' Cumhurîyet '• 12 Nisan Türklerle Süngü Süngüye No. 152 A. DAVER Çanakkalede Tayyare mi, dretnot mu? Sovyet san'atkârları geîiyor Orkestra Şefi dün geldi, diğer san'atkârlar da yarın gelecekler, program Ankarada yapılacak R A D YO Ru aksarnki orogram J ISTANBUL: 12,30 plâk neşriyatı . 13 dans muslklsl ve muhtelif parçalar (plâkla) . 19,20 çocuk saatl, Mes'ud Cemll . 19 50 haberler. 20 viyolonist Nejat 20.30 havaiyen gitar, Siret ve arkadaşlan 21 Rıza Mahmud şan, piyano refakatlle 21.20 son. haberler . 21.30 stüdyo, tango ve caz orkestralarile beraber Blrsan, turkçe sözlü. VFYANA: 17.20 gramofon . 17,55 çocuklann za manı 18.40 şan konseri . 19,10 üç kısa konuşma 20,35 lnce musikl 22 haftanm makalesi . 22,30 haberler ve hava raporu . 22,40 şarkılar ve muhtelif ha . valar 23,15 gramofon 23.55 kitablara dair 24.10 son haberler 24,30 cazbandla dans havaları. îngiliz Bahriye Nazırmîn Ağustosun sıcak ve yakıcı güneşi, muhariblerin Averofa yapılan hücum cengâverlik gayretlerini eritiyordu! lardan çıkardıgı hüküm Londra 11 (A.A.) Bahriye olmadığını zannederek bu belânm Agustos hâdiseleri Bakanı Sir Bolton, bîrinci inşaat 1 agustos pazardan 5 agustos perşembeye kadar Ağustosun ilk beş giinü sükunetli günler oldu. Güneş, bütün yakıcı kuvvetile yere düsüyor ve sıcak, muhariblerin cengâverlik gayretini eritiyordu. Türkler uslu duruyorlar. Onlann iyi bakılmıyan ve sıhhat icablanna çokluk riayet edilmiyen mıntakalarında bizden daha fazla mustarib olduklarına şüphe yoktur. bize de musallat olmasını; muhakkak, Allahtan niyaz ediyorlardır. Sıcağm şiddetine rağmen, A nadolu tarafına biraz tanzim atısı yapıyoruz. Bir tayyare, atışımızı kontrol ederek telsizle bize bildiriyor. Fakat biz, bataryadakiler Bozcaadadan gelen tayyare rasıd'arı nın, üstüne ateş ettiğimiz hedefier hakkında, kâfi derecede bir fikirleri olmadığını, bunlan iyice bilmediklerini tahmin ediyoruz. Çünkii atışın tanzimi, pek kararsız, uzun ve ekseriya zıd ve aykırı oluyor. Bugün, şark ordusu topçu emri yevmisinde benim de ismim geçmek suretile takdire mazhar ol dum. Bu münasebetle bataryamın bütün topları kırlardan toplanan zayıf yeşillikler ve tektük çiçeklerle süslendi. Küçükzabitler, ağac yapraklarından ve papatyalardan yaptıklan fakirane buketleri 75 lik sahra toplarımızın boş kovanları na, yahud Türk mermilerinin diblerine koyarak bana takdim etti ler. Bu muhabbet tezahüratı beni çok müteessir etti. Doğrusunu isterseniz, bu mütevazı harb madalyesini almakla hakikî bir memnuniyet duydum. Fakat bu madalyeyi, ona cidden hak kazanan bütün neferlerin göğsünde de görmek isterim. mühendislerinin bir ziyafetinde söylemiş oldueu bir nutukta zırhhların evvelce olduğu gibi hâlen de donanmanın esasını teskil etmekte