Memleket Hikâyeleri Telkin kuvveti bu! Yazans Ferİdun Osman O hâdiseyi düşündükçe hep hatirı • ma, Peyami Safanin telkin kuvvetine dair anlattığı bir fıkra ile Nasreddin Hocanin bir sözii gelir. Mide pekliğm • den zor çeken bir Cezayirli Marsilya • da doktora müracaat etmiş, hekim mushü yazmis, «Bunu iç, üç defa dı şari çikar ve ferahlarsin» demis. BU • gisiz beHci de abdal Cezayirli ec • zaneden müshil alacağina reçete kâ • ğıdini ezip içmif. Fakat neticeye inançlı olduğu için bu kağıd bulaması Hind • yağı yerine geçmiş ve doktorun dedi ği olmus.!. Nasreddin Hocanin sözise çok iğ • ne i ve alabildiğine müstehzidir. Ho • eaya sormuslar: • Seksen yasinda bir adamm çocuğu olur ma? Hazret grü • lümsemis: • Yirmi yaslarinda genç komsulan olur»a, olur!» demiş.. Bu fıkra fle şu söz arasmda ne Qi • sik var diyeceksiniz, ama sözümü bi • tirirken anhyacaksimz ki onlar birbi • rine epey yakindir. Avusturyalı tbrahim manda mala gı gibi bir Arab oğluydu. Sudanlı ba • bası bir siirü ağa kapisi dolaşip Sira . »elvi köyüne yerlestikten bes sene sonra doğmuftu. Anasi beyaz olduğu için onun derisi oldukça bozarmis, burnu incelip dudakları küçülmüstü. Astra • gan saçları, zeytin gözleri ve kivir kıvir kirpîklerile tbrahim tatlı bir melez di. Babastain hantal cüssesi • biraz çeIddâzen bulmakla beraber • onun vü • cudunda kantarmı kaybetmemis, tb • rahim yirmi yaşina girmeden ağır sik • let pehlivanlar sirasina girdi. Par • lak kispeti, yağh bedenüe çikolatadan bir heykel gibi er meydamna çikan ya$iz pehlivan kisa zamanda ün kazan • dı, para edindi, siyah beyaz bir alay da kadımn gönlünü beraber... Nihayet gfinun birinde Merais Kâh • yanm Esma ile başgöz oldular. Fakat çocuklan olmadığmdan geçinmeleri bozuldu, hirgiir çoğaldı ve bir aktam Esmacik, temiz bir dayak ta yedik • ten sonra, bohçasi basmda baba evi • •in yoluna tuttu. tbrehimin ikinci âyali daha taban • «ix çikmis, evlendiklerinin üçüncii a yina basmadan ipi kirmistı. Pehlivana yavas yavas bir umutsuzluk ta çökmeİ e baslamisu. tsteği söyle kendi terti • binde iri kiyim bir oğlan yetiştirr» kti. Gerdekten sonra birkaç ay hep müjde bekledi, Iâkin karüarinin gö • ğüslerini ve karinlanni inadina gibi daha da pörsümüş göriince kahverengi yüzu kÖpük köpük kara buluta büriindîi, gamlandı. tbrahim baktı ki bu i$ teker teker «ökmiyecek, evlenmeyi de çiftere çevirdi ve ikisi kiz, ikisi dul olmak fizere dört hattm daha aldı. Ge • ne neb'ce alamadı. Hocalara ghti; o • kuttu, üflettirdi. Doktora bakıttı, Oic kullandı. Nafile.. Çocuğu olmiyordu. O siralarda Büyük Harb patlak verdi. Artık otuz beşini geçen pehlivani da askere çağirdılar, tbrahim gözü nün arkada kalmasini istemedi, saten kendine evlâd yetiştirmiyen karilartna da metelİk verdiği yoktu. Gi • derayak bepsini boşadı ve süâhinı o • muzlayip stain boyladı. Çanakkale ve KutSIimarede bir mfiddet vuruftuktan '•onra Galiçya cephesine gönderüdi. Ona Avnsroryah Iâkabı da oradan ar mağan kaldı. tbrahim Karpatlarda gözönii budaktan takmmaz bir Türk at keri olarak çahstı. Birkaç yara da al dı. Hayattn garib cOvelerinden ola . rak bir şarapnel parçası da gelip bir husyesim açurdu. Pehlivanm asıl ödünü alan da bg vak'a oldu. Günlerce nastanede içi ürpererek yattı ve iyüe aip te misketin muzibliğinden erli • gine zarar gelmediğini anlayincaya kadar rahat edemedi. Harb dönüsâ Siraselvilerde tbrahim gene düğiin hıtmuş, davul dövdurü • yor, gönlünde müstakbel oğttmnn Iştiyakı yatiyordu. Fakat umduğu bo fa çiktı. Altı ay sonra üç çocuklu bir dolla evlendi. tpsiz sapsiz kadinlarla alaka da edindL Sin«i bir maktadı var» dı. Eğer onlardan bîri çocuk peydah • layiverirse hemen nikâhlanacakU. Olmadı, aradan yülar geçti, ellisine yaklaçtı. Babalık hirttnı tatmin «deme misti. Gergin derisile yasini sakliyan melezligine rağmen artık çöktüğü belliy. di. Fakat ruhu; çoluğa çocuğa karismaraı* bir delikanh tazeliğini kaybetmemifti. Ba yerlesmif fikir onu iyiden iyiye sardı, kafası bir türlii kavusamadıği gayenin hulya buharile örtülö, yari meczub dolasiyordu. Bir giin cuma namazmdan ovadaki evine donerken, çalılıklara sürtüne sürtüne gidilen dar yolda birdenbire bir kadinla göğüs gögüse geldL Ka • din hafif bir çığhk kopararak gerüe • di ve «llerOe yüzünu örttü. tbrahim güliimsiyerek: Ne oldun bizim gu, dedi, bir • birimizi görmedik, çarpisük. Ne var bunda sakinacak?.. Kadma biraz emniyet gelir gibi ol . muştu: A, tbram Dayi, senmin o ? Bu sefer pehlivan saşaladı, kadma dikkatle baktı. Koylüsu degfldi, onu tanimiyordu. Sen nereden büiyon beni giz? Seni ba çukurda (ovada demek istiyor) bflmiyen va mı ki? Bu ögme pehlivanin koltuklarmı kabarttı, yayvan yayvan g&Idu ve ka > dm sarrafı olmu» bir adam melekesi İe ona beş dakikada bütün hayatmı »öyletti. Yolon îlerâindeki düzlüğe ç<>melip gülSçe güJüje göriifmeğe koyoldular. Fadime onun gibi melezdi, Hi•arardı köyünde oturuyordu. Koca«ı ölmüş, bir çocugfle dal kalmiftı, ge • çinmesi guç, bakanı yokta. Otuz yafinm olgunluğu içinde ya • nık bir meyva guzelligi yaşatiyordu. Konufurken boyna fıkirdiyor, tbra • htm de gevrek gSI&flerfle kaba Iâti . feler yumurtbyordu: Anan «eni gece mi dogurdu bi • xün gu, gözlerin ba kadar neden ka • ra? Bir yerden mi diiftün, gögüslerin niçin şif ? gibüerden... Yarim saat «onra ayağa kalkip ayri ayrı yollara düziildaklcri zaman tama • men anlaftılar. Haftaya nikâhları olacak, Fadime pazar günü pehlivanm evme göç edecekti. tbrahim için ea iyi haber şu idi: Fadimeler «oysop çok çocuklu bir aileydi. Anatı on dört ev • lâd dünyaya getirroif, bunlardan on biri ogula, kiza, toruna kari|mijtı. EJ . bette bu verimli kadmm kizi da peh • livana birkaç çocuk yetiştirecekti. A ma tbrahim işi kendi oluruna birak • madı. thtiyarlık belini bükmüftü. Ne olur ne olmaz derin bir hocaya gidip nefeslenmek akla yakin bir sigorta o • lacaktı. Giin batiya kavufurken evine ulaş • Uğı Ali Hoca müthiş bir adamdı. Pehlivan dan be> kâğıdla iki tavuk, bir küçük testi yağ uçlandıktan sonra dili bütbütün açıldı. Pehlivanm zayiçesine, yddiznameye bakU, okudu, ufledi, davul tozfle minare gölgesinden yapil • miş haplar yutturdu, boynuna da de • ve asiğı kadar bir muska astı. Pazar aksanu püskülsuz dedeye mum yakma»mı, gerdege gireceği aksam yirmi rikât nafile namazı kılip, zemzeme ka . bir topragı karistirarak içmesini tav • siye etti. Cenabı Hakkin gaipten sual olunmaz . belki vaktinden evvel bile nur topu yibi bir yavru ihsan edece gine dair saglam teminat verdi. So • luk Arabin gönlii havasmı bulmu» yelken gibi sismi;ti. Gerçi köyde fikrini çelmege uğraıanlar çikmistı ama aldirmiyordu. Guya Fadimenin suyu ka • Çikmif, köy delikanlılarüe fingirdeşi • yormus, evine girenler çokmus, hatta kompmun oğlu Süleymanı birkaç kere onun evinde görmüşlermis, rilânmiy, kolanmiş... Addam sendee! Güzelin dostu olmaz, tazeye helbet bir kulp takacaklar.M tbrahimin aklı rlkri çocuktaydı. Faruşanın Budiyelerle birlikte işgal ettikleri kompartimanda olup biteni görebüiyordu. ^ Kapı açıktı. Madam Budiye başmı arkaya yaslamış, burun deliklerinin dibinde, muhakkak ki ya kolonya ve yahud naneruhuna batmlmıs bir mendil tutuyordu. Leh yemekleri kendisine, belli ki, fena tesir et mişti. Budiye de, elinde tuttuğu bir rehber kitabına dalmıştı. Yanuş, yanındaki kıza lehçe birşeyler anlatıyordu. Hava tesadüfen çok sıcaktı. Maruşa beyaz gerdanını açmıştı. Birdenbire Yanus kalktı, sükunetle bavulunu aldı, yere indirdi, açtı. Içerisinde gömlekler, beyaz yakahklar, pijamalar vardı.. Cemil, gözlerini oradan ayırmıyordu. Yanuş, kıza hitaben ve bu sefer fransızca olarak ve yüksek sesle: Sana göstermek içîn, şu fotografiyi bulmak isterdim.. dedi. Bir yandan da bavulun içini ka Cumhııriyet Müesseseleri taraftndan çıkarılan çocuk kitablan Her kitahcıdan va gazete satılan yerlerden arayınız Maarif Vekilliğinden: Riyaseticumhur Orkestrasma, teüi ve uflemeli orkestra enstrü • manları çalan Türk ve ecnebi san'atkârlar ahnacaktır. Orkestraya girmek istiyenlerin: 1 tstİda 2 Nerelerde çahşhklarını ve son vaziyetlerini gosterir tercümeihal «ecnebiler aynca tabiiyet vesikalarının suretlerini ilişti receklerdir.» 3 Tahsil vesikalan 4 ikişer f otoğraf ile Maarif Vekilliğine müracaatleri İlân olunur. (797) 18 Şnbat 1015 Küçüklere Hikâyeler Yazan: Server Bedi Zarif cild ve renkli gomlek içinde bol resimli otuzdan fazla hikâye 75 kuruş. Bir Varmış, Bîr Yokmuş... Çocuk Masallari Uç renkli güzel bir tablodan kaoak içindc cildli ve resimli masallar. 75 kuruş Liseler Arttırma Eksiltme Komisyonundan: Galatasaray Haydarpaşa Kız Muallim Lisesi Lisesi Mektebi Az Çok Az Çok Az Çok Tereyagı 700 1500 kilo 500 700 K. 200 300 kilo 150 » 800 2800 > 150 » Reçel 5000 15000 tane 300 500 tan« Mandalina 2000 5000 » 15000 28000 » Portakal Yukarıda adı yazıh mekteblerin alacaklarî yiyeceklerin 13/1/935 çarsamba günkü açık eksiltmesinde verilen fiatler yüksek görüldüğünden 20/2/935 çarsamba günü pazarlıkla ihalesi icra edilecektir. Pazarhk Maarif binası içinde Liseler Muhasebecilifrinde toplanan Komisyonda yapılacaktır. Şartnameleri gormek istiyenlerin Komî«vor KâtibliŞİne müracaatleri. (795) Amerikada Bir Türk Çocuğu Büyük Seyahat Romanı Yaldızh ve gayet zarif bir cild içinde renkli tablolar ve reshnlerle süslü lüks baskı. 150 kuruş Taşradan posta pulu da kabul olunur. Tahlisiye Umum Müdürlüğünden: Tutulan nümunesine göre 240 tane Iâciverd fanilâ pazarlıkla alı • nacaktır. Muhammen bedeli 720 ve muvakkat teminatı 54 liradır. ! • halesi 21/2/935 perşembe günü »aat 14 te yapıiacaktır. Istekiiierin nümunesini gormek üzere Çinili Rıhtım hanında Tahlisiye Umum Müdürlüğüne muracaatlerL (816) | lsianbul Belediyesi ilânları \ I lnhisariar Umum Müdürlüğünden I Şartname ve nümuneleri veçhile muhtelif eb'adda 2,277 aded eye satın alınacağından pazarlığa iftirak etmek için 12/3/935 tarihine musadif salı günü saat 14 te % 7,5 guvenmelerile Cibalide Lfva •' zim ve Mubayaat şubesine müracaatleri (777) Maltepede Tötün Enstitüsü binasının etrafma dikiimek üzere şartnamesi mucibince «188» aded muhtelif ağaç satın ahnacaktır. Vermek istiyenlerin pazarlığa istirak etmek için 27/2/935 tarihine musadif çarsamba günü saat 14 te % 7,50 guvenmelerile Cibalide Le • vazım ve Mubayaat şubesine muraraatlerL (824) Keşif bedeli 1,578 lira 26 kuruş oîan Haseki hastanesi bahçe yollannın betonla kapatılması açık eksiltmeye konulmustur. Şartna • me ve kesif evrakı Levazım Müdürlügünde gorülür. Muvakkat te minat 118,50 liradnr. Eksiltmeye girmek için 2490 numaralı kanunda yazıh vesikalarla 5/3/935 salı günü saat 15 te Daimî Encümende bulunmahdır. (825) I Emlâk ve Eytam Bankası ilânları \ 1 Depozitosu Ewu No. Mevkii ve neVi 252/9 Tokad ve çiftliği müstemilâtından «30» donüm bahçe. 10 liradır 8 Yeniçarşıda «2» numarmlı dükkân. 70 » Yukarıda yazıh emlâk bir sene muddetle kiraya verilmck üzere açık arttırmaya konuhnuştur. îsteklilerin ihaleye musadif 21 subai 935 perşembe günü saat onda şubemize müracaatferi. (812) Dr. Hafız Cemal Cumadan baska günlerde oğleden •onra saat ( 2 ) tan 6 ya) kadar tstanbvlda Drvanyolunda ( 1 1 8 ) numaralı hususî kabinetmde hattalartni kabul eder. Muayenehane ve er telefomı: 22398. Kı»lık telefon: 22519. DahiHye mütehassısı Istanbul Gayrimübadiller komisyonundan D. N. Mevkiı ve mahallesi 1064 Büyükdere Sokagt Biiyükdere No. 367 Cinsi Kârgir hane ve dükkânm 5/60 hissesi Kârgir hanenin 1/2 his»esi Kârgir mağaza üstü o • dalarm 28/120 hissesi 2 hane ve arsanin 7/28 hissesi Yarim kârgir hanenin 3/5 hissesi Kârgir mağaza ü&tü o • dalarm 20/1008 hissesi Arsa metrosa 4456 Muhınmen kıytneti Karaköv Topçular caddesi No.33 dime gelecek ve luzumundan fazla suratle hayrülhalef te yuvayi sereflendi • recekt... Pazar günü evlendüer. Fakat Fadime oldukça hatta gelmisti. Ka • dmcağiz saribk oltnus, layiflamistt. Bu kânun soguğrunda iişümesin, diye de sarip sarmalamişlardı. tbrahim o gece. yi yarı hastabakicihkla geçirdi. Ertesi akşam bir heybe dolusu hediye Oe ka•abadan döndügü vakit evi kalabalık buldu. KOIIMU kadinlar toplanmislar • dı. Ona bir sürii bezler içinde, haki katen nur topu gibi bir insan minyatürii sundular. Oğlun! Dediler. Koca pehlivan afalladı. Bu ne su • ratti? Pazar günü evlenip pazartesi ye evlâd sahibi oluş! Hocanin te • minatile kendi umudu bir çikmistı. Adaımn imanı bütün olduktan sonra dünyada olmiyacak iş mi vardı? Lâ kin Arabm dikkatini çocuğun beyaz • ligi çekti. Sonra gözü oğlunun bi • raz mat olan tabanlanna ilişti: Zaar oradan kararmaga başlı • yacak, diye duşundü. Derin nefesle bir elhamdulillâh! çekti. nştırmakta devam ediyor, elbiselerini ortaya döküyor, çamaşırla nnı dağıtıyordu. Orta^a çıkan eşyanın içerisinde ne bir kâğıd, ne bir dosya, ne de evrak çantasına benzer birşey görünmüyordu. Ta dibde, mühürlü, iki üç tane ufak kıt'ada zarf var dı. Yanuş: Hah, buldum.. İşte! diyerek, bu zarflardan birini aldı, genc kıza uzattı. M. Budiye yalnız bir defa başını kaldırmış, Yanuşa bakmıştı. Yalnız bir defa ve o da bir lâhza. Fakat, artık bir daha bavulu karıştırmağa kalkışmıyacağından ve otel etiketlerine karsı olan merakı nın gereği gibi azalacağından, Cemil emin bulunuyordu. 6 Cemil, istasyonda kendisini bekliyen dostunu uzaktan gördü. Konski, tavuk kanadı kadar kısacık kolunun ucunda koskocaman bir baston sallıyordu. Şapkasız başındaki kızıl saçları havada uçu yordu. D A.KUTİEL 340 Açık arttırma 1326 Kadıköy Caferagı 2000 3 Orta % Kapalı zarf N 1333 Galata Kemanket 5600 2325 Helvaei Kapalı zarf X 1361 Beyoğlu Tozkoparan 2100 Mezarlık Eski 16182022 O Kapalı zarf Yeni 182022.24 1369 Beyoğlu Yenisehir 39 1135 Riza Çeşmcsi "5 B Kapalı zarf 2613 Eminönü Ahiçdebi Kemerli 113 19 Açık arttırma 2708 BuySkada KaranfO Mukerrer 2228 Çarkıfelek Kapalı zarf eski 7 2731 Heybeliada Mezik 462 4 Ahşab hane ve bahçe • Açık arttırma nin 28/80 hissesi 2791 Aksaray Kâb'pkasim Bostan eski 134 yeni 179 88 Arsa metrosu 29 Açık arttırma Jti V 2949 Edirnekapi Kariye Şeyheyüb 195 25 Arsa metrosu 64, 50 tft Açık arttırma 3149 Büyükada Karanfil tl Refetpasa eski 13 Arsa metrosa 2115 8460 K*palı zarf usulüe "0 3149/1 Büyükada Karanfil Refetpasa 13 Bahçe metrosa 2333 4664 Kapalı aarf usulüe V2 3149/2 Büyükada Karanfü Çarkıfelek Tarla metrosu 7803 13 4242 Kapalı zarf 3195 Bebek Eski Yenimahalle eski 107 Arsa metrosu 258 104 Yeni Bebekbağı yeni 2026 Açık arttırma 3298 Bebek Yenimahalle eskİ 28 Arsa metrosa 172 70 Açık arttırma Ziraat Bankası mülga s*Us komis yonunca müzayedeleri ilân edüdiği halde mezkur komisyonun lâğvmdan dotayl satişları yapilamiyan ve müfredat ve evsafı yukarıda gösterilen gayrimübadillare aid emlâk Gayrimübadiller Komisyonunca önümüzdeki 21 cubat tarihinde yani perşembe günü satılacaktir. Talib olanlarin o gfin saat 10 dan itibaren Galatada Bahtiyar hanmdaki komsi yon dairesine müracaat etmeleri. Satis münhasiran gayrimubadO bo nosüedir. s * i "Cumhuriyet» in tefrikası: 21 İsi büsbütün çorbaya döndür müstü. Arabsaçma rahmet okutacak, dolaşık bir iş olmuş.tu, bu. Içinden nasıl çıkacaktı? Tren durur durmaz inebilmek İçin esyasını hazırladı, çantalarını kapattı. Ve hemen koridora fırla> • etrafı tecessüse koyuldu. * Gözünün ucile, Yanus ye Ma Konski! Bodur bacaklarımn olanca sü ratile sesin geldiği kompartımana doğru koştu. Hoş geldin, be beyim!. Bilsen, ne memnun oldum!. Ufacık çipil gözleri sevincden parlıyordu. Cemil, pencereden eşyasım u • zattı, sonra aşağıya, onun yanına indi. Konski, memnuniyetinden ne yapacağını bilemiyor, elindeki bastonu, başkalannın yüzünü gözü nü tehlikeye koyacak surette sağa sola savuruyordu. ' Ne iyi ettin de geldin, Cemilciğim! Lâkin, bizim Varşavada ne anyorsun? Sorabilir miyim? Cemil de bu eski dostuna kavuştuğundan dolayı çok memmındu; fakat biraz da teskin olmaaını istiyordu. Hiç.. diye cevab verdi.. Gezmeğe geldim. Belki de, gazetem için bir iki mülâkat yapanm. Ay! Sen artık, şey değil misin? Cemil, şiddetle koiunu çimdik • ledi. Çünkü tam bu sırada, Budiye ile kansı, sayısız eşyalarım taşıyan bir hamalla birlikte kendi hizalanndan geçiyorlardı. Budiye selâm verdi. Cemil de bu selâma nezaketle mukabelede bulundu. On, on beş adım ileride, Yanuşla Maruşa, kalabahğın arasmda gidiyorlardı. Cemil, dostunun koluna girdi, yürüdü. Bana hiçbirşey sorma.. Sonra sana hepsini anlatırım. Otomobilin var mı? Hayır. Dışarıda bir taksiye bineriz. Cemil, usul konuşuyordu. Şu ileride giden kurşuni elbiseli, uzun boylu adamı gördün mü? dedi. Elinde san bir bavul taşıyam mı) Evet. Onu gözonünden kaybetmiyelim. Sen şoföre tenbih et. Peki; olur. Konski adımlannı hızlandırdı. Esrarengiz bir tavır takınmıştı. Ufacık burnu, tombalak yanaklan • nın arajındjı Ben b5yle işlere bayılmmî. dedi. Marşalkovska caddesinin sonunz kadar herşey yolunda gitti. Ce milin otomobili ötekini otuz, kırk metro mesafe ile takib ediyordu. tki tarafmda büyük büyük magazalar bulunan geniş ve kalabalık caddede pek fazla gelip geçenler bulunmasma rağmen, otomobil • ler zahmetsizce ilerliyorlardı. Her köşebaşmda, Cemil, bir kaza vukuundan korkarak, yumruklannı aıkıyordu. Arabalann soldan geçmelerine, ne yapsın, alışık değildi. Konski meraktan sabırsızlanıyordu. Anlatsana! Nedir Bir cinayet, filân mı> meaele? Sonra dedim a ? ! Şimdi hikâyesi uzun sürer. Bırak ta, biraz Varşovayı seyredeyim. Buraya gelişim tuhaf değil mi? Hatırlar mı»ın, bana Polonez köyünde bir gün Fukiyerden bahsetmiştin?. f*rj