•Camharîyet' Türklerle Süngu Süngüye DAVER Çanakkalede !, Nüfus sayımı İstatistik Müdürlüğimün 350 kişînîn yaralanmasıbir cevabı na sebeb olan f utbol maçı Basvekâlet İstatistik Umum Müdürlüğünden dün şu mektubu aldık: «Gazetenizin 2 nisan 935 tarihli nüshaslnda (Karilerimiz diyorlar ki) başllğl altında çlkan (S. Başbudak) imzall yazlda göçebe hayatl yaşıyan insanlarln saylmı mevzuu bahsolmak ta, ve bu kabîl insanlarln en durgun devresini teşkil eden zaman olmak itibarile nüfus saylmınin birincikânun veya mart ayl içinde yapllması tavsiye edilmektedir. 1927 senesinde yapilan nüfus tah riri 28 birinciteşrin gününe tesadüf ertirilmiştir. Bu tarihin kabulündeki sebebler şunlardlr: A Tahrir tarihi biraz daha once allnlrsa hasad mevsimine tesadüf et mek itibarile mühim bir kıslm nüfus kırda, baylrda bulunur. B Daha sonraya blrakllmasl bilhassa şarkta klşln çabuk başlamasl ve dolayısile yollarin kapanması yüzün den saylm memurlarlnln vazife gör mesine imkân olmaz. (Hatta tavsiye olunan mart aylnda değil, bulunduğu muz bu mevsimde bile şarkta bu tabii mahzur gene mevcuddur.) Bundan başka mlnt.^kalarlnda yayIacı ve göçebe bulunan va'ilerle bu hususta yapilan temaslar birinciteşrin a yınln memleketin heyeti umumiyesi itibarile en münasib zaman olacağl kanaatini vermiştir. Okuyucularlmlzln umumî nüfus saylmına karşl gösterdikleri alâka bizi çok memnun etmiştir. Bu yazimızln gazetenizin ayni sü • rununda neerine müsaadelerini diler, saygilarlml sunarim.> Glaskov 7 (A.A.) Bir fudbol maçı seyretmek üzere Hampdon stadyomuna girmeğe çalışan ahaliden 350 kişi yara! nmış veva berelenmiçtir. 30,000 kişi iceriye girmek fırsa»ım ntrlamamistir. Zabıta müdahaleye mecbur olmuştur. Bilecik Vilâyetinde yol faaliyeti ileriliyor Bilecik (Husu • sî) tlkbahar mevsimînin g'i'mesi üzerine vili yetimizin bütün yollart üzerinde büyük bir faaliyet ba^amiştj. Mii kellef ameleden azamî îstifade e • di'erek vilâyeti mizin birinci de • recedeki yollarin dan olan Nazif • 'Bilecik Valisi Ali paşa KütaTıya ve Rvza Oskay Yenişehir Karaköy yoîları üzerindeki borukluklar Iı'.müen tamir edilmis ve Bilecik istasyonu ile Karaköy kismı a rasmda «Silindiraj» ameliyatı basla • miştır. Bu yol üzerinde büyük ve e hemmiyetli köprülerden olan «Sorgun» ve «Hamsu» köpruleri tamir ve ahsab kisim'an kâmilen yenilermiştir. Bilecik Gölpazan Taraklı yolun • da ise tesviyei türabiye balinde olan ve kiçın nakil vasitalarinin bin müşkülâtla gidip geldiği KülpazanVezirhan arasindaki kisim büyük bir çalişma ile sose haline konulmaktadir. Valimiz Ali Rıza yol imaatı ile yakmdan alâ kadar olmakta, yapilan yoîları sik sik teftis ederek lâzim gelen direktifleri vermektedir. aksamki program v ISTANBUL: 18 fransızca ders . 18.30 dans musfklsl (pîâk) 19 hafif musikl (plâk) 19 30 haberler 19 40 Babikyan, şan . 20 Gavin kardeşler mandollnata or'îestrası 20.30 senfonl, Eroika, Bethoven . 21.15 saa haberler, borsalar . 