25 Şubat 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

25 Şubat 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

25Çubat 19? 5 Sofyadaki münakaşalar Eski ve yeni Başvekiller arasında siyasî fikir düellosu! taraft bMnci rahlfede) Georgiyef kabinesi dört sebebden dolayı düştü. Bunlardan birincisi Makedonyahlann Pocnecolof ta raftarlarına fazla yüzvermesidir. 19 mayısı yapan ordu, yalnız Mi hailof taraftarlarma değil ayni zamanda Pornecolof traftarlanna karşı da siddetle hareket edip Bulga • ristanda hiçbir teşekküle meydan vermemek azminde idi. Fakat Georgiyef kabinesi, Pornecolof taraftaeIarına silâh, para ve vesait verdi ve bunlar da yeniden Makedonya teşkilâtım canlandır • mağa başlamışlardı. Bu, Euîgaris tan için bir tehlike teskil ediyordu. Sebeblerin ikincisi eski kabine nin malî islahatta yaptığı yanhş hareketler ve bunlar.dan doğan bazı saiistimallerdir. Üçüncü sebeb: Georgiyefin nazırlar meclisine teklif ettiği bir ka • nunla Beşvekile fevkalâde salâhi • yet istemesidir. öyle salâhiyet ki Basvekil nazırlan tayin ve azledecek, onun izni olmadan hiçbir na • zır krala rapor veremiyecek, hat ta ordudaki zabitam bile Başvekil azil ve terfi ettirecekti. mansız neşriyatuna gene Yunan hükumeti kendisi dostça bir cevab verdi. Bulgaristan Rodop eyaletin de ora halkını cehaletten ve zaru retten kurtarmak için bazı inşaat ta bulunuyorsa bu sırf iktısadî ve kültür maksadiledir. Hiç kimseye müteveccih askerî bir hareket de • ğildir.» Başvekilin kabine tebeddülâtını izah ve sabık Başvekil Kimon Georgiyefe hücum eden bu sözleri Sofyanın siyasî mehafilinde mühim dedlikodulan mucib olmuştur. Milâs zeytinleri ıslah ediliyor Cumharıyet' TAR1HTEN KIRINTILAR Avusturya Başvekilinin seyahati Cinci akçesi Vekâlet bu havaliye üç mütehassıs gönderdi Milâs «Hususî» Milâsın en birinci ve verimli mahsulü zeytindir. Bu değerli ağacm halka verdiği mahsul Milâslıların belini doğrul • tan en paha biçilmez bir servettir. Böyle olmakla beraber şimdiye kadar zeytinciliğe lâyık olduğu ehemmiyet verilcniyor, tütüncülük daima zeytinciliğe karsı olan bakım islerini körletiyordu. Büyük savastan önce elde edilen zeytinyağı bes milyon kilodan aşağı düsmezken scn senelerde bir milyona kadar inmişti. Fakat 931 den sonra tütün değerlerinin inmesi halkın zeytin bakımı üzerinde büyük bir tesir yaptı. Ve herkes zeytinciliğe emek vermeğe başladı. Bu bakım isi her gün hızını bir parça daha arttıran bir yürüyüşle ilerlemektedir. Yal nız bugün zeytincilik bilgisine eksiksiz olarak âsina kimse olmadı • ğmdaa yapılan bütün bakım isleri körüköcüne oluyordu. ötedenberi bu bilgisizliğin kötülüğünü iyice anlamıs olan halk türlü yollardan Kültür Bakanlığına yalvararak bir zeytin mütehassısının gönderilme sini istemisti. Halkın dileğini göz önüne alan Kültür Bakanhğı Muğla vilâyeti için bir zeytin mütehassısı göndermis ise de pek kısa bir zaman içinde gönderilen bu mütehassıs askere çağırıldığından gene bir is görülemedi. Kültür Bakanlı