Türklerle Süngü Süngüye y No. 155 Çanakkalede ^ I Heyecanm ifadesi A. DAVER Yanmadadaki kıtaat arasında Dank denilen yüksek sıtmalı bir hastalık hüküm sürüyordu 12 ağustos, perşembe Saat I 8 de, Alçıtepe eteklerinde, bir av kovahyan tazı sürüsünün havla malarını andıran bir gürültü koptu. Buniar, bütün sürat ve şiddetlerile ateş eden 75 lik Türk sahra toplarıdır. İhtirakh ve nfilâkh mermiler, hep, İngiliz mııttakasına düşüyordu. Sonra, Türklerin ateşi, birdenbire kesildi ve arkasından süngü takmış Türk piyadcü, hücuma kalktı. İngiliz makinelitüfekleri bu hücumu durdurdu. Hücum eden Türkler tabii yerilip serilip yatanlar eksik olmak üzere siperlerine döndüler. Program, yıldırım süratile tatbik edilmişti. 1 3 ağustos, cuma Bir takım Türk kıt'alarının daha, yeniden bizim cephemizden ahnarak Suv laaa İngilizlerin karşısına götürüloükleri haber veriliyor. Hakikat şu ki Türk cephesi umumiyet itibarile daha sakin olmağa basladı. Dank denilen bir hastahğa ya kalanarak yüksek bir aıtma ile yatağa değil yere mıhlandım. Dank fransızcada dengue kıtaatımız arasında şiddetle hüküm sürüyor ve birçok efrad ve zabitan yarımadadan geriye gönderiliyor. Fakat ben hastahğa mukavemet etmek istiyorum. Amerikahlann «minde cure» cedikleri «hastalık yoktur» naza riyesini kendi hesabıma ve lehime tatbik etmek arzusundayım. Hiç olmazsa, hafif bir gayretle, hastalığı şifaya, fenahğı iyiliğe çevir mek kabildir. Bu tedavi usulünün benim şahsımda muvaffakiyet vereceğini ümid ve temenni ecVlim. VTNİKÖy Stresa konferansının en RADYO Profesör Dumas «San'atBu aksamki program ) kârlar bizi aldatıyor muhim bir neticesi: Franlar!» diyor sızItalyan ittifakı v •• Cumhuriyet •• 1°'5 w 4 / 1 U ÇtHUKUl " • "iN«uıır»tır« VENI HO«T»1.*»»1 İngilizlerin yeni asker çtkarmağa hazvrlandiklan Suvla ve Anafartalarla tutmak istedikleri Kocaçimen tepesini ve Akbaş ıskelesini gösterir harita Hamıltonun yeni pilâni Türk gözile Anafarta muharebeieri Şimdi F ransız topçu zabitini bır .alım, dank ha9talığını «maşalialı bırşeyim yok» usuliie tedavi cdec'ursun. Biz, usulümüz üzere, Suvla ihracmı ve bu ihrac günlerinde vuku bulan Seddilbahir muharebesi, (7 ve 8 ağustos) Kanlısırt muharebesi (7 ağustos), Conkbayırı muharebesi (711 ağustos) Anafartalar ihracı ( 7 9 ağustos) birinci Anafarta muharebesini ( 101 I ağustos) sırasile İngiliz ve Türk membalanndan tetkik edelim. Bunun için de evvelâ vaziyeti umumî surette hulâsa etmek lâ zımdır: Haziran ve temmuz içinde bilhassa Seddilbahir mıntakasında vuku bulan kanlı muharebelerde düşman, cephemizi yarmağa mu vaffak olamayınca General Hamılton İngiltereden yeniden imdad kuvvetleri istemişti. Bunun üze rine İngiliz hükumeti, 10 uncu, 1 I inci ve 1 3 üncü fırkalardan mürekkeb 9 uncu İngiliz kolordusu ile 53 üncü ve 54 üncü teritoryal fırkalarını Çanakkaleye göndermeğe karar verdi. Bu