır. için şu yolu tutmuştur: îtalyayı HabeşisBu takdirde, Fransa, icabında, Akdeniz tan dağlarında mağlub ettirmek. Bu, de îtalyanm yardımından mahrum kalır. mümkün olamasa, harbi İtalya kazansa 2 Bu harb, ltalyanın Avrupadaki dahi, Milletler Cemiyetinin zecrî tedbirmevkiini de sarsar; bir Alman hamlesıne leri ve Habeşlilerin çetin müdafaası karkarşı ve Avusturyanın Almanyaya iltiha şısında yorgun düşen İtalyaya, kendi iskı halinde İtalya, Fransaya yardım ede teklerini ya sulh konferansı salonlannda, mez. yahud harb meydanlannda kabul ettir Frapşanın böyle düşündüğünü en meş mek. îıur hransız siyasî yazıcılanndan biri şoyFransanm'menfaati «idarei maslahat» lece ifade ediyor: siyasetinde olsa bile îngiltereninki çok «Fransa, Habeş ihtilâfım, biran evvel, ustaca hazırladığı buşünkü siyasî durumuzlaşma yoluyla bitirmeğe çalışmah, kıs dan daha doğrusu îtalyanm başma örtnen olsun istediğini yapan İtalyayı Aü düğü çorabdan ve Akdeniz havzasmda rupaya döndürmeli ve onu vaziyet ve şe her^ün biraz daha artan ezici kuvvetleraitten istifade ederek Avrupa statüko rinden istifade ederek Habes meselesini, sunun müdafaasına iştirak ettirmelidir.'» kendi istediği gibi, halletmektir. Vaziy.t Bir «idarei maslahat» siyasasile işi maddî ve manevî her bakımdan înçiltelatlıva bağlamak ve İtalyayı ezilmekten reye müsaiddir. İngiltere bilir ki demir kurtarmak, Fransız politikası için, çok tavmda dövülür ve gün do^madan ?ecehavırlıdır. ler birçok şeyler doğurur. Onun icin bu Fakat, Ingiliz siyasası bövle düsünmü müsaid fırsatı kacırması kabul edilemez. yor. İngiltere geç karar verir amma ka Buorünku vaz've^e, hrbi ancak birsev rarını verdikten sonra da, fmldak gibi durdurabili»* ^ ' " a n ' i İncriltereve bovun donmez, tuttuğu yolda yürür. Onu. vo1 ecmpsı. ABlDÎN DAVER (Başmakaleden devam) italya ile harbetmek mecburıyetinden kurtarsa bile, yarın daha güc bir vaz:yete sokabilir. Fransa, hiç şüphesiz, şöyle düşürü Ulusal Emlâk Direktörlüğü İstanbul Ulusal Emlâk direktörü Münirin İstanbul Tahsil basmemurluğuna, onun yerine de İstanbul Tahsi! başme muru Şefiğin tayinleri tasdik edilerek İlbavlıea tebliS olunmuştur. Büyükadada oturan halk Uraya baş vurarak, Büyükada mezarlığının artık dolmuş bulunması yüzünden kendilerine ölüleri gömmek üzere yeni bir yer göste ıilmesini istemişlerdir. Fılhakika Uray incelemelerde bulun muş ve mezarlığın artık dolduğunu gör müştür. Bu mezarlığın yanında boş arazi vardır. Uray burasını istimlâk ederek mezarlığa kalbetmek fikrindedir. Fakat bazı rafından sorgulan yapıldıktan sonra tevkıf POUSTE alâkadar zevat, halkın yegâne mesire edilmişlerdir. NE MÜTHİŞ YUMRUKMUŞ mahallı olan Büyükadada böyle bir meKÜITVR İŞLERİ saat 13 raddelerinde Çiçekpazan Dün zarlık kurulmasınm doğru olmadığını ileri ha mallarından Ali ile Mehmed bir yük tasürmektedirler. Müh'endis Nurinin bir şıma meselesinden kavga etmişlerdir. Cumhuriyet bayramı programı hamiyeti daha Kavga sırasında Ali, Mehmede kuvvetCumhuriyet bayramı programını hazırHava Kurumuna birden 25 bin Iira ve li bir yumruk atmış, yumruğun tesirile iıyan komisyon dün, Uray yardımcıs Mehmedin başı duvara gelerek yarıl Ekremin başkanlığmda son bir toglantı ren Nurkalem şirketi direktörü mühendis Nuri, bu defa da İstanbul kız lisesi tale miştir. yaparak programı kesinleştirmiştir. Hayatı tehlikede görülen