olduğunu beyan etmiştir. Mumaileyh iddiasına delil olarak Yunanista • nın Averof zırhlı k*~uvazöriinü göstermiş ve bu geminin 2 4 yasında olmasına rağmen kendisini takibeden arrî tayyarelerden kaçmağa ve onlann bombalarına mukav»met etmeğe muvaffak olduğunu söyle • mistir. (Muharrir, bu düşüncesinde alda • nlyor. Elbise, iaşe, ilâc, sıhhiye leva • zlmı baklmlarlndan her türlii vaslta noksanlna rağmen, Balkan Harbinden allnan derslerden istifade edilmiş ve Çanakkalede ordunun sıhhatine çok dikkat edilmişti Bütün Çanakkale muharebeleri esnaslnda, ordumuzda hastalıktan vefat edenler 2 1,500 kisidir. Ayrlca 65,000 kişi de hasat olmus veya tebdilhava almlçtı. Buna mukabil Ingtlizler geriye yüz bin hasta göndermişlerdi. Franslzla • rln ise 20,873 hastalarl vardı. lngiliz ve Franslzlarln hastalıktan olenleri malumumuz değildir. Fakat bizim 86,500 haatamıza mukabil ingilizleTİe Franslzlarln 120,000 den fazla hasta venniş olmalarl da gösterir ki ordumuz sihhî kaidelere riayet etmiştir. Çanakkale deki ordumuzda hiçbir sari hastalık ta çlkmamlstlr. Almanlar, bermutad, bunu da kendilerine, Liman Fon Sanders heyetinde bulunan 5 inci ordu bashe kimi miralay profesör doktor Mayerin himmetine atfermek isterler. Bu iddiaya Büyük Erkânlharbiye Harb Tarihi Encümeni çu cevabı veriyor: cÇanakkale harbini yaşamlş eep hedeki bütün ferdler bilir ki, harbin hiçbir safhasında, kimse bir Alman başhekiminin yüzünü ve cephedeki çartlarl görmek üzere gezdiğini gör memiştir. Balkan Harbinin büyük fe lâketlerinden ibret almla olan Türk hekimliğinin giinde binlerce insanln yaralanlp hastaneleri doldurduğu bir devirde, daradk bir yarımada içinde, yiğln halindeki incanlar ortasında ve yazln yaklcl güneşi altlnda, haatahk kaynağl olan kokmus ve çürümüs ce»edler arasında yllmadan çallşan, bir elinde nester. oteki elinde şıringa. durmadan mücadele eden yüzlerce Türk tabiblerinin hizmetlerini küçülterek bütün serefi bir tek Alman bashekimine inhisar ettirmenin maksadl, okuyan larca kolayca anlaşlllr.» Bu maksad, her zaman söylediğim gibi Almanlarln nahndkeseri gibi her şeyi kendilerine yontmalan idl A.D.) Üç maruf Sovyet tayyarecisi geliyor Moskova 11 (A.A.) Türk tayyare kulübünün davetine icabet ede rek Türkiyeye gitmekte olan maruf Sovyet planeristleri Osso'viachim Strge, Anokhine, Michel ve Romanov dün Odesada vapura binmişlerdir. Hepsi de dünya rökorları kırmıs olan kimselerdir. Bunlardan Anokhine, Tas aj'nsının bir muharririne beyanatta bulunarak demistir ki: c Yapmakta olduğumuz »eya • hatm gayesi Türk sporcularile tayyarecilerine Sovyetlerin planerizmini ve parasütizmini göstermektir. Bizim '""ürkiyeyi ziyaretimlz Rus ve Türk sporculan arasmdaki dostane münaseb*t • leri fleride daha ziyade