ğı bu sefer yeni bir mütehassıs yolladı. Milâsa gelen bu fen adamı ttalyada zeytincilik öğrenen değerli üç yurddastan biridir ve kendisi tzmir mmtakası zeytin mütehassı sıdır. Yanında tzmir ziraat enstitüsünden yetişmiş üç kişi var. Bunlar dan birisi Milâsta, ikincisi Danca ve Marmaris, üçüncü Köyceğiz ve Fethiye kazalannda bulunacak lardır. Milâta bırakılacak olan memur sık sık köylere gidecek ve uygun olan yerlerde ve zeytin mıntaka larında örnek bahçeler yapacak ve köylülere zeytin budama ve ba • kımını öğretecektir. Bu sene havaların güzel gitmesi yüzünden senelerdenberi görülmi yen bir mahsul bolluğu vardır. Bes milyon kilo yağ olacağı tahmin e dilmektedir. Yağ fiatleri iyidir. Milâslılar yavas yavas sıkıntıdan kurtuluyorlar. Gelecek yıllar Milâs halkı için her halde sevincle doludur. Eski Başvekil ne demişti? Sofya (Hususî muhabirimiz den) Kânunusanide yapılan kabine tebeddülâtınm sebeblerini soran gazetecilere sabık Beşvekil Kimon Görgiyef mühim beyanatta bulunmustu. « Tebeddülât kabinenm müstakbel sekli ve siması hakkm • da beliren iki cereyandan ileri gelmiştir. Bu ce eyanın birisi kabineye daha ziyade ağırlık vermek ve 19 mayısta badanılan inkılâbı daha emin bir surette takib edebil • mek için kabinede daha ziyade askerî mümessillerin bulunması ve iGeorgiyef kabinesi niçin düştü? kincisi de dahilî ve haricî siyasette Dördüncü »ebeb Bulgaristandaki muvaffak olabilmesi için kabineye •ansürün Georgiyefin adamlan taaskerî değil, bilâkis siyasî bir çehrafından fena idare edilmesidir. Bu re vermekti. Birinci cereyan galib sansür gazetelerde ne Kralın res geldi. Ben ikinci cereyana men mini, ve ne de Krala aid birşeyi sub olduğum için tabiî kabinenm bastırıyordu. Bütün bunlar orduya istifasını verdim. Evvel ce bizimle Georgiyefin keodisine verilen salâberaber olup sonradan birinci cerehiyetin haricine çıkmak ve yeni bir yana iştirak eden General Zlatef te takım »eyler haznlamak istediği yeni kabineyi teşkile memur edildî. fikrini verdiği için ordu da kendiBu kabine tebeddülü kat'iyyen 19 sinden itknadmı kaldırdı ve Geormayis inkılâbı hakkmda bir fikir ihgiyef te istifasını vermek tnecbu tilâfı beyan etmez. Hepimiz aımnkı riyetinde kaldı. 19 mayısa bağlıyız ve başladığımız işi basarmak niyetindeyiz. Aramız • Bulgaristanda cumhuriye* tesisi da bazı arkadaslann cumhuriyetçi meselesi hiçbir zaman kabinede mevzuu bahsolmamıştır. Zaten Bal olduğuna dair çıkarılan «ayialar asılsızdır. kanlarm bugünkü vaziyetind bu mevzuu bahsolamaz. Yalnız yiıtni 19 mayıs taklibi hükumeti memkişinin aklmdan geçen bir mesele leketin normal terakkisine sekte vernazan dikkate alınıe birşey değil mek için değil, bilâkis bu terakkiye dir. Yeni kabine Bulgaristanda o zamana kadar mâni olan engel cumhuriyete aleyhtar ve kral ida leri ortadan kaldırmak için yapüresine taraftardır. dı. Bulgaristanm terakkisine mâni Bunu herkesin bilmesi için çok olan fırkalard'ı. Bir surayı devlet kat'î olarak »öylüyorum. yapıbp Kralın birçok