31 Mayıs 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

CUMHURIYET 31 Mayıs 1935 Türklerle Süngü Süngüye No. 200 Çanakkalede Dikkatler Hangisi önce A. DAVER Türk yuvast temiz, b'zü sağlam çocuklarla kaynaşıyor. Ancak bu ço cuklar; babalannın iyiliklerini taşıdtklart kadar, iyi olmıyan itiyadlartnt da taşıyorlar. Kendi itiyadınt düzeltemiyen babalar, çocuhlarımnkini de düzeltemezler. Çocuklarımızı kitabları Ve arkadaşlarile başbaşa bı rakır ve çocuğun beğenmediğimiz l tiyadile uğraşıp onu silmezsek çocuk gene bize benziyecektir. Sözün gelişi; bütçe ile yaşamağt öğrenip sevemiyecek, günü gününe çalışmağı düfünmiyecektir. İyi yaşamak ve yükselmek, metodla çalışmak ve bu na benzer iyi itiyadlarla olabilir. ProfetSrlerimiz, kitablardan çok önce hep birden çocuklarımıztn itiyadla rt üzerinde uzun yıllar durmazlarsa ve uğraşmazlarsa varacagvmız son; ittediğimiz olamıyacaktır. Bütçe miizakereleri RADYO Dün Kamutayda Ziraat Enstitüleri, Devlet Demiryolları ve limanlar bütçeleri kabul edildi (^ Bu akşamki orogram İSTANBUL: 12,30 muhtelif plâklar 18 dans musikisi , plâk 19,20 çocuk saati, hikâyeler, Mes'ud Cemil 19,50 haberler 20 Nazh keman solo 20,30 havaiyen gitar Siyret ve arkadaşları 21 Babikyan şan piyano refakatile 21,20 son haberler 21,30 radyo, caz, tango orkestrası ve Birsen şan. VİYANA: 17,15 gramofon 18 konuşmalar13 45 piyano ve Şan konseri 19,15 spor neşriyatı 19,40 tarihsel konuşma 21,05 Şan konseri 22,35 haftanın makalesi23,05 haberler 23,15 konser 24,20 konuşma 24,35 cazband takımı. BERLİN: 17,35 kadmların zamanı 18,05 Hamburgdan nakil • 19,35 kitablara dair20,05 Münihten nakil 20,45 günün akisleri 21,05 haberler 21,15 dans havaları 22,15 tarihsel konuşma23,05 haberler 24,35 konuşma ve musiki. BUDAPEŞTE: 18,35 Şan konaeri 19,50 saksofoı konseri 20,45 gramofon 21,45 haberler 22,05 opera orkestrası 23,25 Çingene musikisi 24,15 cazband talamı 1,10 haberler. BÜKREŞ: 18,05 orkestra konseri 19,20 radyo orkestrası 20,25 gramofonla operet musikisi 21,20 senfonik konser22,20 konserin devarm 23,05 haberler23,20 gramofonla eğlenceli musiki 23,50 ransızca ve almanca haberler. TULUZ: 20,05 filim musikisi 20,25 Çingene orkestrası 20,55 musiki şakalan21,35 askerî bando 22,05 radyo fantezisl23,05 musiksli bir piyesten bazı parçaar 23,50 opera şarkılan 24,05 orkestra ile halk musikisi 24,20 şarkıiar24,40 Arjantin orkestrası 24,50 askeri bando 1,05 radyo fantezisi 1,25 fiârmonik orkestra. FraiMim topçu zobrtindcnı Fransız topçuları, harb madalyalarının kimlere verildiğini öğrendikçe gülmeden katılıyorlardı! îrtibat vazifesini gören askerden haber alchğımıza göre, Mundrosta kürek kürek harb madalyası dağıtılıyormuş! Gerçi neferler, verilen madalyaların sayısında mubalâğa ediyorlar amma tahkikatıma göre madalya tevzii bir hakikattir. Topçularım, bu işten memnun değil lerse de madalyaların niçin ve kimlere verildiğini öğrendikçe gülmeden katılı yorlar. Türk toplanndan vapurla üç saat uzakta bulunan bir adadaki bu harb yıldınmlan, bu kahramanlık illhlan kimler acaba ve bu nişanlan hangi harikalı işlere mukabil alıyorlar? Amirlerimiz, bize, maneviyatı yükseltmek için böyle kesif surette madalya tevzii mecburiyeli hâsıl olduğunu söylüyorlar. bozan aksi emirler... Bir aksi emir gelmeden ahnan emri ifa etmemek, ordunun