kuvvetlendir • meğe yarayaeaktır. Türkiyenin spor tayyarecilik hareketile Sovyet tayya • re kulübleri rrasmda çok sıkı bir te > mas vücude getirmeği vazife biliyo • ruz.» * Anokhine üe Romanov Sovyet Rusyanın planerizm ve parasütizminin inktsafını gösteren resimlerden mütekkeb albümleri hâmil bulunmaktadırlar. Memleketimize gelecek Sovyet san'atfcârlafîr?"aa Maksakova Rozina Valunde Karinen Rubunde Sarsova Tanınmış Sovyet san'atkârlanndan ümidmdeyiz. Bana karşı gösterilen orkestra şefi Ştaynberg dün sabahki hüsnü kabulden ve büyük alâkadan ekspresle lstanbula gelmistir. Sovyet dolayı son derece müteçekkirim. Progsan'atkân öğleden sonra Valî Muhitramımız Ankarada tesbit edileceğin • tin Ustündağ fle Konservatuar Müdüden şimdiden size birşey söyliyemiyeriinü ziyaret ederek, akşam ekspresile cegim. Diğer Sovyet san'atkârlan cuAnkaraya gitmiştir. martesi günü tstanbula gelerek ayni Ştaynberg Sovyet konsoloshanesingünün akşamı Ankaraya hareket edede kendisile görüsen bir muharririmtze demiştir ki: « ^ Benim ve Sovyet san'atkârla • nnın Türkiyeyi ziyaretleri TürkSovyet san'at münasebatmın daha ziyade te* rakki ve inkişafına h'zmet edecektir, ceklerdir. Ankaradan dönüşümüzde tstanbulda da temsiller vereceğiz. Bütün bunlann tafsilâtı Ani;arrda tesbit edilecektir. Ankarada sekiz on giin kadar kalacağız. BERLlN: 17,35 bayanların zamanı 18,05 radyo orkestrası . 19,35 kitablara dair . 20,05 org konseri 20.25 gramofon 20.45 gunün aklsleri 21,05 haberler 21.20 Al man merkez istasyonu . 22,05 konser: Şubertin eserleri . 23 05 haberler 23,35 konuşma 24,05 gece musikisi. BUDAPESTE: 18,35 Çingene crrkestrası 19,40 aers 20,05 spor haberleri 20 20 gramofon 21,05 karışık program . 22,05 haberler 22,35 cazband takımı . 23,10 haberler 23,15 Vagnerin «Tanhauser> operasınıa üçüncü perdesl 24,35 Çingene musikisL " İPEK Sinemasında birden gun müıhiş, meıakh aşk ve serguzeşt filmi. l; PRAG: 19,10 anıele neşriyatı 19.20 almanca neşriyat 19,55 haberler 20 gramofon20,10 konuşma . 20,15 masiki ve şarkı lar . 20,35 Slav musikisi . 21,40 konuş ma . 21,55 radyo orkestrası 23.05 ha berler 23,20 gramofon . 23,30 konuşma23.35 rusça haberler. 1 AŞK YUZUNDEN KATİL MİRNA LOYFİLİP Ovnivan: Sinvaıanın «n güx*l kadını Ovnıvanlar; HOLWES ve VARNER BAKSTER Nöbetçi eczaneler Bu gece nöbetçi olan eczaneler çtınlardır: Şinasi (Büyiikada), Yusuf (Heybeli), Agob Minasyan (Eminönü), U beyd (Alemdar). Sltkl (Beyazid), Hikmet Cemil (Küçükpazar), lbrahirn Halil (Şehzadeba?