kıtaatın iîk kademesi 1 0 temmuzda ve nihayeti de 11 ağustosta Çanakkaleye yetişecekti. lçtihad = özelgörü General Hamilton, bu kuvvet lerle şöyle bir plân tatbikına ka rar verdi: 1 Yeni gelen kuvvetlerin bir kısmile Arıburnu cephesini takviye ederek Türklerin sağ cenahma, yani Suyatağı, Conkbaym ve Kocaçimen tepesine şiddetli bir taarruz yapmak ve bu mevkileri zap tettikten sonra, Kabatepe May dos hattına ilerliyerek yarımadada bulunan Türk ordusunun lstanbul ile muvasalasım kesmek, ÜSKÜDAR HÂLE SİNEMASINDA 2 Mütebaki kuvvetleri SuvDemirhane mü^üü la körfezine ihrac ederek burasını üssülhareke yapmak ve bu kuv vetleri de Anafartalar üzerine Kocaçimen tepesine tevcih etmek, 3 Yeni gelen kuvvetlerle bu Amerıkanın en güzPİ vücudlu kadını denilen aslî darbeyi indirirken Arıburnundan ve Seddilbahir mıntakasmda J O A N C R A V F O R D yapılacak tâli taarruzlar ve Saros taralrndau emsalsiz bir rol olarak yaratılan ve peaenia körfezi şimaline yapılacak 300 kien güzel filmler nden şilik bir ihrac hareketile asıl hareketi kolaylaştırmak. 4 Harekâta başîamadan ev vel Seddilbahir ye Aiiburnu cep sözlü, helerinde taarruz nümayişleri ya* nefis tılmi parak Türk kumandanlığmı aldattakdim «dilecektir. Numaralı bileterin şimd iden alınması. mak. Tel.fon: 40868 İngilizlerin hazırlamakta olduğu bu taarruz hareketi, daha temmuz 0 • B ^ • Meşhur artist i**^^^**i*i^^****^**i*^^^i ortalarında bizim tarafımızdan haber alınmıştı. Bu istihbaratın en mühimmi 22 temmuzda Alman büyük karargâhı umumisinin gönfilmind* p«k derdiği bir telgraftı ki bunda ağusyokında tos iptidalarında, Çanakkalede yeniden umumî bir taarruz yapılacağı ve bu hareketin ya Saros körfeSevişen kaiblerin birzine veya Anadolu sahiline vuku bulacak yeni bir ihracla beraber leşmesinden dogan yapılması muhtemel olduğu bildiV E rilmekte idi. Diğer haberlere göre de düşmanın Limni adasında 50 Ateşli delikanlıların re60 bin kişilik bir kuvvet toplamakkabetlerinden dökülen ta olduğu anlaşılıyordu. <.Bastaratt bınnct safııtede) tiği şu muzaaf gaye tahakkuk ettiril • miıtir. Bütün sahalarda Fran.ız usul lerine göre Avrupa emniyetınin teş kilâtlandmlmasi için Italya ile anlaşmak ve 16 mart tarihli Alman kara rinin tekrarı ihtimaline binaen Ulus lar Derneği misakrada bazi tadilât, « Hemen hemen bütün hayatımı Fransa • İtalva anlaşması Stresada te insanlartn heyecanlarini tetkik etmekyid edilmiş bulunmaktadir. ü ç dev!et le geçirdim ve birçok tecrübeler elde Almanya ile müstakbel müzakereîere ettim. Benim kanaatime göre muhar kapiyi açik bulunduracaklardır. tn • rirler, ressamlar ve artistler insanları gilterenin başkca gayesi budur. M. Makbize bakikatte oldukları gibi göstermedonald ve Sir Con Simon yeni hiçbir mişlerdir. Artistler insanlarda güzelli • taahhüde girmemek kararlarindan vazği aradıklari için hakikati görememiş • geçmemişlerdir. Daha pazar aksamı, lerdir. Halbuki bir artistin güzel ad • Fransiz heyeti murahhasasina müsahid dettiği çok defa bakikatte güzel de • sifatile dahi olsun, Romada yapılacak ğildir. Bu itibarla bugün şaheser adde Tuna konferansına işticak edemiye • dilen birçok eserier hakikati ifede etceklerini bildirmislerdir.» mekten çok uzaktir. Bir misal vermek Eko dö Pari diyor ki: lâzim gelirse size şunu söyliyebilirim. « lngiltere karşilıklı yardım mi Bazan insanlar mes'ud olmadıklan dasaklarina engel olmamakla beraber, kikalarda bile gayrübtiyarî olarak gii Almanyaya karşi müdafaaya heııu: lalerler. Bir ressarn bu giilüşü beğenebial bir surette iştirak etmernektedir. Konlir, fakat bu gülüş hiçbir zaman güle ferans hemen hemen müspet hiçbir nenin bakikî hissiyatmı ifade etmez. tice vermemektedü*. Fransa ile Italya Konferansimda projeksiyonla muhbir hava anlaşması hakkinda miizake telif resimler göstererek heyecanm te relere baçlamiş bulunuyorlar. Bu an sirlerini izaba çahşacağım.» laşma daha geniş bir muahedeniı? mukaddemesi olacaktır. Fransa ile ttsl Profesör perşembe günü Parise dönyanin enerjik muhalefetleri, tngilteremek mecburiyetinde bulunduğundan yi, Berlinle müstakbel bir anlaşma immemleketimizde daha fazla kalami • kânlarım tamamen izale etmemek için yacağina müteessiftir. Bununla bera • Almanyanin çok şiddetli bir surette ber yaz tatilinden istifade ederek bir takbih edilmemesi hakkindakı talebindaha memleketimize gelecektir. den vazgeçmege mecbur etmiştır. Çok nikbin olmaklığimiz için hiç hakkı • Profesör Dumas dün Ayasofyayi, miz yoktur. Zira bize bir Fransiz camileri, müzeleri gezmiştir. İngiliz hava anlaşması için ümıd ver mislerdir. Bu ümid tahakkuk etme • miştir. Fransa bu husustaki teklifîni uç hafta evvel bir nota ile yapmiştir. tngilterenin cevabı, Parise Stresa kon Mümessıli GABY MORL'NY. llâseten feransından birkaç gün evvel geldi. Dünya haberleri. Gelecek program BaHulâsa, Fransiz hükumettnin ne birşey darrin Av«el kazandığı. ne de kavbetmedisi sövle Evvelki gün Yunanistan yolile fs • tanbula gelen Sorbon Üniversitesi profesörlerinden M. Georges Dumas ya rtn saat 17,30 da Üniversite konferans salonunda «Heyecaolarm ifadesi» mevzuu hakkmda bir konferans verecek • tir. Profesör Dumas dön bir muharri • mize demiftir kî: |«Ya harb, ya sulh!)) , M. Makdonald «iyi netiI celer aldık, fakat hayale kapılmıyalım» diyor (Ba$ tarafı birinci sahifede) Sıkı bir teşriki mesai sayesinde olgun bir neticeye varabildik. Maamafih hayallere kapılmamalıyız. tlerida buna benzer daha birçok müşküllerle karşılaşacağız. Bu mu • zakerelerde gösterdiğimız sıkı te • senüd ve hakikî vaziyetten mülhem fikirleri muhaf?za edersek o müş • külleri de yenebileceğimizi ümid ediyorum.» İSTANBUL: I 17.30 Üniversiteden nakll, tnfcıl&b dersi, Slnob saylavı Yusuf Kemal 18,30 jimnastik, Azade Tarcan 18.50 muhtelif plâklar 19.30 haberler . 