Mehmed belerinden kendisine vaşvuran fakir çohemen imdad otomobilile Cerrahpaşa Düyunu Umumiye komiseri cuklann 73 küsur Iira tutan kitablarını tedarik etmek suretile yardımda bulun hastanesine kaldırılmış, suçlu yakalangeldi mıştır. Düyunu Umumiye Türk Komiseri A muştur. Daima memleketin ve yavrula İSTİfa BORUSUNDAN DÜŞTÜ li R.Ka Ankaradan şehrimize gelmiş ve nnın yardımma koşmaktan zevk duyan Kalafatyerinde bağlı bulunan Kaplan dün İstanbul Finans Murakıbı Raşidi zi bu faziletkâr yurddaşı bu son vesile ile vapurunda ateşçi Hasan, dün vapurun yaret etmiştir. Ali Rıza bir iki gün son bir daha takdir etmekten kendimizi alagüvertesinde istim borusuna cıvata mıyoruz. ra Parise hareket edecektir. takmaktayken muvazenesini kaybede rek güvertede açık bulunan bir deliğe düşmüş ve ağır surette yaralanmıştır. Hasan baygın bir halde Beyoğlu hastanesine kaldırılmıştır. AYAĞI TRAMVAY YOLUNA TAKILMIŞ Dün garib bir yaralanma vak'ası olmuştur. Tepebaşmda yazıcı sokakta oturan Mişel kızı Karmelâ, İstiklâl caddesinde caddenin bir tarafından diğer tarafına geçerken ayağı tramvay yoluna takıl mış, ve yere düşerek yaralanmıştır. Yaralı kız İtalyan hastanesine kaldırılmıştır. ÇOCUĞA ÇARPAX TRAMVAY Dün Ortaköyden gelmekte olan 107 sayılı tramvay 11 yaşlarında Ahmed Mustafaya çarparak ağırca yaralamıstır. Türk ve Rus doktorları şerefine dün Sovyet konsolosanesinin Yaralı imdad otomobilile Çocuk hastaverdiği çaydan intıbalar nesine kaldırılmıştır. Şehrîmizde bulunmakta olan dost lenlere dağıtılmıştır. Profesörün neşre Sovyet doktor ve profesörlerinden Bur dilen broşüre bazı ilâveler yaparak an Yurddaş! densko Yoldaş dün saat 1fc\,30 da Etıb lattığı bu mevzuu, Türk Cerrahî kurumu 31 birinciteşıîn Arsıulusal bir ba Odası konferans salonunda akciğer Genel Sekreteri Kâzım İsmail Gürkan arttırma günüdür. Yurddaç o gün almancadan türkçeye çevirmiştir. hastalıklarında Nervus Vagusun anesti zisine dair bir konferans vermiştir. KonKonferanstan sonra birçok doktorîan diğer uluslardan geri kalmamamız için Bankaya az da olsa para yatır. feransta birçok tanınmış doktorlarımızla mız bu mevzu hakkmda bazı sorgular Tıb Fakültesi talebeleri hazır bulunmuş sormuşlardır. Profesör, sorulanlara tek Ulusal Ekonomi ve Artttrma lardır. Tebliğin mevzuu daha evvel rar cevab vermiş ve faydalı Kurumu türkçe olarak bastırılmı; olduğundan ge bir saatten fazla »ünnü§tür. Yumurta ihracatımızın tanzimi için yumurta ihrac tacirleri arasında bir ihıac birliği yapılmaktadır. Bu birlik yakırda kurulmuş olacağmdan gelecek yıl bek lenmeden derhal faaliyete geçeceklir. Yeni ihrac birliği kurulunca Türk yu miştir. murtalan bir elden, tek sermaye ile ve Çünkü diğer değişmeler, ekseriya miayni firma altında ihrac edilecektir. Birralay Frystorun yerine miralay Slavekin liğin dahilde toplama ve haricde satma Başvekil olması yahud berikini ötekinın teşkilâtı bulunacaktır. .