21,20 Bedriye Tüzün, tango ve caz orkestralan. VtYANA: 17,15 gramofonla fllim musikisi 13 tiyatro bahlslerl 18,25 Kazanovanın maceraları 18.45 şan konseri . 19 15 tiyatro tenkidlert . 10.35 konuşma 19,40 ingi lizce ders 20.05 haberler ve hava ra poru 20.15 ulusal neşriyat 20,55 şan konseri 21,55 şarkılı temsil 22,45 şan konseri 24 15 gramofon . 24,45 cazband. BERLİN: 17,35 genclerin zamanı 19.35 spor neşriyati . 20.45 günün akisleri 21,05 ha berler 21.15 almanca ders . 21,25 eğlenceli konser 23.05 haberler 23,35 gece musikisi 1,05 dans havaları. BUDAPEŞTE: 18,30 salon orkestrası 19,50 almanca ders 20,20 iki kişilik heyet tarafmdan konser 21,10 temsil . 23,25 haberler 23,50 opera orkestrasmın konseri. BÜKREŞ: 18.05 radyo orkestrası 19,05 haberler. 19 15 oda musikisi 19,45 modern mu sıki . 20,05 konferans 20,20 gramofonla Fransız havaları . 20,45 fconferans 2115 konuşma 21.10 Ermeni musikisi 21.35 plyano konseri . 22.05 konferans 22.20 şarkılar 22,45 haberler 23,10 kafekonser havalan. PRAG: 19.15 almanca neşriyat . 19 50 almanca haberler 19,55 gramofon . 20.05 konuşma 20.10 gramofon 20,20 rusça ders20.30 şarkılı revü 22,05 konuşma . 22 15 Eus musikisi 23.05 hab*!er 23,15 gramofon 23 30 almanca haberler. VARŞOVA: 18,05 çocuk şarkılan 18,55 konuşma 19,10 piyano ile birlikte şarkılar . 2C.30 konuşma 20,40 gramofon 20.50 ko nuşma 21.05 hafif musiki konseri . 21 4î haberler 22,05 senfonik konser 23,05 reklâmlar 23.15 salon orkestrası. Yarımadanın sükunetini zaman zaman leyleklerin gaga takırdılan ihlâl ediyordu Bu top, ancak 9000 metro mesafedeki Erenköy üzerine a teş edebilirdi; daha yakın mesafedeki Türk batarya ve mev zilerine ateş etmesine imkân yoktu. Halbuki asıl bize ateş eden İntepe bataryalan daha yakm mesa£elerde bulunuyorlardı. Bugün, 24 lük ağırtop, Türklerin Seddilbahre yaptıklan bombardı j mana mukabele olmak üzere mukaddes Erenköyüne ateş açtı. 24 lük top, bir sahil topu oldugu için P mermileri attı. P mermıleri, münhasıran harb gemilerine karşı kuüanılan zırh delici güllelerdir. 24 lük ağırtopumuz iyi gizlen memiş olduğu için, atış yaptıkça çıkardığı duman ve yerden kaldırdığı kocaman toz bulutile mevkiini hemen düşmana bildirdi. Türkler, hemen Alçıtepedeki bataryalariîe ateşe başladılar ve atışlannı, bu talihsiz ağırtoplarımızın üzerine kümelendirdiler. 24 lük toplar, bir tecrübe atışı mukabilinde, numara neferlerinden bir hayli ölü ve yaralı verdiler. Bunun üzerine 24 lüklerin atışı kestirildi ve o kadar rahmetle buraya getirilen bu ağırtoplar, arasıra, Erenköy üzerine mukabelebilmisil ateşi yapmaktan başka bir işe yaramadılar. Bir müddet sonra da mevzilerinden kaldırılıp götürüldüler. Toplara bu kadar fena bir mevzi seçilmesinden ve atış zaviyelerinin bu derece yanİ18 hesab edilmesinden kimin mesul olduğunu bir türlü öğrenemedik. 24 temmuz, cumartesi Bugün için beklenen müthiş Türk taarruzu vaki olmadı. Bilâkis, sıcak bir temmuz güneşi altında uyuklıyan yarımadada tam bir sükunet var. Makinelitüfekler yerine, kız gın taşlar arasında leyleklerin gagaları durmadan takırdıyor. 