Edebî büyütc roman: 46 ookyuzu Yazan: Reşad Nuri GOntefcİn Bu yedi kişinin yedisinin de evde ayrı ayrı rolü var: Müker rem evde ikinci ben demek; doktorla hastabakıcının vazifeleri malum; Raşid çocuk sokak, Gülşen kalfa mutfak işlerine bakacak; Asude bacı hepimizin üstünde da hiliye müdürü gibi birşey... Evde adeta kendiliğinden bir devlet dairesi kuruluyordu. Kala bahklaştıkça işe yarama kabiliyeti azalan dairelerden biri... Ortahk karanrken Raşid çocuk sinsi sinsi yanıma yanaştı: Maşallah artık gönüller ra hat. Hasta kurtuldu. öyle ölüm filân tehlikesi kalmadı, dedi. Südkardeşim bunlan beni memnun etmek için söylüyor, ben de «bakalım arkasından ne çıka cak?» diye dinliyordum... O devam etti: Siz de çok kendinizi üzdü nüz canım.. Hasta olacaksınız diye korkuyorum. Ben Nerde o talih, diye içimi çektim. Raşid çocuk ellerini sallıyarak: Yo yo... Allah esirgesin, dedi, sizin şöyle bir kafanızı dinlendirmeğe ihtiyacınız var... Gündüzden biraz rakı kaldı.. Eh yetişmezse bakkal da burnumuzun dibinde... Şöyle birkaç kadeh içmelisiniz ki kendinize gelin... Eh biz de size acizane arkadaşhk ederiz.. Haaa.. .Anlaşıldı. Raşid çocuğun canı gene rakı iatiyor; gündüzkü ziyafetin tadı damağında kaldı. Südkardeşim rakıdan bahsederken ağzı sulanıyor, açık pencereden ikide bir sokağa tükürüyordu. Kaptan kendisini adeta Nişan taşında hava tebdıüne gelmiş sanıyordu. Içimde birşeyler kabarıyor; kızacağım; Raşid çocuğu fena halde haşlıyacağım. Gündüzkü rezaletin acısını ondan çıkaracağım. Fakat niçin? Bir gece evvel ben ümidsizlik içinde kıvranırken bana acıyor görünmesi yalan mıydı? Hayır. «Raşid çocuk benim için kendini ateşe at» desem atar; o öyle bir adamdır. Ama kırk yılda bir Huriye yengeden kurtulmuş; ağız tadile bir rakı içmek iste miş... Bunu niçin tabiî görmemeli? Hastaya daha fazla acıyamıyorsa, hasta evinde rakı içmenin saygısızlık olacağım idrak edemiyorsa kabahat onun mu? Zaten kimin, kimin acısına, ıstırabına bundan fazla acıdığı var? Sevimi ençok seviyor görünen ben bile hayatından ümidimi kesince odasından ayağımı çekmiş değil miydim? Bugün onun yatağı başında Pervinle «sen, ben» kavgası yapmadım mı? Hayatı olduğu gibi almak lâ zım.. Bu böyle gelmiş böyle gidecek... Fakat Raşid çocuğun sozlerini işiten sinirli Mükerrem dayana madı: Şehir ve Memleket Haberleri j Cumhuriyet 24 Mart 1935 Siyasîicmal Şimalî Mançuri demiryolu ovyet Rusyanın Sibiryadaki sahil eyaletini ve bu nun merkezi Vladivostok limanını kısa yoldan asıl Rusyay* rapteden şimalî Mançuri, diğer ismile şarkî Çin demiryolunun Sovyet hükumeti tarafından Mançu ri hükumetine satılması muamelesi ikmal edilmiş, kat'î mukavele dün imzalanmıştır. Uzunluğu iki bin kilometroya yakın olup askerî, siyasî ve ticarî gayet büyük kıy met ve ehemmiyeti olan bu hattm çok ucuz bir bedelle, ayni zamanda eşya mukabilinde satılması sayeainde Sovyet Rusyasile Japonya arasında daima ihtilâf ve nizaa sebeb ojan bir meselc halledilmiş oluyor. Çarlık zamanında Çini istilâ maksadile RusJ. r tarafından Fransadan alınan istikrazlarla yapılan şarkî Çin demiryolunun cenub kısmı Japonya Rusya harbinden sou ra Japonlara bırakılmış, şimal kısmı Ruslarda kalmıştı. Mançuri dahi iki nüfuz