19,40 Tektaş (şan) piyano refakatlle 20 Maliye Bakanlığı namına konferans . 20,30 demir caz 21,15 son haberler, borsalar 21 30 Munir NuretUn Gürses (şan), radyo caz ve tango orkestralari VtYANA: 17,15 gramofon . 18 10 Avusturyalı bestekârlarm eserlerinden murekkeb toon . ser 19,30 fransızca ders 20.15 olusal neşriyat 20,35 orkestra konserl 21 konuşma . 22,10 haberler ve hava raporu22.20 büyük konser . 23.50 şarkılar . 24,20 son haberler 24,40 cazband takımı. BERLİN: 17 Alman operalanndan parçalar 18 0! Kolonyadan nakil 20.05 konser: Mo zartm eserleri 20,25 Alman şarkıları . 20,45 günun akislerl 21.05 haberler . 21,1 bahar melodilerl 22,35 Prusya tiyatro ları 23 05 haberler 23 35 spor neşrl yatı . 23.45 Münıhden naki] . 1,05 muh . tellf operalardan parçalar. M. Musolinin beyanatı Stresa 15 (A.A.) M. Musolıni, ttalyada tetkikler yapmak ütere gelmiş bulunan, Fransiz sanayicilerini kabul etmiş ve konferansin, üç devlet arasindaki fikir itilâfinı ka • yid ve bu keyfiyetm, Avrupa ban şmı temin için kifayet edeceğini U • pat ettiğini söylemig, sözlerine şu suretle devam etmittir: « Fransa ile tngiltere arasında • ki ülkü birliği, kuvvetm ancak hak ve müvazeneyi temin etme^i icab edeceği şeklinde hulâsa edilebilir.» nebilir. Bu pek parlak birşey değil • dir.» BUDAPEŞTE: 18,20 Çingene musikisi 19 20 konte rans . 19,50 piyano ile birliite şarküar 20,30 konferans 21,05 gramofon . 21 30 radyo temsill . 22,35 haberler 22.50 cazband takımı 23 40 Türklye hakkinda fransızca konferans: Kleman Mlksln Turkiye mektubları: Bela Zolnay tara fından . 24,05 orkestra konserl. BELGRAD: 20,15 haberler 20 20 gramofon 20 30 kanşık program 21,05 şarküar . 21,40 senfonik konser . 22,30 haberler. BÜK.REŞ: 13 05 gramofon neşriyatı 18,05 hafif musiki havaları 19,05 haberler . 19.15 hafif muslönin devamı 19 50 konfe rans 20.35 opera binasından naklen: Manon operası. Avusturyanın istiklâli meselesi SEVMEK YASAMAKTIR MELEK Sinemasında Paris 15 (A.A.) Pötı Jurnal gazetesi: Avusturya istiklâiinin temmatı hakkinda yazdıgı makalede müstakbel müzakereiere mevzu olacak bazi as kerî ıtilâflar hazirlanmakta olduğunu kaydetmektedir. Jurnal gazetesi, ayni malumatı mev • zuu bahsederek diyor ki: « Avusturya istiklâli hakkmda ki teminat iki taraflı mukaveleler şek • linde tecelli edecektir. Bu mııkavele lerde Fransa, ttalya, Küçiik İtilâflar gibi alâkadar devletler Avusturya ^tik • lâlinin ihlâli halinde askeri hareket'erini tanzirn etmeği taahhüd edecek • lerdir.» Ayni gazete, Alman hükumetini Memel rejimine riayete davet nıaksadi le lngiltere, Fransa ve Italyanın Al manyaya bir ihtar göndermeği Stresa konferansinda kararlaştirdıkiarinı yaz» maktadir. Nöbetçi eczaneler Bu gece nöbetçi olan eczaneler şunlardlr: Şınasi (Büyükada), Yusuf (Heybe