hukukunun Programımız ruhan bütün Bul • bu surayı devlete teslîm edileceği garlan birleçtirip milleti ayıran *ehakkmda çıkarılan sayialar da asılbebleri ortadan kaldırmak, Bulgar sızdır. Krallığın otoriter bir devlet milletinde devletçilik hissinj yük • sistemile ne yolda münasebatta buseltmek, herşeyden evvel devlet i lunacaği meselesi müstakbel ka çin çalıştnak, hususî menfaatleri ununu esasî meselesidir. Bu müstakmumî menfaatlerle birlestirmek, bu bel kanunu esasiyi yapacak profes hususta hakikî vatanperverlerin, yonel parlamentoyu seçmeden biz yardımına basvurmak, her işin baböyle seyleri düsünemezdik. 22 kâ•ına ihtısas sahiblerini getirmek, nunusanî tebeddülâtile 19 mayıs her yapılan isi devlet ve millet meninklâbınm esasları değişmi» değilfaatî için yapmak ve millete memdir. Bu, devam edecektir. Benim yeleketin idaresinde münasib bir ni kabinede nezaret almam mese • mevki vermektir. lesîne gelince, bunu daha başta, aramızdaki noktaî nazar farklarile Harici siyaset kâfi derecede izah ettim zannedeHarici siyasete gelince: Bulgar milleti herkesle dost yaşamak Uti • rim. 22 kânunusani tebeddülâtınm Cenevrede Bulgar heyeti murahhayor ve sulhu temin edecek bütün sasınm uğradığı muvaffakiyetsiz • meselerde onlara yardım etmek arIikten ileri geldiği hakkmda çıka • zusundadır. nlan sayialar da asılsızdır. Bu yuBiz Cemiyeti Akvama bağlıyız ve karıda izah ettiğim gibi sırf da onun direktifleri haricinde hareket hilî sebeblerden ileri gelmistir.» etmek istemiyoruz. Komşulanmız la olan münasebetleri samimiles • Talât TEZEL tirmek için elimizden geleni yapı yoruz. Müteveffa Kral Aleksandr ile Kral Bori» arasında başlıyan Bul gar Yugoslav yakmlaşması her (Baştarafı birinci sahifede) gün biraz daha ileri gitmektedir. Napolide bir vapur amele, bir diğer Bu yakmlaşına bazılarının şüphe vapur da mühimmat yüklemektedir. ettiği gibi bir üçüncü devletin a Spezziadan gelen Arabia vapuru, leyhine değildir ve olmıyacaktır. yeni kıt'alarla malzeme almaktadır. Cinci Hoca, Osmanlı tarihinde pek ünlü bir adamdır. Kâtib Çele bi, onun hiç yoktan var oluşunu söyle anlatıyor: «Sultan tbrahim sehzadeliğinde yıllarca mahpus kaldı, her gün ölüm korkusu geçirdi, bu sebeble uykusuzluk hastalığına uğradı, sinir bozukluğuna kapıldı. Padisah olunca yan deli idi. Kadın • lar onun zihnine girdiler, şu veya \ IB04 tarajı birinci sahifede\ bu hocaya okunmasmı tavsiye et l tiler. Bu meyanda Zafranbolulu Hü nedaninin muhtemel bir avdeti hak • seyin Efendi adlı bir yobazı da sağ • kinda tngiliz devlet adamlarimn mü • lık verdiler. Hüseyin Efendi bir sey , taleaları sorulacaktir. hin oğlu olmak ve cînlerle müna Bu son mesele hakkinda Viyanadan sebet taşımak iddiasında idi. Ka ; gelen haberlerde, Habsburg haneda • dınlara muska yazarak, çocuklara ' mnin avdetile ulusal toplanma gayrenefes üfürerek hayli de söhret al I tinin kolaylaştirilmiş olacağı ihsas e • mıstı. Oeli lbrahim, onun üfiirü • dilmektedir. ğünden fayda gördüğüne inandı, Tahmin