mıntakasına ayrılarak cenubu Japonlara, şimalî Ruslara bırakılmıştı. Japonlar 1931 de cenubî Mançuri ile birlikte şimalî Mançuriyi dahi işgal ederek Rus nüfuz mıntakasını ele geçirdikten sonra şimalî Mançuri demiryolunu gene Sovyet idaresi altında bırakmışlardı. Fakat şimendifer idaresile Japon askerî memurları ve Japonlann himayesi altında teşekkül eden Mançuri imparatorluk hükumeti arasında sık sık ihtilâflar çıkmağa başlamıştı. Bu ihtilâfların bir gün vahim biı şekil alması muhtemel olduğundar Sovyet hükumeti sulhu muhafaza için hattm satılmasını iki sene evvel teklif etmişti. Japonya hüku meti de bu teklifi siyasî ve malî birçok menfaatler temin ettiğin den dolayı nazarı itibara almakta tereddüd göstermemişti. Sovyet hükumeti hattı Mançuri hükumetine satmakla bu hükumeti filen tasdik etmiş oluyor. Japonya ise Mançuri imparatorluğunun bilhassa komşuları tarafından tanmma sına ötedenb«n büyük ehemmiyet' veriyordu. Diğer taraftan Çin devleti şi malî Mançuri demiryolunu ken disine aid addettiğinden Sovyet hükumetinin tasarruf hakkım kabul etmiyordu. Bunun için demiryolunun satılması tahakkuk eder etmez Sovyet hükumetini şiddetle protesto etmiştir. Bu suretle Çinle Sovyetlerin arası yeniden açılmış oluyor. Çin hükumetile anlaşmağa ve yakınlaşmağa çalışan Japonya ötedenberi Çinle Sovyetlerin arasını açmağa fırsat arayordu. Yeni ihtilâf şüphesiz Japonya tara fından sevincle karşılanmıstır. Şarkî Çin demiryolu Ruslar tarafından inşa edilmekle beraber serm^yesini Franko Azyatik bankası denilen Fransiz müessesesi yani Fransiz sermayedarları ver mişlerdi. Ötedenberi bu banka şimalî Mançuri demiryolu üzerinde hakkı tasarruf dava ediyordu. Japonya demiryolunu Sovyet Rusyadan satın almayıp ta zaptetmeğe kalkışsaydı Fransiz sermayedarla rının takib ve tazyikma maruz kalacaktı. İhtimal Japon ticareti birçok haciz muamelerine uğrıyacaktı. Işte siyasî, askerî ve iktısadî o lan bu büyük faydalar Japonyayı şimalî Mançuri hattını satın almağa sevketmiştir. Fakat bu meselenin halli ile Sovyet Rusya J a ponya münasebatındaki gerginlik bertaraf olmuş değildir. Japonya Harbiye Nazırı hattm satın alın masına rağmen Japonyanın askerî ve bahrî masarifini azaltamıyaca ğını, bilâkis hava müdafaası tah sisatını artıracağını söylemistir. Daha doğrusu Japon askerî erkântnın Sovyetlerin Vladivostokla Uzakşarktaki mevkiini Japonyanm emniyet ve selâmeti için tehlikeli addetmeleri yahud böyle bir ba hane icad etmiş olmalan gergin liğin asıl kaynağını teşkil etmektedir. Sovyet hükumeti Japonyaya birçok defalar bir ademi tecavüz misakı akdi teklif etmişlerdi. Ja ponya buna yanaşmayıp askerî bitaraf bir mıntaka tesisi fikrini telkin etmişti. M. Litvinof son beyanatında bunun da mevzuu bahsedilebileceğini söylemistir. Uzak şarkta son vaziyet budur. Muharrem Feyzi TOGAY. Dün Beyoğlu birinci sulh huku! mahkemesinde çc' garib bir davanir görülmesine bas • lanmistir. Dava' »ebeb sudur: ••* Selimiyede otu Sevim o geceyi rahat geçirdi. ran sirkeci Ab • Gönüller azçok ferahladığı için emede, Abdurrah man isminde bi; vin içi de oldukça düzelmişti. Bizi arkadasi, tanidıf çekip çevirmeğe memur olan AsuÇiki isminde bir de bacı başta olmak üzere ihtiyarlokantacmm