li), Beşir Kemal (Sirkeci), Übeyd (Cağaloğlu), Sltkl (Lâleli), Hikmet Ce mil (Küçükpazar), Hamdi (Şehzade başl), Nuri (Aksaray), Erofılo» (Sa matya), Nâzlrr» (Şehremini), Arif (Karagümrük), Merkez (Baklrköy), Arif (Fener), Yeni Türkiye (Hasköy), Yeai Turan (Kasimpaşa), Rlza (Be şiktaş), Hidayet (Galata), Kanzuk (Taksim), KaTakin Kürkçüyan (Pan galtl). Gıineş (Taksim), Necdet Ek rem (Kurtuluş), Faik Iskender (Mo da), Mahmud (Altiyol), Ahmedıye (Üsküdar). sündiden tngiliz filosunn geçmiştir. Hava misakına gelince, lngiltere, Almanyanm bu misaka iştirak etmesini istiyor. Zira bu iştirak misakın emniyet kıymetini artıracağı gibi hava teslihatmın tahdidine de hâdim olacak tır.» • DOUGLAS FAiRBANKS^r D E V R İ Â L E M lngilizler ne diyorlar? Londra 15 (A.A.) Deyli Telegraf gazetesinin siyasi muhabiri Slre • sadan bildiriyor: Konferans harbden sonraki en mühim mülâkatlardan biri olarak adde • dilebilir. Üç günde öyle bir sistemin teroeli atılmıştır ki, bu sistem vasıta • sile Avrupa banşı muhafazaya calışılacakhr. Konferansin İngiliz siyasasının bir zaferi olarak telâkki edilmesi dotrru olur. Eğer Almanya daha mutedil bir teslihatla iktifa etmiş olsaydı, In • giltere, Fransa ve Italya muahedelerin askerî hükümlerinuı hukukî cihetini hiç şüphesiz bu kadar şedid olarak mütalea etmiyeceklerdi. lngiltere hava kuvvetlerini daha çabuk tezyid etmelidir. Zira zannedildiğine göre, Alman hava filosu daha S A R A Y Sinemasında Sovyetlere eore Stretamn neticeleri Berlin 15 (A.A.) Moskova mat buatı Stresa konferansı neticelerinden uzun uzadıya bahsetmektedirler. T s ajansmm Stresa muhabirinden alarak vazdığı bir habere göre konferanscilar şark misakı hakkmda hiçbir taahhü de girişmemislerdir. Maamafih Uluslar Kurumu çerçevesi içinde karşılıklı yardım için iki ta raflı anlaşmalar prensipine manevı müzaheret gösterilmiştir. I Arkasi var\ Kayseri demiryolunda memur N. Akıncıya Hatjralarınızı aldım; teşekkür ederim. Tefrikanın sonunda bunlan da neşredeceğim. Teşekkürler ve saygı lar. A. D. L i Li OM KA İ M ldn büyiik fUm. Büıîin dünyanin en çok beğendıgı VP vainız en guzel filimler çevirmekle tan H^\\rI7'D Oniimüzd»ki p«rftmbt matin*!erd»n ttibaren tarcrfııdan Francızea elerak yaratılan i P EK Sinemasında Ornek: Herkesin bir fikri olabilir, fakat îçtihad sahibi ol mak büyük bir vukuf ister = Herkesin bir duşünüşd olabüır. Ancak özlegorü ıssı olmak buyuk bir bilçi ister. Içtihadî = özelgörük Örnek: İçtihadi meselelerde hakimler kendileri kanun ya . pacak olsalar ne türlü bir hüküm koyacaklarsa ona gcre karar verirler = Özelgörük sorumlarda hükmenler, kendileri ka. nun yapacak olsalar ne türlü bir hüküm koyacaklarsa ona gor". karar verirler. tçtima = Toplanma, toplantı Örnek: Bu sene parlametnonvn içtimatnı vaktinden evvel yapmağt faydalt bulmuşlar = Bu yü parlamentonun toplan. mastnt vaktinden