bütün kademelerinde artık prensip olmuştur. Tayyare hücumlart Sabahleyin bir Alman tayyaresi, bataryalanmızın yakınına dört bomba attıysa da kimse yaralanmadı. Telsizler Ege denizinde bir denizaltı gemisi bulunduğunu haber verdiler. Boğazda tarassud daha sıkılaştı. Saat 17 de ikinci bir Alman tayyaresi bizim hatlanmıza doğru uçtu. Bu esnada Türkler de bir lâğım infilak ettirdıler. Bu lâğım, bize 3 ölü ve 11 yaralıya mal oldu. Arkasından siperlerimize şiddetli bir topçu ateşi açıldı. Madalya alan kahramanlar! Daha sonra bir Türk hücumu başlaMadalya verilmesini mucib olan kah dı. îlk hücum dalgalan, Türk siperleri rarnanlıklar, ordu günlük emirlerinde üstünde görünür görünmez müstemleke alikredilir. Bunlardan birkaç tanesini bize layımızın makinelitüfekleri tarafından getirdiler. Öyle tuhaf, öyle gülünc şeyler olgun buğday başaklan gibi biçildi. ki okunduğu zaman genel bir gülüsme ile Türkler, geri çekilerek yere yattılar ve karşılanıyor. Bunlar, o kadar hayalî, o toprağa gömüldüler. Kıt'lannı tekrar hükadar uydurma vak'alardan bahsediyorcuma kaldırmak istiyen Türk zabitlerinin lar ki burada nakletmekten utanıyorum. sesleri ve kumandaları işitiliyor. Fakat Bir kısmı, raporlarda neşredilmistir ki yapılacak birşey yok! îlk hücum tecrübunlardan kâfi derece ilham almak ka besi çok kanlı olmuştu. bildir. îşte bir iki nümune: Ölüler arasında kalmış Türk yaralı<t.Alay emri: Nefer X » müşkül lan çırpınıyor, bağırıyor ve yardım isti$artlar altında miralaı/ının beygiriii Sed yorlar. Fakat kimse kendilerine el uzatdilbahirden Mundrosa gelirmişlir.» mak cesaretini gösteremiyecek ve onlar, Alay emri, madalya ile taltif edilen bulunduklan yerde, feci ıstırablar içinde neferin, buna istıhkak kesbettiğini ispat öleceklerdir. için, Seddilbahirden Mundrosa atla mı Top ve tüfek ateşleri saat 2 de kesilgittiğini söylemiyor. di. birkaç münferid atış müstesna olmak Bir nümune daha: üzere, herşey susru. «Mülâzim A. T., çok fedakâr zabitnUğurlarola» romörkörile., tir, efradı ve arkadaşlan tarafmdan çok sevilir, zabitan mutfağım herkesi mem nun edecek bir şekılde idare etmckfedir.» Fakat madalya kazananlann çoğu için şöyle beylik bir cümle zikrediliyordu: «Filân, iehlikeli b'ır vazifeyi ifaya gö nüllü olarak talib olduğundan..."» Bazan «iehlikeli» kelimesi yerine «muhataralı» sözü kunulur ve bu bir değişiklik olurdu. Ister tehlikeli, ister muhataralı olsun, gönüllü olarak yapılan ve bir madalya kazandıran vazife, geceleri. bir romorkörde Mundros ile Seddilbahir arasında, bir levazım koluna refakat etmekten ibaretti. 4 birinciteşrin, pazartesi 2 nci fırkanm vapurlara bindirilmesi tekrar başladı. Çok muvafık bir hava ile devam ediyor. Deniz sakin, harekâta müsaid. Gayet hafif bir kıble ve keşişleme rüzgârı esiyor. Bugün General Bayu da erkânıharbiyesile birlikte (Bon Voyage Uğurlar Ola) romorkörüne bindi. Bugünden itibaren Fransız kıtaatının kumandası General Brulardın eline geçti. Anadolu bataryalan, . Seddilbahri hemen hcmen rahat bırakarak yalmz bize ateş ediyorlar. Bu, bizim işimize geliyor. (Baş tarafı birinci sahifede) Ali Çetinkaya, Şark şimendiferleri tişmelerine himmet edilmesini söyledi. şirketi mukavelesinin esaslı surette tetZiraat Bakanı Muhlis ziraî teşkilâ kik edildiğini, çelik vagonlar getirilditm tam olmadığını, bundaki