edildiğine göre tngilizler, kendisini birdenbire müderris yapvaziyeti olduğu gibi muhakeme ede • tı, dayalı döseli bir konak verdi, bir ceklerdir. Londra hükumeti, Habsburg hafta geçmeden de onu kendine hanedaninin tahta avdetine multaka hoca tayin etti. Bu suretle bir «Cinmuaru değildir. Çünkii bu avdet keyci Hoca» âfeti peyda oldu!» fiyeti, herhangi bir muahede üe me • Baska bir tarihçi de Cinci Ho • nedilmemiştir. Maamafih, tngiliz hü • kumetinin, Romada Fransiz . İtalyan canın cemaziyelevvelini anlatırken tebliğile ileri sürülmüş olan istişarî misu satırlan yazıyor: «Zafranbolulu molla Hüseyin, Sülcymaniye mü • sak akdini tamamen müstakil telâkki dcrrislerindea Mehmed Çelebi yaettiği ve tahta avdet meselesinin der nında çömezdi. Hocası tzm're kahal mevzuu bahsedilmemesini tercih dı olunca gidip elini öptü, «beni de edeceği söylenmektedir. bile götür» diye yalvardı. Mehmed Tebliğ Çelebi aldjırmadı. Bunun üzerine Paris 24 (A.A.) Fransiz Avusmolla Hüseyin, şuna buna giderek turya tebliğinden anlaşildığina göre, hocası yanında kendisi için sefaat Viyana hükumeti, Tuna misakina prenetmelerinî istedi. Onlar da acıdı • sib itibarile muvafakatini tasdik etmeklar, Mehmed Celebiye gittiler: le beraber, bu misakı, birçok devlet Şu biçareye yazıktır. Yıllar ler arasmda aktedilecek muhtelif mi • danberi çömezinizdi. Sayenizde asaklardan biri addetmekte ve bu mi • dam olsun! saklan banşın muhafazası için yekdiDediler Mehmed Çelebi su ce • ğerinden ayrilmaz bir kiil olarak te • vabi verdi: lâkki etmektedir. Behey efendiler, bizim ırzımız Bu suretle Avusturya hükumeti, Lonvardır. Avretlere, oğlanlara efsun dra tebliğinin esasmı teskil eden aki • okuyan nabekâr bir büyücüyü bile deye tamamen iştirak etmektedir. götürüp te temiz adımızı mı kirleFransiz Avusturya tebliğinde kaytelim? dedilen «tam müsavat fikri» nin Tuna tste hocasından bile yüz bula • misakinin mes'ud bir şekilde aktini ko. mıyan bu adam gene o üfürükçü • Iaylaştiracağı isaret edilmektedir. lük yüzünden yücelivermişti, hocaHabsburg hanedaninin yeniden tahsma elini eteğini optürecek bir mevta avdeti meselesi, Paris mükâlemele kie gelmisti. Onun medrese köşelermde kat'iyyen mevzuu bahsedilme rinden saraylara çıkması (1641) miştir. tarihindedir. Bu suretle başlıyan Fikir teatileri, bu suretle mühim parlak günler tam yedi yıl sürdü. bir merhale aşmiş ve Avrupadaki is • Cinci Hoca bu uzun zaman içinde tikrar işine genis bir yardım temin etmemleketi, o koca Osmanlı ülke • miştir. Görülüyor ki, az bir hüsnü ni sini haraca bağladı, sağdan çaldf, yetle ne şekilde olursa olsun, mevcud soldan çaldı, padisahı sızdırdı, ve müşkülâtı nihayet yenmek kabil ola • zirleri sızdırdı, halkı sızdırdı, hazicaktir. neler düzdü. Paris 24 (A.A.) Avusturya Başvekili Şuşnîg ve Hariciye Bakanı Berger Valdeneg matbuat miimessilleri ni kabul ederek, Avusturyanin iç ve diş siyasaları hakkmda beyanatta bu • lunmuşlardır. Başvekil Şuşnig, memleketin, kral lık rejiminin inkirazmdan