23 ve 24 temmuz günleri için Şaıi Ru hatıratında şunları yazı yc.' Bu sabah Sen Lui zirhlı». c !ç"ıtepeye atış yaptı. öğleden %oma saat 2 de bütün cephede şiddetli bir top ateşi başladı. Acaba beklenen Türk taarruzu mu? Eğer, bu ise iyi karşılanmış, demektir. Çünkü 7,5 luk toplanmız hiç durmadan, mükemmelen ateş ediyorlar. Bir aralık, bu topların ateşi, bana, General Hamiltonun is • tihbaratmın doğrulugunu düşün dürmeğe başladı. Türklerin hakikaten hücuma kalktıklarını zan nettim. Fakat yanm saat sonra ateş hafifledi ve nihayet büsbütün kesildi. Bütün gün artık bir daha da tekerrür etmedi. Alınan ma'u mat, düşmanın, tngilizlerin sol cenahma bir taarruz yaptığını, fakat kolayca püskürtüldüğünü göster di. Bu hâdise de, hiçbir taarruzun beklenen günde olmıyacağını söyliyen mütereddidlere hak verdirdi. 24 Geceleyin yapılan bîr bas kınla kıtaatımız, tek bir nefer zayi etmeden, bir Türk tahkimat grupunu zaptetti.» (Şarl Runun tahkimat grupu, dediği bir parçası olacak. A. D.) siper No. 149 Kuru gürüıtü 25 temmuz, pazar İki İngiliz monitörü, büyük toplarile Kumkaleye, Yenişehire ve Erenköyüne ateş ettiler. Bu atışın ne faydası, ne de zaran var! Kuru gürültüden ibaret. Bu monitörlerden bir tanesi, Boğazın dışındaki Tavşan adalarınm garbine baştan kıçtan demirlemiş öyle ateş ediyor. Monitör, az su çektiği için, Alman denizaltı gemilerinin torpillerine hedef olmamak üzere, sığ suda demirli idi. Gemi, uzun iasılalarla geniş Anadolu topraklanna ateş edip duru yor. Monitör, karaya bir telefon hattile bağh olduğu için biz, yan gözetleyicısi vaziyetinae, elimiz den geldiği kadar, atışını tanzıme çalışıyoruz. Buna rağmen, bazan mermileri o kadar uzaklara düşüyor ki ümidsizlenmemek kabil değil. Nihayet, bir mucize kabilinden olarak attığı güllerden biri hayli iyi düştü. Kocaman tencere, bil mem ne münasebetle bizim uL)omuzlar bataryası» dediğimiz bataryanın yamnda patlıyarak bütün Boğazı sarştı. Monitörün topçularını teşvik etmek için telefonla bağırdık: İsabet! Sonra, hemen telefonu bırakıp devam edecek olan atışı kontrol etmek üzere batarya dürbününün başına koştuk. Hedefe bu kadar yaklaştıktan sonra, İngiliz gemi topçularının bundan sonra daha müessir, daha isabetli bir ateş açacakları şüphesizdi. Gözlerimiz batarya dürbününde bekliyoruz. Beş dakika, on dakika, yanm saat, bir saat geçiyor. Ne bir ses, ne bir hareket! Anadolu sahilleri tam bir sükut içinde uyuklu yor. Ne oldu? Acaba ingiliz monitörünün toplarına, bU.sakathk «nı arız oldu? Ping Pong turnuvası Cumhuriyet Gencler mahfilinden: Mahfilimiz iki yıldır oldu£u gibi bu yıl da 1935 Ping Pong turnuvasını yapraağı söz birliği etmiştir. 1 Turnuva iki katakorl üzerine ve çifte tasfiye usulile yapılacak ve şamplyonlarına madalyalar verilecektir. 2 Karşılasmalara 18 nisan perşembe günü başlanacaktır ve her hafta perşembe, cuma günleri devam edilecektir. 