sarı, Strkeci Ahmed. lar erkenden ayrı ayrı odalara çesiyah ve beyaz renkli bir kediyi 12,000 kildiler ve yorgunluktan ölü gibi dolara satin alacağını söylemis. Ah • uyudular. roed de o aksam evine gidince hemen Ev bir hastaneye dönmüştü. Bu kendi kedisinin renlderini muayene etgece en sakin oda hastanın odamis, ve bakmiş ki rengi «an, siyah, besıydı. Ötekilerden öksürükler, ak yaz. Ahmed ertesi günü kediyi kucak» sınklar, türlü türlü iniltiler geli liyarak »evine «evine arkadaşı Abdur • rahtnana ko«mus, ve birlikte kediyi yordu. Biraz evvel tarasada hafif almak istiyen lokantacıya gitmişler. hafif şarkı söyliyen Raşid çocuk Lokantacı kediyi görünce: yıldızların altında sızmış olacak Tamam, aradığim kedi iste bu! tı. Horultulan evin altkatına kadar geliyor, iri vücudile bir yandan detnif ve disi mi, erkek mi diye tor • bir yana döndükçe tarasanm çinko mu*. Neticede kedi muayene edilmi* ve dişi olduğu anlasilinca lokantacı larım takırdatıyordu. gayrunemmm bir vaziyet takinarak; 17 «Bana erkeği lâzun kardeşim» demis. Gülşen kalfa ile Aaude bacı iki Ahmed bunun üzerine ayni renkleri yaşıt kapıyoldaşıdır. Sekiz on yataşiyan kedi aramağa koyulmut. Hatta dıikkâninı kapamıs, tstanbulda bula şındayken biri Kafkasyadan öteki mayinca biriktirmis olduğu 350 lira Sudandan çalınarak İstanbula ge plarasile Ankaraya, Akhisara, tcmire tirilmişler, ailemize satılmışlardır. gitmis. Dolasmis, ayni renkleri taşiyan Asude bacı Gülşen kalfa gibi kızerkek bir kedi bulamamis. Nihayet ta . oğlan kız değildir. tanbula dönmüs ve tanıdığı birisinin Otuz sene evvel Medineye sarı, siyah ve beyaz renkli erkek bir gelin gitmiş, fakat Haremi Şekedisi olduğunu öğrenmiş. Bu kediyi rif hademelerinden olan kör ko60 liraya saün aldıktan sonra hemen casının üstüne evlenmesine kıza Çikinin lokantastaa giderek: rak bir iki sene içinde tekrar ts • Al iste, istediğin kediyi buldum! demif. tanbula, eski efendilerinin yanına dönmüştür. Miras kavgası senesi Lokantacı tekrar kediyi muayene etmeğe baslanuf. Fakat tam bu sirada aile ikiye bölündüğü zaman bu iki lokantadan içeriye bir köpek girmiş. eski kapıyoldaşının da ayrılması Kedi bundan urkerek Ahmedin elinin lâzım gelmiş, Gülşen kalfa bize, ba* parmağmı ısirarak koparmiş, ve Asude bacı Leylâlar tarafına düşkurtulmağa muvaff&k olmuşhır. Ah müştür. O vakittenberi onlar da med kaçan kediyi çok aramissa da bubirbirlerini ilk defa görüyorlardı. lamamıştir. Bu esnada lokantacmm arGülşen kalfa ile Asude bacının kadaslarmdan birisi bu itin bir alaydan ibaret olduğunu Ahmedin kulağina fubirbirinin çok kıymetini bilmeleri lamiş... lâzım gelir: İste Ahmed simdi kendishu bu ka • lkisi de memleketlerinden çalını , dar zahmete sokan ve paradan çikaraa yorlar, günlerce, gecelerce at terÇikiyi dava etmektedir. Bu davaya Bekisinde götürüldükten sonra da yoğlu birinci sulh hukuk mahkemesin ayni pazarda ayni konağa satılıde devam olunacaktir. yorlar. Senelerce ayni insanların pisliğini temizliyorlar, dayağını VÎLÂYETTE ve artık yemeğini yiyorlar. Bunlaların hiçbirisi olmasa yetmişer yaBir taîtif şmda belki de daha fazla iki çoVilâyet tdare Heyeti Başk&tİbi cukluk arkadaşı... Biçilmiş bir tarCemal Emre iflerini