dolayı bil • hassa geçirdiği iktisadî mücadelelerî mevzuu bahsederek, Monsenyör Seipelin, uluslararasinda iktuadî ve mane. vî bir elbirliği prensibi tesis ettiğini ve Dolfüsün, Fransiz devlet adamlarile temas etmek için hiçbir firsatı kaçir madığım söyledikten sonra, izahatma şöyle devam etmiştir: «Tesanüd politikamiz, muhtelif milIiyetlerin, kat'iyyen şekilsiz bir kütle halinde imtisasmı istilzam etmez. Bi • lâkis, terakki ve medeniyet için ulus • M. Şuşnîg, dün Paristen Londraya gitti Londra konuşmalarında Habsburglarm tahta avdetleri de mevzuubahs olacakmış! lararasindaki rekabetin hayatî bir e • hemmiyeti olduğuna kaniiz.» Bundan sonra B. Şuşnig, dahilî ol duğu gibi, haricî istiklâlin tamamen mahafazasinm da, barıs için esaslı teminat olduğunu söylemiş ve devlet idare v« teşkilâündaki islâhat hakkmda bazı malumat vererek, bu işlerde bir dik tatörliik emaresi gorenleri tabtie et • miş, yapiîan teşebbüslerin, halkın mesru ihtiyaçlarile devlet hayatmm basit bir telifinden ibaret olduğunu kaydet miştir. B. Şuşnig, beyanatina şu suretle devam etmiştir: « tşleri oluruna bırakmak istemiyen devlet, kendisinin üzerinde müesses bulunduğu prensibleri inkâr mahiyetm de olacak surette, herhangi bir siyasi faaliyete müsaade edemez. Memleketin istiklâlini muhafazaya muktedir o. lan, yalnız yeni Avusturyadir. Federal hükumet intizamı tesis et mekle, maddî muvaffakiyetlerden başka manevi parlak bir zafer elde etmiştir.» B. Şuşnigden sonra B. Berger • Valdeneg, Avusturya politikasmin iki dü • şüncesi olduğunu söylemistir. Bunlar • dan biri, Avusturyaya dost olanlarin sayismı mümkün olduğu kadar çoğalt • mak, diğeri de barişin muhafazasina yardım etmektir. Paris 2 4 (A.A.) Paris gazete leri, dün akşam biten Fransiz • Avusturya müzakereleri hakkmda mem • nuniyetlerini ve Avusturya davasma karşı teveccühlerini izhar etmektedir • ler. Petit Parisien gazetesi yazıyor: ' «Fransa ve Avusturya manevî ve siyasî muşterek düşüncelerde birleşmislerdir. Avusturya, Londra protokolu • nun, Avnıpada emnîyet sistemleri tesisi haklnndaki kısmını tasvib etmiş • tir.» Ekselsior gazetesi, Habsburg hane danınm muhtemel avdeti hakkındaki nxik meteleye temas ederek diyor ki: ^(Kraliyetçuİk meselesî, yalnız A vusturyaya aid dahilî bir politika isi gibi görünmektedir. Bu mesele, ancak, Viyana ve Peştede, eski Avusturya • Macar imparatorluğunun yeniden te şekkülü tehlikesi başgösterdiği gün, uluslararası bir politika işi . okcakbr. Böyle bir tehlikeye gelince, Fransa hükumeti, gene Avusturya cumhuriyeti nin devlet adamlanna trmamen Hunad ettiğini göstermistir.» Oeuvre gazetesi, müzakereler esnasında müşkülierin tamamen sarih bir şekQ aldığı görünmekle beraber artık Almanyanm Avusturyada anî bir darbe indirmesi imkânsızliğmın da ta • hakkuk ettiğini yazmaktedır. Fransiz gazetelerinin nesriyatt Atinadaki suikasd davası 29 uncu İtalyan fırkası Afrikaya hareket etti Türkiye ile aramızda ebedî bir dostluk için muhede vardır. Bu bos bir