3 Bu oyunlara girmek Istiyenler her gün saat 14,30 dan 20 ye kadar Mahfilin Beyoğlu C. H. F. kaza merkezl blnasmdakl yerine 3 tane fotoğrafla gelerek yazılırlar. 4 Pikustür 15 nisan pazartesi gunü yazılanlar önünde kur'a lle yapüacaktır. Amerikanın meşhur HARLEY DAVİDSON motosiklet!eı inin 12 beygir ve iki kisilik »ayıdkarh 1935 modeli Viyolonist Ekrem Zeki konseri Türkîye İdman Cemiyetleri İttifakı Nöbetçi eczaneler Bu gece nöbetçi olan eczaneler şunlardn: Şinasi ,(Büyükada), Yusuf (HeybeIi), Hüsrfc Haydar (Eminönü), Übsyd (Cağaloğ!u), Sıtkl (Lâleli), Hikmet Cemil (Küçükpazar), Ismail Ha^kl (Şehzadebaşl), Nuri (Aksaray), E rofilos (Safnotya). Nâz»«»» (Ş«t>T^mi ni), Kemal (Karagümrük), Merkez (Baklrköy), Arif (Fener), Yeni Tür kiye (Hasköy), Yeni Turan (Kasim paşa), Riza (Beşiktaş), Merkez (Galata), Malkoviç (Tünel), Kemal Re bül (Istiklâl caddesi), Şark Mer'ez (Şisli), Faik Iskender (Mocîa), Mah mud (Kadıköy, Altlyol), ömer Ke nan (Üsküdar). EŞYA PiYANG SUNUN Binlerce kıymefü hediyelert arasina koımtıştar.* ' Beyoğlunda O. T.T. A. Ş. mağazasmda gösterilen dünyanın bu en şık motosikletini şimdiden bir kere zevkle seyrediniz. / / nisan perşembe ahşamt saat 18.30 da Ing lizler işin zevkinde Monitöre telefon edip anlıyalım dedik. Çal bire çal. Gemi bir türlü cevab vermiyor. Büsbütün meraklandık. Nihayet İngilizler cevab verdiler. Allo, ne oldu, neden ateş etmiyorsunuz? Ateş mi? Ali right! Ateş kestik artık? Neden? Tam isabet olurken ateş kesilir mi hiç? Attığımızı vurduk. Domuzlar bataryasındaki domuzları öl dürdük. Şimdi şampanya içerek muvaffakiyetimizi kutluluyoruz. Allahaısmarladık. Bundan sonra, monitör telefo nu kapadı ve biz, bu sıcak günün fınn gibi yanan havası içinde, elimize buzlu bir şampanya bardağı alarak bizden daha mes'ud olan müttefiklerimizle, kadeh tokuşturmak zevkini bile tadamadık. \Arkast var\ SARAY SİNEMASINDA P?c?ram Şumanm büyük san'ati Sezar Frangın san'ati Bransm konsertosu Mendelsonun konsertosu Piyaneda Ferdî Von §tatzer l > HAZtN BtR ÖLÜM Müteahhid Bay Abdürrahman Na • cinin kayinbiraderi, müteahhid Fuadm refikası ve avukat Bay Sadeddin Rifatm baldizı Bayan Memduha, Al • man hastanesinde yapilan mide a'me • liyatı neticesinde çiîıyab olamiyarak dünkü gün pek genc yaşmda olduğu halde vefat etmiştir. Cenazesi bugün saat 11 de Alman hastanesinden kal • dinlarak namazı Aea camisinde kıhn • dıktan sonra Feriköy mezarlığindaki makberine defnedüecektir. Allah ke derdide akraba ve taallukatına sabırlar ihsan etsin. FREDERİK MİRYAM rn büyük fılimlor ... Daima en çok MARCH sevi'eo artistler ve HOPKİNS Sinemasında YOUHG Yaşamak Korkusu Onümüzdeki CARSAM3A. N E L E K Pek yakmr'a T Ü R K VVALTER Senenio en güzel filimlerinden biri olan Mahkum olan eroincler Arnavudköy sıtlannda eroin fabrikası işletmek ve eroin satmaktan suçlu Emil Kapanos ve arkadaşları hakkında sekizinci ihtısas mahke mesi kararını vermiştir. Sekizinci ihtısas mahkemesi E • mil Kapanosu bir yıl hapre ve 1106 lira para