yapmak husu lada etraflarını bomboş bırakan sunda görülen gayret ve faaliyetinoraktan nasılsa kurtulmuş iki ekin den dolayı Vilâyetçe takdirname başağı... Bunlar birbirine bakarken ile taltif edilmistir. herhalde yüklerinde tatlı birşey Define bulmuş lerin kıpırdamesı lâzım... Bir koylü dün Vilâyete tnSraeaat ederek Çatalcada Bulgarlar tara • Yalnız hakikat bunun tamamile fmdan gömülmüs bir define buluntersinedir. Gülşen kalfa ile Asude duğunu, bunu meydana çıkarmak bacı kedile köpek gibidir; ötedenistediğini söylemistir. Köylü ali • kadarlara gönderilmis olmakla beberi birbirlerile hiç geçinemezler. raber ikide bir Çatalcada define Sebeb acaba birbirlerinin dilinmevcud olduğu iddiasile yapılmak den anlamamalan mı? Utenilen müracaatler nazarı dik • [Arkaat var] kati celbetmektedir. Yahu kaptan... Bir de çalgı getirsen nasıl olur? dedi. Südkardeşim yaptığı münase betsizliği anhyarak utanır gibi oldu. Fakat Huriye yengesiz bir geceyi belki bir daha bulamıyacağını düşünerek beş on dakika ortadan kayboldu. Biraz sonra onun, tepsi bulamadığı için bir küvetin içine doldurduğu domatesler, yeşil biberlerle sessiz sedasız damdaki tarasaya kaçtığını gördüm. 12,000 dolara üç renkli kedi! ZavaHı sirk?ci kanmiş, iiste 350 lirası da gittl! Üniversitede fena bir kaza oldu Bir talebenin cebindeki tabanca patladı ve bir arkadaşı yaralandı Dün Üniversitede müessif bir kaza oımuftur. tkinci sinifta öğleden sonra saat 4 te idare hukuku profesörii ve Fakültc Dekanı Sıddık Sami amelî dersi yaparken bir sflâh patlamis ve çikan kursun'a Mulkiye mektebi talebesinden olup i • dare dersini dinlemek için gelmiş olan talebe Cahid baldınndan yaralanmiş • tır. Kurşunun hukuk ikinci sınif talebesinden Erzurumlu Sırrinm rövelverin • den kaza eseri olarak çiktığı anlaşil • miştır. Yaralı talebenin Üniversitece hemen tedavisine koşulmus ve Cerrah» pasa hastanesine yaUnlmiştir. Harici • ye profesâru Dr. Nissen sureti mahsu sada hastaneye gönderilerek tedavisî yaptirilmiftır. Yaranin çok hafif olduğu ve hasta nm iki, üç günde iyüeseceği anlaşil • miftir. Yaralı Cahid ilk tedavisi ya • pildığı sirada yaranin istirabmdan zi • yade derslerinrâ gecikeceğine uzüldu • ğünS söylemi» ve bu hassasiyeti hocalarla arkadaslarinı müteessir etmiştir. Hftdiseyi müteakıb yapılan polis tahkikatmda vak'anin bir kaza eseri olduğu ve talebe Sirrmin cebindeki tabancayı kanstınrken ateş aldığı anlaşilmiştir. Fransanm Suriye fevkalâde komiseri Yann sabah gelerek Ankaraya gidecek Fransanin S u riye fevkalâde kom'seri M. dö Martel yarin saba' Paristen şehrimi ze gelecektir. M. dö Marte istasyonda istik bal edüdikten sonra doğruca An • karaya gidecek tİr. Suriye Faan • siz fevkalâde ko M. dö MarM miseri yarm tstanbul Valisile Belediye Reisini ziyaret edecek ve kendisine iadei ziyaret edilecektir. Fransiz fevkalâd» komiserinin Ankarada kalacağı iki gün zarfmda mühim meselelerin müzakere edileceği ve bn hususta mühim ve kat'i kararlar veriIeceği, Suriye ile aramizdaki bazı mü • nazaalı meselelerin halledileceği söy lenmektedir. MÜTEFERRİK Darphanede büyük bir faaliyet Ie gümüs liralann basılmasına de vam edilmekte ve basüan paralar parti parti memleketin her tara fına yollanmaktadır. 