^tihlâf eylemesi gibi muayyen zevatm Bu yıl Almanyadan memlekctimiz îçb münavebe ile Başvekil olmasından iba 22,000 kentallik bir yumurta konteniıu ret kalıyordu. Bu defaki tebeddülde Başalınmıştı. Bu kontenjan diğer memle bakanlığa büsbütün yeni bir devlet adarm ketlere nazaran pek az olduğu haîdt ve dört mühim Bakanlığa da yeni Nazır» maalesef doldurulamıyacaktır. Çünkü ar getırilmiştır. Almanya muayyen sınıf yumurtaları al Fakat kabinenin esaslı surette degiş makta ve az fiat vermektedir. Türk yu mesine rağmen bu devletin ne dış poli murtalarına Alman ithalât dairelerı ta tıkası ne de Mareşalin kurduğu rejımin rafından daha düşük fiat verlıdıği de kat'iyyen müteessir olmıyacağı iş başında bır hakikattir. kalanların meslek ve mazilerinden anlaŞimdi piyasada Almanyaya ihrac edi şılıyor. Mareşalin dış işlerde sağ eli olup lebilecek pek az yumurta vardır. Yumur Almanya ile anlaşmayı yapan miralay lacılar birliği yumurta ihrac vaziyetimiz Beck yeni kabinede ayni mevkii muhahakkında bir rapor hazırlıyarak Ekonoıni faza etmişti. General Kasprzyeki de Harbıye Nezareti başında kalmıştır. Bakanlığına göndermiştir. Leh kabınesmdeki değişikliğin gerek dış, gerek iç politika noktasından büyük ADLİYEDE önemi Lehistanda yedi milyonluk bir ekalliyet teşkil eden Ukraynalılarla son Imralı adasında tecrübe seçimde uzlaşmağa muvaffak olan îç hapisanesi açılıyor Bakanı M. Koscialkoviskinin yeni kaTüze Bakanlığı tarafından Marmara binenin başına gelmesi, bu işte kendisine daki Imralı adasında asrî bir hapisane çok yardım eden ve Lehistandaki ekal yaptınlmasına ve mahkumların buraaa liyetlerle Leh milleti arasında uzlaşmayı ziraat işlerinde çalıştınlmasına karar v; ve birliği teminde büyük hizmetleri gö rildiğini yazmıştık. Evvelâ bunun için rünen M. Kviatkoviskinin Başvekil mu bir tecrübe yapılacaktır. Adada buluran avini ve Maliye Nazın olmasıdır. Lehistanda Leh ve Ukraynalı unsurlaeski bir manastır hapisane haline kon rın birleşmesi Lehistanın dahilen ve dolamuştur. Memleketin muhtelif hapisane lerindeki mahkumlarcîan ellisi şimdilik yısile haricen mevkiini son derecede sağburaya gönderilerek ziraat işlerinde ça lamlaştıracak ve son senelerde birçck hştırılacaktır. Bu mahkumlar birkaç jü gaileler çıkaran ihtilâf membaları kapanne kadar Adaya gideceklerdir. Alına mış olacaktır. Yeni hükumetin bu yolda cak neticeden sonra hapisane binası yap daha kuvvetli çalışacağı bekleniyor. Lâkin hükumetin değişmesinde baş tırılacaktır. Iıca gaye memleketin malî ve iktısadî Çerkez Mehmed nihayet bünyesıni değiştirmektir. Bunun için Mayakalandı Iıye, Sanayi ve Ticaret ve İçtimaî Muavenet Nezaretîeri başlarına memleketin Bundan bir sene evvel İzmirde on dbıt yaşında bir çocuğa taarrm ettikten sonra en maruf iktısadçıları getirilmiştir. Vergi ortadan kaybolan Çerkez Mehmed o za ve malî tasarruf tedbirleri şimdiye kadar mandanberi zabıtaca aranmakta idi. Bu memleketin yüzde yetmışini teşkil edea adam nihayet dün Beyoğlunda yakala çiftçilere yükletilmiştir. Bunların vaziyeli narak Adlıyeye gönderilmiş, Sultanah ıslah edilecek ve iktısadî ve sanayi sahamed sulh ceza mahkemesi tarafından sor larmda büyük ıslahat yapılacaktır. Askerî ve siyasî vaziyetinden emin gusu yapılarak tevkıf edılmiştir. ve çok kuvvetli olan Lehistan şimdi ce İki hırsız tevkif edildi diğer sahalarda kendismi toplamak \e Muhtelif zamanlarda birçok yerler kuvvetlenmek istiyor. Her itüiarla sağden hırsızlık yapmakla suçlu olup uzun lam devletler sulhun muhafazasında başmüddettir zabıtaca aranmakta olan sa lıca istinadgâh olduğundan Lehistandıki bıkalılardan Keğamla arkadaşı Arab kabinenin değişmesi bu cihetten çok ö nemlidir. Rasih dün yakalanarak Adliyeye gön MVHARREM FEYZİ TOGAV derilmişler ve beşinci istintak hâkimliği ta Profesör Burdenskonun konferansı