kabahatı ğini, yemek ücretlerinin indirilmiş ol hiçbir memur arkadaşa yüklemiyerek duğunu, şimdiki ücretin mutedil bulunsöyledi ve: duğunu söyledi. Bundan sonra Türkiye c Masa başmda kırtasiyecilikten zi Hava yolları, devlet işletme idaresinin yade bilgilerini köylere götürmek bir bütçesi müzakere edildi. program ve eleman meselesidir ki büAli Çetinkaya, sivil tayyareciliğin yer tün esasları tesbit edilmiştir. Bu prog yüzündeki ilerileyişini kaydettikten ramla mesai masadan tarlaya intikal sonra memleketimizin böyle bir hizmetetmiş olacaktır» dedi. ten geri kalmamasını, bu işe hükumetin Ziraat Vekili önmüzdeki sene teş ve bilhassa Başbakanın ehemmiyet verkilâtı yapıldığı ve bütçesi Meclise ge diğini ve idarenin Nafıa Bakanlığma tirildiği zaman buna dair etraflı izahat tevdi edildiğini, bu idarenin tahsisatı vereceğini söyledikten sonra tercü Devlet Demiryolları kazancından ayrımanlar hakkmdaki şikâyetin yerinde lacak 500 bin lira ile yapılmış, varidat olmadığını söyledi, sözlerini şöyle bi olarak ta 100 bin lira konmuş olduğunu söyledi. Bundan sonra bütçe kabul ediltirdi: Bence itiyadm kötüsünü, yuvayı « Ziraat Enstitüsü kendisine ve di" da uyandırarak birlikte atmağa ça rilmiş olan yolda ve vazifede kat'î ve îstanbul Liman îşleri Umum müdürlışmqk, iyisini gene yuvayt da yük mükemmel adımlarla ilerlemektedir.» lüğü bütçesi müzakere edilirken îsmet Meltmiç olacağımız için birlikte kök Bundan sonra maddelerin müzake (Çorum) memur fazlalığından şikâyet leştirmek çok güç olmahla beraber, resine geçildi ve bütçe kabul edildi. etti. Maliye Bakanı izahat verdi. Bun bugünün çok çaltşkan ve temiz prodan sonra Izmir Liman îşleri Umum Demiryolları bütçesi fesörlerinin, borcudur. Ancak, pro müdürlüğü bütçesi görüşüldü. Sırrı Devlet Demiryolları ve Limanları fetörü diğer yurddaştan daha Snce İşletme Umum Müdürlüğü bütçesi ko (Yozgad) umum müdür maaşınm 600 düşünmek, onu devletimizin bütçe nuşulmağa başlandı. Onuncu madde lira olmasmı çok buldu. Varidatı 355 tine ağtr da gelse geçim kaygusun sinin müzakeresinde Tarık Us: bin lira olan bir müessese müdürünün dan uzaklaştıracak bir hayata ka meselâ Posta, Telgraf, înhisar gibi mü€ Bahsedilen fıkra daha çok basın vuşturmağı dilemek te bizim borcu mensublarının vazifelerini kolaylaştır esseseler umum müdürleri derecesinde muzdur. mak için verilen permilere taalluk e para almasını doğru bulmadı. Encümen namına verilen izahatta îzProfesör, bir değil, yüzlerce ço diyor. Bu madde ile ücretsiz müsaade cukla karşılaçıyor. Onu çok yiiksek namelerin miktarı 500 olarak takdir e mir Liman işlerinin gördüğü hizmetleve ince san'atinden ufak bir düşünce dilmiştir. Nısıf ücretle müsa.adename rin ehemmiyetinden bahsedildi. Bu müayınrta% çocuğu iflemesinden aytr vermek salâhiyetinin gene encümen nasebetle birçok hatibler söz aldılar. Neticede Umum Müdür maaşının olmtş oluruz ki bu ayrılış, yanntn kül de kalacağı anlaşılıyor. Böyle midir?» duğu gibi kalması tekarrür ederek madtür bilânçotuna, iyi itiyadlar hesa dedi. bına bir ziyan olsa gerektir. Ali Çetinkaya muhtelif sebeblerle delere geçildi. Bütçe kabul olundu. V. ö. permi adedinin tahdidine lüzum görül Kamutayın bugün kabul ettiği diğer düğünü söyledi. 