cezasma, arkadaşların dan Ziyayı on ay hapse ve 921 lira para cezasma, Kaydarı beş ay hapse ve 460 I'ra para cezasma mah • küm etmiştir. Sinemasında BİT1IEVEÎM Iztırab fılminde göreceğiniz sahnplerden: K a p l a n bağırıyor: Vapur bat\or. Sandallara önce kadınlar ve çocuklar lıineceV... ıreri çeti'jîn... H T ad>m iltri\en erkeğe nt $ pd^rim retine güvenmek lâzımdtr = Düsmanları yenmek için ükönce kendi erkinc güvenmeliüir. Galib = Yenen Örnek: Bu muharcbede ga^îb çeler. ordu, bütün şerefi kazanmıs olur = Bu savcşta yenen ordu, bütün onuru kazanmış o lur. Galiba = Belki, görünüşe gcVe, a benzer Örnek: Böyle olacağa benzer Galiba böyle olacak Galeyan = Kaynama, kaynaşma Örnek: 1 Suyun galeyant = Suyun kaynaması. 2 Halk arasında galeyan uyandıracak sözler Halk arasında kaynaşma uyandıracak sözler. Galeyan etmek = Kaynamak, kaynaşmak Galiz Kaba Örnek: Ağıza alınmıvacak galiz sözler söyledi = Ağıza alınmıyacak kaba sczler söyledi. Gılze* = Kabahk Örnek: Sözlerinde ve duruşunda öyle bir gilzet var ki.. Sözlerinde ve durusunda öyle bir kabahk var ki... Gam = Tasa Mağmum = Tasalı, pusarık (hava için) Örnek: Mağmum adam = Tasclı adam. Mağmum hava = Pusarık hava. Gammaz = Kovcu, fitçi Örnek: 1 O ne gammaz adamdır, bilsen*z, herkesi biribiri. ne katar. O ne kovcu adamdtr, bilsenizt herkesi biribirine katar. 2 Gammazlik onda sanki fıtri bir hal = Fitçüik onda san. ki doğunsal bir hal. Gamze = Süzgün bakış Ganem = Koyun Gani = Bol, zengin, varlıklı Ganimet = Algı Ornek: Muharebede alınan ganimet, etki zaman^arda ga. lip orduları doyurmağa kifayet ederdi = Savaşta ele geçen al. gı, eski zamanlarda yenen orduları doyurmağa yeterdi. Garabet (Bak: Acayiplik, tuhafltk) = Yabansılık Frkekier CONNOLLY DORIS KENYON »e ROBERT tarahndan ttmsil e( ilen lran>i7Ca söz ü Üsküdar Hâle S'nsırasmda Casus Ka!bi Miimessilesi: Brigitte Helm. llâveten Dünya haberleri. Gelscek filim: Tarzan ve Esi Gabavet = Kalın kafalıhk, mankafalık Örnek: Tembelllğe çare bulunur, gdbavete bulunmaz == Tembelliğe çare bulunur, kalın kafalıhğa (mankafahğa) bu tunmaz. Gabi = Kalın kafalı, mankafa = (Fr.) Balourd Örnek: Bu çocuk okuduğunu anlayamtyan bir kalın kafalt dtr = Cet enfant est un balourd qui ne comprend pas ce qu'U Kt. Gabgab = Gıdı Gabni fahiş = Aşın aldatma örnek: Bu satzşta gabni fahif vardır = Bu satışta aşın al . datma vardır. Gadr = Yazık Örnek: Bu işte bana gadroldu = Bu işte bana yazık oldu. Gadretmek = Yazık etmek Örnek: O adama neden bu kadar gadrettiler = O adama ne. den bu kadar yazik ettüer. Gadrolmak = Yazık olmak Gaddar, zalîm = Gücemen Örnek: Bu gaddartn elinden neler çektiğimi ben bülrim = Bu gücemenin elinden neler çktiğimi ben büirim. Zulm = Zulm (T. Kö.) Gaflet = Dalgrolık, boş bulunma Gaflet etmek = Dalgınliga gelmek, boş bulunmak Gafîl = Aymaz, dalgm, boş Örnek: Gafü bulundum = Boş bulundum. Gafil avlamak = Dalgınlığa gatirmek Örnek: Bizi bv, igte gafil avladtnu = Bizi bu i}te dalgmhğa getirdiniz. Gafil