önce yapmağı faydalı bulmuşlar. İçtima etmek = Toplanmak. Örnek: Buyük Mtilet Meclisi 1 mart 1934 te içtima etti Kcmutav 1 mart 1934 te toplandt. Içtimaî = Sosyal (Bak: Cemiyef) Örnek: jçtimaî meseleler üzerinde büyuk bir itina ile hü küm vermelidir = Sosyal torumlar üzerinde büyük bir özen üe hüküm vermelidir. Müçtemi = Toplanık Ornek: Müctemi bulunan heyetin bu mesele hakkinda he. men bir karar vereceğini ümid ederim = Toplanık bıüunan kurulun bu sorum hakkmda hemen bir karar vereceğini umanm. İçtinab = Kaçınma (Bak: Hazer) tçtinab etmek = Kaçınmak (Bak: Hazer) İdam = Yoğahm Örnek: Son isyan hareketine pisva olanlardan birinin salben idamına karar verildi Son az\ hareketine önayak olan. lardan birimn asüarak yoğattmına karar verildi. Idara etmek = Yoğatmak Örnek: Bir mucrimi idam etmek, ne kadar act olursa ol sun içtimai bir lâzimeyi yerine getirmektir = Bir svHuyu voğatmak ne kadar an olurta olsun sosual bir gereklıği yerine getirmektir. tdame etmek = Devam ettirmek Idane = Boırç verme Ornek: Zürraa tdane için eskiden yapılan müesseselerin yerini şimdi Ziraat Bankası isgal edıyor = Çıftçılare borç verme için eskiden yapılan kurumların yerıni simdi Ziraat Ban kası tutuyor. Idare = Tutum = (Fr.) Economie Örnek: 1 İdareli adam Tutumlu adam = Un homme econome. 2 Bu işteki idarenlzi çok beöendiöimi söyliyeyim = Bu işteki tutumunuzu çok beğendığimi söyliyeyim. İdare = Yönetim. çevirim = (Fr.) Admînistration Örnek: 1 Devlet idaresi = Devlet yönetimi = Adminis tration de l'Etat. Z Her müessesenin idaresinde bir takım müşküüer ola bilir = Her kurumun çevriminde bir takım giıçlukler olabüır. İdare = Yönetge = (Fr.) Administration Örnek: Posta ve Telgraf ıdaresine gittim Pata ve Tel graf yönetgesıne gittim = 3e suıs alle â l'administration des postes. idare etmek = Yetmek = (Fr.) Suffir Örnek: Bu kadar para benl idare eder = bu kadar para bana yeter = Cet arrjent me suffit. , İdare etmek = Yönetmek = (Fr.) Diriger, admiir Örnek: Evi idare eden kadtndır = Evi çeviren kadmdır = C'est la femme qui dıriçe la maison. Idaıre etmek = Yetmek = (Fr.) Suffir nistrer Ornek: Huknmet işlerini idare etmek Hü''umet işlcnni yönetmek = Diriger (administrer) les afjaires du gouver nement. İdarî = Yönetsel = (Fr.) Administratif Örnek: İdarî meselelerde hal ve zamana göre hareket olnnur = Yönetsel soramlarda hal ve zamana gore hareket olunur. Idarei maslahat = Oluruna bağlama = (Fr.) Poli tirrue d'aterrnoiement (d'au jour le joar) Ornek: Cumhuriyet, Osmanlı İmparatorlupunun idarei mas~ lâhat siyasetl yerine if basarmak davasım guder = Cumhu • riyet, Osmanlı İmparatorluğunun oluruna bağlama siyasası yerine ış basarmak daıasmı guder = A la place de la politıque d'atermoiement (d'au jour le jour) de l'ancien Empire Otto man la Republigue Turque poursuit un ıdeal de realısation pratique. İdarei