3Î ftîayıs CÜMHURlYET Adolf Hitlerin Hayatı HAVA TEHLIKESI üzerindeJ Kılavuz için çahsmalar 2 0 Havali = Dolay ™ $ Banliyö = Yöre Muhit = 1 Çevre, 2 Çevîn Ankara dolayında ormanlık yoktur. îstanbul yöresi, belki hiçbir şehirde olmadığı kadar, değişik ve güzeldir. Son deprem, Trakya çevresi içinde kaldı. Londra siyasal çevenlerinde scylendiğine göre, hükumet arsıulusal yeni bir konferans toplamak fikrindedir. Bu misallerde geçen yeni kelime: Depreme = Zelzele Gazden korunma çareleri Yazan; Abidin Daver 3 [*1 Salzburgda ilk defa Vagneri dinledikten sonra Hitlerin içine başka bir dünya doğmuştu Âk saçlarma rağmen hâlâ ateşl» bir Panjermanist olan Leopold Pötç, evrensel tarihi, Cermen ilâhlannm ve Cermen kahramanlannın menkıbelerinden ibaret tasavvur ediyor, dinî âyinden sonra talebenin söylediği Deutschland über Alles marşmı, içinde bir nevi gizli hırs duyarak dinliyordu. Hitler, çocukların, bu garib öğretmeni dinlerken, gözleri yasardığını ve ona bir mabud gibi taptıklarını söylüyor. Bir Avusturya okulunun sıralarında oturan bu on iki, on üç yaşın daki yavruların bu kadar mütehassis olabilmeleri için, ailelerinin, Alman va tanını ne kadar kuvvetle tahayyül ettiklerini, ta beşiktenberi «ana dilinı konuş manın mukaddes bir hak» olduğunu çocuklarına nasıl telkin ettiklerini anlamah! Hitler, bütün hayatınm, bu tarih öğ retmeninin derslerile belirmiş olduğunu söylemekte hiç şüphesiz hakhdır. Leopold Pötç, Hitleri, kısa bir zaman içinde bir ihtilâlci, daha doğrusu Avusturyanın, yani mutaassıb Pötçün ve yetiştirdiği mutaassıb talebe neslinin nazarında, Alman menfaatlerine ihanet eder ve sırf kendi şahsî menfaatlerini düşünür telâkki edilen bir hanedanın düşmanı haline getirmişli. Fena bir talebe olan, fen ve edebiyat derslerinde daima sıfır alan Hitler, hiç olmazsa, şimalde ve cenubda Alman milletinin yabancılar tarafından zehirlen mekte, Viyananın her gün Almanlığını biraz daha kaybetmekte olduğunu, Habsburg hanedanınm Çeklerin yedeğinde gittiğini, onlann teşebbüslerine karşı müsaid davrandığını öğreniyordu. Onca «hakikat» Cermenlikten ibaret, ve kahramanlar kahramanının adı da Prusyalı Ikinci Fredrikti. Birçok tndüstrileri olan, mevsime göre hazin, yahud şen manzaralara bürü nen alabildiğine büyük buğday tarlala rile çevrili, güzel mavi Tunanın geçtiği Linz, bugün Salzburg tuzlan ve Bohemya keıesteleri için ardiye vazifesi görür. Burası, Hitler için, hayatında ilk gördüğü ve içinde Cermenliğin kurtulusunun, Avusturyanın yok olmasına vabeste bulunduğunu öğrenmekle iftihar ettiği ilk şehir olmakla kalmamıştır. Hitler, Vagnerle ilk temasını da burada yapmıştır. Onca tek «hakikat» Cermenlik ve en Sığmak, gaz maskesi ve gaz elbisesi, şimdilik bulunan büyük kahraman Ikinci Frederikti carelerdir, fakat bunları tedarik etmeli ve halka gazden korunmağı öğretmelidir, yoksa... Vagnerin, Hitler üzeriride yaptığı tesir, ihtilâlci ve müfrit çocuklar yetistiren kundakçı Pötçün bıraktığı tesirden daha kuvvetli değilse bile, hiç şüphesiz ona eşit olmuştur. Hitler, ilk önce Linzde Giyom Tel operasını seyretti. Fakat o kadar heyecan duymadı. Birkaç ay sonra, evden Hitlerin cebine sandüviçler doldur dular ve arkadaşlarile beraber tiyatro gişesi önünde tam altı saat sıra beklemesine müsaade ettiler. O gün, Vagnerin, vilâyette oynıyabilecek yegâne operası o lan Lohengrin temsil ediliyordu. Tiyatronun