avlanmak = Daîgınlığa getirilmek Tegafül etmek = Anlamamazlıktan gelmek, anla • c8rQiun«k Ornek: Pek iyi bildiğiniz bir işten niçin tegafül ediyorsu nuz = Pek iyi büdiğiniz bir işte niçin anlamamazlıktan geli . yorsunuz (anlamaz görünüyorsvnuz)? Gâh, gâhi, Reh, gehi = Arasıra Örnek: Gâhi gelir, bizi sevindirirdiniz, şimdiîercfe gelmez oldunuz = Arasıra gelir, bizi sevindirirdiniz. ğimdüerde gelmez oldunuz. Gâh, gâhi, geh, gehi = Kimi Örnek: Gâh gelir, gâhi gelmez = Kimi gelir kîmi gelmez. Najr*h = Ansızın, apansız Örnek: Ormanda dolaşırken, nagâh karfima iki adam çık tt = Ormanda dola§ırkent anstzın (apansızın) karşıma iki a dam çıktı. Gaib etmek = Kaybetmek (T. Kö.) Gaib olmak, tagavyüp etmek = Kaybolmak Gaile = Derd (T. Kö.), Sıkmtı Örnek: Başımdaki gaile yetmiyor gibi, o da bir başka gaile tahmü etti Başımdaki sıkmtı yetmiyor ofbi. j da bir baska dert yükletti. Galâ = Pahaldtk Örnek: Kaht ve galâ yıllannda çok üzülduk = Kıtlık ve pa. hahltic yülannda çok uzüldük. Gali = Yüksek Örnek: Bu fiat bana pek gali görünüyor = Bu eder bana pek yüksek görünüyor. Galât = Yanılma, yanlış Örnek: Galât söz r= Yanlış söz, Galâtı basar = Göz yanılması. Bu benim istasyonda görülmekliğimden galâthr = Bu benim istasyonda görülmekliöimden yanümadır Galebe = Yen, yeıune Örnek: Galebenin yansı kendine güvenmekten gelir = Yen. menin yansı kendine güvenmekten gelir. Galebe etmek = Yenmek Örnek: Düsmanlara galebe etmek için ükönce kendi kud . Örnek: Bu adamm fikirlerinde hiçbir garabet görmüyo rum = Bu adamm fikirlerinde hiçbir yabansılık görmüyorum. htiğrab etmek = Yaban«ımak Örnek: Onun böyle hareket etmiş olmasma hiç te istiğrab etmedim = Onun böyle hareket etmiş olmasını hiç te yabansı madım. Garaz (öteki anlamı irin, bak: Maksnd) = ö c ü k Örnek: Yüreğinde beslediği garazın had ve payam yok = Yüreğinde beslediği öcüğün ucu bucu yok. Garazkâr = öçmen Örnek: Hiddetli adamdan değil garazkâr adamdan korkma. lı = Kızan adamdan değü, öçmen adamdan korkmalt. tntikam = öç ' . Örrek: İçimde ona karşı öyle bir intikam hlssi var ki = / . çivıde ona karşı öyle bir öç duygusu var ki. tntikam almak = öcalmak Örnek: Düşmamndan intikam almak için bütün varhlfınt oriaya koydu Düşmamndan öc almak için bütün varlığmı ortaya koydu. lntikamcu = öçgüder Örnek: O, intikamcu bir adamdır = O, öçgüder bir adamdtr. Garb = Batı Örnek: Garb devletleri = Batı devletleri. Garet = Yağma, talan, çapul Garib = Zavalh, kimsesiz Örnek: Şu garibe merhamet ediniz Şu zavaUıya (kimse . size) acıyınız. Garib (Bak: Acayip, tuhaf) = Yabansı Örnek: Garib bir kıyafetle ortaya çıktı Yabansı bir kılıkla ortaya çıktı. Garib (Gurbetzede anlamına) = Elgin Örnek: Yerinden yurdundan uzakta elgin Igarîb) kaldı. Garize (sevki tabii) = tçgüdü = (Fr.) tnatinct Örnek: İnsanlar akülarına, hayvanlar sevki tabiüerine tâbidirler = İnsanlar akülarınat hayvanlar içgüdülerine uyruk turlar = Les hommes agissent par leur tntelligence et le» animaux par leur tnstinct.