12 nci maddedeki kanunlar arasında tuzun kilosunun üç Dünkü yazımızda 16 nci satırda çoSemplon ekspresi açığından Türkiye kuruşa indirilmesi hakkmdaki kanun cuk (birçok) olacaktır. hissesine dair fıkra münasebetile gene lâyihası da bulunmakta idi. Kamutay pazartesi günü toplanacakTarık Us yataklı vagonlarda yemek tır. ücretinin pahahhğmdan bahsetti. ÇILGIN KAN ANNABELLA • CHARLES BOYER Önümüzdeki pazartesi günü programi GÜSTAV FROEHLICH her iki film de dünya haberleri. Pazartesi, perşembe günleri matineierde iki film gösterilmektedir. T*l*fenı 43374 Bugün Pangaltı T A N SİNEMASINDA Bakırköyde mektebliler bayramı Boğaziçi Şarkıst Nöbetçi eczaneler Bu gece nöbetçi olan eczaneler şunlardır: Şinasi (Büyükada), Yusuf (Heybe 1İ), Agob Minoajdu (DiiUiiOuU), Oirn Bugünlerde ve hatta tam şu anda, Inanır mısınız? Topçulanmın ancak on askerler ve harb malzemesi, mecburen da birine harb madalyası veriliyordu ve bu biricik bindirme yerinden vapurlara bunlann büyük ekseriyeti hiçbir zaman binmekte ve yola çıkmaktadır. madalya alamadılar. 5 ve 6 birinciteşrin, salı ve çarşam ba Hava çok güzel. Deni zrakin. HaTopçular da harekete hazırlamyor Bu küçüklükleri, bayağılıklan bir ta fif poyraz ve gün doğusu esiyor. Saat rafa bırakalım. Çünkü her zaman böyle 6 dan 10 a kadar, şiddetli top sesleri iolageİmiştir. Güneşten en çok istifade e şittik. Bu sesler cenubdan geliyordu. Adenler, ona en yakın yerlere yapışanlar ma hiçbir haber ve malumat alamadık. Saat 9,30 da üç düşman tayyaresi Heğil midir? Onun için bu madalya tevzii rezaletini bir tarafa bırakarak rnre Gelibolu yanmadası üstünde uçtular ve ket hazırlıklanmızla meşgul olalım. Çün Anadolu tarafında kayboldular. Adetim kü bugün 8 birinciteşrin, bizim irtibat olduğu üzere bunlan birkaç tüfek ateşile askerinin gayet sağlam bir kaynaktan al selâmladım. dığı doğru bir habere göre, Gelibolu ya7 birinciteşrin, perşembe Bir Frannmadasından hareketimiz yakındır. sız avcı tayyaresile bir Alman tayyaresi 2 birinciteşrin, cumartesi 2 nci fır arasında bir çarpışma oldu. İki kartal, kanın vapurlara bindirilmesi ve dolan va sonsuz makinelitüfek ateşi teati ettiler. purların hareketi devam ediyor. Giden Öğleden sonra birkaç gülle atıldı. lerin yüzünde ve gönüllerindeki sevinc Şiddetli bir bora okunuyor. Yanmadadan hiçbir teessür ve teessüf duymadan ayrılıyorlar; pek 8 birinciteşrin, cuma Saat 20 de tabiî ve haklı değil mi? şiddetli bir bora oldu. Cenubdan gelen Bize de yeni bir emir geldi; sıramız bu bora bütün çadırlanmızı söktü ve argelince harekete hazır bulunmamız bil kasından bo>inan yağmur sağanaklan da diriliyor. Hareketimiz hakkmdaki ha bütün sığınaklarımızı suya boğdü. Gecebcri telefonla verirken ısrar edişlerinden yi açıkta, yıldızların altında geçirdik, anlıyoruz ki 24 saat içinde yola çıkaca ıslak beyliklerimize sarılarak uyumağa çalıştık. gız. Bu fırtına, deniz kıyısında ve tngiliz 3 birinciteşrin, pazar Meçhul bir mıntakasmda büyük zararlar yapmıştı. sebeble 2 nci fırkanm vapurlara bindi rilmesi durduruldu. Emirler ve bunlan 2 HERKES KENDi BAHTINA (Alemdar), Asador (Gedikpaşa), Ne canti (Cibali), Hamdi (Şehzadebaşı), Şeref (Aksaray, Cerrahpaşa), Teofilos Bugün (Samatya), Hamdi (Şehremini), Ke mal (Karagümrük), Merkez (Bakır köy), Arif (Fener), Halk (Hasköy), 2 Büyük filim birden Merkez (Kasımpaşa), Receb (Beşik taş), Mişel Sofranyadis (Galata, Mahmudiye