kapıları saat altıda açıldı. Her za manki gibi Hitler başta olmak üzere bütün çocuklar içeri hücum ettiler. Hakikî amatörlerin arasına sokuldular. Müşte rilerden birkaç kişi, bu çocuk hücumu karşısında irkildi, fakat orkestra şefi değneğini kaldırmış, müzik başlamıştı. Hitlerin daha ilk dakikalarda başlı yan heyecanı o andan sonra günlerce sürdü. Operayı dinlerken gözleri yaşardı. O akşam, Vagner dünyasını görmüş ve anlamış olduğu tiyatrodan herkesten sonra çıktı ve ilk defa olarak, sokakta çocuklara asker talimi yaptırmağı unuttu. Bilâkis, arkadaşlanna operadan bahsediyor, esniye esniye seyrettikleri muazzam esere karşı onlarda heyecanlı bir duygu uyandıracak sözler söylüyordu. Günlerce yeni bir şeytanın elinde kıv randı, opera akşamı duyduğu heyecanın akislerile yaşadı ve babasının ona mü nasib gördüğü memurluk hayatına kar şı kendini bildi bileli nefret duyduğundan dolayı kendini tebrike lâyık buldu. Genc Hitler, kendinde her zamankinden fazla bir artist ruhu buluyor, ailesi, onu, bü tün kâinatı temaşa ettiği şahikalardan indirmek için ricalar, tehdidler yağdınr ken, o, kokulann, renklerin ve sadalann karşılaştığı sonsuz hülyalara dalarak yaşıyordu. Hitler, hayatı kalem odasından, dosyaIardan ibaret olan gümrükçü babasına, resim, musiki ve mimarî arasında çok nefis münasebetler bulunduğunu keşfettiğini söylememeğe karar verdi. Bekliyejcekti. Ruhundaki mukaddes ateşin sönmiyece ğine emindi. (Arhast var) Çanta gibi arkaya taftılan Suyük maskeler den birinin önünden gorünüsü Mevcud silâhlann en müthişi olan muharebe gazleri, cephedeki muhariblerden ziyade cephe gerisindeki halk için çok daha tehlikelidir. Gaz tehlikesine karşı iki türlü korunma yolu vardır. 1 Cem'î korunma: Tayyarelerden atılan tahrıb bombaarile gaz bombalarından halk kütlelerini korumak için kâfi derinlik ve genişlikte, yeraltında sığınaklar yapılmak gerektir. Her yeraltı mahzeni, meselâ Paris yeralı tramvaylarının tünelleri, sığınak olma a müsaid değıldir. Çünkü birçok yer erde bu tüneller caddelerin kaldırımlarına kadar yükselir ve kaldırımlarla tünein kubbesi arasındaki toprak tabakası ok zavıftır. Bir sığmağın damı patlavıp a, delik açıldı mı, bu sığmak pek kısa bir zamanda bir mezarlık olur. Asıl sığınaklar, modern istihkâmlann beton bloklarla yapılmıs ve yerin altında derin surette saklanmış sığmaklarıdır. Bunlara, iceriye dısarıdan hava girmesini men için, daima fazla hava tazyikı verilir. Esasen büyük şehirlerin bütün ahalisini çine alacak sığınaklar yapmak mümkün değıldir. Onun için harb zamanında büyük şehirlerdeki gayrimuharib halkın selâ meti meselesinin tek hal çaresi, bunlan alabalık şehirlerden alıp sayfiyelere, kırlara ve köylere dağıtmaktır ki bu da söylenmesi kolay, fakat yapması güç bir iştir. Binaenaleyh muharebe gazlerine karşı en iyi ve pratik korunma çaresi cem'î değil, ferdî olanıdır. Bu, muharibler için de sövledir 2 Ferdî korunma: Ordular, askerlerine maskeler ve ica bında elbiseler tedarik etmek suretile onların hayatını muhafaza ederlerse de bazı memleketlerde ve bilhassa bizde gayrimuharıbler, kendi başlarının çaresine kendileri bakacak bir vaziyette bırakıl mışlardır. Yalnız bizde değil, AvrUça da da, hükumetin ve belediyelerin savaş başlayınca, tam zamanında halka mas keler dağıtacağmı, bu suretle sivillerin otomatik bir surette gazlere karşı korunmuş