cümlfi değildir, bir hakikattir. Biz Türk dostluğuna fevkalâde çok kıymet veriyoruz ve Türkiye ile hakikaten dost geçinmek istiyoruz. Bazı Türk gazetelerinin bizi gü • cendirecek mahiyetteki neşriyatı kat'iyyen bizhn Türkiyeye karşı olan samimî hissiyatımıza halel vermemişiir. Bizim Türkiye zimamdaranmın ve Türkiyeyi bugün idare e * denlerin bu neşriyatın aleyhinde olduklartna imanımız vardır. Bul • garistanda herkes onlan sever ve onlara çok fazla itimad eder. Romanya ile münasebetlerimiz ide ancak dostluk aradık. Bulgar ve Romanya Krallarının mülâkatlan, Titüleskonun Sofya ziyaretleri ve İki milletin tarihen birbirine hür naeti bize bu hususta büyük ümid ler vertnektedir. Bulgarist&nın Is tiklâl Harbinde Rumenlerin gös terdiği yardıma minnettanz. Türkiye ile ebedi dostîuk Habesistan bitaraf mıntaka teklifini kabul etti Roma 24 (A.A.) H;beş sefa reti, Habesistanın bitaraf bir mıntaka tesisini kabul eylediğini, 9 ve 12 şu bat tarihlerinde teyid ettiğini tebliğ etmiştir. Bu muıtakanın tejisini mü zakere etmek üzere Guvie mmtakasmdaki Habeş kumandanı, Wardairdeki ttalyan kumandanile temas için hükumetinden talimst almıştır. 22 şubat tarihinde, Habeş kumandanına, ttalyan hariciye bakanlığınvn cevabmı beklemesi için emir verumiştir. Romanya ile vaziyet ttalyan kabinesinin kabul ettiği lâyihalar Roma 24 (A.A.) Bu sabah toplanan kabine aşağıdaki lâyihalan ka bul ve tzsdik etmiştir: İtalyan Somalisi üe Kerya arastn daki hududu tahdid eden Itaylan lnlgiltere itilâfınm kabulüne müteallik kanun lâyihası, tngiltere, Mısır ve ttalya arasında Trablusgarble Sudan hududlarının trhdidine aid itilâf, ttalya ile Fransa arasında Afrikadakî müteka • bil menfaatlerine dair imza edümiş olan îTi'T»VıeHA. ıfalv» ile Avu«tıi''V!> a» [ Yunanistanla münasebetimiz dostanedir Yunanistanla olan münasebati mız iyi ve dürüsttür ve arada mevcud bazı malî ihtilâflar hallolunca daha da iyi olacaktır. Biz bu hu • •usta elimizden geleni yapmaktan çekinmiyoruz ve çekinmiyeceğiz d*. Yunan matbuatmm Bulgarista • nın silâhlantnaıı hakkindaki za rasında hars münrsebetlerinin inkişafun temin için yapılmıs olan anlaşma, ttalya ile Macaristan arasında ayni esaslara göre yapılmış olan muahede, Fakat iyi günlerin boyuna iyi kalmasi mümkün değildir. Her sabahın bir de aksamı vardır. «1648» tarihinde Cinci Hocanra da gündüzü bitti, gecesi basladı. Bir ayaklanma so • nunda Deli tbrahim öldürüldü, adamları darmadağın edildi. O meyanda Cinci Hoca da memuiyetindea ahldı, konağında göz hapskıe \Bat tarafı birinci sahlfedel almdı. tlk sahid olarak, Venizelosun Cinci Hoca vezir olsaydı hemen zevcesi çağırılmıştır. Madam Ve öldürülecekti. Fakat sarık tasıyornizelos suikasd gecesi vukuatmı an du, kazeskerdi. Bu sebeble canına Iattıktan sonra Venizelosun müs ilisilmemisti. Şu kadar ki onun katantiklikte verdiği ifade okunmus • nını dökmek istemiyenler malına tur. Bu arada Venizelosun zorla göz dikmekten geri kalmıyorlardı. mahkemeye getirilmesine dair