ı), Nuri (Aksaray), Rldvan (Samatya), Nazlm (Şehremi • ni), Arif (Karagümrük), Hilâl (Ba kırköy), Emilyadi (Fener), Yeni Türkiye (Hasköy), Yeni Turan (Kaslmpaşa); Nail (Beşiktaş), Mişel Sofranyadis (Mahmudiye caddesi), Taksim (Taksim), Beyoğlu (Kalyoncukulluk), Halk (Şrşli), Faik Iskender (Moda). Mahmud (Altiyol) Selimiye (Üskü dar). ra Suvlay; ihrac 6 agustos, cuma Bugün In gilizler Suvlada yeni ve şiddetli bir himmet ve gayret sarfediyorlar. Türkleri arkadan vurmak tnaksa dile buraya mühim bir kuvvet çıkarıyorlar. Karaya çıkarılan yeni lngiliz kuvvetleri General Stopfordun kumandasındadır ve bir Yeni Zelandiya fırkasile gene Zelandiyahlar ve Avustralyalılardan mürekkeb ikinci bir fırkadan müteşekkildir. Bu fırkalann birincisine General Godley, ikincisine General Birdwood (Birdvud) kumanda ediyor. İhrac, mükemmel şerait altında yapılmış, tam bir baskına uğrıyan Türkler, hiçbir yerde görünme mişlerdir. Başkumandan, maiyet generallerine hemen ileri yürüyüşe devam ederek önlerindeki tepeleri zaptetmelerini emrediyor; fakat bunlar, Başkumandanın emirlerine tam bir hareketsiklikle mukabelede bulu nuyor, muhtelif bahanelerle bu emirleri tatbiktan imtina ediyorlar. \Arkası var] 2ÇARDAŞ J O AN PEK YAKINDA Mevsiraın en çok boğenilen filmi MARIA EGGERT FURSTİN * C R AVF OR D TESEKKÜR Kardeçim Semahatin vefatı dolayı sile cenaze merasiminde bulunan ve sifahen ve tahriren teessürlerimize iş • tirak eden muhterem akraba ve dostlarımiza ayrica tesekküre teessürüm m&ni olduğundan gazetenizin tavassuttmu rica ederim. Heybeliada sanatoryomunda hemsire Lutfiye Hasan ROÇiLD Bu hafta Mejhur ROÇ1LU B.ınker ailesinin hayatını, zafenni ve aşklarını tasviı c ı ı r n ıevKaıaa asKiarını l a s v ı ı eden fevkalâde ve zengia filmi görülmemiş hir muvattakiyetle devam edivor. Ovnıyanlar. GEORGES ARL13 • BORtS KARLOFF • LOREITA YOUNG renkli ve zpnein dekorlu muhteem bir filmHir PIRERRE SARAY Sinemasında Soy adı Baro reisi Halil (Uygrmer), Şirketi Hayriye çarkçibaşilarindan Ruhi ve Üniversite Coğrafya şubesi tallbesin • den Semiha (Ilgaz), Şirketi Hayriye Scinci makinistlerinden Fanık, babasi Ahmed ve kardeşi Hulusi (Temizel) soy adıni almişlardir. Böyle olacağı zaten belli irli .. Bevnelmilel birinci miikâfai kazanmış ve MARIE BELL RiCHARD VVıLİM CHARLES VANEL ve FRANÇOiSE ROSAY tarpfından bir surttı fevkalâde de temsıl edılen 1 MEVLİD Geçenierde irtihal ettiğini yazdığı miz musiki üsladlarimızdan Ali Rifat Çağatayin ruhuna ithaf edilmek üze • re, Kadıköyünde Osmanağa camisin • de 12 nisan cuma günü oğle namazindan sonra mevlid okunacaktir. Mer humun dostlanmn ve arzu eden din kardeslerinin gelmeleri rica olunur. Fransız topçu zabitini takib edelim: Türkler, bu yeni felâketi, yani sinekleri memleketlerine getiren lerin belki de Müttefikler olduğu nu düşünüyor, bizim tarafta sinek emsalsız BUYUK OYUN •alonunu h*r scansda UbaUp delduruyor. C»nç kızlor bu filmi görmemelldirler. Suvaralar için y«H«rinizi »eUfonla kcpcrtınız. TBLIFON ı 42831 