25 ve 50 kurusluk paralann da kalıblan ha • zirlanmaktadır. Bu kalıblaruı provalan biter bitmez hemen basılmasına geçilecektir. Bütün bu isler üç senede bitecektir. Gümüş para'ar ÜNİVERSİTEDE Inkılâb dersi verilemedi Fırka Genel Kâtibi Receb Peker hasta olduğundan Üniversite lnkı • lâb kürsüsünde dün de inkılâb derslerine devam edilememif tir. Moskova Elçimiz Vasif Çinar dün sabah Ankaradan İstanbula dönmüs Rektörün istifası yalan ve aksamki ekspresle Berline git Birkaç gündenberi hasta bulu • mistir. öğrendiğimize göre Moskonan Üniversite Rektörü Cemil BU • va Elçimiz salı aksamı Berline vage iyileserek dün Hukuk Fakülte • racak ve salı aksamı Berlinden hasindeki derslerine baslamıstir. İki reket edecek olan ekspresle Var gün evvel bir gazete Rektörün isti•ova yolile Moskovaya gidecektir. fa ettiğini yaztniftı. Dün kendisini Ayni trenle Ingiliz Nazırlarından gören bir muharririmize Cemil BilAntony Edenin başkanhğı altında ge bu hususta funlan söylemistir: bulunan tngiliz heyeti de Moskova« Istifa etmek için hiçbir sebeb ya gideceğinden Elçimiz tngiliz Nayoktur. Aklımdan böyle bir şey de zırile birlikte yolculuk edecektir. geçirmedim. Tekzib edebilirsiniz.» Altı ay evvel hastalanarak hü • kumetten müsaade alarak Avru • paya giden tstanbul üniversitesi hukuku düvel profesörlerinden Karlştrup iyilesmistir. Profesör, Avrupadan memleketimize hareket etmiştir. Üniversitede bugün yarın beklenmektedir. Moskova Sefirimiz gitti Prof. Karlştrup geliyor, KöprUlüoğiu Fuad Talebe Birliginin köycülUk faaliyeti Üniversite Edebiyat Fakültesi Dekam Köprülüoğlu Mehmed Fu • ad ve ı'efikası Behice Köprülü ev • velki aksamki ekspresle Fransaya müteveccihen hareket etmislerdir. Evvelce yazıldığı üzere Köprülü • oğlu Fuad Türk edebiyat tarihi hakkında birkaç konferans vermek üzere Parîs üniversitesi tarafından davet olunmuştur. Halid Şazi ihtifali Talebe Birliği köycüler kolu bu cuma günü saat 10 da Halkevinde bir toplantı yapacaktır. Bu toplan • tıda bir yıllık köycülük çalışmala n hakkmdaki faaliyet raporu okunacak, köycülük fikriyatı yönünden çalısma şekilleri üzerinde ko • nuşulacaktır. Köycülük kolu bir yildanberi devam ettiği kültür konferanslanna bu sene de devam edecek ve yakında köyde doğum ve nüfus meselesi, halkiyat mevzulan üzerinde konferanslar verilecektir. Türk Distabibleri Kurumu genel yazganlığından: Martm 26 ncı salı günü saat altıda Halid Şazi ihtifali yapılacağından bütün meslekdaslann Cemiyetin Cağaloğlundaki merkezine gelme • lerini dileriz. Elektrik anstalitörü olacaklann ehliyetnameyi haiz bulunmaları mecburî tutulduğundan yeniden elektrikçi olmak istiyenlerin imti hanları dün Galatada Merkez Rıhtım Hanında Nafıa Basmüfettifli ğinde yapılmıçtır. tmtihan evrakı heyet tarafından tetkik edilerek kazananlara ehli • yetnameleri verilecektir. Kazana • tnıyanlarla ehliyetnamesi olmıyan anstalâtörler çalısamıyacaklardır. Elektrikçüerin Imtihanı Sade bahar değil, yaz da geldi! ECNEBt MEHAFİLDE Lehistan Cumhur Baskanı Maresal Pilsudiskinîn isim günü müna • sebetile cutna günü Lehistan kon • •oloshanesinde bir resmi kabul yapılmış, gece de Polonya kulübünde bir müsamere tertib edilmistir. Mareşal Pilsudskinin günü Prof. Velinin cenazesine gidenler Ingiliz Ticaret ataşesi Akitanya ile 500 seyyah geldi Dün sabah Akitanya vapurile •ehrimize 500 gezgin gelmiştir. Bunlar Araerikanın en pahalı seyahat tertib eden kumpanyası tarafından gezdirilmektedir. Gezginlerin birçoğu Amerikanın tanınmif zenginlerindendir. Gezgüıler bugün öğleden sonra Şirketi Hayriyenin bir vapurile Boğazda bir gezinti yaparak akşam üzeri Yunanistana gideceklerdir. Sajı günü de Lititia vapurile 250 tngiliz gezgini gelecektir. Bunlar îngilterenin en okumuş insanlannı bir araya toplıyan bir kültür kulübü tarafından idare edilmektedir. Bunlarm arasında Lordlar, Oksford ve Kembriç Üniversiteleri profe • sörleri, rektorler, konferansçılar vardır. 28 martta da Milvoki Alman vapurile, Amerikan, Alman karısık olarak 300 gezgin gelecektir. tngiliz Elçiliği Ticaret ataşesi miralay Vuds Türk Ingiliz ticaret muahedesi hakkmda yeniden te • maslarda bulunmak üzere Ankaraya gitmistir. Ankarada vefat eden Hukuk Fa • kültesi profesörü ve Hariciye' Ba kanlığı Hukuk Müşaviri profesör Veli Saltığın cenaze merasiminde tstanbul Üniversitesi namına hazır bulunan Hukuk Fakültesi ordinaryus profesör tbrahim Fazüm ri • yasetindeki talebe mümessillerin • den mürekkeb heyet dün Ankara • dan dönmüslerdir. KÜLTÜR IŞLERt MuallimSer Birliği kongresi Muallimler Birliği yıllık kongresini 25/3/935 pazattesi günü saat 16 da yapacaktır. Maarif Müdürü Ali Haydar dün Bir müddet evvel Ankarada Devakşamki trenle Ankarada yeni vazifesine başlamak üzere hareket let Şurasinda cereyan eden Nafıa etmiştir. Ali Haydarı istasyonda buBakanlığı Tramvay Şirketi dava radaki Maarif erkânı tesyi etmis • nna aid müdafaa tezlerinin Hukuk j tir. Ali Haydann buradan ayrıl Fakültesinde ilmî münakaşası yaman münasebetile Başmuallimler pılmağa başlanmıştır. Bu münaka • tarafından tretıin hareketinden evvel istasyon lokantasında bir çay saların birincisi dün öğleden sonra ziyafeti verilmiştir. profesör Sıddık Saminin riyasetinde Ali Haydann yerine kimin getibir talebe heyeti tarafından yapılrileceği henüz belli değildir. Mü • mıstır. İlk münakaşanm mevzuu dürlük işlerine yeni müdür gelinŞirketin iddia tezi üzerinde cere • ciye kadar muavin vekâlet ede • yan etmiştir. cektir. Hukuk Faküftesinde Tramvay Şirketi davası Ali Haydar gitti SEHtR İŞLERİ Maaş veremiyen okullar Halin bir kısmı bıttı Kerestecilerde yapılmakta olan sebze ve yemiş halinin rıhtım kıs • mındakî insaat bitmiştir. Rıhtıtna konacak büyük vinçler de yerle • rine yerlestirilmişthr. Belediye bu nhtımm Balikhane önüne kadar getirilmesini düsünmektedir. Bunlar için tetkikat yapılacaktır. Perşmbedenberi açık ve güzel giden havalar dün büsbütün ısm mış ve ortalığa adeta bir yaz manzarası çökmüştür. Hatta palto ve pardesülerini atanlar da görülmüştür. Resmimiz dün tesadüf edilen levhalardan ikislnl gösteriyor. Ecnebi ve azlık okullarından bazılarının malî vaziyetleri dar bu • lunması dolayısile muallimlere maas veremediklerinden Kültür Mü dürlüğüne stkâyetlerde bulunul • muştur. Kültür Müdüerlüğü bu okullarda tetkiklerde buluntnaktadır. öğrendiğimize göre bunlardan malî vaziyetleri iyi olmıyanlara nakdî yardımda bulunulması düfünül • mektedir.