olacağını sananlar vardır. Böyle bir düşünce son derece tehlikelidir. Evvelâ, şunu söyliyelim ki her çeşid gazin geçmesine mâni olan maske henüz mevcud değildir. Maskelerin süzgecle rindeki maddelerin her biri muayyen bir s?azi muhtelif suretlerle tesirsiz bırakırlar. Meselâ ürotropin valnız forjen gazinin tesirini yok eder. Bu maddeyi havi bir maskeden baska bir gaz geçer ve adamı zehirler. Meselâ oksid dö karbon mevcud maskelerin süzgeçlerinde umumiyetle nazarı itibara alınmıyan bir gazdir. Bu • nun icin ayrı maskeler yapmak gerektir Bununla beraber, malum ve yapılmas mümkün ve muhtemel gazlerin ekserisin tesirsiz bırakacak maskeler yapılmıştır Maskesi olanlar, bunların süzgeclerini ye niliyecek ihtiyat süzgecler bulundurma hdırlar. Çünkü bu fıltireler çabuk eskir ler. Ayni zamanda süzgeçlerdeki kimyevi maddeleri de sık sık muayene ederek te sırlerini muhafaza edip etmediklerini an lamak lâzımdır. Bu maddelerin de bozul duğu çok görülmüstür. öır gaz bombardımanı esnasmda, en mühım bir nokta da düsman tarafından atılan gazlerin cinsini bilmektir ki mas keye hangi nevi sÜ7geç takılacağını an lamak kabil olsun. Burada maske kulla nacak adamlara hanki cim gaz atıldı ğmı haber vermekten veya yurddaşlar kendi kendılerine bunu anlıyabilecek bil [1] Bırinci ve ıkinci yazılar mayıs tarıhli sayılarımızdadır. 29, 3( Çanta gibi arkaya taktlan mat • kelerden birinin arkalt gorünüsü gileri öğretmekten başka çare yoktur ki ikisi de güç meseledir. Iş işten geçmeden atılan zehirli gazin hangisi olduğunu halka kim haber verebilir? Eğer halk, kendi hayatını kurtaracak filtireyi kendi seerken, işi talihe bırakırsa, büyük bir tehikeye maruz kalır. Demek ki süzgeçli bir maskeyi fay lalı bir surette kullanabilmek için bir ta:ım hususî bilgilere lüzum vardır. Filtireli, yani süzgeçli maskeler, kusurarına rağmen, yegâne pratik aletlerdir. Matkelerin çesidleri: 1 Otoprotektör denilen maskeler ünnazariye mükemmeldirler. Bunlar te leffüs yollarını haricî havaya karşı mu lafaza ederlerse de büyük kusurlan vardır. Gazi tesirsiz bırakan muamele vuku ulurken büyük hararet hâsıl ederler. Çok ığırdırlar (10) kilogram). îçlerine ko ulan kimyevî maddelerle bir defada yaım ilâ bir saat calışırlar ki bu, pek kısa bir zamandır. Otoprotektörler, henüz teemmül etmemislerdir, tamamen fay dah olabilmeleri için birçok tekâmüllere muhtaçtırlar. 2 Filitreli (süzgeçli) maskeler: Bu maskelerin azamî surette müteaddid gazleri tesirsiz bırakacak neviden, ağlam, su geçmez ve kullanışlı olmaları âzımdır. Bütün bu meziyetleri de bir araya getirmek güçtür. Bunlar şu kısım lardan mürekkeb olur. 1 Bası sarmak için su geçmez bir torba, 2 Kırılmaz camlardan gözlük, (bu gözlüklerin ic ta afı buğulanmamak için jelâtinli olmahdır), 3 Kimyevî filtire ile bir rabıta cihazı... Kimyevî filtire ise, beş türlü gaz için ayn kimyevî madde tabakalarile bir de hava girecek parmaklıktan mürekkebdır. Böyle bir maske, aşağı yukan her gaze karşı sizi koruyabilir. Bununla, zehirlenmiş havada en az sekiz saat kalabilirsiniz. Yazık ki bu maske çok ağır dır ve ciğerlere yardım icin bir supabı olmasına rağmen içinde nefes almak güçtür. »** Zaruret = Zorağ, kıstam Havamızı 1000 Türk kanadı île sî lâhlamak, rahat nefes almamız için bir I zorağ haline gelmiştir. \ Arabca zaruret karşılığı olarak AnaI doluda kullanılan kıstam da güzel bir keJ limedir: «însan böyle bir harekette bu I lunmak için nasıl bir kıstam içinde bunalmış olmahdır! *** Matbuat = Basın Neşriyat = Yayın Nakliyat = Taşın Nakil = Taşıma Vesaiti nakliye = Taşıd (taşlma araçarı) Hele bir devrim memleketinde basm, kamuğasıyı en yakından ilgilendiren kurumlann başmda gelir. Basın kurumunun dördüncü kuvvet olduğunu söylemek, yalnız ödev ve soravlannın ne kadar büyük olduğunu, ve kamuğası bakımmdan ne kadar disiplin altında bulunmak lâzım geldiğini anlatmak demektir. Radyo, en faydalı yayın araçları arasındadır. Taşın işlerine, memleketin genel eko ^ nomi ihtiyaçlanna daha uygun bir düzen vermelidir. Yelkenliler. bugün bile, diğer taşıdJların en ucuzudurlar. Taşıma araçlan ilerlemiyen memlekette, ekonomi gelişemez. Bu misallerde geçen yeni kelimeler: Vasıta = Araç Vazife = Ödev Mes'uliyet = Sorav Emvali menkule = Taşıdlı mallar Emvali gayri menkule = Taşıdsız mallar » Fırka programmdaki son değişiklikler, taşıdsız mallar üzerine. verilmekte olan krediler hakkmda yeni kayıdlar koymuştur. Bay * * * bütün taşıdlı ve taşıdsız mallarını karısının üstüne çevirdi. Franstz ordusunda kullanılan burnu ttkayan ve ağızdan teneffüs edilen maske bir ile de kısmen gaz hücumuna muka emet kabildir. Muharebe gazlerile zehirlenenleri te davi için, bunlara suda veya havasızlık tan boğulmuş bir adama yapıldığı gibi kat'iyyen sun'î teneffüs yaptırmamalıdır. Zehirli gaz çarpmış adamın vücudü son derece hareketsiz kalmalıdır. Bilhassa fosjenle zehirlendikten sonra yapılan şiddetli hareketler, muhakkak ölümü mucib lur. Gaz savası için: Hülâsa edersek görürüz ki zehirli gazlere karşı halkı korumak için alınacak tedbirler şunlardır: 1 Evlerin, büyük binaların, şehir erin altına sığınaklar yapmak, 2 Herkes için gaz maskesi tedarik etmek, 3 Halkm tayyare ve gaz hücumları karşısında panik yapmaması için önceden talimler ve manevralar yapmak, 4 Okullarda mecburî gazden korunma dersleri vermek ve talebeyi bu nazarî ve amelî dersten imtihana tâbi tutmak, 5 Halkevlerinde, camilerde, tiyatro e sinemalarda, fabrikalarda korunma yollarını gösteren kısa konferanslar vermek, halkı bu konferanslarda bulunmağa mecbur etmek, *«* Galatasaray Lisesinin gezintisinden intıbalar Galatasaray Lisesi talebesinin evvelki gün Beykoza bir gezme yaptığını ve Beykozda müteaddid spor eğlenceleri yapıldığını yazmıstık. Yukarıki resimler bu gezmeden intıbalardır. Yukarıda: Mekteb Müdürıi, yarışlarda birinci gelenlere madalyalar veriyor, ortada bayrak çekme merasimi, aşağıda halat müsabakası. Biraz daha hafif olan filtireli maskeler de vardır. Bunlardan Tissot maskesi ABİDİN DAVER harbde kullanılmış ve beş binde bir Fosjenle zehirlenmiş havada bununla 60 saat kalmak kahil olmuştur. Fakat daha hafif fil "reli maskelerin en büyük kusuru, her çesid gazi tesirsiz bırakamayısları, bazan da bir saatten fazla iş göremeyişleridir. Sovyetler, sivil halk için, dört boyda maskeler yapıyorlar ki bunlar hayli iyi Inhisarlar Genel Direktörlüğünün yeve kullanıshdır. ni sene kadrolan dün memurlara tebliğ Hususî gaz elbiseleri: edilmistir. Yakıcı ve kabartıcı (tahriş edici) gaz Bu seneki kadrolarda büyük bir değilere maske kâfi golmez. Çünkü elbiseler şiklik yapılmamıstır. Çünkü Inhisar me den gecer. Bunlara karsı da kauçuktan ve murları hakkmdaki koruma sandığı lâ sertleştirilmiş keten yağından mamul hu yıhası henüz Kamutaydan çıkmamıştır. susî kostümler kullanılır. Iperit ile Leviji Memurların tekaüdlük durumlarile alâkauçukta hallolurlar. Fakat yazık ki bu kadar olan bu kanun çıkmca yasları ilerelbiseler de hareketi güclestirir. Yakıcı ve lemış olan memurlar istihkakları temin kabartıcı gazlere karsı korunma vasıtala edılmek suretile tasfiyeye tâbi tutulacakrı şimdilik çok iptidaidir. Rivayete gön lardır. Bu itibarla malî sehebaşı dolavı ıperit gazine karsı cok müessir bir pomat. sıle yapılmıs olan bu kadrolarda belli bulunmuş, fakat bulanlar bunu gizli tutu bash tensikat yoktur. yorlarmış. Madridde muvaffakiyetli tec Yeni kadroda tütün işleri direktörlüğü rübeler yapılmıs imiş. vazifesini vekâleten yapmakta olan fabTabiî korunma vasıtalart: rikalar sefi Adnan bu vazifeye asa Bütün mesamatı çok cisimler, gazi kuv leten tayin edilmistir. Yaprak tütün mü vetle massederler. Büyük Harbde ansı bayaat subesi direktörlüğüne de baş ekszın gaz hücumuna uğnyan maskesiz as perlerden bu şube muavini olan Ek kerler başlarına, vücudlerine elbıse, sa mel Azmi Selcen getirilmiştir. man, yaprak, hatta kar sararak ekseriy, Bundan başka, şimdiye kadar bir el canlarını kurtarmışlardır. Bunlar, vü cudleri veya cığerleri ile zehirlenmiş ha den idare edilmekte olan satış ve reklâm işleri birbirinden ayrılmış, ayn şubeler va arasında, herhangi massedıci bir ta baka vücude getırdıkleri için ölüm teh haline konulmuştur. Reklâm işleri kısmı likesini atlatmışlardır. Demek ki bu ted neşriyat şubesile birleştirümiştir. Tedvin etmek = Dergimek Müdevven = Dergin Türkçe kamus, Şemseddin Saminin dergidiği başlıca eserlerdendir. A'nın derginleri arasında bu isimde Belediyelerde veya hükumet dairelerinbir eser hatırlamıyorum. de gazle savaş işlerile meşgul olacak bi Kavanini mudevvenemiz = Dergin rer müdürlük açmak, kanunlanmız 7 Mecmualar, gazeteler ve küçük ••• risalelerle gazden korunma ve maske kul Hayli = Hayli ( T . Kö.) lanma tertıbatı hakkmda halkı aydınlatMuhayyele = Sanay mak. Bu şairin sanay kuvveti eksiktir. Görülüyor ki gazden korunma büvük, Sanayınızda icad ettiğiniz tehlikelerle karısık ve devamlı çalışmalara, teskilâta bizi de yıldırmağa çalışıyorsunuz. muhtac bir iştir. Bu korunma bahsinde daha birçok söylenecek seyler vardır ki icabında onlardan da bahsederiz. Bir an evvel yapılması gerek olan şeylerin henÜ2 bizde hicbiri yapılmamıstır. Birinci ya • zımda dedığim gibi, Allah göstermesin bu vaziyette bir savaşa girersek memleke 1 Tevazün = Denklik baştanbaşa mezaristan olur. i Hergün 5 kelime On dördüncü liste Inhisar kadrosu Örnek: Devlet yönetiminde bütçe denkliği birinci şart tır. 2 Mütevazin = Denk, dengeşık Tevzın etmek = Denkleştir mek, dengeştirmek Örnekler: 1 Türkiyenin dış tecimi dengeşiktir. 2 Denk bir bütçe, esastır. 3 Bütçemizi denkleştirinciye kadar ne çektiğimizi biz biliriz. 3 Muvazene = Denge Ornek: Arkadaşım dengesini kaybederek düştü. 4 Merkezi sıklet = Dengey Ornek: Fransız parlamentosunun dengeyi şimdi yansağdadır. 5 Taziyet = Başsağlığı Taziyet etmek = Başsağla mak, Başsağlığı dileğinde bulunmak, Başsağlığı dile mek Örnekler: 1 Butün hüku metler Mareşalm ölümü ü zerine Polonyaya başsağlığı telgrafı çektıler. 2 Sıze, başsağlığı dilerim. Not: Gazetemize gönderilecek yazılarda bu kelimelerın osmanlı caları kullanılmamasmı rica ede riz. Teşkilâtta büyük bir değişiklik yok