lYAŞAMAK MELEK Sinemasında L SUMER Snemasinın Bugün T Ü R K Sinemasında Mevsimin an h'tti ve hcvaconlı filmi FRAN5IZCA SÜZLÜ CONJNOLLV DORIS KE^YUN . ROBERT YOUNG Panraltı TAN Sinemasında KORKUSU E G G E R T Oynıyanlar: FKEÜERİK MARCH Mirvam Hopkins Jorj Rafl 2ViYANA Oynıvan BULBULÜ M A R T H A İ T M İ Y E N WALTER Pir dsidkalık I S T I R A B ken Maskeli Kadın Onnraüzdrki Paî'.ar günü profrramı Unutu maz "'liitmemıs Senhni,. fılmını yaıatan WII.LY FuRSI'un şaheseri Butjün seanslar saat I de başlar Haseb (Bak: Neseb) Hased etmek (Bak: Gıpta) ^ Kıskanmak, günüle mek. Örnek: 1 Bana hased edeceğine sen de bir baltaya sap oltnağa çalış = Beni kıskanacağtna sen de bir baltaya sap ol mağa çalıs. 2 Hased etmek, gibta etmeğe benzemez = Günülemek imrenmeğe benzemez. Hasud (Bak: Gıpta) = Kıskanç, günücü Ha&ıl olmak, husul bulmak = Olmak, iiremek ' Hasılat = Ücüt , Hasilatı safiye = özürüt == (Fr.) Benefice net Hasilatı gayrisafiye = Ham üriit tstihsal = Üretim = (Fr.) Production Örnek: İktısadi istihsal yolundaki terakki sayant hayret bir dereeededir Okonomik üretim yolundaki üerleme şaşmağa değer bir dereeededir. İstihsal etmek = Uretmek = (Fr.) Prodaire Mahsul = ürikı = (Fr.) Predait Müstahsil = Uretmea = (Fr.) Producteuı Mütehassıl = Olma, üıüme, çıkan Hasım = Hasım (T. Kö.) (Hak yerinde birbirine karşınlık anlamına) Hasım = Düşman Husamet = Hasımlık = (Fr.) Adverrite Husumet = Düşmanlık Hasis = Cimri, bayağı, aşağı Örnek'. Hasis menfaatler =: Bayağı (asağt) astğlar. Hisset = Cimrilik Haslet (Bak: Seciye) = Ira Hasretmek = Hasretmek (T. Ko.) Örnek: MesaUini, yalnız üme hasretmisttr :s Çaltsmalanm, valntz üme hasretmtsttr. Hasren = Hasrm Münhasıran = Salt Örnek: Münhastran pederini eağtrmts sr Salt babastnt ça • ?ah hcser Inanilmivıck b'r *edakâr rk. 20 senelilc hicrsn ö'üm'len betr bir c?7a SİSIRYA MAHKÛMLARI ller i ı tiimdp Jirnal Tel ğırmış. İnhisar (Monopol) = Tekit tnhisara almak (Monopollze etmek) = Tekiilemek Hasret, tahassür = ö z l e m Örnek: Hasret günlerini andım = Özlem günlerini andım. Mütehassir olmak = ö z l e m e k Örnek: Mütehcssir olduğum demler = Özlediğim demler. tştiyak = Göresi Örnek: Gtinler geçtikçe size olan istiyakım artmaktadır = Günler geçtikçe size olan göresim artmakladtr. Müştak olmak = Gö esimek Hasta = Hasta (T. Kö.) Haâk = Çöp, süprüntü Haçere = Böcek Hasin = Sert, katı Huşunet = Sertlik, katılık Ornek: Huşunet göstermeden iş yaphrmasını bilir = Sertlik göstermeden iş yaptırmasını bilir. Haşiv = Şişirme Haşiye = Çıkma Ha met, ihtişam = Görkem Ornek: Haşmeth bir yürüyüşü vardt = Görkemli bir yürüşü vardı. Haşyet = Belin Ornek: Yüdırım duştuğk. vakit kaşyet içinde kaldık := Yıl. dırzm duştüğu vakit belin içinde kaldik. Tehasi (Bak: İhtiraz) = Sakınma Ornek: Ona söz söylemekten tehaşi ederim Ona söz söylemekten sakımrım. Mütehaşi (Bak: Muhteriz) = Sakıngan Hat = 1 Çizgi, 2 Yol, 3 Yazı, 4 Hat ligne de conduite Ornek: Hattıhareketinı beğenmiyorum = Gidişini (tutu munu beğenmiyorum. Hattı vâsıl = Bafdaç Hata = 1 Yanlış, yanlışlık, Z Yamlma, 3 (Bak: Kusur) = (Fr.) Faute, erreur Ornek: 1 Bu yazıda tertib hatası (sehvi) var s= Bu yazı. da dizi yanlışı var. 2 Bu hattt hareketinizdeki hatayı anhyor musunuz = Bu gidişinizdeki yanhşhğı anhyor musunuz? 3 Hatayı adli = Tüzel yanilma. Zühul = Unutsahk = (Fr.) Inadvertance Ornek: Affediniz, zuhul etmışim = Bağışlaymız, unutsahk etmişim. Hataen = Yanlrlıkla Örnek: Bu sözü, herhalde hataen söyledi = Bu sözüt herhalde yanhşltkla söyledi. Hata etmek = 1 Yanılmak, 2 (Bak: Kusur et mek) = (Fr.) Commettre une faute, se tromper Ornek: Size itimad etmekle hata ettiğımi anlıyorum = Size güvenmekle yanıldığımı anlıyorum. Zühul etmek = Unutsamak Örnek: Bu işte zühul ettim = Bu işte unutsadım. Hatır = Hatır (T. Kö.) Hatıra = 1 Anı, 2 Andaç = (Fr.) Souvenir İhtar etmek = Hatırlatmak = (Fr.) Rappeler Tahattuır etmek = Hatırlamak = (Fr.) Se rappeler, te souvenir. Muhtıra = Andıç = (Fr.) Mimoire Yâdü tezkâr etmek = Anmak Hatib = Aytaç Hitabe = Ayta Hitab etmek = Aytamak Ornek: Size hitab ediporum = Size aytayorum. Iradı hitabe etmek = Ayta vermek, a; ta söylemek Örnek: Iradı hitabe ederken sözünü kestiler =z Ayta söyler~ (.verirken) sözünü kestiler. Iradı nutketmek = Söylev vermek Ornek: B. M. Meclisinde iradı nutketti = Kamutayda söylev verdi. (T. Kö.) Ornek: 1 Ktrmun bir hat çekti = Kırmızı bir çizgi çekti. 2 Hututu hadidive = Demiryolları. 3 Hattı mihi s= Çivi yaztst. Hattı hareket = Gidis, tutum = (Fr.) Maniere dagîr, Natuk = Sörmen = (Fr.) Qui a la parole facile, beau pmrleur. Nutuk = Söylev = (Fr.) Discourt Muhatab = Aytıç Hatime = Son söz Hitam = Son, bitlm Hatmetmek = Bitirmek, sona erdirmek, tiiketmpk. Örnek: Koca bir kitabı bir gecede hatmelii = Koca bir Ki • tabı bir gecede bitirdi. Hattâ = Bile Ornek: Hattâ sen = Sen bile. Hatve = Adım Hava = Hava (T. Kö.) Havale = Gönderi Örnek: Para havalesi = Para gönderisl. Havale etmek = Bırakmak, üstüne bn.akmak, gon dermek (para için) Örnek: Bu işi ona havale etttier = Bu işi ona bıraktüar (onun üstüne bıraktüar). Havali = Dolay Örnek: İstanbul havalisinde = İstanbul doluyında. Etrafü havali = Yöreçevre Örnek: Köyün etrafü havalisi hep bahçe idi = Köyün yöreçevresi hep bahçe idi. Havari = Yarlar Örnek: Havariyundan Saint Paul ilk incili yazdı = îsanııiyarlarından Saint Paul ilk incili yazdı. Havas = Ağal Havası hamse = Beşduyu Havayici zaruriye = Yaşnlık Örnek: Şeker de havayici zaruriyedendlr = Şeker de yaşatik~ lardandv.