suçHazinenin yeniçerilere, sipahile lu avukatlarının ileri sürdükleri ta re cülus bahsısı vermek için • paraleb de reddedilmistir. Bunu müte • ya muhtac olması ise devlet adamakıb suikasd esnasında Venizelos • lannı onun parasile ister istemez la zevcesinin bindikleri otomobi alâkalandırıyordu. lin soförü sahid olarak dinlenmis • Sadrazam iste bu alâka ile Cintir. Muhakemeye pazartesi günü ciye haber yolladı, iki yüz kese yardevam edilecektir. dımda bulunmasmı istedi. Molla Hüseyin kazeskerliğine ve sihirbazAtina 24 (A.A.) Düo suikasd lığına güvenerek su cevabı yolladı: mücrimlerine aid muhakeme esna Ben merdlikle adam oldum, sında okunan tahrirî ifadesinde, esalnımın terile para kazandım, kimki Başvekil M. Venizelos, kendi aseye bir pul dahi vermem. Sadrazam gene yumuşak dav leyhine yapılmıs olan suikasdi si • randı, ikinci bir adam göndererek yasî sebeblere atfetmekte ve cinainad etmemesini rica etti. Hoca yete hakikî bir tesvik mahiyetinde nın kâhyası Hacı Nurullah ta öğüd olan matbuat nesriyatına müsama • vererek biraz fedakârhk yapma ha ettiğinden dolayı Çaldaris hü • , sını söyledi. Cinci, bu ısrar karsı • kumetini muahaze eylemektedir. sında içini çekti, kâhyasına emir verdi: M. Venizelos, eski Emniyeti U Ayan alçak, yazılan silik, mumiye müdürü olub baslıca mütkenarları kırık kuruşlardan, altıntehim bulunan Polychronvpou • lardan biraz ayıralım, şu açlara losun, suikasdden sonra, Dahiliye yollıyalım! Bakanı Rallisin iltimaslı hareke • Fakat Sadrazamın gönderdiği atinden istifade ettiğini yazmakta • dam, menfi cevabla döndüğü için iş değistnişti, Babıâliden Cincinin edır. tttihamnamede, suikasd hazırvine yirmi otuz silâhlı kavas gön lıklarile tatbikının en asağı derilmişti. Bu kavasların başında 2,000,000 drahmiye malolduğu yaçavusbaşı Abdülfettah vardı. Cin • zılıdır. Hiç şüphe yoktur ki, müt ci, ayan bozuk para ayırmaya sa • tehimler bu kadar paranın sahibi vaşırken onlar içeri girdiler. Kâhyayı bağladılar, üfürükçüyü ara değillerdi. maya koyuldular. Efuncu molla, Mahkeme, 200 sahid dinliyecekkaziyyeyi sezer sezmez keseleri ortir. tada bırakıp kaçtı, tahtaboşu asarak kaçmak isterken gömleği parmaklıklara ilişti, bir müddet havada kaldı ve gömlek yırtılıp kopunSevgili zevc ve babamız Bay ca kotnsusu Tosun çavusun evine Madenci Mehmed Arifin ölii düştü, beş metro kadar yüksekten mü hasebile bizzat cenaze me • düştüğü halde bir yeri kırılma • mıştı. Tosun çavuşun ailesi Cinciye rasimine iştirak ve tahriren ve acıdı lar, boş bir odaya koydular, şifahen beyanı taziyet lutfunda üzerine eski bir hasır örttüler. bulunarak acilarımıza ortak olan Çavusbaşı Abdülfettah onu orabilcümle zevata ayn ayrı teşek da, hasınn altına yakaladı: küre teessürümüz mâni olduğun Efendi hazretleri, dedi, önce parlak dan en har teşekkürlerimizin muh yüce ruhlar çağınrlardı, parlak görüşürlerdi. Şimdi süflî terem gazetenizle iblâğını rica cinlerle hasıraltı sohbeti yapıyoclar. eylerin'. Bundan sonra yumruk ve sille Ailesi