akdah = Tavust = (Fr.) Toast İdarei akdah etmek = Tavusmak tdarei mülkiye = Sivil yönetim Örnek: İdarei mülkiye ve askeriye =z Sivil ve süel yöne tim = Administration civüe et müitaire. Sevk ve idare = Güdem = (Fr.) Direction Ornek: Bu muazzam sâyin sevk ve idaresini sizin dusuntıza tahmil ediyoruz = Bu buyük çalısmar.tn güdemıni sizin omuzunuza yükletiyoruz. Sevk ve idare etmek = Güdemek = (Fr.) Diriger Ornek: Bu kadar biribirine ztd mütalealar arasında bu muzakereyi sevk ve idare etmek çok muşküldur = Bu kadar ter. oylar arasında bu konuşmayı güdemek çok müşkuldur. Müdiranı umur = Yönetmenler = (Fr.) Les dirl < geants Ornek: Mudiranı umurumuzun yüksek bilgi ve kudretlerine guvenerek = Yonetmenlerimizın yüksek bilgi ve erklerine gu. venerek... Umumî müdür = Genel direktör = (Fr.) general Müdür = Direktör = (Fr.) Directeur Directear Örnek: Ilertye sürdüğünüz iddia doğru değıldir =z İleriye sürduğunuz sav doğru değıldir. İddihar etmek ~ Biriktirmek Ornek: Para iddihar etmek bir hüner değüdir, onu zama. nında ve yerlnde sarfetmeği bilmelidir = Para biriktirmek bir hüner değildirt onu zamanında ve yerlnde harcamayı bü melidir. tdhal etmek = Girdirmek, sokmak, koymak Örnek: 1 Bu esrarı büenler arasına herkesi idhaî et mek muvafık olur mu"> = Bu sırları büenler arasına herkesi girdirmek uygun olur mu? 2 Kendlsini kabul solanrna idhal edince = Kendislni kabul salonuna sokunca. 3 Bu cümleyi de makalenizin içine idhal edelim = Bu cumleyi de yazıntztn içine koyalım. tthalât = Giri = (Fr.) tmportatiort Örnek: Bir memleket ithalâtüe ihracatt arasında teva zün husulü iyi bir iktısadi alâmettir = Bir ülkenin girilerlle çıktları arasında denkleşme olmast iyi oir ekonomik beldektlr. İthalâta aid = Girel = (Fr.) İmportatif Örnek: İthalâta aid hesabların bu ay verdiği neticeye gö . re = Girel hesabların bu ay verdlği sonuca gore. Ihracat = Çıkı = (Fr.) Exportation Örnek: İhracat mallanmız arasında birinci sım/ı tütün isgal ediyor r= Çıkı mailanmız arasında birinci sırayı tutun tutuyor. thracata aid = Çıkal = (Fr.) Exportatif Örnek: İhracata aid hesabların bu seneki verimini bildi • riniz = Çıkal hesabların bu yüki verimini büdirinız. Memur = İşyar = (Fr.) Fonctionnaire Ornek: Devlet memurlannın hukukunu bir kanun mu hafaza etmektedir Devlet işyarlarının haklarını bir ka nun korumaktadır. tdbar, nekbet = Bahtsızlık, gi*nsÜ7İük, dü künlük Örnek: 1 Hali idbannda da vekarına halel getirmedı = Bahtsızlık halinde de ağırhğını bozmadı. 2 Idbar da insan ıçindir = Gunsüzlük de insan içindir. 3 İdbara uğradtm d^ye meyus olmamalı = Duşkünluğe uğradım diye umudsuzluğa düsmemeli. lddia = Sav DÜZELTME Kilavazttn 20 numarcuımn ilk yapraŞinda üçnrtcü sütunun yedinci satırında (muztarib olmak) karştlığt olan söz yanhşlıkla (göynamek) şeklinde yazılmıstır. Bunun doğrusu (göyünmek) olacakttr.