caddesi), Halk (Şişli, Hamam), ivan Pctrovitch • Elisa illiard Taksim (Taksim), Beyoğlu (Kalyon cukulluk), Suad (Kadıköy, MuvakkıtJean Gabin • Renee Heribel Floryd tenezzühü tertib heyeti bir etrada... hane), Osman Hulusi (Kadıköy, Sö • Yaz fiatleri: 20 kuruş Ders yılı sonu geldiği için Bakırköy ve tiklâl marşmı ve Cemiyet Başkanı H a ğüdlüçeşme), Merkez (Üsküdar, iske Yeşilköy resmî ve hususî okullann tale san Tahsin Erezin heyecanlı bir söyle lebaşı). be ve muallimleri ile aileleri jerefine Ba vini dinledikten sonra Büyük Önderimiz kırköy mektebleri koruma re yardım ce Kamâl Atatürkün şanlı adını saygı ve Bugün görülecek filmler miyeti tarafından pazar günü Florya sevgi ile anmışlardır. Yoksul talebeye cebahçesinde büyük bir eğlence tertib edil miyet tarafından kır yemeği olarak so ğuk et, yumurta ve irmik helvası veril miştir. miş, akşama doğru mekteb müsabakaları LOKANTA KISMI Gaby Morley Henri Rollan îki bine yaklaşan talebe, $ark Demiryapılmıştır. Müsabakalarda kazananlara tarafından v* Namzel Nrluş Her akşam saat 17,30 da Te Danyollan şirketinin tahsis ettiği ve bayrak cemiyet tarafmdan verilen hediyeler ço san, Maestro Yanko idaresinde büAnny Ondra tarafından larla donatıldığı hususî bir katara bincukları pek sevindinniştir. Pek munta yük caz. Her cuma ve pazar sabah dirilerek bir bando muzıka ile birlikte zam bir programla yapılan bu gezinti saat 11 den 13 e kadar Matine DanFloryaya götürülmüştür. guruba yakın bitmiştir. Yaz Fiyatları: 20 25 30 kuruş san, Prof. Panosyan iştirakile Aileleri ile üç bini geçen talebe ve muallimler bahçede müzikanın çaldığı is Bakırköy Okulları Koruma ve Yar 8 hazirandan itibaren Dine Konser dım Cemiyeti Cumhuriyet Halk Partisi Bakırköy kaza heyetinin bir şubesidir ve Bugün B€ E L E K sinemosında Bakırköy mekteblerinden iki yüz elli ço31 mayıstan itibaren her akşam 2 büyük film birden cuğa haftada beş gün sıcak yemek ver Albert Tiano tarafından ve şehrin en mekte, onların elbiselerini temin ve has mükemmel şantörlerile sigan mu sikisi. talannı tedavi ettirmektedir. Muntazam Grace Moore ve Andre Luguet tarafından ve Büyük duble Bomonti birası 18 Kr. bir teşkilâtla çalıjmakta olan kurumuD Mezeler serbesttir. yapmakta olduğu bu çok hayırlı işler o TÜRK sınemasında 1 PAGANİNİ Demirhane Müdürü TAKSİM BAHÇESİ S U M E R Sınemasında Bahçe Kısmı BİR KADININ HAYSiYETİ Ö Maurice Chevalier tarafından S Y Ö B E B E (Arkan var) muhit halkınm cemiyete ve Partiye karşı olan bağlılığını artırmaktadır. Arnessonun gaybubetini fırsat bilerek buraya gelmenizi rica ettim. Markam sordu: Bu mücadele ettiğiniz fikirler neye dairdir? Maddeten fazla hisse, belki de hayale istinad eden şeyler... Fakat o kadar müthiş, o kadar inadcı fikirler ki onlann terisinden bir türlü kurtulama dım. Gene bunların tesiri altında Beli bir müddet dostlarımızın yanına oturmağa gönderdim. Herhalde bu karan vermekle de iyi ettim. Birbirini takib eden facialar onu pek sarstı. Zaten biraz da bunun için onu buradan uzaklaştırdım. Maamafih asıl sebeb bu değildir. Markam bende bir takım şüpheler hasıl oldu. Şüpheler mi? Markam profesöre doğru iğilerek ilâve etti: Ne gibi şüpheler? Profesör derhal cevab vermedi. Göz lerini sabit bir noktaya dikerek durdu Sonra: Geceleri bedava sinema Markamla kulübde buluştuk. Müd deiumumî çok neşesiz görünüyordu. Yanımıza oturur oturmaz ikindi vakti profesör Dillardm kendisine telefon ettiğini haber verdi. Vans alâka ile sordu: Ne diye? Beni bu akşam behemehal görmek istiyormuş. Evvelce verdiğimiz kararı düşünerek cevabda bir müddet tereddüd ettim. Arzusunu ısrarla tekrarladı. Arnesson bütün gece evde bulunmıyacak mış. Bel de gece yatısına uzak bir yere gitmiş. Hulâsa profesör yemekten sonVansa bu ziyaretlerinde refakat et ra beni mutlaka bekliyor. Vans tekmil kulak kesilmiş, bu sözmemiştim. îçimde sebebini anlamadığım leri dikkatle dinliyordu. Müddeiumumî bir sıkmtı vardı. Bir hissi kablelvuku bana pek yakında yeni bazı facialann vu sözünü bitirince: Hemen gidelim, Marka'm, dedi. ku bulacağını bildiriyordu. Vansın da Ben de böyle bir davet bekliyordum. ayni tesir altında bulunduğunu seziyorBelki bu mülâkat bize hakikati öğretedum. Nisanın 25 inci pazartesi günü kulüb cektir. Tazan; Tercüme edem da akşam yemeği yiyecek, oradan hep Hangi hakikati? 8 S. Van Dine ömer Fehmt Bafkut rf Katilin Parde olup olmadığını. Pardenin cesedinin keşfolnnduğu gü beraber tiyatroya gidecektik. Evvelce Müddeiumumî bu cevaba mukabele nü takib eden hafta zarfmda Vans büs kararlaşbrılmış olan bu programm yann tatbik olunamadı. etmedi. Derin bir sükunet içinde yeme bfitun degiîmiştl He* zamanki sükuneti yiin zuhurunu beklemekte olduğunu anladım. Drukerin cenaze merasiminin ertesi günü Vans Arnessonu ziyaret etti. Cuma akşamı da beraberce îbsenin (Hortlaklar) ını seyre gittiler. O akşam Arnesson Vansa Mis Bel ile evlenmek niyetinde olduğunu, izdivac merasiminin haziranda yapılacağını söylemiş. Bunu bilâhare Vanstan öğrendim. Gene Vans Madam Drukerin bütün servetini Bele bırakmış olduğunu haber verdi. "Cunmriyet,, in tefrikası t 61 kaybolmuştu. Bundan onun yeni vaka ğimizi yedik. Saat sekiz buçukta profesörün kapısı önünde idik. Uşak Pin bizi derhal yukan çıkardı. Profes3r her zamanki gibi kolruğunda oturuyordu. Selâmımızı aldı ve: M ister Markam geldiğiniz için size çok teşekkür ederim, dedi. Oturunuz da birer sigara yakmız! Size söyliyecek mühim sözlerim var. Fakat biraz kendime geleyim. Sedası titrekti. Piposunu doldurdu. Biz de birer iskemleye oturarak ortada makul hiçbir sebeb bulunmadığı halde oldukça heyecan içinde beklemeğe başladık. Söze nasıl başlıyacağımı bilmi yorum. Anlatacağım şeyler maddî şeyler değildir. Dimağımı kapliyan fikirlerle mücadele edip duruyorum. Bunlardan kurtulmak için en münasib yolun ancak onlan size söylemek olduğuna karar verdim. Susru. Bir müddet düşündü. Sonra daha mütereddid bir tarzd% devam etti Bu sualinize gene bir sual ile mukabele etmeme müsaade edin, dedi. Pardenin vaziyetinin tamamen göründüğü gibi olduğuna kail misiniz? Onun intihan hâdisesinden mi ahsetmek istiyorsunuz ? Evet, intihanndan ve mücrimiyed iddiasından. Siz buna kani değil misiniz? Bu suale cevab veremem. Bana böyle birşey sormağa hakkınız yoktur. Ben yalnız şunu öğrenmek istiyorum kî zabıta ve adliye arhk bu müthiş işin bitip kapandığına mı kaildir? Ben buna kanaat getirseydim gözlerime uykuyu haram eden şüphelerden de kurtulmuş olurdum. Eğer ben ske kani değilim diye • cek olursam... Profesör derin derin içini çekti. Sonra: Dünyanın en müşkül ?eyi vazife* nin tahmil ettiği mecburiyetlerdir, de«K. (Arkan 9mr)