efradı namına oğlu sohbeti başlamıştı. Her kavas, CinAhmed Arif ci mollaya bir yumruk veya bir sil Avutturya Başvekilinin beyanatı Almanyada tutulan casuslar FBas tarafı birinci sahifede] «Deyli Niyoz» gazetesi başmu • harriri daha ziyade şiddetli davranarak «bu hiç isitilmemis vahşetin sebebi iki kadınm casusluk ederek millî sosyalist hükumetini çok hid detlendirmiş olmalarıdır. Hitlerin hiddeti tabiî daha faz • ladır. Çünkü Polonyaya karşı sulhperver bir eda ile dil dökerken o memlekete tecavüz için haztrlanmış olan plânlar Polonyanin eline geç miştir» demektedir. tngiliz gazetelerinin nesriyatına göre, hükmün böyle acıklı şekilde icrası Almanyada da büyük tees • sürü mucib olmuıtur. Halk, Polonya elçisinin, Anita Folkenhaynın başını kurtarmak icin yaptığı son teşebbüsten netice çıkmadığım görünce iki gene, güzel arsistokrat kadının artık ölümden kurtarılmasına çare kalmad'ığını anlamıştitr. Buna rağmen hükumet mele yapıştırıyordu. Böylece döve döve onu Sadrazam sarayma kadar götürdüler, bir deliğe tıkadılar. Ayni zamanda evi de araştırılmıştı. Denk denk kumaştan, bohça bohça Hiod şallanndan, sandık sandık altmdan başka merdiven altlarında, dıvar diblerinde, havuz içlerinde gömülü yüz binlerce akçe bulucıup vezir sarayına taşınmıştı. Bu paraların çoğu tas gibi çukur, yeni, berrak ve ayan tam akçelerdi. Cülus bahşışı ve Yeniçerilerin aylığı bu pacalarla verildiği içia bir çok yıllar halkın dilinde «Cinci akçesi gibi temiz» sözü dcnüp durdu. Hakikaten de öyle idi, Cinci mollanın parası • her şeyin bozuk ve karışık olduğu o devirde paraların şahinşahı idi!. Haydan gelen huya gider!... M. Turhan TAN murlan idam gününü evvelinden (lân etmemişler, bunu halktan saklamıslardır. tdam hükmünün nasıl yapılacağı hakkmda gazetelerin yazı yazmaları da menedünr'ştir. Hükmün icra edüdiğîne dair olan ilk haber gazetelere verilmiyerek duvarlara ilân yapıjtı rılmak suretile bildirilmiştir. Bundan sonra gazeteler hususî nüshalarile hükmün infazını ilân etmişlerdir. Bütün Alman gazeteleri «iki gene kadtnın süflî ve maddt menfaatleri için ailelerinin Prusya tarihîne geçen şerefli isimlerinî kirleterek yaptıkları filin pek büyük cezayı mü»telzim olduğunu» yazmış ve ölüm cezasınin bu kadar acıklı şekilde tatbikını haklı göstermeğe uğraşmıv lardır. Suçlulardan müebbed kürek cezasına mahkum olan daktilo trininm sabık Kayserin gavrimeşru kızı ol • du?u söylenmektedir. Soznovski, trini ve idam edilen Renotta vasıtasile Alman Erkâni haribyesine aid pek mühim askerî evrak ele geçirmiştir. Bunların en mühimmi Almanyamn Polonyaya karşı hazirladığı tecavüz plânidir. Soznovski bu plân için her iki kadma gayet kıymettar birer kürk manto ile bârer inci gerdanlık ver miştir. > YURDDAŞ! Mutlaka bir kumbaran, bir tasar • ruf cüzdanin olmalıdır. Her gün mut. laka ufak bir tasarruf yap. Kumbarana at veya tasarruf hesabma yatir. Deme beş on kuruştan ne olur. Deme damla; damla göl olur. M. t. v« T. C İ TEŞEKKUR

Bu sayıdan diğer sayfalar: